Genel Araştırma
'Otomatik netlik' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 2 sonuç bulundu
-
Bu yazıda DSLR kameralarda özellikle de Nikon markasındaki otomatik netleme sisteminin nasıl çalıştığını ve kamerada bulunan netlik noktası, netlik noktası türleri, netlik modları ve otomatik netlik (AF) alan modları hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Umarım konuyu merak eden arkadaşlara yardımcı olur... www.mansurovs.com' dan Türkçeye çevrilmiştir. OTOMATİK NETLEME SİSTEMİ (AF) NASIL çALIŞIR Kameralarda otomatik netleme (AF) sistemi Aktif ve Pasif olmak üzere 2 gruba ayrılır. AKTİF AF SİSTEMİ Bu sistemde kamera kızılötesi ışınları cisme gönderir ve cisme çarparak geri dönen ışınlar sayesinde cisimle kamera arasındaki mesafe hesaplanır ve cisme olan netlik bu bilgiye göre yapılır. Ancak düşük ışık koşullarında maalesef çalışmaz. Bu sistem durağan ve 4-6 metre gibi mesafelerdeki cisimlerin fotoğraflanmasında kullanılmaktadır. Hareketli cisimlerin netlenmesinde kullanılmamaktadır. Canon ve Nikon kameralarda AF yardımcı ışığı ile yapılan çekimlerde Aktif AF sistemi kullanılmaktadır. PASİF AF SİSTEMİ Bu sistem Aktif AF sisteminden çok farklı çalışmaktadır. Faz Algılama denilen sistemle (Phase Detection) lensten geçen ışığın özel bir algılayıcıya veya kameranın kendi görüntü alıgılayıcısına düşürüldüğü Kontrast Algılama (Contrast Detection) denilen yöntemi kullanılmaktadır. Kontrast algılama ile netlik nasıl yapılıyor? Kamera fotoğrafı çekilecek konudaki kontrast’ın en yoğun olduğu yeri arar. Kontrastın yüksek olduğu yer nettir. Eğer bulamazsa karedeki başka noktalardaki kontrast yerleri arar. Bu ise Pasif AF sistemin netliği yapabilmesi için yeterli kontrastın olması gerektiği anlamına geliyor. Lens, tek renkli veya pürüzlü bulanık bir yüzeyde netliği aramaya başladığında netlik başarısız olur. çünkü kameranın netlik yapması için cismi kenarı ile birlikte daha doğrusu kenardaki kontrastı algılaması gerekir. Gelişmiş DSLR kameralar hem Faz hemde Kontrast algılamaya yöntemlerini, gerektiği zaman kullandıkları halde tüm aynasız kameralar, bas-çek dediğimiz ayarsız otomatik ve video kameralar sadece kontrast algılayarak netliği yaparlar. Kontrast algılama ile yapılan netlikte ışığın direkt olarak görüntü algılayıcısına gelmesi gerekir. DSLR kameralarda bulunan arka LCD’den çekim yapılmak istendiğinde (Liew-View) kamera aynasını yukarı kaldırır ve algılayıcıya ışığı direkt olarak göndererek bu fonksiyonu yerine getirir. Kontrast algılama sistemi daha çok durağan konuların netlenmesinde kullanılırken Faz algılama sistemi ise hareket eden konuların netlenmesinde kullanılmaktadır. Kontrast algılama sistemi özellikle çoğu zaman düşük ışık koşullarında Faz algılamaya göre daha hassastır. Faz algılama yöntemi kullanan DSLR kameralarda netliği yapmak için bir veya daha çok netlik noktası seçmek zorundayken, kontrast algılamalı sistemde tüm karedeki (en uç köşeler dahil) kontrast algılanarak daha esnek netlik yapılır. DSLR kameralarda arka LCD’ den yapılan çekimlerde kullanılan kontrast algılama yönteminin dezavantajı son derece yavaş olmasıdır. DSLR kameralarda video çekiminin giderek önem kazanması nedeniyle bu yavaşlığın üreticiler tarafından ilerde düzeltileceğini düşünülmektedir. DSLR kameranızın önünde AF yardımcı ışığı varsa bu Aktif AF sisteminin bir parçası değildir. Tıpkı flaşta olduğu gibi konunuzu aydınlatırlar ve kameranın Pasif AF sisteminden faydalanır. NETLİK NOKTALARI Netlik noktaları vizörünüzden baktığınızda gördüğünüz küçük içi boş kare veya noktalardır. üreticiler giriş seviyesi ve profesyonel seviye kameraları birbirinden ayırmak için farklı AF sistemleri kullanmaktadırlar. Profesyonel seviye DSLR kameralarda bu netlik noktaları çeşitli ayar seçenekleriyle ayarlanabilen gelişmiş özellikler barındıran ve çok sayıda noktadan oluşurken, giriş seviyesi DSLR modelleri temel AF gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve az netlik noktası içerecek şekilde tasarlanmaktadırlar. Bu netlik noktaları Faz algılamanın bir parçasıdırlar ve herbir netlik noktasındaki kontrast kamera tarafından algılanmaktadır. Netlik noktalarının yerleşimi ve sayısı sadece kamera üreticilerine göre değil kamera modeline göre de değişmektedir. Yukarıda solda gördüğünüz üzere Nikon D5000’ de 11 tane netlik noktası ve sağda Nikon D300s’ de ise 51 tane netlik noktası bulunmaktadır. Büyük fark netlik noktasının sayısındadır. Peki netlik noktası sayısı önemli midir? Elbette ama tek başına yeterli değildir. Eğer netlik nokta sayınız fazlaysa kompozisyonunuzu yapıp, karenin özel bir kısmına netlik yapmak istediğinizde; Kamera özellikle hareketli bir konuyu (spor ve vahşi hayat konuları için son derece uygundur) bu farklı netlik noktaları arasında takip etmek için kullanır. Oysaki netlik noktalarının tamamı fark yaratmazlar. Farkı yaratan netlik noktasının türüdür. NETLİK NOKTASI TüRLERİYukarıda açıklandığı üzere sadece netlik noktası sayısı AF sistemlerinde önemli bir faktör değildir. Bunun yanı sıra netlik noktasının türü de hassas sonuçlar almak için son derece önemli bir konudur. 2 Tür netlik noktası algılayıcısı vardır. 1-) Dikey tip 2-) çapraz tip Dikey tip algılayıcı boyutsal ve sadece dikeydeki kontrastı algılar. çapraz tip algılayıcı ise 2 boyutludur ve hem dikey hemde yataydaki kontrastı algılarlar. Ayrıca çapraz tip algılayıcı dikey algılayıcıya göre daha hassastır. Bu ne anlama geliyor. Kameranızın AF sistemindeki çapraz tip algılayıcı ne kadar fazlaysa netlik o kadar hassas ve daha iyi yapılacak demektir. Bu nedenle yeni kamera duyurusu yapıldığında; kamera modeliyle ilgili tipik olarak şunlar söylenir. Bu kamerada X tane netlik noktası ve Y tane çapraz tip netlik algılayıcısı bulunmaktadır. üreticiler yeni kamera özelliklerini belirtirken netlik noktası sayısını ve özellikle çapraz tip algılayıcı sayısı fazlaysa gururla belirtirler. örneğin Nikon D7000’ de 39 tane netlik noktası ve 9 tane çapraz tip algılayıcıya sahiptir. Bu demektir ki 39 tane netlik noktası var ve bunlardan 9 tanesi çok hassas. Kamera alacağınız zaman ve özellikle spor ve çok hızlı vahşi hayat fotoğrafı çekecekseniz bu konuya çok dikkat etmeniz gerekir. AF PERFORMANSI ETKİLEYEN DİĞER FAKTöRLER Yukarıda toplam netlik noktası sayısının ve türünün çok önemli olduğunu gördük. Oysaki bu 2 konu hassas netlik için yeterli değildir. AF performansını ciddi olarak etkileyen diğer bir faktörde ışığın miktar ve kalitesidir. Şimdiye kadar kameranızın AF sisteminin gün ışığında ve parlak ışık koşulları altında çok mükemmel sonuçlar verdiğini ve iç mekanda az ışıkla mücadele etmeye başladığınızda ise size ızdırap verdiğini biliyorsunuz. Durum neden böyle? çünkü düşük ışık koşullarında kameranızın kontrastı algılaması çok zordur. Pasif netleme sisteminin lensten geçen ışığa güvendiğini hatırlayın. Eğer ışığın kalitesi zayıfsa, bu durum netlik performansına yansır. Işığın ve lensin kalitesinden konuşalım; AF performansı etkileyen en önemli faktörlerden biri lensin kalitesi ve en büyük diyafram açıklığıdır. Eğer elinizde eski bir lens varsa ve bu lensin merceklerinde fiziksel olarak küf mantarı, kir, içerde çok fazla toz ve öne/arkaya netleme problemleri bulunuyorsa AF performansınızın size ızdırap vereceği kesindir. Lensin açıklığına gelince diyafram açıklığı f/2,8 olan profesyonel seviye lenslerin f/5,6 lenslere göre daha hızlı olması bir nedendir. Tüm dijital kameralarda netlik diyafram en açık değerdeyken yapılır. Diyaframı f/16’ ya aldığınızda; netlik yine en açık diyafram üzerinden yapılır ve f/16 değerini ancak fotoğraf çektiğinizde kamera ölçtüğü diyafram (f/16) ve perde hızı değerlerini uygular ve ancak o zaman bu değeri alırsınız. Bu nedenle f/1,4 gibi çok hızlı lensler dışındaki diğer lenslerle AF performansı açısından büyük diyafram değerleri kullanmak daha iyi sonuçlar vermektedir. AF performansı açısından lenslerin en açık diyafram değeri f/2,0 veya f/2,8 arasında olması idealdir. F/5,6 gibi küçük diyafram değerleri olan lenslerle netlik yaparken lensin içinden geçen ışık miktarı az olduğu için netlik çok zor gerçekleşmektedir. Ayrıca f/1,4 gibi çok açık diyafram değerleri ile çalışmak hem AF performansını olumsuz yönde etkilemekte hemde çok sığ alan derinliği sağlamaktadır. Son olarak bir kamerada bulunan AF sisteminin kalitesi ve sağlamlığı son derece önemli bir etkendir. örneğin spor ve vahşi hayat fotoğrafı çeken profesyoneller için geliştirilen Canon 1D Mark III piyasaya ilk çıktığında yaşanan korkunç AF problemleri nedeniyle birçok kullanıcı bu olaya çok sinirlenmiş ve Canon’ un bu hatasını bir yazılımla düzeltmesini beklemişlerdi. Birçoğu bu nedenle Canon’ u bırakıp Nikon’ a geçmişti. Kamera tüm AF özelliklerini barındıracak şekilde üretilmişti ama AF sistemi çalışması gereken şartlar çalışmıyordu. Eğer en iyi AF performansı verecek modern DSLR kamera arıyorsanız ve özellikle spor ve vahşi hayat fotoğraflamak amacınız varsa Nikon ve Canon size çok gelişmiş ve sağlam AF sistemleri sunmaktadırlar (Diğer üreticiler ise onlara çok yakın sistemler geliştirerek, bu teknolojileri bir şekilde yakalamaktadırlar). DSLR NETLİK MODLARI Günümüzde, Birçok kamera çeşitli durumlar için bir sürü farklı netlik modlarına sahiptir. Fotoğrafını çekeceğiniz konu durağan bir portre olabildiği gibi koşan bir insan veya havada uçan bir kuşda olabilmektedir. Durağan konuları fotoğraflarken önce netlik yapar sonra fotoğrafı çekeriz. Eğer konunuz hareket ederse o zaman netliği tekrar yapıp fotoğrafı tekrar çekersiniz. Eğer konunuz sürekli hareket ediyorsa; Kameranızın bu harekete göre netliği otomatik olarak tekrar yapması gerekir. İyi haber DSLR kameranızda bu tip durumlarda kullanmak üzere çeşitli fonksiyonlar bulunmaktadır. Şimdi bu detayları inceleyelim. TEK NETLİK MODU (SINGLE AREA FOCUS MODE) AF-S Tek alan AF; Nikon tarafında AF-S, Canonda ise “One Shot AF†olarak bilinir. Vizörünüzdeki netlik noktalarından birini netlik yapmak için seçersiniz ve kameranız da sadece bu noktadaki kontrasta bakar. Deklanşöre yarım basılı tuttuğunuzda veya bu fonksiyonun özel olarak yapılması için atanmış bir AF tuşuna (eğer varsa) bastığınızda; Eğer konunuz hareket ediyorsa kamera öncelikle netlik yapmaya gayret eder. Netliği yapamazsa, siz deklanşöre basmaya devam etseniz bile kilitlenir netleme yapmaz. Bu modda kameranız fotoğrafı çekmeden hemen önce konunuza netliği yapar ve kilitler. Eğer netleme yapılmadan konunuz hareket ederse veya netleme başarısız olursa deklanşöre bastığınızda fotoğraf çekemezsiniz (netlik olmadığı için). Nikon D300s gibi bazı kameralarda AF kullanıcı menüsünde bulunan netlik tam yapılmadan bile fotoğrafı RELEASE (çek) seçeneğini seçerseniz, netlik tam yapılmadan da kameranız fotoğrafı çeker. AF-S moduyla ilgili bir kaç şeyi daha not edelim. Kameranıza kızılötesi AF yardımcı aydınlatması bulunan harici bir flaş taktığınızda; Bu aydınlatmanın çalışması için kameranın AF modunun AF-S ‘ye ayarlanmış olması gerekir. Kameranızın önündeki AF yardımcı aydınlatma ışığı da yine AF-S modunda çalışır. SüREKLİ NETLİK / AI SERVO FOCUS MODE (CONTINUOUS FOCUS MODE) AF-C Tüm modern DSLR kameralarda bulunan ve markalara göre adına Nikonda sürekli çekim (AF-C) ve Canonda ise “AI SERVO†denilen netleme modudur. Bu modda kameranız hareket halindeki konunuzu izler ve bu mod özellikle vahşi hayat ve durağan olmayan konular için uygundur. çalışma prensibi ise; Konunuzun hareketini analiz eder, yani konunuzun nerede olacağını tahmin ederek netliği cismin olacağını tahmin ettiği son noktaya yapar. Sürekli netlik modunun güzel özelliği, eğer konunuz hareket ederse, netliği ona otomatik olarak yapar. Sadece parmağınızı deklanşöre yarı basılı tutmak yada bu işlem için özel olarak yapılmış bir AF tuşuna (eğer varsa) basılı tutarak kameranızın konunuzu izlemesini sağlayabilirsiniz. Tek alan AF (AF-S) ile sürekli alan AF (AF-C) modunu karşılaştıracak olursak; Sürekli AF modu genellikle ayarlanabilen (özellikle üst sınıf DSLR modellerinde) ve konuyu tek nokta veya çoklu nokta ile izleme fonksiyonu gibi karışık konuları içermektedir. TEK/SüREKLİ KARIŞIK MOD (SINGLE / CONTINUOUS HYBRID MODE) AF-A Bazı kameralar Nikon’un AF-A ve Canon’un “AI FOCUS AF†dediği basit olarak; kameranın tek nokta netlik ile sürekli netlik modları arasında geçiş yapabildiği moddur. çalışma şekline gelince; Kamera konuya netliği hareketsizken yapar ve konunuz hareket ederse otomatik olarak sürekli netlik moduna geçerek netliği takip eder. Alt sınıf Nikon DSLR kameralarda kameranın AF sistemi için varsayılan bu mod (AF-A) birçok durumda çok işe yaramaktadır. Bu mod yeni başlayanlar için geliştirilen bir mode olduğundan üst sınıf modellerde bulunmamaktadır. TAM ZAMANLI OTOMATİK NETLEME (FULL-TIME SERVO FOCUS MODE) (AF-F) Bu yeni netleme sistemi AF-F adında Nikon’ un yeni geliştirdiği ve video özelliğinde ön izlemeli çekim devam ettiği sürece netlik yapan sistemin adıdır. Hızlı konuları netlemede çok iyi değil ama gelecekte çok iyi olacak gibi görünüyor. Nikon’un bu özelliği daha hızlı ve daha kullanışlı hale getirmesi gerekli. AF ALAN MODLARI DSLR kamera üreticileri fotoğrafçıların çekecekleri konuya göre seçecekleri AF-S, AF-C, AF-A ve AF-F gibi bir sürü otomatik netlik modlar geliştirmişler. Bunlar zaman zaman kullanıcıların kafalarını karıştırabilmektedir. Birçok giriş seviyesi ve yarı profesyonel kameralar bu fonksiyonları menülere eklerken D300s, D700, D3s, D3x gibi profesyonel kameralar ise bu fonksiyon için kameranın arka tarafına bu modları seçen düğme tasarlamışlardır. Peki bu modlar ne işe yarıyor. Şimdi sırayla bu konuyu inceleyelim. TEK NOKTA AF ALAN MODU (SINGLE POINT AF AREA MODE) Nikon’da “Tek Nokta†ve Canon’da “Manuel AF Nokta†denilen tek nokta AF alan modunu seçtiğinizde; Kamera, sadece vizörde görerek seçtiğiniz bu noktaya netlik yapar. Eğer netlik noktasını yukarı, aşağı, sağa, sola değiştirdiğinizde kamera, seçtiğiniz noktada bulunan kontrast dikey ve çapraz tip algılayıcılar tarafından algılanarak netlik sadece o noktaya ayarlanır. Bu mod genellikle manzara, mimari ve diğer durağan konuları fotoğraflamak için daha uygundur. DİNAMİK AF ALAN MODU (DYNAMIC AF AREA MODE) Nikon’ da “Dinamik†Canon’da ise “Genişletilmiş Netlik Noktası†denilen bu modda vizörde gördüğünüz netlik noktalarından birini seçiyorsunuz ve kamera bu istediğiniz noktaya başlangıçta netlik yapıyor. Yani başlangıçta tek noktaya netlik yapılyor ve eğer konunuz hareket ederse; Kameranız seçtiğiniz netlik noktasının çevresindeki netlik noktalarından faydalanarak, konunuzun hareketini izler ve konunuza olan netliği korur. Bu sırada kameranızı konunuzun hızına uygun şekilde hareket ettirerek konunuzu başlangıçta seçtiğiniz netlik noktalarına mümkün olduğu kadar yakın olduğuna emin olmaya çalışırsınız. Dinamik alan netleme sistemi kuşlar gibi hızlı hareket eden konularda kullanmak için çok iyidir. çünkü kuşları uçarken netlemek çok zordur. Yüksek model DSLR kameralarda tüm netlik noktalarından seçtiğiniz bir grubu bu tür çekimler için kullanma şansınız vardır. örneğin Nikon D7000 modelinde Dinamik netlik modunda netlik noktalarını 9, 21 ve 39 adet gruplara bölerek kullanmak mümkün olmaktadır. Eğer fotoğrafını çekeceğiniz konuyu kadrajın ufak bir parçasında izlemek istiyorsanız Dinamik AF modunu 9 tane netlik noktasına, tüm karede izlemek istiyorsanız o zaman Dinamik AF modunu 39 tane netlik noktasını izleme fonksiyonuna ayarlayabilirsiniz. 3D İZLEME MODU (3D TRACKING MODE) Son olarak Nikon’un bir çok modelinde; Netliği baştan sizin seçtiğiniz bir noktaya yapan ve konunuz hareket ettiğinde ise kameranın hareket eden konunuzu izlediği “3D İzleme Modu†bulunmaktadır. Bu modun özelliği; netliği ayarladığınız noktadaki renkleri okuyan özel bir algoritma kullanmasıdır. Yani sizin izlenmesini istediğiniz yerdeki rengi hafızasına alarak o renk karede nereye giderse oraya netlik yapmaktadır. En büyük avantajı konu hareket ettiği zaman netlikle uğraşmayıp, konunuzun kadrajınızdaki kompozisyonunu tekrar yapabilmenize olanak vermesidir. örneğin havada uçan siyah kuşların arasında bir tane beyaz kuş varsa ve onu izlemeye aldıysanız; kuş veya kameranız hareket ettiğinde sistem netliği korur ve size değişen duruma göre yeniden kadraj yapma şansı verir. İzleme Modu ve Dinamik Netlik Alan Modu arasındaki fark; Dinamik netlik alan modunda 9 veya 21 nokta için netliğin izlenmesini istediğiniz durumda ortaya çıkıyor. Eğer konunuzun netliğinin takip edilmesini istediğiniz 9 veya 21 noktalı izlemeyi seçtiyseniz; Konunuz bu noktaların dışına çıkarsa, kameranız konunuzu izlemeyemiyor. Ancak 3D izleme fonksiyonu ise konunuz seçtiğiniz netlik noktasından çok farklı bir yere gitse bile kameranız tüm karedeki seçilebilen noktaları tarayarak konunuzun en son nerede ise o netlik noktasını göstererek izleyebiliyor. OTOMATİK AF ALAN MODU (AUTO AF AREA MODE) Nikonda “Auto-Area AF†ve Canon da ise “Automatic AF Point Selection†denilen "Gör ve çek" diyebileceğimiz netliğin yapıldığı yöntemdir. Neyi fotoğrafladığınıza bağlı olarak, kamera netliği yapar. Karedeki insan teninin rengini algılayarak netliği öncelikle ona yapan çok güzel karmaşık bir teknoloji kullanmaktadır. Eğer karede birden fazla insan teni algılarsa, o zamanda netliği kameraya en yakın olana yapar. Eğer karede bir insan yoksa, kamera bu seferde kendisine en yakın ve en büyük nesneye netlik yapar. Bu modda kamera kendisinin netlik yaptığı noktayı ekranda sizin görüp onaylamanız için gösterir ve deklanşöre bastığınızda ise netliği oraya yapar. DİĞER AF ALAN MODLARI Piyasaya yeni çıkan Nikon D7000 gibi kameralara “Yüz Tanıma AFâ€, “Geniş alan AFâ€, “Normal Alan AF†ve video çekimi için geliştirilen “Konu İzleme AF†yani AF-F gibi bazı otomatik netlik modlar geliştirilmiştir. Bu modlar büyük bir ihtimalle Nikon’un gelecekteki DSLR modellerinde kullanacağı video yeteneğini daha da iyileştirmek için geliştirdiği özelliklerdir. Bu özelliklerin hem kameraya has bir özellik olması hemde büyük bir ihtimalle yeni modeller çıktıkça bu özellikler değişeceği için tek tek detaya girilmeyecektir. www.mansurovs.com sitesinden çeviren ümit Alper TüMEN
- 73 yanıt
-
- 7
-
- Otomatik netlik
- pasif otomatik netleme
-
(ve 2 adet daha )
İle Etiketlenmiş :
-
SCENE RECOGNITION SYSTEM NEDİR NE İŞE YARAR
konu Ümit Alper TÜMEN gönderdi. Yer : Fotoğraf Kütüphane
Bu yazıda, Nikon markasının ilk olarak Nikon F5 (1996-2004) modelinde kullanmak için 3 yılda geliştirdiği ve geliştirildiği yıllarda (1993-1996) kullanılması düşünülen Nikon F5 modeline getireceği devrim niteliğindeki yenilikleri ve dijital kameralara geçtikten sonra ise fonksiyonlarına eklenen BEYAZ AYARI ile 1005 pixel RGB algılayıcısının ve Scene Recognition System' in nasıl geliştirildiğinden ve ne işe yaradığından bahsedeceğiz. Bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenmiştir. Scene Recognition System denilen SAHNE TANIMA SİSTEMİ olarak Türkçe ifade edebileceğimiz sistem; Profesyonel fotoğrafçıların bir fotoğrafı çekmeden önce netliği, pozometrik değeri ve beyaz ayarını tecrübelerine göre yaptıkları şekilde fotoğrafçının beyni gibi çalışarak bu işlemlere karar vermektedir. Nikon D3, D3X, D3S, D700, D300, D300S modellerinde 1005 pixel RGB algılayıcı kullanan sahne tanıma sistemi bulunmaktadır. Bunlar hariç diğer Nikon kameralarda ise 420 pixel RGB algılayıcı kullanılmaktadır. Sadece Nikon D7000' de 2016 pixel RGB algılayıcı kullanımıştır. Son olarak Nikon D4 ve Nikon D800-D800E kamerada ise 91000 pixel RGB algılayıcı kullanılmıştır. Sistemin detayına geçmeden önce biraz ön bilgi verelim. Bu sistemin 3 temel görevi vardır. 1-) Netlik ve hareketli konuların netliğinin izlenmesi 2-) Pozometrik değerlerin hesaplanması ve TTL flaş ölçümleri 3-) Işık kaynağının tanımlanarak beyaz ayarının en doğru şekilde yapılmasıdır. 1-) NETLİK VE HAREKETLİ KONULARIN İZLENMESİ Makine fotoğrafı çekilecek konuyu inceler ve kare içerisinde önce insan olup olmadığını kontrol eder. Eğer insan varsa netliği öncelikle ona yapar. Peki kameramız insanı nasıl algılar? Kameranın hafızasına insanın olası tüm ten renkleri kaydedilmiştir. Kamera karede insanın ten rengini arar ve bulduğu anda netliği ona yapar. Karedeki insan hareket ediyorsa; Netliği bu harekete göre korur. İnsan değilde başka hareketli bir cisim varsa ve hareket ediyorsa, bu cisme olan netliği fotoğraf çekilinceye kadar izler ve korur. 2-) POZOMETRİK DEĞERLER VE TTL FLAŞ öLçüMLERİ Fotoğrafı çekilecek konudaki ışığın özellikle parlak noktaları analiz ederek en doğru pozometrik değerleri vermektedir. Bu fonksiyon aynı zamanda flaşla çekim için gerekli analizleri de yapmaktadır. 3-) OTOMATİK BEYAZ AYARI Fotoğrafı çekilecek cisimden gelen ışığı analiz ederek, ışık kaynağının tespit edilmesiyle en doğru beyaz ayarının yapılması sağlanır. Teknik olarak sahne tanıma sistemi; 1005 pixel RGB algılayıcı yardımıyla konuyu takip ederek netliği hızlı ve kusursuz bir şekilde yapar, pozometrik değerleri belirler ve beyaz ayarını renk ve parlaklık değerlerini kullanarak yapar. 1005 Pixel RGB algılayıcı ilk olarak 1996 yılında piyasaya sürülen Nikon F5 modelinde kullanılmıştır. Sistemin çalışma esası; Konudan gelen renk ve parlaklık bilgileri 1005 pixel RGB algılayıcı tarafından algılanıp; Pozometrik değerin belirlenmesi, netliğin ve beyaz ayarının hassas bir şekilde yapılması için kullanılmaktadır. Bu sensör konunun pozisyonundaki değişimleri de takip edebilmektedir. Sensörün Nikon F5 modelindeki yeri aşağıdaki şekildedir. Bu sistem kameralar hakkındaki temel düşünceyi değiştirmiştir. 1005 Pixel RGB algılayıcı üzerinde aynı zamanda 3D renkli matriks ölçüm sistemi de bulunmaktadır. Bu sistemde konudaki ışık daha önceki makinelerde kullanılan ve pozometrik ölçümde kullanılan % 18 gri karttan yansıyan ışığı okumak yerine tüm kareyi renkli olarak okuyarak, konudaki parlaklık, kontrast ve uzaklık bilgilerinden faydalanmakta ve sonuç olarak çok daha kusursuz pozometrik değerler elde edilmektedir. Uzaklık bilgisi Nikon’un geliştirdiği D ve G lensler kullanılması durumunda hesaplanabilmektedir. Bir anlamda 1005 RGB algılayıcı teknolojisini kullanan fotoğraf makineleri pozometrik değerleri hesaplarken kendisinden önceki makinelerden farklı olarak konuyu renkli olarak görmektedir. Her rengin ışığı yansıtma katsayısının farklı olduğu düşünülürse sistemin ne kadar önemli bir iyileştirme olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bu sistem, sensörden gelen bilgilerin sistem tarafından parlaklığın ötesinde bir sürü parametrenin ışığında; Pozometrik değerlerin çok daha kusursuz olarak hesaplandığı ve insan beynine en yakın sistem olacak şekilde geliştirilmiştir. Sisteminin ana fikri; Fotoğrafçının daha vizörden bakarken fotoğraf hakkında vereceği karmaşık kararların kameraya bırakılması olarak özetlenebilir. Bu sistem beyaz ayarı, pozometrik değerler ve netlik konuları gibi 3 önemli teknolojinin üstün yönlerini birbirine bağlamaktadır. Profesyonel doğa fotoğrafçıları; Beyaz ayarı, netlik ve pozlama konularını geçmiş deneyimlerinden faydalanarak ayarlamaktadırlar. Fakat karedeki renk ve kontrast bilgileri fotoğrafçılar tarafından bilinemeyeceği için 1005 pixel RGB algılayıcı tarafından algılanmakta ve makine tarafından bir dizi karmaşık hesaplama gerçekleştirilerek daha kusursuz fotoğraflar çekilmesi garanti altına alınmaktadır. Sahne tanıma sisteminin başlıca özelliği konuyu analiz ve takip etmesidir. Başlangıçta 1005 pixel RGB algılayıcı gelen bilgilerle ön ve arka plan olarak analiz ederek, bu alanda yukarıda da anlatıldığı üzere insan ten rengini aramaktadır. İlk aşamada makine, çekilecek konuda insan var mı? diye kareyi inceler ve eğer bir insan ten rengi yakalarsa netliği çekilen karenin içindeki insana yapar. Sistem, konu netlik sahasının dışına çıktığı durumda bile, her zaman netliği konuya yapmaktadır. Konu izlemesi 3D izleme sistemi ile mümkün olmaktadır. 1005 Pixel RGB algılayıcının işleyişi ile ilgili şekil aşağıdadır. A.1005 RGB algılayıcı gelen veri B.Renk verisi C.Temel veriler (Küçük grup okumaları) D.Parametreler e.Renk f.Parlaklık g.Kontrast h.Seçilen alandaki konum bilgisi I.D ve G tip lens kullanılması durumunda cisimle aradaki uzaklık bilgisi J.Veritabanı K.Otomatik ton dengelemesi D3, D3X, D3S, D700, D300 ve D300S de kullanılan 51 tane netlik noktası otomatik netleme fonksiyonunda kayda değer performans artışı sağlamıştır. Birde 3D izlemenin gelişiyle konudaki netlik kararlı bir şekilde merkezde tutulabilmektedir. Böylece konu izlenirken bile yeni bir kompozisyon yapılabilmekte ve çekimi son derece rahat bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bir tenis maçında kadrajınızın sağında ve solunda bırakacağınız boşluğu oyuncunun düz ve ters vuruşlarında yapacağı yere göre değiştirmenizi sağlayabilmektedir. 3D izlemenin en büyük avantajı ani hareketlerde çekim açınızı değiştirmenize imkan vermesidir. Aşağıdaki şekilde 3D izlemenin bir örneği 3 ayrı karede anlatılmaktadır. Bu örnekte fotoğrafını çekeceğimiz konunun sistem tarafından netliğinin izlemesini istediğimiz noktasını seçiyoruz ve ondan sonra netlikle uğraşmayıp sadece hareket eden cismi istediğimiz kadrajda tutmak için makineyi hareket ettirerek takip ediyoruz. çekmek istediğimiz anda da deklanşöre basıp fotoğrafı çekiyoruz. 1. Karede kameranın netliği koruyarak takip etmesini istediğimiz noktayı seçiyoruz. Burada kayak yapan adamın kafasındaki bandaj seçilmiş (Kırmızı kare ile gösterilen nokta). Makine bu kompozisyonu, karedeki renkleri okuyarak hemen hafızasına kaydeder ve hareket devam ettiği her saniye hafızasındaki bilgileri gözden geçirerek seçilen bu noktanın en son nerede olduğunu belirleyerek bu noktaya yapılan netliği siz fotoğrafı çekinceye kadar korumaya devam eder. 2. Karede kamera, kayak yapan adamın kafasındaki bandajı sizin adamın hareketini kadrajda tutmak için yaptığınız yeni kadrajda nereye giderse gitsin takip eder ve netliği deklenşöre basacağınız zamana kadar sürekli koruyarak, net fotoğraf çekmenizi sağlar. 3. Karede görüldüğü gibi kamera hafızasındaki ilk kaydettiği görüntüyü takip ederek size güzel kadrajlar içinde net fotoğraflar sunmaktadır. Sistemin tek dezavantajı; Eğer takip edilmesini istediğiniz cisim ile arka plan aynı renkte ise sistem cismi takip edemeyebiliyor. Sistemin işleyişi hakkında birşeyler belirtmekte fayda var. Fotoğrafı çekilecek karedeki fazla ışık; Matriks ve i-TTL dengelenmiş dolgu flaş sistemleri kullanılarak analiz edilir ve çok kesin pozometrik değer verilir. Sistem, eskiden pozometrik değer ve beyaz ayarı için kullanılıyordu fakat şimdi çok daha karmaşık analizler sonucunda çok zor ışık koşulları altında bile; Makine ışığın analizini yaparak ışık kaynağı hakkında bir karara varabilmektedir. örneğin; Fotoğraf makineleri yeşilin içinde bulunduğu orman ve fluresan lambadan gelen ışığı ayırt edemez ve aynı şekilde algılarlar. Sahne tanıma sistemi sayesinde görüntüden elde edilen diğer bilgiler dışında 1005 pixel RGB sensör gelen ışığı veri tabanındaki ışık kaynaklarıyla karşılaştırarak bu yeşil ışığın dışarıda bir ağaç veya ormandan mı yoksa içerideki floresan lambadan mı geldiğini anlayarak buna göre size kusursuz çekim değerleri vermektedir. Sahne tanıma sistemini geliştirirken aşılması gereken birçok teknik zorluk vardı. Geliştirme aşamasında; Makinenin zor ışık koşullarında karşılaştırma yapması için kullanılacağı binlerce kare örnek fotoğrafların çekilmesi ve makinenin veri tabanına yerleştirilmesi gerekliydi. Bunu yapmak içinde; 1005 Pixel RGB algılayıcının içinde olduğu fotoğrafı okuyan özel bir makine yapılarak, bilgisayara bağlanmış ve bir sürü fotoğraf çekilerek, gerekli ayarlamalar bu özel makine ile yapılmıştır. çekilen 30.000 civarı kare fotoğraf; Daha önce hiç karşılaşılmayan bir durumun fotoğrafı çekilirken; kameranızın çekilecek kareye ait pozometrik değer ve beyaz ayarına karar vermesinde kullanılmaktadır. Kamera, fotoğrafı çekilecek karenin pozometrik değerleri ve beyaz ayarını hesaplarken bir tereddüt yaşarsa; Hemen veri tabanındaki fotoğraflara gider ve çekilecek karedeki koşullara en uygun durumu karşılaştırma yaparak, çekim değerlerine daha hızlı ve daha doğru karar verir. Makine çalıştırıldığında; Sahne tanıma sistemi ve 1005 pixel RGB algılayıcı aynı anda çalışır ve bu işlemler sırasında makine içerisinde inanılmaz büyüklükte bir hesaplama gerçekleşir. Bu veri işleme sırasında kamera çok meşguldur. Her iki işleminde makineyi yavaşlatmaması için makine belleği bu iki işleminde bir arada yapacak şekilde geliştirilmiştir. Yani fotoğrafı çekilecek konudaki en ufak bir hareket bile makine için son derece karmaşık ve çok yüksek hızda hesaplama demektir. Sürekli çekim modu bir makine için başarı ve kaliteyi temsil eder. Kamera otomatik netleme yaparken maksimum kapasiteyle çalışmak zorundadır. Ayna aşağıdayken; Işık, algılayıcı tarafından okunur ve ayna yukarı kalktığı an tüm hesaplama sonuçları kullanıcıya vizörden bildirilir. Deklanşöre basıldığı anda makine tüm işlemi bitirmek zorundadır. Bu operasyonun saniyeler mertebesinde tekrar edilmesi bir sürü farklı hesaplamanın çok kısa zamanda yapılmasını gerektirir. Her hareket için kameranın hesaplama yapması kaçınılmazdır. Burada zor olan şey donanımın ve sistem tarafından sağlanan verilerin aynı anda simüle edilmesidir. Bu simulasyonu bilgisayarda yaparken sistemi geliştirenleri fazla zorlayan birşey olmamıştı. çok zor olan ve zamanlarını alan şey bu simülasyon verisini gerçek fotoğraf makinesi üzerinde denemek olmuştu. 3D izleme, sürekli konu izleme bilgileri ve otomatik netleme hepsi aynı anda çalışmak zorundaydı. Fakat başlangıçta hepsi aynı anda çalışmamıştı. Program hatalarını düzeltmek ve hesaplamaların kusursuz olmalarını sağlamak gerekiyordu ama böyle bir sistemi önceden kimse yapmadığı için bir sürü bilinmeyen yönleri vardı. Sistemi çalıştırmak için uzun zaman deneme yanılma yöntemi kullanılmış ve bir sürü farklı olabilirlik test edilmiştir. Sonunda sistem geliştirildiğinde gerçektende fotoğrafçıların daha önce çekmedikleri fotoğrafları çekmelerine olanak sağlamıştır. Umarım faydalı olabilmişimdir...- 27 yanıt
-
- 3
-
- Pozometrik ölçüm
- beyaz ayarı
-
(ve 2 adet daha )
İle Etiketlenmiş :