Genel Araştırma
'af-s' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 2 sonuç bulundu
-
Bu yazıyı okumadan önce üstad ümit Alper Tümen 'in adeta bir başucu kitabı tadında derlemiş olduğu bu makaleyi okumakta büyük fayda görüyorum. Benim aşağıda derlemeye çalıştığım bilgiler biraz daha teknik ve ümit beyin makalesini tamamlar nitelikte olacaktır. Bu bilgiler; web sitelerinden çeviriler ve kendimce bazı katkılardan oluşmaktadır. Oto-fokus (AF) (Otomatik odaklama) AF-S, AF-C, AF-A, AF-F. 11, 39 ve 51 noktalı AF sistemleri. Dinamik alan AF, odaklama alanları ve 3D DSLR'lardaki yenilikler pek çok alanda yavaşlamasına rağmen Otomatik Odaklama (AF - Autofocus) sistemlerinde hala beklenmedik sıçrayışlar görülüyor. Bu konu modern DSLR fotoğraf makinelerinin gelişimdeki en belirgin ilerlemelerin yaşandığı alan olarak karşımıza çıkıyor. Bundan yalnızca beş yıl önce ikinci nesil sistemlerden bahsederken (Multi-CAM 1000), son Nikon modellerinde belirgin biçimde daha hızlı, çok yönlü ve daha hassas olan dördüncü nesil sistemler kullanılıyor. Bu yazıda; 2007 yılı sonlarında tanıtılan, Nikon D3, D300'de kullanılan 51 noktalı sistemleri ve D7100, D750, D810 ve D4S'de kullanılan gelişmiş versiyonunu (Advanced Multi-CAM 3500) inceleyeceğiz. D5300 ve D610 gibi fotoğraf makineleri diğer modellerin aksine Multi-CAM 4800 39 noktalı sistemle donatılmışlardır. D5300'de 12 odaklama noktasının eksik olması ve uygulamasının daha az gelişmiş olması haricinde (tüm modların menüden ayarlanabilir olması gerekiyor) iki sistem teknik özellikler açısından hemen hemen aynıdır. Step-in modellerinde hala Multi-CAM 1000 kullanılmasına rağmen, bu sistem de 5 yıl öncesine nazaran gelişmiştir. Günümüzde AF modlarını komut kadranlarından kontrol edebilme rahatlığını barındırmasa da, uygulaması ve idaresi daha pahalı fotoğraf makinelerinkilere oldukça benzemektedir. Yine de, sözgelimi "Baby Nikons" olarak adlandırılan D40'taki (hala satışta) 3 odak noktasından son nesillerdeki 11 noktaya sıçrayış, bu alanda inanılmaz bir gelişme sayılabilir. Menüyle ilgili tüm referanslar D7100 kullanım kılavuzundan alınmıştır. Yani, terimler D3, D300, D3000, D5000 ve D7000'den itibaren olan tüm Nikonlar için geçerlidir. AF MODLARININ SEçİMİ VE YöNETİMİ Nikon dijital fotoğraf makinelerinin ilk üç neslinde, D1 ve D100'den D3X ve D300S'ye kadarki modellerde, gövdenin ön tarafında odak modunu AF-S, AF-C veya MF olarak belirleyebileceğiniz odak modu seçicisi bulunur. D2, D200 ve sonrasında ise makinenin arka tarafında dinamik alan modlarının ayarı yer alır. Bu D90 ile birlikte değişti: artık sadece AF ve M olmak üzere 2 konum arasında değişebilen bir anahtar bulunur. Ancak bu modelden itibaren çıkan tüm yeni modellerde komut kadranlarıyla birlikte çalışabilen bir merkezi buton mevcuttur. Bu değişim dinamik alan ayarı için bulunan seçicinin kaldırılmasına olanak tanır. Artık AF modları ana kadrana bağlı iken, dinamik alan ayarı komut kadranına bağlıdır (D7100). D90'larda bu boşaltılan alan odak seçicisi kilit butonuna ayrılmış olsa da, yeni nesil fotoğraf makinelerinde bu alanda canlı görüntü (live view) seçicisi yer alır. Dolayısıyla, günümüzdeki tüm Nikon DSLR makineleri, sırasıyla 11, 39 ve 51 noktalı sistemler olmak üzere işletimsel olarak çok benzer otofokus sistemleri içerir ve en basit versiyonunda bile (AF11) dört odak modu ve dört alan modu (tek nokta, dinamik alan, 3D ve oto) barındırır. AF39 veya AF51 sistemi içeren daha gelişmiş modellerde ek olarak sırasıyla 9, 21 ve 39 veya 51 kombinasyonlu odak noktaları içeren farklı AF alan modları bulunur. Canlı görünümde (Live view) ayrıca dört alan modu daha bulunur. Bunlardan en kullanışlı olanı aynı anda en fazla 35 farklı yüzü algılayabilen Yüz-öncelikli AF modudur. FAZ ALGILAYAN (Phase Detection) ve KONTRAST ALGILAYAN AF Tüm modern Nikon DSLR fotoğraf makineleri hem ışık ölçümü (pozometre) hem de otofokus için TTL (through the lens: mercek içinden geçerek) özelliğini kullanır. Canlı görünüm (live view) ve video özelliği barındıran fotoğraf makinelerinde ise iki farklı AF sistemi bulunur. Vizörden bakıldığında fotoğraf makinesi faz algılama (phase detection) özelliğini kullanırken, Canlı görünümde (live view) ise kontrastı algılar. Bunun sebebi basittir: aşağıdaki şekilde belirtilen birincil (1) ve ikincil (2) aynalar gelen ışığın bir kısmını AF sensörüne (5) yansıtmak için gereklidir. Ana ayna ve alt ayna birlikte hareket ederler. Ana ayna yarı gümüş kaplıdır ve bu sayede yüzeyine gelen ışınları alt aynaya iletebilir. Alt ayna ise kendisine gelen ışınları yoğunlaştırıcı merceklere (3) yansıtır. Canlı görüntüde ise ayna kalkacağından her ikisi de yükselerek (1 ve 2) ışık hattının dışına çıkarlar. 1: Ana ayna | 2: Alt ayna | 3: Yoğunlaştırıcı mercek | 4: AF aynası | 5: AF sensörü Faz algılaması (phase detection), gelen ışığın görüntü eşlerine bölünmesi ve bunların karşılaştırılmasıyla sağlanır. Sistem, ışın ayırıcı ile birlikte gelen ışığın bir kısmını makinenin altında bulunan AF sensörüne (5) yansıtan küçük bir ikincil ayna (2) kullanarak nesneye olan mesafeyi hesaplar. İki mikro mercek (3), merceğin ters yönünden doğan ışınları toplar ve eski tip filmli fotoğraf makinelerindeki ayrık ekran sistemine benzeyen basit bir aralık bulucu sistem gibi çalışır. Bu iki görüntü daha sonra benzer ışık şiddeti örgüleri (tepe ve çukurlar) bulmak için analiz edilir ve odağın nesnenin önünde veya arkasında olduğuna karar verebilmek için şekildeki sarı düzlemde bunların izdüşümleri arasındaki mesafe (ayrılma hatası) hesaplanır. Bu, sonuç olarak, ayarın yönü için (öne veya arkaya doğru) gereken komutlarını belirler ve odaklama sistemindeki hareket sayısını tahmin eder. Bu tahmine göre AF motoruna hareket emri verilir, tam sonuç bulununcaya kadar işlem devam eder. Bu işlemler mikro saniyeler içinde gerçekleşir ve doğru odak elde edilene kadar tekrarlanır. Fotoğraf makinesi AF-C moduna ayarlandığında, bu işlem bir kapalı devre halinde devamlı tekrarlanır ve fotoğraf çekilene veya kullanıcı deklanşöre yarım basmayı bırakana kadar odak, nesnenin hareketine göre sürekli ayarlanır. Eğer system belli bir süre içerisinde doğru odağı yakalayamazsa "hunting" (avlanma) adlı bir problem meydana gelir ve sistem odağı kitleyemeden sürekli olarak ileri geri odaklamaya başlar. Faz algılamasının tersine, kontrast algılamasında nesnenin uzaklık hesabı kullanılmaz. Ancak bu belli bir sensör alanına giren bölgedeki kontrastı hesaplayarak sağlanır. Yanyana pikseller arasındaki yoğunluk farkı görüntünün keskinliğindeki değişimlerle birlikte doğal olarak arttığı veya azaldığı için optik sistem maksimum kontrastı elde edene kadar ayarlamayı tekrarlar. Genelde uygun odağı elde etmek için yeterli olmasına rağmen, kontrast algılaması hareket eden nesneleri takip ederken zorlanır. çünkü kontrast kaybolduğunda hareket yönü hakkında karar veremez. örneğin, faz algılamadaki gibi uzaklığını ölçemediği için nesnenin fotoğraf makinesine doğru mu yoksa aksi yöne mi gittiğinin ayrımını yapamaz. Kontrast algılama sistemleri aynasız fotoğraf makineleri sayesinde son yıllarda oldukça gelişmiş olsa da, faz algılaması hem doğruluk hem de hız açısından hala kontrast algılamasından üstün kabul edilir. Gerçi son günlerde çıkan yeni modellere bakıldığında aynasız modellerin de çok iyi ve hızlı odaklama yapabilenlerine rastlıyoruz. ODAK NOKTALARI Odak noktası, görüntü bulucu üzerindeki 11, 39 veya 51 olabilen karelere, daha doğrusu sensörlere verilen isimdir. Evet, aslında bu noktalar AF sensörü üzerindeki algılayıcı noktalardan oluşan kümeleri ifade etmektedirler. Ekranda görülen her nokta bir algılayıcı hücreye denk gelmez; gördüğümüz noktalar AF sensörü üzerinde birden fazla algılayıcı kümeye denk gelirler. Bu, noktanın konumuna ve özelliğine göre değişim gösterir. Daha gelişmiş fotoğraf makinelerinde kullanıcı tüm odak noktalarını aktifleştirebilir (AF39, AF51) veya alternatif olarak özel menüden [(CSM) a:6] 11 (AF11) seçebilir. AF51 çok doğru bir odak noktası seçimi sağlar, böylece kullanım sırasında yeniden düzenleme gereğini neredeyse ortadan kaldırır. AF11 ise dinamik alan ayarlarını kaybetmeden, kullanılabilen odak noktaları arasında hızlı geçişi sağlar. Bu, yani AF11, özellikle temel nesne çerçevenin büyük bir kısmını kapladığında, yani çerçevenin üçüncü kesişimlerinin yakınlarında olduğunda veya odağın hızdan daha az önemli olduğu durumlarda kullanışlıdır. AF51 ve AF11 Tüm modlarda odak noktası çoklu seçici ile ayarlanır. Yani tek noktalı AF modunda (S : Single) 51 odak noktasının herhangi bir konuma getirilmesi anlamına gelirken, dinamik modlarda merkezi odak noktası ilgili 9 veya 21 ile ortak hareket eder. Ayrıca, eğer CSM f:1'de bu ayar seçili ise, çoklu seçicinin ortasındaki (OK) butonuna basarak odak noktası merkezi konuma geri getirilebilir. Özel menüde ek olarak, odak noktasının kafes sınırları dışına çıktığında nasıl hareket edeceğini tercihinize göre ayarlayabilirsiniz: "Wrap-around" (sarmak) sağ uçtan sola atlama, üst uçtan alta atlama vb anlamlara gelir (CSM a:5). Son olarak, odak noktalarının pozometreyi de etkileyebileceğini unutmamak gerekir, çünkü spot (nokta) modundayken ölçümler seçilen odak noktası etrafında ± 3.5 mm bir daire dahilinde yapılır. Yani, siz makinenizde pozlama için Spot (nokta) ölçüm moduna ayarladığınızda, makineniz seçtiğiniz noktanın ± 3.5 mm daire alanı içine giren kısımdan ölçüm alacak ve pozlamayı ona göre belirleyecektir. ÇAPRAZ TİPLİ VE LİNEER SENSöRLER, MAKSİMUM ARALIK VE KIRPMA NOKTALARI Görüntü bulucuda mevcut olan odak noktası sayısındaki ciddi artışın dışında, son yıllardaki önemli gelişmelerden biri de sayısı gün geçtikçe artan çapraz tipli sensörlerin kullanımıdır. Bu sensörler, standart dik lineer sensörlerin aksine, odak noktasındaki kontrastı hem dikey hem de yatay düzlemlerde ölçerek doğruluğu arttırır. 39-noktalı sistemde görüntü seçicinin merkezinde bu sensörlerden 9 adet bulunurken, 51-noktalı sistemde tam 15 adet bulunur (Bakınız aşağıdaki şekildeki mavi kutucuklar). Hatta, yakın geçmişe kadar AF sistemler diyaframı en az f/5.6 olan lenslerle birlikte çalışabilirken (lensinizin diyaframı daha kısık olursa (f/8 vs- çalışmaz), yeni jenerasyon üst düzey fotoğraf makinelerinin odak noktası oluşumlarının merkezinde toplam aralığı f/8'e kadar olan lensler veya optik eleman setleri (lens ve tele-converter (dönüştürücü), uzatma halkası vb.) sayesinde doğru otofokus ve elektronik aralık bulabilen bir ila onbir nokta bulunur (aşağıdaki şekildeki kırmızı kutucuklar). (D7100'de bir, D810, D4S'te onbir). Bu da pratikte, fotoğraf makinesinin f/8 sensörlerini kullanarak örneğin, 70-200mm f/4G ve TC-20E III tele-converter (dönüştürücü) "(toplam aralık f/8)“ ile bile hatasız odaklayacağı anlamına gelir. (Bu lens örneğinde 70-200mm lensin f/4 olan olası en açık diyaframı, 2x tele-convertör kullanıldığından 2 stop kaybı nedeniyle f/8 olarak gerçekleşir) Son olarak, D7100'deki 1.3x kırpma modu ve D810 ve D4S'deki 1.5x DX-kırpma modu, odak noktalarıyla neredeyse kaplanmış olan görüntü bulucu çerçeveleri barındırır. Bu gelişme, az önce sözü edilen gelişme ile birlikte, AF'nin son yüzyılın yarısında kaydettiği en önemli aşamalardır. ODAK MODLARI, AYARLAR Farklı odak modları, ana komut kadranı ile birlikte AF mod seçici üzerindeki orta butona basarak seçilebilir. Dinamik alan modları ise alt kadrandan seçilir. (D7100 modelleri). D3XXX ve D5XXX serisi fotoğraf makinelerinde bu modlar sadece menülerde ve harici olarak PSAM'de mevcuttur. AF deklanşöre yarım basarak ve/veya AE-L/AF-L/AF-ON butonuna basarak aktifleştirilir. Böylece makine ayarlarına ve seçili odak moduna göre tanımlı olan otomatik pozlama ve odaklama mesafesi sabitlenir. Odak modundan bağımsız olarak, fotoğraf makinesi her zaman doğru odağı tanır ve görüntü bulucunun sol alt köşesindeki >â—< noktasını aydınlatır. (aşağıdaki şekilde belirtilen 4 noktası) Tercihinize göre birçok Nikon DSLR modelini doğru odağı tanıdığında onay sinyali vermesi için ayarlayabilirsiniz. Bu özellik yalnızca AF-S modu için geçerlidir. (CSM d:1). DEKLANŞöR öNCELİĞİ VE ODAK öNCELİĞİ AF sisteminin odağı yakalayabildiği veya yakalayamadığı durumlarda fotoğraf makinesinin nasıl çalışacağı CSM a:1 ve a:2'de ayarlanabilir. Hem AF-S hem de AF-C'de iki seçenek vardır: deklanşör önceliği ve odak önceliği. AF-S modunda nesne henüz odaklanmamışken fotoğrafı çekmenin pek mantıklı olduğu söylenemese de, AF-C modunda bu tamamen duruma bağlıdır. Hareketli nesnelerin çekimlerinde deklanşörün hızlı çalışmaması insanı delirtebilir, çünkü bazı durumlarda bazı pozlar odaklanmış bazıları odaklanamamış olabilir. Bu durum, örneğin uçan kuşların fotoğraflarını çekerken birkaç kez başıma geldi. çoğu durumda fotoğraf makinesi odak öncelikli çalışmaya tanımlı olsa da, bazı özel durumlarda deklanşör önceliğini seçmek verimi arttırabilir ki bu zaten D7100'lerin AF-C modunda tanımlı olan önceliktir. NESNE TAKİBİ, TAHMİNİ ODAK SABİTLEME AF-C modundayken nesne başlangıç konumunda kalmayıp hareket etmeye başladığında, fotoğraf makinesi otomatik olarak tahmini odak özelliğini aktifleştirerek nesnenin sonraki konumunu tahmin eder. Nesne hemen hemen düzenli bir hareket halindeyse nesne takibi oldukça etkili olabilir. Ancak nesne, pek tahmin edilemeyen, düzensiz bir hareket halindeyse, örneğin bir sinekkuşu gibi, d9, d21, hatta d51, 3D veya Auto gibi tek noktadan daha geniş bir alan moduna gerek duyulabilir. Nötr bir arkaplan üzerinde bir veya daha fazla nesneyi takip ederken bu yeterli olabilir. Ancak, önde veya arka planda ağaçlar veya binalar gibi nötrlüğü bozan faktörler varsa, AF'nin odağı yeniden ayarlayana kadar beklediği zamanı ayarlamak gerekebilir. Herhangi bir şey nesnenin önünü geçici olarak kapatırsa, nesneye olan mesafe ani şekilde değişirse veya arka planda yeterli kontrasta sahip başka nesneler varsa, AF genellikle yanlış nesneye odaklanır veya odağı tamamen kaybeder. Bunu önlemek için nesneye göre sabitleme zamanı uzun (5), normal (3) veya kısa (1) olarak ayarlanabilir (CSM a:3). Doğa fotoğrafçılığında bu süreyi genellikle normal ve uzun aralığında ayarlamalısınız ki fotoğraf makinesi beklenmedik biçimde çerçeveye giren bir nesneye odaklanmasın. Spor fotoğrafçılığında ise sabitleme süresinin kısa ila normal aralığında ayarlanması hareketin olduğu bölgenin hızlı odaklanması için uygun olacaktır. Aslında bu konu aksiyon çekimlerini sevenler için önemli bir detaydır. CSM a:3 ayarında belirlenen Uzun/Normal/Kısa/Kapalı vb gibi ayarlar AF sisteminin takip ettiğiniz objenizi netleme hızını da doğrudan belirler. Eğer siz bu değeri (a:3) "Uzun" seçtiyseniz; odak noktanız dışında çerçeveye giren veya objenizin önüne geçen başka bir obje algılandığında, sistem 5msn bekleyecek, eğer yeni obje hala odak içindeyse odağı ona kaydıracaktır. Değilse ilk odakladığı noktayı odaklamaya devam edecektir. Yani siz a:3 değerini ayarlamakla bu süreyi belirlemiş oluyorsunuz. Eğer çok hızlı hareket eden bir objeyi odaklayıp takip ediyorsanız ve a:3 "Uzun" ayarladıysanız odaklama hızınız 5msn aralıklarla yenileneceğinden, AF sistemi odağınızı bu sürenin aşımında kaybedebilir. Bu ayar o nedenle aksiyon fotoğrafçıları için çok önemlidir.
-
Merhabalar, Daha yeni 3250 shutterda sıfır ayarında d300 satın aldım.Bir süre d200 kullanmıştım.Fakat d300'e 50mm f1.4 d lensimi taktığımda AF sırasındaki beep sesi gelmedi. -Af motoru C,S,M den S single servo ya getirdim. -Dial dan da s ye getirdim -AF-S öncellikli ayarınıda release butten deilde focus point öncelikli ayara getirdim.(diğer tüm versiyonlarıda kombinledim zaten) -ve tabiki menude ''d1'' deki beep sound ayarınıda En yüksek ses olsun pozisyonunda bıraktım ve ok ledim. Tüm çabama rağmen yok yok olmuyor kime sorsam bozuk olma ihtimali yok diyor çünkü hertürlü cihaz netleme yapıyor.fotolarda bir sorun yok ama yinede ses yok.Bac-front focus hatasımı var dedim yok hayır.olsada ince ayarla düzeliyor. Desteğinizi acil bekliyorum.Şimdiden teşekkür ederim...
- 17 yanıt
-
- beep
- nikon d300
-
(ve 2 adet daha )
İle Etiketlenmiş :