FOTOĞRAF MAKİNASI NASIL ÇALIŞIR
Her fotoğraf makinesi çeşitli ayar ve düzenekleri ve elektronik devreleri çıkarıldığı takdirde temel olarak ışık geçirmez bir kutudur. Bir fotoğraf makinesinin ön kısmında, resmi çekilen konudan yansıyan ışığın içeri girmesine olanak sağlayan ve genellikle açıklığı değişebilir bir diyaframı olan objektif; arkasında ise, görüntünün kalıcı bir kaydını yapabilen, ışığa duyarlı bir film vardır.
En basitinden en gelişmişine dek bütün fotoğraf makinelerinin dört temel ortak parçası vardır: objektif, diyafram, obtüratör ve vizör.
Konudan (süjeden) gelen ışık önce objektifte toplanır ve odaklanır. Sonra, diyaframdan, yani objektifin içindeki bir diskin ortasından geçerek obtüratöre ulaşır. Fotoğraf makinelerinin çoğunda obtüratör filmin tam önüne yerleştirilmiştir. Obtüratör fotoğraf çekerken belli bir süre açık kalarak objektiften gelen ışığın film üzerine düşmesini sağlar. Vizör makineyi konuya odaklamaya yönelik bir düzenektir. "Doğru pozlandırma" Pozlandırmayı üç etken belirler: filmin ışığı olan duyarlılığı ya da "hızı" (Uluslararası Standartlar Organizasyonu [ISO] tarafından verilen sayılarla belirlenir) objektif diyaframının açıklığı (f sayısı ile ayarlıdır); ve obtüratörün açık kalma süresi ya da "enstantane" (saniyenin kesirleri olarak ölçülür: 1/1000 sn vb.).
POZLANDIRMA
Pozlandırmayı üç etken belirler: filmin ışığı olan duyarlılığı ya da "hızı" (Uluslararası Standartlar Organizasyonu [ISO] tarafından verilen sayılarla belirlenir) objektif diyaframının açıklığı (f sayısı ile ayarlıdır); ve obtüratörün açık kalma süresi ya da "enstantane" (saniyenin kesirleri olarak ölçülür: 1/1000 sn vb.). Doğru pozlandırmanın elde edilmesi, özellikler fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için oldukça zordur. Bu konuda, zaman zaman deneyimli profesyoneller bile hata yapabilir. Öte yandan günümüzün yarı ya da tam otomatik pozlandırma programlı fotoğraf makineleri diyafram ve enstantaneyi otomatik olarak ayarlar ve genellikle iyi verirler. Buna karşın belirli bir konuyu çekerken etkin bir görüntü elde edebilmek için tek bir enstantane ve diyafram açıklığı birleşimine bağlı kalmak gerekmez. Bu yüzden fotoğraf makinesi seçerken, pozlandırması elle (manuel olarak) ayarlanabilen, hiç değilse bir diyafram ya da enstantane öncelikli pozlandırma programı olan bir makine tercih edilmelidir.
Gerekli ışığın film düzlemi üzerine düşürülmesi işlemidir. Doğru poz değerini sizin hesaplamanız gerekir. Çünkü çekeceğiniz fotoğrafın duygusunu hangi poz değerlerinin daha iyi vereceğini sizden daha iyi kimse bilemez. Çektiğiniz fotoğrafın en önemli bölümü görülmesini istediğinizden daha açık görünüyorsa fazla pozlandırdınız daha koyu görünüyorsa az pozlandırdınız demektir.
f
|
2
|
2.8
|
4
|
5.6
|
8
|
11
|
16
|
22
|
enstant
|
1/1000
|
1/500
|
1/250
|
1/125
|
1/60
|
1/30
|
1/15
|
1/8
|
Yukarıdaki tablodaki f ve enstantane değerlerinden eşit miktarda ışık geçer. Yani f:5.6 1/125 değerlerinde geçen ışık miktarı f:8 1/60, f:11 1/30 veya f:16 1/15 değerlerinde geçen ışık miktarları aynıdır.
Pozlandırmada önemli olan hangi değerleri seçeceğimiz. Yukarıdaki tabloda düşük enstantane ve f değerlerini (f:22 1/18) seçersek. Bize alan derinliği fazla olan bir görüntü sunacaktır. Ama 1/8 lik poz süresi makinayı oynatmadan tutmamız gerektiğini söyleyecektir. Bu durumda elle yapılacak çekimlerde görüntünün bozulmasına neden olacaktır. Yine yukarıdaki tabloda f:2 1/1000 değerlerinde yapacağımız çekimde diyafram açıklığı en büyük değerde olmasına karşın 1/1000 lik poz süresi film düzlemine düşecek ışık miktarının yeterli olmadığı durumu yaratacak bu da konumuzun görüntüsünün fotoğrafta belli belirsiz çıkmasına neden olacaktır. Çekeceğimiz konu ne kadar hareketli ise o derece yüksek enstantane değerleri kullanarak hareketi dondurabiliriz.
Bazı fotoğraf makinelerinin kademesiz enstantane ayarları vardır; yani, belirtilen sayıların arasında da enstantane ayarı yapmak mümkündür
"Çekilecek nesneden gelen ışıkları toplayarak ışığa duyarlı film üzerine net düşmelerini saylayan mercekler topluluğudur." Fotoğraf makinesinin en önemli parçasıdır. Bir objektifin standart görüş açısı verebilmesi için görüntü düzleminden belirli uzaklıkta bulunması gerekir. İşte objektifin optik merkezinin görüntü düzlemine olan uzaklığına odak uzaklığı adı verilir. Görüntü düzlemindeki görüntü karesinin boyutuna göre objektif odak uzaklığı da değişir. Örnek verecek olursak ; Görüntü boyutu 24X36mm boyutunda olan makineler için normal objektifin odak uzunluğu 50mm civarındadır. Görüntü boyutu 6X6cm olan makineler için 70-80mm odak uzunluğu objektıfler normal bir görüş açısı (45º-50º) verirler. Kullanılan filmin çapraz köşeleri arası boyutu o görüntüyü veren makine için normal objektifin odak uzunluğunu verir.
Fotoğraf makinesinin objektiflerinin değiştirebilmek ya da zoom kullanarak bir objektifin odak uzaklığını ayarlayabilmek, çalışmalarınıza yepyeni bir çeşitlilik getirecektir. 35mm'lik SLR'ler için seçebileceğiniz, farklı odak uzaklıkları olan birçok objektif vardır.
Seçilebilecek bir sürü objektif olmasına karşın resim çekmeye çıkıldığında sadece en gerekli olanlarını yanınıza almanız iyi olur. Çeşitli hızlarda filmler seçin ve yanınıza, fotoğraf makinesine takılı standart objektiften başka sadece bir geniş açı objektif ve orta dereceli bir teleobjektif alın.
OBJEKTİF ÇEŞİTLERİ
Standart (normal) objektifler: Fotoğraf makinesi üreticileri, üretmiş oldukları fotoğraf makinalarını, görme açısı olarak, göze en yakın açı ile tasarlanmış olan ve normal objektif olarak adlandırılan objektiflerle birlikte satışı çıkarırlar. Normal objektifler göze yakın bir görme açısında üretilen objektiflerdir. 35mm format için standart objektif 50 ya da 55mm'dir. Genel tanım olarak normal objektif, kullanılan filmin köşegen boyutuna isabet eden odak uzaklığına sahip objektiflerdir. Normal objektifin en büyük özelliği, konuyu bir tek gözün gördüğü gibi görüp konu oranlarını bozmadan filme aktarmasıdır.
Manzara ya da yarım-boy portreler gibi genel amaçlı fotoğraflar için mükemmeldir. Yine de yakın çekim bir yüz resmi için standart objektif kullanmayın; çünkü konuya çok yaklaşmanız gerekeceğinden, makine engelleyici bir unsur olacaktır. Standart objektifler genelde en hızlı objektiflerdir ve maksimum diyafram açıklıkları geniştir (f1.4 gibi). Bu yüzden standart objektifler SLR netleme ekranında çok parlak bir görüntü oluştururlar.
Balıkgözü objektif: Görüş açısı en geniş olan objektiftir. Balık gözü objektiflerde dikey ve yatay çizgiler anarmol şekilde bozulmalara (distorsiyon) uğrar. Kullanım alanları sınırlı olmakla beraber özgün görüntüler elde etmek için kullanılırlar.
Geniş açılı objektifler: Standart objektifler ya da tele objektiflere göre daha geniş bir alanı görebilirler. Sonuç olarak netleme ekranında her şey olduğundan daha küçük görünür. Geniş açılar 35mm'den başlar 21mm'ye kadar iner. Bundan küçük geniş açılar, görüntünün kenarında biçim bozulmasına neden olabilir.
Manzaralar, geniş panoramalar, etkileyici bir gökyüzü ve kalabalık sahneler için geniş açı idealdir. Sıkışık iç mekanlarda çalışırken de yararlıdır. Resimlerinizi çirkinleştirecek bir biçim bozulması (distorsiyon) istemiyorsanız, geniş açılı objektifleri yakın çekim portre resimlerinde kullanmayın.
Teleobjektif (Dar açılı objektif): Bu tür objektifler 75mm ile 1200mm arasındadır. 90 ile 250mm arasındaki bir teleobjektif en kullanışlı olanıdır. Yine de, 250mm'lik bir objektifin ağır olduğu ve makineyi elinizde tutarak fotoğraf çekerken, elin titremesinden dolayı resmin bozulmaması için, hızlı enstantane kullanmanız gerektiğini unutmayın.
Vahşi hayvan ve doğa fotoğrafları gibi uzaktaki konuları yakına getirmekte, teleobjektifler mükemmeldirler. Ayrıca, orta ve arka planı büyütüp ön planı küçültükleri için de ilginç perspektif etkiler yaratırlar. Birçok fotoğrafçı 35mm'lik makinelerde yüzün bütününü gösteren portre çekimleri için 90mm'lik objektifleri ideal sayar.
Zoom (Değişken odaklı) objektifler: Kompakt fotoğraf makinesi almak istiyorsanız 35 ile 90mm arasında zoom yapabilen sabit objektifli bir makine, imkanlarınızı artıracaktır. SLR sahipleri içinse, ortalama 24-35mm, 28-50mm, 35-70mm, 80-210mm, 200-600mm'lik zoom objektifler vardır. Zoom objektifle, minimum ve maksimum değerleri arasındaki odak uzaklıklarında, tıpkı odak uzaklığına sahip sabit odaklı objektifler gibi işlev görürler. Yine de, sabit odak uzaklığı olan objektiflerin optik kalitesi, zoom objektiflerden daha iyidir. Ayrıca zoomlar sabit odaklı objektiflerden çok daha ağırdır.
Makro objektifler:
Perspektif kontrollü kaydırmalı objektif:
Aynalı objektif
FOTOĞRAFTA KULLANILAN FİLTRELER
Filtreler çok çeşitlidir. Onları iki sınıfta inceleyebiliriz.
1-Efekt filtreleri : Yeni bir görüntü vermeye yarar.
2-Denge Filtreleri : Bazı renklerin koyuluklarını ayarlayan renkli camdan yapılmış filtreler.
Filtrelerin çoğu ışığı emdiği için kullanılan filtrenin faktörüne göre diyafram açıklığı ve obtüratör hızı ayarlarını dengelemek gerekir. Refleks makinada bu dengeleme otomatik olarak gerçekleşir.
3-UV Filtre: Atmosferdeki morötesi ışınları emdiği için sis efektini önler. Aslında her objektifin üzerine bir UV filtre bulunmalıdır. Objektifi kırılma ve çizilmeden korur.
4-Sarı Filtre: Atmosfer hafif puslu, gök beyazımsı bir renkte ise sarı filtre kullanarak pusu kaldırabilir bulutları daha belirgin bir hale getirebiliriz. Diyaframı 1 değer açmak gerekir. Kum ve mavi gökten oluşan bir manzarada sarı filtre ile kumdan daha koyu bir gök tonu elde edilebilir. Diyaframı 1 değer açmak gerekir. Sarı filtre manzara fotoğrafı için çok uygundur. Yaprakların rengini açar, gökyüzünü koyulaştırarak bulutları ortaya çıkarır.
5-Kırmızı ve Turuncu Filtre: Filtreler kontrası önemli ölçüde arttırarak çarpıcı sonuçların çıkmasına sebep olurlar. Filtrenin yoğunluğuna göre diyaframı 1-4 değer arasında açmak gerekir. Gökyüzü fotoğraflarında bulutları tam anlamıyla ortaya çıkardığı için önemlidir. Günbatımı fotoğraflarında da gökyüzüne gerçeküstü görünümler verir. Eğer konu kontrast sonuç gerektirmiyorsa bu filtreler kullanılmaz.
6-Yeşil Filtre: Çok yeşillik içeren manzara ve portre fotoğrafçılığında oldukça faydalıdır. Diyaframı burada da açmak gerekir. Bu filtre yaprakların rengini dengeli bir gri serisi şeklinde verir, kırmızı kısımları koyulaştırır. Meyve ve sebze fotoğraflarının çekiminde 7-sıkça kullanılır. Portre fotoğrafında modelin tenini bronzlaşmış gibi verir.
Özel Filtreler: Bu filtrelerin kullanımı ile çok değişik türde, bazen yaratıcı sonuçlar elde edilebilir.
8-Kromofilter (degrade filtre): Bu filtrenin yarısı bir rengin en koyudan en açığa kadar çeşitli tonlarını içerir. Böylece görüntünün bir kısmı belirli bir rengi alırken diğer kısmı normal kalır. Özel bir sonuç istenmedikçe diyafram değerinde değişiklik yapılmaz.
9-Polarizasyon Filtresi: Cam ve su gibi yüzeylerin yansımalarını yok eder. Ancak etkili olabilmesi için konuya belirli bir açı ile yönelinmesi gerekir. Bu filtre ayrıca kontrası arttırır ve göğü koyulaştırır. Filtrenin pozisyonuna göre diyaframı 1 yada 2 değer arasında düzeltmek gerekir.
10-Yumuşatıcı filtre: Konuyu bir tül perde arkasındaymış gibi gösterir. Özellikle portre çekimlerinde kullanılır.
11-Efekt Filtreler: Bu filtreler tek başlarına özel görüntüler ortaya çıkarırlar. Çok yüzlü prizma filtrelerle değişik sonuçlar elde edilebilir. Bazı filtreler de her ışık kaynağını bir yıldız şeklinde verir. Kuvvetli yada zayıf efekt elde etmek için diyaframı açıp kapamak yeterlidir. 2,3,5 kollu yıldız veren filtreler vardır. Nebula Filtreler ışık kaynağından renkli dairevi saçılmalar yaparlar.
OBJEKTİF HIZI
Objektifin maksimum diyafram açıklığı ne kadar fazlaysa, objektif o kadar hızlı demektir. Objektif hızı özellikler SLR kullananlar için önemlidir. Çünkü, SLR'lerde vizördeki görüntünün parlaklığı objektiften giren ışığın miktarına bağlıdır. Ayrıca, geniş bir diyafram açıklığı loş ışıkta resim çekebileceğiniz anlamına gelir. Genellikle, odak uzaklığı arttıkça objektiflerin hızı azalır.
Fotoğraf makinesinin, saniyelerle ve saniyenin kesirleriyle işaretlenmiş bir kadranla kontrol edilen enstantane ayarı, diyafram açıklığı ile birlikte film üzerine ne kadar ışık düşeceğini belirler. Ama, daha da önemlisi, enstantane ayarı, hareketli ya da durağan konuların net ve keskin detaylı olarak mı yokse belli bir izlenimi ifade edercesine bulanık olarak mı kaydedileceğini belirler.
Obtüratör açıkken fotoğraf makinesinin hareket etmesiyle oluşabilecek istenmeyen titremelerden kaçınmak için, yeterince yüksek bir enstantane hızı kullanmalısınız. Eğer, makinenizi bir üç ayak üstüne oturtursanız, makinenin titreme tehlikesi ortadan kalkacağından, saniyeler süren uzun enstantaneler kullanabilirsiniz. Buna karşın makineyi elinizde tutuyorsanız genel kural, hiç değilse objektifinizin odak uzaklığına denk bir enstantane seçmektir. Yani
Odak uzaklığı
|
Enstantane hızı
|
50mm'lik objektif için
|
1/60 sn. ya da üstü
|
enstantane kullanın. Bu kuralın nedenlerinden biri objektiflerin uzunlaştıkça daha ağırlaşması, diğeri ise makinedeki en küçük hareketin objektifin uç noktası uzaklaştıkça daha fazla kaymaya sebep olmasıdır.
ÖZGÜN KONTROL
Fotoğrafını çektiğiniz hareketli bir konuyu yorumlamak için, enstantaneyi kullanabilirsiniz. Örneğin, koşan bir insanı çekerken, bütün ayrıntılarıyla "dondurulmuş" bir görüntü için 1/250 hatta 1/500 sn lik bir enstantane kullanılırsa çekim sırasında koşan insan figürü, objektifin görüş alanının bir ucundan diğer ucuna doğru çok hafif olarak hareket etmiş olacaktır. Sonuç: yine kesinlikle tanınabilir bir koşucudur; ama bu kez görüntü biraz bulanıktır ki, bu da hareket ve canlılık hissi yaratır.
Her zaman, enstantane ile diyafram açıklığını birlikte dikkate almak zorundasınız. Aynı örneği kullanarak 1/500 sn de doğru poz için pozometreniz f4 verdiyse, 1/60 sn'de f11 kullanmanız gerekecektir. Bu durumda netlik derinliği önemli ölçüde artacak belki de, dikkati dağıtan bir arka plan da netleşecektir.
PAN YAPMA
Enstantaneyi özgün bir şekilde kullanmanın başka bir yolu da "pan yapma", yani obtüratör açıkken fotoğraf makinesini hareket ettirmektir. Bunu yapmak için, 1/30 ya da 1/60 saniyelik bir enstantane seçin ve pozlandırma yaparken konuyu makinenize göre aynı konumda tutmaya çalışarak konunun hareketini makineyle izleyin. Hareket eden konu net görünecek; ama, bütün hareketsiz nesneler (arka plan gibi) bulanık olacaktır.
HAREKETİN DONDURULMASI
Fotoğraf makinesiyle hareketin dondurulması için başvurulan iki yöntem vardır. Bunlardan biri, ani yoğun ışık veren flaş kullanımı; diğeri, hızlı bir enstantane kullanımıdır.
Hareket yönü: Hareketi dondurmak için gerekli enstante, konunuzun makinenize göre hareket yönüne de bağlıdır. Örneğin, makinenin tam üstüne doğru gelen ya da makineden uzaklaşan süratli bir otomobilin hareketi, objektifin görüş alanına paralel olarak yapılan bir hareket için gerekenden çok daha yavaş bir enstantaneyle dondurulabilir. Ayrıca, bir nesnenin hareketini yakalamak için, nesne fotoğraf makinesine ne kadar yakınsa, o kadar yüksek bir enstantaneye gerek vardır.
MANUEL POZLANDIRMALAR
Havai fişekler gibi konularda, enstantaneyi B'ye ayarlayarak makineyi bir üç ayak üstüne yerleştirin. Parmağınızı deklanşörden çekene kadar uzun bir poz süresince enstantane perdesi açık kalacaktır.
Recommended Comments
Şuan için herhangi bir yorum yazılmamıştır.
Sende sohbete katıl
Önce yorumunu yaz sonra üye ol. Eğer bir hesabınız varsa, hesabınızla göndermek için şimdi oturum açın