Kemal Öztürk Turkoy 1.320 Oluşturuldu: Ocak 3, 2011 Paylaş Oluşturuldu: Ocak 3, 2011 Pinhole Fotoğraf Makinesi İğne deliği açılmış bir kutu ile pozlama heyecanı! İnanılmaz değil mi… İstediğiniz boyutlarda içi siyah bir kutu yapın ve ucuna iğneyle bir delik açın. İçine dikkatlice fotoğraf filmi yerleştirin. Yaptığınız makineyi, aydınlık bir nesnenin karşısında koyun ve deliğin önüne koyduğunuz kapağı 5 saniye kaldırın ve kapatın… İşte fotoğraf çekmek bu kadar kolay : ) Tarih; Çinli Filozof Mo Ti, iğne deliğinden ışığı geçirerek görüntü elde eden ilk kişiymiş. M.Ö. 5 yüzyılda görüntüyü yazılarına ters bir şekilde kaydeden ve görüntüyü bir nesneye aktaran ilk kişiymiş. Yu Chao-Lung da, tapınakların mimari görüntülerini bir perde üzerine 10.yy da yansıtmış. Aristo, güneş tutulmasını iğne deliğinden yansıyan görüntü üzerinden yorumlamaya çalışmış. Arap matematikçi ve fizikçi İbn Al-Haitam, üç farklı mumu sıralı bir şekilde düzenleyerek iğne delik açtığı perdeyi, mumların önüne koymuş ve görüntünün ışıkla biçimlendiğini keşfetmiş. Sağdaki mumun duvarın sol tarafında görüntü oluşturduğunu görmüş ve ışığın doğrusal olduğunu hissetmiş. 13. Yüzyılın başlarında doktor Mirabilis yani harika öğretmen, İngiliz Roger Bacon (filozof ve eğitim reformisti ) Araplardan öğrendiği küçük bir delikten görüntü elde etme tekniğini ayrıntılı bir şekilde kâğıda geçirmiş. Leonardo Da vinci bunu görmezden gelemezdi tabii ki. Da vinci de bu inanılmaz olayı, perspektif ile ilgili çalışmalarında kullanmış. İğne deliği kameranın tanımını da aynı zamanda netleştirmiş. Ve şöyle açıklamış “ varsayalım ki, güneş, bir binayı, bir meydanı ya da doğal güzelliğe sahip bir alanı aydınlatsın. Böyle aydınlanan bir mekânın karşısında duran, gölgedeki bir evin duvarına minik bir delik açalım; işte o zaman aydınlatılan tüm nesnelerin görüntüleri ışıkla bu delikten taşınır ve evin iç duvarında ters olacak şekilde belirir †şeklinde net bir tanım getirmiş. Rönensansın büyük matematikçisi ve uzay bilimcisi Paolo Toscanelli, Floransa katedraline bir delik açar ve bu deliğe bir bilezik yerleştirir. Güneşli günlerde delikten geçen ışın, katedralin zeminine izdüşümü yansıtır. Ve o dönemlerin saat yerine geçen zaman göstergesi olur… 15 yüzyılda Vatikan astronomları, Roma da ki gözlem evine Toscanelli nin tekniğine benzer bir delik açarlar. O zaman 11 Mart olarak kabul edilen güneşin ekvator üzerinden geçtiği ve gecenin yaklaşık olarak gündüze eşit olduğu senede iki zamandan biri olan nevruzu, yani ekinoksu, Papa Gregorius’un öne sürdüğü gibi 21 Mart olarak değiştirirler. Böylece on günlük farkla, o zaman geçerli olan jülyen takvimi yerine bugünde geçerli olan gregoryen takvimi kullanılmaya başlar. Pinhole kamera sayesinde çıkan ilk resimi, gökbilimci Gemma Frisius kendi kitabında yani “ De Radio Astronomica et Geometrica â€da kullanır. İğne deliği bulunan bir karanlık odadan, güneş tutulmasını izlemiştir. Aynı zamanda çok şeker bir gruba da adını veren camera obscura ya gelelim. Bu adı 16. ve 17. yüzyıllarda yaşamış olan, modern bilim adamı Johannes Kepler bulmuştur. Camera Obscura, o zamanlarda resim sanatçılarının manzara yapmakta kullandığı mercekli bir deliği olan karanlık bir kutuymuş. Mercek daha bir parlak görüntü sağlar ve görüntünün belli bir uzaklığa odaklanmasına yardımcı olurmuş. 1620 lerde Kepler, taşınabilir camera obscura yapar ve modelini çok daha geliştirlir. Joseph Nicephor Niepce 1826 yilinda, ışığı kağıt üzerine hapsetmeyi başararak fotoğrafın önünü açmıştır. 1800lerden itibaren objektif ve ayna kullanımıyla beraber çok hızlı gelişimiyle bugünkü halini almıştır. İşte böyle basit bir alet birçok değişime gebe olmuş. Bugün ellerimizde bulunan kameraların dedesinin dedesinin dedesini, ben çok ama çok sevdim. Hadi bizde yapalım : ) İsterseniz şu linkten hazır şablon ile güzel bir kamera yapabilirsiniz. http://www.pinhole.cz/en/pinholecameras/dirkon_01.html Işığa duyarlı bir yüzeyi bulunan bir kutu ( film ya da ışığa duyarlı bir kâğıt ) ve bir tarafında iğne deliği yeterlidir. Bir kere en çok dikkat etmemiz gereken yer iğne deliği. Bu deliği metal kutulardaki çok ince metal, nalburda satılan pirinç pul veya kalın fırın folyosu kullanabilirsiniz. Eğer metal ile yapacaksak, metali daha ince yapmak için iyice zımparalamalı, pürüzsüz ve keskin olmalı. Delik çapının saptanmasında, kameranın odak uzunluğunu delik ile film arasındaki uzaklık ile sağlayabilirsiniz. Genel olarak daha küçük delik daha net görüntü, daha büyük delikte buğulu bir görüntü almamızı sağlar. Kutunuzu ışıktan koruduğunuz sürece, her türlü malzeme ile hazırlayabilirsiniz. Delikten içeri giren ışığın dağılmaması için, kutumuzun içini siyaha boyuyoruz ki ışık dağılmasın. Daha sonra pürüzsüzlüğü sağlamak için, hazırladığımız folyo ya da metali deliğin etrafına koyuyoruz. Sonra kutumuzun iğne deliğinden geçerek ışık gelen duvarını, bir makara film veya fotoğraf kâğıdı yerleştirecek şekilde ayarlıyoruz. Deliğimizin önünü bant ya da başka bir şeyle kapıyoruz ki ışık içeri girmesin. Şimdi kutumuzu hazırladıktan sonra, fotoğraflamaya geçelim. Fotoğrafını çekeceğimiz nesne, aydınlık bir alanda olmalı ki ışığı yansıtsın ve iğne deliğinden içeri girsin. Sonra kameramızı, fotoğrafını çekeceğimiz nesnenin önüne koyup, deliği kapamak için kullandığımız bandı ya da kapağı tekrar açıyoruz ve 5-6 saniye kadar pozlandırıyoruz. Kapağı tekrar kapıyoruz ve negatifimiz hazır oluyor. İşte bu kadar : ) Sonra fotoğrafçıya gidip negatiflerinizi pozitiflere çevirebilirsiniz. Bu kadar gelişmiş teknolojilere nazaran bu ilkel ve basit bir yöntemi çok severseniz, sizde dünya iğne deliği gününe çektiğiniz fotoğraflar ile her yılın nisan ayının son pazar günü katılabilirsin. İyi eğlenceler. Ilk fotoğraf - 1826 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Recommended Posts
Sende sohbete katıl
Önce yorumunu yaz sonra üye ol. Eğer bir hesabınız varsa, hesabınızla göndermek için şimdi oturum açın