İçeriğe git

Nikon AF-S NIKKOR 70-200mm f/2.8G ED VR II ile ilgili


Recommended Posts

Merhaba Arkadaşlar ;

Forumdaki hem şuan ki güncel hemde geriye dönük tüm konuşmaları okuyorum. Hepsi ciddi anlamda çok önemli bilgiler içeriyor.

Benim sizlere sormak istediğim şey efsane olmuş 70-200 f,8 ler ile ilgili olacaktı.

Kimi Sigma Sigma 70-200mm f/2.8 Ex DG OS HSM medlini överken kimi tamronun daha başarılı sonuçlar verdiğinden bahsediyor forumlarda. Youtubeden yurt dışı kaynaklı ürün karşılaştırma videolarını izledim.

Ama sizlerinde görüşlerini almak istiyorum açıkçası. Genelde portre ağırlıklı çekimler yapmayı sevdiğim için bir 70-200 sahibi olmayı uzun zamandır istiyorum. Nikon AF-S NIKKOR 70-200mm f/2.8G ED VR II nin youtube de test videolarını izledim, aynı zamanda çekilen fotoğraflara bakma fırsatım oldu.

Ciddi anlamda çok ama çok hoşuma gitti. öncelikle bu lensi diğer kendi kategorisindeki lenslerden öne çıkartan belli başlı özelliklerini merak ediyorum. nano teknoloji kullanıldığından bahsediyor forumlarda. Bunun etkisi gözle görülür şekilde çok mudur?

Türkiye distribütör garantili fiyatı 6.900 TL civarlarında. Yurt dışında Amerika'da yaşayan bir arkadaşım var. O yakın zamanda Türkiye'ye gelecek. bhphotovideo sitesindeki fiyata baktım. Türk parası ile 5.500 TL civarında oluyor. Arada ciddi bir fiyat farklı var doğal olarak. Sizce yurt dışından getirmek mi daha mantıklı olur, yoksa ''hayır'' Türkiye garantili mi al dersiniz?

Teşekkürler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nikon 70-200mm f/2.8G ED VR II Lens 6899 TL

Sigma 70-200mm f/2.8 Ex DG OS HSM Lens 3849 TL

Tamron SP 70-200mm F/2.8 Di VC USD Lens 3749 TL

Bana göre bu daha çok profesyonel (bu işten para kazanan) olanların bu işten ne kadar kazandığıyla ilgili bir şey. Adam fotoğrafçılık yapıyordur veya matbaa işi yapıyordur. Yaptığı iş büyük işlerdir. Bir iki işte o parayı çıkartıyordur almalı. Ama bir işten 100-150 TL para anca kazanıyordur. İşlerini kaliteli yapıp kendine yol açmak istiyordur. Alacaksa en fazla ikinci el sigma veya tamron 70-200mm f/2.8 almalı.

Bunun dışında kişilerin aylık geliri buna bir etkendir. Geçen gün kuş fotoğrafçılığı ile ilgili bir video paylaşmıştım. Fotoğraf çekmeye araziye Porshe jeeplerle gidiyordu. Belli gelir düzeyi baya iyi bir Nikon 70-200mm f/2.8G ED VR II lensi rahatlıkla alabilir. Kompact makine alacak Hasselblad Stellar özel Tasarım fotoğraf makinelerinden birini alır.

Bunun dışındada hobi olayını belli bir şeyin üstünde tutan kişiler var. Hobisi onun için 1979 model Opel Mantaya 20.000 TL para verir.

Şimdi sen bunun neresindesin? Ona göre karar vereceksin.

- Deli paran var ise al.

- Hobi tutkum var hobim için paranın önemi yok al.

- Bu işten ciddi para kazanıyorum. O zaman al.

- Bunun hobi olarak yapıyorum aslında ama bu lenside istiyorum ikinci elleri 2000-2900 TL arasında satılıyor.

Hobi olarak yapıyor ve büyük bir yük altına girecek iseniz ikinci eline bakın bence. Tavsiye istediğiniz şey 1000-2000 TL lik bir şey değil.

"Ne kadar para harcadığınız önemli değil; parayı nasıl harcadığınız önemli."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba Arkadaşlar ;

Forumdaki hem şuan ki güncel hemde geriye dönük tüm konuşmaları okuyorum. Hepsi ciddi anlamda çok önemli bilgiler içeriyor.

Benim sizlere sormak istediğim şey efsane olmuş 70-200 f,8 ler ile ilgili olacaktı.

Kimi Sigma Sigma 70-200mm f/2.8 Ex DG OS HSM medlini överken kimi tamronun daha başarılı sonuçlar verdiğinden bahsediyor forumlarda. Youtubeden yurt dışı kaynaklı ürün karşılaştırma videolarını izledim.

Ama sizlerinde görüşlerini almak istiyorum açıkçası. Genelde portre ağırlıklı çekimler yapmayı sevdiğim için bir 70-200 sahibi olmayı uzun zamandır istiyorum. Nikon AF-S NIKKOR 70-200mm f/2.8G ED VR II nin youtube de test videolarını izledim, aynı zamanda çekilen fotoğraflara bakma fırsatım oldu.

Ciddi anlamda çok ama çok hoşuma gitti. öncelikle bu lensi diğer kendi kategorisindeki lenslerden öne çıkartan belli başlı özelliklerini merak ediyorum. nano teknoloji kullanıldığından bahsediyor forumlarda. Bunun etkisi gözle görülür şekilde çok mudur?

Türkiye distribütör garantili fiyatı 6.900 TL civarlarında. Yurt dışında Amerika'da yaşayan bir arkadaşım var. O yakın zamanda Türkiye'ye gelecek. bhphotovideo sitesindeki fiyata baktım. Türk parası ile 5.500 TL civarında oluyor. Arada ciddi bir fiyat farklı var doğal olarak. Sizce yurt dışından getirmek mi daha mantıklı olur, yoksa ''hayır'' Türkiye garantili mi al dersiniz?

Teşekkürler

"Portre ağırlıklı çekimler" ibaresinden dolayı sizin bir portre lensi aradığınızı varsayarsak bu lensin yerine 85mm F1.4 AF-S Nano tavsiye edilir, madem bu kadar para vermeyi göze alıyorsunuz.

Kendim yaklaşık 4 yıldır 70-200mm F2.8 AFS Nano VRII kullanan biriyim, işim bunu gerektiriyor. Kısa bir süre önce de 85 mm F1,4 AFS Nano versiyonunu aldım. Bundan önce 85mm F1.8 AFD kullanıyordum. Portre lensi budur. Ama yaptığınız iş zoom gerektiriyorsa, yani biraz aceleniz varsa ki bu genelde gelin damat çekimleridir o halde 70-200 alın. Ama ben keyfime göre çekiyorum, vaktim bol, modele şöyle dur deyip zaman problemim olmadan bekletebiliyorum, para problemim de yok diyorsanız o zaman portre lensi olan 85mm yi alın.

Tam bu noktada belki birileri kafanızı şunlarla karıştırabilir: 105mm F/2 defocus ve 135mm F/2 defocus. Bu lensler de portre amaçlı dizayn edilmiş olup ayrıcı defokus özelliğinden dolayı arka plandaki bokeh karakteriyle oynama imkanı vardır. Bu lensler 85mm AFS'ye göre daha eski teknoloji ürünüdür ama gayet başarılı lenslerdir. Benim tercihim yeni teknolojiden yana oldu, yani nano ve AFS.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Değerli cevaplarınız için teşekkürler.

Turan Bey, Benim ki tamamen hobi amaçlı olacak aslında.

Mehmet Bey , Nikon 85mm 1.8 kullanmıştım geçen sene çok ama çok güzel bir portre lensiydi dediğiniz gibi. Onunla çekimler yaparken büyük zevk alıyordum. Ama hani dediğiniz gibi sokak çekimleri yapmayı sokaktaki insanların o yüzlerindeki mimiklerindeki haraketlerindeki duyguları kareye aktarmayı da çok sevdiğim için 70-200 ü almak geçiyor aklımdan.

4 yıldır 70-200mm F2.8 AFS Nano VRII kulladığınıza göre çok memnun olmalısınız. Bugün geriye dönük forumda yazdığınız yazılardan yola çıkarak bu lensin tek kötü yanının ''fıtık'' yaptığı olayı sanırım :) Fotoğraf zevkim içinde varsın oda olsun ne yapalım artık :)

​Bu arada umarım düzelmiş sinizdir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Maalesef sadece lens değil, D3 de bi hayli ağır, ama bel fıtığı olmamdaki sebep bu değil çok şükür. 14 ocak çarşamba günü ameliyat olacağım, bir süre kaybolurum siteden yani.

Tercih size kalmış, dediğim gibi, portre için 85mm F/1,4 AFS nano mükemmel. 70-200mm VRII ise daha genel amaçlı kullanımlarda aynı performansta benzeri olmayan tek lens.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sağolun arkadaşlar, inşaallah ameliyatla kurtuluruz bu dertten, çünkü 1 yıldır çekiyorum ve ameliyat olmadan kurtulmak için her alternatifi denedim, maalesef iş büyük, operasyon yapılmazsa sol ayak tehlikeli duruma gidecekmiş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sağolun arkadaşlar, inşaallah ameliyatla kurtuluruz bu dertten, çünkü 1 yıldır çekiyorum ve ameliyat olmadan kurtulmak için her alternatifi denedim, maalesef iş büyük, operasyon yapılmazsa sol ayak tehlikeli duruma gidecekmiş.

Mehmet bey, tuhaf bir şekilde, farkında olmadan "beğen" butonuna basmışım :) çok ta beğenilesi satırlar değil, farkındayım.. Ama bilmeden oldu, yanlış anlaşılmasın :)

İki satırla ben de "geçmiş olsun" demeye niyetlenmiştim. Bir de bu konuyla ilgili çevremde hayli tanık olduğum kişiler oldu. Hocamdan, babama, arkadaşlarımdan ortağıma vs..

Elbette siz fiilen sürecin içinde biri olarak, çok nasihat dinlemişsinizdir. Ve eminim artık nasihatlerden bıkkınlık gelmiştir. Her ne kadar bel fıtığı olmasa da, ben de uzun yıllar hastalıklarla mücadele eden biri olarak sağlığın ne kadar önemli bir nimet olduğunu fiilen yaşayan birisiyim. Bu yüzden sizin ızdırabınızı adeta kendimde hissettim birden. Acizane bir iki tavsiye de bulunmak istedim. Genelde çevrem hep sağlıkçı oldukları için ayrıca bu bilgileri teyit etmek suretiyle size aktarıyorum.

- öncelikle bu bel fıtığında doğru doktor çok önemli. Şimdi ben böyle dedim diye, umarım bu satırları konuyla ilgili doktorlar okuyup arkamdan kötü düşünmezler. Fakat, maalesef, bunlar yaşanmış gerçekler. örneğin öyle bel fıtığı vardır ki, fizik tedavi ters teper; öylesi de vardır ki, fizik tedavi iyi gelir. Yahut kimi doktorlar vardır, ameliyatı tasvip etmezler. Kimileri de cerrah gibi direk ameliyata başvururlar. Yani Mehmet bey, sözün özü, kesinlikle kafanızı karıştırmaktan da aslında korkarım, ama konunun uzmanı biriyle, hatta birileriyle, yani birden fazla kişiyle mutlaka görüşün. Yani konuyla ilgili çevrenizde, varsa ün yapmış, ne biliyim nam salmış biri varsa direk ona gidin. Acizane bir kardeş tavsiyesi.

- Bu bel fıtığında yeterince dinlenmek çok önemli olduğu kadar, hareket te çok önemlidir. Bu ikisinin ayarını, veya kıvamını işinin ehli uzman bir doktorun kontrolünde yönetmek gerek.

- Mesleğiniz gereği sürekli durduğunuz veya günün çoğunu geçirmiş olduğunuz pozisyonunuz ve/veya sürekli içinde bulunmuş olduğunuz çalışma koşulları da direk tetikleyici unsurlardır. Elbette bunlar da uzman bir doktorun kontrolünde belirlendiği takdirde ben inanıyorum hastalık kontrol altına alınmış olacaktır.

- Ve mutlaka mümkünse (tabii varsa) işinin uzmanı bir profesöre gitmenizi tavsiye ederim.

Tez zamanda sağlığınıza kavuşmanız dileğiyle.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mehmet bey, tuhaf bir şekilde, farkında olmadan "beğen" butonuna basmışım :) çok ta beğenilesi satırlar değil, farkındayım.. Ama bilmeden oldu, yanlış anlaşılmasın :)

İki satırla ben de "geçmiş olsun" demeye niyetlenmiştim. Bir de bu konuyla ilgili çevremde hayli tanık olduğum kişiler oldu. Hocamdan, babama, arkadaşlarımdan ortağıma vs..

Elbette siz fiilen sürecin içinde biri olarak, çok nasihat dinlemişsinizdir. Ve eminim artık nasihatlerden bıkkınlık gelmiştir. Her ne kadar bel fıtığı olmasa da, ben de uzun yıllar hastalıklarla mücadele eden biri olarak sağlığın ne kadar önemli bir nimet olduğunu fiilen yaşayan birisiyim. Bu yüzden sizin ızdırabınızı adeta kendimde hissettim birden. Acizane bir iki tavsiye de bulunmak istedim. Genelde çevrem hep sağlıkçı oldukları için ayrıca bu bilgileri teyit etmek suretiyle size aktarıyorum.

- öncelikle bu bel fıtığında doğru doktor çok önemli. Şimdi ben böyle dedim diye, umarım bu satırları konuyla ilgili doktorlar okuyup arkamdan kötü düşünmezler. Fakat, maalesef, bunlar yaşanmış gerçekler. örneğin öyle bel fıtığı vardır ki, fizik tedavi ters teper; öylesi de vardır ki, fizik tedavi iyi gelir. Yahut kimi doktorlar vardır, ameliyatı tasvip etmezler. Kimileri de cerrah gibi direk ameliyata başvururlar. Yani Mehmet bey, sözün özü, kesinlikle kafanızı karıştırmaktan da aslında korkarım, ama konunun uzmanı biriyle, hatta birileriyle, yani birden fazla kişiyle mutlaka görüşün. Yani konuyla ilgili çevrenizde, varsa ün yapmış, ne biliyim nam salmış biri varsa direk ona gidin. Acizane bir kardeş tavsiyesi.

- Bu bel fıtığında yeterince dinlenmek çok önemli olduğu kadar, hareket te çok önemlidir. Bu ikisinin ayarını, veya kıvamını işinin ehli uzman bir doktorun kontrolünde yönetmek gerek.

- Mesleğiniz gereği sürekli durduğunuz veya günün çoğunu geçirmiş olduğunuz pozisyonunuz ve/veya sürekli içinde bulunmuş olduğunuz çalışma koşulları da direk tetikleyici unsurlardır. Elbette bunlar da uzman bir doktorun kontrolünde belirlendiği takdirde ben inanıyorum hastalık kontrol altına alınmış olacaktır.

- Ve mutlaka mümkünse (tabii varsa) işinin uzmanı bir profesöre gitmenizi tavsiye ederim.

Tez zamanda sağlığınıza kavuşmanız dileğiyle.

Teşekkürler ilginiz için.

Yaklaşık bir yıldır bununla ilgili farklı tedaviler denedik. Hem Tr'de hem de NL'de konuyu bir bilenlere danıştık. özellekle yaz döneminde TR'de bu konuyu araştırdık. En son 20 Aralıkta alınan MR görüntülerine göre buradaki doktorlar ameliyatın artık kaçınılmaz olduğunu, bugüne kadar ameliyat etmeden diğer yöntemlerle belin toparlamasını ümit ettiklerini öğrendik. Hem Haziran hem de Aralık ayında alınan MR görüntülerini TR'deki dostlarıma da gönderip düşüncelerini aldım. Uçak yolculuğunu kesinlikle tavsiye etmiyorlar, o bölge tamamen uçmuş diye nitelendirdi radyoloji uzmanı. Evdeki ihtiyaçlarımda dahi dikkatli hareket etmem konusunda ikaz ettiler. Konunun önemini birakç aydır artık sol ayağımın muhtelif noktalarında hissediyorum. 12 saatlik periyodlarla 40mglık morfinler alıyorum. Tabii bu benim ağrıyı unutmama, sanki birşey yokmuş gibi çıkıp basket oynamama bile sebep olabilir, o derece ağrıyı alıyor, ama dikkat etmezsem konu felce kadar gidebilirmiş; ama dikkatli davranıp genelde yatay, ihtiyaç halinde ayakta ve oturak pozisyondayım.

Mevcut şartlar altında bir bu ülkede bir başka doktora ulaşabilmek için 3 aya ihtiyaç var. Bu noktada doktor değişimine zaten zamanımız yok. Şükür ki operasyonu yapacak doktorun netteki geri dönüşleri hep pozitif. Hatt-ı zatında beni lokaldeki doktorlardan biri ameliyat edecekti, prosedür böyle idi, ancak ameliyat kararını lokaldekiler veremiyordu. Karare veren doktor daha teşekküllü bir hastaneden haftada bir kaç gün buraya geliyormuş. Bunlar ameliyat kararı veremiyorsa beni ameliyat da etmesinler diyerek kararı veren doktora işi emanet ettik. Bundan dolayı 15 gün kadar gecikmeyle bu operasyon yapılacak inşaallah.

özetle, aklımız ve imkanlarımız ölçüsünde konuyu özenle takip ediyoruz. Bu ülkede öyle kendi doktorunu her zamana seçemediğin halde! Ama işlerini sağlam yaptıkları bir gerçek. örneğin TR'de mikro cerrahi ile insanlar kesilip biçiliyor ama geri dönüşleri yüzde 70'lerde bunun. Halk arasında fıtık tekrarladı deniyor, ama tekrarlayan fıtık değil oluşan ödem. çünkü mikro cerrahi ile orada bi hayli inşaat yapılıyor ve kemiğe de büyük hasar veriliyor. Sonrasında tekrarladı denip aslında kendilerinin mahvettiği kemik yerine platin takmak zorunda kalıyorlar. Bunun faturasını hasta ödüyor, yani bu para değil, çekilen acı ve kaybedilen zaman, para ikinci planda. Bundan dolayı buradaki sistem klasik ameliyat sistemi. Gerektiği kadar kesiliyor, çalışma alanı yeterince geniş olduğu için sonuçlar yüzde 90 olumlu.

çarşamba günü nasibimizde ne varsa o olacak inşaallah.

Tekrar çok teşekkürler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Maalesef sadece lens değil, D3 de bi hayli ağır, ama bel fıtığı olmamdaki sebep bu değil çok şükür. 14 ocak çarşamba günü ameliyat olacağım, bir süre kaybolurum siteden yani.

Tercih size kalmış, dediğim gibi, portre için 85mm F/1,4 AFS nano mükemmel. 70-200mm VRII ise daha genel amaçlı kullanımlarda aynı performansta benzeri olmayan tek lens.

Geçmiş olsun reis.. Allah şifa versin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler ilginiz için.

Yaklaşık bir yıldır bununla ilgili farklı tedaviler denedik. Hem Tr'de hem de NL'de konuyu bir bilenlere danıştık. özellekle yaz döneminde TR'de bu konuyu araştırdık. En son 20 Aralıkta alınan MR görüntülerine göre buradaki doktorlar ameliyatın artık kaçınılmaz olduğunu, bugüne kadar ameliyat etmeden diğer yöntemlerle belin toparlamasını ümit ettiklerini öğrendik. Hem Haziran hem de Aralık ayında alınan MR görüntülerini TR'deki dostlarıma da gönderip düşüncelerini aldım. Uçak yolculuğunu kesinlikle tavsiye etmiyorlar, o bölge tamamen uçmuş diye nitelendirdi radyoloji uzmanı. Evdeki ihtiyaçlarımda dahi dikkatli hareket etmem konusunda ikaz ettiler. Konunun önemini birakç aydır artık sol ayağımın muhtelif noktalarında hissediyorum. 12 saatlik periyodlarla 40mglık morfinler alıyorum. Tabii bu benim ağrıyı unutmama, sanki birşey yokmuş gibi çıkıp basket oynamama bile sebep olabilir, o derece ağrıyı alıyor, ama dikkat etmezsem konu felce kadar gidebilirmiş; ama dikkatli davranıp genelde yatay, ihtiyaç halinde ayakta ve oturak pozisyondayım.

Mevcut şartlar altında bir bu ülkede bir başka doktora ulaşabilmek için 3 aya ihtiyaç var. Bu noktada doktor değişimine zaten zamanımız yok. Şükür ki operasyonu yapacak doktorun netteki geri dönüşleri hep pozitif. Hatt-ı zatında beni lokaldeki doktorlardan biri ameliyat edecekti, prosedür böyle idi, ancak ameliyat kararını lokaldekiler veremiyordu. Karare veren doktor daha teşekküllü bir hastaneden haftada bir kaç gün buraya geliyormuş. Bunlar ameliyat kararı veremiyorsa beni ameliyat da etmesinler diyerek kararı veren doktora işi emanet ettik. Bundan dolayı 15 gün kadar gecikmeyle bu operasyon yapılacak inşaallah.

özetle, aklımız ve imkanlarımız ölçüsünde konuyu özenle takip ediyoruz. Bu ülkede öyle kendi doktorunu her zamana seçemediğin halde! Ama işlerini sağlam yaptıkları bir gerçek. örneğin TR'de mikro cerrahi ile insanlar kesilip biçiliyor ama geri dönüşleri yüzde 70'lerde bunun. Halk arasında fıtık tekrarladı deniyor, ama tekrarlayan fıtık değil oluşan ödem. çünkü mikro cerrahi ile orada bi hayli inşaat yapılıyor ve kemiğe de büyük hasar veriliyor. Sonrasında tekrarladı denip aslında kendilerinin mahvettiği kemik yerine platin takmak zorunda kalıyorlar. Bunun faturasını hasta ödüyor, yani bu para değil, çekilen acı ve kaybedilen zaman, para ikinci planda. Bundan dolayı buradaki sistem klasik ameliyat sistemi. Gerektiği kadar kesiliyor, çalışma alanı yeterince geniş olduğu için sonuçlar yüzde 90 olumlu.

çarşamba günü nasibimizde ne varsa o olacak inşaallah.

Tekrar çok teşekkürler.

İnşallah iyi olacak.

İyi haberlerinizi tez zamanda duymak ümidiyle, Mehmet bey.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mehmet bey 14 Ocak'ta ameliyat olacaktı.Sağlıklı bir şekilde ayağa kalkıp, forumda yerini almasını ve bilgi paylaşımında bulunması dileğiyle tekrar geçmiş olsun diyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler ilginiz için.

Yaklaşık bir yıldır bununla ilgili farklı tedaviler denedik. Hem Tr'de hem de NL'de konuyu bir bilenlere danıştık. özellekle yaz döneminde TR'de bu konuyu araştırdık. En son 20 Aralıkta alınan MR görüntülerine göre buradaki doktorlar ameliyatın artık kaçınılmaz olduğunu, bugüne kadar ameliyat etmeden diğer yöntemlerle belin toparlamasını ümit ettiklerini öğrendik. Hem Haziran hem de Aralık ayında alınan MR görüntülerini TR'deki dostlarıma da gönderip düşüncelerini aldım. Uçak yolculuğunu kesinlikle tavsiye etmiyorlar, o bölge tamamen uçmuş diye nitelendirdi radyoloji uzmanı. Evdeki ihtiyaçlarımda dahi dikkatli hareket etmem konusunda ikaz ettiler. Konunun önemini birakç aydır artık sol ayağımın muhtelif noktalarında hissediyorum. 12 saatlik periyodlarla 40mglık morfinler alıyorum. Tabii bu benim ağrıyı unutmama, sanki birşey yokmuş gibi çıkıp basket oynamama bile sebep olabilir, o derece ağrıyı alıyor, ama dikkat etmezsem konu felce kadar gidebilirmiş; ama dikkatli davranıp genelde yatay, ihtiyaç halinde ayakta ve oturak pozisyondayım.

Mevcut şartlar altında bir bu ülkede bir başka doktora ulaşabilmek için 3 aya ihtiyaç var. Bu noktada doktor değişimine zaten zamanımız yok. Şükür ki operasyonu yapacak doktorun netteki geri dönüşleri hep pozitif. Hatt-ı zatında beni lokaldeki doktorlardan biri ameliyat edecekti, prosedür böyle idi, ancak ameliyat kararını lokaldekiler veremiyordu. Karare veren doktor daha teşekküllü bir hastaneden haftada bir kaç gün buraya geliyormuş. Bunlar ameliyat kararı veremiyorsa beni ameliyat da etmesinler diyerek kararı veren doktora işi emanet ettik. Bundan dolayı 15 gün kadar gecikmeyle bu operasyon yapılacak inşaallah.

özetle, aklımız ve imkanlarımız ölçüsünde konuyu özenle takip ediyoruz. Bu ülkede öyle kendi doktorunu her zamana seçemediğin halde! Ama işlerini sağlam yaptıkları bir gerçek. örneğin TR'de mikro cerrahi ile insanlar kesilip biçiliyor ama geri dönüşleri yüzde 70'lerde bunun. Halk arasında fıtık tekrarladı deniyor, ama tekrarlayan fıtık değil oluşan ödem. çünkü mikro cerrahi ile orada bi hayli inşaat yapılıyor ve kemiğe de büyük hasar veriliyor. Sonrasında tekrarladı denip aslında kendilerinin mahvettiği kemik yerine platin takmak zorunda kalıyorlar. Bunun faturasını hasta ödüyor, yani bu para değil, çekilen acı ve kaybedilen zaman, para ikinci planda. Bundan dolayı buradaki sistem klasik ameliyat sistemi. Gerektiği kadar kesiliyor, çalışma alanı yeterince geniş olduğu için sonuçlar yüzde 90 olumlu.

çarşamba günü nasibimizde ne varsa o olacak inşaallah.

Tekrar çok teşekkürler.

Mehmet Bey,

Bugün atv haberlerinde bel fıtığı ile ilgili bir haber yayınlandı. Türkiye'ye gelen yeni bir yöntem olduğu ve ''nokta atış uygulaması''' adı verilen bir işlem ile tek seansta tamamen ağrısız ameliyatsız bel fıtığının geçirildiği söyleniyor.

Bende biraz araştırdım söylenen yöntemi. çok sayıda faydalanan olduğunu okudum. Yalnız fiyat konusu biraz sıkıntıymış sanırım. isterseniz onu bir araştırın derim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mehmet Bey,

Bugün atv haberlerinde bel fıtığı ile ilgili bir haber yayınlandı. Türkiye'ye gelen yeni bir yöntem olduğu ve ''nokta atış uygulaması''' adı verilen bir işlem ile tek seansta tamamen ağrısız ameliyatsız bel fıtığının geçirildiği söyleniyor.

Bende biraz araştırdım söylenen yöntemi. çok sayıda faydalanan olduğunu okudum. Yalnız fiyat konusu biraz sıkıntıymış sanırım. isterseniz onu bir araştırın derim.

Yanlış anlaşılmaya imkan vermemek adına bir düzeltme yapalım. Bahsedilen yeni yöntem fıtığı geçirmiyor sadece oluşan ödem ve iltihabı yok edip ağrıları dindiriyor. Kısacası geçici bir rahatlama sağlıyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar, ilginiz ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

14 Ocak'ta operasyon gerçekleşti, biraz ağır da olsa oldukça kapsamlı ve başarılı bir temizlik yaptığını söyledi doktor. Şu an her şey normal, olması gerektiği gibi süreç işliyor. Bugün itibariyle taburcu olup eve döndüm. Artık yoğun bir fizik tedavi süreci beni bekliyor. Fırsat buldukça burada olmaya çalışacağım ancak bir süre için eskiye oranla daha az aktif olacağım. Forumdaki diğer bilgili arkadaşlar zaten konuları cevaplıyor, bundan dolayı sitede bir eksiklik olmuyor, bu yüzden içim rahat.

Bol bilgi paylaşımlı, saygılı forumlar diliyorum hepinize. Şimdilik sağlıcakla kalın.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar, ilginiz ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

14 Ocak'ta operasyon gerçekleşti, biraz ağır da olsa oldukça kapsamlı ve başarılı bir temizlik yaptığını söyledi doktor. Şu an her şey normal, olması gerektiği gibi süreç işliyor. Bugün itibariyle taburcu olup eve döndüm. Artık yoğun bir fizik tedavi süreci beni bekliyor. Fırsat buldukça burada olmaya çalışacağım ancak bir süre için eskiye oranla daha az aktif olacağım. Forumdaki diğer bilgili arkadaşlar zaten konuları cevaplıyor, bundan dolayı sitede bir eksiklik olmuyor, bu yüzden içim rahat.

Bol bilgi paylaşımlı, saygılı forumlar diliyorum hepinize. Şimdilik sağlıcakla kalın.

Veda hutbesi gibi olmuş mehmet bey. Bilgi ve tecrübelerinize daha çok ihtiyaç var. Daha birçok sorularımız var. Allah acil şifalar versin. Her şeyin başı sağlık.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Gecmis olsun.

Baykusluk yapmayayim ama, o omurdan belkemiginuzde 32 tane daha var.

Kimi insanda yapisal kimisinde de yasam tarzi ile birisi bozulmusa, digerleri de siklikla arkadan geliyor.

Ozellikle bel ve boyundakiler onemli.

O yuzden bundan sonra yasam tarzinizi degistirmek cok onemli.

Hemen degil ama bir sure sonra omur kaslarini gelistirecek egzersizlere baslayip omur boyu surdurmek gerek. Spor olarak da ozellikle bu soruna spesifik yuzme var. Sizin oralarda havuz kulturu de var. Birine abone olmakta fayda var.

Yeniden gecmis olsun

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sende sohbete katıl

Önce yorumunu yaz sonra üye ol. Eğer bir hesabınız varsa, hesabınızla göndermek için şimdi oturum açın

Misafir
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoji are allowed.

×   Eklediğiniz Link Otomatik Olarak Embed Çevrilmiştir..   Sadece yazı link haline çevir

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editörü Temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.