İçeriğe git

Fotoğraf Makinesi Nasıl Fokuslar


Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar

Bir fotoğraf makinesi konuya fokuslarken (örneğin, 2 metredeki bir model) bildiğim kadarıyla mesafeyi ölçüyor. Bu mesafeyi ölçmesi sırasında bir ışın, kızılötesi, bilmem ne.. benzeri bir ışın. ile mi bunu yapıyor?

Maksadımı özetleyeyim, kısa olsun: Nasip olursa 1 haftaya 13. ye amca oluyorum :) Dolayısıyla yeğenimin fotoğraflarını çekmek istiyorum.

Sormak istediğim, bebek fotoğrafı çekerken flaş kullanılmaması gerektiğini sağır sultan bile biliyordur. Eh, dolayısıyla ben de biliyorum..

Ancak eğer yukarıda dediğim gibi, bebeği fotoğraflarken makine bir ışın vs bişiy gönderiyor mu? Eğer böyleyse nelere dikkat etmek gerekir? Konuyla ilgili bilgi ve tecrübe sahibi arkadaşların yardımına ihtiyacım var.

Şimdiden teşekkür ederim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bebek fotoğraflarında flaşın göze zarar verdiğine dair bilimsel bir kanıt yok...varsa da ben bilmiyorum

doğumhanelerde bile çatır çatır flaş kullanıyorlar

paraflaş kullanarak 1 yaşında bebek çektim tek fark direk ışık vermek yerine endirek yani duvara yansıtarak kullandım

ben şahsen tepe flaşının yada paraflaşın direk göze doğru kullanılmadığı takdirde göze herhangi bir zararı olacağını düşünmüyorum

avrupada çok fazla flaş yada benzeri kullanım söz konusu sadece karakteristik olarak doğal ışığı kullanmayı tercih edenler olabiliyor

bizde bebek 3 aylıkken yürütüseniz ayakları yamuk olur yine sırt üstü yatırınca kafa yukarı bakarsa ensesi içe göçer mesela avrupadakiler çocukları yan yatırıyor o yüzden kafaları yumurta gibi oluyor ama biz daha çocukken içe göçüyoruz gibi durumlar var bir deli taş atar kırk akıllı çıkaramaz durumu

velhasıl çekin efendim dilediğiniz gibi çekin olmadı fotoğraf makinesinin yanına fotoğraf çekerken kaktüs koyun radyasonu alıyormuş :)))

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Elinde D810 + 24-70mm varken hala flaş kullanacak mısın? Hatta 85mm de vardı di mi?

Ha bu arada, bir ingiliz anne çocuğunun fotoğraflarını flaşla çekerken gözlerindeki kanser hastalığının ortaya çıkmasına neden oldu ve çocuğunu kurtardı.... diye bir haber geziyor nette :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çocukta flaş sorunu şöyle oluyor.

9 saat uyudunuz diyelim. Uyandığınızda pencereden giren ışık sizi nasıl rahatsız ediyorsa 9 ay anne karnında "karanlıkta" bekleyen Çocuğunda gözüne gözüne flaş patlatınca o da o derece rahatısız olur.

Yoksa bebeğin gözüne flaş Çaktım Çocuk kör oldu diye bende bişey duymadım. Ama kanser olayını bende okumuştum.

Kullanılmaması Çocuğun narin gözleri iÇinden önemlidir.

Zaten D810 varken kullanmayada gerek yok. Al iso 2000-2500e Çek abi f3.2 de falan.

Her fotoğraf kusursuz temizlikte olacak diye bir kade yok.

Zaten sen o fotoğrafları alıp sağda solda yayınlamıyacaksın. En fazla 10" tablette bakacaksın, en fazla el kadar boyutta bastırıp fotoğraf şeyine koyacaksınız.

Noise moise görülmez bile.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkür ederim arkadaşlar.

Flaş kullanmayacağım. ISO ya yükleneceğim. diyaframı açacağım. Yani filaş ihtiyacı olmayacak. Bu kısım tamam.

Ama ben bunların dışında bir şey daha sormak istiyorum.

Makinedeki auto fokus / veya netleme sistemi nasıl çalışıyor?

Şöyle ki; örneğin bir portre çekiyoruz. Malum, genelde portre çekerken göze netlememiz öğretilmiştir. Modelin gözüne netlemek için ne yaparız? Vizörde görmüş olduğumuz (ben imleç diyeyim siz anlayın) netleme imlecini modelin gözüne konumlandırırız. Deklanşöre yarım bastığmızda auto fokus / veya netleme sistemi diyeyim, devreye girer, ve objektiğimiz bir kaç ileri geri yaptıktan sonra netlemeyi sağlamış olur.

Sormak istediğim şudur: Deklanşöre yarım bastığımız sırada, yani netleme sistemi devreye girdiği anda bir şey / veya bir sistem modelin gözü ile objektif arasındaki mesafeyi ölçüyor sanırım. İşte bunu yapan nedir? xray ile mi? alfa ışınları mı? lazer mi? Neyse, şaka bir yana.. Benim bir yerden okuyup aklımda kaldığı kadarıyla, deklanşöre yarım basıldığı sırada bir ışının netleme noktasıyla objektif arasındaki mesayi ölçtüğü şeklindeydi.. Yanlış hatırlıyor da olabilirim.

Gerçekte bu autofocus sistemi böyle bir ışın gönderiyor mu? Yoksa ben bişiyleri karıştırıyor muyum? :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed bey bu konu böyle iki kelime ile anlatılmaz yani makale gibi olması gerekiyorki tam olarak olayı çözün ancak kısa bir özet gecmek gerekirse

Netleme sistemi yapan bir sensör'dür yani makinalarda herkez tek sensöz bilir ancak makinalarda çift sensör vardır. Bildiğimiz fotoğrafcı işleyen sensör'den baska sizin sorunuza yanıtlayan otofocus sistemini yapan sensör vardır. Bu sensörler çekilecek görüntüde tarama yaparak sizin istediğiniz bölgeyi netlemek için focus motorları ile komutlaşır ve sizin istediğiniz yer netleşir. Bu netleme işlemını tarama yaparak kontrast tarama ışık tarama gibi başlıca şeyleri kullanarak netliğe ulaşır.

Bu sensör'lerin tipleri algılama sistemleri ayrıntıları ve alt başlıkları vardır. Tüm DSLR modellerde bunlar vardır. Aynasız modellerde ve DSLR modellerde liveview modunda ise bunlar kullanılmaz ve bu görevleri bizim fotoğraf işleyen ana sensörümüz yapar. ( bizim makinalarda liveview ile normal mod arasındaki otofocus farkıda burdan gelir )

Aşagıdaki görsel'e bakarsanız sistemi biraz anlarsınız.

post-1-0-51470400-1432334475_thumb.jpg

post-1-0-03639500-1432334478_thumb.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir söz vardır, "Sormazki bilsin, bilmezki sorsun"

Benim durum da tam böyle bir şey işte..

Sormak istediğimi tam olarak ifade edemeyişim de sahip olduğum yarım yamalak bilgimdendir. öyle ya, sorabilmek için de bilmek gerek :)

Herneyse, belki Kemal beyin dediği gibi bir arkadaş çıkar da bu konuyla ilgili etraflıca bir makale yazar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi bildiğimce cevaplamaya çalışıyorum :) Bilgiğim kadarıyla bahsi geçen bu iki sensörde verici değil alıcı , üzerine düşen görüntüde kontrast taraması yaparak netleme noktasını sabitliyor , yani her hangi bir ışın yaydığını sanmam

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Epeyce açıklama yapılmış ama sizin kuşkularınızı giderecek kesin bilgi şu:

Fotoğraf makinesi netleme yaparken kesinlikle konuya bir ışın göndermez. Ancak eğer ortam çok karanlıksa kendine yetecek kadar kırmızı veya beyaz bir ışık göndererek konuyu birazcık aydınlatır. Bunun da yeni doğmuş bir bebeğe kesinlikle zararı olamaz. Kaldı ki doğumhanenin ışıkları bu ışıktan çok daha güçlüdür. (Zaten bu yüzden makine bu yardımcı ışığa gerek duymaz).

Arkadaşların da dediği gibi makine içindeki netlik ile ilgili sensörler sadece objektiften gelen ışıkla (phase detection yöntemiyle) çalışırlar. Radar ya da sonarda olduğu gibi, bir ışın ya da ses dalgası gönderip gelen yansımanın süresini ölçüp uzaklık tespiti yapmazlar.(Eskiden bazı makinelerin bu tür yöntemler kullandığını hatırlar gibiyim ama emin değilim)

Her ne kadar İngilizce olsa da aşağıdaki linkde oldukça ayrıntılı bilgi var:

https://photographylife.com/how-phase-detection-autofocus-works

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Epeyce açıklama yapılmış ama sizin kuşkularınızı giderecek kesin bilgi şu:

Fotoğraf makinesi netleme yaparken kesinlikle konuya bir ışın göndermez. Ancak eğer ortam çok karanlıksa kendine yetecek kadar kırmızı veya beyaz bir ışık göndererek konuyu birazcık aydınlatır. Bunun da yeni doğmuş bir bebeğe kesinlikle zararı olamaz. Kaldı ki doğumhanenin ışıkları bu ışıktan çok daha güçlüdür. (Zaten bu yüzden makine bu yardımcı ışığa gerek duymaz).

Arkadaşların da dediği gibi makine içindeki netlik ile ilgili sensörler sadece objektiften gelen ışıkla (phase detection yöntemiyle) çalışırlar. Radar ya da sonarda olduğu gibi, bir ışın ya da ses dalgası gönderip gelen yansımanın süresini ölçüp uzaklık tespiti yapmazlar.(Eskiden bazı makinelerin bu tür yöntemler kullandığını hatırlar gibiyim ama emin değilim)

Her ne kadar İngilizce olsa da aşağıdaki linkde oldukça ayrıntılı bilgi var:

https://photographyl...autofocus-works

Evet, teşekkür ederim. Tam olarak sormaya çalıştığım buydu. Rahatladım valla :)

Eh tabii, soruyu düzgün sormazsan cevabı da düzgün alamazsın :) Neyseki siz benim sormaya çalıştığım şeyi yakalamışsınız.

Herkese tekrar teşekkür ederim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • Forum Editörü

Muhammet bey

Benim bu konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan yaptığım aşağıdaki çeviriler işinize yarayabilir.

http://uatumen.blogspot.com.tr/2011/12/dijital-kameralarda-otomatik-netlik.html

http://uatumen.blogspot.com.tr/2011_09_01_archive.html

http://uatumen.blogspot.com.tr/2011_08_01_archive.html

Selamlar,

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mehmet abiye katılıyorum bir ampül ışığı bile olsa elindeki aletlerle ışığa gerek kalmaz gündüz ışına çekeceğin fotlar 10 numara our 85 mm1.4 ve d810 ile harıkalar çıkar o sistemle çoğu zaman flasha gerek kalmaz. :))

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Görüntü işleme derisinde öğrendiklerimle anlatmaya çalışayım, netlemede sensördeki netlik algılama kısmında görüntünün matriks keskinlik hesaplamalarıyla net olup olmadığını hesaplıyor (tam terimleri bilmiyorum).Mesafe kısmı giden sinyalden ziyade mesela içerdeki netleme mekanizması 0,3 tur atmışsa 1 m, 3 tur atmışsa 7 m gibi hesaplıyor, zaten manuel lenslerde benim d7100 de gördüğüm netleme olduğunda lensle herhangi bir elektronik bağlantısı olmadığı halde net olduğunu belirtiyor.Yalnız güncel akıllı telefonlarda (lg g3 te var) kızıl ötesi sinyal yardımıyla cismin ne kadar uzakta olduğu hesaplanıyor ve bu hesaplamaya göre lensin odaklaması sağlanıyor. Fotoğraf makinelerinde RF af olan modeller var mı bilmiyorum ama d7100 deki sistem gelen ışıktaki net kısmı hesaplıyor.

Kanser ile ilgili yazıyı okumuştum belli bir türdeki göz kanserinin erken teşhisinde gözdeki yansıma olup olmamasından tespit ediliyormuş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Muhammet bey

Benim bu konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan yaptığım aşağıdaki çeviriler işinize yarayabilir.

http://uatumen.blogs...tik-netlik.html

http://uatumen.blogs...01_archive.html

http://uatumen.blogs...01_archive.html

Selamlar,

Alper Bey,

Mansurov benim de beğenerek izlediğim bu işin uzmanlarından biridir. Ancak, teknoloji çok hızlı ve farklı yönlerde ilerlediğinden, o da bilgi tazelemekte bazan geç kalabilmektedir.

örneğin; sizin çevirisini yaptığınız yazısında

"Canon ve Nikon kameralarda AF yardımcı ışığı ile yapılan çekimlerde Aktif AF sistemi kullanılmaktadır."

gibi bir cÜmlenin tam doğru olmadığını dÜşÜnÜyorum. özellikle benim tanıdığım Nikon D 7xx serisi dijital makinelerde.

Bu seriden her hangi bir makinenin el kitabına bakarsanız (en azından son 7-8 yılda Üretilen)AF ışığının yanlızca konuyu aydınlatmaya yardımcı olduğunu görÜrsÜnÜz. Yoksa ÜçÜncÜ bir netleme sisteminin kullanılması söz konusu değildir.

Bu konuda Nikon ve Canon ayrıntılı "Data Sheet" (teknik dökÜman) yayınlamadığından pek çoğumuz mevcut bilgilerimize dayanarak yorumda bulunuyoruz. Bu da her zaman doğru olmayabiliyor.

Eğer bu konuda teknik bilgisi olan arkadaşlarımız varsa (kulaktan dolma ve yoruma dayalı değil) bizi aydınlatabileceklerini dÜşÜnÜyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • Forum Editörü

Alper Bey,

Mansurov benim de beğenerek izlediğim bu işin uzmanlarından biridir. Ancak, teknoloji çok hızlı ve farklı yönlerde ilerlediğinden, o da bilgi tazelemekte bazan geç kalabilmektedir.

örneğin; sizin çevirisini yaptığınız yazısında

"Canon ve Nikon kameralarda AF yardımcı ışığı ile yapılan çekimlerde Aktif AF sistemi kullanılmaktadır."

gibi bir cÜmlenin tam doğru olmadığını dÜşÜnÜyorum. özellikle benim tanıdığım Nikon D 7xx serisi dijital makinelerde.

Bu seriden her hangi bir makinenin el kitabına bakarsanız (en azından son 7-8 yılda Üretilen)AF ışığının yanlızca konuyu aydınlatmaya yardımcı olduğunu görÜrsÜnÜz. Yoksa ÜçÜncÜ bir netleme sisteminin kullanılması söz konusu değildir.

Bu konuda Nikon ve Canon ayrıntılı "Data Sheet" (teknik dökÜman) yayınlamadığından pek çoğumuz mevcut bilgilerimize dayanarak yorumda bulunuyoruz. Bu da her zaman doğru olmayabiliyor.

Eğer bu konuda teknik bilgisi olan arkadaşlarımız varsa (kulaktan dolma ve yoruma dayalı değil) bizi aydınlatabileceklerini dÜşÜnÜyorum.

Merhaba;

çok haklısınız. Gerek Nikon gerekse Canon; Kameralarında kullandığı teknolojilerin nasıl çalıştığını sadece teorik olarak ve onu da % 100 olarak bile paylaşmıyor. Bizlerde sağdan soldan yaptığımız araştırmalar ve çevirilerle işin aslını öğrenmeye çalışıyoruz. Ertan hocamızın bu konudaki yorumunu bekliyoruz.

Selamlar,

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Kaldı ki doğumhanenin ışıkları bu ışıktan çok daha güçlüdür.

Kanser ile ilgili yazıyı okumuştum belli bir türdeki göz kanserinin erken teşhisinde gözdeki yansıma olup olmamasından tespit ediliyormuş.

Normalde flaş gücündeki bir ışığın göze zarar vermesi pek olası değil, zira gözün adaptasyon mekanizması oldukça iyi çalışıyor. Işık şiddeti arttıkça gözbebeği küçülerek içeri giren ışığın miktarını azaltıyor. (f 22 ye çıkıyor) Ama normal ışık koşulları altındaki, bir gözbebeğine, ani bir flaş ile, o güçlü ışığı - uygun bir benzetme ile - 1,8 diyafram açıklığında iken veriyorsunuz. Gözün korunma mekanizması flaşın hızına ayak uyduramaz.

Bu da zaten flaşlı fotoğraflarda kırmızı gözün nedenini açıklıyor. :) Gözbebeği o kadar açık yakalanıyor ki, dışarıdan göz yuvarlağının taa dibindeki kırmızı kan damarlarının röflesi görünüyor.

Ancak katarakt, tümör gibi bazı durumlarda eğer arada bir blokaj varsa, göz dibindeki kan damarlarının kırmızı röflesi dışarıdan görülmüyor. Yerine o bloke eden sürece ait farklı renkler, bazen de kataraktı ya da tümörü düşündüren beyaz renk görünüyor. Bahsedilen kanser teşhisi bundan ötürü araştırılıp konulmuştur:

red-reflex.jpg

Flaşın zararlı olup olmadığı konusunda çeşitli yazılar var, birkaç flaştan birşey olacağını ben de sanmam, hatta göz muayenesinde de ışık kullanılıyor. Ama normal koşullara adapte iken, yani 1.8 diyaframdaki bir göze aşırı flaş çakılmasının pek de masum olmayabileceğini düşünüyorum. Bir iki göz doktoru arkadaşım var, denk gelirse sorarım. Ancak anne babaları rahatsız ettiği gerçek. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...

Bu arada bir göz hastalıkları hocası arkadaşıma laf denk geldiğinde sordum; üç dört yaşına kadar flaş kullanılmasını önermediğini söyledi. Nedenlerinin biraz detaylı ve uzun olduğunu söyledi. Bir ara beraber olduğumuzda ayrıntısını anlatacak, iletirim. 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hadisenin özeti şudur flaşı savunduğum yada illa flaş kullanılmalı gibi bir kaygım yok.  Ama şu bir gerçekki biz türkler çocuklara gereğinden fazla ilgi alaka gösterip şımartıyoruz. Akabinde çocuk çok yaramaz yada diğer tabiri ile fırlama bile olsa diğer insanlara oldukça itici gelirken kendi anne babasına oldukça sevimli gelebiliyor. Youtube daki çocuk bebek videolarında bebekler düşüyor çocuklar düşüyor ama aileler gülmeye yada video çekmeye devam ediyor. Biz herşeyi bilen bir millet ve insan gurubu olarak şahsen ben doktordan çok daha fazla bilgiye sahibim :) insan denilen varlık oldukça dayanıklı ve dünya hayatında nelere katlanabildiğini hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Dolayısıyla bu kadar pimpirik olmak oldukça gereksiz ve saçma geliyor bana bunlar benim kişisel düşüncelerim. Örnek veriyorum dün hasteneye gittim omuzumdaki kronik ağrı için enjeksiyon yaptırmak istiyorum doktorla görüşeceğim eğer iğne yapacaksa giriş yaptırmak istiyorum dedim. Bankodaki görevli doktor muayene yapmadan iğnenin gerekli olup olmadığına karar veremezki dedi. omuzumdaki bir ağrı için nasıl bir muayene yapılır size soruyorum? :) Hasta olarak muayene olup olmamak benim tercihim, iğne yapıp yapmamaksa doktorun tercihi. Neyse kız benle başa çıkamayınca doktora gönderdi. Bende durumu doktora  izah ettim tamam giriş yaptır gel dedi. 32TL Muayene ücreti ile giriş yapıldı. Sonra doktorun yaptığı tek şey beni dinlemekti, akabinde resmi olarak böyle bir zorunluluk olmamasına rağmen en azından bir film çekelim dedi. Film kaç para deyince 10TL dedi bende yaklaşık kaç yıldır doktor olduğunu sordum. 20 yıldır uzman doktor olan şahsa sırtımda kronik ağrı var tetik nokta enjeksiyonu yaptırmak istiyorum, röntgende ne görmeyi umuyorsanız diye sorunca biraz bozuldu. Tabi herşeyi bilen bir millet olarak iş doktorluk olunca kimsenin ağzını bıçak açmaz ve doktor ne derse bir nevi emir olarak algılar. Maalesef ben öyle biri değilim. 10 TL için gereksiz olmasına rağmen olayı daha fazla büyütmeden film çekildim özetle paramla kanser olma ihtimaline katkıda bulundum neden? doktor efendi istedi diye çok basit bir iğne yaparak hem hastaneyi meşgul etmeden hemde beni kanser etmeden göndermek yerine hastaneye para kazandırmak  düşüncesiyle hipokrat yemini etmiş bu arkadaşlar üzerinde hem hastane baskısı hemde ego baskısı olduğunu görmemek yada bilmemek abesle iştigal olur. Neyse filmin ardından skolyoz başlangıcından kireçlenmeye tutunda başladı anlatmaya bende dayanamayıp araya girmek zorunda kaldım. Hocam çok fazla vaktim yok siz iğneyi yapın acil gitmem gerekiyor ölürsemde sorun değil nasıl olsa parayı aldınız helvamı yersiniz deyince tamam karşıda ersin bey var siz ona gidin iğneyi yapacak deyince iğneyi o yapacaksa afedersinizde siz ne iş yapıyorsunuz deyince tekrar bozulmak suretiyle anlatmaya başlayınca he he hocam diyerek suratına bile bakmadan ersin beye gittim. Ersin bey giriş yaptırmanız gerekiyor deyince benim şalterler attı ve hastane o anda karıştı baş hekim hastane müdürü olaya dahil olunca da olay kısa sürede çözüldü. Ersin bey uzunca bir muayenenin ardından iğneyi yaptı ve şikayetim sona erdi. MAcıbadem hastanesinde baş ağrısı için gelen adamdan en az 500 TL almadan bırakmayın deyin bir zihniyetin yada bir yönetim anlayışını oldukça yakından biliyorum. Velhasıl toparlayacak olursak flaşın bir anda yanıp sönmesi çok ama çok güçlü değilse güçten kastım 500watt ve üzeri olabilir. Belki zarar verebilir. Aksi halde zarar verdiğine dair hiç bir kaynak yada veri yoktur. Oda direk göze doğru ve odak şeklinde giderse.. zaten ışık genelde en direk olarak kullanılacağı için ve şemsiye yada softbox ile yumuşatılacağı için risk en aza inecektir. Endüstriyel kaynak ışığına sürekli maruz kalındığında ışığın yoğunluğu ve ona bakma süresi ve kaynaktan oluşan iyonize olmuş radyasyon evet retinanın deforme olmasına neden olmaktadır. Buda gözde katarakt yapar. Uzun ve derin mevzu olduğu için çok fazla girmiyorum. Son olarak şunu söyleyebilirim Flaş kullanmak bir tercih meselesidir. İsteyen kullanır isteyen kullanmaz konuyla alakalı olarak kimseye ön yargılı yaklaşmayın zira dayanağı olmayan bir şey için fikir yürütmek de doğru değildir. Tamam çocuklarımız çok kıymetli ama gereğinden fazla dikkat etmek yada üstüne düşmek ciddi derecede özgüven eksikliğine neden olmakta. Yurt dışında yaşayan Mehmet Köse gibi abilerimiz orda çoluk çocuk eğitimine yada tavra tarza yakından tanık oldukları için sanıyorum olaya çok daha vakıftırlar.  Siz siz olun çocuğunu sürekli takip edin ama kendi ayakları üzerinde durmasına izin verin. Son olarak olay sona erdikten sonra ersin beye röntgene bakmasını rica edince  bir sorun var mı diyerek sorduğum soruya kısa bir incelemenin ardından hiç bir sorun yok demeside olayın özetidir. Bilmem anlatabildim mi? 

- Fatih Akbörü tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • Forum Editörü

Fatih bey,

 

Kusura bakmazsanız, yaşadığınız hastane deneyiminiz konusunda biraz ön yargılı ve biraz da tek taraflı olduğunuzu düşündüğümü belirtmek istiyorum. 

Dünyanın hiç bir ülkesinde elinde bir ilaçla hastaneye gidip "bana bu iğneyi yapın" diyen kişiye, "hay hay buyrun yapalım" denmez. Belirttiğiniz gibi özel bir durumunuz varsa bunu teşekküllü bir hastaneden doktor heyet raporu ile belgelemeniz gerekir. Aksi durumda hiç bir doktor ve hastane ve hatta eczane size o iğneyi yapmayacaktır, yapmamalıdır. Kaldı ki ülkemizde her gün bir sağlık mensubunun, hasta yakınları tarafından darp edilmesi ve hatta canına kıyılması gerçeği varken. Şimdi bana "ama onlar da hak ediyor" diyenleri duyar gibiyim. Hayır, hiç kimse, ne hasta olan ne de onunla ilgilenmek, derdine çare bulmak için yıllarca eğitim görmüş, dirsek çürütmüş olanlar, özetle hiç bir insan bu gibi bir muameleyi hak etmez.  Nedense konu sağlık olunca, dediğiniz gibi hepimiz uzman doktor kesiliriz. Bunu bir matematik, fizik uzmanı karşısında yapmayız ama mesele tıp olunca hepimiz doktoruz.

 

Yeni doğmuş bebeklerin fotoğraf çekimlerinde flaş kullanımı konusunda da sizin gibi düşünmüyorum. 

Kızım Tıp doktoru, yurt dışında uzmanlığını yapıyor. Oralarda da yeni doğan bölümüne elinizde flaşla giremezsiniz, sokmazlar.

 

Saygılar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sebahattin bey hastanelere karşı evet zaten ön yargılıyım bu doğrudur. Nedeni işini layıkı ile yapan doktorlar yada sağlık görevlileri değil insanları yada hastaları istismar eden Doktor ve hastanelerin sayısının giderek artmasıdır.

 

Burda sizi yada ailenizi yada işini canı gönülden hakkıyla yapan tüm sağlık çalışanlarına lafım olmadığı gibi hepsini tenzih ederim. Çok başarılı hastalara karşı oldukça açıklayıcı ve yardımcı olan doktorlar yada genel olarak sağlık görevlileri var. Ama bir çok hastane ve sağlık görevlisi de hastaya para gözüyle bakmakta. Dolayısıyla işin rengi farklı olmaktadır.

 

Tıpkı ticari fotoğrafçı olup aldığı paraya bakan ama günü kurtaran diğer tarafdan da hem para kazanıp hemde en iyisi çıkarmaya çalışan sanatsal yönü yada çalışmaları bellli bir kalitenin üstüne fotoğrafçı arkadaşlarımızda var elma armut meselesi desek sanırım daha açıklayıcı olur.

 

Her sektörde olduğu gibi maalesef sağlık sektörümüzde bu tip konularda sancılı.. bu çok uzun ve derin bir mevzu daha öncede belirttiğim üzere işini düzgün yapan hastaya gerçek anlamda yardımcı olanlar başımızın tacıdır. Benim ön yargılı olmamın sebebi doktorların sadece ilaç yazması hastalara herhangi bir açıklamada bulunmaması sorular sorulduğunda ise geçiştirmeleri gibi çok fazla örnekle karşılaşmam özetle bilinçli hasta değil bazılar kuzu gibi sorgulamayan ne denirse uygulanmasını arzu eden hasta arayışındalar.

 

Diğer bir konu ise migreni olan bir hasta acile gittiğinde ki bende yıllardır var ve kendimi biliyorum onlarca hap içsenizde hiç bir işe yaramadığı gibi midenizi yormaktan öteye gitmez tek çözüm acile gidip durumu izah edip tansiyon kontrolü ardından diazem yada kuvvetli ağrı kesici karışımını enjeksiyon yada serum şeklinde almaktır. Bunun için doktor kan tahlili röntgen isterse işi uzatıp olaya ticari yaklaşırsa o zaman doktor değil babam olsa gözümde hiç bir kıymeti olmaz.

 

Yıllardır Fibromiyalji hastası olarak migren için yaptırdığım gibi senede en az bir kez tetik nokta enjeksiyonu yaptırıyorum kimse sorun çıkarmazken bazı doktorların tamamen ticari kaygı yada ego ön yargısı ile işi uzatması, özgüven eksiliğinden öteye gitmiyor ve tabiki benim gözümde de o doktor için itibar seviyesi sıfıra düşüyor. Plasebo etkisi ne yazıkki bende yok genel anlamda doktrora gidildiğinde doktora derdinizi anlatmanız ve size ilaç yazması yeterlidir. Plasebonun psikolojik olarak ciddi bir etkisi vardır ve bir çok hasta için kafidir.

 

Kronik kas ağrısı ve tetik nokta enjeksiyonu için nasıl bir heyet raporu alınır bilmiyorum. Neyse özetle yeni doğan bebekler için değil dünyaya gözlerini açmış ve en az 20 günlük olmuş bebekler için flaş kullanmak ve daha önceki mesajımda da belirttiğim üzere ışığı endirek ve yumuşatarak göndermenin hiç bir zararı olduğunu düşünmüyorum.  

Aramızda sağlık sektöründe çalışanlar olabilir bu anlamda kimse üstüne alınmasın kırılmasın maalesef bu gerçekleri yaşıyoruz. Saygılar

 

- Fatih Akbörü tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sende sohbete katıl

Önce yorumunu yaz sonra üye ol. Eğer bir hesabınız varsa, hesabınızla göndermek için şimdi oturum açın

Misafir
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoji are allowed.

×   Eklediğiniz Link Otomatik Olarak Embed Çevrilmiştir..   Sadece yazı link haline çevir

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editörü Temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.