Hay balığınıza !...

Pazar Sabah saat 10 civarı , Tanıdık delikanlılardan biri aradı! Abi Balığa gidelimmi? Dediği anda zaten ilk sazanını yakalammıştı. Hemen atladım tabi. -Gidelim. Neyse takım taklavat ne varsa toparladık İstanbul'un orta yerinden Çıktık yola. 20-30 km sonra vardık avlağa.

Kırk kere aklıma geldiği halde Foto teşkilatını almamıştım yanıma. Lan demiştim iki acemi, Balık meşakatli iş, bide Malzemeyi götürürsem Ne İsa'ya yaranırım, Nede Musa'ya? Gel görki vardğımız yerde en vayit Çeşit kelebek'ler, YusufÇuk'lar, Börtü böcek cirit atıyor. Hele göle inince O nilüferlerin zerafeti Bitirdi beni.

Bir dahaki sefere diyerek başladık ava. Bereketlide oluyordu av karabalık, Çapak, turna derken. İyice kaptırdım kendimi. Taki Şahin kartal tipi bir yırtıcı Gölün öte yanında Pelit'in dalına konmasınmı O ne heybetti arkadas sağlam bi hasss Çekip Balığa devam ettik. Akşam gurub vakti Hafif bir serinlik Çökmüştü, ki Çapraz karşı kıyıda 30-35 metre ötede, İlk bakışta Yakındaki köyin keÇileri sandığım, sonra iki muhteşem karaca gölden su iÇmeye gelmiş olmasınmı? Usulca elimdeki oltayı koydum yere. Hemen Çöktüm. Delikanlılarda sus! işareti yaprak Çöktürdüm. İlk telaşlandılar. sonra elle gösterin Ağızlarının aÇıklığı görülmeye değerdi.

önümüzdeki pazarı sabırsızlıkla bekliyorum. Katllan olursa buyursun karacalara bişey diyememde ötekiler garanti.

Misafirim gelicek ya tam da o gün süper olurdu abi :/ Bi hasss da ben çekeyim şimdi !

fotoğraf çekme amacıyla fotoğraf gezisine çıkarsınız, eli boş dönersiniz, ama böyle elinizde kamera yokken, herşey çıkar karşınıza, ee Tamer bey kaçan balık büyük oluyor işte...ümit beyin dediği gibi kamera hiç olmadı en az bi kompak makine takım çantasında her zaman olmalı.

20-30 kilometrecik valla geri döner tesisatı alırdım orada yatardım bide