Üstat, Kanayan bir yaraya ameliyat yapmışsın ve bir de bize soruyorsun... Cep telefonlarının birbiri ardına yÜksek mega piksellerle piyasaya çıkarak hızla yarıştığı ve bir çok fotoğraf Üreticisi markanın otomatik kamera satışlarını etkilediği, hız, bir diğer adıyla fast-food çağında yaşıyoruz. Hiç bir şeye fazla vaktimiz ve sabrımız yok. Her işimiz; Fast-food gibi. Hemen olsun bitsin, biri söylesin, biri yardım etsin şeklinde ama işin aslı hiç de sanıldığı kadar kolay değil. Aslında hiç bir iş sanıldığı kadar veya görÜndÜğÜ kadar kolay değil. Her işin bir ustalık tarafı ve hepsinden önemlisi yılların bilgi birikimi elde etmek için harcanmış bir emeği var. Uzun yılların birikimi olan bilgi ve tecrÜbeyi, bir başkasına hemde bu işe yeni başlamış birine aktarmak, gÜnÜmÜz fast-food mantığıyla çok zordur. DÜnya Üzerindeki fizik kuralları gereği; Bırakın yemek yapmayı, buzdolabındaki hazır yemeği yemek için bile bir emek harcamak gerekiyor. Yemeğe; Git ocakta ısın, sonra bir tabakta masama gel diyemiyorsunuz, Kısaca emek harcanmadan insan hiçbir şey olamaz. Ne fotoğrafçı, ne ayakkabı ustası, ne boyacı, ne simitçi, ne kahveci ne de gazozcu...