İçeriğe git

Beysan TAŞCI

Üye
  • İçerik sayısı

    146
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    9

Yazıları bölümüne Beysan TAŞCI kullanıcısının eklediği içerikler

  1. Bu tartışma sanırım hiç bitmeyecek:-))

    "Neden nikonun giriş seviye gövdelerinde focus motoru yok??"

    Bu soru nedense yalnızca nikon için soruluyor..Canon için sorulmadığından ya da şöyle söyleleyim; canon kelimesi bu tür bir soru içerisinde hiç yer almadığından,bu tür başlıkları ya da konuları okurken insanların hafızalarına hep aynı şey kazınıyor muhtemelen: Demek ki canonun giriş seviyelerinde bu motor var..

    Bu, bilerek ya da bilmeyerek (ki bence bilerek) yapılan ve canon lehine çalışan müthiş bir propaganda aslında..Zaten nikon markası, hayatımda yer almaya başladığımdan beri gördüğüm şey şu: Nikon, ülkemiz piyasasına gereken önemi vermemiş ve reklam yaparak/dergi ve forumları besleyerek kendisini yeterince tanıtmamış..Bu esnada ise canon ve taraftarları müthiş bir yol katetmiş..Umuyorum ki bu açığı kapatır nikon, en azından biz tüketiciler açısından piyasaya bir rekabet gelmesi her açıdan yararlı olacaktır..

    Sevgilerimle..

    • Harika 2
  2. Sn.Ertürk,

    Peki bundan sonraki süreçte kafanız rahat edecek mi? Hep bir kurt yemiyecek mi içinizi, sonuçta verdiğiniz para az-buz bir para değil ve bu parayı verdiğinde, insan kafaca rahat olmak ister..Elbette ben sizin yerinizde değilim, ancak eğer ben olsaydım bir dakika durmaz geri verir ve bir daha da o mekanın yanından geçmezdim..

    Not : Bu arada, orada halen yaşamıyor olsam da aynı kentteniz..

    • Harika 1
  3. Eğer yanlış anlamadıysam bunu bir D5100 gibi giriş seviyeleri de zaten yapıyor; 3D trackingden bahsetmiyor musunuz?

    Evet evet bizim d5100 de yapıyor bunu..netliğin diğer noktalara geçişi/gezişi açıkça görülebiliyor.

  4. Sayın Öztürk,

    Yazdıklarınızın takipçisiyim, hatta şu d800 incelemeini bile baştan sona okudum.Evet d800 üm yok ama nikonum var ve sizi okurken çok şey Öğrendiğimi düşünüyorum..Aslında verdiğiniz linki de okumuştum, uyarı üzerine bir kez daha okuyunca mevzuyu daha iyi anladım..Teşekkür ederim.. :rolleyes:

  5. Sayın ŞENER,

    Herhangi bir fotoğrafı kendine baktırtan şey nedir ya da nelerdir diye sorulsa ve bu nedenlerin arasında bir sıralama -ki bu sıralama sanıyorum herkese göre farklılık gösterecektir- yapılması istense; sanırım -öncelik sırası gözetmeksizin- kompozisyon, ışığın kullanımı, fotoğrafın mesajı/anlamı, çekim tekniğindeki başarı ve kullanılan malzeme kalitesi ilk akla gelenler olacaktır. Bu yazdığım her bir ifadenin/etkenin belki onlarca sayfalık alt açılımları yapılabilir ancak bence en temel şeyler bunlar..

    Bu soruya ben yanıt vermek isteseydim eğer;

    Kompozisyon, fotoğrafın mesajı, ışığın kullanımını ilk üçe alırdım..-Ha, benim çektiklerimde bunlar var mı diye sorarsan eğer; arama bulamazsın:-))-

    Kompozisyonla başlayalım..Okumuşsan görmüşsündür ki, kompozisyon olayında genel geçer evrensel kurallar var, bunlar olmazsa olmaz mıdır? Elbette hayır ancak yine de bir fotoğrafın çarpıcı olmasında, baktığımızda diğerlerinden "küt" diye ayrılmasında bu kuralların yadsınamaz bir payı var..Hani hep deriz ya; "zevkler ve renkler tartışılmaz" diye, bence yanlış, bal gibi de tartışılır..Aslında beğeni düzeyi, estetik görüşü gelişmiş 1000 kişiye hangisinin (mesela bir fotoğrafın) "güzel/etkileyici" olduğu sorulsa, ezici çoğunluk bunlardan biri üzerinde, farkında olmadan uzlaşacaktır..Hepimiz "kendimizce" güzel olanı seçmişizdir bize sorulsa, ancak farkında olmasak da işte o seçim, kompozisyonun evrensel kurallarına göre yapılmıştır aslında..Nedir bu; mesela altın oran kuralı, amaçsızca yarım çıkmış bir şeyin insanda yarattığı huzursuzluk hissi vb..Kısacası kompozisyon açısından sizin fotoğraf incelendiğinde sonuç pek de iç açıcı değil gibi sanırım..

    Peki fotoğraftaki anlam meselesi?? Sizce, bu fotoğrafınızı milyarlarcasından ayıran şey nedir?? Yarım çıkmış trafik levhasının şehir kirliliğine katkısı mı, aracın yeni bir model oluşu mu, şehirleşmedeki keşmekeşlik mi, yollar uzar gider mi, nedir?? Hepsi midir ? Yoksa unutulmaz mimar, Mies van der Rohe nin dediği gibi midir fotoğrafın özü: "Az çoktur".

    Amacım moral bozmak değildi aslında, amacım; fotoğrafınızın üzerinde "gelişme" konusundaki sorunuza, "bu hemen olmaz" demekti.. Kusura bakma, saçmalamaya başladım sanırım, sen benim dediklerime bakma, yazdıklarımı silmeye de kıyamadım, kalsınlar böyle.. alahanın saçmalıkları diye okur millet:-))

    Selamlarımla..

    • Harika 1
  6. Burada belki de sorulacak sorulardan biri şu:

    Neden netleme yapılacak "nokta sayısını" kullanıcıya bırakır ki üreticiler?? Yani demem o ki; üretici bizi, kullanılacak "netleme alanında" seçilebilecek nokta sayısı konusunda (9 noktadan mı oluşsun, 31 noktadan mı oluşsun) neden özgür bırakıyor?? Kafamız daha bir karışsın diye mi?? Yap tümünü birden aktif, olsun bitsin..Ne farkediyor 9 nokta ile 21 noktayı aktif etmemiz arasında, pil tasarrufu mu?? Var mıdır bunun makul bir izahı sayın bilenler:-)

    Sevgi ve saygılarımla..

  7. Ben de şu d5100 ü alalı bir seneden fazla oluyor..Aslında çok fazla çekim yapma şansım olmadı, olamadı, işten güçten diyelim.

    Ama okudum, hem de şimdiye kadar ki hiçbir hobim için okumadığım kadar okudum ve izledim..Makinenin neredeyse tüm ayarlarına da hakimim, ancak şimdi bile elime makineyi alıp herhangi bir şeyi çekmeye çalıştığımda, sanki o an, okuduğum, bildiğim herşeyi unuttuğum hissine kapılıyorum ve soruyorum : ŞİMDİ NE YAPILACAKTI.. :D

    • Harika 3
  8. Sayın Editörler,

    Anasayfada yer alan günün fotoğraflarının ilkine tıklıyoruz.Fotoğraf açılıyor.Bir sonraki fotoğrafı açmak için geriye dönüp 2.fotoğrafa yeniden tıklamamız gerekiyor ve bu da yorucu/sıkıcı oluyor.Acaba açılan ilk fotoğraftan hiç çıkmadan yani geriye dönmeden bir sonraki fotoğrafa/lara ilerlemenin bir yolu bulunamaz mı?? Hatta istendiğinde slayt izler gibi izleme şekli olamaz mı??

    Saygı ve sevgilerimle..

  9. Bir d5100 sahibi olarak üstadların bu yorumlarını okuyunca; "aferin sana" diyorum kendi kendime..Çok iyi bir tercih yapmışsın alım kararında.Makinemi Çok seviyorum..:-))

    Not: Onun yüzünü ağartacak fotoğraflar Çekemiyorum halen ama bir gün mutlaka:-))

  10. Sayın Tümen,

    Yazdıklarınızdan dolayı en ufak, yok denecek kadar bile ufak bir kırgınlığım yok, inanın..Bu nedenle cümlemin sonuna gülme ikonu koydum..Yanlış anlamanın önüne geçmek için de ikon sayısını artırdım:-) Bu arada kullanıcıların yanlış anlamasına meydan verebilecek bir durumun, düzelmesine katkım olmuşsa eğer bu bana mutluluk verir..

    Sn.Yazıcı,

    Bence herşeye rağmen marka ismi vermemek doğru olur diye düşünüyorum..Malum isimlerimiz açık saçık ortada , markanın imajını zedelemeye "teşebbüsten" başlarımız belaya girmesin:-)

    Sevgiler saygılar..

  11. Burada bana bir sataşma sezinledim ben:-)))

    Şaka bir yana pek çok insanın ülkemizde kavram kargaşasına kurban gittiğini ve yine bu nedenle pek çok şeyin kafalarda yanlış yer edindiğini düşünüyorum..Parmak basıp düzeltmek gerekiyordu, ki öyle de oldu, iyi ki de oldu :-)

    Teşekkürler..

    Tüm bunları yazdıktan sonra yine şöyle bir düşününce, Nikonun hatalı bir tasarım yaptığını söylemek mümkün.

    Şöyle ki;

    Şimdi d7000 de, daha evvel sizin de belirttiğiniz gibi küçük küçük dikdörtgenler var vizörde ve bu dikdörtgenlerin ortalarında bir nokta YOK.Dolayısıyla her bir dikdörtgen kutucuğu, tam da netlemeyi amaçladığımız yere denk düşürmek/nişanlamak mümkün..

    Oysa d5100 vizöründe, 11 nokta var ama her bir noktanın çevresinde BAĞIMSIZ dikdörtgenler yok..Yani 11 nokta var ancak 11 dikdörtgen yok.Daha az sayıda var..

    Eğer herhangi bir d5100 vizörüne bakma fırsatı yakalayabilirseniz ya da zaten biliyorsanız durum şu şekilde;

    Ortadaki 3 noktanın çevresinde küçük küçük 3 dikdörtgen (yatay) var, bunun hemen sağında ve solunda yer alan nokta gruplarında ise her bir kenardaki 3 noktayı içine alan sadece bir uzun dikdörtgen (vizöre düşey) mevcut. Anlatabildim mi bilmiyorum..

    Şimdi;

    Bir portre çekiyoruz diyelim, insan yüzünü de bir düzlem olarak kabul edelim..Burun bu düzlemden dışarıda (yani önde) ve gözler ise biraz da olsa içeride (geride) kalıyor, öyle değil mi?

    Biz de tam olarak ve mutlak şekilde -ortadaki nokta grubunun değil de sağında ve solunda kalan ve çevresi tek bir dikdörtgenle çevrelenmiş grupla- GöZE netleme yapmaya çalışıyoruz..Netleme noktamız ya da başka ve daha doğru bir deyişle netleme dikdörtgenimizi nasıl ve ne şekilde göze kilitleyeceğiz/denkleştireceğiz?? Nasıl olacak da gözün tam bebeğine denk gelecek, çünkü bu dikdörtgen, o kadar büyük ki bir kısmı göze denk gelse de daha büyük bir kısmı illa ki yanaklara doğru taşacak..Oysa yanaklar birazcık da olsa gözden dışarıda ve doğal olarak göz ile aynı düzlemde değil..

    Offff, anlatması çok uzun sürdü, umarım anlatmak istediğimi anlatmayı başarabilmişimdir:-)))))

    Yine başa dönmedik umarım:-))

  12. Aslında algıda yaratılan bu yanılsama için canonu, daha da doğrusu canonun ülkemizdeki temsilcilerini (gerek muhtelif forumlar, internet siteleri gerekse teknoloji dergileri vb.) tebrik etmek gerekiyor..Biraz önce başka bir forumda, bir fotoğrafsever şöyle bir soru sormuş; "gövdede AF motoru ile lensteki AF motoru olması arasında bir fark varmıdır, malum nikonun d5100 modelinde lenste, canon 600d modelinde ise gövdede bulunmaktadır, ona göre alım kararı vereceğim."

    Bu tür sorulara onlarca kez rastladım..Herkes canonun HER modelinde gövdede AF motoru olduğunu, Nikonda ise olmadığını sanıyor..

    Tuhaf bir durum..

    Bu arada sayın editörler, kaynak göstermek şartıyla, bu siteden alıntı yapmam caizmidir ? :-))

  13. Yiğidi öldür ama hakkını yeme, gerçekten bunu canon iyi yapıyor.

    Nikon ise kendini ifade etmeye bu sene başladı ülkemizde benim gördüğüm kadarıyla..

    Anlatmadan geçemeyeceğim : Uzun bir süredir okuduğum bir gazete vardı.Biliyordum aslında spor servisinin ve gazete sahibinin takım sevdasını ancak iç sayfa yazarlarını beğendiğimden okumaya devam ediyordum..Birgün spor sayfalarından birinde şöyle bir başlık: ...........takımının büyük başarısı..

    Alt satırlarda başlıktaki takımın yani gazetenin gizli destek verdiği takımın dünya sıralamasındaki yeri yazıyordu.Geçmiş zaman rakamları hatırlamıyorum mesela 75. sıra olsun.Yazının devamında ise bu takımın ezeli ve ebedi rakibi diğer takımın sıralamasını da koymuş ........'lar:-)) O da 50. olsun mesela..

    O gün bıraktım gazeteyi, bir daha da almadım..

    • Harika 1
  14. Yeryüzünde devlet de dahil hiçbir teşekkül, herhangi bir konuda, bir halkı "kalıcı" olarak bir yöne kanalize edemez..Eğer halk benimsemişse o "şey" yaşar, benimsememiş ise zorlamayla bir süre varlığını sürdürse dahi sonunda yok olmaya mahkumdur. Dolayısıyla zorlamaya gerek yok bence; "doğrusu şudur ya da budur" diye. ..Su akar yolunu bulur..Sanıyorum halkımızın çok güzel tanımladığı bu olaya bilim adamları "doğal seleksiyon" diyorlar..

    Sevgi ve saygılarımla..

    • Harika 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.