İçeriğe git

Atalay Mete

Üye
  • İçerik sayısı

    383
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    34

Yazıları bölümüne Atalay Mete kullanıcısının eklediği içerikler

  1. Orçun bey söylediklerimin hiç biri kişisel değil.

    Buraya yazılanlar, özellikle de bu konuya merak sarmış, yatırım yapma aşamasında olanlar için oldukça önemli geri bildirimler.

    Şu sorduğunuz soru, "bir D7000 kullanicisi makinesini terfi etmek istese bundan sonra almasi gereken segment FF formatinda mi olmalidir sizce yoksa ne gibi bir govdeyi tercih etmelidir?" kural soran ve kural koyan bir soru şekli. Verilecek her farklı yanıt, diğer yanıtın yanlış olduğu izlenimi oluşturacaktır.

    Dolayısı ile tek ve doğru cevabı olmayan bir soruyu okuyacak insanların olumsuz etkilenmelerini önlemek üzere yanıtlamaya çalıştım.

    D7000 çok ama çok özel makinedir, onun üzerine terfi arayan çarpılır :)

    Şaka değil, on kişi D7000 den sonra Hasselblad keser desek satışları patlama yapar!

  2. Sevgili Orçun, body ler arasında böyle bir hiyerarşi sıralaması olduğunu var saydığınızı anlıyorum. O zaman sırayla rakamları takip edin!

    Koca gövdeyi taşımak imkansız olduğunda Nikon1 pek ala yerinde bir terfi olabilir.

    Videoya ağırlık vermek istediğinizde D7000 den sonra D5300 oldukça uzun sıçratır sizi.

    Kuş çekmeye merak sardığınızda bir FF body niz olsa bile, D7000 çok yerinde bir terfi olur!

    Donanım konusunda sadece lenslere, aydınlatmaya, filtrelere yapacağınız yatırım miktarı sizi bir adım öne taşır. Terfi ettirir mi? O bile şüpheli.

    Donanıma takılmayın, yarım saat internette fotoğraf izlemek bile daha çok terfi sağlayabilir.

  3. Eğer Hayyam pasajını tercih edecekseniz, ikinci katta mağazası, üçüncü katta teknik servisi olan "Hayyam Foto Teknik" gönül rahatlığı ile tavsiye edilecek yerdir. Cemil ustanın bir çayını için, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Usta deyince yanlış anlamayın, gencecik, dipcik gibi eleman. Bugüne kadar hiç mahcup etmedi.

    Ben Antalya/Manavgat ta olduğum halde her zaman imdadıma yetiştiler.

  4. Muhammed bey, burada iki konuyu birden ele alma fırsatı vermişsiniz. Birincisi, gece manzara çekimi. ikincisi, şablon fotoğraf çekimi.

    Gece olsun, iç mekan, az ışıkolsun her zaman zor işlerdir. Giriş seviyesi donanımlarımız en iyi performanslarını gün ışığında, hatta plaj ışığında verirler desem abartmış olmam. Teknik anlamda, daha iyisini yapabilecek donanımınız var mıydı bilmiyorum ama çok başarılı iş çıkardığınız, sanırım söylenemez.

    Kız kulesi ya da şablon konusuna gelince, şablon çekmek iyidir. Bir yandan aynı konuyu, mekanı, kadrajı başkaları nasıl çekmiş, nasıl işlemiş, görme fırsatınız olur, diğer yandan şablona kişisel katkı için bir meydan okuma fırsatı! Bu konuda da bize yeni bir şey sunduğu söylenemez, değil mi?

    Bu fotoğraf şöyle işinize yarayabilir. örneğin bir Nikon kullanıcısı olan Sayın Aydın Erel 'in şu fotoğrafı gibi bir fotoğraf çektiğinizde http://www.trekearth.com/gallery/Middle_East/Turkey/Marmara/Istanbul/photo1148813.htm nereden nereye yol kat ettiğinizi görmüş olursunuz.

    Evet, durmamak gerek ama patinaj çekmemek için sadece fotoğraf çekmek yetmiyor. Bir yandan birikimimizi artırmanın yollarını da aramalıyız.

  5. Japon mühendislere duysalar 35 mm prime lensi üretmekten vaz geçecekler :)

    Başlığı açan arkadaşım, 35 mm prime lens almalı mıyım dememiş, hediye geldi demiş.

    Bence fotoğraf gibi muhteşem bir hobi sahibine verilecek en güzel hediye olmuş. Hem hediyeyi verene hem de alana eleştirilerin dozu azıcık biraz fazla olmuş sanki. Hediyeyi satacak hali yok!

    Deniz arkadaşımızı yüreklendirmek ve lensini daha çok sevmesi ve kullanması için bir son cümle daha edeyim; Prime lensler, yeni başlayanlar için son derece eğitici, geliştirici lensler olarak kabul edilirler. Size kısıtlamaları nasıl yeneceğiniz konusunda antrenman yaptırmış olurlar.

    35 mm lensi, özellikle de hediye eden kişinim fotoğraflarını çekmek için bol bol kullanın. Yolculuklarda ya da fotoğraf gezilerinde mutlaka bir zoom lens bulundurun.

    Ama Peru ya, ya da Mars a giderseniz yetmeyebilir :)

    • Harika 2
  6. Prime (odak uzaklığı sabit) lensleri hem hafif oldukları için, hem optik hem mekanik kalitelerinin iyi olması nedeniyle, hem de bu kaliteye rağmen zoom lenslere göre rölatif olarak ucuz oldukları için tercih ediyoruz.

    Zoom lensleri ise bize fotoğraf çekerken sağladıkları esneklik, dolayısıyla ekstra olanak tanımaları nedeniyle tercih ediyoruz. Bu olanak, bazen birden fazla prime lensin yerini alabiliyor. Şöyle ki, manzara ya da mimari çekim için, ya da kapalı dar alanlar için geniş açı lenslere gereksinim duyarken portre de çektiğimiz kişinin eğilip bükülmemesi için uzun (85-130) mm odak mesafesine gereksinim duyuyoruz. Aynı zamanda dar net alan istiyoruz ki (geniş diafragma değeri) arka plan flulaşsın, modelimiz ön plana net olarak çıksın.

    İşte, hem geniş açı çekecek kadar kısa, hem hiç değilse portre çekecek kadar uzun odak mesafeli; hem az ışıkta , hem de net alan mesafesi dar olması içi geniş diaframlı lensi bir de zoom almaya kalkarsanız en az üç ya da dört tane makinenizin parasını istiyorlar!

    Bu arada Nikon da göreceli olarak başarılı olsa da, çok geniş odak mesafeli tek bir lens ile herşeyi yapmak gibi bir cinlik önermiyoruz. Hem fotoğraf kalitesi, ve de hem fotoğrafçı kalitesi için yetersiz kalıyor. örneğin bir 18-270 mmm lens almanızı önermiyoruz. Canon cular en kısa odak mesafesinden üç misli fazla uzun odak mesafeli lenslerden uzak dururlar.

    Hemen her fotoğraf meraklısının bir prime lensi vardır. Ama yolculuklarda ya da gezilerde makinelerinin üzerlerinde de mutlaka bir zoom lens takılı olur. Tercih tamamen fotoğrafçıya, ne çekeceğine ve bütçesine kalmış bir konu. Böceklerin özel hayatlarını çekmek için çok yakın mesafeleri odaklayan makro lenslerden uçan kuşun göz rengini gösteren süper tele objektiflere kadar yüzlerce seçenek sizi bekliyor.

    Fotoğrafçının kafa karışıklığı dünyasına hoş geldiniz!

    • Harika 1
  7. Büyükler batabilir bir kehanet değil. Biraz uzun ama göz atarsanız ( http://petapixel.com...-i-buy-in-2018/ ), durum hiç te parlak değil. örneğin bu yıl artık -akıllı telefonlar nedeniyle- kompak makinaların üretimini artımayı düşünmüyorlar; DSLR i de eskisine oranla daha az artırma kararı almışlar. öte yandan Canon un makinalara GPS, Wi-Fi ekleme nedenini satışların düşmesinin göstergesi (satış düşmesin diye gelişen refleks) olarak yorumlamış yazar.

    Fotoğrafa ilgi duyan bir kişi bundan uzak durabilir mi?

    f5k8.png

  8. Belki bir kaç sene sonra ne Canon ne de Nikon kalmayacak! Yazılım sektörüne dayalı gelişen küçük markalar devam ederken direnen tutucu büyükler batacaklar!

    Bugün öğleden sonra bisikletle Sorgun orman yolunda turlarken çektim. Hatta yağlı boya reprodüksiyonunu da bir kaç saniyede çıkardım

    Kamera: Samsung S3..

    5z6e.jpg

  9. Bu soru Canonturk te "konu (fotoğraf) dışı" bölümde neden Canon olarak açıldı, orada da -bence- pek te rasyonel olamayan bir sürü gerekçe sayıldı.

    DSLR makina almak isteyen ve ne almalıyım diye soran arkadaşıma " ne çekeceksin?" diye sormak gerek.

    Body değişse de çok sayıda ve göreceli olarak body lerden pahalı oldukları için kolay kolay değiştiremeyeceğimiz lens tercihimize göre body seçmek daha akıllıca geliyor bana. İşi gücü video çekmek olan bir arkadaşım hiç düşünmeden gitsin bir Canon 650D ve üzerinde 18-135 STM kit lens alsın. Benim aklımda olan konfigürasyon D600 + 50mm 1.8 ve 85 mm 1.8 ile adım atmaktı ta ki Nikon D610 hamlesini yapana kadar!

    Mehmet hocam, prizmadan sensöre dökülen tozdan, kasanın içine yağ, ışık girmesine, kaynayan-kaynatan pillerden asimetrik netlemeye kadar bir sürü abukluk yaşanıyorken ne Canon a ne de Nikon a nasıl güveneceğiz? Gözümüzü karartıp garantisiz mal alınca da dünyanın her yerinde kolayca halledilen sorunlar bizim için kabusa dönüşebiliyor. Bu durum , sadece bizim ülkemizde ciddi bir sorun. Zira, devlet esnafa %50 ortak, müşteri yağlı kaz, amerikalının verdiği paranın en az iki misline aynı ürünü alabiliyoruz. Ya da güvencesiz mal!. Devletimiz tüketici hakkını komunizm tehlikesi gibi görüyor. Tüketici hakem heyetleri ve Sanayi Bakanlığı web sayfalarındaki linkler iş görmüyor, biliyor musunuz? Tüketici Hakem Heyeti dediğiniz şey, aleni mahkeme. Mahkemeleşmeden hak arayamıyorsunuz!

    Konu güven ise D600 den 10 ay sonra yerine D610 çıkardıktan dan sonra "neden hala Nikon" diye sormak belki daha yerinde bir soru olabilir.

  10. Şu 50 mm nin sırrını çözemedim gitti. Birisi benim portremi çekecekse lütfen, Nikon olsun, Canon olsun muhteşem 85 mm 1.8 i kullansın. Ha, sokakta tamam. Ama iç mekanda bu sefer de dar kalıyor. Neyse. 58 in öyle fiziksel bir anlamı yokmuş. Hatta şurada 50 ve 58 karşılaştırması var. 50 mm nin üstün olduğu diafram açıklıkları da var.

    http://www.rokkorfiles.com/50mm%20vs%2058mm.htm

  11. Daha önce popüler olmuş profesyonel bir lens olan Noct Nikkor 58mm f/1.2 lensin geleneğini sürdürmek istemişler. Bu odak uzaklığının portre, manzara sokak fotoğrafları için ideal olduğunu söylüyorlarmış.

    Biz, zavallı amatörler, 50mm öyledir diye biliyorduk. DX için yaptıkları 35 mm x 1.5 = 52,5 mm olmuyor mu? Ben çıkamayacağım işin içinden.

    Neyse pro musunuz kardeşim, niye soruyorsunuz! Zaten bu lens ülkemizde alıcı bulamaz. Mübarek 1699 USD, orada!

  12. . Kaldı ki ben aynı zamanda bir D5100 kullanıcısı olarak, D5100, D7000, D800'ün imaj kalitesini beğenmiyorum, sarı/kırmızıya çalan bir tonlaması var bana göre. Bunun sebebi sensör müdür, en son Expeed işlemci midir bilemem.

    Mehmet hocam bir mesajınızın bir kısmında değindiğiniz konu benim de dikkatimi çekmişti. Herhangi bir fotoğrafın Nikon lileçekilmiş olup olmadığını anlayabiliyorum diye düşünüyordum. Hatta D80 kullanırken hoşuma da gidiyordu. Sorduğumda kurs eğitmeni anti aliasing filtre farkı nedeniyle kimi markaların tonları farklıdır demişti. Şimdi hazır aa filtresiz bodyler çıkmışken bakalım bakalım, o tonlama da kalkacak mı?

  13. sonuç olarak "mass market" ürün üretip satıyorlar. AA filtre kalkması, işlemcisi, GPS si, Wi-Fi si, ekranı vs derken 7100 e benzeyen bir makina aslında daha az sayıda çeşit ile üretim sağlamış oluyor. Elektronikte ürünlerin modası o kadar çabuk geçiyor ki, raflarda "new" ibaresini yakıp söndürmek en önemli konu haline geldi.

  14. Ben arkadaşlarımdan duyduğum üzere ve yorumlardan anladığım kadarıyla D600'de herhangi bir tozlanma veya yağlanma sorunu olduğunu düşünmüyorum.Ama neden bu sorun bu kadar yankı yaptı anlamış değilim.Insanımız abartmayı seviyor sanırım :)

    Wifi ve gps in bu modelde opsiyonel olmayacağını düşünmüştüm. Ama bu konuda Nikon beni yanılttı.

    Ilerleyen günlerde tabiki incelemelerle birlikte konu daha da anlamlı olacaktır.

    Arkadaş sohbetlerinden öte bir durum. Bir ay kullanılmış makinadaki sensör aşağıda. Gene de mükemmel bir makina ve temizlik ile problemi halletmek mümkün iken bu kadar erken (bir yıl oldu mu d600 çıkalı bilemedim) bir "replacement" hamlesi D600 kullanıcılarını üzecektir.

    ps-dirty.jpeg?v=2535

  15. Bayramınızı kutluyorum.

    Sevgili Gökhan, fotoğraf henüz çok yaygınlaşmadığı ve paramızın değerine göre çok pahalı bir hobi olduğu için bize özgü piyasamız var. Bir ara üşenmeyip sahibinden com. da belli başlı makina ve lensleri sayıca karşılaştırmıştım. Canon, sayıca bariz üstün. Satarken ne olacak endişesiyle karar veren toplumuz. Hatta kimi teknolojik gelişmeler, ya arıza yaparsa diye gözümüzü korkutur, tutulmaz!. Bkz. otomotiv piyasamız.

    Konu ne olursa olsun tüketici ile tasarımcı mühendisler arasında tam bir uyum söz konusu olamıyor. Mühendis sektörün her bileşeni için bir şeyler yapıyor. Sensör üzerine dökülen malzemenin bilmem kaç bin makinada bilmem kaç milyon yen kazandırdığına kalıbımı basarım. Denediler, olmadı.

    Yalnız bu sefer mühendisler kadar pazarlama departmanından kaynaklanan bir hamle olduğundan şüpheleniyorum. Satış rakamlarını bilmiyorum ama D600 ün, D800 ün satışlarını olumsuz etkilemiş olması mümkün! D600 gerçekten ucuz bir FF..

  16. Acaba 85 mm 1.8 lensi olan bir arkadaşım da gün ışığında 2-3 mt den netleme yaptığında diafram açıklığına bakıp bizi bilgilendirebilir mi?

    Bu konu açılmasa, "1.8 e kadar istediğin açıklıkla çekebilirsin" diye yemin dahi ederdim. Muhtemelen öyledir de, 85, 1.8 micro grubunda değil sanırım.

    Sözünü ettiğin Nikon 105 mm f 2.8 Micro lens için Photozone, FF makinada 2.8 olan açıklığın, D200 de bokeh için (2.8 in) 4.2 gibi davranacağını söylemiş. Ama odak mesafesinden bağımsız bir değer bu.

    Bir türlü "şu lens, şu mesafede en açık değeri budur" tablosu bulamadım..

  17. Tabi öyle. öyle de, o zaman ışık az şikayetimiz gerçek olmuyor mu? Yani niye f 2.8? çünkü o kadar yakında ışık az. e niye f 22? alan derinliği az! Madem portrede de ne yaparsak yapalım f 5.6 nin üzerine çıkıyor, niye dünyanın parasını verip 2.8 lens alalım? 18-55 kit lenslerimiz daha iyimiş?

    Bunları gerçekten öğrenmek için soruyorum. Niyetim FF bir body edinmek. Bu sene Nikon, FF body lerde farkı açtı, neredeyse diğerlerine tur bindirecek. Bir araba dolusu malzeme markasını değiştirmek kolay değil. Madden sürprize tahammülüm yok. Sabit odak açıklığı var diye lens alıp 3 metrede f 8 le çekmek zorunda kalmak istemiyorum. Umarım bu sadece makro (micro) lenslere özgüdür. D600 ve Nikon 85 mm f 1.8 prime lensle başlamak niyetindeydim.

  18. MAkro objektiflerdeki duruu yukarıda yazmıştım, aşırı yakına odakladıkları için algılayıcıya daha az ışık düşüyor. Canon Nikon Sony Pentax farketmez, durum hepsinde aynı.

    Yani, sonsuza doğru yüksek f değerlerinde performans gösteren lenslere (portrede de f:1/4 mesela), diafram açıklığı artırma yeteneği de ekliyorlar ki makro çekimde yeterli ışık gelsin? O zaman makro çeken arkadaşlarım neden f 22 öneriyorlar?

    Bu arada PP web sayfasından Nikon macro lenslerle çekilmiş, portreden manzaraya kadar örnek fotolara baktım. f çoğu zaman 2.8!

    http://www.pixel-peeper.com/lenses/?lens=169&perpage=12&focal_min=none&focal_max=none&aperture_min=none&aperture_max=none&res=3&p=2

  19. Ayrıca dün akşam da denedim (Canon ve Tokina için); 2.8 ve 4 f değeri olan (sabit) lenslerle yaptığım çekimlerde belirgin ışık farkı var. Ha, biri f4 çıkmıştır diğeri f8 diyebilirsiniz ama o zaman da gece gece o aydınlığı bulamazdım. 2.8 açıklığı olan Canon ve Tokina, gözle fark edilemeyecek kadar aynı ışık tonu veriyorlar. f4 olan bayağı karanlık işte..

  20. Sevgili Gökhan, test ettim, onaylamadım.

    100 mm 2.8 L Macro Canon lens ile bu saatte site girişine (sonsuza) odakladım ve 2.8 de çekti.

    Acaba az ışık etkisi mi diye bu sefer 70-200 L f4 Canon lens ile denedim, o da doğal olarak daha karanlık bir poz olarak f4 te çekti.

    Karşılaştırmak için Bir de Tokina 11-16, f 2.8 ile çektim. Bu lens te 2.8 de ve 100 mm ile aynı parlaklıkta..

    Belki inceleyen olur diye fotoğrafları RAW çektim. Ama disp ile kontrolde 2.8 ler, 2.8 ; 4 ise 4 olarak yazılı.

    Sonuç:

    Sabit diaframlı Macro lensler, prime lensler gibi davranıyorlar.. Sapmaları da herhalde aynıdır diye umuyorum. Sözü ustalara bırakıyorum.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.