Atalay Mete

Beş yıl garantiyi kalite göstergesinden ziyade Nikon gibi bir devle aşık atma gereği olarak görüyorum. Öte yandan tak gez lens olarak eğrisi doğrusuna denk gelmiş müthiş 17-50 yi yapan Tamron'un bu kez de turnayı gözünden vuracağını ümit edelim. Elden çıkarma gereğinde bile kaynak olarak burada konuşulanlar referans olur umarım. Ben üçüncü parti lens olarak sadec Tokina 11-16 kullandım. Hakkını veriyor. Umalım bu lens te övgüleri hak eder.

Kullanan kişi " portrede ancak f4 te randıman alabildim" diyor anladım ben. Fizik ya da formülle açıklanır mı, bilemedim.

Gökhan Yazıcı'nın söylediğinden galiba farklı düşünüyorum; tüm makro lensler için geçerli olmak üzere, odak mesafesi arttıkça keskinlik azaldığı için portre mesafesinde f4 anca kurtarır diye düşündüm. Amaç portre ise aynı fiyata Nikon'un muhteşem 85 mm f: 1/1.8 (1.8 daha iyi bokeh!) G lensi varken niye üçüncü parti lens? Onu da tam anlayamadım.

Ahmet bey güle güle kullanın. Makineyi kit lens ile mi aldınız? Sadece body mi aldınız?

Ne çekeceksiniz? Bir telefoto lense neden ihtiyaç duydunuz? (Kapalı salonda spor karşılaşması için başka!, plajda başka yanıtlarımız olabilir.)

Doğan Abi hayırlı uğurlu olsun, Allah bi yastıkta hastalıksız, sıkıntısız tasasız kocatsız inşallah

Yok abi sen beni yanlış anladın.

Saygı benim 1 numaralı kuralımdır. Herkes gibi farkında olmadan muhakkak saygı çerçevesinin dışına çıktığım olmuştur, olacaktır da ancak altın kuralım daima saygıdır.

Birine saygı duymayan insanın hayata bir tuz tanesi kadar katkısı olmaz.

Karşılıklı saygı olacak elbette ancak evlilikte saygı doğru bir kelime değil.

Sen benim yaptıklarıma saygı duy, ben senin yaptıklarına saygı duyayım.

Diyorumya uzatmamamız lazım çünkü kötü taraflar ortaya çıkıyor

Aşk evliliğinde saygı falan olmaz, zaten onu olduğu gibi kabullenir seversin.

Mantık evliliğinde saygı olur.

Görücü üsulü evlilik de Allah vere artık neler olur düşünmek bile istemiyorum

27,8 yaşındayım Her geçen gün kendimi daha iyi tanıyorum. Evlilik bana mantıklı gelen bir yapı değil.

Başka insanların kaprisini çekemem, çekerim, 1 kere 2 kere 3 kere 5 kere... ömrü hayatım boyunca 2748274648289173 adet kapris çekemem

Keza ömrü hayatım boyunca eşime 287347716374 adet kaprisimi çektirtmem.

Ben sıkıntı çekmemek, çektirmemek için evliliğe sıcak bakmıyorum.

Tam anlamı ile kafa dengi birini bulmam lazım ki oda dünyada çok nadir insanın başına geliyor

Sevgili Gökhan, ben 32 yıllık evlilik deneyimim ile evlilikte saygı sözcüğüne yüklediğimiz anlamları biraz farklı algıladım. Ben evlilikte saygıyı eşimizin hayatını kolaylaştırmak konusunda gösterdiğimiz çaba olarak görüyorum; sonuç alma olayı değil yani. örneğin eşin senin fotoğraf hobin için katkı sağlamaya yönelik bir çaba içinde ise sana saygısı olduğunu gösterir. Bunu her zaman başaramayabilir. İş, güç, çalak, çocuk gibi nedenlerle kadınlara yüklenen roller biraz dengesiz. Abarttığımı düşünebilirsin ama bu konuda (kadın-erkek ilişkisi) erkeklerin günümüz toplum yaşamında iki gruba ayrıldıklarını düşünüyorum:

1. kadınların hayatlarını isteyerek kolaylaştıran, bundan keyif alan erkekler,

2. kadınların hayatlarını istemeden, kolaylaştırmak zorunda kalan erkekler.

Birinci grup kadınların ilk duyduklarında hoşlarına gitse de "bir şartla, kadın da bunu hak edecek" koşulu durumu eşitliyor. Dahası, zamanla birinci grup erkekler kadınlar arasında oldukça revaç görmeye başlıyorlar. Burada kıskançlık dozuna dikkat!

Hasılı, hem evli olmak, hem de mutlu bir birliktelik sürdürmek için ikinci gruptan biri olmamak yeterli.

Beysan bey, spot dışındaki modlarda makinanız tüm kadrajı pozlar, seçtiğiniz moda ağırlık verir. spot pozlamada ise autofocus/autoexposure ilişkisi nedeniyle önce odaklama ayarı yapmanız gerek:

:

Orçun'uqn som mesajında sözünü ettiği konu, "saygı" evlilik kurumunun temeli.

Öte yandan tüm hobiler bol zaman ve bol para isterler.

Sihirli formül yok. Ortak öncelikler arasında fotoğraf yoksa zor ama imkansız değil. Ortak farklı hobiler ile örtüşmesini sağlamak bir yol olabilir. Bisiklet, motosiklet, trekking, hatta günlük yürüyüşler gibi.. Çocukların ya da aile büyüklerinin saklamaya değer fotoğraflarını çekmek kredinizi artırır. Dernek çatısı altında yapılan organizasyonlar her zaman daha kolay onaylanıyor. Bir de göreviniz varsa yırttınız

Günümüzde, özellikle de gençler mazlum, biçare addedilmeye direniyorlar. Kavga da oradan kopuyor. Geçici olarak baskı, zulüm işe yarar görünse de er ya da geç bireylerin ve toplumların hakları kazanılmış oluyor. Aslında fotojurnalizm adına bir daha (umarım) tekrarını göremeyeceğimiz olayları tarihin arşivlerine kaydetmek için müthiş görüntüler var. Arşivleme konusunda hiç bir sözlü (yazılı) yoruma yer vermeksizin Nikonturk işlev görebilir (mi?), bilmiyorum.

Sevgili Gökhan on yıllar önce hemen her ihtiyacımızı en yüksek kalitede (en pahalı şekilde) karşılayan marka, ülkemizde Sony idi. Şimdi seviyor muyum? Telefonum, televizyonum, bilgisayarım, fotoğraf makinem, hiç birisi Sony değil. Diğer markalar sistemle daha uyumlu oldukları için onları tercih ettim. Ha, müzik dinlemek konusunda Sony nin mass-market ürünlerini hiç, ama hiç bir zaman sevmedim. Doğal olmaktan çok uzak, karakteristik bir elektronik tınısı vardır.

Kerem beyin mesajındaki problemin nedeni satıcının sattığı ürüne sahip çıkmamış olması. A sigortalı cihazı B kuruluşuna yönlendirmiş olması gibi dürüyor. Sabit bir başlık altında memnuniyet (sizlik te) reytingi Nikonturk te yapılabilir belki?

Fiyat farkı konusuna gelince, yarı fiyatına satan adam da (örnek:Amazon) hem vergi verip hem kazanıyorsa bizdekinin adı "kazık" tır. Söz konusu olan, yerli sanayiyi korumak filan da değil; kara delikleri yamamak. Yakında sokulduğumuz hava için de vergi vereceğiz. Fahiş vergi kaçağı artırır.

Fiyatlar o kadar fahiş ki Alternatif ithalatçı servis seçiminde, satış sonrasında azıcık bile çaba gösterme gereği duymuyor. Çünkü yok satıyor.

mütahitleri doysunlar , rahatlarız diyordum şimdi bir de savaş ödeyeceğiz.

Lider? Hangi konuda? Yukarıda bahsi geçen Leica ya da Zeiss lider midirler? En çok tüketilen olur mu, olur..

Sony iyi seçenek olabilir mi sorusu daha doğru olabilir. Uzun ve başarılı bir geçmiş en önemli şartlardan biri; bir kaç jenerasyon lensleri kullanabiliyor olmak şartlardan biri ise Sony nin hiç şansı yok derim.

Seçenek olursa benim tercihim nasıl olur? Vallahi spor ayakkabıyı Beymen den, takım elbiseyi Adidas tan almam!

Tokina 11-16, eğrisi doğrusuna denk gelmiş istisnai, hoş bir lens. Aynen meshur Tamron 17-50 ve tabii Canon-Nikon 70-200 ler gibi. Tokinayı cazip yapan en önemli unsurlardan birisi de hızlı kategoride olması. 2.8 diafram ile kapalı mekanların huzur kaynağı oluyor. Mimari çekimlerde de oldukça işe yarıyor. örneğin Aspendos ve benzeri ören yerlerinde 15 mm bile dar kalıyor. Ancak çok sayıda fotoğrafı edit ederek bütünlük sağlayabiliyorsunuz. İki arkadaş Aspendos u fotoğraflamaya gittik. Bende 550D ve Canon un meşhur 15-85 vardı (optik olarak Canon un L lenslerine muadil bir lenstir), arkadaşımda Tokina 11-16. Oldukça farklı fotoğraf kadrajları ile döndük.

Valla salonda oturduğum yerden basıyorum deklanşöre, yatak odasını bile çekiyor. tamam, abarttım ama gerçekten olağanüstü bir ultra geniş açı lens. Manzara için böyle bir ultra geniş açı lens gerekli mi bilmiyorum. Bir hatırlatma yapayım; odak mesafesi sensörün kısa kenar ından küçük olanlara ultra geniş açı lens diyoruz (FF formatta 24mm, DX te ise 15 mm). İster istemez distorsiyon gibi yan etkilri var. Kapalı alanda daha fonksiyonel. Manzara için 17 mm den başlayan standart tele lensler daha kullanışlı olabilir.

Hayırlı.olsun. Eminim bir FX makina hayali kurmuşsunuzdur. Ama Mehmet bey in de verdiği örnekte olduğu g ibi bir FX makinanız olsa da çantanızdan hiç eksik edemeyeceğiniz bir makina aldınız. Hakkını vermeye çalışın. Kemal Kestelli ismi bilmem bu forumda geçti mi. Hoş bir blog hazırlamış. Göz atmanızı öneririm. Kendisi İFSAK eğitim grubunda görev almış, bana çok iyi niyetli bir çaba gibi geldi..

Bu da Hayyam Foto Teknik: (Sanırım Hayyam çarşısında çare aramaya gerek yok. Distribütör değiştirecekse değiştirecek)

Siz (değiştirmek için tıklayın)

Nikon 29 şubat 2012 den sonra üretile EN-EL15 pilleri geri çağırdı. Bu konuda bilginiz var mı? Değişim yapıyor musunuz?

Şu anda size yanıt veren kişi:

erhanuyar

erhanuyar

hayır bilgim yok ; öyle bir şey varsa nikon servisi değiştirir

Siz (değiştirmek için tıklayın)

Distribütör? Karacasulu? Onlar çağırılara yanıt vermiyorlar. Size batarya yüzünden gelen Nikon makina var mı? (D600 ve D7100) de sorun yokmuş).

erhanuyar

hayır bize batarya sorununda gelen makine yok

Fotografium'a sordum. Yanıt:

UZMAN DESTEK 1

Hangi piller?

Bu konuda bize ulaşmış herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

http://www.sahibinden.com/ilan/alisveris-fotograf-kamera-lens-filtre-garantili-sigma-17-50mm-2.8-ex-dc-os-hsm-133378738/detay

Satan kişiyi tanımıyorum. Ama temiz görünüyor. FTM olmaması ve netleme halkasının dönüyor olması sorun değilse lensi bir incelemek lazım.

Sigma, 17-50 f 2.8 OS olanı yakın fiyatlara bulunabilir ve tercih edilmeli sanırım.

Düğün var haftaya bitsin gÖndereceğim.

İşlemci, yazılım ve bir takım elektrikten güÇ alan hareketli parÇalardan oluşan makinalarımızın arızalı bir pil nedeniyle zarar gÖrmesi kaÇınılmaz olur. Riske girmeye değer mi bilemedim.

Hocam ben cihazımı 2 ay önce aldım. Bahsettiğiniz pil var. Ancak benimkinin değişmesi gereken seride olduğunu nasıl anlayacağım. Benim pilde 201303EK diye gidiyor bu seriler değişecek mi acaba nasıl öğrenebilirim. Sağolsunlar bugün nikon müşteri hizmetleri telefonlara cevap vermediler, verdiklerinde başkasına aktardılar böyle bir kısır döngü içersinde dolandım durdum sonunda pes ettim.

Sizin seri değişecekler arasında. Sizin deneyiminiz Nikonturk ve tüm ülkemiz Nikonturk kullanıcılarına örnek geri bildirim olabilir. Haberleri beklerken biz de araştıralım.

Ümit beyin söylediklerine somut örnek: gÜzel bir genç kadın portresi çekecekseniz 18-200. yok, burnumun dibine girip benim suratımı çekecekseniz 17-50

Son derece haklı olarak "karşılaştırmayın" da demiş. Ne çekeceğini bilene kadar ekonomik tercihler doğrudur derim.

Kasıp kasmamak konusu da başka bir hikaye. Dijital dönem öncesi (dia- slayt) ve daha öncesi (film-baskı) fotoğraf gerçekten de çok çok masraflı bir işti. Her çektiğinizin saklanılası bir değerde olması öncelikli hedefti. Kurs eğitmenleri kursiyerlerin zarar görmemeleri için sorumlulukları gereği aşırı titiz hatta bazen kırıcı olabilecek kadar katı idiler.

Digital olanaklar artık fotoğrafçının kendini ifade etmesi için müthiş olanak tanıyor, hataları affediyor. En basit edit programları ile kadraj sorunu halloluyor.

Fotoğrafçının birikimi, ruh hali, estetik bilgisi ön plana çıkıyor. Gökhan'ın söylemi şimdi hoşumuza gidiyor. Eskiden olsa dersaneden kovalarlardı

Hay hay, memnuniyetle. Sonu gelmez bu konuların.

Yalnız, bire bir sohbetin foruma bir faydası olmaz.

- yeni teknoloji konusunda D5200 e haksızlık etmeyelim derim.

- aradaki fiyat farkıyla biraz daha hızlı bir lensin yeni başlayanlarda demiyelim ama palazlanmakta olanlarda daha çok motivasyon sağladığını gözlemliyorum. özgüven meselesi olabilir." Kit lens ile nasolsa iyi bir şey çıkmayacak " sendromu diye bir şey var sanırım. insanlar bir an önce kurtulmaya çalışıyorlar. 18-55 nin -ki VR si Nikon un son geliştirdiği de değil- kit içinde neredeyse 400 TL ye geliyor; tek satın alındığında da aynı fiyat. Nikon hiç değilse biraz promosyon yapmalı!..

- üçüncü parti ürünlerde biraz şansa gerek olduğu kesin. gene de gerek distribütör, gerekse Hayyam olası sorunları göğüslüyorlar. Tamron'nun 17-50 (VC siz) ayrı bir yere koymakta fayda var konusunda ısrarlıyım .

-

Güle güle kullanın. Japon mühendisler bir daha değiştirmeniz için ellerinden geleni yapacaklardır

Uğur bey, son derece isabetli bir karar almışsınız. D5200 bundan 5-6 bilemediniz 10 sene önce "hadi canım! bu kadarı da olmaz herhalde" diyebileceğimiz kadar gelişmiş bir makina.

Ben, öyle isimlendirilmelerine rağmen makinalar arasında bir hiyerarşi olduğuna inanmıyorum. Full frame kullanan arkadaşlarımın mutlaka bir Croplu makinaları var. İhtiyaca binaen seçim yapmak en rasyoneli.

Siz de fark etmişsinizdir, lensler body lerden daha değerli. O zaman lens öncelikli seçim yapmak bana daha mantıklı geliyor. Bunun anlamı da ne çekmek istiyoruz sorusunun cevabında yatıyor.

Kit lensler genellikle "tak gez" olarak adlandırılan standart tele (zoom) lensler. Bunlar size gerçekten de kadraj oluşturmada çok yardımcı olurlar. Ancak, üretici firma maliyetleri de düşünerek hem en çok satacağı hem de en ekonomik lensleri kit lens olarak belirler. 18-55 lens ile ödül alan fotoğrafçılar var ama söz konusu Nikon olunca odak mesafesi geniş tele lenslerde daha fazlası mümkün. Meşhur 18-200VR lens benzerini yapan başka marka olmadı. örneğin Canon'cular en kısa ve en uzun odak mesafesi 1/3 ten fazla olan lensleri kullanmayı pek istemezler.

Ne çekeceğime sonra karar veririm diyorsanız, fotografium mağazasındaki Tamron 17-50 lens opsiyonlu D5200 ü öneririm. geniş diaframı (2.8) ile çok başarılı bir DX lenstir.

Hayır, ne çekeceğimi biliyorum diyorsanız sadce body alın. çekim türü lenslerinize göre çok güzel bir makinanız olmuş olur.

Ben olsam body ve Nikon 35 mm 1.8 lens ikilisini tercih ederdim diyip kafanızı karıştırayım. Kafa karışıklığı konusunda şaka yapmıyorum, bu tabir tüm eleştiri linklerinde neredeyse ilk cümledir, o kadar çok seçenek var ki!.. Ama bu ikili (D5200 + Nikon 35 mm 1.8) de en ekonomik ve fonksiyonel başlangıç opsiyonu olabilir.