Atalay Mete

Ufuk bey, ppi hem sensördeki piksel sayısı ile ilgili, hem de ekran çözünürlüğü için kullanılan parametre.  "pixel per inch" in kısaltması.

Ekran çözünürlüğü konusunda kullanıldığında bu değerin yüksekliği genellikle kalite göstergesi anlamına geliyor. Özellikle cep telefonu , tv gibi ekranlarda.

Ancak iş sensöre geldiğinde durum farklı. Örneğin bir D700 makinede sözünü ettiğiniz pikseller D3300 a göre neredeyse yarısı kadar ama aynı  görüntü kalitesini veriyor. Sizin D3300 de gerek renkler gerekse görüntü kalitesi olarak D3200 e göre çok az daha iyiyken ISO da bu fark 2 stop a kadar yükseliyor. Ekranlar ise aynı. 

Kaynak,https://www.dpreview.com/reviews/nikon-d3300

Akif bey elinizdeki makine çok güzel. Öyle olmasa bu kadar güzel fotoğraflar çekemezdiniz. Ben sadece tablet üzerinde ufak tefek işledim. Ufuk çizgisi için vizörünüzde çizgileri görünür yapıp hizalayabilirsiniz.

Akif bey, bu sonuncusu da son derece güzel bşr mekana ait fotoğraf. Renkler güzel. Işık gayet iyi. Öte yandan fotoğrafa bakan kiliyi zorlayan iki konu var.

1. Ufuk çizgimiz oldukça eğri. Saol aşağıda, sağ yukarıda.  

2. Çevreye ait o kadar doğal güzellikler varken adeta bir kaldırım fıtoğrafına bakıyor gibiyiz. 

İzninizi almadan küçük bir müdahelede bulundum. İstemezseniz hemen silerim.

1. Ufuk çizgisini yatay yaptım.

2. Üçe bir kuralına göre kaldırım tarafından kırptım. Şöyle oldu. Nasıl buldunuz!

Gayet güzel yüklemişsiniz. Ana sayfadakşi Galeri bölümüne tek tek ve bilgi vererek yüklerseniz daha kalıcı olur ve daha çok kişi ile paylaşmış olursunuz. Bu arada bir duayen fotoğrafçının meşhur cümlesini hatırlatayım. "fotoğraf çekerken değil, seçerken fotoğrafçı olunur" .

Hemen hepsi güzel fotoğraflar ancak gün ışığında çektikleriniz kapalı ortama göre çok daha başarılı. Özellikle insanların yaşamlarından kesitler çok etkileyici. Renkler , kontrast ve keskinlik gayet başarılı. Sadece kadraj konusunda biraz çalışmamız gerekli diye düşündüm. Örneğin tarihi, mimari eserlerin insanların arkasında fon olması anı fotoğrafı olarak hoş olabilir ancak duvara asabileceğimiz bir fotoğraf olamıyor. Bir de insanları özellikle eklemlerinden keserek kadraj ıoluşturmamaya özen göstermekte fayda var. Çadırların önündeki üç çocuk (dikey kadraj olan) benim çok hoşuma gitti. Elinize sağlık.

Gerek foruma gerekse ana sayfadaki Galeri bölümüne bilgisayarınızdaki fotoğrafları rahatlıkla yükleyebilirsiniz. Bu pencerenin altındaki ataş işaretini tıklayıp fotoğrafı seçmeniz yeterli.

Bu "stüdyo" tanımınıza bakarsak günümüzde giriş seviyesinin geldiği nokta işinizi rahatlıkla görür. Bir D3300 ile bir D90 dan çok daha iyi sonuç alırsınız. Bunu sadece vergilerimiz çarçur olmasın diye değil, doğru olduğu için söylüyorum. Görüntü kalitesi D7200 den kötü değil, hatta ISO başarımı az da olsa daha iyi. Üstelik videoda devamlı otofoküs var. Çok kalabalık toplantılarınız için panorama fonksiyonu da cabası.

17 dakika önce, Akif yilmaz yazdı:

Çok teşekkür ederim öğrendim İyi oldu

Rica ederim Akif bey. Sayenizde bir yandan bilmediklerimi öğrenme, bildiklerimi paylaşma fırsatı bulmuş oluyorum. Öte yandan sizlerle buluşma ortamı sağlanmış oluyor. Yaşadığınız yer olan Batman'ın fotoğrafı çekilecek pek çok güzelliği var. Başta Hasankeyf olmak üzere köprüleri, kaleleri, manastırları ve tabii insanlarını görüntüleyip bizlerle paylaşırsanız çok seviniriz. 

Ayberk bey, üçü arasında ben 1 numarayı tercih ederdim (2 yi bilmiyorum). Yanlış bilmiyorsam bu (1.) lens zaten D600  ile kit lens olarak çıkmıştı. Bir bakıma crop sensörlü makinelerle gelen 18-55  muadili diyebiliriz. Amaç, hem body, hem de lenste daha kolay ulaşılabilir fiyatlar olması idi. VR size bir stop kazandıracağı için daha eski ve IQ olarak daha az başarılı olan 3 no lu seçeneği önermezdim.

Akif bey, sorunuzun yanıtı, hayır işe yaramaz. Bunun anlamı, makineye takabilirsiniz ama kadrajınızda çepeçevre kararma görürsünüz. 

Görüntü kalitesi, ISO başarısı yetip  de artmaz mı?.

Bu arada, lensler konusunda çokça konuştuğumuz, geniş açı, 24 mm, 50 mm , hızlı lens, tele lens gibi kavramları gözden geçirmekte fayda var belki de. En azından bir takım standartların FF body referans alınarak oluştuğunu hatırlamamız gerek.

Ben stüdyo açmak için bir FF body ve 24-70 ile başlar, para kazandıkça da kutsal trio yu tamamlamak (10-24, 24-70 ve 70-200) peşinde olurdum. Olmayanı da hep beraber dövelim derdim

Bir de arkadaşımız dışarı, törenlere vs de gidiyorum demiş. Bunun anlamı video da çekeceğim oluyor. Videoda D610 un devamlı otofoküs özelliği de, D7xxx lere göre oldukça önemli artı özellik gibi geliyor bana. Kendi çocuğunuzun diploma töreni ya da düğünü diye düşünün. Hangi kameralı fotoğrafçı ile anlaşmak istersiniz?

Nihat bey, sanırım önerecek FF body bulamadım derken fiyat sınırına takıldınız. Distribütör garantili D610 4.5K ithalatçıdan ise 3.5K alınabiliyor. Hele bir de amatörden düşük shutter ile bulunabilse tadından yenmez.

Aynasız ın APS-C sensörlü, biraz eli yüzü düzgün olanı bile FF body fiyatına satılırken stüdyo donanımını, lensleri ne yapacaksınız?

Eğer soru D7200 mü, D610 mu olsaydı tereddütsüz D610 demez miydiniz?

Eğer, stadyumda, spor salonunda, vahşi doğada çekeceğim, kuş çekiyorum deseydi o zaman D7200 önerilebilirdi diye düşünüyorum. 

Sayın Kavelasvilli (bir isminiz var mı?),

Stüdyo çekimlerinizde D90 işinizi görüyordu ve yenilemek istiyorsanız evet, D90 ın güncel versiyonu D7xxx denebilir. 

Bu arada stüdyo dışında da çekim yapıyorum demişsiniz. Yani kötü hava koşulları için de D7xxx uygun düşer.

Öte yandan ben sizin yerinizde olsam FF bir body e geçerdim. Elinizdeki bütçe body için yeterli.

Yasin beye sorusunda katılıyorum ancak yanıtına değil. Yani, elinizdeki donanımın hangi body ile uyumlu olduğu da önemli. Ancak stüdyoda tercihiniz eminim geniş açı lensler değildir. Stüdyoda olsa olsa portre ve ürün fotoğrafı çekersiniz ki her ikisi için de geniş açı uygun olmaz.

D7100 F/P açısından oldukça optimal bir body. Lens almak için paranız da kalıyor.Gene de FF body seçeneğini göz ardı etmemenizde fayda var. Karşılığını alırsınız.

Not: Elinizde lens almak için para da kalıyor demiştim, lens önerimi de söyleyeyim; Nikon, Nikkor AF-S 50 mm f 1.4G lensi mutlaka bir deneyin derim.

Not 2: Lens olarak 18-105 yerine, 18-140 demişsiniz. Neden odak mesafesini o kadar artırmak istediniz? Gereksinim varsa amenna, ancak gerek yoksa Nikkor AF-S 16-85 mm f 3.5 - 5.6 ED VR lens,  IQ olarak daha başarılı olarak işinizi görebilir. Fiyat olarak ta daha cazip seçenek olabilir.

D

Kasım bey, öncelikle bu hızlı, keskin ve hafif lensler fiyat/performans olarak çok cazip oldukları için popüler oldular. Standart zoom lenslerlerden çok daha fazla beceri sunan ( olan az ışıkta sundukları geniş diafram ve keskinlik ve bokeh becerileri) bu lenslerin aps-c sensörlü bir body de, FF bir body ye göre dar kalacağı kesin. 

Bu arada 50 mm odak mesafeli bir lensin insan gözünün alışık olduğu en yakın açı olduğu kabul edilir. Aslında iki gözümüzle neredeyse 180 derece optik görüşe sahibiz ancak kadraj olarak 50 mm yi kullandığımız varsayılır. Dolayısıyla 75 mm odak mesafesi bize günlük yaşantımuzda, sokakta dar gelecektir. 

Zaten sırf bu amaçla Nikon, DX bıdy ler için 35 mm f1.8 lensi üretti. 

Bu lensler arasında seçimi sizin yerinize kimse yapamaz.  Amacınıza, olanaklarınıza, zevkinize göre seçim yapın.

Kasım bey, benim tercihim D kens olurdu ama sorunuzu doğru yanıtlamak için önce ne çekeceğinizi öğrenmemiz gerek. Eğer portre  çekeceğim diyorsanız gözle görülmeyecek keskinlik farkı için çok para vermenize gerek yok. Zaten portrenin  çok ta keskin olmasını istemeyiz. Bokeh, daha çok öne çıkan özellik. Yok, ben ürün fotoğrafı çekeceğim, detay önemli diyorsanız, o zaman da illa 50 mm olacaksa f1.4 lensi tercih etmekte fayda var.

Sanırım görür. İkisi arasındaki fiyat farkı sanırım metal ve plastik olmalarından kaynaklanıyor. Başka m42 mount lensler de kullanacaksanız metali olan daha uzun ömürlü olabilir

Sayın Akgila, sanırım şu işinizi görür,

https://fotografium.com/urun/nikon-m42-adaptor?gclid=CjwKEAiA1ITCBRDO-oLA-q_n8xYSJADjBQfG1xq1DEysmY2ZB522k50cZ3G4Ze2rb3Y6JZoNEIdjMxoCgS7w_wcB

selamlar

Teşekkürler. Demek ki her karşılaştığımız sorunda fabrika ayarlarına dönmek pek akıl karı değil.  Peki, cep telefonunuzdan ayarları makineye nasıl aktarıyorsunuz? Bu amaçla bir USB dock, yazılım, vs var mı? Yöntem nedir?

Sebahattin bey, ISO, flaş ve son olarak basamakla işlemlerini kapattırarak bir bakıma siz de fabrika ayarlarına döndürmüşsünüz  Ben de hep merak edip bir türlü soramadığım soruyu sorayım, tüm özel ayarları kapatmak ya da iki yeşil noktaya aynı anda basarak fabrika ayarlarına dönmek arasında fark var mıdır?

Mustafa bey konuşmalarımızın faydalı olduğuna çok sevindim. Zira, asla usta değilim. Burada yaptığım da sizlere tartışma, paylaşma ortamı sağlamak için çaba göstermek.

Google arama motorunda sayfa altında gruplandırılmış başlıklar var. "Ürün çekim yapanlar" gibi. Orada yer almaya bakın. Bunun için popüler fotoğraf paylaşım web sayfalarında (500px, flickr, vs) ısrarla ürün çekimlerinde paylaşın. Ben arayacak olsam ilk iş google a "ürün fotoğraf çekimi, izmir" yazıp aratırım.

İzmir de bu işi yapan çok sayıda ve ustalaşmış kişi olduğunu tahmin etmek zor değil. Bir yandan da düğün, doğum günü, vs için düğün salonu, otel, okul gibi mekanlarla anlaşıp akarınız olması sizi ekonomik olarak rahatlatabilir.

kolay gelsin.

Hayırlı olsun İsmail bey. Giriş seviyesi kameraların amacı hem öğretmek, hem de sevdirmek. Oldukça güzel bir set almışsınız. Naçizane önerim, çok fazla donanım, lens, flaş, vs almadan önce bir süre kullanın. Hatta bu arada farklı marka ve türden makina deneme fırsatınız olursa onlara da bakın. Donanımdan ziyade çekim teknikleri, ışık, kadraj, kompozisyon, renk, tonlama gibi konulara yoğunlaşmaya çalışın. 

Canonturk forumu da izlemenizi öneririm. Orada da bir çok arkadaşım Nikon ve farklı markalar kullanıyorlar.

Sayın Çaylak, hayırlı olsun.

Size bu aşamada önereceğim konuya lütfen uymaya çalışın;

makinenizin ve lensinizin kullanım klavuzlarını hatmedin. Hatta hemen şimdi,  internetten indirerek çalışmaya başlayın.  http://downloadcenter.nikonimglib.com/tr/products/21/D3300.html                  Fotoğraf kurslarının en büyük faydası pratik konular üzerine işlevleridir. Ancak teorik bilgi olmadan hiç bir işe yaramazlar.

ikinci olarak  fotoğraf çekmemize olanak sağlayan ışığı kullanmak üzere makinelerimizin bize sunduğu, ISO, enstantane ve diyafram ayarları konularında bilgi edinmeye çalışın.

Gerisi çok kolay gelecektir.

Sayın Çaylak, her ne kadar teknik terimler bana uzak deseniz de çok kabaca yazacaklarımı lütfen anlamaya çalışın, zira yanlış yolda olabilirsiniz.

Sözünü ettiğiniz kamera kompak kamera sınıfı bir kameradır. "DSLR like" yani "DSLR benzeridir".  Ben de Nikon DSLR kamera yanısıra bir Sony DSC-RX100 MIII kompak kamera kullanıyorum. İkisinin kullanım amaçları farklıdır.

Her ne kadar fiyatı yüksek olsa da Sony RX10 II bir DSLR kameranın yaptıklarını yapamaz. Örneğin, çeşitli amaçlara uygun lens, filtre takıp çıkarmanız mümkün değildir.

Daha da önemlisi Sony RX10 II de görüntü kalitesini belirleyen sensör 1" (13.2mm x 8.8mm) tir. Yani, D3300 dan çok daha küçük sensöre sahiptir. Full Frame ya da 35mm sensörlern 2.7 si oranında küçüktür. 

Sizin seçtiğiniz kamerada ise sensör (APS-C Nikon ya da Nikon DX) sensör boyutları 23.5 mm x 15.6 mm dir ve FF sensöre göre 1.5 oranında küçüktür.

Bu, sensör farkı da görüntü kalitesi (IQ) olarak bize geri döner. Özellikle düşük ya da zor ışık şartlarında bir DSLR makine çok aranır bir tercihtir. Kaldı ki sizin tercih ettiğiniz kamera her ne kadar giriş seviyesi dense de çok özel sensöre ve işlemciye sahip. Daha önce yarı profesyonel ya da profesyonel kameralarda gördüğümüz özelliklere sahip. 

Sonuç olarak bir DSLR alıp sonra kompak makineye geçmek sizi mutsuz edecektir. 

şu yani,

Ben tahmin yürütüp size referans vereyim. eğer makro tüp kullanmak için ise Haktan beyin yöntemine göz atın derim.