İçeriğe git

Atalay Mete

Üye
  • İçerik sayısı

    383
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    34

Yazıları bölümüne Atalay Mete kullanıcısının eklediği içerikler

    D3300

    Sadece netlik değil noise de var diyor! Flaşlı çekim yaptım demese çok kötü ışıkta mı çekiyor diyeceğim. Sanırım sorun servislik..

  1. Erdem bey, bu sorunuzun doğru yanıtlanması için sizin ne çekeceğinizi kararlaştırıp söylemeniz, edindiğiniz bilgiler ışığında kişisel tercihinizi yapmanız lazım. Sonuç olarak nikah kıymıyorsunuz, ihtiyaçlarınız değiştiğinde satar, sizin için daha uygun olanı alırsınız.

     

    Ben 18-105 kullanıyorum. Özellikle portre çekeceğim diyorsanız, buna kedi köpek, evcil hayvanlarımız da dahil,  18-105 çok daha fazla rahat edebileceğiniz odak mesafesi sunuyor. VR özelliği de artısı. Zaten bundan sonra VR olmayan 18-55 lens te kullanmamakta fayda var diye düşünüyorum.

    18-105 in dezavantajı ise büyük ve ağır olması. 67 mm filtre çapı daha pahalı (18-55 e göre) filtre edinmenize neden olur. Ha, ne kadar pahalı derseniz aman aman bir fark ta yok. Zaten UV filre kullanmayı da anlamsız ve gereksiz bulduğumu belirteyim. CPL ya da ND filltrelerde fiyat farkı var mıdır, vardır.

     

    18-55 odak mesafesi sizin için uygunsa daha küçük, hafif olması avantaj. Filtreler de daha ucuz.

     

    Optik kalite olarak ikisinde de "kit lens"  kalitesi sınırları içinde olacaksınız. Aslında VR olmaları daha geniş objektif açıklığı imkanı sunuyor ve optik çözünürlük başarıları oldukça yüksek ama geniş açıda distorsiyon (yamulma ) ve chromatic aberration denen (türkçede renk spması deniyor ama fotoğrafta özellikle yüksek kontrast sınır bölgelerinde pembemsi morumsu renk haleleleri olarak görünen etki) her iki lenste de görülen zayıflıklar. O nedenle, portre için 85 mm 1.8 ya da sokak fotoğrafçılığı için 35 mm 1.8 G lensler optik olarak size daha iyi sonuçlar sunacaktır. 

     

    Yukarıda özetlediğim bilgiler ışığında ve bu lenslerle çekilmiş, (flickr gibi web sayfalarındaki) örnek fotoğraflara bakarak sizin yapacağınız tercih, en doğru, en yi lens seçimi olacaktır. 

  2. İsmail bey,

    Yurt dışı dediğiniz kısa bir yolculuk mu yoksa oralarda mı yaşayacaksınız? Gittiğiniz yerde mimari, kapalı alan, gece çekimleri gibi zorlu şartlarda çekim yapacak mısınız?

     

    Bunları şunun için soruyorum, sadece yolculuk anılarınızı fotoğraflamak amaç ise güçlü kamerası olan bir cep telefonu, gün ışığında işinizi fazlasıyla görür. Hatta geniş açılı lensleri, flaşları, titreşim engelleyici özellikleri, HDR, panorama özellikleri ve paylaşma kolaylıklarıyla yolculuklar için müthiş kolaylık oldular. 

     

    Ben uzun süre yurt dışında kalacağım, karşıma her şey çıkabilir, zor ışık şartları, mimari detay, spor karşılaşmaları, vs çekebilirim diyorsanız ve bir DSLR kullanmaya alışık iseniz o zaman bir DSLR almanızda yarar olabilir. Alışkanlığınız yok ise, alışmaya ya da öğrenmeye vaktiniz yok ise makine size ayak bağı olacaktır.

     

    DSLR ye başlamak için İkinci el bir D3xxx ya da D5xxx serisi body ve Sigma ya da Tamron 17-50mm, f/2.8 lens yolculukta olsun uzun vadede olsun hemen her işinizi görür. 

     

    İstanbul Hayyam pasaj da ekspertiz yaptırıp 2. el kamera-lensleri güvenle alabilirsiniz. Örneğin Hayyam Foto Teknik ta Cemil usta memnuniyetle size yardımcı olacaktır.

  3. On 15.09.2016 at 00:15, Turan Babacan yazdı:

     

    Canon lensleri kötü. Kötü olmasındaki neden firmanın mercek işinde değil elektronik işinde olması. Nikon uzun senelerdir teleskop, mikroskop'un aşırı gelişmiş merceklerini üzeritiyor. Uzun yıllardır NASA'nın uzay çalışmalarında makine ve lens, merceklerini Nikon üretiyor. Canon elektronikteki üstünlüğünü body üstündeki dokunmatik ve açılır dönen ekran, dokunmatik ekran, gps, wifi gibi özellikleri hep önde sunarken Nikon fotoğraf kalitesi, düşük ışık performansı, dinamik aralık gibi fotoğrafa etki eden özelliklerde liderlik yapmıştır. İşin bir ilginç yanı ise Flickr da inceleyince Nikon Avrupa ülkeleri tarafından rağbet görürken Canon 3. Dünya ülkelerinden rağbet görüyor. 

    Turan bey, Canon lenslerin kötü, Nikon lenslerin iyi olduğuna dair referansınız nedir? Hangi laboratuvar ya da saha testleri bunu doğruluyor?

     

    Her markanın iyi, ya da vasat, ya da kötü lensleri vardır. Bunu tamamen piyasa koşullarına göre belirlerler.

     

    Canon illk kez efsane 70-200 f4 lensi çıkardığında laboratuvar ve sahada yapılan değerlendirmeler, ölçümler sonunda "Tanrı en nihayet sesimizi duydu ve bu lens gönderdi" diye yazdılar. Keza Canon un L serisi lensleri profesyoneller için hayat kurtarıcı özelliklere sahiptirler. Spor müsabakalarında fotoğrafçılara bakın, hemen hepsinde beyaz lensleri görürsünüz..

    Nikon un da tamamen çöpe atılması gereken lensleri olmuştur, mükemmel derecelendirilen lensleri de.

    Zaten aradaki boşluklar da üçüncü parti dediğimiz lensler ile doldurulmaktadır.

    Bugün piyasada Canon ve Nikon body ve yanında Sigma ya da Tamron 17-50 f 2.8 lensle birlikte satılıyorsa bunun nedeni tam olarak arz talep konusudur.

     

    Şehir efsanelerine kapılmayalım.

    • Harika 1
  4. On 12.09.2016 at 21:16, Tlgcvslr yazdı:

     

    Atalay bey, yazınız gerçekten ilaç gibi geldi desem yalan olmaz. Az çok terimleri öğrenmeye başladım ne nedir ne değildir. Araştırmadan ve konuşmadan asla bir şey almam, huyumdur. '' Sokak fotoğrafçılığı '' dediniz. Kesinlikle doğru bir tespit yaptınız. Sadece sokak fotoğrafçılığı elbet değil ama ağırlıklı. Benim size kısa sorum ise izninizle şöyle; 5200 serisin de 39 nokta af si var fakat hepsi yatay, Canon da hepsi çapraz. Bunun her hangi bir eksisi olacak mıdır? yoksa keskin gözlerin ayırt edebileceği bir şey midir? 

    Uzun zaman body değiştiremeyeceğim için d5200 mü tavsiye edersiniz yoksa d3300 mü? Bir de şunu doğru mu anladım, onaylatmak isterim. Fotoğraf body'sin de af sistemi olduğunda, lensin af si olmasa bile body karşılıyor. Ama body de af sistemi yoksa, lensi af sistemli almam gerekiyor. Çok teşekkür ediyorum. Size de güzel ve mutlu bayramlar. 

    Tolga bey kısaca sorunlarınızı yanıtlayayım. 

    Canon 750D de de hepsi cross type değil (19/39) Teorik olarak daha iyi. Pratikte ise şöyle bir örnekle bunun ne kadar önemli olduğunu açıklamaya çalışayım; efsane D90, 11 AF ölçüm noktasına sahiptir ve sadece ortadaki cross-type tır.

     

    5200/3300 karşılaştırmasında sensör, işlemci (ISO başarısı) üstünlüğü 3300 da. benim tercihim o yönde oldu.

     

    Günümüz üretiminde artık içinde AF motoru olmayan lens nerdeyse yok. Tüm Canon lenslerde ve büyük oranda yeni nesil tüm Nikon ve 3. parti denilen Sigme ve Tamron lenslerde bu AF motorları var. Es kaza elinizde eski AF motorsuz lens var ise, Nikon un içinde AF motoru olan body leri var (D7xxx, vs). O nedenle de kocaman ve neredeyse 1 kg ağırlığa yakınlar. Bana göre anlamsız ve gereksiz.

     

     

     

     

  5. Sevgili Yasin,

    Bakalım rakamlar dediğiniz gibi mi? Yani 50 mm 1.8 D lens 50 TL iken G lens 800 TL mi?

    Benim görebildiğim en ucuz 1.8 D lens 230 TL. Kaldı ki bu fiyattaki lenslerin fotoğafları yok, ya da temsili!. Gerçi gerçek olarak varsayacağımız lensin fiyatı da çok farklı değil, 240 TL. En yüksek olan ise 525 TL.

    1.8 G lenslerin ise en düşüğü ise 470 TL.  Sizin söylediğiiz fiyatı (800 TL) sadece tek bir satıcı istiyor.

    https://www.sahibinden.com/fotograf-kamera-lens-filtre-lensler?a10472=144475&a10469=144480&a10468=144420&sorting=price_asc 

     

    AF motoru üzerinden bir değerlendirme yapacak isek bunun tek bir anlamlı ve mantıklı açıklaması var, o da eski Nikon kullanıcılarının ellerindeki AF motorsuz lenslerin boşa çıkmaması!  Adam daha ilk kez yatırım yapacak, elinde kaç tane AF motorsuz lensi olabilir?

     

    Binlerce lira verip kullanamayacağı özellikli fonksiyonlu ve en geç üç beş ay sonra modası geçecek body lere sadece AF motoru var, lens seçimini kolaylaştırıyor diye yatırım yapmayı önermek bana hiç doğru gelmiyor. Arkadaşlarımıza yol gösterirken lütfen abartılı söylemlerle yanılmalara neden olmayalım. Bu işin sonu yok. On binlerce TL harcayıp setlerini yok pahasına elden çıkarmak durumunda olan insan sayısı fotoğraf çekmeye devam edenlerin yüzlerce misli fazladır.

    Selamlar sevgiler. 

    • Harika 1
  6. Buradan sayfa editörlerine bir uyarı yapmak isterim. web sayfasının forumu "backlink" yöntemi ile ticari amaçla kullanılmaktadır.

    Bu durum, Forum editörleri bilgisi dahilinde ble olsa etik değil!

    Bu başlığı açan Talha arkadaşım başlığı Mart 2014 te açmış. 2 gün önce Espas Sanat adlı kullanıcı! konuyu hortlatmş ve kendi web saayfasının linkini vermiş. Daha önce başka bir başlık altında da görmüştüm.

    Verilen link, konuya özgü değerli bir sayfayı açmıyor. Ucundan kıyısından konuya temas eden, herkesin ulaşabileceği bilgilerin özetinin de özeti. amaç, sayfayı tıklamanızı, dolayısı ile internet reyting almayı sağlamaya yönelik, reklam ajansına malzeme vermek.. 

  7. Tolga bey merhaba,

    Öncelikle bir yanılgınızı düzeltelim, Nikon giriş seviyesi bodyler, aynı tüm Canonlar gibi otomatik AF yaparlar. Sadece içlerinde (aynı tüm Canon lar gib)i AF motoru yoktur.

    Nikon lenslerin bir kısmında da bu AF motorları yoktur(ve bu nedenle ucuzdurlar) . İşte arkadaşların önerdikleri 7xxx serisi gövdelerde bu AF motor vardır. 

     

    Bu durum, Yasin beyin dediği gibi sizi kısıtlar mı? Teoride evet ama pratikte 256 lens tercihiniz olduğu düşünülürse, ve alternatif olan Canon la karşılaştırınca, hayır. Tanımladığınız tarz için 35 mm 1.8 G lens en çok kullanacağınız lens olacaktır diye düşünüyorum.

     

    Sizin tanımladığınız tarz büyük oranda "sokak fotoğtafçılığı" dediğimiz tarzdır. Koskocaman  ve 1 kg yakın bir body bu işin pek uygun sayılmaz. 3xxx serisi size oldukça hareket kolaylılığı, fark edilmezlik ve başlamak için oldukça ekonomik seçenekler sunacaktır. 

     

    Seçeneklerdeki Canon 700 D yi farklı kılan,  touch screen özelliği olması. cep telefonu ve tablet alışkanlığı ile ekrandan kumanda etmeye alışmış , yeni başlayanlara kolaylık olabilir. Ancak ISO başarımı ve görüntü kalitesi olarak D5200 öne çıkıyor.

     

    D3xxx body ve 18-105 kit lens ve üzerine 35 mm 1.8 G lens alıp bin TL yi de kendinize bayram harçlığı yapmanızı öneririm.

    Işığınız bol olsun. İyi bayramlar.

    • Harika 1
  8. 16 saat önce, serdarkubatoqlu yazdı:

    Herkese güzel günler dilerim. Fotoğrafçılığa merağım var ve kendime uygun bir makina alıp dış çekim yapmak istiyorum araç çekimleri gelin damat doğum günü kişisel çekimler vs. vs. bunu için uygun bütçemi fazla sarsmayacak bir makina ve lens önerir misiniz. Önceden Nikon D90 kullanmıştım o ideal midir. Yardım ederseniz çok memnun kalırım. Teşekkür ederim.

    Serdar bey merhaba,

    "araç çekimleri gelin damat doğum günü" dediğinize göre  anladığım kadarı ile bu işten para kazanmayı amaçlamışsınız.

    Her ne kadar yaptığınız yatırım oranında kazanç elde edebileceğiniz kulağa mantıklı gelse de, bu işin sonu yok. Zaten siz de bütçe kısıtlı demişsiniz.

     

    ikinci önemli konu ise bu çekimlerin sorumluluğunu kaldırabilecek kadar da donanımlı olmalısınız. Zira tek seferlik olayları görüntülemeyi amaçlamışsınız.

     

     Günümüzde kullanılan body lerin giriş seviyesi olanları dahi geçmişin orta sınıf body lerini döver :) aşamaya geldiler. http://snapsort.com/compare/Nikon-D3300-vs-Nikon_D90/detailed

    Ancak bir de piyasanın beklentileri var. Örneğin çok daha iyi sensör ve işlemcisi olmasına karşın D3300 body müşterinin gözünde çok "amatör" kalabilir. Bir D90,  pentaprizma dan çıkan ses, müşterinin kendisini stüdyoda hissetmesine neden olabilir.

    Son olarak ta şu, meşhur AF motoru olayı var. Motorulu bir body ile daha ucuz lensler satın alabiliyorsunuz.

     

    Yukarıdaki beklentileri D90 dan ziyade daha güncel olan 7XXX serisi karşılıyor. 

     

    Sizin ayrıca adam gibi monitorü olan bir bilgisayara, printera ve tabii Photoshop programına da yatırım yapmanız ve dahası eğitime yatırım yapmanız gerekecek. Belki buradan, yani stüdyonun altyapısından başlamak, fotoğrafçılara bu altyapı hizmetini sunarak işe girişmek daha eğitici ve verimli olabilir diye düşünüyorum.

    • Harika 1
  9. On 05.09.2016 at 16:21, Murat Unal yazdı:

    Sabahattin bey, bilgiler için teşekkürler.   Bu ipuçlarının ay çekimine özel şekli de var mı? 

    Murat bey ikisi oldukça farklı. Mekan seçimi çevresel ışık koşulları dışında tripot kullanımı ortak.  Ayarlar ise çok farklı,  ay ın çok daha hareketli ve parlak olması nedeniyle ISO 100 f:8.0 enstantane 1/100 değerleri neredeyse kural.

    • Harika 1
  10. Sizi kabul edip etmemek haddimize değil, burası herkese açık. İzin almanıza gerek yok.

    Öte yandan, profilinize baktım, hiç bir bilgi yok. Adını sanını bilmediğiniz, yüzünü, gözünü saklamış birini siz meclisinize kabul etmek için gönüllü olur musunuz? Ya da yakınlık gösterir misiniz?

     

    İnternette nerelere baktınız bilmiyorum ama özellikle sonu .net ve .org ile biten web sayfalarında herhangi bir bilgi kirliliği yok. Sadece tekrarlanmış bilgiler var. Yeni başlayan için internet bulunmaz bir nimet. Öte yandan internette fotoğraf yayınlayan siteler de engin bir derya. Kamera (body) ve lensler için ayrı ayrı klasmanlarda aramalar yapıp, kısa sürede, buradaki herkes kadar teorik bilgi sahibi olabilirsiniz.

     

    Son olarak, burası ağırlıklı olarak (yukarıda arkadaşlarımın da sözünü ettikleri bilgi kaynakları dışında), KİŞİSEL deneyimlerin paylaşıldığı bir platform Yani burada çoğunlukla sübjektif önermelerle karşılaşacaksınız ve örneğin yukarıdaki gibi bir soruya verilen yanıtlar nedeniyle kafanız daha çok karışacak ve belki de sizin için hiç uygun olmayan bir yönde ilerleyerek boşuna zaman ve para kaybedeceksiniz.

     

    Cep telefonları kameraları, hele güncel olanlar, gün ışığında fotoğraf çekmek için son derece yeterli. Naçizane önerim, şimdi herhangi bir yatırım yapmayın. İnernette, 500px, flickr, instagram gibi ortamlarda cep telefonlarıyla çekilen fotoğrafları inceleyin. Bakalım bu fotoğraflar gibi fotoğraf çekebiliyor musunuz? Elinizdeki kamera sizi nerede zorluyor? Fotoğrafın, teknik (ışık kullanımı), kadraj, kompozisyon gibi ana öğelerini göz önünde tutarak bir fotoğrafı değerlendirebiliyor musunuz?

     

    Çok kullanılan bir metaforu buraya da yazalım, iyi bir daktilo sizi iyi bir yazar yapmayacağı gibi daha iyi bir kamera da sizi daha iyi bir fotoğrafçı yapmaz.

     

     

  11. Verdiğiniz linke baktım. Kapadokya turu için Nevşehir merkez olacak şekilde hatırda kalacak hemen her yeri yazmışlar. En çok hoşuma giden de ören yerlerine giriş ücretinin tur ücretine dahil olması. Örneğin sadece Göreme de antik şehre giriş için para verip sonra da içeride çeşitli yerlere tekrar para vermek bayağı koyuyor. Kimi bankaların kredi kartları müze kart yerine geçse de her fotoğrafçının bir müze kartı olmalı derim.

    Bu aldığınız tur, eminim sizin Kapadokya ile tanışma turunuz olacaktır. Bundan sonra da her fırsatta gitmek isteyeceğinizi düşünüyorum. Hatta gidip te üzüm bağı bakmayan yok :). Muhtemelen Niğde ye götürmeyeceklerdir. Ancak orada da yer altında, içinde katedral barındıran antik şehir var..

    Güzergah ta sözü edilen Hacı Bektaş ı Veli ziyaretinde türbe ve külliyesi için şehre (Hacıbektaş ilçesi)  gireceklerini zannetmiyorum. Sanırım yol üzerindeki Azaphane denilen ve çok güzel restorasyon hatta rekreasyon yapılmış olan yere uğrayacaktır. Orası da çok görmeye değer bir yer diyebilirim.

    Ben, hatırladığım kadarıyla en az beş kez gittim ve hala görmediğim yerler var. 

     

    Son olarak, tripot tanımınız dikkatimi çekti. Bu işten para kazanmıyorsanız ve yanınızda taşıyorsanız dandik olsa da fark etmez. Hatta şu örümcek gibi olan 10-15 TL ye satılanlar hem işinizi görüyorlar hem de taşıması çok kolay oluyor. Bir tripot ne kadar kaliteliyse, o kadar teferruatlı ve ağır oluyor ki deklanşör hareketinden etkilenmesin. Yatay dikey ayarlar açı ölçülerek yapılsın vs vs. Cep telefonu uygulamaları çok işinize yarayabilir. Misal su terazisi uygulaması. Hatta pozometre bile var.

    Ne kadar özgür olursanız o kadar çok ve güzel fotoğraf çekebiliyorsunuz. Unutmayın, gezecek olan ve bu sırada fotoğraf ta çekecek olan sizsiniz. Tadını çıkarın. İyi bayramlar.

     

     

  12. Mustafa bey, bayram turu için oldukça isabetli bir karar almışsınz. Bu tur hele rehber eşliğinde ise  tadına doyum olmaz. Değilse, mutlaka önceden oraları çalışıp gidin. Oldukça ilginç bir coğrafya. İlk gördüğümde başka bir gezegendeyim zannetmiştim.

    Bu tur için elinizdeki lens aslında her türlü ihtiyacınzı görür. Ihlara nın en dibinde mağara içindeki akarsuyu bile çekersiniz.. Sabahın ilk ışıklarında göreme üzerinde balon şenliği olur ( o saatte rüzgar olmuyor) , kaçırmayın derim. Hele balondan çekim yaparsanız muhteşem olur.

    Bir de gece pek çok yer aydınlatılıyor ancak elde çekim olanaksız. Minyatür de olsa bir tripot alın yanınıza, hem taşımak kolay olur. Ve tabii bir de yedek batarya bulundurun

    Filtre için ND den ziyade oralarda parlak saatlerde CPL filtre çok daha fazla işinize yarayabilir. Çok fazla ışık yansıtan yüzey var. En azından objektifin güneşlik şapkası hep takılı olmalı.

    Prime lens için acele etmeyin derim. En azından 50mm 1.4 ve 85 mm 1.8 lensleri deneyin öyle karar verin. Prime lens kullanmaya alışmak  bayağı zaman alan bir iş. Alırsanız da kemerinize takabileceğiniz  bir lens çantacığı ile taşımanızı öneririm, makina + lensiniz zaten oldukça ağırlar. 

    Kolay gelsin. Işığınız bol olsun.

  13. Mustafa bey tekrar merhaba,

    Fotoğraflarınızı inceledim. Dört fotoğrafın üçü Mimari biri ise Manzara olarak sınıflandırılabilir. Bunlar, başlangıçta hepimizin en çok çektiği konular. Çünkü en kolay erişilebilen konular. Bu konulara yöneldiğinizde de size rehber olabilecek kimi bilgilerin aklınızın bir köşesinde bulunmasında fayda var. Çok basit ancak bilindiğinde fayda sağlayacak mimari çekim teknikleri için de gene Tahir Yıldız arkadaşımızın bir derlemesine göz atmanız size büyük kolaylık sağlayacaktır ( http://tahiryildiz.com/mimari-fotograf-nasil-cekilir/ ). Hatta bu yazıyı okuyup kendi fotoğraflarınızı, özellikle de kompozisyon açısından tekrar gözden geçirmenizi öneririm. 

    Bana göre donanım ile ilgili hiç bir sorunuz yok. Zaten gün ışığında donanım aman aman fark etmeyecektir. Günümüzde bir android telefon da bu ışıkta benzer sonuçlar verecektir. Önemli olan zor ışık koşullarında ne yapabileceksiniz?

    Bu arada, mimari çekim için geniş açının gerekliliğini de yaşamış, görmüş oldunuz. 50 mm 1.8 lens ise ancak bu Camiin iç çekimlerinde, az ışıkta işinize yarayabilir. Portre çekecekseniz bir önce konuştuğumuz 50 mm 1.8 yerine 85 mm 1.8 lens sonuçlarını görmeden karar vermeyin derim.

    Işığınız bol olsun. 

    • Harika 1
  14. Mustafa bey ben de bir prof olarak (fotoğraf konusunda profesyonel değil, tıp profu) dikkatim çeken konularda bir iki söz söylemek isterim.

     

    Her şeyden önce sizin sorunuz ciddi yanlış içeriyor; 50mm lens kit lens değildir. Odak mesafesi sabit lenstir. Bu lenslere ingilizceden gelen "prime" lensler diyoruz.  Bu kelimenin  türkçe karşılığı ise /sıfat) ilk, birincil, başlıca, asal anlamına gelmektedir.

    18-105 dediğiniz ise "Kit lens" tir. D90 ile birlkte Nikon un kit lens olarak vermeye başladığı, odak mesafeleri çok kullanışlı ve optik olarak ta gün ışığında daha fazla olmak üzere son derece başarılı bir lenstir. Bu nedenle D90 ın yerini alan D7xxx serisinde de kit lens olarak opsiyonlar içinde sunuldu.

    Şunu bilmelisiniz ki, hiç bir zoom lens optik olarak bir prime lensin yaptığını yapamaz. Bu (50 mm) lensin en ucuzu diafram açıklığı f/1.8 olanı bile son derece açık diaframa sahip ve dolayısıyla çok kısa net alan derinliği olan lenslerdir. Yani, netlediğiniz alan dışında kalan yerler flu olur. Bu da sizin deneme yaptığınız portre çekimi gibi çekimlerde çok arzulanan bir şeydir. Çektiğiniz portre fon kalabalığından arınmış, adeta 3 boyutlu bir görünüm kazanır.

    Muhtemelen aradaki bu fark nedeniyle siz mutsuz oldunuz. Makinanızda bir Af motoru var. Bu hiç bir Canon ya da giriş seviyesi Nikonlarda olmayan bir özellik. Gidip 250-300 TL verip bir Nikon 50mm f/1.8D lens alıp görüntü kalitesi sorununuzu çözebilirsiniz. 

    Nikon -Canon renk farkları var mıdır yok mudur bambaşka bir konu. 
     

    • Harika 2
  15. Tolga bey, ben de benzer ekipmanı (D3300, 50mm f 1.4) kullanmaktayım. Manuel netlemek size nostaljik (ve bana göre patolojik) bir haz vermiyorsa elbette G lenslere yönelin. Zira, hızlı (geniş odak açıklığı olan 1.2, 1.4, 1.8, 2.8 gibi) lensler düşük ışık koşullarında size yardımcı olacaklar. Zor ışık koşullarında bir de odaklama ile uğraşmak gerçekten ayak bağı. Daha önemlisi çok önemli zaman kaybı, pozun uçup gitmesi söz konusu olabilir. Aralarında da aman aman bir fiyat farkı yok. Gün ışığında 18-55 kit lens işinizi rahatlıkla görecektir. Ben de 18-105 i bu amaçla kullanıyorum.

    Turan beyin önerdiği Sigma 17-50 2.8 lens, ne yazık ki benim D3300 makina ile uyumlu değil, kullanamıyorum! Ancak odak uzaklığı olarak size extra bir kazanç sağlamazken 18-55 lensiniz eğer VR ise bu da size bir stop hızlanma bonüsü demektir ki 2.8 lense o kadar paraya gerek yok. Zira optik olarak hiç aşağı kalır tarafı yok.

    Lens değiştirilebilir bir body kullanan, bu işte yeni arkadaşlarımız haklı olarak lens arayışında oluyorlar. Nacizane önerim, ellerindeki kit lens ile neler yapılabildiğini internetteki web sayfalarında aratıp görmeleri. Gün ışığından vazgeçtim gece çekimlerine bir bakın derim: https://pixelpeeper.com/lenses/?lens=179 ya da, https://www.flickr.com/groups/nikon18-55/pool/

  16. Sebahattin bey, ikiliden ziyade dörtlü diyelim.

    Tercihleriniz  çok şaşırtıcı değil. Zor ışık koşulları için FF sensör ve f /2.8  (ya da daha hızlı) lens herkesin tercih edebileceği bir tercih. Siz sadece şanslı olanımızsınız; küçük çantanızda büyük servet taşıyabiliyorsunuz :)

    Belki burada ultra geniş açı lens önceliğiniz merak edilebilir. Bunun da tek yanıtı var, "sizin tercihiniz"!.. Buna kimse eleştiri getiremez..Kaldı ki uzun odak mesafesi gereksinimiz için -ki burda pek hızlı lense gerek yok -  aynasız ve 18-135 sizin ihtiyacınızı karşılıyor.

    Ben de bütçem sınırları içinde size paralel tercihler yapmaya çalıştım. Giriş seviyesi body (D3300) ve Nikon 50mm f/1.4 lens ile zor ışık şartlarının üstesinden gelmeye çalışıyorum. İnanın ikisi de daha önce kullandğım FF body ve lenslerini çok aratmıyorlar. ilave olarak geniş-uzun odak mesafesi ihtiyacım için 18-105 kullanıyorum. Tamamına verdiğim para 1500TL. nin biraz üzerinde.

    Daha önce lkullandığım ultra geniş (tokina 11-16), macro (100mm) ve tele- zoom (70-200 f4) lensleri çok az kullanma fırsatım olduğu için (ve marka değiştirdiğim sırada) elden çıkardım.

    Bu arada motosiklet kullandığım için ( evet ben de bir hovardalık yapıp) Sony DSC RX 100 üçüncü jenerasyon bir kompak makine aldım. Küçücük boyuyla büyük işlerin altından kalkarak cep telefonunun fotoğraf makinesine bağımlı kalmamamı sağlıyor.

    • Harika 1
  17. Teşekkürler Şenol bey, konuyu okuyan arkadaşlarımız için daha anlaşılır olması adına katkı için paylaştım.

    Bu arada biz sadece sensör uyumunu konuştuk ama bir de FF ya da geniş sensörlerin diyelim net alan derinliği konusundaki avantajını göz adı etmiş oduk. Yani bir 50 mm lensi crop body de 75 mm odak mesafeli olarak kullanırken net alan derinliği aynı kalmıyor, artıyor. FF body lerin bir üstünlüğü daha çıkıyor ortaya; daha iyi bokeh. :( 

    Ya da başka bir deyişle 50 mm lens alalım, benim crop body de 75 mm oluyor, portre lensi işini halletmiş olurum, olmuyor!.

    • Harika 2
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.