Ümit Alper TÜMEN

Bu bayram eşimle Safranbolu'ya gezmeye gitmiştik. Bir çok gezide karşılaştığım durum burada gerçekleşmedi. 4 Gün içinde sadece 2 Canon, 1 Sony ve bir de sanırım Pentax DSLR kamera gördüm, kullanıcların elinde. Bunun haricinde elinde DSLR taşıyanların tamamı Nikon markasını tercih etmişti. Bundan önceki gözlemlerimde hep Canon baskın şekilde sayıca fazla olmasına rağmen bu sefer Nikon tercihi üst seviyedeydi. Bu arada cep telefonu ile fotoğraf çekip, klasik bir facebook pozu verenlerin sayısı da tüm DSLR' lerden kat kat fazlaydı..

İyi yapmış ama yine de yazık bize, hemde çok yazık.

Çok zor bir soru. AF kamera alıp elle netlik yapmak biraz garip bir durum olur. Öte yandan G versiyonu da pahalı. Ekonomik imkan varsa 50 mm G alın. Eğer imkanlarınız kısıtlı ise elle netlik yapmanın mantıklı bir aÇıklaması olur...

Irak'dan, bir arkadaşıma 360 dolara 1 sene önce almıştık. Şimdi P520 çıktı ve P510 fiyatı sanırım 330 dolarlara düşmüştür. Geçenlerde bir teknoloji market mağazasında 1000 TL' nin üzerindeydi fiyatı. Vah bu ülke vatandaşlarına. Elin gavuru mu olmak lazım...

Amaç gayet basit. Her bütçeye ve her zevke ayrı ayrı hitap edebilme ve hepsinden önemlisi pazar kaybetme ve pazarını diğer markalara (Samsung) kaptırma korkusu...

Ertan hocam, dediğim gibi sıkışmayınca (pazar ve müşteri kaybetme) bir şey yapmıyorlar.

2010 Yılında üretilen cep telefonların neredeyse hepsinde olan GPS özelliğinin kameralarda olmamasını hiç anlayamadım. Cep telefonu 100 dolar (TR fiyatı değil. TR' de 230 dolar civarı) ama telefonda GPS var. Kamera, örnek 800 dolar ama GPS yok. çok saçma. Olan teknolojiyi bile, sıkışmayınca kameraya eklemiyorlar.

Mehmet hocamız açıklamış ama bir kaç cÜmle de ben yazmak isterim Cem. Nikonda Otomatik Netleme (AF) 3 döneme ayrılabilir. 1-) 1983 Yılında Üretilen Nikon F3AF modeli için 2 lens (80 mm ve 200 mm) Üretildi.Bu lenslerin içinde AF yapacak motor vardı. Bu kamera Kontrast Algılama yönetimini kullanılarak netlik yapıyordu ve netlik yavaş gerçekleşiyordu. 2-) 1986 Yılında Nikon gÜnÜmÜzdeki kameralarda kullanılan Faz algılamalı sistemli ve netliğin gövdeden çıkan bir çatal dişli veya şaft ile lensi çevirerek gerçekleştirildiği ilk başarılı AF kamerasını Üretti ve mekanikle elektroniği birleştirmiş oldu. Bu nasıl oluyor? Netliği yapmak Üzere deklanşöre dokunduğumuzda faz algılama sistemi cisme netliğini yapmak Üzere harekete geçer ve elde ettiği veriyi kameranın mikro bilgisayarına iletir. Kameranın bilgisayarı ise netliği gerçekleşmesi için lense giren mekanik şaft'ın kaç tur ve ne tarafa döneceğini hesaplayarak, netlemeyi gerçekleştirir. Cismin uzaklık ve konumu elektronik olarak hesaplandı. Kamera, mekanik sistemi ne yöne ve kaç tur döndÜreceğini yine elektronik olarak hesapladı. Sonra işin mekanik yönÜ devreye girdi ve kamera gövdesinden çıkan çatal dişli veya şaft lensi döndÜrerek netliği sağladı. 3-) 1998 Yılından sonra Üretilen lenslerin içine AF motoru konmaya başlandı. Bu nedenle gövdesinde AF motoruna ihtiyaç duymayan yeni bir giriş seviyesi D40, D40X ve D60 (şimdilerde D3000-D5000 ve tÜrevleri) kameraları Üretildi ve bu gövdelere mekanik netleme sistemi konmadı. Bunlar hariç diğer Üretilen tÜm gövdeler, bu mekanik şaftlı olarak Üretilmeye devam etti ve ediyor. Elektronikle mekaniği birleştirmek bu şekilde oluyor. Birde senin kullandığın D7000' in 1977 yılında Üretilmiş mekanik AI (Otomatik Diyafram özellikli) lensleri, kameranın A ve M modunda kullanılabileceği bir çeviri yazım var aşağıdaki linkte. Bak, Nikon daha nasıl mekanikle elektroniği birleştirmiş... http://uatumen.blogspot.com/2012/12/eski-lenslerin-nikon-dslr-kameranizda.html

Doğan görünümlü Şahin...

Cem o zaman biraz bekle ve sonra al.

Mehmet Üstadımın da yazdığı gibi olay ekonomik nedenlerden kaynaklanıyor. Aynı işi Nikon ekipmanlar yapmak daha maliyetli de o nedenle Canon ekipman kullanıyorlar. Ayrıca Nikon'un mÜhendisliğini sevdiğimi yazmıştım hatırlarsan Cem. çÜnkÜ şu andaki D7000 ÜstÜ gövdeler AF-S lenslerde dahil 3 nesil lense, hiçbir adaptör vs gerektirmeden bağlanabildiğinden de bahsetmiştim. Geriye uyumluluğun hızlı netlemeyle ne ilgisi var. Bir kere hızlı netleme isteyen AF-S lens alacak. Nikon'un şöyle bir iddiası yok ve olamaz da. Benim eski AF lenslerimi en yeni gövdelerde kullanırsanız, çok hızlı netleme yaparsınız ve hiçbir şeyi kaçırmazsınız. Şöyle bir cÜmleyi ancak ya Nikon markasına gıcık olan biri ya da bu işleri bilmeyen biri kurabilir. Efendim, 3 nesil uyumlu diyorsun ama ben D lensi, vahşi doğa fotoğraflamasında kullandım ve yavaşlığından dolayı bir sÜrÜ şeyi kaçırdım. Bunu diyen adama, tıpkı ferrariye LPG taktırmak isteyen adama yapılan muamele yapılabilir. Ver sen şu kamera ve lensi, al şu paranı...

Gökhan Merhaba; Elbette Nikon yanlısı düşünüyorum. Çünkü, arkadaşımız Nikon dükkanına gelmiş ve neden Nikon diye soruyor. Nikon kullanıyorum ve Nikon'un mühendisliğini seviyorum. Şunu da belirtmek gerekir Japon malı daha doğrusu Japon mantığıyla üretilmiş her ekipman güzel ve kalitelidir. Fark, sadece kişisel tercihlerimizden oluşur. Nikon'un mekanikle elektroniği birleştirmesi 2013 yılında değil 1986 yılında oldu. 2013 Yılında, müşterisine geriye doğru uyum iÇin verdiği sözün bir gereği olarak üst seviye gövdelerde (D7000 ve üstü) AF motorsuz eski lenslerin kullanılması durumunda AF yapmaları iÇin veya 1977 yılından kalan mekanik lenslerin kullanılması durumunda ise A ve M modunda olsa bile kullanmasına olanak vermek iÇin mekanikle elektroniği birleştirmeye devam ediyor. Gövdesinde netleme motoru olan AF-S lensleri de dahil ederseniz 3 farklı nesle hiÇbir adaptör veya dönüştürücü gereksinimi olmadan hitap edebiliyor. Nikon işte daha ne olsun? Bu arada Nikon'un tarihÇesine daha doğrusu AF netlemenin tarihine dönersek Nikon'un mekanikle elektroniği nasıl birleştirdiğini anlamış oluruz. Nikon 1986 yılında AF sistemine geÇerken yaptığı seÇim nedeniyle mekanikle elektroniği birleştirmek zorunda kaldı. 1986 Yılında piyasaya Çıkardığı 2. AF kamera olan Nikon F501 modelinde, Contax firmasının 1980 yılında kullanmaktan vazgeÇtiği, netlemeyi ayna kutusunun iÇinden Çıkan bir şaft ile yapan sistemi kullanmıştı. Bu sistemi, Contax firmasından kopya eden firmalar Minolta, Pentax ve Nikon idi. Canon ise elektronik yolu seÇerek netlik motorunu lensin iÇine yerleştirmişti. Yani Nikon, mekanikle elektroniği 1980' li yıllarda birleştirmeyi seÇmişti ve şu anda ürettiği en yeni kameralarda da bu mekanik netleme sistemini geriye doğru uyum iÇin müşterisine verdiği sözü tutmak adına kullanmaya devam ediyor. Faz Algılamalı netliğin tarihÇesi ile ilgili yaptığım bir Çevirinin linkini merak edenler iÇin ekliyorum. http://uatumen.blogspot.com/2012/03/otomatik-netligin-af-tarihcesi.html Selamlar,

Dünya devi dediğin Amerikanın ekonomisinde son durumu öğrenmek için TV izle. 2 Yıla yakındır TV izlemeyen birisi olarak sana kanal tavsiye edemiyorum. Sanırım artık TV kanalları penguen belgeselleri yayınlıyorlardır. Bak, olay D610' dan siyasete kadar geldi. Lütfen artık fotoğrafa dönelim.

Gökhan seni tebrik ediyorum ve tekrar ediyorum. Tasarlanacak şey ne olursa olsun, tüm şartlar dikkate alınır (ekonomiklik, dünyanın yerçekimini yenmesi için gerekli şekli, hacmi, yakıtı vs) Bir hata da düğün ile ilgili yazdıkların. Düğün, insanın hayatında teorik olarak 1 kez yaşandığı için masraftan kaçınılmaz ama uzay uçuşları sürekli yapılacağı için ekonomiklik ilk planda olacaktır. Ekonomik olarak dünya devi oluncada böyle küçük şeyleri göz ardı etmekte normaldir. Ekonomi dev mi? Amerika ekonomik olarak battı Gökhan, sağlık sistemi çöktü ve meşhur amerikan rüyası biteli uzun yıllar oldu. Kaldıki, uçak ABD nin, yakıt ABD nin belki uçak daha bile ekonomikdir (güvenlikten bahsetmiyorum bile...). Yakıt ABD' nin mi? o nedenle mi Irak'a demokrasi!!!!!!!, Libya'ya ve diğer arap ülkelerine özgürlük!!!!!!!! getirdi!!!!!!!!. Tek derdi arapların Hz. Petrolü. Yoksa özgürlük ve demokrasi çok da umurlarında değil. Tüm dünya ABD' nin doymak bilmez iştahları için çalışıyor. Neyse Gökhan, daha fazla uzatmayalım. Sen haklısın. Sen haklısın dersen, olay daha fazla uzamazmış derler...

Gökhan burada unuttuğun şey; Her mÜhendislik dalında dikkate alınan, işin ekonomik boyutudur. Bir mÜhendis, bir şey tasarlayacağı zaman önce bir fizibilite yaparak olayın ekonomik boyutuyla işe başlar ve elindeki imkanları da dikkate alır. Elbette isterlerse 10 metre genişliğinde yakıt tankı da yaparlar ve fırlatma rampasına bahsettiğin uçakla getirirler ama o zaman zaten pahalı olan uzay uçuşu daha başlamadan ultra pahalı statÜsÜne geçer.

Elbette Cem, eğer fotoğraf işlemeyi biliyorsan, kit lensle bile neler yapılır neler...

Ellerine sağlık Cem ama bayağı bir fotoşop var gibi görünüyor...

Ertan Hocam, Nikon olaya mekanikle başladı ve uzun süre mekanikle işi götürdü. Daha sonra rakipleri elektronik kameralar (Canon AE1: 1976) üretip de çok büyük başarılar kazanınca bu sefer de mekaniği mümkün mertebe elektronikle birleştirerek yoluna devam etti. AF' ye geçerken, netliği gövdedeki motorla (Nikon F3AF için üretilen 2 lensin AF motorları lensin içindeydi) kumanda etmeyi seçti. Canon AF' de netlemeyi yapan motoru gövde yerine lensin içine koymayı seçti. Elbette bir süre sonra elektronik sisteme geçmek kaçınılmazdı ve Nikon da ona geçti. Bu konuyla ilgili bir Canon fanatiğine verilecek cevap; Sen önce eski lenslerini adaptör kullanmadan kameralarına tak da görelim.. olabilir ama ben asla bir Canon fanatiği ile tartışmaya girmem. çünkü her insanın sahip olduğu ve işini gören ekipman dünyanın en iyi ekipmanıdır'a inanırım. Ayrıca bir Canon kullanıcısı Nikon lensleri Canon gövdelerde kullanmak için adaptör tasarlanması için talep yaratmışlardır ama tersi söz konusu olmamıştır. Bu bence en güzel cevaptır.. Mekanik sistem, evet giriş seviyesinin başına bela ama nasıl olsa artık üretilen her yeni lenste AF motoru var. Ben 1992-1996 yılları arasında 3 sene Canon A1 kullandım ve 1996'da Nikon FA'ya geçtim. Nikon'un deklanşör kilidi, Diyaframı en büyük değere getirince, diyaframı otomatik olarak kumanda edebilmesi (P ve S modunda), vizörden bakınca diyafram değerini (pil harcamadan optik bir sistemle lens üzerindeki diyafram değerini vizörde görebiliyorsunuz) kamerayı gözünden ayırmadan görebilmek, üst üste çekim tuşu, kendi kendine çekim sisteminin (self-timer) mekanik sistemli olması, kameranın arka kapağının açılması için özel bir kilit sistemi (Canonda ve bildiğim diğer kameralarda film sarma kolunu yukarı çektiğiniz zaman açılır ama Nikonda arka kapağı açmak için özel bir pimi yatay düzlemde kaydırmak ve filmi sarma kolunu yukarı çekmek gerekiyordu), gövdesinin sağlam olması (Nikon FA Antalya'da açık unuttuğum çantamdan beton zemine çakıldı ve ISO ayar kadranı ezildi ama fotoğraf çekmeye devam edebildim. Nikon FA modeli, 2 tane hap kadar pille çalışıyordu. çünkü Nikon mühendisliği pil harcamayı en aza indirecek optik ve mekanik sistemler geliştirmişlerdi. Bu ve benzeri özellikleri Canon A1'de olmadığı için beni çok etkilemişti. Selamlar,

Bence de...

Bende bier şeyler yazayım. Canon'un hesap makinası bile var ama Nikon sadece kamera ve optik ekipmanlar (mikroskop, dürbün, topoğrafların kullandığı optik aletler) üretir ve satar. Nikon, bence en zor yolu seçerek elektronik ve mekaniği birleştirmiş bir firmadır. Canon bir çok şeyi elektronik yollardan hallederken, Nikon; çok fazla teknik ayrıntıya girerek müşterisinin ödediği her kuruşun hakkını vermiştir. Mesela eski Nikon lenslerde mekanik dokunaçlar kullanmıştır. Bu sayede ayarladığınız odak uzaklığı kameraya mekanik olarak bildirilir. Bu ise 40 yıl önce üretilmiş bir lensin, en yeni DSLR gövdede kullanılması (dönüştürücüsüz) durumunda çekim bilgilerini (EXIF) bile görebilmek demektir.

çarpanlı gövdelerin önce piyasaya sürülmesi ve daha sonra tam kare algılayıcıların piyasaya sürülmesinin bir satış stratejisi olduğunu düşünmüyorum. Tıpkı uzay mekiğinin yakıt tanklarının genişliğinin neden 1.5 m olduğu gibidir. Hikayesini paylaşmak isterim. Uzay mekiğinin yakıt tankının genişliği niye 1.5 metredir? ABD'nin uzaya gönderdiği uzay mekiğinin yakıt tanklarının genişliği 4 feet, 8.5 inçtir. (yaklaşık 1,5 m.) Amerikalı uzay aracı mühendisleri bu tankları genişletmek istemişler, ancak başaramamışlardır. çünkü; fırlatma rampasına trenle gönderilmek zorundadır. Ve söz konusu tren yolu tünellerden geçmektedir. çünkü; Tünellerin genişliği ise tren raylarının arasındaki genişlik olan 4 feet 8.5 inçten biraz fazladır. Neden 4 feet, 8.5 inç ? çünkü vaktiyle tren rayları İngiltere'de böyle yapılmıştır ve ABD demiryolları İngiliz göçmenler tarafından inşa edilmiştir. Peki neden İngilizler bu genişliği kullanmışlar ? çünkü ilk tren raylarını yapanlar eski tramvay yolu yapımcılarıdır ve tramvay yolunun genişliği tam olarak budur. Tramvay rayları neden daha geniş değildir ? çünkü bu ölçü vaktiyle at arabalarını yaparken kullanılan genişliktir At arabalarındaki tekerlekler arasında neden bu ölçü dikkate alınmış ? çünkü çok eskiden beri İngiliz topraklarından gelip geçen araçlar bu ölçüyü ortaya çıkarmıştır. Arabalar için başka bir ölçü kullanıldığında tekerlekler engebeli arazi üzerinde kalmakta ve kısa sürede bozulmaktadır. Bu eski yol izleri nasıl ortaya çıkmış ? İngiltere'deki ilk uzun mesafeli yollar Roma İmparatorluğu tarafından kendi savaşçıları için açılmıştır. Peki Romalılar'ın yol izleri neden bu ölçüdeymiş? çünkü Roma İmparatorluğu'nun ilk savaşçılarının arabaları yan yana getirilmiş iki atın çektiği araçlardır.Ve iki atın poposunun genişliği 4 feet, 8.5 inçtir. Sonuç olarak dünyadaki en gelişmiş ulaşım sisteminin füzelerinin dizaynı ikibin yıl önce yan yana getirilen iki atın popo genişliği ile belirlenmiştir. Bu kuralı değiştirmek ise Ay'a giden, Mars'a gitme ve uzaya açılma planları yapan Amerikalı uzay aracı mühendislerinin bile harcı değildir ... :-) Bu örnekte, genişliği değiştirmeye kimsenin gücü yetmemiştir ama sensör konusu çok şükür ki böyle değildir. Sensörler, en başta maliyetten dolayı küçük üretilmiş ve onlar üzerinde çalışılıp yeterli deneyimler kazanılarak ve üretim maliyetleri belli bir seviyenin altına çekildikten sonra tam kare algılayıcılı kameralar üretilmeye başlanmıştır. Nikon bu konuda geç kalmış ve bir çok müşterisini Canon 5D serisine kaptırmıştır. Daha sonra Nikon sensör dizaynını kendisi yapıp Sony, Toshiba ve Aptina gibi firmalara ürettirerek, DSLR piyasasında çıtayı başta çözünürlük olmak üzere çok yükseğe taşımıştır. Nikon F100, AF sistemini efsane gövde Nikon F5' den almış, mükemmel bir kameradır. Geçenlerde Hayyam pasajındaki arkadaşım 400 TL'ye satıyordu. Bir zamanların ulaşılmaz kamerası şimdilerde 400 TL gibi komik rakamlara düştü maalesef.

Orçun Merhaba; Japonlar hata yapma konusunda çok hassastırlar. Yani D600' deki hatayı yapan çekik gözlü; Yaptığı hatadan çok pişmandır ve bu hatanın hemen düzeltilmesi gerektiğini düşünür. Bu sadece Nikon markası için değil, tüm Japon markaları geçerlidir. Daha doğrusu tüm Japon halkının insana saygıda dünyada bir eşi daha yoktur. Nikon D610'un çıkışı da çekik gözlü arkadaşın önlem aldığının teyididir. Burada D600' ü pahalı alanların ne suçu var diyeceksiniz ki yerden göğe kadar haklısınız. Nikon'un daha önce D600 alanlara, D600'ün düşen fiyatı nedeniyle geri ödeme yapması gerektiğini düşünenlerdenim ama bunu yapacağını hiç zannetmiyorum. çünkü daha önce hiç örneği olmadı. Selamlar,

Özkan Bey, Merhaba; Aramıza hoş geldiniz. Arge'yi son kullanıcı olan bizlerin yaptığı konusuna daha doğrusu kamera üreticilerinin bunu bilerek son kullanıcılara yaptıkları konusuna çok katılmıyorum. çünkü Japonlarla 5 yıl boyunca çalıştım. Mantıklarını çok iyi biliyorum. Onlar müşterileri en tepeye koyarlar ve müşteri şikayeti ile karşılaşmamak için her şeyi yaparlar. Japonlar, para kazanmak için hatalı ürünleri bilerek asla satmaz ve hileli yollara başvurmazlar. Onlarda insana saygı her şeyin üstünde gelir. Neyse onları çok Övdüm.. Bu noktada yağlanma veya perde mekanizmasında kullanılan kaplamaların dÖkülmesi sorunu büyük bir ihtimalle bir çekik gÖzlünün yaptığı bir hatadır. Yani hiç bir Japon amannn ne yapalım bunları bÖyle ürettik, bu haliyle satalım gitsin demez. Japonlar, üretim sistemlerinde bir hata ile karşılaştıklarında hatanın nasıl ortaya çıktığını etraflıca araştırırlar ve bu hatanın bir daha tekrar etmemesi için tüm Önlemleri alarak yollarına devam ederler. Yani "Bir musibet bin nasihatten iyidir" sÖzü onlar için de geçerlidir. Selamlar,

Nikon F4 Nikon F4s Nikon F801 Nikon F801s Nikon F90 Nikon F90s(x) Nikon D70 Nikon D70s Son olarak da D600 ve D610 Unuttuğum varsa ekleyiniz...

2. El kamerada yaşanabilecekler konusunu bilmemelerinden dolayı ailenizin bu şekilde yaklaşması normal ama unutmayın ki fotoğraf makinaları araçlara benzemez. 1988 Yılında Nikon, F801'i piyasaya çıkardığında bazı insanlar; Kamerayı hafifletmek için dişlileri plastikten yapmışlar. 10 Sene sonra o kameraların dişlilerinin hepsi aşınır demişlerid ama 1990 yılında piyasaya çıktıklarından beri halen mükemmel şekilde çalışan Nikon F801 ler var piyasada. Mesela bende en az 24 yaşında olan Nikon FA modeli var ve bu model 1983 ile 1989 yılları arasında üretildi. Bendeki modelin hangi yıl üretildiğini bilmiyorum ama 1989 yılında üretilmiş bile olsa 24 yaşında ve sapa sağlam bir kamera. 2. elden korkmayın ama sağlam ve güvenilir bir yerden de almayı ihmal etmeyin.