Ümit Alper TÜMEN

Rica ederim MidnightCat...

Mehmet Bey, Günaydın; Canon kullanan arkadaşlara biraz ayıp olmuş. Gerçi yazının başında belirtmişsiniz yanlış anlaşılmasın diye ama yanlış anlaşılabilir. Şaka bir yana gerçektende yazılanlarda gerçeklik payı yok değil. Ellerinize sağlık. Selamlar,

Merhaba, Mehmet Bey; Öncelikle bilgilendirici ve son derece teknik bilgileriniz yeni başlayan arkadaşlar için çok faydalı oluyor. Bunun için çok teşekkür ederim. Canon ve Pentax Nikondan üstün diye bir şey yok. Hepsinin birbirine olan üstünlükleri var. Örnek Nikon RGB algılayıcıyı 1993-1996 yıllarında geliştirmek için çok uğraştı. Sonunda filmli SLR ve efsane Nikon F5' de kullanarak bu alanda bir devrim yarattı. Diğer markalar ışığı % 18 gri kart yÖntemini kullanarak Ölçerken, Nikon F5 karenin tamamını renkli olarak gÖrüp daha hassas pozometrik değerler veriyordu. Canon bunu çok uzun yıllar sonra yapabildi veya birebir aynısını yapamadı. Bu konuyu tam bilemiyorum Mehmet beyin belirttiği modellerle ilgili bir araştırma yapacağım. Nikon'un başka ve tüm rakipleri tarafından kabul edilmiş mükemmel flaş Ölçüm sistemi var ki; Fotoğraf dünyasında eşi ve benzeri yok. Bunu sÖyleyenler rakipleri. Diğer ve en çarpıcı Özelliği; Gerçi bu Özelliği D3000, D3100, D3200, D5000, D5100 modellerinden sonra biraz değişti ama yine de lens uyumluluğu yÖnünden Nikon'un bir rakibi daha yok piyasada. Nikon D800 çıktı piyasaya sanırım Amerikadaki bir fotoğrafçı 1970 model Nikon lensini takıp fotoğraf çekti. Düşünün 42 yıl Önceki bir lensi kullanabildi. Bunu yapabilen başka marka yok. Diğer bir güzelliği daha geldi aklıma.. (yaşlanınca fikirler sonradan sonraya geliyor) Bu Özelliği onu biraz hantal ve ağır bir firma yapıyor aslında. çünkü herşeye hemen atlamıyor. çok temkinli ve acele etmiyor. Herşey yerine güzelce oturunca o da yorumunu en sona ve en güzel yere koyuyor. Not: Japonlarla 2002-2007 yılları arasında otomotiv sektÖründe üretim yapan bir fabrikada (Gebze Organize Sanayi BÖlgesi) 5 yıla yakın bir zaman çalıştım. Japon teknik müdürümüz KOICHI NOBUNAGA'ya günlerden bir gün bir soru yÖnelttim. Biz dedim Türkiyede üretim yapan Toyota ve Hondaya parça üretiyoruz. Sizce hangi araç daha iyi? Hangi arabayı alalım. Japon güldü tabii ki. Dedi ki Japon malı tüm araçlar aynı kalitededir. Kalite yÖnünden birbirlerine üstünlükleri yoktur. Onları seçmemizde etken kişisel tercihlerimizdir. Hangisini alırsan al memnun kalırsın... Hatta bir Örnek daha verdi ve inanamadım. Dedi ki, Örneğin Honda ekonomik olarak sıkıntıya düşse ve batma noktasına gelse, Japonyadaki diğer tüm otomobil üreticileri ona her anlamda yardım eder ve onu ayağa kaldırırlar. Onun kendilerine rakip olduğunu Önemsemezler. Önemli olan bir Japon markasının yaşatılması ve dünyaya ihracat yapmasıdır. Geç olmuş çok gevezelik ettim ama mesajı aldınız galiba. Japon malı herşey için geçerli bir kural var. Bu kural " Teknolojileri farklı da olsa kaliteleri aynı "

Kemal ve Mehmet Beyler, Merhaba; Şaka bir yana ŞUKU kelimesini eşimin ŞÜKRAN olan adının yabancılar tarafından telafuz edilememesi neticesinde; Eşimin bulduğu bir kısaltma. İnşallah zamane gençlerinin kendi aralarında geliştirdikleri bu dilde kötÜ bir anlamı yoktur... Selamlar,

Kemal Bey, Nede olsa bunlar zamane gençleri..

ŞUKU' lamak???????

Akın Bey, Merhaba; Focus Area Mode durağan konuları çekerken, AF-S (tek netlik), hareketli konuları çekerken (Siz fotoğrafı çekmek üzere deklanşöre bastığınız esnada bile hareket etmesi muhtemel konular) Dynamic AF ve hareketini izlemek istediğiniz konuları çekmek için de 3D Tracking AF modunu kullanabilirisiniz veya ben bu şekilde kullanıyorum. Alan derinliği konusuna gelince; çekeceğiniz karenin her yerinde netlik istiyorsanız, kullandığınız lense göre değişmekle birlikte sayısal olarak büyük diyafram (kısık diyafram) değerleri kullanmanız gerekir. Tam tersi sadece netlik yaptığınız konunun net, öndeki ve arkadaki nesnelerin de bulanık çıkmasını istiyorsanız o zaman sayısal olarak küçük (açık diyafram) değerleri kullanmanız gerekir. Bilginize, Selamlar,

Merhaba; Elbette, mekan, ışık ve zaman da çok önemli ama bu tür manzara fotoğraflarının çekimlerinde kullanılan geniş açı lenslerin de çok önemi var. Selamlar,

Emre Bey, Merhaba; 2-) Işık patlamalarının çözümü bildiğim hiçbir yerde maalesef yok.Bilen varsa bana da söylesin 3-) D-Light gece fotoğraflarına etkisi bildiğim kadarıyla neredeyse yok denecek kadardır. 4-) Netlik modu konuya göre değişmekle birlikte çoğunlukla AF-C ve Netlik alan modu Dinamik Alan kullanıyorum. Selamlar

Emre Bey, Merhaba; Bu sorunuzun cevabı kullandığınız lense ve kullandığınız diyaframa bağlıdır. Bende size ekte bir örnek gönderiyorum. Kısık diyaframın etkisini en iyi şekilde görebilirisiniz http://b1205.hizliresim.com/x/s/6n283.jpg Selamlar,

Emre Bey, Merhaba; İyi fotoğraflar çekmek için aşağıda yazacaklarım gerek koşullardır, yeter koşullar değil. Öncelikle kameranızı teknik yÖnden çok iyi tanımanız gerekir. Neleri yapar, neler yapamaz çok iyi bilmelisiniz. Daha sonra ışığı, kompozisyonu ve fotoğraf çekim tekniklerini çok iyi Öğrenmeniz gerekir. Kamera için Önce bir tane hızlı (class 10) hafıza kartı alın. Kapasitesine siz karar verin ama tavsiyem en az 16 GB olsun. Gelelim ayarlara. 1-) çekeceğiniz fotoğrafın boyutuyla ve RAW-JPEG mi çekeceğinizi ayarlamayla başlayın 2-) Beyaz ayarını nasıl yapacaksanız belirleyin, otomatik, hazır modlar, kelvin değeri girerek yada Örnekleme yÖntemi (Yukarıda detaylı açıkladım) 3-) ISO hızını mümkün olduğu kadar 100 ISO’ da tutmaya çalışın ve kameranın ISO' yu otomatik ayarlamasını sağlayan seçeneği menüden OFF konumuna yada bazı kameralarda şÖyle bir seçenek var. Kameraya diyorsunuz ki; Ben ISO’ yu 100’e ayarladım ama sen ISO’yu Örneğin ihtiyacın olduğu durumlarda 400’ e kadar çıkarabilirsin daha üstüne çıkma diye ayarlıyorsunuz ve kamera 400 ISO’ dan yükseğe çıkmıyor. Bu şekilde ayarlayın. 4-) Netlik için kamera modeline gÖre gÖvde üzerindeki veya menüdeki netlik modları olan AF-A, AF-S, AF-C' den birini seçin 5-) Netliğin nasıl yapılacağı ile ilgili menüdeki çekeceğiniz konunun türüne gÖre uygun olan bir modu seçin. Bunun için forumdaki şu yazımı inceleyebilirsiniz http://www.nikonturk.com/konu/519-dijital-kameralarda-otomatik-netlik-nasil-ve-ne-sekilde-yapilmaktadir/page__p__1929#entry1929 Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Selamlar,

Emre Bey; En kısa sürede detaylı cevap yazacağım. Selamlar,

Merhaba, 1-) Diyelim ki eviniz 100 W klasik sarı ampülle aydınlanıyor ve evde bir kaç kare fotoğraf çekmek için beyaz ayarını AMPUL simgesine getirerek çektiniz ve işiniz bitti, kameranızı çantasına yerleştirdiniz. Ertesi gün hava güzel bir kaç kare de güneşli havada çekeyim dediniz ve beyaz ayarını kontrol etmeyi unutup, yani güneş simgesine almadan AMPUL simgesinde güneşli havada fotoğraflar çektiniz. Kısaca beyaz ayarınız otomatikte değilse her fotoğraf çekmek istediğinizde en son nerede kalmış kontrol etmeniz gerekir. Ben BEYAZ AYARINI OTOMATİKTE kullanıyorum. 2-) Eğer kelebek karenizin ufak bir kesiminde yer alıyorsa o zaman nokta ışık ölçümü kullanılabilir. Daha yakınsa ben matrix kullanıyorum ve bir kare deneme çekiminden sonra pozometre – ve + tuşunu kullanarak en uygun görüntüyü yakalayıncaya kadar çekiyorum. Dijitalin bu güzelliği var. çek, sil tekrar tekrar çek, oluncaya kadar çek.... Siz veya başkaları nokta ışık ölçümünü kullanabilirsiniz bir mahsuru yok. Eğer ölçüm konusunu gerçekten de biliyorsanız tüm ölçüm sistemleri hepsi birbirinden doğmuştur. önceleri % 60 ve % 40 merkez ağırlıklı ölçüm vardı (vizörden baktığınızda eski filmli AF kameralarda merkezde daire vardı ve kamera bu dairedeki ışığın % 60’ ını ve kalan yerdekinin de % 40’ ını dikkate alarak pozometrik değer veriyordu). Bu oran en son % 75’ e % 25 olarak kullanılıyordu. Şimdi ise SCENE RECOGNITION SYSTEM de ne olduğunu pek bilen yok. Daha detaylı ve hassas olduğu kesin.. Sonra 1983 yılında Nikon FA modelinde ilk defa MATRIX ölçümü kullandı. Sistem kareyi 5 ‘e bölüyor ve herbir parçadaki ışığı okuyup hepsinin ortalamasını alıyordu. Şu anda bile karenin çeşitli noktalarından ölçümler yapıp ortalamasını alabilirsiniz. Alın size MATRIX ölçüm. Daha sonra uzak manzalardaki parlak noktaların veya özel noktalardaki pozometrik değerlerin okunması için NOKTA ışık ölçümü geliştirildi. Bu ise MERKEZ AĞIRLIKLIDAN daha kısık değerler veren bir sistemdir. Deneyin ve görün... 3-) Bulb modu manuel olarak kameranın en düşük perde hızından 30 saniye daha uzun pozlamaya ihtiyaç duyduğunuz durumlarda kullanılır. örnek 1 dakika pozlamak isterseniz o zaman Bulb’ı kullanabilirsiniz. Pozometrik değeri 30 saniyeden uzun zaman için kamera veremez, sizin tahmin etmeniz yani denemeniz gerekir. 4-)ISO’ yu özellikle gece çekimlerinde arttırdığınızda gölge ve koyu kısımların oluşmuna engel değil tam tersi gölge ve koyu kısım oluşmasına neden olursunuz. çünkü kamera ışığın az olduğu yerden gelen ışığı tahmin ederek görüntüyü oluşturur, bu ise gölge ve koyu alanların ve grenin (dijitalde NOISE deniyor) artması demek. 5-) Var. Eğer kameraya düşük perde hızı verirseniz, kamera buna karşılık size kısık diyafram değeri vermek zorunda (ikisi ters orantılıdır, biri artarken diğeri azalmak zorundadır) kalacaktırç Bu ise görüntüde netliğin artması demek. 6-) D-Light özelliği RAW çektiğinizde hiçbir önemi yok. Problem varsa JPG de vardır ve bu oluştuğunu söylediğiniz sorunlar sihirli program Photoshopta düzeliyormşşş.. 7-) çok teknik bir soru; Bunu yıllar önce filmli kamerada sanırım rahmetli Sami GüNER ‘ in çektiği bir fotoğraf sorunuza yanıt olacaktır. http://www.samiguner.com/detay.php?category=__MAIN__&language=tur&find=search&searchKeys=Efes+Gece&siralama=1&offset=300&products=018878 Soruyu şöyle kurgulayalım. Sahilde karanlıkta tekneler var ve karşı kıyıda bir ışıklı camii ve yansımalar. Bunu kameranın 30 saniye zamanıyla çekebilir miyiz çok emin değilim ama mantık şu olmalı. Kamerayı sehpaya oturtun, perdeyi bulb konumuna getirin, çekmek istediğiniz kadrajı yaparak kamerayı diyafram f16 ya getirerek ve elbette kablolu bir deklanşör kullanarak 1 dakika pozlayın ve bakın bakalım uzaktaki nesneler istediğiniz tonda ve belirginlikte mi? Süreyle oynayarak en ideal görüntüyü yakaladıktan sonra sıra geldi asıl çekime örneğin 2 dakika ve f16 sizin işinizi gördü. Flaşı hazırlayın ve esnek deklanşörle basın ve içeri ışık giderken son 10 saniyede flaşı karanlıktaki teknelere doğru çaktırın. Eğer olmadıysa flaşı bir sonraki denemenizde 1-2-3 kere hangisi oluyorsa o sayıda çaktırın ve fotoğrafınızı çekin. Sorularınız olursa yine beklerim. Selamlar,

Cevaplarınız… 1-) Bildiğim kadarıyla Kelvin değerini otomatiğe almak diye bir seçenek yok veya benim kullandığım kameralar yok. Zaten beyaz ayarı menüsündeki güneşli, bulutlu, gölgeli, ev ampulü, floresan vs. hepsinin temelinde Kelvin yatıyor. Bu menüdeki tüm seçeneklerin hepsi yukarıdaki Kelvin tablodaki değerlerin karşılığıdır. örneğin kameranın hafızasına şu tanımlanmış; Eğer kullanıcı beyaz ayarında güneşli havayı seçerse bu 5500 Kelvin değerine eşittir ve o da öğle vakti güneşli gün demektir ve kamera beyaz ayarını buna göre yapar. Diğer bir örnek; Beyaz ayarını ev ampulüne getirince; Kamera hemen hafızasındaki bilgilere gider ve bakar ki tanımlanan kelvin 2700-3000 arası bir değer ve buna uygun olarak beyaz ayarını yapar. Eğer beyaz ayarında kelvin değeri girerek çekiyorsanız ki bu bence pratik bir uygulama değildir. Her çektiğiniz karedeki ortam ve dolaylı olarak da ışık değişiyorsa ona uygun kelvin değerini girmeniz gerekir yoksa sonuçlar iyi olmaz. Beyaz ayarını otomatik dışındaki konumlarda kullanıyorsanız, dikkat etmeniz gereken şey; Fotoğrafını çekeceğiniz her kare için beyaz ayarının hangi konumda olduğunu kontrol etmenizdir. Yoksa başarılı fotoğraflar çekemezsiniz ve fotoğraftaki renk tonlarınız garip olabilir. 2-) D-Light özelliğini kullanıyorum ama hepsinden önemlisi ben hem RAW hemde JPG çekiyorum. Yani bu özelliği kullandığım durumda kameranın bunu uyguladığı örmeği JPG dosyası ve uygulayamayadığı örnek de RAW olarak bende duruyor. 3-) Benim makro lens önerim Nikon için AF-S 105 mm f2.8 VR olacaktır ama inanılmaz pahalı bir lens. 4-) Sizce Renault Megane 1 (şu anda megane 3 var piyasada) mi iyi yoksa Clio Symbol 3 (en son model) mü? Yani kıyasladığınız kameralar aynı sınıf değiller ve mantık itibariyle çok zor bir soru. Biri 2008 teknolojisi (D90) diğeri 2011 (5100) öte yandan birinde klima var (AF motoru) diğerinde yok (D5100). 5-) Makro çekimde bence matrix ölçüm daha iyi sonuç verir ama bu konunuza ne kadar yakın olduğunuza ve çekeceğiniz konudaki detaya göre değişir. Kısık diyafram elbette daha fazla netlik demek ama kroplamak benim hiç tercih ettiğim bir durum değil yani size kalmışâ€¦ 6-) Bu sorunuz bence göreceli olarak hatalı. çünkü tüm ölçüm sistemleri eğer doğru kullanırsanız size doğru sonuç verir. Anlamadığınız yer olursa lütfen tekrar yazın. Selamlar

Emre Bey, Merhaba; Kelvin sıcaklığı veya değeri dediğiniz beyaz ayarı ile ilgili işin temelidir aslında. Kelvin değeri ışığın renk sıcaklık yada soğukluk değerini ifade eder. Farklı ışık kaynakları farklı renk sıcaklıklığına sahiptir. Güneş ışığı, gölge ve evimizdeki aydınlatma ampulleri farklı renk sıcaklığına yani Kelvin değerine sahiptir. Beynimiz ortamdaki ışık kaynağına göre göz bebeğimizi kullanarak pozlamayı yaptığı gibi, normal bir şekilde görebilmemiz için ışığın rengini yorumlar. Dijital fotoğraf makinesinin beynimizin yaptığını yapabilmesi için beyaz ayarı özelliği geliştirilmiştir. Beyaz ayarı fotoğraflayacağımız konuya göre ışığın renk sıcaklığındaki farkları ayırt edecek şekilde tasarlanmış ve filmli dönemde kullanılan film ve filtrelerin yerine geçmiştir. Kelvin değeri kameraların beyaz ayarı yapmaları için kullanılan bir skaladır ve kameraların beyaz ayarı menüsüne (güneşli, bulutlu, gölge, ev ampulü, floresan ampul vs) önceden yüklenmiş ayarları ifade eder. Kameralarda beyaz ayarı yapmanın bildiğim 4 tane yolu var. 1-) Beyaz ayarını otomatikte çekmek. Ben yapay ışıkla (tunsten) aydınlatılmış ortamlar olan ev ampulü ve floresan lamba hariç beyaz ayarını otomatikte kullanıyorum. 2-) çekeceğimiz konuya göre beyaz ayarını menüden ayarlamak (güneşli, bulutlu, gölge, vs) 3-) Kameranın menüsünden Kelvin değeri girerek (Aşağıdaki tablodaki değerlere bakınız) 4-) örnekleyerek. Yani kameraya beyaz ayarı yapacak BEYAZ bir nesneyi göstererek. Bu nesneler % 18 gri kart, beyaz kart, beyaz bir poşet ve beyaz herhangi birşey yada hiöbir şey yoksa elinizin içini kameranın ölçüm sistemine göstererek beyaz ayarını yaptırmak. Aşağıda Kelvin sıcaklıklarını gösteren tablo yer almaktadır. çeşitli kaynaklarda değişik rakamlar olsa da size ışığın kelvin sıcaklığı ile ilgili bir fikir verebilir. 1500 k - Mum ışığı 2680 k - 40 W ampul 3000 k - 200 W ampul 3200 k - güneşin doğuşu ve batışı 3400 k - Tungsten lamba 3400 k - Gün batımı ve doğusundan 1 saat öncesi 4500- 5000 k - Xenon lamba 5500 k - öğle vakti güneşli gün 5500-5600 k - Flaş 6500-7500 k - Açık, parlak gökyüzü 9000-12000 k - Mavi gökyüzü Umarım sorunuza yanıt olmuştur. Selamlar,

Emre Bey, Merhaba; Cevaplar.. Öncelikle anlatacaklarım fotoğraf çekerken yapabileceklerinizi kapsıyor. Photoshopta yapılabilecekler konusunda maalesef çok fazla bir fikrim yok. Yani bayağı şeyler oluyormuş. Hatasız fotoğraf çekmekten yanayım ve PS' yi çok genel biliyorum. Kes, parçala, bÖl, onu oraya, bunu buraya ekle bilmiyorum ve istemiyorum da... 1-) Eğer çekeceğiniz konudaki ışık dengesi çok kÖtüyse yani binanın bir tarafı çok fazla ışık alıp aydınlanırken diğer tarafı çok karanlık ise o zaman ne yaparsanız yapın boşuna. çünkü aydınlanma eşit olmadığı için kameranın pozometresi (Ölçüm sistemi) matrix de olsa bile yetersiz kalabilir. Matrix Ölçümde kamera karedeki tüm ışığı Ölçer ve tüm kareye ortalama bir pozometrik değer verir. 2-) Bu sorunun cevabını yukarıda açıkladım ama yine yazayım. Matrix Ölçüm sisteminde vizÖrden gÖrdüğünüz o kareyi eski filmli kameralardan Nikon F5 ve Nikon F6 hariç diğerleri parçalara bÖlerek, yeni DSLR kameraların Nikon modellerinin SCENE RECOGNITION SYSTEM denen ışığı Ölçen sistemlerinin kalbinde modellere gÖre bulunan 420, 1.005, 2.016 ve 91.000 pixel RGB algılayıcılarına düşen ışığı Ölçer ve kamera içindeki mikro işlemci sayesinde çok hassas ve en uygun pozometrik değeri hesaplayarak size bildirir. 3-) Matrix Ölçüm sistemini 2. cevapta detaylı açıkladım. Işık dengesizliğinin bulunduğu kareyi mümkün olduğu kadar çekmeyeceğiz. çekeceksek de nasıl olsa kameralarımız dijital. Yani çek dene olmadı tekrar tekrar çek. Film bitme derdiniz yok. Matrix Ölçüm sisteminde bir kare çekin ve bakın, olmadı mı o zaman bracketing seçeneği ile deneyin. Yani kameranın verdiği pozometrik değerden 1 stop açık değer ve 1 stop kapalı değerde çekerek deneyin. Denemelerden sonuç alıncaya kadar artı ve eksi değerlerde çekim yapın istediğiniz oluncaya kadar çekime devam edin. Anlattıklarım size karışık geldiyse kusura bakmayarak tekrar anlamadığınız yeri sorun. Selamlar

Coşkun Bey, Merhaba; Mehmet bey konuyu gayet güzel açıklamış. En güzel yol 2. el bile olsa orjinal ekipman olarak Nikon bir flaş almaktır. çünkü aldığınız ekipmanı en az 5-6 sene kullanacaksınız ve sonrasında tüketim toplumunun dayatmalarıyla yeni modele geçeceksiniz. Bu nedenle yeterli parayı biriktirip son modellerden birini almak ebnce en güzel yoldur. Nikon en son SB-910’u ve ucuz bir model olması için de SB-700’ü çıkardı piyasaya. 2004 Yılında piyasaya çıkan Nikon SB-800’de çok iyi bir flaştır ve hem DSLR kameralarda hemde 1970’ li yıllardaki filmli Nikon kameralarda bile kullanılabilen bir modeldir. Diğer markalar konusunda maalesef bilgim yok. Selamlar

Merhaba, Mehmet Bey; Aynen öyle... Selamlar,