-
İçerik sayısı
2.342 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Gün Kazandı
1
İçerik Türü
Forumlar
Galeri
Profiller
Takvim
Fotoğraf ve Dijital Dünyadan Haberler
Kütüphane
t-Shirt
Videolar
Nikontürk kullanıcısının paylaşımları
-
Nikon D800e için MF lens tavsiyesi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Tamron VC serisinde daha iyi sonuçlar aldı, bu seri ile diğerlerini kıyaslamak doğru olmaz. Sonuç yine aynı kapıya çıkıyor; ne kadar para o kadar köfte. Burdaki hem manuel hem AF lens tabirini anlamak imkansız. AF: Auto fokus, yani otomatik netleme. Manuel ise elle yapılan ayarlar manasında. Siz neyi kastettiniz? -
Nikon D800e için MF lens tavsiyesi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
70-200 veya 80-200 F2,8 serisinden bir lens alırsanız artık ayrıca bir portre lensine ihtiyaç hissetmezsiniz. Nikon markasına gücünüz yetmiyorsa Sigma ve Tamron 70-200 F2,8 ler yeterli olur. Ama makro şart diyorsanız en kısa odak noktasıyla 105mm, mümkünse 150 ve üzeri odak noktalarında makro lens almak mantıklı olur. Ben 105 mm yi uzun süre kullandım, ancak FF de odak noktası yetersiz gelince ilk zamanlar Sigma 150mm makro, sonrasında Sigma 180mm makro ile devam ettim. -
Nikon D800e için MF lens tavsiyesi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Nikon E serisi lenslere hiç bulaşmamanızı tavsiye ederim. İnsanlar ucuz diye alıyorlar ama sonuçları yeterli olmuyor. Ben yine de en kötü ihtimalle AF, mümkünse AF-D serisinde ısrarcıyım. Elinizdeki bir D300 türünde makina değil. 36mp deyince çok hesaplı hareket etmek gerekiyor. -
Nikon D800e için MF lens tavsiyesi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Hızlıca yazıyorum: Madem böyle bir gövdeye sahipsiniz, bence MF lenslere hiç bulaşmayın. Bu gövde için maalesef bit pazarına nur yağmıyor. Belki 3-5 kalem lens bu gövdenin sensörünü doyurabilecek niteliktedir ama bunların hangileri olduğunu bilmiyoruz. Biraz daha sabredip 5 lens yerine eski de olsa ama yine de AF olan 1 adet lens alabilmeniz daha mantıklıdır diye düşünüyorum. -
NEF dosyalarını açınca pc donuyor
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Tüketici Sorunları
Win 8 işletim sistemine sahip bir bilgisayar bu dosyaları açabilecek güçte demektir. Burada sorun sizin bu dosyalar hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığınızdır. Bu dosyaları en basit yoluyla Picasa fotoğraf göstericisiyle, daha mantıklısı Nikon View NX ile izlemektir. RAW dosya biçimi nedir, Nikon'da hangi isimle, Canon'da hangi isimle anılır gibi konularda nette kaynak bulup okuyunuz. -
Dayanıklılık testleri yapabilecek teknik bilgi, ekipman ve laboratuvarı olan kuruluşların sonuçlarına inanmak lazım. Benim, senin, isminin sonuna photography yazmış her kişinin yorumları bilimsellikten uzak olur. Türk TV kanallarında yada bu kanallara içerik üreten özel-tüzel kuruluşlarda Canon 5D serisinin kullanılmasının yegane sebebi maliyettir. Aynı işi standart broadcasting ekipmanlarıyla yapmak istediklerinde tahminen 8-10 katı bir rakam ödemek zorundalar. Yani 2 farklı lens bir 5D gövdenin maliyeti ile tek lensli pro bir video cameranın maliyeti arasında uçurumlar var. Ama gören göz kalite düşüklüğünü, basitliğini hemen farkediyor. Mesela TRT'deki şu kızların bir eve toplanıp ev işi öğrettikleri programa bakın. Memleketim Adapazarı'nın Serdivan-Kazımpaşa hattındaki bir köyde çekiyorlar. Canon DSLR ve GoPro'nun monte edildiği Dji ile çekilen bu görüntüler kaliteli bir tv alıcısına sahip izleyicileri kandıramıyor maalesef. özellikle o hanım kızlarımızın yüzlerine uygulanan amatör rötuş o kadar çirkin ve dikkat çekici ki bir TRT'den bunu beklemiyorsunuz. Dediğim gibi, hangisi daha iyidir, daha dayanıklıdır bilemem. Canon video çekiminde tercih ediliyorsa demek ki istenen kıstaslara uyuyor, ama ne zamanda ne kadar aşınıp zarar görüyor bunu ben bilemem. Sadece zarar görmüyor demem, bana göre kesinlikle ömründen eksilme oluyor. Ertan hoca, Panasonic'in 2 modelinin (ki bu modeller video konusunda çok ama çok iyiler) sensörünün özel bir tekniğe sahip olduğunu, bundan dolayı zarar görmeyeceğini yazmıştı. 1980'li yıllardan bilirim ki kaliteli video recorder'lar ve video cameralar Panasonic'ten çıkıyor, demek ki adamlar burda da tecrübelerini konuşturmuşlar. Demek ki sensörde bir hassasiyet kaybı, yeterince ışık yakalayamama gibi ömürle ilgili sıkıntılar oluyor ki adamlar buna bir tedbir alma ihtiyacı duymuşlar. E sonuçta sensördeki ışık yakalayıcılar birer foto diyot, diyotların da bir ömrü olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Ha bu arada, yaşadığım ülkede 3-4 tv stüdyosu görme imkanım olmuştu, hiçbirinde böyle DSLR ile çekim yapılmıyordu. Dahasını söyliyeyim, çalıştığınız makinada timing code özelliği yoksa o kameradan gelen görüntüleri bile kabul etmeyen tv kanalları var burada. Hal böyle olunca DSLR görüntülerinin hiç şansı olmuyor ciddi yapımlar için. Belki sadece haber amaçlı dışarıdan gönderilen görüntüler için bu kıstas uygulanmıyordur.
-
Bu konuyla ilgili olduğu için şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Uzun yıllar Canon kullanan 8 profesyonel fotoğrafçının neden Nikon'a geçtiklerini anlatıyorlar: http://www.digitalcameraworld.com/2015/02/22/canon-vs-nikon-8-photographers-switched-camera-systems-got-wrong/2/
-
İKİ LENSİ KIYASLAYABİLİRMİSİNİZ RİCA ETSEM
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Galiba yanlış anladınız. Bunlar iki farklı kulvarın lensleri. Biri sabit F2.8 diyaframa sahip hızlı bir lens. Diğeri ise değişken diyaframlı daha yavaş bir lens. Bundan dolayı kıyaslama doğru olmaz dedim. Burda, Nikon daha iyidir demek istemedim. Kaldı ki ismini andığınız Sigma lensin benim bildiğim 3 farklı versiyonu var, bunu sadece fabrika kodu veya filtre çapıyla anlama imkanınız var. Siz hangisini kastettiyseniz artık orası meçhul. Bu ikisi arasında seçim yapamıyorsanız, bu hobide henüz yeterli yol katedemediniz demektir. Eğer yapacağınız iş ışığın az olduğu ortamlar ise bu noktada F2.8 sizin için daha avantajlıdır; velakin bu lens diğer Nikon kadar keskin midir orası tartışılır. Bazen, VR özelliğine haiz Nikon lens sizin için daha avantajlı da olabilir. Bundan dolayı ayrı klasmanlardaki bu iki lensi sizin kriterlerinizi ve seviyenizi bilmeden değerlendirmek abesle iştigal olur. -
Nacizane Bir Öneri ( Konu Başlıkları İle İlgili )
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Aaah ah. Ben bu kadarını dahi istemiyorum. Adam sitemize ömründe uğramamış. Yeni bir makina almış, kitabı okumadan hemen foruma dalmış. AF ile MF nedir diye başlık açmış. önce bi arasa, aynı konuda kaç tane başlık açılmış bi görse. Her bir yeni başlık yeni bir problem demektir aramalar için. Aynı konularda onlarca başlık başımıza bela. Sorusunu aynı başlık altında yazsa zaten cevap alacak. çünkü en son yazılan cevaplara göre konular güncelleniyor. Tabii bi de yine ömründe buraya uğramayan, ama işi düşünce reklam yapmak için keriz/enayi bir kaç siteye ve Nikontürk sitesine de uğrayıp bedava reklamını yapan uyanıklar var. Her bir etkinliği, para kazanım oyunları için ayrı bir başlık açarlar. Silince de kızarlar. özetle, tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır. -
Nikkor 55-200mm yada Tamron 70-300mm ?
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Fotoğraf çekerken kullanılan odak noktasına bağlı olarak az ya da çok bir titreme olur. Bu fotoğrafa negatif etki eder, keskinlik azalır, flu görüntü oluşabilir. Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için üreticiler değişik sistemler geliştirmişlerdir. Bunların genel adı titreşim önleyici/azaltıcı sistemlerdir. Bazı markalarda makinanın gövdesi içine (sensörün bulunduğu alana) bu sistem entegre edilmiştir. Bir çok markada da bu sistem lenslerin içine entegre edilmiştir. Titreşim giderici sistemler için her marka kendine göre bir isimlendirme/kısaltma kullanmıştır: Nikon, VR kısaltmasıyla vibration reduction olarak tanımlamıştır. Canon, IS kısaltmasıyla intern stabilization olarak tanımlamıştır. Tamron, VC kısaltmasıyla vibration compensation olarak tanımlamıştır. Sigma, OS kısaltmasıyla optical stabilizer olarak tanımlamıştır. Şimdi gelelim 55-200 meselesine. Her iki lens de performans olarak gayet yeterlidir. VR versiyonu daha yeni olup bir iki adım daha iyi olarak tanımlanır. Bunda hem diyafram hem de VR farkının payı vardır. Ancak, bahsettiğiniz fiyatlar gerçekten yüksekmiş. Benim yaşadığım ülkede VR versiyonunu 150€ ya yeni ve hem de Nikon NL 2 yıl resmi garantili olarak satın almak mümkün. Bu lens ikinci el sitelerinde 80-120 € aralığında satılıyor. Eski versiyonu yani VR olmayan versiyonu yeni olarak bulunmuyor ama ikinci elde de 50-80€ aralığında satılıyor. Sanırım TR'deki satıcılar ya çok uyanık ya da benim bilmediğim bir durum var. -
Nikkor 55-200mm yada Tamron 70-300mm ?
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
50 mm ile çektiğiniz portrede şişmiş suratlar, bombelenmiş burunlar ile karşılaşırsınız. Sizin bu kuramınıza göre 18 mm de de portre çekersiniz tabii, kimse buna itiraz edemez, ama ne kadar doğru portre olduğu tartışılır. Tabii bunu farkeden fotoğrafik göze belli bir tecrübeyle sahip olabiliyorsunuz. Bundan dolayı portrenin en doğru 130-150 mm aralığında olduğunu kabul eden bütün dünya en bombesiz, en doğru mesafenin bu olduğuna bir sürü karmaşık hesaplardan sonra ulaşmışlardır. Ha, derseniz ki bütçem buna yetiyor, bunu anlarım, ama 50 mm ile portre çekilir diye ısrar etmek doğru bir şey değil. Bana göre bütçesi yetmeyen "sadece kafanın olduğu" portreler için 50 mm almamalı. 55-200 gibi hem ucuz hem de çok başarılı lenslerle bu işi daha doğru yapabilirler. Artık temcit pilavı gibi oldu ama yine de bir harf öğretebilirim ümidiyle tekrar şunu paylaşma ihtiyacı duyuyorum: HER İŞ İçİN AYRI LENS Mİ? Nikontürk'deki arkadaşlarımdan aldığım mesajlarda öne çıkan en önemli konu bu. 55-200 alsam hem portre, hem makro, hem de tele zoom olarak kullanabilir miyim? Yoksa yanına bir tane 50 mm F1,8 mi daha uygun bir portre lensi olur? Sigma 70-300 mm'de makro özelliği varmış ama? Bu sorulardan anladığım şudur: Gerek üretici firmalar, gerekse satıcılar amaçlarına ulaşmışlar. Yani bu işe yeni başlayan insanların kafaları yeterince karışmış. Birde yüzlerce forumdaki klavye arkasına saklanmış uyanık satıcıların art niyetli tavsiyeleri buna eklenince. Satıcıların depolarında hangi mal daha fazlaysa o malı bu potansiyeldeki müşteriye kolayca kakalıyorlar. Kusura bakmayın ama bu kelime buraya cuk oturdu. Türk forumlarında şarlatan mertebesindeki kullanıcıları da hemen farkediyoruz, itiraz ediyoruz ama onlarca kullanıcı üzerimize çullanıyor, sonra bakıyoruz ki aslında o forum sitesi birilerinin sanal satışına hizmet ediyor. Ya da yeni yetme bir fırlama sırf marka manyaklığı hastalığı yüzünden her soruya aşık olduğu markanın modellerinin reklamını yaparak cevap veriyor, aaa bak, komşu da "Canan" almış biz de ondan alalım mantığıyla satın almalar gerçekleşiyor. Sanyo olunca Saniye, Vestel olunca da Vasfiye mi diycektik? Burda Tamer arkadaşım aklıma geldi nedense (Akın bunun günahı senin), Nikon olunca "Bikor"um feleğini şaşırırsın! Her ne kadar yurt dışında yaşıyor olsak bile biz gurbetçiler TR'deki sizlerle beraber yaşıyoruz; aynı tv kanallarını izliyor, aynı gazeteleri okuyor, aynı forum sayflarını takip ediyoruz. Sizden tek fazlamız oturduğumuz ülkenin dilini konuşuyor olmanın avantajıyla aynı şeyleri bu kez bu ülkeye ait sitelerde de yapıyor olmamız. Ama bu bize büyük bir avantaj sağlıyor: Karşılaştırmak, mukayese etmek. İşte zurnanın zırt dediği yer burda. Mukayese, farklılıkları farketmemizi sağlıyor biz gurbetçilere. Bir Avrupalı ile bir Amerikalının farkını biz farkedebiliyoruz, bunu 30 yıl yaşadığım TR'de anlayamadım. Bir Avrupalı ile bir Türk'ün mantığının farkını çok iyi biliyoruz. Durum böyle olunca TR'deki satın almaların çoğunun fiyat ekseninde olduğu ortaya çıkıyor. Bundaki en büyük etken gelir durumu. Daha çok özelliği daha az maliyetle satın almaya çalışıyor insanlar. Haklılar, saygım var. Ancak biraz okumayı alışkanlık etseler durum çok farklı olacak. Acelece bir satın alma fiili gerçekleştirmek yerine konuyu zamana yayarak daha isabetli bir seçim yapacaklar. Her türlü satın almada kendimize sormamız gereken aşağı yukarı sabit bir kaç soru vardır. Bu soruların cevaplarına göre satın almayı gerçekleştirmek en az zarara yol açar: - Ne almalıyım?- Neden almalıyım?- Ne kadar süre ile bu ürünü kullanabilirim?- Tecrübe sahibi insanlar ne kullanıyor? Giriş seviyesinde bir kullanıcı ortalama bir giriş seviyesi gövde ile yanında 18-55 mm lens alıyor. Yaklaşık bir ay sonra nedense bu 18-55 mm bu arkadaşa yetmiyor! Halbuki ben o lense o kadar güveniyorum ki, her şeyi yapabiliyor o fiyata göre. Vay be, adam DSLR'i boynuna asınca önünde şöööle uzun da bir lens olsa kızlara ne hava atar aslında. Olmadı, gidip bunun yanın da bi tane uzun olanından alalım. Ustalar 55-200 diyor ama yok yok, ben makrosu da olan Sigma, Tamron gibi bilumum zerzevatı üzerinde bulunduran bir 70-300 mm alayım, ne de olsa 100 mm daha fazla yakınlaştırıyor, hem de çük gibi uzuyor işte, daha havalı olur. Halbuki mızrak çuvala sığmaz, o kadar uzayan şeyin kontrol altında tutulabilmesi için bi de tripot lazım olcak; ağzıyla kuş tutsa bile 220 mm den sonra asla yeterli keskinliği elde edemiycek. Kaldı ki üzerinde yazan makro yazısını bilecek ama büyütme oranından bi haber, çektiği makroların gerek keskinliğini gerekse yetersiz büyüklüğünden 2 ay sonra şikayet edecek. Nedir ki bu 1:2 büyütme ile 1:1 büyütme oranı, sorsanız bir haber, halbuki google amca herşeyi anlatıyor, ama onun okumaya vakti yok. Yok yok olmadı, 70-300 ü satayım, bak şu forumdaki herif doğru söylüyormuş meğer, gidip bi 55-200 alayım. Hem portre de iyi olurmuş bununla. Ya nedense bilmemne "pohotograpy" gibi arka planı uçuramıyorum (bokehten bahsediyor). Ne lazım buna, .......marketteki adam 50 mm f1,8 ile olur o anca dedi. Hemen aldım bi tane. Ama ne bileyim, f1,8 ile gözleri netlesem burun/kulaklar flu, onları netlesem modelin yüzü flu, nedir bu işin sırrı acaba? Yok bu body ile portre olmuyor arkadaş, gidip şu yeni çıkan, hem başında hem sonunda harf olan rakamlı modeli mi alsam? Evet, şimdi tam bir dejavu. Portreye ayrı gövde, manzaraya ayrı gövde, makroya ayrı gövde. E hani giriş seviyesi idik? Evet, acı bir gerçek ama giriş seviyesi ürünlerde piyasada dönen para o kadar yüksek ki, profesyonel fotoğrafçılar bile pro ekipmanlarına bu denli para yatırmıyorlar herhalde. çünkü hesap basit; ne iş yapacağım, bu iş için uygun olan ekipman hangisi? Bu sorulara satıcı güzel kız cevap verirse durum vahim. Ama fotoğraf ekipmanları konusunda tecrübeli bir fotoğrafçı cevap verirse uzun vadede kazançlı olursunuz. Dikkat edin, bir profesyonel fotoğrafçı demiyorum; bana göre her iyi fotoğrafçı ekipmandan anlamıyor çünkü. Kompozisyonu yetersiz öyle fotoğrafçılar tanıyorum ki ekipmanlar adamın önünde dize geliyor, adam ekipmanın ciğerini biliyor, tekniği müthiş, gel gelelim bir kadrajda o kompozsiyonu yakalamaktan aciz. İşte teknik ile sanatın ince çizgisi burda. Ben kendim için de aynı şeyi düşünüyorum, kompozisyonuma asla güvenmiyorum. Ancak hangi ekipmanın hangi şartlarda hangi setupta kullanılması gerektiği konusunda kompozisyonumdan çok daha iyi olduğumu düşünüyorum. 50 mm F1,8 PORTRE LENSİ DEĞİLDİR, MAKRO LENSİ ASLA DEĞİLDİR! Evet iddia ediyorum, itirazı olan varsa teknik argümanlarıyla buyursun, beni ikna etsin. Evet, alışılageldinizden daha fazla objeye yakınlaşmanızı imkan tanır ama asla bir 1:1 büyütme oranı sağlayamaz (ters bağlamadıktan sonra). Uygun fiyatından dolayı herkesin çantasında bir adet bulunur, çok yerde hayat kurtarır, APSC sensörden dolayı (DX hikayesi yani) odak noktası 75 mm lere tekabül eder, durum böyle olunca da birden bire bir portre lensi olup çıkıverir bizim ülkemizde, çünkü ucuz. Hele bi de f1,4 olanına ulaşırsa acemi kardeşim benim, yorum aynen böööle: "Dadından yinmez beee!" Literatür der ki: 35 mm sensör (ya da film) baz alınmak kaydıyla, 85-130 mm arası portre için en uygun aralıktır. Bunu ben demedim, gidin wikipediaya sorun, uzmanlar buna böyle karar vermiş. Nerde kaldı şimdi sizin 50 mm lik lensinizin DX çarpanlı gövdedeki 75 mm lik odak noktası? E o zaman bi 105 mm makro alalım, hem de Sigma, Tamron, Tokina gibi markalara yöneliriz daha ucuz olur, hem makro hem portre geçinir gideriz abi yaaa? Hesap basit, 105 mm x 1,5 DX çarpanı = 157,5 mm. Wikipedia kızar sana sonra, ben karışmam. E iyi diyon da abi ne alcaz? Portre mi çekicen kardeşim? 85 mm F1,4 alacaksın. Paran yetmedi mi, o zaman F1,8 olanını alacaksın. O da mı olmuyo? Sen giriş seviyesinde bir kullanıcısın demektir, 55-200 mm lik Nikkor lens ile bu işi yapmaya devam edeceksin, en iyi sonucu en az maliyetle bu lensle alırsın kardeşim. İtirazı olan temmuz ayında beni İstanbul, Adapazarı, Adana, Sivas, Samsun, Trabzon, Rize, Artvin güzergahında denk getirip bir güzel ıslatabilir. Niyeti ciddi olanlara araç plakasını da verebilirim Abi makroyu neetçez? E dedik ya, uygun olanı 105 mm makro, paran yetiyosa Nikkor 200 mm var, dadından yinmiyo emme biraz duygusal kalıyo. 105 mm de hangi markayı alırsan al, aralarında çok büyük fark yok, sadece biraz tad farkı, o da tuzundan baharatından. Haaa, sakın Nikkor 105 mm yi, hem de 1970 ten bugüne kadar üretilen her versiyonunu bunların arasına koymayın, o işinin uzmanıdır. DX kullanıcısı kardeşim, Nikon 60 mm makroyu hiç hesapladın mı acaba portrede ne olur, nasıl olur diye? Hadi şimdi biraz da siz düşünün. Güzel bir pazar günü dileğiyle, Hollanda'dan selamlar. Mehmet Köse 10.06.2012 www.mehmetkose.com -
Elinde 1080 çözünürlüklü görüntü var, önce bunları 720 ye düşüreceksin, sonra premierde işlemeyi öğrenip ardından bu kurnazlığı kullanacaksın. Adam zaten premiere proyu tanımıyor, bu kurnazlığı nasıl anlayacak? 720 ye nasıl düşürecek? ölme eşşeğim ölme. Bu kurnazlık sadece premiere proyu iyi tanıyan biri için geçerli, o adamın da zaten iyi bir bilgisayarı vardır muhakkak.
-
Fotoğraflarımda Renk Sapmaları
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğraf Kütüphane
Bu sorun kayıt alanından ve kaydetme sırasında oluşan dosya kopyalama, muhafaza etme sorunudur. Harddiskiniz hasta olabilir, bad sector olabilir, hafıza kartınız sıkıntılı olabilir. -
NEF dosyalarını açınca pc donuyor
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Tüketici Sorunları
Soruma cevap ver ki problemin kaynağını bulalım. -
İKİ LENSİ KIYASLAYABİLİRMİSİNİZ RİCA ETSEM
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Elma ile armut kıyas olunmaz. -
NEF dosyalarını açınca pc donuyor
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Tüketici Sorunları
Peki bu Nef dosyalarını hangi programla birlikte açmayı deniyorsunuz? -
Dia tarayıcı (yüksek çözünürlüklü)
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Film, Dia ve Karanlık Oda Hakkında ( Orta ve Geniş Format )
Bunu kendiniz de yapabilirsiniz, zor bir düzenek değil. Kaldı ki analog zamanda kullanılan körükler artık oldukça ucuz rakamlara bulunabiliyor. Körüğe takacağınız 20 dolarlık bir manuel lens ile bu işi kotarabilirsiniz. Dianın ardına beyaz bir yüzey ve onun ardına da flaş/ışık kaynağı ile rahatça çalışılabilir. Ama.... Asla bir profesyonel tarayıcının detayını, netliğini, çizik giderme kabiliyetini, renk-ışık-kontrast kabiliyetini elde etmeniz mümkün değil. Dianın fotoğrafını çekmek bazen yatay tarayıcılardan daha iyi sonuçlar verebiliyor, tabii konunuzda iyiyseniz. Bu işin en üst seviyesi Hasselblad drum tarayıcılardır, çok uçuk fiyatları vardır. Ardından Nikon Coolscan serisi gelir ki şu an artık ikinci eli bile dudak uçuklatan rakamlara satılıyor (Coolscan 9000, 8000, 5000 modelleri en son temsilcileridir). Bu tarayıcılar artık kiralanıyor, satılık olarak bulmak imkansız çünkü. Daha ucuz çözümler için Minolta'nın aynı mantıkla çalışan tarayıcıları var. Ama yatay tarayıcıya razı oluyorsanız Epson'dan Canon'a oldukça geniş bir yelpaze var ki ben şahsen bunların sonuçlarını yeterli bulmuyorum. çünkü, 8 bit Jpg ile 16 bit tiff asla kıyas kabul etmez. -
Dia tarayıcı (yüksek çözünürlüklü)
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Film, Dia ve Karanlık Oda Hakkında ( Orta ve Geniş Format )
Nikon Hollanda servis merkezinde vardi. Su an hala var midir bilmiyorum. Firewire uzerinden 30 voltu yanlis pine gonderen bazi pc anakartlar yuzunden tarayicinin anakarti maalesef yanabiliyor. Ebay de rastlamistim ayrica. Bu kart icin 500€ yu gozden cikarmaniz gerekiyor. -
Makinadan aldığınız full HD ham videoları oynatırken makina kasılmıyorsa bu makina ile bi şeyler editlenebilir. Bu noktada makinayı çok kasmayan daha hafif yazılımları kullanarak bu sorunu aşabilirsiniz. Premiere Pro tarzı yazılımlar türünün en iyilerinden olup bir hayli işlemci + hafıza + hdd okuma/yazma hızı gerektiren yazılımlardır. Korkarım laptop ile bu tür editlemeler yapmak pek uygun değildir. Bundan dolayı workstation tarzı güçlü pc ler kullanılıp işletim sisteminin hard diski ayrı, okunan ham video dosyasının bulunduğu hard disk ayrı, elde edilecek yeni video dosyasının yazılacağı hard diskin ayrı olduğ sistemlerden bahsediyoruz. Ama imkanlar elvermiyorsa en basiti windows movie maker ile başlanabilir. Diğer yazılımlardan sadece Pinnacle Studio 16 ile zaman zaman çalışıyorum, diğerlerini hiç denemedim. Aralarında çok az sistem ihtiyacı gerektiren yazılımlar vardır elbet, deneyenlere sormak lazım.
-
Bazen Windows Movie Maker ile bile bir şeyler yapılabilir, madem bu kadar makinayı kasıyor. Ama Full HD görüntüleri işleyen bilgisayarların belli bir gücün üzerinde olması elzemdir. Video işlemede kullanılan diğer yazılımlara örnek: IOS: Final Cut Pro, iMovie, Autodesk Smoke. Win: Premiere Pro, Pinnacle Studio 1.....18, Nero Vision, Wondershare Video Editor, Video Pad Video Editor, Sony Vegas, Magic Video, AVI edit. https://www.google.nl/?gws_rd=ssl#q=video+editing+software
-
Aynalı makinelerde sensör ömrü
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Makina Gövdeleri ( Body )
Sanırım üzerine düşen ışığın türüne göre bu değişir. Tabii ki özel tasarımlı sensörleri kastetmiyorum. Ama diskolarda kullanılan basit bir lazer ışığı sensörde saniyenin yüzde birinde bile hasar oluşturabiliyor. Acaba her türlü çekimi yapan bir makinanın sensörüne hangi türde, hangi dalga boyunda ışınlar geliyor ve bunlar ne kadar sürede o sensörün duyarlılığını, performansını köreltebiliyor diye sormak lazım. Derin, bilimsel bir konu, ezbere konuşuyorum biraz ama demem o ki bu konuya temkinliyim. Turan, sensörler çok pahalı parçalar değil aslında, bakma bizde hep pahalı olarak lanse edilir. Bugün Ebay'de oldukça uygun fiyatlara sensör bulunabiliyor, hem de yeni. Makinanın modeli gençleştikçe parça fiyatı da artıyor, bu zaten tipik bir pazarlama stratejisi. Aynı şey shetter mekanizması için de geçerli, 25 dolara D300 shutter'ı var mesela. -
REKLAM DEĞİLDİR
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğraf Eğitim Haneleri ve Atölyeleri
Amacın faydalı bir iş altında kendi ticarethanenin reklamını yapmaktı ve biz burda buna müsaade etmiyoruz, kurallarımız böyle. - Neden şimdi isimsiz yazıyorsun? - Neden kendi kişisel websitenin reklamını yapıyorsun? Burası dingonun ahırı değil, bizi diğer forum siteleriyle karıştırma. Bana bir söz söylemeden önce beni iyi tanı sonra konuş. Buraya bir kez bile gelip forumda iki kelam etme, ama iş ilana gelince hepiniz koşun gelin, nasılsa bedava. Sen hizmetini bedava ver, gelenlere de arada bi şeyler satmaya çalış, buna itirazımız yok ama burda bedava reklam imkanı maalesef yok. Site yönetiminde Kemal bey ile iletişime geçip yıllık reklam anlaşmasını yapabilirsin. öyle bodoslama dalıp pat diye reklam yapmak sitemizde maalesef yasaktır. -
Sizler hangisini kullanıyorsunuz?
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Monitörün markasından ziyade içinde kullanılan panelleri mercek altına alın. Bu noktada Adobe RGB'de hangi yüzdede renk gaması sunabildiğine dikkat edin. IPS zaten artık söylemeye gerek olmayan bir zorunluluk. LED ışıklandırmaların hepsi aynı kalitede beyaz dengesi sunamıyor. Sadece bir kaç markanın LED elemanları şu an için yeterli, piyasadaki 10 led ışıklandırmalı panelden 9'u beyaz dengesindeki renk specturumu olarak maalesef berbat. Hiç ummadığınız bir Asus markasında bazen NEC markasının kullandığı panel kullanılıp diğer Dell, Eizo gibi büyük oğlanlardan daha iyi performans alınabiliyor. -
Ücretsiz Servis Bakım Günü
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğraf Eğitim Haneleri ve Atölyeleri
Ücretini ödediğiniz takdirde sitemize her tÜrlÜ reklam verebilirsiniz !!!!!! -
Nasıl çekmeniz gerektiği konusunda yardım mı? Bu konuda bir bilenden uygulamalı eğitim almalısınız. Resim olarak isimlendirdiğinize göre bu meslek/hobide pek bilginiz yok. Dolayısıyla bu işi buradan alacağınız yemek tarifi mantığıyla halletmeniz imkansız. Eğer bu iş böyle olsaydı ben de günün en son teknoloji ürünü çelik tencere setini satın alır, sonra bu işin uzmanı annelerden yemeğin tarifini alıp pişirebilirim, öyle mi? Siz de biliyorsunuz ki asla onların basit tencerelerle bile elde ettikleri sonuçları/lezzetleri bulmak imkansız. Kusura bakmayın, gerçekleri yazdım, belki bana gücenebilirsiniz, ama ileride hak vereceğinize eminim; bu meslek bu kadar basit değil. Siz kendi kendinize denemelere başlayın, sonra işin önemini kavrayıp bir ustadan uygulamalı olarak yardım almayı zaten kendiniz isteyeceksiniz.