Nikontürk

Tahminde bulunmak zor. Belki başka bir kart deneyerek en azından fotoğraf gösterimindeki yavaşlığı test edebilirsiniz. Ama menülerde gezinirken bir tıkanma varsa bu hem donanımsal hem yazılımsal pek çok sebebe bağlı olabilir. Makinanın yaşından hareket ederek tuşların altındaki kontakt noktalarının temizlenmesi faydalı olabilir. çünkü, bir tuş tam temas etmeyip mevcut kir/toz/nem etkisiyle tıpkı iki kontakt arasında bir direnç bağlıymış gibi hareket edebilir. Bu da diğer tuşlardan gelen komutların zor algılanmasına, sistemin yavaşlamasına sebep olabilir. Hayyam'da güvendiğimiz bir usta var, özcan Foto Teknik, özcan Vurun, bi gösterin, en kötü ihtimalle tuş altlarını temizlemesini isteyin, zaten kendisi de semptomlara göre size bir çözüm sunacaktır.

Nikon 70-300 mm 220mm'ye kadar keskinlik olarak daha iyi. 220mm'den sonra keskinlikte bir miktar düşme oluyor. İşte bu noktada, yani 220mm'den sonra da keskinlikte daha az düşme yaşayan Tamron iyi olarak isimlendiriliyor ama 220mm'ye kadar olan bölümün karşılaştırmasını es geçiyorlar. Bana göre aradaki fark çok büyük değil. Zaten bunu daha uygun fiyatıyla Tamron'da farkediyorsunuz. Ben kendim bu aralıkta bir lens kullanmıyorum, tercih etmiyorum, sadece denemişliğim var. Bunun yerine çok eski bir lens olan Tokina 100-300mm F4 kullanıyorum. Bana göre daha keskin. Ha diyeceksiniz ki eski ve VR yok, olsun, zaten 200mm'den sonra hep sehpa kullanıyorum, sorun değil. Bu noktada VR sizi kurtarır, doğrudur, bana göre günü kurtarır, VR yerine sehpaya koyup VR'siz daha keskin görüntüyü tercih ediyorum. Zaten 70-200mm ile işin büyük bölümünü halledebiliyorum. GN (guide number) çin ürünlerinde bir muamma. çünkü bu rakamı verirken altta daha küçük puntalarla belirtilen bazı kıstaslar var, bunlara dikkat etmek lazım. Yani hangi isoda, hangi mesafede, hangi tip sensör üzerinde vs. Genel manada bu çin ürünleri güç olarak biraz daha yüksek; ama bu başınıza dert açabilir, yani ard arda patlatmalarda flaşın iç elektronik aksamında yanmalar yaşanabilir. Meike için bilmiyorum ama Yongnuo'lar için geçmişte bunu çok gördük. Burda GN 60 olsa ne olur, 42 olsa ne olur? Bir SB600 bile bunlardan çok daha düşük değerlere sahip olduğu halde pek çok platformda rahatlıkla kullanılabiliyorsa? SB910 bile bir SB800'den daha düşük GN değerine sahip mesela? özetle, ekonomik çözüm Meike MK-910'dan ben fazlasıyla memnunum. Hatta aynı markanın bir makro flaşını bile satın aldım, mükemmel çalışıyor ve sınıfında en güçlüsü şu an için. Ertan hoca, Tamron 70-300 deyince aklıma hep sen geliyorsun: Şu senin meşhur hiç beyaz çekemediğin lens

Tamron'un VC'lisi hakkında iyi yorumlar var. Bütçe buna yetiyorsa gayet memnunlukla kullanılabilir. Nikon versiyonu bir tık daha iyi diyorlar, buna değer mi siz karar verin. Pek çok alternatif flaş markası var. Yongnuo, Triopo, Meike gibi farklı markaları denedim: Bunlardan benim seçimim Meike MK-910 oldu. Meike MK-910'u alternatif olarak, hiçbir sorun/kısıtlama olmadan kullanabilirsiniz. Adamlar birebir kopya etmişler, ben bir süredir kullanıyorum, eksiği yok, fazla özelliği bile var. Sadece beyaz dengesinde biraz daha soğuk bir ışığı var, bunu zaten kelvin değeriyle ayarlayabiliyorsun. Makro tüp ve 70-300, hiç denemedim, ama bir Tokina 100-300mm F4 lens ile mükemmel sonuçlar aldığımı hatırlıyorum.

Bu bir fotoğraf makinasıdır. Aradığınız özellik video kameralarda olan bir özelliktir. Uluslararası kurallar gereği bunu fotoğraf makinasına koydukları zaman artık o bir video kamera olur ve size onu sattırmazlar. Yine bu kuraldan dolayı belli bir sürenin üzerinde video çekimi yapmaz bu makinalar. çektiğiniz her görüntü ayrı bir dosya olarak kaydedilir. Siz bunları uygun yazılımla (mesela Adobe Premiere Pro) birleştirmek zorundasınız. Eğer amacınız bu ise bu makina yerine bir handycam almanız daha uygun olur.

Ertah nocanın da dediği gibi Nikon lenslerdeki "D" harfi ingilizce distance kelimesinden gelmekte, netlenen objeye olan mesafeyi ölçebilen bir elektronik yongaya (chip) sahip lenslerde kullanılmaktadır. Bu bilgi ile i-TTL tekniği sözkonusu mesafeye göre flaşın gücünü tayin eder. Bazen makinanız yanlış flaş gücü kullanıyorsa bunun sebebi bu lens olabilir. - Lenslerdeki D harfinin lens üzerindeki netleme motoruyla bir ilgisi yoktur. üzerindeki netleme motoru olan lensler AF-S olarak tanımlanır. Tüm AF-S lensler zaten D yongasına sahiptir ve bu lenslerde bu durum ayrıca belirtilmez, yani AF-S lenslerde D harfi yazmaz. - üzerinde G harfi yazan lensler ise manuel bir diyafram bileziği OLMAYAN lenslerdir. Bu lenslerin diyafram mekanizması sadece gövde tarafından tayin edilebilir.

18-105mm ile yine de iyi iş çıkarmış.

Bir çantada bulunması gereken en önemli şey kullanılan makinanın dolu bir pilidir. Eğer piliniz biterse o çantada bulundurduğunuz bütün ekipmanlar bir hiç olur. İkinci sırada ise hafıza kartı gelir.

-Lensin üzerindeki otomatik/manuel netleme tuşunu kontrol ediniz. -Menüde AF-S, AF-C, AF-A , manuel seçeneklerini bulunuz, bu seçeneği AF-S olarak seçiniz. Bunlarla sorun çözülmüyorsa en azından tecrübeli bir fotoğrafçıya, imkan varsa bir teknisyene makinayı gösteriniz.

Şu linkteki listeden bu aralıktaki Nikon lenslerin versiyonlarını tanıyıp öğreniniz, faydalı olur: http://www.kenrockwell.com/nikon/80-200mm-history.htm

Nikon 80-200mm F2.8'nin çevirmeli zoom modelini alabiliyor musunuz bu rakama? Yani AF-D ve çevirmeli zoom olacak. Hiç beklemeyin alın o zaman. Aynı lensin itmeli zoom olanı bile gerekli temizlik yapılmışsa bugün hala çok iyi sonuçlar veriyor. Sigma parasına göre yeterli, ama F2.8'de bir Nikon keskinliği veremiyor, F5,6 ve yukarısında keskinlik daha kabul edilebilir durumda. Tamron konusunda bilgim yok, son VC'li modelleri için iyi yorumlar okuyoruz, ama bu lensin nano kaplaması bildiğim kadarıyla yok, nano kaplama Nikon markasında var diye biliyoruz.

Bir kez bile sitemize gelip iki kelime etmemiş sizlerin sadece işiniz düştüğünde buraya reklam vari başlıklar açmanızı şiddetle kınıyorum!

Raw ve jpg konusunda biraz daha kaynak okumanız gerekli sanırım. Bunları yüzeysel olarak iyi tanırsanız sorunu çÖzersiniz. Bu işin normal sıralaması şÖyle olur: -Makina üzerinde raw çekersiniz. -Nef dosyasını Capture NX veya View NX ile açarsınız. -Gerekli düzeltme/müdahaleleri yaparsınız ve dosyayı jpg olarak mümkünse en yüksek kalitede (%100) kaydedersiniz. -Kaydettiğiniz bu jpg dosyasını photoshop ile açarsınız, gerekli düzenlemeleri yaparsınız ve yine jpg olarak kaydedersiniz. NX-D için pek çok kullanıcıdan aynı şikayeti duyuyoruz, sanırım bu yazılım henüz tam bir stabilite kazanmadı, bunun için biraz daha zamana/güncellemelere ihtiyaç olabilir. Şimdilik CNX ile devam edebilirsiniz. Zaten NX-D D810 gibi gÖvdeler için zorunluluk; siz CNX ve VNX ile de çalışabilirsiniz.

Verilen seçeneklere göre mecburen 18-105. Bütçe yetmiyorsa 18-55 VR fiyat/performans bakımından en iyisidir.

Sonradan photoshop ve benzeri bir yazılımla istediğiniz oranda kesim yapınız. DSLR ürünlerde bu orantı genelde sabittir.

Perde değişti farzedelim. İç aksamda bundan başka aşınma yapabilecek diğer bir sistem ise diyafram kontrol ünitesi, bu da mekaniktir çünkü, ama değişimi küçük meblağlar. Peki bundan başka aşınabilecek bir parça var mıdır? Eğer kastettiğiniz sensör ise bu makina ile video çekilmiş olması gerekir. Bu işlemin yüksek ışık şartlarında, direkt güneşe veya lazer ışıklandırmaya doğrultulmuşsa sensör zaten zarar görmüş demektir, bunu fotoğraf kalitesinden anlayabilirsiniz kolaylıkla. Bundan başak performansını düşürecek bir etken sanırım yoktur. Gövdenin dışındaki kullanım aşınmaları/hataları ayrı bir konu tabii ki. özetle, perde değişmişse ve makina video çekimi için kullanılmamışsa rahatlıkla alınabilir.

Aynı sistem satın aldığınız markada zaten vardı. Bu askılığı çift makina amaçlı aldığınızı düşünmüştüm; eğer tek makina ise bu modeli değil de diğer "tek makinalık" birkaç modelden birini satın alabilirdiniz. Sistem tıpkı Ramiz'in işaret ettiği üründekiyle aynı.

Arkadaşlar, Benim fikrime katılmak zorunda değilsiniz. Ancak yeri gelmişken yıllardır savunduğum fikrimi bir kez daha yazmak isterim: Eğer Nikon DSLR+Aynasız grubundan bir makinanız varsa ve bundan tam verim almak istiyorsanız tek çareniz Capture NX2'dir. Bu yazılım haricindeki diğer raw işleyebilen yazılımlarla aynı sonucu alamayacağınızı iddia ediyorum. Bir Photoshop eklentisi Camera raw ile Nikon rawlarından aynı performansı alamıyoruz; belki yakın sonuçlar alınabiliyor ama bazı Nikon özellikleri maalesef hala desteklenmiyor. Lightroom ve diğerleri, hepsi raw işlemenize imkan tanıyor, ama bu CNX hep bir tık daha iyi. Şimdi burda en büyük sorun CNX yazılımının çalışma mantığı. Tıpkı Windows'tan Apple'a geçiş yapanlar gibi ilk zamanlarda apışıp kalıyorsunuz. Mantığını öğrenmek biraz zaman alıyor. Ama sonrasında konuya hakim oluyorsunuz, makinanıza hakim oluyorsunuz, tıpkı eskiden olduğu gibi karanlık odada filminize her türlü müdahaleyi yapabiliyorsunuz. Fotoğrafı bir kez daha CNX üzerinde çekebiliyorsunuz. Bu yazdıklarım belki size bir şey ifade etmiyor ama, sadece iso-enstantane-diyafram üçlüsüne müdahale edemiyorsunuz desem anlar mısınız? Hatta +3/-3 lere varan poz telafileri desem? Sahneye göre picture modlarına, beyaz dengesine, active D light'a, ISO NR'ye, keskinliğe, daha sayamadığım pek çok şeye yeni baştan karar verebiliyorsunuz desem? Bir Canon kullanıcısı olsam Canon cephesinde böyle bir yazılım var mı bilmiyorum ve gördüğüm kadarıyla Canon kullanıcıları hep PS üzerinde Camera raw ile çalışıyorlar. Ama ben bu konuda ısrarcıyım, en az 1 hafta sabırla, inatla deneyin, sonuçları karşılaştırın, sonra makinanızı daha çok seveceksiniz inanın.

Bu lenslerle ilgili daha önce forum başlığı açıldı, kullanan birkaç arkadaş tecrübelerini yazdılar. Hatırladığım kadarıyla keskinlik hak getire. Her şey manuel. Hani şöyle biraz oyalanmak/oynamak için 100 doları vermeye değer mi tartışılır. Ama istediğiniz sonuçları almanız oldukça zor. Tıpkı bu aralıktaki yansımalı tekniğe sahip aynalı lensler gibi.

Bu hesaba gÖre ben büyük bir yanlış yapmışım! Dünyanın parasını dÖküp 14-24, 24-70, 70-200 mm olarak 3 adet lens, bunlar da yetmezmiş gibi yanına 85 ve 35 mm lensleri peşimde sürüklemişim. Ne gerek vardı? Al bi tane 18-200mm (ki elimde bu da var!), tak makinaya ve çek gitsin. Evet, tatile giderken 18-200mm yi takıyorum, tatil/aile fotoğrafları için yetiyor, hatta küçük compact bir makina bile yetiyor aslında bu durumda. Ama bu işi ciddi olarak yapıyorsanız, keskinlik/kontrast/renk başarımı/CA/bombelenme/bokeh/ışık geçirgenliği gibi kelimeler sizin için Önemliyse sanırım benim gibi her aralık için ayrı lens almak zorundasınız. Eğer bu 18-200 ler diğerlerinin yaptığını yapabilseydi daha ne diye boş yere bu kadar masraf yapılıp kısa aralıklı lensleri ürettiler ki? Hatta bir 85mm F1.4'e ne gerek var ki? Nasılsa elinde 70-200mm var????? SÖzün Özeti: Nek kaa paraaa, o kaaaa kÖfte.

Windows 7'ye kadar sıkıntısız netten bulabilirsiniz. İlacı yanındadır, uygulaması kolaydır. Win 8 için biraz sıkıntılı imiş, ben kendim kullanmadım. Bu yüzden hala Win7 ile yoluma devam ediyorum. Mac OS için ise satın almak zorundasınız; ilaçlar pek işe yaramıyor diye duydum.

Samyang'ın ürettiği lenslerde kötü lens bildiğim kadarıyla yok. Performans olarak markalardaki muadillerine yakın sonuçlar veriyorlar. Bu lenslerde otomatik netleme hiç olmadı, olacağını da sanmıyorum. Şu ana kadar lensin iç elektronik aksamında sadece diyafram bilgisini gövdeye veren üniteyi eklediler. Ancak gerek keskinlik, gerekse kontrast ve renk başarımı açısından elle netleme usülü çalışabilen insanlar için oldukça yeterli bir alternatif olarak hala yerini koruyor bu marka. Elle netlemeye vakti bol olan için hesap basit: Bir 85 mm F1.4 AFS için 1500 euro ödemek zorundayız, bunun Samyang karşılığı 250-350 euro arasında. Alacağınız performans ise 10/9, olur netleme imkanı hariç.

Körlerle sağırlar birbirini ağırlar.