Nikontürk

Bu modelde exif içine shutter bilgisi gömülmüyor. Buna karşılık makinanın kendi menüsündeki shutter sayısı gerçek shutter olarak gösteriliyor, sıfırlanamıyor. Perde ömrü konusunda bir tecrübem yok, bendeki makina oldukça düşük shutterda, çünkü çok az kullanıyorum. Kaldı ki D200-D300 ile aynı perde mekanizmasını kullandığını okumuştum, bu mekanizma ebayda 25 dolarlara bulunabildiğine göre shutter ömrü büyük bir sorun olmasa gerek? Bugün, bu saatte perde mekanizması yerine pilini düşünmek daha mantıklı olur, çünkü pil için perde mekanizması gibi yaklaşık aynı rakamları ödemek zorunda kalıyoruz. Yanılmayın, diğer EN-EL3'lerle çalışmaz, yani Fuji marka veya yan sanayi de olsa Fuji için uygun yongayı barındıran pile ihtiyaç duyuyor.

HDR işlemini makinaya mı yaptıracaksınız? Yoksa en az 3 kare, daha iyi sonuçlar için 7-9 kare çekip sonradan pc'de kendiniz mi işleyeceksiniz? Buradan yazılı olarak yardımcı olmak bu konu için oldukça meşakkatli.

ülkemin trajı komik halleri. Ben buna ahlaksızlık diyorum. Yaşadığım ülkede bunun çözümü hemen o satıcıda gerçekleşir. Bugün bu gövdenin karşılığı olan gövde hangi model ise (D7100 veya D7200) sıfır olarak teslim edilir. Eğer iş Nikon merkeze yansıyacak olursa o dükkanın başı bi hayli ağrır.

CCD sensörde Fuji S5 Pro'yu tercih ediyorum. Makina yavaş gibi argümanları sıralamayın şimdi, çünkü her güzelin bir kusuru olur. Şu gerçek ki "süper ccd" olarak bu modelden başka üretilmedi ve D200 bu sensörün yanında yavan kalıyor. Güneş altında en doğru ten rengiyle günün en modern sensörlerine bile çalım atıyor. Sahip olduğu dinamik aralık ise cabası.

OS (VR) sisteminde lensin içindeki en az bir mercek bir tür amortisör sistemiyle lense sabitlenmiştir. Bundan dolayı bir merceğin ani hareketlerde sallanması normaldir. https://youtu.be/jS8yNO_ZP0c http://www.nikon.com/about/technology/rd/core/software/vr_e/

Bunlar deneme çekimleridir: https://youtu.be/A0WMXKkngXA https://youtu.be/ckm7PURuGko

Yapmak istediğiniz türdeki işler için şiddetle Nikon'un aynasız serisini öneririm. Elimde 3 adet V1 var video ihtiyaçlarımın büyük bölümünü bunlarla gideriyorum. Yanlış anlaşılmasın, Sony MC-2000, Canon HF-G30 ile standart video işlerimi yapıyorum, ancak bahsettiğiniz türdeki işler için V1 müthiş bir şey. Herşeyden önce 2,72'lik crop faktörüyle tele ihtiyacınızı bedavaya hallediyor. FT-1 adaptörle her türlü Nikon lensi kullanabilsemde kendi 18,5mm F1,8 lensi ile pek çok işimi zaten hallediyor. V1'in önünde 85mm F1,4 ve 70-200mm F2,8 VRII ile "manyak" derecede sonuçlar alınıyor. Bunlardan sonra D800'ün bile videosunu aramıyorum. özetle en ucuza en iyi sonucu alabileceğiniz bir sistemden bahsettim.

Sözkonusu hack firmware hakkında bilgim var. Bazı noktalarda stabil değil, hasar verdiğini de okumuştum, yani alternatif yazılımlar Canon'daki gibi değil, kaynak kodları kilitli maalesef, dikkatli olmanı öneririm. Sonuçta live view özelliğini kapatıp diyafram seçebilirsin, 2-3 denemede uygun sonucu bulursun.

Zülfü, sadece perdeli gÖvdeler iÇin konuşmadım. Örneğin aynasızlarda V1 modelinde hem mekanik hem de elektronik perde olayı var. V1 modelinde hem diyaframı hem de enstantaneyi video modundayken değiştirebiliyoruz. Belli bir enstantanenin altına düşmüyor ama mevcut ışık şartlarına gÖre Çok faydası olan bir Özellik.

Kasma oluyor derken neyi kastediyorsunuz? Kasılan bilgisayar mı? 1- Sözkonusu video dosyalarını bilgisayarın hard diskine kopyalayıp o şekilde oynatınız. 2- Sorun devam ediyorsa "Vlc player" ücretsiz indirip kurunuz ve sözkonusu videoları bununla oynatmayı deneyiniz. 3- Sorun yine de devam ediyorsa bilgisayarınızı işinin uzmanı birine incelettirip full HD dosyalar için yeterliliğini sorunuz.

Nikon rawı için "kullanabilene" en iyi sonuç veren Nikon Capture NX2. Herkesin kolayca bulduğu PS+Camera Raw. Lightroom, View NX, Capture NXD, View NXD ve daha onlarcası, tercih size kalmış. Google da Nikon+Raw+Editing yazın, yeterli bilgiye ulaşırsınız.

Sitesinde bu konuda bilgi var. Video modundayken belli bir modele kadar diyaframı/enstantaneyi değiştirebilmek mümkün değildi. İlk olarak D800 gibi modellerde bu özellik geldi. Sonrasında sanırım D7200 gibi modellere de eklendi. Kitapçıkta bu konuda detaylı bilgi var.

Kablo durumu sizin için sıkıntı olmazsa arkadaşımızın söylediği gibi yaka mikrofonu uygun olur. Yine de makina üzerinde duran bir mikrofon tercih ederseniz oldukça fazla çeşit var. ülkeye göre fiyatları değiişiyor. TR'de fiyatlar ne kadardır bilemiyorum. çinli dostlarımız bu konuda oldukça makul fiyat sunuyorlar, aynı oranda da kalite tabii ki http://www.ebay.com/sch/i.html?_from=R40&_sacat=0&_sop=15&_nkw=dslr%20microphone&rt=nc&LH_BIN=1&_trksid=p2045573.m1684

Ne tür bir mikrofon kullanıyorsunuz? Makinanın dahili mikrofonuyla mı bu çekimi yapıyorsunuz? Kısa film ciddi iştir, aile içi videolara benzemez, bundan dolayı harici mikrofon kullanmak en mantıklı olanıdır. Bütçe sorunu yoksa Nikon ME-1 en idealidir. Bütçe bazlı satın almalarda çin muadillerini 30-50 dolar aralığında bulabilirsiniz. O ses nereden mi geliyor? Gövdenin kasasına tutturulmuş 2 adet mikrofon sizin makinaya her dokunuşunuzda kasanın hışırtısını çeker. Hele bir de rüzgar varsa değil hışırtı, hışırtı haricinde bi şey duyamazsınız.

Tamron yeni bir lens. Bu demektir ki Tokina'dan daha güncel bir teknolojiye sahip, performansını, sonuçlarını bilmiyorum. Geniş açıda 1mm bile çok önemlidir. Ben olsam 16mm yerine 15mm'den başlayan lensi tercih ederdim.

3 adet aynı marka/model makinayı aynı lensle ileri seviyede usta olmayan birinin eline verseler sonuçlar yine de aynı olmaz gören göz için. Kaldı ki siz hem farklı segmenti hem de farklı üretim tarihlerine sahip gövdeler için bu soruyu soruyorsunuz. Keşke imkan olsa da bu sorunuzu 3 yıl sonra tekrar okuyabilseniz. Ben sizin sorularınıza cevap verebilecek kadar usta olmadığımı düşünüyorum.

Size cevap vermek o kadar zor ki. İşinin ehli olan mutfaktaki aşçıya bakır, alüminyum, en pahalı çelik tencere, hangisi verirsen ver, yemeğin lezzetini tutturur. Pişirme sürecinde elindeki tencereye göre farklı yöntem kullanır. Aluminyum tencerede 1 saat pişirme süresi kullandıysa belki diğerinde yarım saat kullanır, yani işin konforu ve rahatlığı değişir. Yemeği lezzetli yapan çelik tencere değil, aşçının hüneridir, ustalığıdır. Bunların içinde en modern ve süt seviye gövde D7200. Paranız D610'a da yettirilebilirmiş ama ona aynı lensi kullanamayacak, daha pahalı lensler alacakmışsınız. Bazen bu lensler hiç de pahalı değildir, sadece yaşları 20 falandır. Kafanızda soru işaretleri oluştu değil mi? İşte anlatmak istediğim de bu. FF, APSC, crop factor gibi pekçok bilinmeyen var sizin elinizde. Bence bir bilenden temel bilgileri edinin, sonrasında makina almayı doğru bir planlamayla yapın.

Sıfır D610 daha hayırlıdır.

https://youtu.be/94kTiSt2k0Y

Bu segmentteki ekipmanı kullanıyorsanız, bu seviyede sonuç bekleyecek kadar titizseniz neden hala jpg çalışıyorsunuz? Zaman yetmiyor diyorsunuz, öyle mi? Bence doğru yazılımı doğru metodla kullanmıyorsunuz. Nasıl mı? Batch process tekniği hemen her yazılımda mevcuttur, sadece farklı tanımlarla yer alır. Benim şahsi tercihim Nikon Capture NX2 yazılımıdır, raw dönüşümümü ve bir çok işimi bununla yaparım, PS ile sadece kesme/biçme, logo ekleme, ten yumuşatma gibi son rötuşları yaparım. çünkü jpg'e yapacağınız beyaz dengesi, renk doğruluğu, kontrast/ışık ayarı gibi her türlü müdahale jpg'i çamur eder! Stüdyo işlerinizde parametreleri aynı olan kareler için bir adet referans ayar dosyası oluşturabilirsiniz. Sonrasında o karelerin bulunduğu klasörü yazılıma gösterip referans dosyanıza göre düzenleyerek "jpg" olarak kaydetmesini isteyebilir, bu esnada siz başka işlerle ilgilenebilirsiniz. Tabii tüm bunlardan önce beyaz dengesi, gri kart, renk doğruluğu, iso+diyafram+enstantane+flaşların kelvin değeri gibi konuları hatırlatmama ihtiyaç yoktur sanırım? Şunu unutmayın: Makina içinde oluşturulan jpg dosyası sizin seçtiğiniz hazır modlardaki parametrelere göre üretilir (Normal, manzara, vivid vesaire). Halbuki bu parametreler genel ihtiyaca göre oluşturulmuş olup sizin stüdyo şartlarınızda geçerli değildir. O halde makinanın kendi kafasına göre ürettiği jpg size ne kadar faydalı olabilir ki? Sözün kısası, sensörden ham bilgiyi alıp doğru yazılımla sizin ihtiyacınıza göre işleyerek ürünü üretmelisiniz.

Şaka gibi.

2000€ civarında fiyatı olan bir lensin hangi performansını merak ediyorsunuz? DSLR üzerinde video çekmeyi düşünüyorsanız en doğru seçim bu, fotoğraf için buna para yatıran belli bir seviyedeki kullanıcıdır zaten. Paranız buna yetiyorsa korkmayın alın, kesinlikle pişman olmazsınız, çünkü aynı aralıkta daha iyisi şimdilik yok. Carl Zeiss deseniz bile F1,8 ve sadece DX. 35mm F1,4 derseniz fiyat 1400€ lara iner, olmadı daha keskin olduğu iddia edilen Sigma 35mm F1,4 Art alırsınız yarı fiyatına ama gerek netlemede gerekse su yalıtımında Nikon gibi değil maalesef.

Bu tür yorumları yapanlar ya birilerinden kopyala yapıştır yapmıştır ya da gerçekten işin artık en uç noktasında ve orasını burasını mıncıklayan müzmin takıntılı tiplerdir. Tüm bunlara rağmen hala neden bu lens satılıyor bütün dünyada? Bu lensin performansından memnun olmayan gidip sabit odaklı lenslerden alabilir. Mesela 24mm F1.4, 35mm F1.4, 85mm F1.4! Yok efendim şu markanın şu lensi bu lensten bir tık daha öndeymiş. O bir tık sana ne kazandıracak? Fotoğrafını satabildiğin insan "aa bak bu daha keskin" mi diyecek? Uygunsuz webde zaten çamur hale gelen fotoğrafınızın keskinliğini/kontrastını/renk başarımını kim konuşabilir? Arkadaşlar, ekipmana bu kadar takılmayın, gidin fotoğraf çekin, seviyenizi yükseltin, o seviyeye gelince zaten bu tür şeylere gülüp geçeceksiniz.

Gerilim: Volt. Güç: Watt Akım: Amper Bahsettiğin yan sanayi piller GöVDEye bir zarar vermiyor. Sadece bu model pilin yan sanayilerinde bir EN-EL3 gibi performans elde edemediler, kendim bilhassa tecrübe ettim. Bir ya da iki firmanın ürünü biraz daha uzun ömür sağlayabiliyor ama onlar da 6 ay sonra performanslarını kaybediyorlar. çok memnun kalmayabilirsin.

Konu makro olunca denemediğim lens yok denecek kadar az. Her makro lensin kendine göre bir karakteristiği var ancak genel manada makro lensler diğer lenslere göre daha az hata payıyla üretiliyorlar. Bu noktada kullandığınız gövdenin sensör başarımıyla doğru orantılı olarak aradaki farkı görebiliyorsunuz. Çok derin bir konu, hiÇ başlamadan sadece size nokta atışı tavsiyelerde bulunmak en mantıklısı. Elinizdeki 18-105mm ile yaptığınız makro denemelerinden sonra bir 50mm sabit bile size daha iyi olarak gelebilir. Çünkü daha fazla yaklaşma imkanı tanıyacaktır. Sonrasında makronun en ucuz ama bir o kadar da başarılı lensi Cosina 100mm sizi daha Çok büyüleyecektir. Ama şu bir gerÇek ki bu lens sadece bir başlangıÇ seviyesidir. Kendi fikrime göre makro ailesinde ve bu aralıkta aşağıdan yukarıya doğru bir sıralama yapmak gerekirse: 1-Cosina 100mm 2-Sigma 90mm 3-Tamron 90mm ve Sigma 105mm 4-Tokina 100mm 5-Nikon 105mm AF, AFD. 6-Nikon 105mm AFS Nano. Unuttuğum modeller olabilir, eklerseniz sevinirim. Neden bu aralık? Çünkü genel makro iÇin en uygun aralık bu. Yani hem ÇiÇek hem de genel manada böcek Çekebilirsiniz. Ama siz belli bir kulvarda daha iyi sonuÇlar almak istiyorsanız o zaman odak noktasını ona göre değiştirmeli, o kulvar iÇin daha fazla ekipman satın almalısınız. Yani Çok daha küÇük yaratıklar, arının/sineğin/örümceğin gözü gibi noktalar yönlenirseniz sadece odak noktası size yetmeyebilir: Yani bir Sigma 180mm makro veya bir Nikon 200mm F4 makro gibi lensleri de alsanız yeterli gelmeyebilir. Bunun iÇin ara adaptörleri, SB1R1 veya benzeri ışık kaynakları, sağlam tripodlar, yansıtıcılar ve en önemlisi sabır+tecrübe gerekir. Bu son paragrafı şimdilik okuyun, bilin ama hiÇ girmeyin! Bir VC sorduk nereye geldik diyorsunuzdur. Titreşim engelleyici olursa zararı olmaz, olmazsa da Çoooook aranmaz. Makro iÇin sehpa hamallığı zorunludur, eldeki Çekimler bir yere kadardır. Mesela ben tercihen değil makro, 70-200mm de bile VR yi Çok zorda kalmayınca kullanmıyorum. İşim gereği netliğe etkisi bana zarar veriyor. Bu biraz uÇ nokta ama başlangıÇ seviyesindeki bir kullanıcı iÇin bütÇe bazlı satın almalarda bana göre VR/VC/OS Çok elzem değil. Çünkü Çoğunlukla o sehpayı yanınızda taşımak zorunda kalacak, sehpayla Çalışırken de titreşim gidericiyi kapatacaksınız. Tamron kötü bir lens değil, halen elimde VC'siz 1 kopyası var, kendisinden bekleneni fazlasıyla yapıyor. Tokina daha iyi yapıyor. Nikon'a geÇtiğinizde renk/kontrast bağlamında farkı hissetmeye başlıyorsunuz (görebilen göz iÇin!); günün modern gövdeleriyle Çalışıyorsanız bu kez nano kaplamalı modeli göz dolduruyor. Ama hala bu aralıktaki lenslerin hiÇbiri nanosuz bir Nikon 200mm F4 edemiyor. Fiyatı itibariyle ulaşılması zor olduğu iÇin de aynı aralığı Sigma 180mm F3,5 ile geÇiştiriyoruz. Sigma 150mm F2,8 ise her halukarda kesinlikle Çok iyi sonuÇlar veren bir lens, OS olursa konforunuz artar, o kadar. Bence paranız yeten bir makro lens alın, artan parayla da bu işe uygun makro ışıklandırma sistemi alın. Çünkü makroda ışık yoksa sonuÇ vasattır.