Nikontürk

Bu modelin Japon üretimi de mi varmış?

Bu iki lens arasında seçim yapmak sizin çalışma alanınızla ilgili olur. çünkü her iki lens de kendi kulvarlarında oldukça başarılı lensler. Şimdi şunu biliniz ki 16-85 mm Nikon'un bu segment içerisindeki en iyi lensidir. Yani bu seride bundan daha iyi bir lens yok. Bundan dolayı da ikinci elde dahi fiyatı düşmemiştir. Bu lensten daha iyi olan bir Nikon DX lens göster derseniz aynı diyaframda yok, ama 2,8 diyaframıyla 17-55mm var, o da başka bir segmentin lensi. Sigma 17-70mm sadece 17 mm'de F2,8 olmasıyla baştan göz yanıltan, ama şaşırtıcı derecede minimum netleme mesafesiyle makro denemelerine imkan tanıyan, birden fazla versiyonu olan bir lenstir. Bana göre Nikkor 16-85mm den genel manada daha alt sıralarda bir lenstir. Zaten ikinci el fiyatına dikkat ederseniz Nikon'un yarı fiyatına alıcı bulabildiğini görürsünüz. 16-85 mm düğün işi yapanların işine yarayan, diger lenslerde olmayan 16mm'si ile manzarada-dar alanda kolaylık sağlayan, 85 mm'ye kadar gidebilmesiyle tatmin edici genişlikte bir zoom mesafesi sunan, metal yapısıyla kullanıcıya daha fazla güven veren, bulunduğu segmentte keskinliği tartışmasız kabul edilmiş bir lens. Bugün bu lensin yerine üretilmiş yeni bir lens maalesef yok. Belki 18-105 mm gösterilebilir, belki 18-140 mm gösterilebilir ama onların kulvarları biraz daha farklı bana göre. Peki madem paranız bu lensei yetiyor, o noktada herkesin genelde iyi şeyler yazdığı Tamron 17-50mm F2,8 lensini neden düşünmediniz? Yani tak gez lensi derseniz gidin daha ucuz bir 18-105mm alın, daha çok işinize yarar.

Yok öyle birşey. Nikonrumors sitesi de bunu önce yayınladı, bir saat sonra bunun bir D200 olduğunu, Sergio isimli bu adamın şaka yaptığını duyurdu.

Her iki kart yuvası için de aynı durum sözkonusuysa sorun kartlardan kaynaklanmıyordur. öncelikle makinayı bir resetleyin. Sanırım bu model için henüz yeni bir firmware çıkmadı, eğer varsa bunu güncelleyin. Sorun yine devam ediyorsa donanımsal bir sorun var demektir. Yetkili servise başvurun.

Slow motion benim bildiğim video editing programlarıyla yapılıyor. Bunu yapabilen makinalar genelde küçük kompakt tip makinalar. DSLR olarak yapabilen makina ben hiç duymadım, varsa da öğrenmek isterim.

Ben de merak ettim şimdi, D5100 modelini kullanıyorum, onda böyle bir özellik yok, acaba D5200 modelinde bu özellik var mı? Slow motion yazılımsal olarak yapılıyor sanıyordum.

Yazma hızı 60 mb/s un altında olan kartların bu modelde kulanılması pek tavsiye edilen bir durum değildir. Gerek D800 gerekse D810 modelinde kararlı bir şekilde çalışabilmek için 60 mb/s un üzerindeki yazma hızlarına sahip kartlar kullanılması gerekir. Benim çalışma sahamın gereği olarak ard arda çekim yapma zorunluluğunda buna benzer sorunla karşılaşmıştım. Eğer makinaya zaman vererek çekim yaparsanız sorun olmuyor. Ama o anı kaçırmamak adına bir kaç kareyi ard arda çektiğinizde makinanın ara belleğinin (buffer) r0 olarak görüyorsanız bilin ki kartın yazma hızı yetmiyor, işte bu esnada yazım hataları oluşabiliyor. Sandisk markasının 2008 yılında 2 adet CF 30 mb/s kartını D3'üme taktım, hala kullanıyorum, mükemmel/güvenilir/yolda bırakmaz bir hali vardır. Şu anda D810 için aynı markaya param yetmedi; Trancend markasının 120 mb/s hızındaki CF kartını D800'de kullanıyorum, ara belleğin şiştiğine hiç şahid olmadım bu kartı aldığımdan bu yana.

Ben flash kelimesine razıyım abi. Neler var neler biliyorsun, hele senin olduğun bölgede özellikle "ben gitmek var mıyım?" diyen bir nesil yetişmiş burada.

Bence bu arkadaş yurtdışında ikamet ediyor bizim gibi, bu yüzden flash olarak yazmış olabilir

D3 modelinde dahili flas yok. Dolayisiyla sb910'a sinyal gonderemez. Bunun icin 2 yol var: -Ikinci bir sb910, sb900, sb800, sb700 alip bunu makinaya takarak "commander" olarak kullanmak. -Bir adet SU-800 alip makinaya takarak commander olarak kullanmak. Diyelim bu secenekleden birini satin aldiniz. Bu kez karsiniza disarda calismanin yol actigi gunes isinlarindan etkilenen Nikon IR teknigi sorunlari cikar. Yani IR yerine radyo dalgalarini kullanan tetikleyiciler disarida daha kararli calisirlar. Bunlar Pocket Wizard, Phottix, Yongnuo gibi markalarin TTL tetikliyecileridir. Ben Pocket Wizard mini TT1-Flex TT5 setini kullaniyorum. Diger markalari da kullandim, bunun kadar hatasiz calisanina rastlamadim.

Az önce benim D800'e baktım da Bunda da mini HDMI kullanmışlar, yani D90'daki ile boyutlar aynı, ama montaj şeklini bilemem.

Arızal bir anakarttan sökmek fikri maliyet için mantıklı ama aynı model anakartın arızalısını kolay bulmak? Bu noktada şu an için eski sayılabilecek ama üzerinde HDMI çıkışı olan modellerden fiziksel yapı/boyutlar olarak buna uyan var mı diye düşündüm. İlk aklıma gelen D90 ama onun HDMI portu mini model. Sonra D300 var, elimde olmadığı için HDMI portunun küçük mü büyük mü olduğunu bilmiyorum. Ayrıca elektronik teknisyeninin böyle bir konnektörü barındırdığı plastik aksama en az hasarla (erime, yumuşama) sökmesi ustalık isteyen bir iş. Yerine lehimleme olayı daha kolay çünkü, riskli olan hasarsız sökmektir. Hatta pertinax üzerindeki lehim noktaları ve takib hatlar yüksek ısıdan zarar görmesin diye parçanın kendisini bacaklarından kesip alıyoruz; böylece sadece kalan küçük boyutlu bacakları sökmek için daha düşük bir ısı kullanıyoruz; amaç pertinaxa zarar vermemek. Neyse, öncelikle gerek Selanik gerekse Yazıcıoğlu'na bir uğrayıp konnektörü veya en yakın benzerlikte olanlardan almak. Teknisyen arkadaş parçaları görerek alırsa daha uygun olur. Belki konnektör üzerindeki küçük farklılıkları kendisi bertaraf edebilecek yöntemler düşünebilir.

3 nolu sorunuz: Stüdyo fotoğrafçılığı hakkında bir bilginiz var mı? Gerek eğitim gerekse bir ustanın yanında staj yapmak suretiyle bu konuda kendinizi geliştirme imkanınız oldu mu? Softbox nedir, beyaz şemsiye nedir, gümüş yansıtıcı şemsiye nedir, yansıtıcı nedir, yanal ışık nedir, tetikleyici nedir, fon ışığı nedir, kelvin nedir...... uzar da gider bu liste. Eğer bu konuda bilginiz yoksa nette satılan basit, giriş seviyesi hazır setlerle bu işe başlangıç yapın. Bu size ortalama 300-500 dolara malolur. Bunlarla denemeler yaparken otomatikmen kendinizi geliştirecek, hangi çekim dalı için ne tür ekipmanlara ihtiyacınız olduğunu öğreneceksiniz. Böylelikle cevabı çok zor olan bu 3 nolu soruyu sormayacaksınız. çünkü 500 dolara da, 50 bin dolara da studyo kurulur. Bu sizin bilginiz ve yapmak istediğiniz çekim türü ile ilgili bir konudur. Yazdıklarım sizi üzmesin, size sadece gerçekleri yazıyorum, şu an bana kızabilirsiniz, ama öğrendikçe bana hak vereceğinize şimdiden inanın.

Eğer kart olarak değiştirilecekse anakartın tümden değiştirmek gerekir. Çin Çıkışlı satıcılarda 130 ile 350 dolar aralığında değişen fiyatlar isteniyor. BGA türü parÇaları lehimleyebilen ustalarla sadece sözkonusu HDMI konnektörü değiştirerek olayı Çok daha düşü maliyetle Çözebilirsiniz. Bu noktada şase tipi (Çünkü orada HDMI konnektörü bi yerlere sabitleyen bir vida yatağı var) HDMI konnektörü Kadıköy Yazıcığlu'nda ya da Karaköy elektronikÇiler Çarşısında aramak gerekir. Eğer şase tipi bulunamazsa eli maharetli bir usta sözkonusu vida yatağını normal tipteki HDMI konnektöre lehimleyerek işi kotarabilir. Beklemeyi göze alırsanız şuralardan da sipariş edilebilir: http://nl.farnell.com/molex/47266-0001/receptacle-hdmi-small-footprint/dp/1516663 http://nl.farnell.com/molex/500254-1931/header-r-a-flange-type/dp/1125352 http://www.ebay.nl/itm/1pc-USB080-19-Pins-Female-HW-HD-014-HDMI-SMT-Jack-Connector-Port-2-0-/190805244953?pt=LH_DefaultDomain_0&hash=item2c6ce0fc19 http://www.ebay.nl/itm/1pc-USB081-19-Pins-Female-Right-Angle-HW-HD-015-HDMI-DIP-Connector-Port-2-0-/200902206991?pt=LH_DefaultDomain_0&hash=item2ec6b4660f http://www.ebay.nl/itm/1pc-USB082-19-Pins-Female-HW-HD-017-HDMI-SMT-Jack-Connector-Port-2-0-/221195607856?pt=LH_DefaultDomain_0&hash=item3380491f30

Üzerinde AF-D ibaresi varsa netleme ışığı çalışır. Eğer lensi almadıysanız biraz daha para biriktirip AFS versiyonunu almaya çalışın. Manuel kullanımdan bir sÜre sonra bıkarsınz.

Şahsi fikrim, tercihim: FF al, gerekirse önüne 50 liralik elle netlemeli manda gözü gibi lens tak. Nasılsa 3 aya kadar makinayı tanımakla zamanı geçirirsin, sonra "yeterli" bir lens alıp işin tadını çıkarırsın.

Makro lensler üzerinde yazan en düşük diyafram değerini belli bir büyütme oranına kadar verebilirler. Bu barem özelliklerinde yazılmıştır. Belli bir büyütme oranından sonra diyaframın açıklık oranı düşmeye başlar. Zaten 1:1 büyütme oranlarında çekim yaparken net alan derinliği için diyafram değerimiz F16 ve daha yukarısı rakamlarda olur. Bu kuraldan dolayı netleme yaptığınız obje lensin özelliklerinde de yazdığı gibi belirtilen mesafenin daha altında ise bundan dolayı da büyütme oranınız bir makro çekim için istenilen seviyelerde ise üreticinin de bu lens için belirttiği gibi diyafram en açık değere düşemeyebilir. Bu noktayı kontrol edin.

Avrupa'da oldukça pahalı ve her makanın satışı yasak, yüksek watajlıları bulmak zor; ama Türkiye'de her balıkçı/sebzeci/meyveci tezgahlarında bolca bulunan, yüksek watajlı, kelvin olarak da 5500 seviyelerine yakın tasarruf ampulleri var. Beyaz denip de mavi ışık veren, gün ışığı denip sarı ışık veren türevlerinden uzak durun. İlla bilindik marka olması gerekmiyor, bazen hiç tanınmayan bir çin markası abilerinden çok daha iyi sonuç verebiliyorlar. Bunları her elektrikçide bulunabilecek basit duy+yansıtıcı ile kullanabilirsiniz. Bunları tekrar bir softbox/şemsiye ile kullanmanıza gerek yok. Basit yansıtıcıdan kasıt ışığın yönünü çadıra doğrultmak. Buradaki avantajınız sürekli ışık kaynağıyla çekim öncesi dahi yaklaşık olarak nasıl bir görüntü alacağınızı az çok görebilmenizdir. Flaşla çalışmak öğrenim aşamasında zordur.

ÜrÜn çekimi tıpkı gelin/damat çekimi gibi dışarıdan basit görÜlen, ancak işin içine girince ne kadar zor olduğu anlaşılan dallardan biridir. Bu işin zorluğu çekimi yapılacak nesneyle de ilgilidir. özellikle yansıma yapan, dışbÜkey ayna vazifesi gören ÜrÜnlerde zorlanırsınız. Şimdi neyi ne kadar yazmak gerekir onu bilemiyorum, ayrıca bu konuda öğreticilik yapacak konumda değilim, sadece tecrÜbelerimi paylaşıyorum. Işık konusu çok geniş, sizin tecrÜbenizle, bÜtçenizle ve çekeceğiniz ÜrÜnle alakalı bir şey. Paraflaşla da çalışabilirsiniz, kÜçÜk tasarruf ampulÜyle de. Bence en basitinden başlayın, böylece öğrenme safhasını az masrafla atlatmış olursunuz. Ama daha önce dediğim gibi, raw çalışmayı öğrenin ki bu işten gözÜnÜz yılmasın. Raw çekerseniz çekim anında tÜm parametreleri yerine getirmek zorunda kalmazsınız. En basit örnekle beyaz dengesi için her defasında 30 kare çekmek zorunda kalmazsınız.

O odak mesafesinde de titreşim engelleyici pek aranmaz. Üste seviye lenslere bakarsanız bu geniş aralıkta titreşim engelleyici sistemi bulunmadığını görÜrsÜnÜz. O lens konusunda şu anda tek. FF uyumlu olanı çıkarsa talibi çok olur, ama maliyeti de çok yÜksek olur. Sizin paranız yetiyorsa alın, titreşim derdiniz olmaz.

Bütçe sıkıntısı yoksa hem değişken odaklı hem de oldukça açık diyaframlı Sigma 18-35 mm F1.8 var.

Video ve keskin fotoğraflar için sabit odaklı lensler "bana göre" daha performanslı olur. Bu tür APSC sensörlü gövdeler için uygun fiyatıyla Nikkor 35 mm F1.8 ve 50 mm F1.8 lenslerin AFS versiyonları bence video için en performanslı/hesaplı lenslerdir. özellikle ışığın düşük olduğu şartlarda bu tür lenslerin değerini daha iyi anlarsınız video çekerken. Tabii gücünüz yetiyor da 28 ve 24 mm lere inebiliyorsanız durum daha başka. İlla değişken odaklı lens olacak diyorsanız ve Nikon'a bütçeniz yetmiyorsa arkadaşların daha önce yazdıkları tavsiyelere uyun.

Yongnuo markasının sadece RF-602 ve 603 tetikleyicilerini kullandım. Bundan başka bu marka hakkında hiçbir bilgim/deneyimim yok. İki adet SB910'u Pocket Wizard Mini TT1 ve Flex TT5 tetikleyici seti ile kullanıyorum. Bu tetikleyicinin çalışma prensibi şu ana kadar tanıdığım tetikleyicilerden biraz daha farklı. Uzak noktada duran flaşınızı tıpkı makinanın üzerinde kullanıyormuşsunuz gibi bir sistem geliştirmişler. Yani flaşı uzaktan tetikleme moduna almıyorsunuz. Flaşınız makinaya bağlandığı şekliyle kullanılıyor, yani normal operasyonel mode alıyorsunuz, TTL ve manuel seçeneğini seçiyorsunuz. Yüksek enstantane değerleri için makina üzerinde menüden "1/320 FP" seçmeniz gerekiyor, bu işlem tetikleyicisiz çalışırken de aynıdır. Eğer elinizdeki tetikleyici HSS modunu destekliyorsa, yani yüksek enstantanelerde de kullanılabiliyorsa, aynı şekilde flaşınız da bunu destekliyorsa; makinada "FP" ibaresinin açık olmasına dikkat ediniz. Sonrasında tetikleyicinin kullanım klavuzunda sorunu arayınız.

Raw çalışın, sonrasında beyaz dengesini gerek bir yüzde 18 gri referens kağıdıyla, gerekse kendi yönteminizle en doğru seviyeye getiri. Kelvin ile ifade edilir, makinada seçtiğiniz gün ışığı yaklaşık 5500 kelvin olarak kabul edilir. Bu konu temel fotoğrafçılık konusu, bunu netten araştırıp doğru kaynakları okuyarak öğrenmenizi tavsiye ederim.

Yani kendiniz uğraşıp ortaya bir şey çıkarmanın hazzını yaşamak istiyorsanız onu çok iyi anlarım, müthiş bir zevktir. Ancak ilerleyen günlerde şu da olsaydılarla cebinizden çıkan paranın hazır üründen kat kat daha fazla olduğunu görürsünüz. Gerek sürekli ışık kaynağı gerekse flaş ile çok rahatlıkla kullanılabilen hazır çadırlar benim için fiyat/fonksiyon/iş bitirme denkleminde her zaman daha mantıklıdır. özellikle dışbükey ayna gibi yansıma yapan mutfak gereçlerinde (tencere, tava, çaydanlık) çekim odasındaki diğer nesneleri fotoğrafta görmek çok sıkıntılı bir durum. Bunun için tavsiye ettiğim bu çadır veya benzeri bir tekniği kullanmak zorundasınız. Hatta tencere-tava noktasında her tarafı siyahla örtülmüş bir kutucuk bazen mecbur olur. Bence şunu sipariş edin, yanında gelen arka fondan memnun kalmayacak ve kendiniz oraya daha düzgün bir beyaz bez kullanacaksınız, ama sonuç olarak sizin amacınıza iyi hizmet edecektir. Hatta decupe ile daha az vakit kaybetmek için bunu bir camın üzerine koyup alttan da bir flaşlar beslemeyi deneyeceksiniz. Kendisi zaten bir tür yumuşatıcı beyaz kumaştan yapılmış, sizin ışık kaynağınız da bir softbox ya da beyaz şemsiye ile yumuşatılmışsa çok iyi sonuçlar alırsınız.