İçeriğe git

Nikontürk

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    2.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    1

Nikontürk kullanıcısının paylaşımları

  1. Nikontürk

    Işık Çadırı

    Acaba ben yanlış mı anladım? Işık çadırı yazmışsın ama aydınger ve kumaş demişsin. Yapmak istediğin softbox değildir umarım? Işık çadırından benim anladığım bu: Bunu ebay üzerinden hazır almak daha mantıklı bence.
  2. Nikontürk

    Işık Çadırı

    Çekmek istediğin objeler hakkında bilgi verirsen sonradan karşılacağın engeller iÇin şimdiden tavsiyeler verebilirim. Cam eşya, tencere türü yansıtan ürünler, beyaz-siyah ağırlıklı?
  3. Nikontürk

    Hangisi Tercih Edilmeli

    Fatih, Sıkıştırmasız raw çalış. D800'ün geniş dinamik aralığıyla ürünün kaliteli olur. Bundan sonrası bütçenin yettiği lens yelpazesidir. Gerisi boş. Burnu net kulakları flu gelin damat fotoğraflarını gördükçe artık kusasım geliyor. Sen farkını dinamik aralık ve bu bokehçilerin düştüğü hataya düşmeyerek hissettir. Şu an senin alacağın lens önce 85 mm F1.4; buna bütçe yetmiyorsa F1.8 ama AFS modelini al. Bu bile F2-F2.5 aralığında sana yeterli gelir. Zoom olmadığı için biraz spor yaparsın, bunun zararı yok. Daha sonra 70-200 alırsın. çünkü bu 85 mm ile günümüz gençlerinin isteklerine cevap verebilirsin. Ben 85 mm F1.4 ile "defocus kontrollü" 135 mm F2.0 arasında uzun süre düşündüm, araştırdım. 85 mm bu piyasa için en doğru seçim. özellikle şu kaplama olayı çok önemli, Ertan hoca zaman zaman bunu hatırlatırdı, ne kadar haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
  4. Nikontürk

    Hangisi Tercih Edilmeli

    Gelin-damat çekimleri için benim lens satın alma sıralamam şu şekilde oldu: Nikon 24-70 F2.8 Nano Nikon 70-200 F2.8 VRII Nano Nikon 50 mm F1.4 AFD (çünkü 85 mm için param yoktu!) Nikon 14-24 mm F2.8 nano Nikon 85 mm F1.4 AFS Nano. Önceden D3 ve D300 ile sahaya iniyordum, şimdi D3+D800 ile, bu size büyük kolaylık sağlıyor. çiftlerden boydan bir kare aldığım esnada çok güzel de bel üstü portre durumu olabiliyor. Bi dakika bekleyin ben bi lens değiştireyim deseniz o pozu bi daha yakalayamıyorsunuz. Hatta iki fotoğrafçı biri 24-70, diğeri 70-200 ile çalışınca çok daha güzel kareler elde ediliyor, tecrübemle sabit. Günümüz gençleri hep bol bokehli kareler istiyorlar, bunu 70-200 ile tam olarak tutturamayabilirsiniz. 50 mm F1.4 ile geçici olarak çalıştım , ama bu odak noktasını ben beğenmiyorum. 85 mm ile konusunda tek. Bu lensi yanlış anlıyorlar bana gÖre. Bununla vesikalık tarzı çekim yapmak asıl amaç olmamalı. Bu lensle yaptığım bel üstü ve boydan çekimlerde elde ettiğim bokehin tadı başka. Genelde F2.2 diyaframda kalıyorum. 14-24 ne alaka diyebilirsiniz, haklısınız. Ama manzara güzel olunca çiftleri kadrajın kenarına alıp bunun yarattığı deformasyonla manzaraya dahil ediyorum, güzel oluyor, herkes beğenmeyebilir tabii. Bu bokeh takıntısı yüzünden F4 diyaframlı 70-200 bu sektÖrde çok tercih edilmeyebilir. çünkü o lenste ben genelde F2.8-3.2 arasında kalıyorum. Artalanı Öldüremeyeni düğün fotoğrafçısından saymıyorlar
  5. Bu konuyla ilgili olarak daha önce forumda bir başlık açılmıştı ve orada faydalı bilgiler paylaşmıştık. Fatih'in sunduğu çözüm eli tornavida tutanlar için gayet ucuz ve uygun bir çözüm. Ancak sözkonu akünün ağırlığı, yanında taşıma konforu gibi noktaları da iyi hesaplamak lazım. Herşeyden önce günümüzdeki bütün kalem pillerin durduğu yerde enerjisinin tükenmesi normaldir; bu noktada lityum ion piller daha uzun sürede boşalırlar. Yapıldıkları kimyasalların gereğidir bu. Hepimiz pilin verdiği amperaja odaklanırken aslında daha önemli olan bu noktayı gözden kaçırıyoruz. Tamam, flaş için yüksek amperajlı piller daha hızlı dolum süresi sunarlar ama bunu yaparken bir miktar ısınırlar; sizin de bir SB900 flaşınız varsa bu kez hem kendi içindeki ısınma hem de pillerin ısınmasıyla birilkte kısa bir süre sonra flaşınız kendini soğutmak için kapanır. Yüksek amperajlı pillerin bu yönünü de dikkate almak gerekir. Flaşın çekim esnasında hızla dolmasını istiyorsanız onun çözümünü aşağıda anlatıyorum. Burda benim size tavsiyem yüksek amperajlı pillere yönelmek yerine kullanılmadığı zamanlarda daha az boşalan pil tekniği olan "eneloop" teknolojisine sahip pilleri satın almanızdır. Bu tekniği ilk olarak Sanyo lanse etti, ardından diğer üçüncü markalar da bunu taklit ettiler. Ben 4 yıldır 16 adet Sanyo eneloop 2100 mA pillerimi hala 2 adet SB910 üzerinde kullanıyorum. Bunda eneloop teknolojisinin de, kullandığım şarj aletinin de etkisi büyük. Şarj aleti tamamen başlı başına ayrı bir konu ve çok uzunca konuşulur bunun hakkında. Pilin ömrü için "bana göre" önemli bir alet. çünkü kullandığınız pilin yapıldığı malzemeye göre ve sizin konforunuza göre seçilmesi gerekiyor. Performansı azalmış pillerinizin bakımını yapabilen bir şarj aleti bana göre önemlidir.En iyisi oraya hiç girmeden sadece kendi kullandığım cihazın modelini sizinle paylaşıp uzaklaşmak: http://www.amazon.com/PowerEx-MH-C9000-WizardOne-Charger-Analyzer-Batteries/dp/B003DIGKOG Gelelim şu flaşların hızlı şarj edilmesi ve ısınma olayına. Bu konuyu iyi anlayabilmek için flaş içindeki sistemin çalışma şeklini basite indirgeyerek öğrenelim: Sözkonusu flaş ampulu 250-370 volt arası bir gerilimle çalışır; amper olarak oldukça düşük rakamlar sözkonusudur burada. Flaşın içindeki elektronik devreler bizim 4 adet pilden elde edilen 5-6 voltluk gerilimi bu yüksek voltajlara çıkararak blok kondansatöre pompalarlar, gerilim orada depo edilir. Bu işlem esnasında flaşın güç üreten devresi (genelde tristör, son yıllarda daha farklı ve gelişmiş bir parça kullanılıyor) ısınır; ard arda yüksek güçlerde flaş kullanımı sonucu yanan SB800 lerin sebebi budur. Bundan dolayı SB900 modeline koruma modu eklenmiştir. Bu sorunlar flaş üretici firmalar başka çözümler üretmişler. Battery pack diye adlandırılan aletler var. Bunların içinde de yine 6-12 voltluk piller var ve bu aletler de tıpkı flaşın içindeki devre gibi gerilimi 300 volt ve civarına çıkarabilen bir tür dönüştürücüden (inverter) başka bir şey değiller. Profesyonel seviyedeki flaşların ön tarafında genelde 3 uçlu bir bağlantı noktası vardır. Bu bağlantı noktasına bağlanan battery packler ürettikleri yüksek gerilimi flaşın kendi içindeki tristör devrelerine hiç uğramadan direkt olarak güç kondansatörüne pompalarlar. Bunun faydası flaşın devrelerinin güç üretimi için çalışmak zorunda kalmaması, bu sayede flaşın ısınmamasıdır. Flaş, kendi içindeki pilleri sadece sistemin kontrolü ve çalışması için kullanır, güç üretimine ihtiyaç yoktur, çünkü dışarıdan gelen yüksek gerilimle güç kondansatörü 1-2 saniye içinde zaten dolmaktadır. Battery packler sürekli olarak bu yüksek gerilimi üretmezler; flaşın önündeki bağlantı noktasındaki üçüncü uç ile battery packe flaş tarafından gerekli komut gönderildiğinde yüksek gerilim flaşa verilir, dolma işlemi bitince yine flaştan gelen komut gereği güç kesilir. Bu teknik sayesinde hem sürekli olarak kalem pil değiştirmek zorunda kalmaz, hem de çok ama çok daha hızlı bir şekilde flaşınızı doldurup ikinci kare için hazır olursunuz. Flaşınız çok daha az ısınır, enazından soğutucuya tutturulmuş elektronik parçalar aşırı ısınmaz, sadece güç kondansatörünüz ve flaş ampulunuz doğası gereği ısınır. Eğer eneloop türü pil kullanıyorsanız bu sayede şarj etmeyi dahi unuttuğunuz olur, benim başıma çok geliyor, ayda bir şarj ediyorum kalem pillerimi. Şimdi, bu battery packler hangileri? Bir defa şu bilindik modelleri tavsiye etmiyorum: Nikon SD8, SD8a, SD9 ve türevleri, yine bu modelin birebir kopyası olan Pixel gibi çin markalarının ürünleri. Yani içine kalem pil konan modelleri tavsiye etmiyorum. Kendim bunların büyük bölümünü denedim, kullandım, flaşı doldurma sürelerinden memnun kalmadım. Son zamanlarda Godox markasının içinde olarak akü bulunduran tek ve çift terminalli modelleri oldukça uygun fiyatlarda piyasaya sürüldü. Ben Godox PB 820 modeli ile başladım 3-4 yıl önce. Şimdilerde Godox PB 960 modelini kullanıyorum. Godox benim için fiyatından dolayı tercih ettiğim bir markadır. Tıpkı bu marka gibi daha bilindik markaların da aynı teknoloji ile çalışan battery packleri var, yani Godox bu işin en iyisi değil. Ebay üzerinden bu ürünleri uygun fiyata satın alabilirsiniz.
  6. Nikontürk

    Harici Flaş İle İlgili

    Kendim kullanmadığım ürün hakkında bir değerlendirmede bulunamam. Mesajımda bu ürün hakkında nette iyi yorumlar okuduğumu yazmıştım, bundan başka bilgim yoktur. Benim linkini verdiğim ürünler TR-985 ve TR-982 modelleridir. özelliklerini okuduğumuzda Nikon'un CLS sistemini dahi desteklediğini görüyoruz. TR-980 modeliyle ilgili bir yorum ya da tavsiyede bulunmadım. İkinci nokta ise GN karşılaştırması. Bu tip çin menşeeli ürünlerde verilen GN rakamlarının hiç de güvenilir olmadığını hepimiz biliyoruz; bazı modellerin söylenen rakamların hakkını verirken kısa bir sürede de elektronik aksamında yanmaların önüne geçemiyorlar, çünkü o söylenen güçler doğru. Diğer taraftan verilen GN rakamlarından en az 10 rakam daha aşağıda güç üretenleri de var. Dolayısıyla iki ürün arasındaki tek haneli rakamlarla ifade edilen güç farkının benim için büyük önemi yoktur. Bu noktada önemli olan iki özellik vardır: -Makinanın ölçümleri sonucunda ihtiyaç duyulan gücü doğru ve kararlı bir şekilde üretmek. -Bu gücü üretirken beyaz dengesine olumsuz etki etmemek için toleranslar dahilinde 5500 kelvin değerinde kararlı kalabilmek. Buradaki toleranslar her marka ve modele göre farklılık göstermektedir: Büyük bir markanın flaşı üst üste çekimlerde dahi, güç kondansatörü tam olarak dolmamış olduğu halde, düşük güçle yine de çalışmaya devam ederken sözkonusu 5500 kelvin değerinden uzaklaşmamaktadır. Bu, kullanılan elektronik parçalar ve mühendislik tasarımının bir sonucudur. Aynı şartlar altında bir çin ürünü özellikle beyaz dengesi konusunda "bana göre" çok kolay hata yapabilmektedir. özetle, bir Yongnuo daha iyidir, bir X markası daha kötüdürden ziyade arkadaşlara alternatif sunarken fiyat bazlı örnek verdiğimi bilmenizi isterim.
  7. Avrupada 3 hafta yani 21 günlük bir yasal süre var, bu süreyi geçerse ürünün yenisini talep etme hakkınız doğuyor. Benim Nikon NL ile 2 kez garanti dahilinde basit işim oldu, 5 günlük bir süreyi geçirmeden hem de posta yoluyla işi tamamladılar.
  8. Nikontürk

    Harici Flaş İle İlgili

    Bazen şu ürünlerin durumunu merak ediyorum, diğer Yongnuo gibi muadillerine göre daha iyi olduklarını söylüyorlar: http://www.triopo.cn...oshow.asp?id=22 http://www.ebay.nl/itm/400673453591?ssPageName=STRK:MEWAX:IT&_trksid=p3984.m1423.l2649
  9. Nikontürk

    Harici Flaş İle İlgili

    Flaş konusunda maalesef pek kontrol edebileceğiniz noktalar yok. En bilineni flaş ampulunde herhangi bir kararma olup olmadığına bakmaktır. Aşırı kullanımdan, aşırı yükte kullanımdan dolayı ampullerin uç kısımlarından başlayarak ortaya doğru yayılan bir kararma olabilmektedir. Ancak bu her zaman böyle değildir. Peki ampulun ömrü bitmek üzereyse ne olur? Ebay üzerinden bir SB600-800-900 ampulunu ortalama 10 dolara satın alabilirsiniz. Bunu değiştirecek elektronikçiye vereceğiniz el emeğini de üzerine ekleyiniz. Sadece ampulün ömrü mü biter? Meşhur güç kondansatörü de ısınmaya bağlı olarak kurumayla paralellik gösteren bir performans kaybına uğrayabilir. Bundan başka flaşın pil yataklarında pil akmasından kaynaklanan bir kirlenme/oksitlenme olup olmadığı kontrol edilmelidir. En çok flaşın ayağı darbeye/güce/kastırmaya maruz kalır, bu noktayı iyi kontrol edin. Alacağınız flaşın modeline göre değişiklik gösteren zoom özelliğini hem manuel hem de lensinizin zoom özelliğiyle kontrol edebilirsiniz. özetle tüm bu üstte yazdıklarım konusunda satıcının insafına kalmışsınız, çünkü gözle görüp herhangi bir test metoduyla kontrol etmeniz imkansız gibi bir şey. Bunun dışında o model flaşı tanıyıp tüm fonksiyonlarını kontrol etmek en güzelidir. Bazen tüm bu riskleri düşününce yeni ürün almanın daha avantajlı olduğunu farkedersiniz.
  10. Nikontürk

    d7000 manuel modda videoda diyafram değiştirememe

    Canlı önizleme ve video çekimi esnasında diyaframı değiştirebilmek benim için bir milattı. D90'la başlayan video çekiminden bu yana ilk kez V1 ve D800 (ürünlerin çıkış tarihine göre konuşuyorum)'de bu özelliği gördüğümde çok sevinmiştim. Sorunuzda "canlı önizleme" veya "video modu" ibaresini farketmediğim için soruyu anlamakta da zorlanmıştım. Enstantaneyi de belli bir değerin altına indiremezsiniz, bu değeri dizayn eden mühendis makinanın imkanları gereği minimum bir rakamla sınırlandırmış.
  11. Nikontürk

    fotograf baskı makinesi

    Hayır, o konuda bilgim yok. Sublimation sistemde bu zaten var.
  12. Nikontürk

    fotograf baskı makinesi

    Kullanım sıklığına göre iki teknik arasında bir seçim yapmanızda fayda var: Mürekkep püskürtmeli standart tekniğe sahip yazıcılar mı yoksa "sublimation" denen tekniğe sahip yazıcılar mı? Az sayıda baskı alıyorsanız ve aynı zamanda baskı kalitesi sizin için önemliyse sublimation tekniğiyle baskı yapan makinalar daha uygun olur. Belki tane bazında baskı maliyeti yüksek gelebilir, ama mürekkep püskürtmeli sistemin dezavantajlarını bu az sayıda baskıyla değerlendirirseniz uzun vadede daha uygun olduğunu farkedersiniz. Mürekkep püskürtmeli makinalarda püskürtücü uçların belli bir süre kullanılmadığında kuruması/tıkanması, suya dayanıksız olması, uzun vadede renklerin (kullanılan mürekkebin kalitesine göre) solması, her zaman en iyi fotoğraf kağıdını kullanma zorunluluğu gibi bazı önemli hususlar vardır. Bir de buna üretici firmaların mürekkep kartuşlarının boyutlarını düşürerek daha az mürekkebe daha çok para verme zorunluluğu eklenince alınacak püskürtmeli yazıcının seçimi konusunda kılı kırk yarmak gibi bir işe giriyorsunuz. Ben halen eski kafa devam ediyorum: 10x15 baskılarımı Canon Selphy sublimation yazıcıyla yapıyorum; aile efradına, eşe/dosta vermek için ideal, her ne kadar tane bazında daha pahalıya gelse bile kalite olarak tartışmasız lider. Büyük baskılarımı yine eski bir yazıcıyla yapıyorum: HP Deskjet 1280; harika bir cihaz, A3+ formatına kadar baskı alınabiliyor, kartuşları gramaj olarak en büyüklerden, bu sayede maliyet düşük, baskı sonuçları gayet tatminkar. Bu noktada en önemli şeyin kağıt olduğunun altını çizmek isterim: Epson Super A3+ (SO41328) Premium Semigloss fotoğraf kağıdı kullanıyorum, sonuçlarından çok memnunum.
  13. Günümüze kadar sağ kalmış 80-200 AF-S versiyonunun dahili netleme motorunun her an bozulabileceği ya da hiç bozulmayacağını hesaba katın. Bu versiyonda genel itibariyle motorun değiştirilmek zorunda kalındığını forumlarda okuyoruz. Aynı yıllardaki lenslerden 28-70 mm AF-S lensin de motor değişimini de duyuyoruz. Sanırım o yıllardaki motorlar günümüzdeki gibi gelişmiş teknolojiye sahip değildi ve belli bir süre sonra sıkıntı çıkarıyorlardı. Eğer hız önemli değilse motorsuz AF-D versiyonu daha mantıklı bir seçim olur.
  14. Soldaki normal çevirmeli zoom, sağdaki itmeli/çekmeli zoom yani daha eski model. İtmeli zoomun derdi içerisine daha kolay toz girmesi, bu tozları aynı zamanda makinaya da pompalaması. Tozsuz ya da temizlik bakımı yapılmış bir kopyayı deneme imkanı bulursanız optik olarak hiçbir eksiği olmadığını farkedersiniz. Diğer çevirmeli modelin üzerinde AF/MF seçeneği için bir bilezik bulunuyor. Bu lenste en çok karşılaşılan "basit hata" bu bileziğin gevşemesi ve AF/MF fonksiyonunun nominal çalışmamasıdır. Yani AF konumunda kalır ve MF'ye almanız zorlaşır; bu benim için önemli değil, gövde üzerinden nasılsa bunu değiştirebiliyorum. Bundan başka bu lenste bir eksik yok, yaşı itibariyle toz birikmesi olayını yazmaya gerek yoktur sanırım. Temiz bir kopyasını bulabilirseniz çekinmeden alın, tozluysa da bizim özcan ustaya temizliğini yaptırın, evladiyelik bir lens olur. AF-S versiyonundan tek eksiği netleme hızıdır, başka bir eksiği yoktur. http://www.kenrockwell.com/nikon/80-200mm-history.htm
  15. Nikontürk

    Brikk altın kaplama DF

    İşini ...okunu çıkaran malum milletlerin parasını çekmek için iyi fikir.....
  16. Nikontürk

    NİKON D7100 PEMBE EKRAN

    Sensör veya expeed işlemciyle (sonuçta anakart/donanımsal) alakalı bir sorun olarak tahminde bulunuyorum.
  17. Nikontürk

    NİKON D7100 PEMBE EKRAN

    Çok doğru bir tesbit, ben bu kadarını düşünemedim doğrusu
  18. Nikontürk

    NİKON D7100 PEMBE EKRAN

    Hayyam pasajı, No:17-19, Özcan Foto Teknik, Özcan ustaya (0536-431 78 71) müracaat ediniz. Sebebini ve çÖzümünü size en iyi o sÖyler.
  19. En az 6 sayfa yazılır bu konuda, ama kim okur, kime faydası dokunur orası meçhul. Zaten okunsa, anlaşılsa tekrar tekrar bir sorunun altında diğer sorular gelmez. Portre. O kadar genel bir kavram ki, belden yukarısı da portre, sadece kafa bölgesi de portre, peki her ikisinin de lensi aynı mı sizin kullandığınız gövdeye göre? 85 mm F1.4, konusunda bir numara, peki o zaman neden 105 mm F2 DC ve 135 mm F2 DC denen lensler üretilmiş? Dinazorlar neden 180 mm'yi tercih ediyor bu konuda? APSC sensörde 75 mm'ye tekabül eden bu 50 mm ne maymuncuk anahtarı bir lensmiş de bütün dünya buna portre lensi demiş? Acaba bu 50 mm nereye kadar portre lensi olur? 1930 yılında yapılmış 125-150 mm aralığındaki bir lensin diyafram değeri neden 1.8'dir? 85 mm F1.4 benim için FF üzerinde kısa bir lens eğer kafa bölgesini çalışıyorsam, ama bel üzeri hatta tüm boy fotoğraflarında gayet iyi. 130-150 mm ise FF gövdede cuk diye oturuyor. Ama bokeh saplantısı olanlar için durum başka tabii, 85 mm F1.4 ile devam etsinler derim. çözüm şu, paranızın yettiği en üst seviye lensi almaya çalışın, gerisi önemli değil.
  20. Nikontürk

    Makinelerdeki Iso aralığı

    Rakamsal ifadeyle en düşük değerin daha altındaki "L" değerleriyle ifade edilen değerlerin yazılımsal olarak isonun daha aşağılardaki manipulasyonu olarak biliyorum. Bundan dolayı makinanın alt değerinin daha altındaki değerleri ince eleyip sık dokuyanların kullanmamayı yeğlediğini biliyorum. Buna karşılık güneş altında bile 1600 gibi değerlerle çekim yapmak o senaryonun ihtiyacı gereğidir, bunu yapanı da garipsememek lazım. Ya hareketi dondurmak için daha yüksek enstantaneyi amaçlıyordur, ya da gölgelerdeki detayı da kaçırmak istemiyordur. Yine aynı şekilde Kapalı/karanlık mekanlarda ortamın ışık/renk zenginliğini de fotoğrafa aktarmak için flaşın yanında yine yüksek iso kullanmak da ayrı bir kurnazlıktır, flaş bu durumda sadece dolgu olarak kullanılırken yüksek isonun avantajıyle ortamın ışıkları/bunların renkleri de karenize zenginlik katar. Yani özetle şu iso eskiden yazıldığı kadar kaka bir şey değil, yükseltmekten korkmayın. Ben 400'ün altına inmiyorum hemen her şartta!
  21. D90 yani bir APSC gövde ile çalışacaksanız ve iç mimari çekimler ağırlıkta olacaksa Sigma 10-20mm çalışma esnasında size daha fazla kolaylık sağlayacaktır. Bazen 2 mm lik farktan dolayı tek kareyle bitirebileceğiniz iş için 10 kare çekip birleştirmek zorunda kalabiliyorsunuz (tecrübeyle sabit). Ama işiniz iç mimari değil de dışarıda manzarayla vakit geçirecekseniz Tokina 12-24mm belki 2 mm daha kısa olsa bile diğer kıstaslarda daha üstün bir performans sergiler.
  22. İkisi arasında nasıl kalınır? Biri geniş açı, diğeri standart/normal kullanım amaçlı lens.
  23. Nikontürk

    acil yardım

    Çözümü yok, üzerinde ingilizce vardır mutlaka, mecburen bu dil ile idare edeceksin, japonca-Çince'den daha iyidir hiÇ olmazsa. Bu arada, acil bi durum varsa acil servise gidiniz.
  24. APSC sensörler için Nikon 12-24 mm lensten "bana göre" hiçbir eksiği olmayan bir lenstir bu Tokina 12-24 mm F4, oldukça uzun süre birden fazla kopyasını kullandım, çok iyi kareler yakaladım, hatta FF üzerinde bile 18mm'den sonra kullanabiliyordum. Bu lensten daha iyisi Tokina 11-16 mm F2,8 olan modeldir. Yine son yıllarda Tokina 12-24mm F4 DX II olarak piyasaya sürülen lensin üzerinde netleme motoru vardır (bir yeni model ise Tokina 12-28mm!), performans olarak bir önceki motorsuz versiyondan farkı olmadığı söyleniyor. Bu lensin Hollanda ikinci el piyasası ortalama 275-300 euro. APSC sensör için 2 mm daha avantajlı bir model olan Sigma 10-20 mm ise fiyat/performans noktasında yeterli, ama bir Tokina kadar keskin olmadığı iddia edilir, bana göre almaya değer. Tabii param varsa ilk seçimim Tokina 11-16mm F2,8'dir.
  25. Nikontürk

    D5300 - D7100 ? Yardımcı olabilirseniz sevinirim

    APS-C sensörlü makinaya 24-70 mm lens almak kendinizi sınırlandırmaktır, yapmayın bu hatayı lütfen. Sonra tekrar masraf edip hadi bi tane de 12-24 mm lens alayım mı diyeceksiniz? Hele bi ara Türkiye'de şu Nikon 24-85 mm F2.8-3.5 model lensi uyanık bir ithalatçı stok yapmış, bütün DX gövdeli kullanıcılara bu lensi tavsiye ediyorlardı, deli olmak işten değil. Hayır lens yeni olsa yine anlamaya çalışacam, ama biri bir forumda bir laf atıyor ortaya, sonra bütün forumlar aynı cümlelerle dolup taşıyor; bilginin kaynağını araştırmadan balıklama dalan bir milletiz vesselam. Fabrika arabaya 1600 cc motor koymuş, bu motor ve transmisyon sistemi için de hesaplamalar yapılmış, 14 inch jant en uygunu olarak görülmüş, biz millet olarak tutar bu arabaya 17 inch jant atarız abi! Sonra araba seri kalkmıyor, iyi çekmiyor, daha 50 bine gelmeden motor bitti haydi rektefeye! özetle, madem bu gövde için üst seviye lens almak istiyorsunuz o zaman seçiminiz 16,17,18 mm lerden başlayan F2.8 diyaframlı lensler olmalıdır. örnekler; Nikon 17-55 mm F2.8, Tokina 16-50 mm F2.8, Sigma 17-50 mm F2.8, Tamron 17-50 mm F2.8. Madem 24 mm den başlayan lenslere yöneliyorsunuz o zaman niye bu gövdeyi aldınız? çünkü 24 mm'den başlayan lenslerin gövdesi tam kare sensörlü (full frame) gövdelerdir. Peki alırsanız ne olur? Elinizdeki lensi 24 mm'ye getirin ve sabitleyin, o odak noktasından daha aşağı düşmeyin, sonra fotoğraf çekin, özellikle bina içlerinde, bakın ne oluyor?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.