-
İçerik sayısı
2.342 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Gün Kazandı
1
İçerik Türü
Forumlar
Galeri
Profiller
Takvim
Fotoğraf ve Dijital Dünyadan Haberler
Kütüphane
t-Shirt
Videolar
Nikontürk kullanıcısının paylaşımları
-
Paranız buna yetiyorsa, parasına göre yeterli bir lens, herşeyden önce 10 mm avantajı var. Ancak dahili motor zorunluluğunuz yoksa ve biraz daha iyi bir şey arıyorsanız Tokina 11-16mm F2,8 TR'de ortalama 1100-1200 TL fiyatıyla çok daha iyi bir lens. DX gövdede Nikon 12-24 mm yi gözünüzde çok büyütmeyin, bana göre Tokina 12-24 mm ile arasında büyük fark yok, ama bu fiyat farkını anlayabilmiş değilim.
-
E buyrun o zaman, kolay gelsin size, bakalım kimler sorunuzu anlayıp cevaplandırabilecek ben de merak ediyorum.
-
Nikon 24-70mm Mor Renk Sorunu
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Picture modlarından renk doygunluğu+kontrast artırdığımızda lensin CA sıkıntısı daha belirgin bir hal alır. Bunu, elinde raw varsa ve Capture NX2 üzerinden test edebilirsin. -
Nikon 24-70mm Mor Renk Sorunu
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Ertan hocanın bloğunda meşhur bir Tamron 70-300 mm lens fotoğrafı vardı ve bu lensle hiçbir zaman doğru beyaz bir fotoğraf çekemediğinden yakınmıştı. Bu klasmanda bir lenste böyle bir hata kabul edilemez. Tabii lensin tamir/bakım görmediğini, USA çıkışlı refurbished ürün olmadığını farzederek. Yine de UV filtrenin hatasıdır diye ümid ediyorum. UV filtrelerle ilgili bir forum başlığında güzel bir örnek paylaşmıştım, şu an bulamadım maalesef. O örnek sana UV filtrelere aslında pek de güvenilemeyeceğini iyi anlatırdı. -
Nikon 24-70mm Mor Renk Sorunu
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Mehmet Ali Özırmak'ın dikkat çektiği nokta doğru. Ancak küçük bir ekleme yapmak gerekiyor: Zaten mevcut olan bir CA'nın net olmayan bÖlgelerde daha belirgin/daha geniş alana yayılmasıdır bu. Yani siz Ön/arka netleme hatasını giderdiğiniz zaman asılnda bu sorunu çÖzmüş olmuyorsunuz, sadece netlediğiniz yerde bu CA sıkıntısının daha az bir alan kaplamasını sağlıyor, gÖze batmasını engellemiş oluyorsunuz. Berker, bu CA hatası genelde kÖşelerde daha belirgin olur, yani lensler üretim aşamasındayken genelde merkez/merkeze yakın bÖlümlerde bu hata en aza indirgenir. Ama kÖşelerde bu hata biraz daha fazladır ve bu sineye çekilir; bunun sebebi hem maliyet, hem de keskinlikten feragat etmektense varsın bir miktar CA olsun, nasılsa yazılımsal olarak bertaraf edilebiliyor bu sorun şeklindedir. Senin karelerde tam kadrajı gÖremiyoruz; bu noktayı da bir kontrol etmende yarar var. -
Rize'deki üniversitede öğrenim görüp de noktalama işaretlerini kullanmıyor olmanız abesle iştigal olup buradaki arkadaşlara saygısızlıktır, bizi yormaya hakkınız yok. Ardından sitedeki en değerli ustalardan birine saygısızca cevap vermenizi hoş bulmuyorum, bu sitedeki hiç kimse bunu hoş karşılamaz. İnsanlara ne kadar saygılı olursanız o kadar saygı görürsünüz, aynı şekilde sorunuza da o kadar saygılı cevap alırsınız. Sorduğunuz sorunun kısa bir cevabı maalesef yok. Bu konuda ciddi bir kurs almanız gerekiyor, çünkü ürün fotoğrafçılığı bu kadar basite alınamayacak kadar önemli bir konudur. Eğer müşteriniz sizin şu an sahip olduğunuz fotoğraf tecrübenizi yeterli buluyorsa deneme yanılma yoluyla bir yerden başlayın, nasılsa zamanla bazı zorlukları görüp işin ehemmiyetini anlayacaksınız.
-
Burada histogram okuma becerisiyle işi kotarabilirsin. Video Çekimiyle uğraşan arkadaşlar iÇin hareketli ekran kullanışlı bir özellik. Yine makro Çekimlerde zor pozisyonlarda ön izleme iÇin kullanılabilir, D5100'ün ekranının kolaylığını tecrübe etmiştim. Mayıs sonlarında D800 satın alınca arkadaşlar az daha bekleseydin ya demişlerdi. Ama Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında alınan-teslim edilen işleri düşününce D810'u hem de 3200€ fiyatıyla kimse düşünmezdi. 2130€ rakamıyla D800 benim iÇin iyi bir tercihti. Şimdi Ertan hocanın söylediğine tamamıyla katılıyorum.
-
Üst sınıf lensler evladiyeliktir, normal şekilde davranırsanız sizi en az 25 yıl idare ederler, bu sÜrede bir-iki kez temizlik yeterli gelecektir. İster giriş seviyesi ister en Üst seviye olsun farketmez, tÜm gövdeler zamana yenik dÜşmek zorundadır. Burada önemli olan 2 kural vardır: Birincisi sizin işiniz gereği gövde değişimi, ikincisi ise egonuz-cebiniz gereği gövde değişimi. Şimdi Doğan bey hala D700 ile yola devam edeceğini söylÜyor, işi gereği o gövde hala çok iyi sonuçlar veriyor, aynı şekilde ben de hala D3'Ü elimden çıkarmadım, çÜnkÜ onun netleme sistemine yeni D800'Üm yetişemedi! Gövde Üzerine eklenen özellikler bize çalışma sahasında daha hızlı hareket etme, daha rahat kullanım kolaylıkları sağlıyor, bunlar zaten işi bilenin gözÜnÜ boyuyamıyor. Wifi olursa iyi olur, ama olmazsa da sorun olmaz diyenler genelde biraz daha bu mesleğe yıllarını vermiş olanlar. Hareketli ekran video çekimlerinde oldukça gerekli, ama mekanizmasını görÜnce ve bir kaç kez hareketli ekranlı makina tamir edince gözÜm korkmadı değil. Burada sizlerin dikkatini imaj kalitesine çekmek isterim. Genel olarak aynı sensör ailesinden ve aynı işlemci ailesinden gelen makinalar birbirlerine yakın bir fotoğraf tadı, rengi, karakteri sunuyorlar. Şöyle genel ve kaba bir sınıflandırma yapmak istersem: D50, D70, D70S, D100, D40x, D60, D80, D200. D5000, D90, D300. D5100, D300s. D700, D3, D3s. D5200, D7000, D7100..... D600, D610, ...... D800, D810, D4, D4s. Her satırdaki gövdeler verdikleri imaj tadı olarak birbirlerine çok yakın bir performans sergiliyorlar. Bu benim şahsi görÜşÜm, buna herkes katılmak zorunda değil. Bu noktada bu yeni gövdenin de D600 grubuna dahil edilebileceğini dÜşÜnÜyorum. Fotoğrafçılığı meslek olarak yapan için bu performans önemlidir, gerisi kullanım kolaylığından başka bir şey değildir. çÜnkÜ o adam zaten raw çekip sonrasında gerekli karanlık oda mÜdahalesini yapıyordur. Durum böyle olunca Doğan ustanın işi gereği o gövdede kalması kadar doğal bir şey yok. Elinde D300, D300s'i olanlar bu gövdeye terfi ederse normaldir. Hiç makinası olmayanlar bununla başlayıp videonun da tadını alabilirler. Her zaman söylerim, tavuğun kıçından yumurta dÜşer dÜşmez kapıp tavaya koşmak doğru bir hareket değil. Bekleyip görmek lazım, varsa eksikleri önce bi su yÜzÜne çıksın.
-
Nikon 24-70mm Mor Renk Sorunu
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Lense sözkonusu UV filtre takılı iken CA'lı bir pozisyonu bulana kadar şartları hazırla. Mümkünse tripod ile çalış. Aynı pozisyonda UV filtre olmadan da bir kare çek ve kıyaslamanı yap. Yine gövde üzerinde bununla ilgili olan ayarlar konusunu da bir araştır derim. -
Lenslerle alakalı...
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
http://en.wikipedia.org/wiki/Distortion_(optics) -
Nikon 24-70mm Mor Renk Sorunu
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
24-70 mm için çok fazla bu. Bu tipik bir chromatic aberration hatası olup bütün lens firmaların argelerinde en çok üzerinde durulan konulardan biridir. Bu demek değildir ki bu lens sıfır CA'ya sahip, ama yine de bu gördüğüm çok fazla. Nano kaplamanın önüne takacağınız her tür filtreyi çok ince eleyip sık dokumanız lazım. Yine son yılların gelişmiş gövdelerinde bu hatayı bertaraf edebilmek için yazılımsal imkanlar da mevcuttur. Konuyla uzaktan ilgisi olan bir kıyaslama örneği: 50 mm F1,4 AF-D versiyonu CA olarak 50 mm F1,4 AF-S versiyonundan daha iyidir! Artık bu kadarlık CA yı sineye çekip yazılımsal olarak halletmeyi yeğliyorlar. -
İltifatınız teşekkür ederim, henüz usta olamadım, inşaallah bir gün olabilirim. Bazıları bu işi meslek olarak yaparken bazıları ise bu işin en uç noktasında olup gerçekten sanatını icra etmektedirler. Bizim düğün salonlarımızda bu tür sanatkarlara az rastlasak da yaşadığım ülkede bunu gerçekten çok ama çok iyi yapan pek çok sanatkar var. Burada bu soruyu sormakla aslında uzun süredir yazmaya çekindiğim bir fikrimi paylaşma cesareti verdiniz: Son zamanlarda, özellikle büyükşehirlerde, fotoğrafçılar odalarının kayıt dışı gelin/damat dış mekan/park çekimi yapan fotoğrafseverler/fotoğrafçılar avına çıktığını medyadan okuyorum. Bu gayet normal bir şey, tabii ki haksız kazancın önüne geçilmeli, bu işi ticari olarak yapan herkes vergisini ödemeli. Ancak bu konu biraz çığırından çıkmış bir hal almış, şöyle ki: Şimdi sözkonusu fotoğrafçılar odasının yetkilileri hafta sonları bir maliye ekibiyle birlikte en çok tercih edilen dış çekim mekanlarında pusuya yatıyorlar. Gelin/damat ikilisiyle gelen fotoğrafçıları önce sözkonusu mekanın (mesela Hidiv Kasrı) görevlileri ya da zabıtalar sorguluyor, ardından maliye memurları bu fotoğrafçılar odası yetkilileriyle kontrol ediyor, vergi kaydı var mı, odaya kayıtlı mı derken yine aynı odanın elemanları bütün bu hikayeyi fotoğraflıyor; bu fotoğraflar yine aynı yetkililerin şahsi facebook hesabından paylaşılıyor. Merak edenler sosyal medyada bu teşhirciliği görebilirler. Bu son paragrafta yazdığım fillerden, izinsiz fotoğrafını çekip sosyal medyaya koyma işini Avrupa'daki bir ülkenin vatandaşına yapsalar şimdiden emekliliğini ilan eder, kalan ömrünü Hawaii adalarında geçirir! Zabıta, belediyenin kuralları gereği gerekli çekim ücretini talep etsin, itiraz edilemez buna. Maliye, fotoğrafçının vergi dairesi kaydını kontrol etsin, itiraz edilemez buna. Ama aynı maliye, vergi kaydı yaptırırken bu fotoğrafçıya diplomasını neden sormaz? Lokanta açan birine neden ahçılık diploması, hijyen eğitimi diploması sormazlar? Bu işi bu tür odalara bırakmışlar yani? Hani benim zamanımda vardı, saatçiler odası, radyocular ve televizyoncular odası, bunlar hep tamirci esnafıydı. Ne yapardı bu odalar, aidat alır, bankadan kredi çekecekseniz aracı olurdu benim bildiğim, başka faydalı faaliyetleri varsa da bilen yazsın. Şimdi bu odalar, fotoğrafçı esnafını korumaya soyunmuş. Güzel, amaç gayet iyi niyetli, destekliyorum sizi, fotoğrafçı esnafı dükkan kirası ödüyor, vergi ödüyor, eleman maaşı ödüyor, su-elektrik-telefon bilumum masrafı var, bu korsan fotoğrafçılar bu sektöre zarar veriyor; haklısınız, bu konuda sizinle tamamen hem fikirim. Amaaaa..... -Yıl olmuş 2014, siz hala dedenizden kalma tekniklerle bu işi yapıyorsanız, analog zamandaki tecrübenizi günün dijital niğmetiyle harmanlamıyorsanız.... -Siz, elinizde bir gövde + bir adet standart lens + makinanın dahili flaşı ile çalışmaya devam ediyorsanız... -Korsan olarak nitelendirdiğiniz o fotoğrafçı, çekimi "2-3 gövde + 2-3 farklı odak noktalı lens + 2-3 harici flaş ve tetikleyicileri + softbox-yansıtıcı-şemsiye + asistan + aksesuarlar" gibi bir kadroyla yapıyorsa (eminim bu korsan fotoğrafçının sermayesi o esnaftan kat kat daha fazla!)..... -Gelin-damat, sizi fotoğrafçı olarak görüp anlaşmayı sizinle yaptığı halde sözkonusu düğün salonuna, hafta sonları nasılsa kontrol yok deyip cep harçlığına çalıştırdığınız bir öğrenciyi gönderiyorsanız..... -İşi siz yapmayıp acemi gençler yaptığı için ürün kaliteniz düşüyorsa..... -Fotoğrafların orjinal boyutlarını fotoğraf sahibine vermeyip, baskıdan/albümden biraz bunları yolalım mantığıyla çalışıyorsanız.... -Düğün salonu sahibine haraç verip o salonu bağlıyor ve bu işi mafya vari bir düzen içinde yapıyorsanız, sizden başka hiçbir fotoğrafçı o salonda çekim yapamıyorsa..... -Vergi kaydın var ama yılda toplam yaptığın iş sayısı nedir, bunlara kestiğin fatura sayısı nedir? Dürüst olarak cevap verebilir misin? Vergi kaçırmıyorum diyen yalan konuşur abi! Bütün bunları yapıyor, ama vergi dairesine ve fotoğrafçılar odasına kayıtlıyım, o halde ben haklıyım diyorsanız bunun yorumunu bu yazıyı okuyanlara bırakıyorum. Bana göre, vergi dairesi kaydı olan, vergi numarası olan, bu işi meslek olarak yapabileceğini belgeleyen her vatandaş (diploma, ustalık belgesi, TR de hangisi geçerliyse) bu tür çekimi yapabilir, fotoğrafçılar odası da buna müdahale edemez, çünkü yaptığı işin kanunda yeri yok. Oda kaydı kanunen zorunluluk değil, yanlış biliyorsam belgesiyle birlikte yanlışımı düzeltin lütfen. Hele yakaladığı fotoğrafçı vatandaşın rızası olmadan bütün olayı bir senaryo halinde fotoğraflayıp facebook üzerinde paylaşması büyük bir suçtur, kişilik haklarına saldırıdır. O halde burdan şöyle bir sorun da çıkar: Adam bilgisayar mühendisi, ama aynı zamanda harika bir fotoğrafçı, meslek olarak bu işi yapmıyor, ekipmanları ise kallavi. Kardeşi evlenecek, abisi bunun fotoğraflarını çekemez! Neden? çünkü odaya kaydı yok, vergi dairesi kaydı yok! Bu mentalite Türkiye'de değişmediği sürece bir adım bile yol alamayız. Boy boy fotoğrafları sosyal medayada yayınlanmış o korsan fotoğrafçı vatandaşa tazminat ödenmediği sürece........
-
Uzunca bir yol kateder, bütün bu zorunlulukları aşıp gereklerini yerine getirir, yıllarınızı vererek bu sanat/meslekte bir yere gelirsiniz. Öyle bir düğünde siz gündüz 11:00'den başlayıp gecenin 01:00 ine kadar tıpkı sağdıç gibi gelin/damadın yanında gezip bütün günü hikayeleyip emeğinizin karşılığını almak için çabalarken: Bir türlü açılamayan o gelin evi kapısına, yarım saatlik bir davul-zurna (ya da yÖreye gÖre başka enstrümanların müzisyenlerine) şovuna, bilmem kaç katlı pastanın kesmeyen bıçağına, daha bunun gibi bir sürü bahşiş/para koparma oyunlarına aynı düğün sahipleri tonlarca parayı bazen seve seve bahşiş olarak, bazen ite kaka aman rezillik çıkmasın diye harcarlar. İşte o anda ne sizin sanatınız ve mesleğinizin, ne düğünde koşan bir veledin ekipmanınıza çarpması sonucu kırılmasının, ne de o bahşişlerden size hiçbir şey düşmemesinin ne demek olduğunu anlarsınız. Özetle bu işin en balçık çamur kulvarıdır düğün sektÖrü. Müzisyenler üzerine alınmasın, bunu yazan TR'de 22 yıl müzisyenlik yapmış biridir.
-
Amerika'yı bilmem ama Hollanda resmi Nikon satıcılarında stoklarda bolca mevcut: http://m.kieskeurig.nl/objectief/product/940204-nikon-af-s-85mm-f14g/prijzen
-
Boşuna tetikleyici almışım :))
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Flash ve Flash Araçları
Bahsettiğiniz SB910 ve PW seti konusunda lider. Kullanımı çok basit, gerek Youtube gerekse PW nin kendi sitesinde oldukça detaylı videolar mevcut. Kısaca SB910 u tıpkı makinaya takılıymış gibi kullanabiliyorsunuz, ekstradan remote moduna gerek kalmıyor yani. PW nin bilgisayar yardımıyla programlanma imkanı da var, istediğiniz moda ve parametreye göre kendi tercihlerinizi oluşturabiliyorsunuz. Ben bununla hiç vakit kaybetmedim, standart otomatik modu benim işime fazlasıyla yetiyor. Yongnuo konusunda bilgim ve tecrübem yok. Fiyatına göre yeterli performans verdiğini söylüyorlar, ancak çalışma sistemi ve püf noktaları konusunda hiç bir bilgim yok. -
Özel hayatın ihlali
gallery image yorum yaptı Nikontürk kullanıcısının Hüseyin Baykuş Yer : Makro Fotoğraflar
-
D7100 birkaç basamak üstte olan bir gÖvde değildir, D7000 ve D7100 aynı segmentin gÖvdeleridir.
-
Ne güzel, eldeki imkanlarla bir şeyler üretebilmek için çabalamak.
-
Şükrü bey, Kendiniz de dediniz, spot piyasadan satın almışsınız, bu makinanın "refurbished" olup olmadığını kimse anlayamaz, dolayısıyla bu yolla satın alınan makinalarda her türlü riskin olduğunu, zaten tamir gördüğünü ve bu malların yine fabrika tarafından ama daha düşük fiyatla hem de garantili olarak satıldığını, ama bu durumu bilen bizdeki bazı uyanıkların bunu kendi lehlerine kullandıklarını artık herkes biliyor. 12K da shutter mekanizmasının değişmesi bir barem olamaz, bunu siz de biliyorsunuz. Bazen bir D1,2,3,4 serisi bile 1K çekimde shutter bozabilir, aynı şekilde D90 ve yakın segmentinin 600K'lara varan ömürlerini netten okuyabiliyoruz. Sizin D7000'e bu oldu diye bir başka D4 veya D5200'e olup olmayacağını kimse garanti edemez. Bu durum tıpkı eski CRT tv tüplerine benzer, ilk 3 günde veya takip eden 20 yılda katotlardan birinin kopması riskini fabrika üzerine alır. Günümüzde aynı riski her türlü son kalite kontrolüne rağmen ölü pixeller için alıyorlar. Evet, D7000'de bir yağ lekesi vardır, özellikle ilk serilerde vardır, ama bu mesele nedense TR'de ve garantisi olmayan ürünlerde daha çok nüksetmiştir ve çözüme ulaşanların sayısı azdır. Bu noktada Hayyam'daki özcan ustanın methini ve memnun kalanları çokça duyuyorum. Sizin gibi garantisiz ve müzmin lekeli arkadaşlar sorunlarına bu ustada çözüm bulmuşlardı, bunu forumda da paylaştılar. D7000 için shutter mekanizmasında sorun olduğunu ben ilk kez sizden duydum. Bu modelde eski ama Nikon markası dışında bazı lenslerin denenmesi esnasında bile diyaframla ilgili bir elektronik parçanın bozulabildiğini okudum, gördüm; ama bir shutter mekanizmasıyla ilgili standardın dışında bir şey ben duymadım. Bu saatte sıfır olarak D7000 almak yerine D7100 almak tabii ki mantıklı olanıdır. Ama gücü buna yeten, bilgisi sıfır olan bir kullanıcıya da "sadece kayıt dışı satın almalarda" karşılaşılan sorunlar baz alınarak makinayı kötülemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Zaten şundan eminim, eğer makina sizin anlattığınız kadar kötü bir makina olsaydı hala elinizde tutmazdınız, kaliteden ödün vermediğinizi yazılarınızdan zaten biliyoruz.
-
En çok şikayet edilen model D7000 ve D600, ama bulundukları klasmanda en çok satılan gövdeler de bunlar. Bu ne biçim bir çelişkidir anlamadım gitti. Adam hem kötü diyor, hem de satın alıyor.
-
Madem D7100 modelini almaya paranız yetiyordu neden D7000 modeline odaklandınız?
-
Kardeş, paran bu modele yetiyorsa al kullan ve gör bence. Bu marka kaç yıldır var, çok kötü olsa bu kadar millet almazdı ve marka iflas ederdi. Nasılsa sen de parayı bulunca günün birinde Nikon marka flaş almaya çalışacaksın. O zamana kadar flaşsız durmaktan iyidir.
-
TR'de bunu takip edip varsa "yağsız" model bulmak bana göre zor. Bu yağlanma durumu makinanın ilk 2000-5000 çekiminde, o da yüksek diyafram değerlerinde kendini gösterir. Bunu da 2 kez sensör temizliğiyle aşabiliyorsunuz. Eğer yanılmıyorsam bu özel durumu Nikon servisi ücretsiz olarak çözüyor, çünkü bu modele ait özel bir sensör kirlenme durumu. TR'deki arkadaşlar bu konuda daha detaylı cevap yazarlar. Siz bu yağ konusuna fazla takılmayın, yaşanılmış bir problemdir ama günün internet imkanı yeni ergen kullanıcı semptomundan dolayı gereksiz seviyede büyütülmüştür.
-
Benim aklıma bir liste yapmak geldi, faydalı olacağına inanıyorum. Nikon marka olarak üzerinde netleme motoru bulunmayan standart lensleri (ikinci el olarak da bir ihtimal bulabileceğimizi düşünerek, hani ucuza maledeceğiz ya? Benim bildiğim modelleri) sıralayalım. Fiyatlar ikinci el ortalama fiyatlardır. Bilmediklerimi de sizler ekleyiniz: 28-80 mm 2 farklı versiyon: AF-D ve G versiyonu, 100 ve 40 € 18-35 mm AF-D, 250-300 €. FF'de gayet kullanışlı ve performanslı bir geniş açı alternatifidir. 28-85 mm AF, 100-150 € 24-120 mm AF-D, 150 € 24-85 mm F2.8-4,5 AF-D, 300 € 35-70 mm F2,8, 250 € 35-70 mm F3-4,5, 40€ 28-70mm F3.5-4.5: ? Bu kategoride benim aklıma gelenler şimdilik bu lensler. Peki bu lenslerin odak noktasına dikkat ettiniz mi? Bu lensler bir APSC sensörlü gövdede sizin işinize ne kadar yarar? çoğu filmli makinalar zamanından kalma olan bu lensler genel olarak FF sensörlü makinalarda kullanılabilir, ama orada da artık 24 mm başlangıç noktası bir kriter olmuştur, her ne kadar 28 mm'den başlayan lensler kabul görse de. Aynı şekilde APSC sensörlü makinalarda da 18 mm zaruri bir başlangıç noktası olmuştur. Şimdi de üzerinde netleme motoru bulunan, Nikon koduyla AF-S olarak isimlendirilen standart lensleri ve ikinci el ortalama fiyatlarını yazalım, eksiğim varsa yine tamamlayın lütfen: DX AF-S lensler: 18-55 mm 1.versiyon: 30€ 18-55mm GII. 2. versiyon: 40€ 18-55mm VR: 60€ 18-55mm VRII: 110€ 18-70mm: 80-100€ 16-85mm: 250€ 17-55mm F2.8: 600€ FF AF-S lensler: 24-70mm F2.8: 1150€ 16-35 mm F4: ? 28-70mm F2.8: 800€ 17-35mm F2.8: 850€ Şimdi, günümüzdeki başlangıç seviyesindeki yeni kullanıcının satın aldığı gövde yüzde 99 bir DX gövde ise, birinci listedeki motorsuz lenslerin hiçbirinin bu kullanıcının işine yaramadığını, sadece 18-35 mm lik FF lensin başlangıç noktası olarak uygun olduğunu, ama bir 18-55mm lik DX lensin yenisinin bile ondan daha ucuz olduğunu herkes farketmiştir. Eğer durum böyleyse, bu sınıftaki kullanıcının satın alacağı makinanın üzerinde netleme motoru olup olmamasının ne önemi var? Ama Nikon marka değil de Sigma, Tokina, Tamron gibi lensleri satın almak istiyorsanız durum başka. Gerçi onların da artık son yıllardaki tüm modelleri netleme motorlu. Belki 10 yaşında bir lensi ikinci el olarak alacaksanız dediğiniz doğru, üzerlerinde motor yok. E kusura bakmayın, bir Nikon, bir Canon gibi piyasanın büyük firmaları üçüncü markaların lens yelpazesine bakıp motorlu gövde üretmez, hatta tam tersine üçüncü markalar bu büyüklerin modellerine göre hareket ederler. Nikon-Canon gibi markaların üretim noktasında stratejinin bizim bilmediğimiz çok daha farklı dayanakları vardır. Ama abi 50 mm'yi kullanamıyorum der gibisiniz: Onun AF-D ve AF-S versiyonları arasındaki fiyat farkını kendiniz bi araştırın, sizce değer mi? Ya iyi güzel diyorsun da telelenslerde dünyanın parasını vercez o zaman AF-S versiyonları için? Giriş seviyesindeki kullanıcının telelensi 55-200 mm ve 70-300mm AF-S'dir. Eğer bunlardan daha üst seviye lenslere gözünü dikmişse artık o giriş seviyesi kullanıcı değil, daha üst seviye kullanıcı veya parası çok olan bir meraklıdır. Peki makro? Günün yeni makro lenslerinin tümünde netleme motoru var. üçüncü markaların çoğu da motor ekledi artık. Zaten tam makro ile uğraşıyorsanız AF kullanmazsınız ümit hocanın söylediği gibi, ayarları manuel modda kullanmak zorunda kalsanız da 1957 yılından bu yana üretilmiş tüm Nikon lensleri günün modern makinalarına takabiliyorsunuz. Nikon bu konuda hata yapmadı henüz, dar çaplı bu "mount" un pek çok zorlukları olduğu halde. Ama bir Canon, 80'li, 90'lı yıllarda kullanıcısını 2 kez üzmüş, 2 kez kazık atmış, mecburen tüm lenslerini değiştirmeye zorlamıştır. Koyun çitten atlarken kıçı görünmüş, keçi buna gülmüş, halbuki keçininki hep açık, hep görünür, ama bu göze batmaz nedense Hadi herkese hayırlı hafta başları, kolay gelsin.
-
"Türkiye'ye gelen garantili ürünler" ibaresini pas geçiyor arkadaşların bir çoğu. Dükkan garantisi diye bir mefhum uydurulmuş, malın nerden geldiği belli değil, öTV'en muzdarip kullanıcı bu mallara yöneliyor, ben bunun daha ağırlıklı olarak "refurbished" ürünler olduğunu tahmin ediyorum, sonra bu ürünler üzerinden marka karalamasına gidiliyor. Adamın makinasının altındaki seri numarası ile fotoğrafın exifindeki seri numarası aynı değil, bu kadar yüzsüzlük olur mu yahu? Anakartın (seri nosu eproma işlenir) değiştiğini anlamayacak seviyedeki kullanıcı sonra gelip burda ahkam kesiyor.