İçeriğe git

Nikontürk

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    2.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    1

Nikontürk kullanıcısının paylaşımları

  1. Nikontürk

    Nikon D810 26 Haziranda duyurulacak

    Gökhan, Allah seni Avrupa'lara, Amerika'lara düşürsün şöyle uzun vadeli. Hem de kendi mesleğinde oralarda bilgi sahibi olma imkanı versin. İnşaallah o zaman dünyanın Türkiye'den ibaret olmadığını anlayabilirsin. Ha o İsviçreli firma, sizi iyi germiş, nasılsa Türk, bize mecbur misali, iyi tanırım mentalitelerini, dedemiz bunlara gerekeni yapmadığı için bu durumdalar. Sana söyleyebileceğim başka sözüm yok, çünkü sabit fikirliliğine faydası yok. Hayırlı ramazanlar sana ve dostlara...
  2. Nikontürk

    Nikon D810 26 Haziranda duyurulacak

    Nasıl yani Gökhan, USA'daki Nikon kullanıcıları Nikon'un köküne kibrit suyu dökemeyecek kadar akılsız mı? Bence D300-D300s ve D3-D3s kıyaslaması benzetmesi bal gibi de doğru, onlar da aynı şekilde iyileştirme idi, sen bu makinaları kullanıp farkı gördün mü? Bu konuda çok yazarım Gökhan, da, seni kırmak istemem, sen yapma bari; önce dünyadaki diğer ülkelerde uygulama nedir, prosedür nasıl yürüyor iyi bilmek lazım. Netten okumakla dünya tanınmıyor, bizzat görmek lazım. D600'deki toz meselesi benim için zaten mesele bile değil, koyunun bi yerini gören keçininki hep açık misali bir durum. E madem öyle, almayın kardeşim? Elimizdeki teknik geçerliliği olan argümanlarla burada eleştiri yapacaksak sizinle beraberim. Her markada az çok tecrübesi olan bir Ertan hoca neden sizin kadar yerden yere vurmuyor bütün markaları? Adam elindeki mantıklı argümanlarla konuşuyor, arabesk yapmıyor, ne eksik ise onu söylüyor. Ama vurun abalıya mantığıyla bu tartışma sürecekse yanlış yaptığınızı tekrar hatırlatırım. Bu tavrımıza bakınca burası Nikon severler değil, diğer rakip marka severlerin tartışma formu olarak algılıyorum.
  3. Doğukan, bu sorunun cevabını yukarıda vermiştim sana, iyi okumadın sanırım? Eğer Tamron 70-300 mm nin kutusu üzerined A17NII kodu varsa senin makinanda otomatik fokus yapar.
  4. Nikontürk

    Nikon D810 26 Haziranda duyurulacak

    Bu konuda herkes bir şeyler yazdı, ben de yeni bir şeyler öğrenebilirim ümidiyle an be an okudum, sizleri takip ettim. Nikon çuvalladı, Nikon her zamanki gibi yaptı, değişen bi şey yok, müzmin hata giderme vs.... Ben bunlara hiç itibar etmiyorum doğrusu. Ha bu arada Nikon benim babamın fabrikası da değil zaten. Teknik olarak bakıyorum, ne yapmış ne yapmamış adamlar, konuyu yüzeysel yerine derinlemesine irdelemek uzun vadede benim yüzümü kızartmıyor. Yahu Nikon farklı bir şey yapmıyor yıllardır, sadece TR'deki siz dostlarımın alım gücü her geçen gün artıyor, cebinizde paranız olunca konuşmaya da gücünüz oluyor, 2000'li yıllarda, 1990'lı yıllarda böyle konuşabilen bir fotoğrafçı kitlesi yoktu. Henüz D800'ün belki % 50'sini bile çözememiş biri olarak çok fazla bir şey yazamayacağım aşikardır, haddimi bilmeye çalışırım; bu makinanın ne artısı var, ula yapa yapa bunu mu yaptın gibi cümleler kuracak kadar alim olamadım henüz. Ama bir D600-610 noktasında kalıp eleştiri yapmak normal; keşke herkesin birazcık temel elektronik bilgisi olsa da bu kadar rahat sallamasa diye de düşünmüyor değilim doğrusu. Benim aklıma ise D300-D300s ve D3-D3s geliyor: Bu makinalar için de aynı şeyler yazıldı ama elektronik iç yapı hakkında kimsenin doğru bilgisi yoktu. Mesela bu modellerin sensörleri bile farklıydı, ama megapixel olarak aynı rakam yazılınca herkes aynı sensör diye saygısızca sallamıştı. Bence biraz beklemek lazım, yargısız infaz sonradan bizi mahcub edebilir. Ben işim gereği tam bu modelin arefesinde D800 aldım, almasaydım son 1 aydaki "bazı önemli" işleri layıkıyla yerine getirimezdim: Iso performansı, otomatik beyaz dengesindeki başarısı, 36 mp'nin verdiği avantajla yanlış kadrajı boşver salla parti çekilmiş kareden yeniden kadraj yaratmanın kolaylığı derken bir sürü rahatlıkla karşılaştım. Tek kelimeyle D3'ten sonra bana güven veren ilk gövde oldu. Burada unutmadan yazmak isterim, bir D3 kadar hızlı netleyemiyor, belki loş ışık şartlarında çalışmamın sonucudur bilemiyorum, merak edenler/netleme hatasını irdeleyenler bu konuyu araştırabilir, sayelerinde ben de öğrenebilirim belki. Sol netleme noktasından çok daha önemli bir durum bu, belki de bu sol-sağ derdinin temeli burdadır? Evet, özet olarak benim bazı sorularım var bu yeni model için: Sensör, işlemci, ölçüm modülü, karta yazma ile ilgili buffer durumu, pil harcamadaki kabiliyeti!, bir D3'e göre daha çabuk toz alan sensör bölgesinin izolasyonu, Ertan hocanın belirttiği düşük gerçek Iso kabiliyeti (yazılımsal L1-2-3'ü kastetmiyorum!), yani özetle bu makinanın hitap ettiği yarı profesyonel ya da profesyonel kullanıcılar için önemli olan konulardaki cevaplara göre makinayı yargılayabilirim. Wi-fi olayı; bu modülün ayrı olarak satılan aparatı zaten 1000 Euro? WT serisine bi bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Tek bir dosyanın 50 mb olduğu durumlarda senin o ev tipi wi-fi eklentin altına eder, profesyonel adam iki saat dosya aktarımını bekleyip LR ekranında değerlendirme yapamaz. O yüzden mecburen WT lere para bağlar. GPS durumu; cebindeki alet zaten ne zaman tuvalete gittiğini de söylüyor; o aletin zamanını LR üzerinden çektiğin dosya zamanıyla senkronize edince bütün koordinatları da exife yazıyor, bilmeyenler arasın, kolay bi iş, sonradan ne işine yarayacak? Bırak nerede çektiğimi ben kendi çekip çekdiğim kareyi dahi yıllar sonra bugün gibi hatırlıyorum. Nerede çektim la bunu, Hakkari miydi yoksa İzmir mi diye düşünen bir fotoğrafçı bana göre fotoğrafı çekerken kendinde değil, o deklanşör öncesi anın hazzını henüz tadamamış demek ki Bu yazımı okuyan ve beni tanımayan yeni arkadaşlar: Böyle bir dille yazmazsam dostlarım performansın düştü diye tenkit ediyorlar, yazılarımı okumuyorlar yani. Siz lütfen üzerinize alınıp da bu yazımdan sonra klavyelerinize abanıp bilip bilmeden atmayın, sonra moral bozukluğuna yol açıyorsunuz.
  5. Bu lensin motorsuz, motorlu ve VC yani titreşim önleyicili 3 farklı versiyonu var. Motorlu/motorsuz olanını fabrikanın koyduğu özel bir kod ile anlayabilirsiniz, şu an için kodu bilmiyorum ama AN gibi harflerle başladığını hatırlıyorum sadece. Motorlu ve motorsuz olanı optik başarım olarak aynı, bizim gözümüzde vasat bir lens, yeni başlayanlar için yeterli, çok yüksek performans beklemeyin. Hatta bu versiyonlardan daha eski olanları da var ama onları konumuza dahil etmiyorum; o modellerin dış kasa yapısı daha farklı. VC'li olan modeli başarılı olarak kabul ediliyor kullananlar tarafından. Bir Nikon 70-300mm VR modeli kadar iyi, bazen ondan daha iyi diyenler de var. Tripodsuz portre çekebilir misiniz? Bu sizin ellerinizin hangi mm den sonra titrettiğine bağlı. Mesela 100 mm de portre çekerseniz o kadar titremez, ama 200-250 mm lerde titreme olabilir, bazı insanlar 300 mm de bile titretmez mesela. Tahminime göre 200 mm den sonra tripod kullanmanız daha uygun olur. D3200 modelinde otofokus var, çünkü bütün dijital SLR makinalarda var: Sadece dahili fokus motoru yok, bunu da lense entegre edilmiş fokus motoru ile (Nikon AF-S lensler) yapıyor. Bu otofokus ister fotoğraf çekiminde ister video çekiminde aynıdır, yani "D3200 de fokus yok ama sadece videoda var" cümlesi teknik olarak doğru bir ifade değil. Paranız yetiyorsa bu aralıktaki lenslerin titreşim önleyicili versiyonlarını almaya çalışın. Hatta yeni başlayan arkadaşlara daha başarılı bir lens tavsiye ediyorum bu aralık için: Nikkor 55-200mm VR. Keskinlik, renk, kontrast gibi parametrelerde bahsettiğiniz Tamron modelinden çok daha başarılıdır. Tek eksiği 200 mm ye kadar çıkabilmesidir.
  6. Optiğin fizik kuralı şudur: Başlangıç odak noktası baz alınarak 3 katından fazla zoom yapan lenslerde "keskinlik, kontrast, renk başarımı" düşmeye başlar 18-55mm: 18x3:55 17-55mm: 17x3:55 55-200mm: 55x3:165 18-200mm: 18x3:55 ????? 24-70mm: 24x3:72 Örnekler uzayıp gider. 18-200 mm lens iyi bir tatil lensi olur, tak çıkar derdiniz olmaz, anılarınızı sabitlemek için yeterlidir. Ama teknik manada başarımı yüksek kareler arıyorsanız ve fotoğraf sanatında da kendinize güveniyorsanız bu tür geniş zoom aralığına sahip lenslerden uzak durursunuz. Artık bu konuda daha fazla soruya ve cevaba gerek olduğunu sanmıyorum; siz bir 55-200 mm VR alın ve yolunuza devam edin. Yaklaşık 1 yıl sonra tekrar burada buluşalım. O zaman çok daha farklı sorularla karşımıza çıkacağınızdan eminim; bunu bildiğim için gidin bu lensi alın diyorum.
  7. Doğukan, 55-200 senin amaçların için yeterli bir lenstir. Sahip olduğu diyafram bıçaklarından dolayı en düşük diyafram değerinde portre çekiminde şaşırtıcı sonuçlar alırsın. Bu lensi çok az kişi tanıyor, bana göre sınıfında en iyi lens. VR versiyonunu almaya çalış.
  8. Nikontürk

    av

    Çok iyi bir kare, tebrik ederim.
  9. Bahsettiğin DX kitlenslerde ben böyle bir durumla karşılaşmadım. 2 adet 24-70 mm alıp kullandım şimdiye kadar; ilkinde zoom lastiği ilk bir yıl içinde (çünkü TR'de kardeşim kullanıyordu), ikincisinde ise 2 yıl sonra (bu lens TR'ye gitmedi, hala burda kendim kullanıyorum) hafiften kendini koyverdi. 9 dolara ebay üzerinden sipariş ettim ve kendim değiştirdim, hala kullanıyorum. Bu durum bulunduğunuz iklimle de alakalı biraz. Sıcaktan bu malzeme etkilenebilir, senin memleket hem sıcak hem nemli bildiğim kadarıyla. Ayrıca her insanın teri farklı kimyasalları barındırır, etkilenmesi normaldir. 70-200 için 5 yıldan fazla bir zamandır hiçbir şikayetim yok.
  10. Bunu bir kaç yıl önce, aynı bu model lensin termosuyla iş arkadaşıma yapmıştım, gözleri yuvalarından fırlamıştı resmen.
  11. Bu konuda bilgim yok, zaman zaman xml'lere ben de rastlıyorum ama hiç ihtiyaç duymadım. Benim 15-20 farklı senaryom var her gövde için, bunları zaten kaydettim, artık tek tek pek uğraşmıyorum. Batch process menüsünden uygun olanı seçim tüm klasörü gösteriyorum, gidip bir kahve alıyorum, yarım saat sonra hazır. XML'i ne edeyim bu durumda? Ayrıca Ctrl+Z denen geri dönüş her zaman var, ayrıca raw hep elimin altında, o rawı tekrar asla kaydetmem, makinadan geldiği haliyle durur, yani hem hamdır, farklı kaydet komutuyla jpg yaparım olur biter.
  12. Nikontürk

    Nikon D90 hafiza karti lambasi

    Bu sorundan dolayı bir ay önce bir D90'ın anakartını değiştirmek zorunda kaldım. Kart okuyucudaki anahtarlama sistemi hasar görmüş; sanırım uygun olmayan kart ya da daha farklı boyuttaki kartları adaptörle makinaya takmanın sonucunda oluşmuş bir hasar. Kart okuyucuyu değiştirmeye cesaret edemedim, bu işlem için yeterli ESD donanımım ve uygun lehimleme araçlarım yok. Anakart 50 euro, daha ucuza geldi, ona harcanacak zaman ve alınacak riske değmiyor maalesef.
  13. Bütün arşivinizi Tiff olarak saklamanız mantıklı değil. Çok büyük alanlara ihtiyaÇ duyarsınız. Ve buna asla değmez. Sadece baskı alacağınız Çalışmalar iÇin tiff mantıklı bir seÇimdir. Sonrasında arşivlerken yine jpg e dönersiniz. Kayıpsız bir tiff kaydedin de görün bir D800'den gelen dosyayı
  14. Nikontürk

    Renk Değerleri Hakkında Yardım

    Bu konuya bu kadar hassasiyetle yaklaşıyorsanız makinadan direkt jpg almaktan vazgeçin: Önce beyaz dengesi ardından raw işleme konusunda webden kaynak bulup okuyun ve makinanızla raw çekip doğru şekilde işlemeyi deneyin. Bu sayede amacınıza daha rahat ulaşırsınız. Her ne kadar günün gelişmiş gÖvdeleri jpg işleme konusunda oldukça ileri ve başarılı olsalar da gÖren gÖz için tavsiye ettiğim yÖntem en güvenilir olanıdır. çünkü bütün parametrelere bilgisayar ortamında daha rahat müdahale edebilir, sonuçları büyük ekranda daha güvenilir yorumlayabilir, gerekli değişikliği daha kolay yapabilirsiniz. Genel manada her markadan ziyade her modelin kendine has bir renk karakteri vardır; bu daha çok barındırdığı sensÖr ve sonrasındaki dosya işleme işlemcisiyle doğru orantılıdır. Aynı sensÖr ve işlemcinin kullanıldığı birden fazla modelde yine renk karakteri olarak benzerlikler gÖrülür. Konusuna yıllarını vermiş fotoğrafçılar büyük PS müdahalesi olmayan karelerde hangi marka gÖvde ile çekildiği konusunda çok az yanılırlar. İşte bunun sebebi budur. Bir şehir efsanesi olarak Canon'un kırmızısı meşhurken sahrada gezenler için Nikon'un yeşili meşhurdur. Buna benzer noktalara takılmak yerine, ekipmana bu kadar büyük Önem vermek yerine fotoğraf sanatında kendinizi geliştirmeniz daha faydalı olur.
  15. Nikontürk

    Renk Değerleri Hakkında Yardım

    Markaların renkleri farklı diyebilmeniz için bu kıyaslamayı konusunda tecrübeli bir fotoğrafçı/bilgisayarcıya yaptırmanız gerekir. Fotoğraf bilgisi başka bir şey, dijital fotoğrafçılık daha farklı bir şey, bilgisayar yazılımlarına hakimiyet tamamen farklı bir şey. Bir markada bulunan "picture modu" diğer markada başka bir isim altında bulunup jpg çıktıyı çok daha farklı yorumlayarak size sunan onlarca etmenden sadece biri! Beyaz dengesi, Kelvin olarak belirlenen bu sıcaklık değeri, raw işleme, gövdelerin bu ışık şartlarındaki davranışlarına göre hangi dozajda pozlama telafisi gibi konulara vakıf mısınız? özetle, takip ettiğiniz yöntem bu kıyaslama için doğru ve yeterli değil.
  16. Yazımda buna kendi bildiğim kadarıyla cevap verdim. Bana göre büyük fark yok, varsa da çok düşük düzeydedir ve benim onu anlayabilecek bilgi ve becerim yok. Ekipmanım uygun, gerek monitörüm gerekse kullandığım vectorel ekran kartları bu işin en uç noktasındaki ekipmanlardan. PS'da güvenmediğim tek şey boyut küçültme. Bunda gerçekten kayıp olduğunu düşünüyorum: Belki de bu boyut küçültme ile ilgili olarak bir ders almam lazım, eksik bildiğim bir şeyler olabilir.
  17. Capture NX2 ile şu ana kadar bahsettiğiniz imza ekleme, logo ekleme, üst üste katman bindirme gibi işlemleri hiç yapmadım, nasıl yapıldığını da bilmiyorum. Bu yazılım benim için Nikon rawlarını en optimum seviyede tiff ya da jpg olarak dönüştürebildiğim, bunu yaparken 14 bitlik rawdan 16 bitlik tiff alırken en geniş dinamik aralığı yakalyabildiğim, fotoğrafa kesim uyguladıkça detaydaki renk ve keskinlik farkını görebildiğim, çekim esnasında unutulan/gözden kaçan/yapılan hataları bertaraf edebildiğim, kısaca benim dijital karanlık odam. Bir başka deyişle şu 3 bileşen haricindeki tüm ayarlara sonradan müdahale edebiliyorsunuz: ISO, diyafram ve enstantane! Yani biraz sokak diliyle fotoğrafı ikinci defa bilgisayar başında çekebiliyorsunuz! Dikkat edin, PS ile rötuş işleminden bahsetmiyorum. Neden bu konuda ısrarcıyım? Bunu, bir fotoğraf sergisi için 100x150cm boyutlarında baskı alacağım kareleri hazırlarken tecrübe ettim. Her ne kadar kalibreli ips monitörde gören göz farkedebiliyorsa da büyük baskılarda bile ancak ve ancak 8 bit çalışabilen baskı makinalarına rağmen dinamik aralığı ve detaydaki kaybı farkedebiliyorsunuz. Hatta fotoğraf boyutunu küçültürken bile yine şiddetle tercih ettiğim bir yazılım bu. "Batch process" menüsünden tek tıkla bütün klasörü hiçbir kalite kaybı yaşamadan, her türlü seçenek imkanıyla istenilen boyuta/kaliteye çevirmeniz mümkün. Bunu PS'da yaparken dikey ve yatay kareler için ayrı ayrı "droplet" oluşturmak zorundasınız. Halbuki CNX bunun için size yatay/dikey kadraj farkı sormuyor bile. Şimdi, CNX'ten çıkma bir jpg ile PS'dan çıkma jpg arasında kalite farkı var mıdır? Buna ezbere cevap veremem, teknik altyapısı ve ekipmanları güçlü bir fotoğrafçı bunu bilebilir. Bu biraz laboratuvar ortamında ulaşılabilecek bir bilgi bence. Ben jpg dönüşümünü CNX ile yaptıktan sonra orjinal dosyayı saklarken ebatını küçülttüğüm bir kopyasını PS'da düzenliyorum; bu nedir, işte imza-logo eklemek, gerek varsa kadraja müdahale etmek, eğer yakın cilt çalışmaları ise gerekli ten yumuşaklığını sağlamak gibi basit müdahaleler. Bu işlemlerden sonra PS'dan aldığım jpg'i gerek webde gerekse dijital veri olarak sahipleriyle paylaşıyorum. Büyük baskı isteyenlere yine dosyanın orjinalini veriyorum. Bu dosyaya da ihtiyaç varsa PS üzerinde basit müdahaleler yapıyorum. Ama asla bir ışık, kontrast, renk doygunluğu, keskinlik, iso gürültüsü giderme, beyaz dengesi gibi parametlere PS üzerinde müdahale etmiyorum! Bana göre jpg üzerinde bu parametrelerle oynamak fotoğrafın ebesini belliyor! Bu parametrelere zaten CNX üzerinde raw halindeyken müdahale etme imkanı var ve sonuçları yüzde bin daha iyi jpg'e göre. Şimdi ACR kötü müdür, hayır, eğer jpg çıktı kalitesi yetersiz olsaydı dünyada bu kadar fotoğrafçı kullanmazdı, özellike Canon kullanıcıları ACR'yi tercih ediyor. Bilene göre belki de daha kolaydır; çünkü CNX yapı olarak biraz ters bir yazılım, tıpkı windowstan MCOS'a geçmiş bir kullanıcı gibi hissedersiniz kendinizi. Ama mantığını çözdüğünüzde bu kez ACR'nin raw işleme prosedürü size tuhaf gelir. Bu arada CNX'in devam etmeyeceği gibi bir dedikodu var nette; onun yerine View NX benzeri bir yazılımın son zamanlarda denendiğini duyduk. Nik Software denen firma neden bu yolu seçti bunu bekleyip göreceğiz. CNX'in Hollanda'da resmi dükkan satış fiyatı 159 Euro. Web üzerinden key gönderme durumu yok, retail olarak kutuyu satın alıyorsunuz, serial içinden çıkıyor.
  18. Nikontürk

    dx gövdeye fx lens

    Buna benzer noktada açtığı konular çok. Bunlardan hangisine bakarsanız kafanız karışıyor, kendi içinde çelişiyor zaten: 17.06.2014 - 11:04 merhabalar Nikon D7100 üm var. Yukardaki iki lens arasında hangisini almalıyım ve neden ? Özellikle de fotoğraf kalitesi , keskinlik, kontrast gibi yÖnlerden yorumlamanızı rica ederim . Daha ucuz olanı almaya değer mi değmez mi ve neden ? Lütfen direk 2,5 kat pahalı olanı al şeklinde değil de teknik anlamda beni ikna edici yorumlar yazın saygılar 03.06.2014 - 06:39 Nikon 80-400 mm f/4.5-5.6G ED VR AF-S lensi kullanan var mı ? Nikon 70-300 VR ile değiştirmeye değer mi ? Özellikle 300 mm den sonra gÖrüntü keskinliği nasıl ? Amazon fiyatı 2700 USD 13.05.2014 - 05:52 Elimde Nikon 18-140 VR f:3.5-5.6 ve Nikon 70-300 VR f:4.5-5.6 lensler var. Bunları Nikon 18-300 VR f:3.5 - 6.3 lens ile değiştirme fikrim konusundaki yorumlarınızı beklerim . ( taşıma kolaylığı ve lens tak-çıkar kolaylığı açısından değil mümkünse fotoğraf kalitesi açısından yorumlamanızı rica ederim ) saygılar 28.02.2014 - 11:11 1 hafta Önce amerikadan bir arkadaşım nikon d7100 getirdi ama daha 100 fotoğraf çekmiştim ki AF netlemesi bozuldu çoklu noktalı AF netleme yapıyor ama merkezden tek noktalı AF netlemesi yapmıyor. ( M modu ) Bunun garanti belgesi türkiyede geçerli mi ? 19 yıldır nikon kullanırım bu 5. nikon makinam ilk defa bir sorunla karşılaştım 20140228_201714.jpg 202.56K 48 İndirme sayısı 09.02.2014 - 08:54 D90 , D7000 ve D7100 ün minimum shutter sayıları nedir bilen var mı ? Bütün bunları okuduktan sonra bu arkadaşı nezaket kuralları içinde kalarak ikaz etmek benim tek suçumdur. Halbuki yılların fotoğrafçısı bile olsa dijital dünyada pek çok eksiğinin olduğunu farkettiğim bu arkadaşın diğer arkadaşlara faydalı olacağına inanmak oldukça zor.
  19. Nikontürk

    dx gövdeye fx lens

    @Toledoman (Benim bildiğim Toledo İspanya'da bir yarım ada ve bir de bir araba modeli Seat Toledo. "Gaziantep adamı" benim için daha saygın bir ad olurdu, çünkü o şehirde görev yaptım ve insanına saygım var) Kötü söz sahibine aittir, böylece seviyenizi burada belgelemiş oldunuz. Bu siteye 9 Şubat 2014 tarihinde üye olmuş birisiniz, yani şurada 3 aylık bir geçmişiniz var. Fotoğraf sanatında ve Nikon markasını tanımakta ne olduğunuzu ve olmadığınızı şu ilk mesajınız gayet güzel anlatıyor: 11.06.2014 - 07:31 Bende 70-300 var memnunum ama yukardakilerden 1 stopluk ta olsa diyafram avantajı nedeniyle Nikon AF-S 55-300mm f/3.5-5.6G ED VR Lensi seçerdim diyecem ama sanırım nikonun böyle bir lensi yok :)3,5-5.6 diyaframlı olarak 18-300 mm ve 28-300 mm lensler var. 100-200 dolar fazla verip 18-300 alırdım. Kullanımda esneklik ve lens tak çıkarla uğraşırken enstantene kaçırma durumu yaşamaz , sensörü bir nebze de olsa tozdan korurdum . Ben bu mesajınıza binaen diğer arkadaşları yanlış yönlendirmeyin diye kibarca ikaz ettim sizi. Ama siz işi terbiyesizliğe döktünüz, kendiniz bilirsiniz. Bu arada korkmayın, kimse sizi siteden falan atmaz, sadece bu yaptığınız rezillikten dolayı daha ne kadar bu sitede insanlar sizi ne kadar ciddiye alır bilinmez. İşte bu sitenin yaptırımları derken kasttettiğim buydu, ama siz onu da yanlış anladınız. Dedim ya, hayatta başarılar
  20. Nikontürk

    dx gövdeye fx lens

    @Toledoman Seni bir süredir forumda takip ediyorum. Tarzın, yazıların site kurallarıyla çelişiyor. Adın sanın belli değil, seviyenin ne olduğu ise belli. Seni kibarca ikaz ettim, ama aynı tarzınla cevap yazmaya devam ediyorsun. Saygısızlığını kınıyorum. Bu tarzda devam edersen sitenin kurallarına göre gerekli yaptırımlar uygulanır, bilgine. Benim ne olduğumu ve ne olmadığımı bu sitenin müdavimleri bilir; bundan dolayı boş yere kendini yorma. Hayatta başarılar.
  21. Nikontürk

    dx gövdeye fx lens

    @Toledoman; DX FX arasındaki farkı henüz bilemeyecek seviyedeki kullanıcıya ileri seviyedekilerin anlayabileceği köşe kararmasından bahsetmeniz sadece kafa karışıklığına sebep olur, yani yardım edeyim derken iyice korkutursunuz. Bu seviyedeki kullanıcı nerden bilecek vignet nedir, yapmayın Allah aşkına. Bu konuda bilgili olabilirsiniz ama başlangıç seviyesindekilere üst seviye tavsiyeleri yapmanız hoş değil, doğru da değil. @Akif Yüzbaşıoğlu; Size bir anahtar veriyorum: - üzerinde DX ibaresi olan lensler sadece APS-C sensörlü, ya da diğer deyişle DX gövdelerde tam performanslı çalışır (FX yani full frame (tam boyut sensör) makinalarda da çalışır ama tüm sensörü doldurumaz). - üzerinde Dx ibaresi bulunmayan lensler (FX falan yazmaz yanılmayın) hem DX hem de FX gövdelerde tam performansla çalışır. Bu bilgilere göre seçiminizi yapınız. Köşe kararması, sensör doldurması gibi ileri seviye kullanıcılarının sık dokuyup ince elediği konulara kafanızı yormayınız.
  22. Makro lenslerde 1:1 gibi değerlerle anlatılan büyütme, lensin en arkadaki merceğinin veya kendi dizaynına göre en öndeki mercekle ileri geri hareket etmekle sensöre düşen görüntünün normalden daha büyük olmasıyla elde edilir. Yani bir başka deyişle, standart bir lensi kullanarak, sensör düzlemine olan mesafeyi körük, uzatma tüpü araçlarla artırarak aynı büyütmeyi elde edebilirsiniz. Zaten gerek analog gerekse dijital makinaların üst kısmında bulunan Þ işareti filmin ya da sensörün bulunduğu düzlemi kullanıcıya bildirmektir. Kullanıcı bu düzlemden gerekli ölçümü yapıp objeyle arasındaki mesafeyi hesaplar, gerekli büyütmeyi kendisi sağlayabilir. Makro lenslerin farkı sadece bu büyütme için gerekli mekanik dizayn değildir. Bu lensler optik kusurları en aza indirilmiş, keskinlik, CA gibi en çok sıkıntı veren noktalar iyileştirilmiş lenslerdir. Bu kadar büyütmeyi sağlayacak mercek çapları standart lenslerden biraz daha büyük olmak zorundadır, aksi halde sensöre düşecek ışık miktarı da düşecek, bu da en büyük sıkıntılardan biri olacaktır. Yani, benim zaten standart bir lensim var, araya uzatma tüpü atarım ve makro lens sahibi olurum demek pek doğru olmaz. çünkü mercek çapları ve lensin dizaynı size bir makro lens performansı sunamaz, sadece hiç yoktan iyidir misali bir kareniz olur o kadar. Lenslerin detay vermedeki mahareti sahip oldukları merceklerin ışık geçirgenlikleri ile doğru orantılıdır. Yani bir makro lens daha fazla detay veriyor ama bir portre vermiyor demek abesle iştigaldir. Bunu söyleyebilmek için elinizde orta format boyutlarında sensöre sahip bir Hasselblad (ya da daha büyüğü) üzerinde bahsi geçen lenslerin bilimsel testini yapabilmeniz, lens geçirgenliklerini fabrikanın verdiği rakamlarla belirtmeniz, bu değerler ışığında sensörün pixel sıklığıyla ilgili bir düzine mühendislik verisini de belge olarak sunmanız gerekir. Sitemizde bu konuda bir şeyler yazabilecek konumdaki tek kişi benim bildiğim kadarıyla Ertan hocadır. Halk böyle istiyor isimli site/blogda özellikle D800 incelemesini okursanız tam olarak ne demek istediğimi anlarsınız. ülkemizde 50 mm lensi portre lensi yapıp soktular millete, sonuçlar böyle oldu. O lens ile portre çektiğini sanan amatör kullanıcı tesadüfen makro lensle çekim yapınca da böyle bir hisse kapıldı. 100-150 mm arasında bir odağa sahip her türlü lensle "kurallara uygun portre" çekimin yapan arada hiçbir fark olmadığını zaten bilir. Ama bir 50 mm ile bel üstü çekimler de portre sınıfına girince burda sayfalarca yazıp yeni gençleri yanlıştan kurtarmaya çalışan konumunda oluyoruz. Zaten "picture modları"nda bir portre seçeneği var: Acaba kaç tanemiz bu modun "Capture NX2" üzerinde veya makina üzerinde parametrelerini inceledi? Portre çekerken keskinlik parametresinin fabrika tarafından düşük tutulduğu, aynı şekilde kontrast değerinin de düşük tutulduğunu bilen bir kullanıcı bir makro lens için 5 başlıktır süregelen bu tartışmayı hiç ateşlemez. Burdan anladığım bir konu daha şudur: Fotoshop ile fotoğrafçılığı öğrenen bir nesil yetiştiriyoruz, halbuki bu işin bir fotoshop öncesi var: Gövde üzerinde üreteceğiniz Jpg çıktısının bir sürü seçeneği var. Bunları kullanıcı bilse zaten ihtiyaç olan "portre yumuşatması"nı sadece fotoshop ile yapılabileceğini buraya yazmaz bile. Şimdi bu yazımdan Bülent bey alınacaktır. Ama inanın amacın size yüklenmek değil, benim üslubum biraz sert; siz ilk değilsiniz. Sizin gibi pek çok arkadaşla karşılaştık burada, sizi yanlıştan döndürebilmek için çaba sarfettik, etmeye de devam ediyoruz. O yüzden, ne bilirsin dedikleri zaman haddimi bilirim diyorum. çok okuyup, çok pratik yapıp, sadece bildiğimiz noktalarda bilgimizi paylaşmak faydalı olur. Emin olmadığımız konularda bir bilene sormak en doğru olanıdır, böylece bilmeyen diğer arkadaşları yanlışa sevketmemiş oluruz.
  23. Bülent bey, Benim serzenişim bu sitede yanlış bilgilere geçit vermeyişimizdendir. Bu sitenin farkı burdadır. ürün satış uğruna, daha çok ziyaret edilme uğruna her türlü yalan yanlış bilgiye, yazıya onay vermiyoruz. Bundan dolayı mesajımda size cevap verme hakkı doğuracak bir tarz kullandım. Yani buyrun, bilimsel verilerle bunu ispat edin, ama maalesef bunu yapmadınız. Yazdığınızın bu meslekte, optik fizik kurallarında hiçbir doğruluğu, dayanağı yok. Bunu size izah edebilmem için sizin öncelikle bazı merhaleleri katetmiş olmanız gerekiyor; bundan dolayı yazılı olarak size bunları izah etmenin bir faydası yok. özetle, yazdıklarınızla bu hobiye yeni başlamış insanlara yanlış bilgi veriyorsunuz, ben buna karşıyım, size değil.
  24. Nikontürk

    FLAŞ TAVSİYESİ

    D610'un dahili flaşını "commander" moduna alırsanız, aynı şekilde SB600'ü de "remote" moduna alırsanız kablosuz olarak i-TTL desteğiyle yani tam otomatik olarak kullanabilrsiniz. Bu sistemde IR tekniği kullanıldığı için dışarıda, güneş altında UV'den etkilenip kararlı çalışmayabilir, bilginiz olsun. Kapalı alanda sorun olmaz, flaşların birbirini görmesi kaydıyla!
  25. Nasıl yani? Lensin özelliği mi aşırı detay verdiriyor? Eğer makro lens olmazsa detay azalıyor mu? Yani bir Nikon AF DC-Nikkor 135mm F/2D portre lensi daha az detay mı veriyor? Siz bu yazdığınıza kendiniz inanıyor musunuz?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.