Nikontürk

Arkadaşlarımız detaylı cevaplar vermişler. Benim merak ettiğim ise başka: Neden sadece Tamron'u önerdiler? Makro denince Tamron'dan başka lens yok mu? Bunlar yeni fiyatları mı yoksa ikinci el mi?

Karanlık ortamda flaş patlattığınızda ortamdaki yakın tozlar/su buharı veya su zerrecikleri bu şekilde belirgin olurlar, hatta bazen bunlar lensin ön camındaki tozlar bile olabilir.

Sorduğunuz soru tamamen genel, cevaplaması çok güç. Size "tavsiye"de bulunabilmek için öncelikle çekimlerinizdeki eksik noktaları görebilmemiz gerekir. Eğer bu konuda hiç bilginiz yoksa sizin tavsiyeye değil de bir kursa ihtiyacınız olur. Bunu gerek fotoğraf kursları gerekse internet ortamındaki video ve diğer içeriklerden karşılamanız gerekir. Burada sizin sıfırdan başlarken ne yapmanız gerektiğini yazmaya çalışırsak buna zaman da yetmez, bir sürü yanlış anlaşılmayı da yazıyla çözme girdabına gireriz. çünkü fotoğrafçılıktaki seviyenizi bilmiyoruz. Eğer sizin sorduğunuz sorudaki kadar basit olsaydı şurdan şu yemeğin tarifini ver de yapayım misali reçete vermekle herkes ürün fotoğrafçısı olurdu.

Ağzı olan konuşuyor misali önüne gelen site açarsa, konuyla bilgisi olmayan kişiler içerik hazırlarsa, kopyala yapıştır mantığıyla çalışırsa böyle olur. Bizim milletimiz ne zaman "mesleğe saygı" kavramını öğrenebilecek çok merak ediyorum.

Bu saatte D700, D3 gibi gövdelere para yatırmak daha sonra onu nakite çevirememek demektir, zarar edersiniz.

D5100 üzerinde 24-70 Nanonun tadına varmış biri değil daha üst segment bir DX, FF üzerinde bunun muadili bir lense bile burun kıvırmıştır; tecrübemle sabit. Daha samimi bir ifadeyle o 24-70 nanoyu çok ararsınız, satmayın. Bazen açı dar geliyor demişsiniz, bu çok normal, DX üzerinde FF lensin açısı tabii ki yetmez. Ya 18mm lerden başlayan bir lens olmalı, ya da mevcut lense bir FF gövdeniz olmalı.

Eğer bunu benim cevabıma binaen yazdıysanız: Burada bize bu versiyon sorulmadı. Mevcut 80-200 AFD elimde varken nasıl hareket edersem mantıklı olur dendi. Biz de doğru bildiğimizi yazdık. Kaldı ki: 70-200 VR1 modeli DX gövdelerde gayet iyi bir seçenek olurken FF'de köşelerdeki sıkıntılarından dolayı gören gözler için tercih edilmez. VRII versiyonda bu sıkıntılar giderilmiştir. Bu noktada bir önceki 80-200 AFS ve AFD çok daha tercih edilir; kimin tarafından? Tecrübeli ve zor beğenirler tarafından. Ama sadece DX için konuşuyorsanız o noktada VR özelliği ile diğer 80-200 lere göre daha ileriye çıkan bir lenstir.

8 numaralı maddeye cevabım: Akıllı telefonlar için üretilmiş birden fazla sayıda "gps tracker" mantığıyla çalışan programlar var. Bu program hangi saat/dakika/saniyede hangi koordinatta bulunduğunu log tutuyor. Elde edilen bu dosyadaki saat/koordinat bilgileri Lightroom tarafından okunup gösterilen klasör altındaki fotoğrafların çekim saatiyle eşleştiriliyor; ardından exife o andaki koordinat ilave ediliyor. Birkaç yıl önce bunu denemiştim, ama benim için çok da önemi olmayan bir özellik. Sonrasında GP-1 aldım, onu da birkaç defa kullandım, genelde dolapta tozlanıyor. ümit hocam, 16 ve 17 numaraları çooook beğendim. Emeğine sağlık.

Tepe flaşı olmaması bence bÜyÜk eksik değil, hatta biraz daha pro segmente yaklaşmış gibi gösteriyor. Flaştan kazanılan alana ciddi bir prizma yerleştirilebilir, aynı konuyu D1-2-34-4 gibi gövdelerde görÜyoruz. BÜyÜk iso başarımından dolayı yapay/elektronik/soğuk bir flaş ışığına ihtiyaç hissedeceğimizi sanmıyorum. Flaş gerekçesindeki yalıtım kelimesi bana ilginç geldi. çÜnkÜ hareketli ekran yalıtım noktasında sorun teşkil etmez mi?

Kodak kapandı sanıyordum.

Evet, bugün de D500 modeliyle ilgili duyuru Amerika sitesinde görüldü: http://www.nikonusa.com/en/nikon-products/product/dslr-cameras/d500.html Merak edenler için yakın 3 model ile karşılaştırma tablosu: http://cdn-4.nikon-cdn.com/e/Q5NM96RZZo-YRYNeYvAi9beHK4x3L-8go_p7JUL6JpQM9h_9xTbwyw==/PDF/D500_Comparison_Sheet.pdf

Kısa bir süre önce görselleri nete sızan Nikon D5 modeli resmi olarak duyuruldu. http://imaging.nikon.com/lineup/dslr/d5/spec.htm

Aslında bazen sizin meslek dalınızdan alıntı yaparak cevaplamak zorunda kaldığımız sorular oluyor. Şöyle ki: "Arkadaşımın düğünü var, benim de bir D3200'üm var. Bir fotoğrafçı tutmak çok pahalı olduğu için benim çekmemi istedi. Hangi ayarları kullanmalıyım?" Ya da: "Bir kuyumcu arkadaşın ürünlerini çekmem gerekiyor, hangi ayarları en doğru olanıdır?" Türünden sorulara aynen şu cevabı veriyorum: "Dayım kalp hastası, kalp kapakçığı değişmesi gerekiyor. Hastahanede bu iş çok pahalıya maloluyor. Ben de hastahenede hastabakıcıyım, biraz alet edevatım var. Tarif edin de şu işi kotarayım."

24-85mm'nin bu son versiyonu (ki bundan önce 2 versiyonu daha vardır) VR özelliği ile birlikte iyi bir lenstir, kitlens olarak satılması sizi yanıltmasın. Ama daha hızlı, daha fazla ışık geçirgenliği olan bir lense ihtiyacınız varsa (yaptığınız iş ile doğru orantılıdır bu durum) bu aralıktaki en iyi lens Nikon 24-70mm F2,8 Nanodur (şimdilerde VR'li ikinci versiyonu da piyasadadır). Tamron 24-70mm VC modeli Nikon'dan sonraki en iyi tercih olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bazı kullanıcılar Tamron'un bu aralıkta en iyisi olduğunu bile iddia ediyorlar. Eğer bütçeniz Tamron'a yetiyorsa sizi üzmeyecektir. Lakin şu 80-200mm'nin size bi zararı olmaz. VR'ye elinizi fazla alıştırmayın derim. Literatür der ki VR'nin size yardımı belli bir enstantaneye kadar olur, pratikte de böyledir. Yani siz bütün çekimlerinizi 1/400'ün altında yapmazsınız. Bazen 1/500'ler ve daha üzerine çıkarsınız. Bu durumda VR tam olarak görevini yapamaz. Yani sadece belli bir enstantanenin altındaki çekimler için bu lensi elinizden çıkarmak mantıklı olmaz. Alacağınız Tamron 70-200 mm size VC kazandıracak, buna karşılık neler götürecek bir bilseniz? Renk başarımı, kontrast, keskinlik noktasında bu üçüncü marka lenslere dikkat etmek gerekir. Aralarından bazıları gerçekten iyidir, hepsi değil. özetle, ben olsam hadi F2,8 bu aralıkta işime yarar deyip 24-70mm F2,8 alırdım, param yeten marka/modelini tabii. 80-200mm F2,8'yi ileride aramamanız adına saklamınızı, bugün değerini belki bilmekte zorlanırsınız, ileride bu hobide seviyeniz yükselince o lensin hakkını vermeye başlar, nelere kadir olduğunu anlarsınız. Bulunduğum ülkede ikinci eli (AF-D versiyonu için) hala 500-600€ aralğında satılıyor. Hatta bir üst modeli AF-S versiyonu bu saatte sıklıkla motor bozduğu için artık tercih edilmiyor, AF-D taş gibi işine devam ediyor. Varsın dahili netleme motoru olmasın, sizin acele işiniz olacağını sanmıyorum.

Çok zor bir soru benim iÇin. Bildiğim yerleri satın aralarında cevaplamaya Çalışayım:

Aynasızın videosunu daha güzel bulacaksınız. Hem de bu modelde 4K!

70-300 mm makro lens değil, tele lenstir. Bununla kar tanesi çekmek imkansıza yakın zordur. Bu lenslerdeki makro ibaresi 1:2 büyütmeyi sadece belli aralıkta sağlamasından dolayıdır. Gerçekte bunlar makro lens değildir. En ucuz makro lens Cosina 100mm F3,5. Diğer makro lensler: Tamron 90mm F2,8 Sigma 105mm F2,8 Nikon 60mm F2,8 Nikon 85mm Nikon 105mm F2,8 Nikon 200mm F4 Sigma 150mm F2,8 Sigma 180mm F3,5 Ayrıca bir not: Bu lensleri sadece D80 de değil, her model Nikon makinada kullanabilirsiniz.

HiÇ kasmayın; başlangıÇ iÇin Nikon 18-105mm VR lensi alın, Çünkü fiyat/performans olarak size şimdilik hem de fazlasıyla yetecektir. Kalan parayla, hatta yetmezse biraz da borca girerek zamanın en güncel gövdesini almaya Çalışın. Mesela D7200, olmadı en kötü ihtimalle D7100. Daha aşağısına inmemek iÇin imkanlarınızı zorlayın. Çünkü siz şu an lense yatırım yapabilecek bütÇeye sahip değilsiniz. İleride o lens bi şekilde kesinlikle değişecektir. Çünkü: Sizler yaptığınız işte imaj kalitesini sadece makinadan bekliyorsunuz. Fotoğrafın sanat kısmına girip yok raw Çekeyim, onla mı bunla mı raw editleyip jpg dönüşümü yapayım, en son photoshop ile makyajlıyayım gibi bir sürü teknik konuyla vakit kaybedemezsiniz. Sizler, makinadan gelen jpg dosyasının en optimum, en cancanlı, en ışık hatasız olduğu kareleri istersiniz. Bundan dolayı da en güncel ve orta seviye bir gövde sizler iÇin en doğru seÇim olur. Bu noktada size gelecek full frame/D600/D750 gibi gövde tavsiyelerine sakın aldanmayın; bu gövdeleri yıllar sonra kendi insiyatifinizle almak isteyeceksiniz; yoksa yapacağınız işte bunu gerektiren bir hal olmadığını şimdiden size söylemek isterim. Eğer bir AA muhabiri iseniz ve hareketli/spor/anı kaÇırmayan hallerden bahsediyorsak o zaman D4 ve türevleri size yakışan olacaktır.

Hiç uçak çekmedim, bu yüzden ezbere konuşmam. Benim için en hızlı hareket eden objeler buz hokeyi ve basketbol maçındaki oyunculardı. Buz hokeyinde sahanın hemen kenarındasınız ve oyuncular gerçekten çok süratli. Aynı şekilde basketbol maçlarında potanın hemen alt kısmında durup en iyi kareyi yakalamak isterken oyuncuların hızına uygun davranmak zayıf salon ışıkları ve flaş yasağıyla oldukça zor. Buz hokeyinde ışıklandırma aslında aynı, sadece yerdeki buz tabakasının yansıtmasıyla biraz daha fazla ışık varmış gibi oluyor. Buz hokeyinde 1/500 leri yakalayabiliyorum, iso ortalama 1500-2000 lerde. Basketbolda ise 1/320 ve üzerine çıkabilmek için isoya yükleniyorum, 3000 civarı. Hem D3 hem D800 kullanıyorum. 70-200 VRII ile çalışıyor, her halukarda VR yi kapatıyorum, elde çekim yapıyorum. 1/400 ün üzerinde VR II nin D3 gibi gövdelerde perdeyi limitlediğini düşünüyorum, yanılıyor olabilirim. Pan zaten vazgeçilmez bir teknik bu durumlarda. Tripod ise size engel, belki monopod ile tripoda göre daha rahat hareket edebilirsiniz ama bunun için de 150mm nin üzerinde çalışıyor olmanız gerekir. Futbol maçlarında 100-300mm ile çalışırken monopod kullanıyorum, faydası oluyor.

VR fonksiyonunu hangi enstantanede kullanmayı düşündünüz?

Gövdelerde kullanılan kartların yazma hızı ile uyumluluk konusu ayrı şeylerdir. Bazen çok yüksek yazma hızına sahip kartlar stabil olmadıkları için (sizde olduğu gibi) hata mesajı vermesine yol açabiliyor. Yine aynı şekilde yazma hızı düşük olan kartların da hiç sorunsuz çalıştığına şahit oluyoruz. Yazma hızı düşük olan kartlarda makinanız çalışmamazlık yapmaz. Sadece normlarda belirtilen hızda fotoğraf çekimi yapamaz, daha yavaş bir hal alır; videoda ise çekime başlar ve hemen çekimi bitirir, çünkü videonun sahip olduğu yoğunluktaki datayı karta yazmak imkansızdır. Dikkat edin her iki durumda da hata mesajı vermez. Bu ve buna benzer şikayetlerden kendini korumak isteyen markalar ürünleriyle uyumlu kartların marka/modellerini websitelerinde yayınlamaktadırlar.

Arkadaşlar, Başlığı açan kullanıcı profesyonellerden cevap beklediğini birinci ve ikinci mesajında yazmış, hala onu tatmin eden cevap gelmemiş, üçüncü defa ahaliye cağrıda bulunup Nikontürk ailesinde kullanan yok mu diye serzenişte bulunmuştur. Bu üçüncü çağrıdan sonra cevap yazma ihtiyacı hissettim. çünkü "cevap versinler" bir emir kipidir, bizim forumda buna rastlamayız. Benim yazdığım cevabı yanlış anlamıştır. çünkü onun için ne acemi, ne de profesyonel gibi bir imada bulunmadım. Sadece burada, hem bu gövdeyi, hem de bu lensi kulananan, aynı zamanda profesyonel biri olma ihtimalinin çok düşük olduğunu yazmaya çalıştım. Bunu, koyduğu kıstaslara göre birini bulmanın zor olacağını yazarak belirttim. Aynı zamanda sorusuna üç markanın lensleri hakkındaki tecrübemi de yazarak cevap verdim. Forum edebi konusundaki kinayeli sözlerimi hissedebilen birinin sorduğu soruya verilen cevabı anlamaması mümkün değildir; sadece yanlış anlama riski vardır ki bu diğer cevaplarda da kendini göstermiştir. Cevap veren diğer arkadaşlarda da yanlış anladığı noktalar olmuştur. özetle, karşımızdakini anlamaya çalışmalı, önyargılardan uzak durmalıyız. Benim sert üslubum yıllardır müdavimi olduğum Türk forum sitelerindeki Türkçesi bozuk, eğitimi yetersiz, saygı yoksunu ve şarlatan kullanıcıların bir birikimidir. Buna karşılık kişiye/yaşa/mevkiye değil, bilgiye saygılı olan, bilge insanların önünde eğilirim.

Yazdıklarımla hiç kimsenin hevesini söndürmüyor, bilakis onların gereksiz harcamalar yapmamaları için doğru tavsiyelerde bulunmaya çalışıyorum. Eğer dediğin gibi olsaydı "ooo çok güzel lens, hemen git bir tane al derdim". Aslında sen öğrenmen gerekeni benden öğrendin, ama yine de bir şey yazmış olmak için yazmaya devam ediyorsun. Sen ilk değilsin bu şekilde davranan, son da olmayacaksın.

Aslında çok haklısın. Kaç gündür burda cevap bekliyordun, dayanamayıp sana cevap verdiğim için kabahatliyim. Son mesajından anladığım odur ki sen bu cevabı haketmiyorsun. Aslında en iyisi muhatab olmamak ama ne yapalım, kibiri bünyemizde taşıyamıyoruz.

Eğer bu lensi + bu gövdede kullanan olsaydı şimdiye kadar cevap yazarlardı. Sunduğun kıstaslar konunun tekniğiyle Çelişiyor, şöyle ki: 1- Profesyonel, bir makro lensi portre iÇin kullanmaz. 2- Profesyonel, full frame gövde kullanır (genellikle). Hem profesyonel arıyorsun hem de DX makina kullansın istiyorsun. 3- Hem makro hem portre iÇin uygun olan lens yoktur, bütÇe bazlı düşüncelerde "olur" verilir. Bu adam zaten profesyonel değildir. Paran buna yetiyorsa bununla yetinmelisin. Nikon haricindeki diğer markaların bu odak noktasında makro lenslerinin birbirlerine büyük üstünlüğü yoktur. Dikkat et, bu aralıktaki diyorum. Yani Sigma'nın 150mm ve 180mm sini bunlardan ayrı tutuyorum! Kişiye göre değişmekle birlikte benim Nikon haricindeki markalarda bu kulvarda sıralamam şöyle: Tokina 100mm, Tamron 90mm ve en son Sigma 105mm. Ama tekrar söylüyorum, aralarındaki fark Çok büyük değil, o da görebilen göz iÇin. Bunlarla ilgili nette pekÇok karşılaştırma var, kendiniz inceleyip karar verin. Burada senin sorunu cevaplayabilecek "profesyonel" yok. Bu şartlar altında bu sitedeki herkes acemi kalır.