Nikontürk

Bu üstteki kareler için pekala bir 50 mm gerek F1,4 gerekse F1,8 kullanılabilirdi, tabii hala bokeh arıyorsak bu karelerde! Onun haricinde bu kareler için başka bir ekipmana gerek yok. Bebek fotoğrafında sert ışığın etkileri var, makina kısmış kendini iyice, yani pozlama bir tık eksik gibi. Gerçi makina haklı gibi, belki de beyaz elbise patlamasın diye önlem almış olabilir. Sabit Kalfagil hocanın kompozisyon kitabını size tavsiye ederim. Edinebilirseniz mükerrer defa kendinizi zorlayarak okuyun.

Gökhan, sana katılıyorum. İlave olarak gerek ilk VR'siz 24-85mm gerekse günün VR'li 24-85mm'si yabana atılacak lensler değiller. F2,8 saplantısından bazen vazgeçmek gerekiyor, çünkü her şartta buna ihtiyacımız yok. Biraz da ekipmana yatırım yapmayı bırakıp kendimize yatırım yapsak daha doğru olur diye düşünüyorum. Ekipmana bu kadar takılmamak lazım. Temel bilgileri aldıysanız çıkın artık sahaya, bol bol çekin, korkmayın. çünkü akademisyen olmak zorunda değiliz, o halde pratik yapmak en iyi öğrenme yöntemidir bana göre. Adam fotoğraf sanatında üniversite bitirmiş, ama karanlık bir sahneyi çekerken zorlanıyor! İşte bu pratik yapmamanın eseri. Bazen adam yerine koymadığınız düğün şipşakçısı o sahneyi akademisyenden daha kısa zamanda daha başarılı çekebiliyor! özetle, elinizdeki mevcut ekipmanla bol bol çekin, mevcut ekipmanın kapasitesini zorlayın, ekipmana takılmayın.

Paran yetiyorsa çekinmeden al, ama TR içinden bazı yerlerden alırsan ve kalibre problemi olursa o zaman işin zor. çünkü makinayı değil, lensi kalibre etmek sadece Nikon servislerinde mümkün benim yaşadığım ülkede, bu iş için ise 150-250 euro ücret alıyor Nikon NL lensine göre. Kendi kalibre ekipmanları ve yazılım desteğiyle bu iş yapılıyormuş. Peki madem mevcut lensten memnunsun, neden bir 50 mm F1,4 gibi lenslerle ışığın az olduğu yerlerde kullanmıyorsun? Nasılsa FF bir gövde, çok da dar bırakmaz seni bu lens?

Abi alemsin, bunlar analog zamanın lensleri. Belki de en son üretileni yani 28-80mm olanı 2000 li yıllarda falan üretilmiştir. Bunu yeni olarak satan kişi sanırım değerinin 20 katı falan bir fiyat ister. Bu lensin tarihine baktığınızda mühendislik tasarımı olarak Angenieux imzasını görürsünüz. Tokina, lens üretmeye başladığı ilk yıllarda bu firmanın tasarımlarını kullandı. Sahip olduğu performansın en büyük sebebi budur. Angenieux firması eskiden fotoğraf makinaları, güvenlik sistemleri için lens üretirken uzun yıllardır bu işi bıraktı, ürünleri sinema endüstrisinde kullanılıyor, ileri uç seviye diye adlandırılan lensler üretiyorlar, Fransız çıkışlı bir firma olup çok eski ve köklü bir geçmişi vardır. Tokina, daha sonra kendi tasarımlarını üretmeye başladığında aynı performansı verebilen lensler üretemedi. özellikle üzerinde SV-SD ibaresi bulunan lensler maliyetlerin daha aşağı çekilmesi amacıyla daha ucuz malzemeden üretildi, bu da Tokina bilirleri üzdü. Analog zamanın Türk fotoğrfçıları bu markayı çok iyi bilir, hatta o yıllarda Türkiye distribütörü var mıydı bilmem, ama Türkiye'ye girmediği belli, çünkü piyasa Sigma ve Tamron'a kalmış vaziyette. Halbuki insanlar Hoya markasını çok iyi tanıyor, ama bu markanın da Tokina bünyesinde olduğunu söyleyince şaşırıyor. Tıpkı Nikon'un Mitsubishi bünyesinde olması, Fujifilm'in ise Nikon'un bünyesinde olması gibi karmaşık Japon iş kuralları. Dijital dönemde ise ağırlık olarak APS-C sensöre üretim yapan Tokina yine TR'de öne çıkamadı, ithalatçıyla ilgili bir durum sanırım. Bana göre o yıllarda ne Sigma ne de Tamron bu markanın eline su dökebildi. Son dönemlerde Sigma ve Tamron argeyi geliştirdi, sonuçlar bilindik marka imajını yükseltti, bugün titiz fotoğrafçıları memnun eden ürünleri var artık bu iki markanın da. Ancak Tokina hala yüksek fiyatı, yetersiz pazarlama ağı, dar lens yelpazesinden dolayı tutuk kaldı. Mesela hala bir FF standart lens üretemedi, varsa da ben bilmiyorum. DX için meşhur 16-50mm F2,8'i var, ama fiyatından kimse yanına yaklaşamadı. 11-16 mm si ise hala bir efsane. 12-24 mm ikinci sırada gelse de rakiplerinden hatta ve hatta Nikon'un aynı lensinden kat kat daha üstün. 100 mm makrosu ise herkes tarafından alkışlanıyor, ondan iyisi sadece Nikon 105 mm. Dedim ya, analog zamandaki bir kaç kalem lensi iyi bilen/tanıyan kesinlikle vazgeçmiyor. Ama maalesef TR'de az var, olanlar da Gökhan'ın başına gelen gibi sıkıntılı kopyalar. Ben hala 100-300 mm F4 'ümü elimden çıkarmıyorum, sabit odaklı Nikon 300mm F4'ümden hiçbir eksiği yok çünkü! 28-70'imi ise uzun süre direndiğim halde D800 alırken mecburen sattım değerini ödeyen birine; düşerse yine alırım, öyle güzel bir lens yani. özetle, hatasız bir kopyasını deneyene kadar ne olduğunu anlamak imkansız. Ama bir de performansını görünce elinizden çıkarmazsınız.

Biraz Windows bilgisiyle halloluyor. Burdan anlatmak imkansız.

Onun çözümü var, hem de başağrısı yapmadan, sıkıntı yok yani. İlla satın alcam diyorsan başka tabii.

Bana göre bu lensi aratmayacak 2 versiyon lens var: Tokina 28-70mm F2,6-2,8 ve Tokina 28-80mm F2,8 Pro. Dikkat edin bu lensin yaklaşık 6-7 versiyonu var. Ancak normal bir kopyaya ulaşmanız lazım. Daha önce Gökhan bir adet aldı ama berbat bir lens çıktı, geri verene kadar da çok zorlandı. Ben bu Tokina'yı uzun yıllar birden fazla kopya olarak kullandım; keskinlik/kontrast/renk başarımı olarak Nikon'dan aşağı kalır yanı yok bu lensin. Bu arada Sigma ve Tamron da son yıllarda oldukça başarılı lensler çıkarmış olmalılar ki insanlar iyi şeyler yazıyorlar. Ancak fiyatları da bir alternatif için çok çekici değil, bu normal, çünkü maliyetler belli. Bundan dolayı ben hala bu Tokina üzerinde duruyorum, gerçi bit pazarına nur yağmıyor ama sonuçlar iyi olunca 300 eurolara bunu almayı yeğlerim bir Sigmaya 700 euro vermek yerine.

Hayır, o şarj cihazından başka bir çözümü yok.

Muhammed bey, benim cevabım Orhan beyin mesajına idi. 24 mm F1.4 türü lensleri video işlerinde bi hayli tercih ediyorlar. Yine 35 mm F1.4 kullanan uç noktada bir araba fotoğrafçısı görmüştüm.

Şükrü bey, sözkonusu Sigma'nın ilk versiyonunu yıllardır kullanıyorum. Genel manada fiyat-performans olarak kurtarıyor, tabii ki bir 14-24 mm ile kıyas olunmaz. Ancak işin birde şu boyutu var; FF gövdede 12 mm ye inebilen, aynı zamanda 24 mm ye ulaşabilen hangi lens var? Lensin sahip olduğu aÇı gereği kenarlarda deformasyon yüksek, ama tecrübeli kullanıcı doğru noktada, doğru yükseklikte, doğru ufuk Çizgisinde kaldığı sürece bu segmentteki tüm geniş aÇı lenslerde olan bu durumu hissettirmez. Sizin sipariş ettiğiniz bir sonraki versiyon, tahminimce optik kusurların daha da minimize edilmiş olması lazım. Benim bu lensten şikayetim köşelerdeki vignet rahatsızlığı idi, ta ki D800 alana kadar! Çünkü D3 üzerinde yaşadığım bu sıkıntı D800 üzerinde daha az, bir de PS ile makina-lens-marka-model bazında iyileştirmeyi kendisine bırakınca kabul edilebilir bir sonuÇ alıyorum. Bu lensin en Çok sevdiğim yanı FF üzerinde aksiyon tarzı film Çekimi. Denemenizi tavsiye ederim. FB üzerinden şöyle bir denemem var bakmak isterseniz. Bu arada ben 24-70'ten memnunum, bu ikinci lensim, her ikisi de sorunsuz hala Çalışmaya devam ediyorlar.

Ben bunu Türkiye'deki arkadaşlardan bir iki kez daha duymuştum; 24-70'in keskinliğinden memnun kalmamak. Bu bana oldukça ilginç geliyor. Ben yıllardır kullanıyorum, bu süre zarfında D3, D300, D300s, arada onlarca orta seviye gövdeler de var, ama hiç böyle bir şikayetim olmadı. Acaba lenslerin kendi kalibrasyonuyla ilgili bir sıkıntı mı var? Diyelim ki 24-70 mm yi sattınız, onun yerini alacak hangi lens var? Ben şahsen bu lensten önce Tokina 28-70 ve 28-80mm versiyonları kullandım, keskinlik olarak bu lensten aşağı kalır yanları yoktu. Şimdi tatile giderken yanınıza birden fazla sabit odaklı lens almayı mı düşünüyorsunuz? Mesela ben 70-200 mm ile o aralıktaki sabit odaklı lensleri aramıyorum. Tabii bir 135 mm f2.0 Defocus control lens için geçerli müşterim olursa hemen gidip satın alırım Emin olun, 14-24 bu üçlünün içinde en iyisi, ardından 70-200mm F2.8 in VRII Nano versiyonu gelir, en son olarak da 24-70 mm Nano tabii ki. Teknoloji harikası bu gövdelerin önüne Carl Zeiss takmak ise benim işim için abesle iştigal; param bol, zamanım bol olursa durum değişir, zaten o zaman ya Hasselblad ya da Red Ona kullanıyor olurdum

Manzara ve bokeh, ilginç bir tercih olmuş doğrusu. Literatürde bununla ilgili bir kaynak var mı acaba?

Tatil ve bunca ekipmanı çantaya tıkıp peşinden sürüklemek bana göre hamallık. Ben en son Nikon V1 ile Türkiye'ye gelmiştim, hiç de üzmedi beni, tatil yapıyoruz abi, profesyonel çekime gitmiyoruz ki Ha, dağ bayır gezcem, yani manzara ağırlıklı, belki fotoğrafları satarım düşüncesi var, olmuşken iyi olsun; D800'den gripi çıkarırım, önüne 14-24mm, yoksa 24-70 takarım, başka da hiçbir şey almam yanıma. Bu kadar ağır lenslere tatil için yatırım yapmak yerine 28-300 gibi aslında bu durumlar için düşünülmüş lensleri seçebilirsin. Ertan hoca bu lensle ilgili güzel bir yazı hazırlamıştı, okumanı tavsiye ederim. Bazen bir 24-120 mm bile fazlasıyla yeterlidir; eskiden 24-200 mm ler vardı mesela, bu yazdıklarımın tümü Nikkor, yanlış anlaşılmasın.

Fuji S5 Pro sahibi olduğunuz da görüyorum; o halde camera raw olayını halletmiş olmanız lazımdı. Madem öyle bunu güncellemekten geri kalmayın. Ama bir D800 kullanıcısı Capture NX olmadan raw çalışmayı yeğlemez.

Gökhan, adam D800 kullanıyor, bahsettiğin odak noktasında modelin burnunun dibine girmek zorunda, sonra bombe suratlar....

Bu durum portrenin türüne göre değişir: Sadece "portre" kelimesi dendiğinde tercih edilen 130-180 mm arasındaki odak noktasıdır (35 mm bazlı). Dolayısıyla bana göre 105 mm bir APS-C sensör üzerinden gayet güzel bir odak noktası sunar. Ama bel üstü/yarım vücut portrelerden bahsediyorsak bu kez Gökhan'ın dediği doğru olur. 85 mm ile bir FF üzerinde sadece kafadan oluşan portre çekmek bana pek mantıklı gelmiyor. Bu odak noktasında tam tersi olarak tüm vücut çalışıyorum ben, nette örnekleri çok var bu durumun. Hatta moda endüstrisinde 135 mm ile tüm vücut çalışıyor profesyoneller. Diğer arkadaşların da dediği gibi sözkonusu makro lens kısa mesafeden odaklanma özelliğine haiz, aynı zamanda bu yaklaşmada optik kusurların minimize edildiği bir lenstir. Bu lensi portre amaçlı satın almak külliyen zarardır, çünkü iki katı para ödüyorsunuz. Ama hem makro hem de portre çalışayım derseniz o zaman sorun yok, yanına bir de portre lensi almak israf olur.

Madem bu soruyu sordunuz, o zaman benim tavsiyem şu olur: Siz önce ücretsiz olan View NX ile bir başlayın bakalım. Nasılsa eliniz alışınca neye ihtiyacınız olduğunu daha iyi öğreneceksiniz.

Camera raw güncellemesi size bir şey ifade etmiyorsa: ücretsiz yazılım View NX. ücretli yazılım Capture NX2 versiyon 2.4.4. Bunlar ilk seçenekler. Picasa gibi ücretsiz yazılımlar da açabilir.

Aynı konu üzerine birden fazla başlık açmak kurallara aykırıdır. Başlık açmadan önce forumda arama yapınız ve bu konuyla ilgili başlığın altına sorunuzu sorunuz. Ayrıca bu konuyu 2 kez açmışsınız, lütfen acele etmeyiniz.

Oldukça ilginç buldum yorumunuzu. FF ve APS-C sensörün lenslerle ilgisini bilmeyip gerek açı gerekse yaklaştırma faktörü konusunda soru soruyorsunuz ama buna karşılık 1,3 modu hakkında oldukça bilimsel verilere sahipsiniz.

Dörde bölünmüş ekranda üçe bölünmüş halini yaklaşık olarak tahmin edebilirsiniz. Ayrıca üstteki görselde vizörün üçe bölündüğünü anlayamadınız mı? Bu camı internet ortamından sipariş edebilirisiz. Hangi çeşitleri var, kaça bölmüşler bilemem, biraz araştırma yapmalısınız. Kendiniz değiştirecekseniz dikkatli olunuz, kolay çizilen bir camdır.

Canlı önizleme modunda LCD ekranda grid imkanı var: Canlı önizleme modundayken üstteki "info" tuşuna basınız. Vizörde grid yok, ancak gerekli altın noktaları şu aşağıdaki görselde açıkça anlatmışlar. Bu da sizin için yeterli değilse vizör altındaki camı piyasada bulabileceğiniz farklı özellikteki camlarla değiştirebilirsiniz.

Alışageldiğiniz grid görüntüsü olmayabilir bu modelde. Amacınız altın noktalar ise bunu zaten ekrandaki çizgilerden (2 numaralı) takip edebilirsiniz.

Bu lensi kullanan iki arkadaşım var; her ikisi de Canon gövde kullanıyorlar. Bu lensin Canon versiyonu Nikon versiyonundan önce piyasaya çıktı. Bu arkadaşlar bir Hindistan ziyareti öncesi sahip oldukları 70-200mm lensler ile orada yeterli iş çıkaramayacaklarından dolayı (safari) fiyatı çok uçuk olmayan lens arayışına girmişlerdi. Bu modelde karar kıldılar, hatta mağazaya geliş tarihi yetişmiyordu, uçağın Dubai aktarmasında bu lensleri oradan aldılar. Sonuçlar bu diyafram aralığı ve fiyat için fazlasıyla iyiymiş, ben kendim inceleme fırsatım olmadı. Yani bu bir alternatif, tabii ki en iyisi değil, ne kadar para o kadar köfte olayı; ama bir 80-400'e verilen parayı düşünürsek bana bu daha mantıklı gibi geliyor. özellikle FF kullanıcıları için yani.

Bahsedilen klasmanda ve fiyat aralığında bir alternatif olarak şunu da düşünebilirsiniz. Yeni bir lens olup hakkında pozitif yorumlar yapılıyor. Tabii bu tür lensleri Gökhan'ın belirttiği gibi açık diyaframlı lenslerle kıyaslamamak lazım.