Nikontürk

Bu tip problemler için bulunduğunuz yerde danışabileceğiniz bir fotoğrafçı bulabilir misiniz? çünkü buradan size yazılı olarak yardımcı olmak oldukça zor.

Hanifi bey, Temel fotoğrafçılıkla ilgili olarak döküman bulup okumaya çalışın. Son sorunuz fotoğrafçılık temel bilgilerine dahi sahip olmadığınızı gösteriyor.

Çalışıyor. Iphone.

Evet, benim için prime lens üst seviye lens olup optik hataların en minimize edildiği lenstir. çünkü artık son 10 yılda bu böyle kabul edilmiştir. Sizin söyledikleriniz doğrudur, ancak günümüz için geçerli değildir. Bahsettiğiniz kıstas analog zamandan kalma bir alışkanlık olup, o zamanın teknolojisiyle zoom lenslerde optik hataların bir sabit odaklı lens kadar minimize edilememesinden kaynaklanmaktadır. Buradaki primer kelimesinin manası birincil, birincil, ilk sırada gelen, en iyiler sınıfında olarak kabul edilir. Sabit odak ile bu kelimenin bir manası yoktur. Halen lens satıcılarının webshoplarından sabit odaklar için primer yazılması bana göre bırakılamayan alışkanlıktır. Sizin için bir yabancı sitenin bunu böyle yazması bir belge teşkil ediyorsa (ki ben sitelere değil literatüre güvenirim) yaşadığım ülkenin dilindeki şu yazıyı işaret edebilirim: http://pics.idemdito.org/lens/prime.htm Sitenin dilini anlayabildiğiniz dile çevirdiğinizde ifadenin şu anlama geldiğini göreceksiniz: "Kısa yoldan söylemek gerekirse prime lens sabit odaklı lensler olarak bilinse de bunun sebebi optik hataların en minimize edildiği lensler olmalarıdır. Kıstas bu olunca günümüzdeki teknoloji ürünü hızlı lensler (diyaframı 2,8 ve altı) sahip oldukları zoom özelliği ve cam kaplamalarıyla eskinin alışılagelmiş sabit odaklı lensleriyle aynı performansı sergilemektedirler. O halde prime lens sadece sabit odaklı lens demek değildir." Eğer her sabit odaklı lens prime lens olsaydı o zaman en performanssız 50 dolarlık ama F1,8 değere sahip lensleri de bu sınıfa sokmak gerekirdi. Halbuki renk, kontrast, keskinlik, optik bozulmalar (CA, vignet ve dahası) gibi kriterlere dikkat ettiğinizde bazen bir 18-55 mm kitlens bile bu sabit odaklılardan daha iyi performansa sahip olabiliyor.

Maalesef Türkiye'de sadece sabit odaklı lenslerin prime lens olduğunu sanıyorlar. Dünyada durum öyle değil. Eğer öyle olsaydı basit bir 50 mm F1.8 lens de prime lens sınıfında olmak zorundaydı. Prime lensler zaten fiyatlarıyla kendilerini belli ederler. Bu lenslerde bütün hatalar en minimize edilmiş durumdadır; prime lensin özelliği budur. Bana göre bir 85 mm F1.8 prime lens değildir, ama ayın lensin F1.4 versiyona benim için prime lenstir. Aynı şekilde 70-200 mm F2.8 gibi lensler prime lens sınıfına girer. Gökhan'ın dikkat çektiği konu çok doğru. Mekanik arızalar genelde aşınma, darbe gibi eylemlerin sonucunda oluşur. Ancak günümüzdeki lenslerin sahip olduğu elektronik devrelerin ne zaman arıza yapabileceği konusunda kimse garanti veremez. Bazen basit bir statik elektrik, bazen netleme motorunun çektiği aşırı akım kendisini besleyen devreye ne gibi zarar vereceği konusunda kimse tahminde bulunamaz. Ben 2008 yılından bu yana hem 24-70 hem de 70-200 serisinin nano versiyonlarını kullanıyorum; çok şükür bugüne kadar bir sıkıntım olmadı; ama bu hiç sıkıntı olmayacağı manasına gelmez. Ancak olabilecek arızalar tamir edilebilir, tamir masrafına değer; çünkü aynı masrafı düşük bütçeli lensler için yapmazsınız, gider yenisini alırsınız.

Bu yazdıklarım prime lensler için geçerlidir; örneğin 70-200 mm F2.8, 24-70 mm F2.8 ve benzerleri. Bu tür lensler usta ellerde 20-30 yıl sorunsuz kullanılır. Bu süre zarfında kullanılan ortama bağlı olarak 2-3 kez temizlik/bakım işlemi yaptırılır. Bugün hala 1980-1990 lı yılların prime lensleri yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadır. örneğin 35-70mm F2.8, 80-200mm F2.8 gibi. Bu tür lensler kapalı-kuru-direkt güneş ışığına maruz kalmadan saklanırsa uzun yıllar hiçbir sorun olmadan kullanılabiliyor. En büyük düşmanı nem ve toz. Toz, temizlenirken çizilmeye yol açıyor, iç bölümdeki toz performansı düşürüyor. Nem, mantar oluşumuna sebep olup camların kaplamasını kaldırıyor, aynı mantar diyafram bıçaklarını bozabiliyor. Bu sorunuzu bir 18-105 mm gibi belli bir fiyata maledilen kitlensler için soruyorsanız o konuda bir şey yazmaya korkuyorum.

D7000 iso performansı olarak gayet yeterli bir makinadır. Durum böyle olunca mümkün olduğunca flaşsız çalışmak adına bir Nikkor 35 mm F1,8 lens ile harika işler çıkarır. Ancak her fotoğrafçının çantasında tabii ki bir flaş olmalıdır ve gerektiği hallerde fotoğrafçı bunu kullanmalıdır. Mevcut gövde için Zülfü'nün belirttiği gibi Nikon markasında şu flaşlar tam uyumlu olarak çalışırlar: SB 400 SB 600 SB 700 SB 800 SB 900 SB 910 Nikon'dan başka markalar da Nikon gövdelerle uyumlu flaşlar üretmektedirler. Bunlar bazen daha ucuz fiyatlarıyla tercih edilebilir. Belki marka ismi, belki daha az özelliğinden dolayı ucuzdurlar: Metz, Sigma, Menik, Yongnuo, Nissin gibi örnekler verilebilir. Eğer flaşla çalışma konusunda tecrübeniz yok ise ve bütçe yeterliyse Nikon marka flaş almaya çalışın; böylece kararlı çalışmasıyla size yardımcı olur. üçüncü markaları kullanırken bazen istenmeyen durumlarla karşılaşabilirsiniz, bu sıkıntıları ancak tecrübeyle aşabilirsiniz.

Tavsiye ettigim model 1000mA. Cekim sayisi vermek zor, cunku cok kapali diyafram ve iso buyuk etken. Sanirim 100-150 kare rahat cekebiliyorum. 3,7 volt sorun olmuyor, 4,2 volta kadar yolu var.

Gökhaaaaan, makina A modunda değil, flaşın üzerinde A harfiyle belirtilen bir mod var! Allahım, neydi günahım?

Manuel flaş kullanımı: Aperture öncelikli flaş kullanımı konusunda kaynak bulup okumanı tavsiye ederim, diyafram destek modu vardır bu eski flaşlarda, A harifiyle belirtilir. Yani flaşı TAM manuel kullanmak zorunda kalmıyorsun, senin seçtiğin diyaframa göre flaşı gücünü kendisi ayarlayabiliyor. Dolayısıyla 3 kare çekerek doğru ışığı bekleme zorunluluğun yok, tek atışta isabet ettirebiliyorsun. Verdiğim linkteki ürünün ışık sıcaklığını bir makrocu düşünmez, o zaten raw çekiyordur çünkü. Raw çeken adam için 5500 kelvin kabul edilen değerin 6000 veya 5000 olması sorun olmaz, o işini zaten CNX veya Camera Raw ile görüyordur. Bir LED ışığın specturumu bunlarla kıyas edilebilir mi Gökhan? Sen teknik bi adamsın, bu spectrum olayını iyi bilirsin. Bu ürünü mükemmel değil, ama otomatik çalışmak isteyen acemiler için bence en iyi ucuz çözüm. Kendim kullandığım için biliyorum. En güzel tarafı ne biliyor musun? Flaş ampulunun çember bir tüp şeklinde olması! Yani tam senlik

Sana katılmıyorum Gökhan bu konuda. SBR1 sistemi makro için düşünülmüş olsa da SB-R200 ler slave olarak kullanılarak iç mekanlarda harika işler yapılıyor. çünkü çok güçlü tek bir ışık kaynağı yerine daha az güçte ama çok sayıda ışık kaynağı her zaman tercih ediliyor. SBR1 flaşın bana göre tek kötü yanı kurulum süresidir. Adaptörü seç, flaş platformunu tak, flaşları platforma tak gibi bir dizi işlem var. Bundan başka negatiaf bir yanına şu ana kadar yabancı forumlarda rastlamadım. Sigma 140 kötü değil, ama fiyatı aşırı şişirilmiş bana göre; bu yüzden sadece acemi kullanıcı bunu tercih ediyor, işi bilen gidip bir Nikon SB29 veya SB29s alıyor zaten. Sigma 140'a o kadar para verene kadar şu modeli almak daha mantıklı, bu türleri de kullandım, kendisinden bekleneni yerine getiren bir flaş.

Hem SB-R200 lerde hem de SU800 de maalesef bu pil kullanılıyor. Şarjlı pil tercihi sizin makro çalışma yoğunluğunuza bağlı, ben bu flaşları ortam çekiminde de kullandığım için şarjlı pil tercih ettim. Gökhan'ın da dediği gibi kaliteli CR123 F11 gibi diyafram değerlerine kadar belli bir süre yeterli geliyor; ancak makroda benim alt limitim F22 olduğu için flaşlar mecburen tam güç çalışıyor, bu da pilden fazla güç çekilmesi demek. CR123 lerin şarjlı olanları da oldukça farklı, istenen kaliteyi yakalamak zor, bir kaç deneme yanılma yönteminden ve pahalı olanların bile aslında içi boş bir balon olduğunu öğrendikten sonra DX.com da bulduğum şu modelde karar kıldım. Yine bu siteden 3 farklı pilde istenen performansı yakalayamadım, yani sadecu bu model yeterli geldi. Şarj cihazı olarak başta Gökhan gibi düşündüm, bu yüzden şu cihazı sipariş ettim, ancak maalesef pili dolu gösterdiği halde pil dolmadı. Daha sonra basit bir cihaz buldum, her ne kadar profesyonel olmasa da pillerin doluluk durumunda daha memnun kaldım, sürekli bunu kullanıyorum.

Sözkonusu Nikon makro flaşın versiyonları, çalışma prensipleri ve bunun Sigma'daki karşılğı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını anlıyorum bu yazından. En başından, Sigma 140 modeli bir ring flaş değil! Tıpkı bir Nikon SB29 ve SB29s gibi iki yanda birer adet küçük flaşın bulunduğu bir çemberden ibaret, sonuçta gözlerde o çember ışık etkisini alamıyorsun yani. Zaten gözlerde o etkiyi isteyenler için daha ucuz adaptörler var, stüdyo ortamında kullanıyorsun zaten, böylece bir makro flaşın yapamadığı yeterli genişlikteki aydınlatmayı da elde edip yüzün kenar bölgelerini de aydınlatabiliyorsun. özetle, bir portre çekimi gözlerde yuvarlak ışık efekti için bu tür makro flaşlar tercih edilmez, sadece o anda hiç yoktan iyidir mantığıyla iş yapar. Nikon SBR1 denen flaşın benim bildiğim 2 versiyonu var; bir de işin ...okunu çıkarıp ilave SB-R200 lerle flaş sayısını artırarak çalışanlar var; gerekçeleri mantıklı, çünkü sadece makro değil, aynı zamanda bu SB-R200 lerle ortamın farklı noktalarından aydınlatma tercihinden kaynaklanıyor bu. Yani bu sadece bir makro flaşı değildir, detayları gözden kaçırmamak lazım Gökhan. Birinci versiyon SBR1 yanında SU800 commander bulunmayan modeldir: Dahili flaşa sahip gövdeler için mantıklı olan bu versiyonu almaktır, çünkü zaten dahili flaşınız commander olarak çalışabilmektedir. Bu versiyonun fiyatı bir Sigma 140 a yakındır. Buna karşılık Sigma'dan daha fazla özelliğe-tekniğe sahiptir, en basiti kablosuz ama aynı zamanda i-TTL çalışabilmesidir; bundan dolayı bana göre Sigma bir kablolu sistem için pahalıdır. Bu yüzden hep derim ya, elma ile armutu karıştırmamak lazım kıyaslama yaparken. İkinci versiyon SB R1C1, 2 adet SB-R200 ve 1 adet SU800 bulunduran herkesin tanıdığı settir (kutu içeriğinde 5 adet adaptör çember, flaş platformu, yumuşatıcılar, koruyucular, renk filtreleri, kıskaç kol, artalan için beyaz platform bulunuyor). Burdaki SU800 commander dahili flaşa sahip olmayan gövdeler için (örneğin D3) veya eski tip gövde kullanan ve dahili flaşı commander olarak çalışamayan kullanıcılar için tasarlanmıştır. Ayrıca, sert güneş ışığı altında UV ışınlarından etkilenen IR sinyali için SU800 daha güçlü IR sinyali ile bazı şartlarda tercih edilebilir (bu durum sadece flaşların birkaç metre mesafedeki çalışmaları için geçerlidir, makro için değil); ancak işi bilenler bununla hiç vakit-para kaybetmeden Pocket Wizard gibi çözümleri tercih ederler. Bundan başka mevcut SBR1 sistemine istediğiniz sayıda SB-R200 ekleyebilirsiniz, sanırım bunun limiti 256 rakamıyla sınırla, tam bilgim yok, ancak mevcut bilezik adaptöre en fazla 8 adet SB-R200 aynı anda monte etme imkanı var. Tabii bu kadar ağırlığı makro lensinize takıp otomatik fokus beklemek, lensin dahili motorunu bozmak demektir. Ben bu sistemde en fazla 4 adet SB-R200 kullanıyorum, tabii makro için AF kullanmıyorum, lense yükü oldukça ağır; mantıkıl olan 2 adet SB-R200 ile AF çalışmaktır.

Basta normal bir cr123 seti alabilirsin, sonra şarjlı tip pillere yönelebilirsin. Bugün örnek link paylaşıcam.

Sigma Nikon ile ayni para ama?

Doğan hocam, bir süre şu adaptörü denedim, sonuçlar gayet yeterli, eğer SB R1C1 gibi bir uç model için büyük paralar vermektense bununla yolunuza devam edebilirsiniz. Yine bir ringflaş olarak Sigma'nın bir modeli var ama fiyat olarak hiç mantıklı değil, o kadar para verdikten sonra Nikon alınabilir. Bir dönem Nikon SB29s ile de çalıştım, bu model analog zamandan kalma bir modeldir, TTL desteklemez, mecburen manuel çalışmak zorundasınız. Ancak flaş kullanmayı bilen için mükemmel sonuçlar alabileceği bir flaştır. Ebay gibi sitelerde 50-150 dolar aralığında bulunabiliyor.

@Muhammet Ayter: Lenslerin pahalı olmasında üzerinde barındırdıkları teknoloji en büyük etkendir. Hele optik mühendisliği günümüzün en pahalı maliyetlerindendir. Yani bir lensin kasası, elektronik aksamı, VR özelliğinden çok optik malzemesi büyük maliyet tutmaktadır. çünkü, diyafram değeri düştükçe camın çapı büyür, bu camların üretimi, kusursuzluğu büyük maliyetleri de beraberinde getirir. Lens üretimi ile ilgili olarak netteki videoları izlemenizi tavsiye ederim. Aynı odak noktasına sahip bir lensin F2,8 ile F2,0 versiyonu arasında kullanılan cam/optik maliyeti açısından büyük fark vardır. Hele bunu bir F4 ile kıyaslamak mantıksızlıktır. Bir Nikon/Canon markasındaki fiyatlar gerek pazarda sahip oldukları isim gerekse arge/üretim imkanlarından dolayı üçüncü markalarla kıyaslanamaz. Bu demek değildir ki üçüncü markalar çok kötüdür; bilakis hayır, bazen bu iki büyük markanın lenslerinden çok daha iyi sonuçlar verebilen üçüncü marka lens modelleri karşımıza çıkabilmektedir, özellikle Canon gövde üzerinde! Bu noktaya lütfen dikkat ediniz, çünkü Nikon'un mount yapısından dolayı Nikon'a performanslı lens üretmek her markanın harcı değildir. Daha önce de yazdığım gibi, daha işin başında olduğunuz belli, bütçenizin elverdiği, mantığınızın al dediği lensi gidip alınız. Ama şunu unutmayınız, aklınızda hep bir Nikkor olacaktır, bunu ben tecrübe ettim, o yüzden bu kadar rahat yazıyorum. @Gökhan, Nikkor 200 mm mikro lens hala sınıfında tek, emsali yok benim bildiğim, Hollanda satış fiyatı hala 1500 euro aralığında, Buna karşılık bir Nikkor 105 mm VR makro lensi 750 euroya bulabiliyoruz burada. Ayrıca makro çekerken değil AF-S, otomatik netleme dahi kullanmazsın. VR olsa iyi olur muydu, bence hayır, çünkü zerre kadar netlik kaybını dahi istemez kullanıcı; o uçtaki kullanıcı zaten tripodla çalışıyordur. Eğer adamın mikro ile işi yoksa zaten bu lensi almıyor, 200-500 mm aralığında başka seçenekler zaten var, ama pahalı dediğini duyar gibiyim, maalesef, Nikon bunu hep yapıyor, keşke daha ucuz olsa da herkes satın alabilse.

Anahtar kelime bu: PARANIZIN YETTİĞİ LENSİ ALIN; memnun kalmazsanız, yeterli gelmezse, birgün maddi imkanınız elverirse nasılsa en uçtakini almaya çalışacaksınız! Tavsiye bu: Elma ile armut kıyaslanmaz, artık bu tür kıyaslama yazılarından vazgeçin. DXO gibi sitelerin hangi markadan hangi ay ne kadar reklam geliri elde ettiğini bilmeden yazdığı yazıya inanılmaz! Bu ay Nikon iyi ödeme yapmıştır, gelen ay ise Tamron; kim ne kadar verirse ona o kadar köfte! Belge bu: Nikon D3 + Nikkor 70-200mm F/2,8 AF-S G ED VRII Nano. 1/160, F/2.8, ISO-1600, -0.3 Step, Matrix, No Flash, VR On Normal.

Millet bu lens flare yi photoshop ile yapmak için kendini paralıyor, siz doğalını bulmuşsunuz, dert etmeyin Belli bir yere kadar parasoley ile engellenebilir, ancak bu yeterli bir çözüm değildir, açınızı değiştirmek zorundasınız.