Nikontürk

Ertan hocam, bu konuyu hep duyuyorum, hatta D300s için bile duyuyorum, ama nedense hep bizim forumlarda duyuyorum. Ayrıca TR'de oturan arkadaşlardan da duyuyorum. Yaklaşık 6 adet D300 yeni ve ikinci el olmak üzere farklı sürelerle kullandım, en son D300s aldım, halen kullanıyorum. Iso 1600'e kadar çıkıyorum, yeterli sonuçlar alıyorum. Hatta TR'den bir arkadaşın D300s'i ile pek mantıklı olmayan bir kıyaslama yapsak bile o arkadaşın makinesi daha kötü sonuçlar veriyor. özetle, bu konuda kafam karışık. Biraz arabesk düşünmek istiyorum: D800'ün bozuk odak noktalısı TR'ye kakalanır. D7000'in yağlısı TR'ye kakalanır. D600'ün boya kırıntılısı TR'ye kakalanır. Dünyanın unuttuğu D90 TR'ye kakalanır. çok mu ileri gittim?

Aslında hiç de alay etmedim. İlk cümlemde size kesinlikle yardımcı oldum! çünkü soruya cevap verdiğim saat ile çekim arasında bir günlük bir süre bile yoktu. Bu süre zarfında size buradan temel çekim teknikleri, ileri çekim teknikleri konusunda kurs alabileceğiniz bir tavsiyede bulunamazdım. Yaptığınız işin bu kadar basite alınamayacak kadar ciddi ve zor bir iş olduğunu idrak edebilmeniz için sizi rahatsız eden o örneği verdim. Eğer böyle olsaydı, fotoğrafçı diye isimlendirilen mesleğinin erbabı insanlar bu mesleği-sanatı öğrenebilmek için yıllarını vermezlerdi. Serzenişiniz gayet normal, çünkü bu konuda hiçbir bilgi sihibi değilsiniz: Bundan dolayı sizin bu işe gönül vermenizle doğru orantılı olarak, yaklaşık 6 ay ila 1 yıl sonrasında tekrar bu forum başlığı altında sizinle görüşmeyi öneriyorum. Bakalım o zaman bu yazdıklarınıza kendiniz de gülecek misiniz? çekinmeyin, sizi utandırmayız, ama bir miktar yüzünüz kızarabilir, bu da insan olmanın gereğidir.

Makineyi otomatik ayara alın, vizörde çekmek istediğiniz hayvanı gördüğünüz anda deklanşöre basın. Bu soru biraz şöyle olmuş: Doktor değilim. Yapmak zorunda olduğum bir açık kalp ameliyatı değil ama hastanın apandisitini alacağım. Bu apandisit ameliyatı için ne tavsiye edersiniz?

Nikon marka olmak üzere dijital gövdeler için üretilmiş tüm model flaşlar hakkında size yardımcı olabilirim. Ama bahsettiğiniz çin markasını hiç kullanmadım; sadece radyo frekanslı tetikleyicilerini kullandım. Dolayısıyla bir Nikon CLS sisteminin bir başka markada nasıl çalıştığı, ne kadar çalıştığı, ne kararlılıkta çalışıtğı konusunda bilgi sahibi değilim. Netteki araştırmalarıma göre üçüncü marka flaşların CLS olarak "maalesef" çok da kararlı çalışmadığı bilgisine ulaştım. Umarım imkanlarınız bir Nikon SB600, SB700, SB800, SB900 veya SB910 sahibi olmanız için yeterli olur.

D600'deki sensör tozlanması farklı bir durum ama. Sonuçta bir tür üretim hatası. Perde mekanizmasının üzerindeki boya kaplama belli bir bölümde sürtünme sonucu ufalanıp sensöre düşüyordu. Nikon bu hatasını ücretsiz temizlik işlemiyle telafi etti. Yine aynı şekilde D7000'de belli bir seri numarasına kadar yağlanma sorunu oluştu: Aynı şekilde perde mekanizmasındaki fazlalık yağ sensöre sıçrıyordu, bunu da ücretsiz olarak temizlemiş olabilirler. Ancak normal bir tozlanma ücretsiz olarak temizlenir mi bilmem. İster lens değiştirin veya değiştirmeyin, sonuçta tozun giremeyeceği yer yoktur, özellikle tozlu ortamlarda çalışıyorsanız bu kaçınılmazdır, Türkiye'de sensör temizliği konusunda fiyatlar nasıldır bilemiyorum. Her ustaya teslim edilmeyecek bir iş olduğunu kesin biliyorum.

Sensördeki tozlanma Türkiye'de garanti dahilinde ücretsiz temizleniyor mu?

Bu forum başlığını bir kaç gündür takip ediyorum. Olayın boyutu nereye varacak diye merak ediyordum, ancak şu an neyin ne olduğu tam olarak öğrendim. Hırsızlığın boyutu buralara kadar gelmiş, ciddi olarak bildiğimiz site de buna göz mu yummuş? Bunu bir bayan değil de bir bay yapsaydı tepkiniz aynı mı olurdu? Kullanıcının bayan olduğunu konusunda elinizde somut bir delil var mı? Emek hırsızlarıyla bu meslekte sürekli mücadele etmek zorunda kaldığımızı bilmiyor musunuz? O halde bu emek hırsızına neden göz yumuyorsunuz? Bir kaç arkadaş hariç hemen herkes bu utanç tablosuna ortak olmuş. Bu hallerinden dolayı o arkadaşları kınıyorum! Aynı şekilde yönetimin bu kullanıcının hesabı konusunda hiçbir yaptırımda bulunmaması da manidardır; kanuni müeyyidelerin belli olduğu bu hal karşısında gerekli işlemin yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu sitenin farkı bu olduğu için burdayım. Diğer fotoğraf forum sitelerine benzemeye başladığı anda buradaki diğer değerli hocalarımın da burada daha fazla kalmayacağına eminim.

Kesin bir dille konuşmak imkansız bu durum karşısında. Daha önce yazdığım gibi, kabahati filtrelerdeki ışık yansımalarına ya da güneşli havada gövdenin bir yerlerinden bir hata sonucu içeriye sızan ışık hüzmelerine vermek istiyorum. Benim başıma buna benzer bir hadise bir kaç kez geldi, hata filtreden kaynaklanıyordu, bundan dolayı filtrelerle mümkün mertebe az çalışırım; UV filtreye alerjim var mesela, polarize ve ND harici hiçbir filtre ile çekim merakım olmaz. Her türlü şartlarda her zaman ama her zaman parasoley takılı olarak çalışırım, ister dışarıda ister içeride. Lensin yan taraflarından gelen ışıkların "bazı açılarda" lenste oluşturduğu "flare" halleri gerçekten rahatsız edici ve bir o kadar şaşırtıcı. "Weedding photography" hastaları bu hali pek sever ve kullanır ama benim tercihim bu yönde değil. Dediğim gibi, umarım sensörde bir sıkıntı yoktur, umarım bir ışık sızması ya da filtre-lens noktasında bir yansıma olayıdır.

Şöyle bir deneme daha yapabilir miyiz? Elinizdeki en üst seviye lensi ama filtresiz olarak kullanacaksınız. Vizörü makinenin kendi orjinal kapakçığıyla kapatacaksınız, umarım elinizde vardır. Yoksa siyah bir kağıt, bant gibi ışık geçirmeyen bir malzeme ile de kapatabilirsiniz. Ardından sorunun oluştuğu pozlama süresi kadar bir pozlama yapacaksınız. Yine bu durum oluşuyorsa sensörün o bölgesinde uzun pozlamada ışığa karşı istenmeyen bir reaksiyon ve görüntü oluşumu var, bu da sensörün değişimiyle giderilebilir. Bu testi istememin sebebi suçu filtrelere, olmazsa lenslere atmaktır; çünkü dileğimiz budur, bir sensör arızası istemiyoruz. Gökhan'ın belirttiği gibi düşürme veya diğer sebeplerle gerek vizör, gerek üst lcd, gerekse diğer noktalardan ışık sızması akla gelmiyor değil. Ancak birebir aynı yerde olması da bu tezi zayıflatıyor. Bir zamanlar TR'de temizlik yapan ustalar eskiden gelen alışkanlıklarıyla eski teknoloji CCD sensörlerde kullandıkları temizlik solusyonunu yeni nesil CMOS sensörlerde de kullandılar. "Bana göre" bu pek uygun bir uygulama değildi; çünkü CMOS sensörlerin en öndeki filtre tabakası bu solusyona duyarlıydı ve belki bir kez kullanımda değil ama mükerrer kullanımlarda sözkonusu filtre tabakasına zarar verebiliyordu. İşin kötü tarafı yetenekli ama uyanık tamirciler sadece bu filtreyi değiştirebiliyor, sensör değiştirdim parası taleb ettiler. Siz madem bu makinenin ilk sahibi değilsiniz, varsayımlara göre konuşuyorsak, sizden önceki kullanıcılarda bu sorun oluşmuş olabilir.

Teşhisten önce bazı verilere ihtiyaç var: - Farklı lenslerle çalıştığınızda aynı sorun var mı? - Herhangi bir filtre kullanıyor musunuz? Filtreden kaynaklanan bir durum olabilir mi diye bunu soruyorum. - Sadece uzun pozlamada oluyorsa: Lenssiz olarak düşük ışık şartlarında ya da gövde kapağı takılı iken bunu deneyip sonucu bilmek isterim. - Sensör temizliği oldukça hassas bir iştir; temizlik esnasında ya da başka amaçla sensörün önü açılıp sensöre veya sensör önündeki filtreye bir zarar vermiş olunabilir mi?

Elinize sağlık, güzel fotoğraflar olmuş.

Hah işte, benim de yıllardır "Türk forum sitelerinde" anlatmak istediğim şey tam olarak bu: Ağzı olan konuşuyor. Bilmiyorsanız sallamayın diyor ya arkadaşımız, benim de söylediğim şey aslında aynı; bilmiyorsanız sallamayın arkadaşlar! Biz millet olarak burnumuzun ucunu göremezken uzayda neler olup bittiğini Nasa'dan çok daha iyi biliriz. Yok yok, ben artık yazmıycam, yoksa sinirlerim tamamen bozulacak. Sizlere kolay gelsin.

Sanırım mirrop up özelliğinde sadece ayna yukarı kalkar, perde değil Salih. Bunun amacı diğer arkadaşların da yazdığı gibi, aynanın hareketinden dolayı oluşabilecek titreşimleri ortadan kaldırmak; uzun pozlamalarda gerekli olabiliyor.

Çok zor yerden sordun; hani sınavdaki kazık sorulardan biri bu Cevap verebilecek olan var mı ben de merak ediyorum?

CS6 kurulurken net erişimi kapatılır. Mevcut bir seri numarası ile kurulur. Host dosyasına gerekli eklemeler yapılır: Burda amaç programı manipüle ederek güncelleme arama işlemini farklı bir siteye yönlendirmektir. Host dosyası tekrar kaydedilir: Uzantısı yoktur! Mecburen txt olarak kaydedilip sonradan uzantısı silinir. Diğer dll dosyasıyla oynamaya gerek yoktur, bu dosyanın içinde ne olduğunu biliyor musunuz? Ben de merak ettim!

O ilacı sürerken herkesin yaptığı bir hata var: MS-Dos bilgisi olmayınca bazen böyle olabiliyor işte İçeriği değiştirilen dosyanın uzantısının olmadığını standart windows kullanıcısı anlayamıyor; kaydedilen dosya otomatikmen txt uzantısıyla kaydediliyor ama sistem bunu işleme tabi tutmuyor, sonuç bu

Benim tercihim iso kontrolünün bende olmasıdır, otomatik iso belki çok özel durumlar için yardımcı olabilir ama ben bunu henüz kullanmadım. Yani ortamın ışığına bakar, isoyu sabitlerim, sonra genelde (özel haller hariç) diyafram öncelikli çekim yaparım. Yüksek isoda gürültü giderici, uzun pozlamada gürültü giderici gibi yardımcı fonksiyonları kapatıyorum. Nasılsa bütün bunları ihtiyaç olursa Capture NX üzerinden açabiliyorum. Bahsettiğim iki gürültü gidericiyi kapatın, bir adet raw çekin, capture nx te gürültü gidericiyi kapatıp/açıp farkı görün derim.

Bahsettiğiniz keskinlik ayarı o kadar hassas bir konudur ki seviyesini çok dikkatli seçmek gerekir. Aksi takdirde büyük haliyle keskinlikte bir sıkıntı görmediğiniz fotoğraf küçül haliyle çok kötü bir hal alabilir. Keskinlik ayarı çektiğiniz fotoğrafın türüyle de ilgilidir; mesela portre çekimlerinde keskinlikten kaçınılor, böylece tendeki kusurlar fazla göze batmaz. Buna karşılık bir manazar çekiminde keskinlik daha yüksek tercih edilir. Aynı zamanda bu ayarda lensiniz en büyük faktördür. Standart kitlens kullanıyorsanız 6 seviyesini geçmemenizi tavsiye ederim. Prime lenslerde 7-8 seviyesine kadar çıkılabilir ancak fotoğraf boyutu sabit kalmak şartıyla. Ayrıca keskinliği bu ayarla kazanmak yerine makine üzerindeki tüm iso gürültü giderici fonksiyonların kapatılmasıyla elde edilen gerçek keskinlik daha kabul edilebilirdir.

Bildiğim kadarıyla Ertan hoca buna cevap verebilir ama sanırım yoğun bu aralar. Ertan hocanın kendi bloğundaki D800 incelemesinde bu konuya yer vermiş olabileceğini tahmin ediyorum. İstersen bi incele. Ama bundan önce bracketing özelliğini iyi öğrenmekte fayda var. Yani makinenin kendi yaptığı HDR den önce sen kendin bracketing özelliğini kullanark nasıl HDR yapılabileceğini öğrenirsen bence daha iyi olur.