Nikontürk

Mızıkçılık yok, ben analog döneme girmedim

Tokina 100 mm 999 TL sıfır ? NL webshop fiyatı 439 euro x 2.328 = 1022 TL. Kesinlikle düşünmeden alınır, bunun TR ye girişte ödediği ötv nerde? İlk kez yeni mamülde bu kadar yakın bir rakam görüyorum.

D70S, D100, D80, D200, D90, D300, D3. İşte bu kadar basit benim hikayem.

Ertan hocam, teşekkürler, benim bilgim yanlış imiş: Düşük çözünürlüklerde D90 daha uzun süreli çekim yapabiliyormuş.

D90'ın max video kayıt süresi 5 dakikadır, bunu uzatamazsınız; ister HD Ready seçin ister 640*480 farketmez. Ha bu arada D90 HD video çekmez, HD deyince herkes 1920*1080 çözünürlük anlar, HD Ready olarak adlandırılan 1200*720 boyutlarını HD ile karıştırmamak lazım. 5 dakika sınırlı video çekiminin teknik olarak birden fazla sebebi var, ayrıntıya girip kafanızı fazla karıştırmak istemiyorum. 5 dk video çekimi ne işinize yarar? Siz, düğünlerde video çekimi yapmak için bu makineyi aldıysanız hata etmişsinzi. Bu makineyle pekala kısa film, video klip dahi çekebilirsiniz; 5 dk lık kesintilerle düğünlerde de bi şeyler çekebilirsiniz. Bilmediğiniz bir nokta şu ki; hiçbir film tek parça olarak çekilmez, 10 saniye ile 30 saniye arasındaki görüntüler birleştirilerek bu klipler oluşturulur. Bundan dolayı siz gidip bir handycam alarak daha isabetli bir iş yapmış olursunuz. çünkü ister düğün, ister aile videolarınızı saatler boyu pause yapmadan çekebilirsiniz. Video çekim olayını DSLR makineye ilk entegre eden firma Nikon'dur ve bunu ilk olarak D90'a koymuştur. Burdaki amaç özellikle paparazzi fotoğrafçılarının anı kaçırmamak adına bir tür video kayıdı yapıp daha sonra bu kayıttan uygun frame'yi alıp kullanmaktı. Bu özelliği makineye koyan mühendisler daha sonra konunun amacının dışına çıktığını kendileri de itiraf ettiler. çünkü insanlar çok zorda kaldıkları bu tür anlarda bu özelliği kullanmak yerine sürekli videolar çekmeye başladılar. D90'dan sonra Canon 5D Mark modeli ile video kayıt dünyasında iyi isim yaptı. özellikle ucuz maliyetli video kilpleri için her yerde bu gövde kullanılmaya başlandı. Bu makinenin video performansı gayet iyiydi; ayrıca binlerce dolar verip özel lensler almak yerine fotoğraf makinesinde kullanılan daha ucuz lenslerle de bu iş pekala yapılabiliyordu. Hatta daha ileri gidip iyi gişe yapmış ünlü filmlerin bile pekçok sahnesinin bu model ile çekildiği de görüldü. Günümüzdeki modern makineler artık 20 dk gibi sürelerde video çekimi yapabiliyorlar ama amacı bu olan bir kullanıcı genelde bir handycam ile bu işi hallediyor. Uzun süreli video çekimlerinde işlemciye binen yük daha fazla olduğundan bir miktar ısınma hissedersiniz, hatta siz makineyi sıkıştırıp sürekli çekim yapmaya çalışırsanız makine kendini soğutma amaçlı kapanabilir.

Yazıyı okumadan peşinen bi şey diyeyim Yazıcı: Bu adam tam bir coni ve ben bu adama uyuz oluyorum! Her dediğini ciddiye almamak lazım. Konunun teknik yönünü inceleriz daha sonra.

Bu lastik normal şartlarda yeterince sıkmayabilir. Çünkü amaÇ farklı. Lenslerin bazılarında belli bir zaman sonra oluşan kendi kendine kayma olayını önlemek iÇin. Linkteki fotolarda da konuyu aÇıklamışlar.

Bu lens bandın amacı farklı ama.

24-70 F2,8 Nanonun lastiği de özellikle sıcak coğrafyalarda ilk 3 ayda yamuluyor. Maalesef garantisi yok, avrupdada lastik 25 euro, posta ücreti 14 euro, tabii bunu kendiniz değiştirmek zorundasınız.

Benim Sigma 105 mm konusunda çekincelerim var. Şimdiye kadar 3 kopyası elimden geldi geçti, nedense bu lens "bana göre" üzerine konuşulduğu kadar iyi bir performansa sahip değil; bu lensi Tokina 100 mm ile kıyaslayarak bu sonuca varıyorum, tabii ne kadar para ödediniz ve ne bekliyorsunuz diyebilirsiniz. Hem D300 hem de D3 üzerinde kullandım. Ya benim hata yaptığım bi yer var ya da başka bi şey. Tamron 90 mm konusunda bilgim yok, ancak diğer Tamron'larda yaşadığım hayal kırıklığından dolayı tomatikmen temkinli yaklaşıyorum. Yine genel bir kanı olarak görüşlerimi paylaşmak istiyorum: Sigma 105 mm ve Tamron 90 mm Türk forumlarında göklere çıkarılıyor, buna karşın Tokina 100 mm konusunda bu kadar yazı yok. Bunun sebebi fiyatı mı dır yoksa ithalatçı firmanın reklam eksiği midir; kimbilir belki de daha ucuz olduğu için giriş seviyesi müşterisinin alabildiği bu lensler forumlarda bolca konuşuluyor. Buna karşılık Hollanda forumlarında tam tersi bir durum var. Yani bu aralıktaki makro lenslerde öncelik Nikon'a veriliyor, ardından Tokina geliyor, sonrasında Sigma ve Tamron. Hatta "Tamron müşterisi kullandığı ekipmandan bellidir" diye de bir sokak jargonu var burda, yani biraz dalga geçiyorlar üst seviye kullanıcıları bunlarla.

Ertan hoca, aklıma yine V1'i düşürdün. Bunu en yakın zamanda Amsterdam Schiphol'a gidip denemem lazım

Hmm, Yongnuo... Ne o? Şaka bi yana da bu markanın flaş tetikleyicisinden başka hiçbir ürününü kullanmadım, bundan dolayı bi şey diyemem. Nikon cephesinde artık manuel flaş yeni olarak yok. En ucuz alabileceğiniz SB400, o da TTL ve sizin işinize ne kadar yarar bilemem. İkinci el olarak slave sensörü üzerinde olan SB26 her zaman tercih edilmiştir ve bundan dolayı ikinci elde fiyatı yüksektir. Buralarda 50-75 euro arasında alıcı buluyor SB26. Yine SB24, SB25, SB28, SB80 gibi modeller var; kesinlikle bu çin malından daha stabil ve yazdığı gücü kesinlikle verebilen flaşlardır ama hem bulmak zor hem de fiyatları bu çin malından da pahalı olur tahminimce. özetle, başka imkan yoksa neden olmasın? Denemek lazım. Ama bunu alan arkadaşlar manuel flaş kullanımı konusunda bilgilidir sanırım.

Ha, 105 mm AF-S'in ikinci eline vereceğim parayla Sigma 150 mm aldım, çok da iyi etmişim Denk gelirse hiç düşünme derim, çünkü senin geleceğin de bir full frame gövde

Seni hesaplılarda Tokina 100 mm keser, gerisini beğenmezsin sen. Nikkor 105 mm AF-D denk getirebilirsen daha iyi olur, bunun AF olanı da var, sadece "distance" bilgisini vermez, sen onu da aşarsın, sorun olmaz sana. AF-S modelini geçtim zaten

Hem 50 mm hem de 85 mm'nin F1.8 versiyonlarını kullandım. Değil 85 mm F1.4, 50 mm F1.4 bile bana göre 85 mm F1.8 'den daha güzel. D3 ve D300'de kullanıyorum.

Hayır, yeni ürün satışının yapıldığı mağazanın linkini paylaştım. Zaten Nikon NL 2 yıl garantili diye de belirttim. Refurbisched ürünleri genelde "fotoğraf ekipman mağazaları" satıyor burda, Mediamarkt türü teknomarket mağazalar bu ürünleri web üzerinden satmıyor diye biliyorum. Fiyatlar her gün değişebiliyor, bunları takip edip sıralayan bir site var, sürekli kıyaslama yapabiliyor: http://tweakers.net/pricewatch/153120/nikon-af-s-dx-55-200mm-f-4-56-vr.html üstteki boşluğa aradığınız ürünü yazınız, fiyat kıyaslamasını göreceksiniz. Ayrıca Almanya Mediamarkt normal şartlarda NL Mediamarkt'tan daha düşük fiyata sahip diye biliyorum ben. Belki stok durumundan dolayı bazı ürünlerde durum farklı olmuştur.

Ben Almanya mediamarkt fiyatına istinaden Hollanda fiyatlarını hatırlatmak istedim. TR fiyatları zaten belli, ÖTV gibi faktÖrler ve ithalatçıların karları fiyatları bi hayli yukarılara çekiyor.

Anılan rakamlar her zamanki gibi yüksek geliyor bana. Hollanda satış fiyatı 155 euro, hem de 2 yıl Nikon Hollanda garantisiyle.

Hocam senin ekipmanlar gerçekten çok ilginç. Canon'dan Nikon'a, Sony'den Olympus'a ne ararsan var misali zaten. Olayın teknik yönüne hakim biri olarak bazı Canon modellerinden vazgeçemediğini bloğundaki yazılarda görsem de son yıllarda Nikon markası biraz daha fazlalaştı sanırım senin çeyizde. Hocam bu 14-24 mm aralığı Canon'da neden yok sence? çünkü nette bunu hep görüyorum, Nikkor 14-24 mm yi kullanabilmek adına fabrikasyon üretilmiş adaptör var. Ve bir Canon lensi Nikon'da kullanabilmek için el (yapımı olmamak kaydıyla) yapılmış bir adaptör var mı diye çok merak ediyorum?

Ya Gökhan, konunun içeriği Canon ve Nikon'daki AF motoru olayı. Sen yine de konuyu Pentax'a bağladın, benim demek istediğim buydu. Bu yüzden diyorum ya, Pentax'çılar farklı diye

Daha önce Pentax'çıların farkını yazmıştım sana di mi Gökhan?

Ümit hocaya katılıyorum. Bu Ülkede şu anda mevcut bir SMD fabrikası var mı bilmiyorum. 800 işçi demek montajda kullanılacak insan gÜcÜ demek. Makineler belli bir noktaya kadar robotlar tarafından montajı yapılabiliyor ama bazı safhalarda mecburen insan eline ihtiyaç var. Bence de Malezya, Hong-Kong gibi SMD noktalarında gerekli modÜllerin Üretimi yapılıp yani yÜksek teknojinin olmazsa olmazları bu tÜr "hightech" noktalarda halledilip montaj aşaması için bu yeni Ülke seçilecek. Kimbilir, belki de bu noktada "komple hazır bir mamÜl" ve "yedek parça" gibi terimlerin gÜmrÜkleme kurallarından dolayı da kar edilip maliyet dÜşÜrÜlecek. Taiwan seli ve Japon depremi sonrasında alternatif arayışlarının sonucu olarak görÜyorum bunları ben. Bekleyip görelim bakalım, sonuçta son kullanıcıya daha uygun fiyatlı ekipmanlar sunulacak diye seviniriz inşaallah. Bırakın inşaatı, makineyi kaça maledeceklerini onlar hesaplasınlar.

Bu tip projelerin maliyetleri konusunda ben bilgili değilim Gökhan. Senin yazından da bu konularda bilgi sahibi olduğunu anladım Şu kadarını biliyorum kendi çalıştığım işyerinden: çin'de 2,5 dolara malediyoruz, aynı mamülü Avrupa'da hem de NL'de değil çek'te yaptırırsak 15 dolara malediyoruz. Bu mamül Mediamarkt'ın standında 60 euroya satılıyor. Gelişme çin'de alım gücünü artırınca artık aylık 40 dolara çalışacak işçi bulunamaz oldu; bu da gelecekte çin'in artık iyi bir ucuz alternatif olmayacağını gösteriyor. Belki de bu faktörden dolayı Nikon adını yeni öğrendiğimiz bu tür ülkelere yönelmeye başladı. Bunun seçiminde maliyete etki eden bütün faktörler (hammadde, işçilik maliyetleri, transport, stabilite, devamlılık, güvenlik) bir fizibiliteden geçmiştir. Anılan maliyet rakamı medyada yanlış yazılmış olabilir belki ama o coğrafyada rakamlar gerçekten çok alt seviyede.