İçeriğe git

Nikontürk

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    2.342
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    1

Nikontürk kullanıcısının paylaşımları

  1. Nikontürk

    Can dost

    ALINTIDIR: Kadraj, fotograf makinenizin vizorunden gorunen goruntudur. Cektiginiz fotografin dogru orantili olarak cerceveye girmesidir. İlgi merkezini ön plandaki nesnelere çerçevelemek fotoğrafta yer alan asıl konuyu diğerlerinden ayırt etmek için gereken derinlik hissini kazandırır. Bir fotoğrafta, kadraja karar vermek konuya bağlıdır. çerçeve olarak neyin kullanılacağı buna göre değişecektir. Kadrajlamanın belirli bir kuralı yoktur. önemlı olan bol bol fotoğraf incelemek, pratik yapmaktir, ilk baslarda kadrajlama bir sorun olarak gozukse de zamanla kendiliginden geliserek harika kompozisyonlara donusecegi kesindir... Kompozisyon nasil hazirlanir neye gore uygulanir? Oncelikle fotografini cekmek istediginiz konuyu iyice incelemelisiniz, denklansore basmadan once kafanizda cesitli sekillerde hayal edip en iyisine karar verdikten sonra denklansore basmalisiniz. Arica yaratacaginiz kompozisyonda isigin onemi oldukca fazladir, isigi mumkun oldugunca iyi kullanirsaniz hem kompozisyonu yaratmis hemde en iyi verimi almis olursunuz. 1/3 Kurali Fotoğrafı çekmeden önce kare, yatay ve dikey olarak üçe bölünür. Bu çizgilerin kesiştiği noktalar iyi bir kompozisyonda ilgi merkezinin yerleşebileceği dört seçeneği gösterir. Genel olarak konunun tam karenin merkezinde yer aldığı fotoğraflar, konunun merkezden uzakta yer aldığı fotoğraflardan daha az hareketli ve daha az heyecan vericidir. Konunun merkezden kaydırıldığı fotoğraflarda üçte bir kuralı ’ndan (Altın oran) yararlanılabilir. Manzara fotoğraflarında da ufuk çizgisi de üçte bir kuralına göre yerleştirilebilir. Ufuk çizgisini merkeze yerleştirmekten kaçınmalıdır. Yalınlık ilk ve belki en önemli öğe yalınlıktır Fotoğraftaki ilgi merkezine dikkat çekmenin yolları aranmalıdır. Bunun bir yolu, konuyu dikkati dağıtmadan ortaya çıkaracak bir fon seçmektir. Fotoğrafta öyle bir kompozisyon yaratılmalıdır ki, fotoğrafın çekim nedeni açık olarak görülsün ve görüntü ye giren tüm nesneler ilgi merkezi olarak seçilen konuyu tamamlasınlar. Demek ki fotoğrafları yalınlaştırmak ve ilgi merkezini güçlendirmek için, karmaşık olmayan bir fon seçmeli, konuya yaklaşarak ilgisiz nesneler fotoğraf alanı içine alınmamalıdır.
  2. Nikontürk

    tripod tavsiyesi istiyorum

    Bu siteden alıntıdır ! İyi bir üçayak nasıl olmalı ve nasıl kullanılmalı: a- Az titreşimli olmalı. Dikkat edin "şu kadar kilo taşısın" demiyorum. O üçayak üreticilerinin verdiği rakamlar yanıltıcı oluyor. 5 kilo kapasiteli bir üçayak 8 kilo kapasiteliden daha sağlam durabiliyor. Makineyi üçayağa oturttuğunuzda titreşimleri uzun süre devam eden üçayaktan uzak durun. Bunu anlamanın en iyi yolu makinedeki canlı önizlemeyi açıp kontrol etmek. Eğer siz makineyi koyduktan 5 saniye sonra hala titreşim oluyorsa üçayağınız dengesiz demektir (benim kıstasım 1-3 arası ama size 5 dedim). Bazen dükkanlarsa üçayağın üzerine abanıp deneyenleri görüyorum. Hafifçe aşağı çekip sallamayı anlarım da üzerine oturacak birşey arıyorsan yanlış dükkandasın, yandaki mobilyacıya gitmen lazım b- Göz hizana gelebilmeli. Amatörler buna pek dikkat etmez ama göğüs hizana gelen bir üçayakla bayağı keyifsiz zamanlar geçirebilirsin. özellikle uzaktan kumanda kullanmadan elle çekim yapıyorsan kesinlikle göz hizana gelen bir alet bakmanız iyi olur çünkü eğilince dengeniz bozulacak ve bu da titreşime sebep olacak. Yalnız burada da dikkat etmeniz gereken birşey var: Bazı modeller bu yüksekliğe orta ayaklarını (üçün biri yani ) yükselterek çıkıyor ki bu da titreşime sebep olabilir. Hatta bazı fotoğrafçılar özellikle orta ayağı olmayan modelleri seçerler. Really Right Stuff. İsminin komikliğine bakmayın, en kaliteli üçayak markalarından biri. Yukarıdaki modelin orta ayağı yok. c- üçayağın ayakları 3, hadi olmadı en fazla 4 parçadan oluşmalı. Bu parçalar katlanırken içiçe girdikleri için mecburen en içerideki parçanın yarıçapı azalıyor. Eğer ayak 5 parçadan oluşmuşsa en içteki parça çok ince olacak, bu da tam açıldığında üçayağın daha dengesiz olmasına sebep olacak. Ayrıca ne kadar parça varsa o kadar bağlantı noktası olacak, ne kadar çok bağlantı o kadar çok titreşim olasılığı. d- Basit kural: Temel ne kadar sağlamsa bina o kadar dayanıklıdır. Gökdelenlerin temelleri de çok derin ve ağırdır ki yukarıdaki koca yapıyı tutabilsin. Aynı mantıkla, üçayağınız da makine+lens ikilisinden ağır olmalı ki destek sağlam olsun. Ama bir mesele var: Ağır üçayak genelde evde kalmaya mahkum (tecrübeyle sabit!). Peki bunu nasıl aşarız? En kolay yolu üçayağınız hafifse altına biryerlerine ağırlık asmak, bu yüzden üçayak alırken ağırlık asılabiliyor mu diye kontrol edin. Bir de ağırlığı öyle bir asın ki sallanmasın ve ayağınızla çarpmamaya çalışın. Altı kancalı bir üçayak. e- Adam gibi bir kafa alın. üçayağa çok para verenler kafayı ucuz almaya çalışır ama siz sakın bunu yapmayın. İyi bir kafa fotoğraf çekme isteğinizi arttır ve, tabii ki, makinenizi sağlam tutar. f- üçayağınızda orta kolon varsa, önce bütün ayakları sonuna kadar uzatın, sadece çok gerekliyse orta kolonu yükseltin. Yanlış üçayak kullanımı. Orta ayağı yükseltmeden önce kenar ayakları yükseltin. Yukarıdaki duruş en dengesiz duruşlardan biri; makineye dokunduktan sonra uzun süre titremeye devam edecek. g- Eğer tüm ayakları açmak zorunda değilseniz ayakların en altındaki parçayı açmayın. Yukarıda da dediğim gibi en alttaki parça en ince, dolayısıyla en dengesiz olanı. h- Mecbur değilseniz ayakları normal pozisyonda açın. Ayaklar arasındaki mesafe arttıkça denge de artar (çok abartmamak şartıyla tabi). i- üçayağı halının üzerine koymayın Yapanı gördüm ondan uyarıyorum. j- üçayak malzemeleri genelde 4 çeşit: Plastik, alüminyun, karbon fiber, bazalt ve alaşım. Plastik olanlar en ucuz modeller ve kesinlikle kaçılması gerekenler. En yaygını alüminyun çünkü hem ucuz hem de yeterince sağlam, ama bu modeller biraz ağır. Karbon fiber olanlar hafif, pahalı ve alüminyum kadar sağlam olabiliyorlar. Bazalt olanları alüminyum.karbon fiber arası gibi düşünün. En son karbon fiber - alüminyum karışımı olanlar var. En az titreşim ve en az bel ağrısı için tavsiyem karbon fiber modeller. Karbon fiberin bir avantajı da daha az titreşim yapması. k- üçayakla ilgili değil ama, üçayak üzerinde IS/VR/OS/VC'yi kapatın ve makinede varsa ayna kilitlemeyi açın. Süper telefoto kullananlar (400mm ve üzeri) düşük enstantanelerde titreşim engellemeyi açabilirler. Ben Panasonic 100-300mm'yi üçayakta kullanırken 250-300mm'de (tam karede 500-600mm yapar) enstantane 1/100lerdeyse OIS'i açıyorum.
  3. Nikontürk

    Nikon Türkiye - Önemlidir

    Türkiye'de bu konudaki karışıklığa kim ne zaman dur diyecek?
  4. Nikontürk

    Can dost

    Eksik noktaları öğrenirseniz daha iyi fotoğraf çekebilirsiniz diye bunları yazıyorum: Netliği kulağın daha arka bölümündeki tüylerden almışsınız: Bu tür çekimlerde netlik gözlerden alınır. Kafanın kadraj içine yerleşimi çok yanlış, bir bölümünü kesmişsiniz, tam olarak hayvanın neresini çektiğiniz belli olmuyor. Sol taraftaki boşluğun sebebi nedir? Kadraj kuralına göre hayvanın baktığı yöne bu boşluğu vermeliydiniz. Kuyruk kadrajda mı değil mi? neden kestiniz?
  5. Nikontürk

    AYNAMDAKİ MODEL......

    Fotoğraf değil, dijital manipülasyon olmuş. Modelin kafasını neden bu kadar yukarı dayadınız, bari onu biraz daha uygun konuma yerleştirseydiniz.
  6. Nikontürk

    Çocuk

    Bol kontrastlı renkleriyle, hatta çocuğun yüzünde ve tshirtönün beyaz bölgelerindeki patlamalara rağmen güzel bir kare olacakken sağ üst tarafa uyguladığınız yumuşatma karenin kalitesini düşürmüş, keşke hiç dokunmasaydınız. çünkü; bu müdahaleyi gören göz hemen soldaki aynı alan derinliği ile kıyaslıyor, orada bu etkiyi göremeyince editlemenin çok acemice olduğunun farkına varıyor.
  7. Nikontürk

    33333

    Murat hocam hoşgeldin. Sizi burada görmek bizim için şereftir. Rize'ye ve oradaki fotoğraf dostlarına gönülden selamlar.
  8. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Gökhan, Ben artık senin lens seçimlerini anlayamıyorum. Sonuçta bütçe belli ve tek atış şansımız var, ıskalama lüksümüz yok. O halde hem 85 mm hem 60 mm makroyu ben anlayamıyorum. Sigma 70-200 gibi bir lens alıncaksa bütün bunlara ne gerek var? Sigma 70-200 ikinci elde 350-500 euro civarı zaten. Ayrıca 60 mm ile böceklerin dibine girip bi dakka hiç bişii yapmıycam sadece fotoğrafını çekicem bekler misin diyemezsin. Bari Nikkor 85 mm makroya bak da odak noktası olarak hem makro hem portre yaparsın diycem şimdi ama o bile benim kafama yatmadı 105 mm makronun yenisi zaten 800 euro, bunun toplamda 4 versiyonu var! İlk versiyonu bile ikinci elde 300 eurodan aşağı bulunmuyor. özetle, benim kafam karmakarışık oldu senin seçimlerinden, alım satım yapacaksan o başka tabii.
  9. Nikontürk

    18-70 AF-S mi 18-105 VR mi ?

    18-105 mm her ne kadar plastik mountuyla bize güven vermese de sahip olduğu daha yeni teknoloji sayesinde hem VR konforu hem de daha iyi keskinlik sunuyor. 18-70 mm'yi yıllardır kullanırım, ayıbı yok, ama bu saatte sırf metal aksamıyla daha fazla güven verdiği için satın alınmaz. Kaldı ki lens ile odun kırmıyoruz, parasoleyini takıp o şekilde gezdikten sonra daha az zarar görür. Tercihiniz 18-105 olmalı.
  10. Doğru tesbit Gökhan; sıralama yapmak gerekirse iso başarımında NEX5N ilk sıraya yerleşir, ikincisi Nikon V1 olur (V2 konusunda henüz bi test görmedim), sonrasında da sanırım EPL gelir. Ancak Nikon'un sahip olduğu odaklama hızı NEX'te yok. Ben zaten fotoğraf kalitesi odaklı arıyor olsam bir G1X almam daha mantıklı olur. Ama bütün kriterleri kıyasladığımda bana göre Nikon V1 daha mantıklı bir seçim olarak geldi. Gerçekten uzun süredir o forum senin bu karşılaştırma sitesi benim gezindim, okudum. E bir G1X'e 600 dolar vermektense 300 dolarlık V1 ile seyahatte, sokakta yanımda taşımayı tercih ederim; G1X'in işini yapacak DSLR'im zaten var, o zaman amaç kalite olacaktır nasılsa.
  11. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Düşük fiyatlı G serilerinin giriş seviyesi kullanıcılarına satabilmek için en ucuz şartlarda üretiliyor olması ihtimali var. Onlar için fokus motoru önemli, bu kategoridekilerin CA'nın ne manaya geldiğinden henüz haberleri olmayabilir. Ben değil AF-D, hala AF olanlarını tercih ediyorum. Bu sitedeki incelemeler bazen çok isabetli bazen ise böyle bizi şaşırtıyor. Ben biraz fazla büyük konuşup 1,8 olanlara yaklaşmıyorum. Gücüm yeterse 1,4 olanı, yetmezse hiç almamayı tercih ediyorum. Ayrıca, ileride 50-150 mm ya da 70-200 mm alma niyetin varsa 85 mm'ye odaklanmak para ziyanı olur, çünkü bu lens ile genelde portre çekersin ve para kazanmıyorsan sabit odaktan dolayı zorlanırsın.
  12. Evet hocam, ben de Nikon V1'i ciddi ciddi düşünmeye başladım. Forumları okudum, incelemeleri, testleri takip ettim. Bu fiyata göre bence çok rahat bir gezi makinesi. Hızı inanılmaz. Hollanda fiyatı 334 euro, posta masrafıyla 350 euro düz hesap, bu da yaklaşık 460 dolar ediyor. Eğer BH'dan alırsam 300 dolar. TR'deki fiyatını düşünemiyorum bile. Tek sıkıntı USA çıkışlı her paketin EU'ya girişte kesinlikle gümrüğe tabi tutulması, isterseniz saç tokası ısmarla farketmiyor. Demem o ki bu BH son zamanlarda gerçekten çok cazip fiyatlarda foto ekipmanı satıyor. 1500 dolara D600 varken artık APS-C sensörlü makinalarda ciddi bir fiyat düşüşü olmasını beklerim.
  13. Nikontürk

    D80 ile D200 Takas yapmalımıyım...!

    Sayın beratze, Sizin bu iddianıza göre CCD sensör CMOS sensörden daha güzel renkler veriyor. Ben bu görüşe pek katılmıyorum. Çünkü: Makinesinden jpg almaya alışmış kullanıcılar aynı CCD sensörden raw dosya alıp Capture NX2'nin picture control menüsündeki imkanları görünce CCD sensörden bu kalitede görüntü alınabiliyormuymuş diye hayret ediyorlar. Ancak aynı şartlardaki bir CMOS rawının aynı işlemlerden sonra ne kadar daha geniş dinamik aralığa sahip olduğu bilimsel veriler zaten ispatlamıştır. Dolayısıyla bir şehir efsanesi olarak yorumladığım CCD sensörün canlı renkleri sözünün sadece birkaÇ istisnai durum dışında doğruluğu olduğuna ben şahsen inanmıyorum. Bu noktada photoshop yazılımı üzerinde eklenti halinde Çalışan bir takım efekt yazılımlarıyla elde edilen, bana göre Çamur gibi bir görüntü ortaya Çıkaran, bazılarına göre "waauuww ne güzel oldu be" dedirten, fotoğraf sanatından uzaklaşıp kurgu halini almış renk cümbüşünü tercih edenlerin, CCD sensör üzerindeki ten renginin doğruluğu, dengesiz kırmızı fazlalığı gibi kurallarını bilemeyenlerin, bunları doğru olarak değerlendirebilecek kalibreli monitöre haiz olmayan kullanıcıların CCD sensörün daha iyi renk verdiğini söylemesini anlayabiliyorum. Kaldı ki gerek iso performansı gerekse diğer konulardan dolayı bütün dünya CMOS üzerine yoğunlaşmışken bu hobide ileri teknik seviyede bilgisi olmayan insanları yanlış seÇime yönlendirmek şahsıma yakışmayacak bir davranıştır. Siz bazı özel projeleriniz iÇin CCD sensörü tercih edebilirsiniz, bu sizin projenizle ilgili bir durumdur ve tekniken de doğru seÇimdir; ancak günlük kullanımda 2012 yılında bir insana CCD sensörlü makine tavsiye etmek bit pazarına nur yağdırmak gibidir.
  14. Nikontürk

    D80 ile D200 Takas yapmalımıyım...!

    Sayın beratze, siz D90 ile D200'ü aynı şartlarda deneme imkanı buldunuz mu? Değil D80, D200 ile "aynı şartlarda" "aynı lensi" kullanarakD90'ı bir deneyin derim. Buradaki D90 seçimim bütçenin yetersiz geldiği içindir. Tabii ki daha üst modeller tercih edilir. Ancak; bir CCD sensör ile bir CMOS sensörün "zor şartlarda" ne kadar farklı sonuçlar verdiği bilimsel olarak ispatlanmış gerçeklerdendir, bundan dolayı bir D80 ile bir D90'nın kıyas edilirken aralarında pek fark olmadığının söylenmesi bilimsel gerçeklerden uzak bir görüştür.
  15. Nikontürk

    D80 ile D200 Takas yapmalımıyım...!

    D80 iel D200 aynı sensöre sahip farklı segement gövdeleridir. Dolayısıyla D80'den D200'e terfi etmek size sadece kullanım anında biraz daha fazla konfor ve profesyonel kolaylık sağlar. Elde edeceğiniz fotoğraf kalitesi (raw işlemeyi bildiğinizi varsayıyorum!) çok farklı olmayacaktır. Bütçenize göre hareket etmek istemenizi anlıyorum; biraz daha şartları zorlayıp en azından D90 gibi CMOS sensörlü bir gövdeye geçiş yapmak daha mantıklı olacaktır.
  16. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

  17. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    24-70 mm full frame gövdeler için uygun bir seçim olur. D7000 ile kapalı ve dar alanlarda zorlanırsın bu lens ile. Lens değiştirip 12-24 mm gibi alternatifleri düşünsen de bence en uygunu 17-55 mm F2.8 olanıdır. 70-200 mm nin 2 versiyonu var, VR ve VRII Nano. İkinci modeli full frame için daha performanslıdır köşelerde.
  18. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Nikkor lensler için aklıma ilk gelen şu herkesin bildiği Kenrockwell var; bazen yazıları insanın sinirlerini bozabilir, ama genel tesbitleri yanlış değil. Bir de Fred Miranda var; bu adam biraz daha bilimsel, daha güvenilir diye biliyorum. http://www.cameralabs.com/lenses/Latest_DSLR_Lens_reviews.shtml http://www.naturfotograf.com/bestof.html
  19. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Nikon picture modlarını burdan indirebilirsin. D7000 modelinde diğer modeller gibi hafızada ekstradan 4 adet boş picture mod hafızası var mı bilmiyorum, kullanan arkadaşlar söylesin. Takumarın radyasyon yaydığını bilmiyordum, doğruluğunu bilmiyoruz ama gerçekten çok ilginç bi durum. Piyasada hala yüksek rakamlara satılmasına karşılık yapılmış bir manipüle olabilir mi? Flaş konusunda Yongnuo ve diğer çin markalarının 100-130 dolar aralığında iTTL modelleri var. Kendim kullanmadım, Nikon CLS deki bütün fonksiyonları desteklediğini söylüyorlar. Stabilite konusunda yine kullananların çok az da olsa şikayetleri var, sanırım kaçırıyor flaş. Bir de Triopo TR980 modeli var. Bütün bu alternatiflere karşılık burada ikinci el bir SB600 yaklaşık 150 euroya bulunabiliyor. Led kullanılmış makro ring flaşlar ucuz ama sahip oldukları renk sıcaklığından hep çekinmişimdir. Doğru renkleri alabilmemiz için objeye tam beyaz ya da gün ışığına yakın sıcaklıkta kelvine sahip ışık kaynakları kullanarak ışık göndermemiz gerekiyor. Artık günümüzde IPS panelli monitörler eskiden olduğu gibi ateş pahası değil. Fotoğraf makinesi ve yardımcı ekipmanlarına tonla para yatırırken bu noktayı hiç kimse düşünmüyor. Belki ticari olarak yapanlar konunun farkında sadece. IPS panellerinde yaklaşık 5-6 farklı tipi var, bu da karmaşık bir konu: IPS, P-IPS, S-IPS, H-IPS, AH-IPS gibi sürüp gidiyor. IPS tekniğin adı, piyasadaki normal LCD ekranlarda TN filmli paneller kullanılıyor. IPS panellerin farkı daha fazla renk skalasına sahip olması ve görüş açılarının 170 dereceye varması. Buna karşılık bir TN film panel 2 milisecond gri-siyah reaksiyon zamanına sahipken IPS ler bu kadar hızlı olamıyor; bundan dolayı oyunseverler tarafından tercih edilmiyor. IPS paneller TN film panellere göre yaklaşık 2-3 kat daha pahalı. Son zamanlarda bu IPS panelli monitörlerin LED ışıklandırmalı olanları da çıktı, ne kadar beyaz dengesi güvenilirdir bilemiyorum. Ben hala IPS panelli ama TL yani floresant ışıklandırmalı modelini kullanıyorum. IPS monitörlerde RGB için yüzde yüzden daha fazla değerlerde renk desteği verilir; burda önemli olan Adobe RGB de ne kadarlık yüzdeyi desteklediğidir. Bendeki monitör yüzde 98 Adobe RGB desteğine sahip, bu durum normal bir TN filmli monitörde yüzde 78 civarındadır. Laptop ekranlarını hiç saymıyorum bile. Yine bu tip monitörler kalibre edilmiş olarak gelmektedir ve yanında kalibrasyon sertifikaları vardır. İşyerinde bir HP monitör kullanıyorum, bu da yaklaşık olarak aynı verilere sahip, bu da TL ışıklandırmalı, yani LED i dizayncılar veya fotoğrafçılar hala benimseyemediler beyaz dengesindeki sıkıntıdan dolayı, sanırım patron da bunun farkında.
  20. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Yine satır araları, böylesi daha kolay oluyor, kusuruma bakma. Ama inanın severek yazıyorum, teknik manada yazdıklarımı sindirebilen bir fotoğrafseverle karşılaştığıma çok sevindim.
  21. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Makineler üzerine konan işlemciler o kadar gelişti ki artık birer küçük bilgisayar halini aldılar ve demek ki bi takım Raw işleme imkanlarını da eklediler. Gerçi makinenin ekranına güvenemeyip hep sağlam bir monitörde kontrol etmeyi yeğliyen fotoğrafçı bu işleme olayın ne kadar sıcak bakar tartışılır. Malum, makineler üzerindeki LCD ler oldukça yanıltıcı olabiliyor. Bundan dolayı histogram okumayı öğrenmek önemlidir.
  22. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Gökhan, satır aralarında cevaplamaya çalıştım, eksiklerim olabilir, varsa telafi ederim.
  23. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Bu yazdıklarım Gökhan Yazıcı içindir, diğer arkadaşlar üzerine alınmasın lütfen: Pentax'dan gelen biri olarak Nikon'un standart modlarıyla elde edeceğin jpg'ler seni tatmin etmez. Ya picture modları arasında kendine göre en güzelini seçip ardından bazı parametreleri kendin değiştireceksin, ya da aklın yolu birdir deyip Nikon rawını Capture NX ile işlemeyi öğrenme yoluna gideceksin. Makina hakkındaki ilk izlenimlerin yüzümde tatlı bir gülümsemeye neden oldu, ben bunların aynısını geçen yıl Pentax'tan D300'e geçen arkadaşımdan da duymuştum. Evet, Pentax konusunda uzman bir marka, analog zamanda tartışma götürmezdi bu, ama gelişen dünyadan ve marketing'in acımasız kurallarından bi haber kalınca bu hale geldi. çok iyi makinalar üretiyor, balçık çamurun içine sok çıkar bi şey olmuyor ama kaç kişinin bu özelliğe ihtiyacı var? Senin de dediğin gibi lensinde, flaşında sıkıntı yaşıyorsam suçlu olan markadır. Müşteri olarak benim sadakatimi haketmiyordur artık. Bu mentalite üzerine hareket etmeye devam ederlerse sonları bir Kodak'tan farksız olmaz. Yeni makinen hayırlı olsun. Hiç acele etme, mevcut lenslerinde şimdilik gövdeyi yakından tanıma imkanın var. 85 mm'in F1.8'lik versiyonu güzel ama senin gibi biri için yeterli değil, CA dan rahatsız olursun. İmkanın olursa F1.4 versiyonuna yönel. Aynı şeyi 50 mm için de iddia ediyorum ben. F1.8 ile F1.4 arasında sanki kullanılan hammadde olarak büyük bir segment farkı oluşturulmuş. Giden Tokina'ya çok fazla üzülme, o model belki Pentax gövdede harikadır ama eminim ki iyi bir 80-200 F2.8 kopyasından daha iyi sonuç alacaksın. 17-50 mm Canon üzerinde iyi performansa sahip iken Nikon üzerinde aynı şeyi söyleyemiycem, bundan dolayı gövdeyi suçlamandan korkarım. Kolay gelsin.
  24. Nikontürk

    18-55 vr vs 50 mm

    BU YAZI ERTAN OZTURK'ün BLOĞUNDAN ALINTIDIR : - Düşük ışıkta çekim için 50mm f1.8 objektif al: Hmmm. Burada biraz dusunmek lazim. Basit hesap yapalim: 18-55mm kit objektifler 50mm'de yaklasik f5.6 diyaframa sahip, ve IS/VR sistemleri yaklasik 3 stopluk avantaj sagliyor. f5.6'yi 3 stop arttirirsan olur sana f2.0 (5.6-4.0-2.8-2.0). Simdi, 50mm f1.8 objektifin o kadar buyuk avantaji var miymis? Aslinda var: a) Dusuk ışıkta daha yuksek enstantane hizi kullanabiliyorsunuz Dusuk ışıkta portre cekmek daha kolay c) Normal ışıkta f4.0 civarinda cok keskin bir objektifiniz oluyor. Peki dezavantajlar yok mu? a) Eger ev icinde az ışıkta cekim yapmak icin 50mm alirsan kafayi yiyebilirsin, cunku 50mm ev icin cok dar, eviniz genis degilse en fazla govde portresi cekebilirsin. IS/VR olmadigi icin en az 1/80 enstantane ile cekim yapman lazim, yani f1.8/f2.0'a mahkum kaliyorsun. Bu durumda cekecegin insanlarin yanyana olmalari lazim ki hepsi net ciksin, arkada ya da once olanlar her zaman bulanik cikacak. Peki, düşük ışıkta çekim için ne almak lazim? Bence ev cekimleri icin en uygun olanlar 24mm f1.8 veya 35mm f2.0/f1.8 olanlar. Ben olsam 24mm f1.8 alirdim, pahaliysa f2.8 olanlar da olur. - Giris seviyesi makinelerle kit olarak Canon 75-300mm ya da eski Nikon 70-300mm G (VR'siz) almak: Almayin, aldirmayin. Alirsaniz kullanmadan sifir niyetine satin ve Canon 55-250mm IS ya da 55-200mm VR alin. Canon'un 70-300mm USM IS'ten onceki ve Nikon'un 70-300mm VR'dan onceki 70-300mm civarindaki objektifleri iyi degil. - Portre icin keskin objektife gerek yok: Bunu onceki sayfada yazmistim, ama bir daha yazmak istedim. Tendeki hatalari gizlemek icin portrelerde oynama yapanlar bu hatlari yumusatir, bu yuzden sanki portreyi cekerken de keskin olmasi gerekli degil gibi dusunulur. Pek dogru degil. Gozleri, saclari, kirpiklerdeki detaylari yakalamak istiyorsaniz objektifin keskin olmasi avantaj, kalan yerleri yumusatmak bilgisayarda kolay. Bu yuzden 100mm civari makro objektifleri detay isteyen portre calismalarinda sıkça kullanilir. - Pahali objektifler hep genis diyaframli olur: Pek oyle degil. "Pahali" derken ne kastettiginize bagli. Ornegin Canon'un 100-400mm L IS'i f4.5-5.6 diyaframa sahip. Nikon'un 80-400mm'si de oyle. Sony 70-300mm G de 999$'lik fiyatiyla "ucuz" kategorisine pek girmiyor. Nikon Micro-Nikkor AF 200mm f/4 D'nin sadece f4 diyaframi var, ama Nikon 180mm f2.8D'den daha pahali. Yani "diyafram" degeri tek kistas degil. Ama su dogru: Telefotoda f4.0'un altina inebilmek icin maliyet artiyor. Ornegin 200mm f2.0 objektif yapmak pek kolay degil, ya da 600mm f4... - Profesyonel objektifler ucuzlara gore daha keskindir: Genelleyemezsin. 50mm gibi SOOlar, hatta kit objektifler bile f8 civarinda pahalilar kadar iyi olabilir. "Belki" su denebilir: Pahali objektifler en dusuk f-stop degerinde bile yuksek performans verebilecek sekilde uretilir. Ornegin 70-200mm f2.8 serileri f2.8'de bile mukemmel olmasa da cok basarili, ucuz 70-300mmler bunlarin yanina yaklasamaz, ama f8-11 civarinda farki cok zor anlarsiniz. - Kullandigim govdenin ureticisi haricinde marka kullanirsam (Sigma, Takona, Tamron) iyi sonuc alamam: Hem dogru hem yanlis. "Bazen" bu firmalarin objektifleri hatali pozlama yapabiliyor, ya da odaklama hatalari olabiliyor, ya da ileride cikacak govdelerle uyumlu calismayabliyor (ya da hic calismiyor). Tabi bu her zaman olan birsey degil, bu iddia dogru olsa bu firmalar bu kadar sene piyasada olmazdi. Eger profesyonelseniz, bu ufak olasiligi goz onune alarak govde ile ayni marka objektif almak avantaj. - Metal objektif daha iyidir: Eskiden kalma aliskanliklar bunlar. Hem iyidir hem kotudur. Ben sirf metal olsun diye agir objektif tasimak istemem, ayrica yeni polimerler cok saglam. Evet, dusurunce belki kirilacaklar ama metal de yamulur egilir ve polimer malzeme icerideki lensleri daha iyi koruyabilir (dusmenin sekline bagli olarak). Az okumak iyidir: Eminim ki yazinin tamamini okumayanlar var. Zamaniniz azsa bile tamamini okumaya calisin, arada kapacaginiz birseyler olabilir. Yani "az okumak iyidir" lafi kisa surede dogru ama uzun soluklu dusunursen okumanin sana daha cok faydasi var. Biraz az Facebook yap
  25. Nikontürk

    D7000 'de Bu Kötü Olmuş

    Biraz kılçık atayım: Pentax farklıdır, Pentax'çılar daha bi farklıdır. Bundan dolayı kendileriyle hiç tartışmaya girmem ben, çocukluk arkadaşlarımdan bilirim-tanırım onları
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.