Nikontürk

Benim tercihim D7000 olurdu. En büyük etken teknolojiden geri kalmamak. Ama fotoğrafçılık mesleğiniz ise ve bu işten para kazanıyorsanız D300 profesyonel çekimler için daha bi güvenilir bir arap atı olurdu.

Nikon markasında DSLR alıyorsanız o makinadan çekilmiş bir raw dosyasını Photoshop ile açıp, file info sekmesinde raw data altında makinanın silsilesini inceleyiniz. Gerçek çekim değeri ordadır. Eğer bu imkan yok ise sitemizdeki sistemi kullanarak toplam çekim sayısını kontrol ediniz. Kemal'in de belirttiği üzeri eğer o rakam gerçek ise çok fazla bir yol yapmamış demektir, tabii ki piyasa değerini de dikkate alarak makina satın alınabilir.

1'inci cümle şöyle olmalıydı: Auto area kendisi netleme noktasını seçer, birden fazla noktayı seçmişse bile ortalamasını alır. Kadrajın yer yerini netlemek bana oldukça zor geliyor. Lens ile aynı mesafedeki objelerde tamam da, lense 5 m uzaklıktaki bir cisim ile 500 m uzaklıktaki bir cismin aynı netlikte olmasını sağlayan sistem var mı? Diyaframı kısıp alan derinliğini artırma ve sonsuza netleme gibi konuları bununla karıştırmamak lazım.

Makina yıllardır stabil çalışıyor, firmware ile çözmeleri gereken bir sorun yok demek ki. Bu arada D4 ve D800 için okuduğum güncelleme gerekçeleri beni bi hayli düşündürdü. Outbound quality control böylesine ilginç hataları nasıl farketmez?

Evet, bu mümkün, ama normal PS gibi editleme araçlarının sunduğu imkanlar haricinde başka bir avantajı var mı? Mesela raw dosyada benim değiştiremediğim değerler şunlar: ISO, diyafram, enstantane. Bu üç bileşen haricindeki hemen her şeyi değiştirebiliyorum Capture NX2 ile. Peki jpgde durum nedir?

Nikon'un CLS sisteminde bir flaş diğeri tarafından sürülebilir. Yani flaşlar IR üzerinden hem alıcı hem de verici olarak çalışabilir, böylelikle kablosuz olarak iTTL prensibi veya manuel modda birden fazla flaş kullanılabilir. Sadece SB600 verici olacak çalışamaz, sadece alıcı flaş olarak çalışır. Sizin modeliniz D90, dolayısıyla bu konu sizin için önemli değil. D90 kendi üzerindeki flaş aracılğıyla SB600-700-800-900-910 modellerini kablosuz olarak tetikleyebilir. Makinanın dahili flaşını commander moduna almanız yeterlidir. Eğer elektronik mesleğiniz ise o zaman ikinci el flaş almaktan korkmazsınız, çünkü en çok yıpranan ampul kısmının durumunu gözünüzle kontrol edebilirsiniz. Bundan başka blok kondansatörün belli bir süre sonra değiştirilmesi iyi olur, malum elko'lar likit bazlı, kurumanın önüne geçilemiyor. Ancak günümüzün bu tür flaşlarında ikinci elde kondansatör sıkıntısı pek olmaz. En az sayıda çekim yapmış flaşı almak en iyisi, ama bunu kontrol edebileceğiniz bir yöntem yok.

Hiç kullanmadım; ama kompakt bir makina boyutlarında SLR imkanlarını yaşamak isteyenlerin tercihi diye tanıyorum. 4/3 lens yapısının avantajları kadar sensör küçüklüğünün isoya negatif etkisi bu modelde hep anlatılıyor. Her zaman yanında taşıyabileceğin küçük bir gövde.

Bir zamanlar Habeşistan diye bir ülke vardı. Nereye kayboldu o ülke bileniniz var mı? Adamlar bir karar aldılar, üzerinde Habeşistan yazan her türlü gönderiyi, paketi, mektubu ülkeye sokmadılar, anında geri gönderdiler böyle bir ülke tanımıyoruz diyerek. Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Bugün aslında hepimizin tanıdığı bir ülke adını dünyaya kabul ettirdi. Etyopya! Avrupa'da yaşıyorum ve aynı sorundan muzdaribim. Sürekli tartışıyorum bu konuda sabit fikirli Avrupa insanıyla. Evet, benim ülkemin adı hindi değil, Türkiye ! http://www.hindidegilturkiye.com/ http://www.turkiyenotturkey.com/

Belki size fikir verir: Çekimlerimi her zaman raw olarak yapıyorum ve Active D lighting her zaman "Normal" konumda aÇık. Bütün rawlarımı Capture NX2 ile işlerim; genelde işleme esnasında Active D Lighting'i kapatırım, bazı karelerde gerÇekten işe yarıyor ve olduğu gibi bırakırım. Eğer Çekim esnasında bu özelliği kapatırsam Capture NX2 de tekrar devreye soktuğumda pek iyi bir performans vermiyor. 14 bit raw desteğinin sunduğu dinamik aralığın bile yetmediği sert güneş altındaki beyaz gelinlik ve siyah damatlıkta bu özelliğin beni kurtardığı Çok kare olmuştur. Bunu görebilmek iÇin Capture NX2 ile raw işlemeyi öğrenmek gerekir.

Nikon markasında her model için fabrika tarafından üretilmiş/dizayn edilmiş orjinal batterygrip yoktur. Genelde giriş seviyesi modeller için Nikon batterygrip üretmiyor. Bu boşluğu üçüncü firmalar emitasyon adı altında anabileceğimiz batterygripler üretiyorlar. Nikon tarafından bu konuda bir dizayn sözkonusu olmadığı için bazen bu emitasyon gripler makina üzerinde biraz komik bir görüntü oluşturabiliyor. Ama burada önemli olan gripin işlevselliği olduğu için bu durum sineye çekilir. Kemal'in de belirttiği gibi batterygrip kullanımının temelde 2 amacı vardır: - Daha uzun pil ömrü, çünkü genelde 2 adet pil ile çalışma imkanı buluyorsunuz. - özellikle dikey kadrajlarda daha ergonomik tutuş ve ikinci bir deklanşörün dikey kadrajda da aynı konumda kullanılabiliyor olması (modele göre farklılık gösterebilir). Profilinizden gördüğüm kadarıyla D5100 kullanıyorsunuz. Bu model için Nikon tarafından üretilmiş bir batterygrip yok. Ama diğer çin menşeeli markalar tarafından üretilmiş olanı var ve kendim de D5100 ile birlikte böyle bir tane kullanıyorum. İkinci deklanşör için Nikon tarafından dizayn edilmediği için ayrıca bir kablo üzerinden makina ile grip arasında bağlantı yapmanız gerekiyor, ben bunu kullanmıyorum. Benim için önemli olan makinanın elimden düşmeden daha güvenli bi şekilde kavranması ve daha uzun pil ömrü. özellikle bu tür küçük gövdelerin önüne biraz ağır bir lens taktığınızda batterygrip ile daha iyi bir stabilize yakalıyorsunuz. Bu modelde batterygrip kullanmanın bilinmeyen bir püf noktasını daha önce farklı bir başlık altında yazmıştım: D5100 üzerinde emitasyon pil kullanamıyorsunuz. Mecburen orjinal Nikon pili satın almanız gerekiyor ve olduça pahalı. Benim gibi uzun süreli video çekimi yapanların yedek pile ihtiyacı oluyor ve bundan dolayı da genelde emitasyon kullanıyoruz. İşte bu noktada eğer bir batterygrip kullanırsanız sözkonusu emitasyon pilleri D5100 üzerinde kullanma imkanınız oluyor. Batterygripe önce orjinal Nikon pili yerleştiriyorsunuz, makinanızın mantığı pil ilk takıldığında kontrolü yapmak üzerine kurulu. Pil çıkarılmadığı sürece bu işlemi tekrarlamıyor. Siz orjinal pil yerleştirdiğiniz için makina kontrolünü yapıyor, pil üzerindeki özel bir çipten gerekli onayı alıyor ve kendini start ediyor. Makinayı kapatabilirsiniz. Şimdi orjinal pilin yanına emitasyon pili de yerleştirin, göreceksiniz makina çalışmaya devam edecek. Daha sonra emitasyon pilin yanındaki orjinal pili çıkarın, makina yine çalışmaya devam edecek, ikinci bir emitasyon pil daha takın, yine hiç bir sorun olmadan çalışmaya devam edecek. "Meking" markası çin'de üretim yapan bir firma ve batterygripten başka pekçok fotoğraf ekipmanı aksesuarları üretiyor. Ebay üzerinden bulabilirsiniz. D5100 için 20 dolar civarında bir paraya batterygrip alabilirsiniz. Emitasyon D5100 pili de yaklaşık 15 dolar.

"multi power" bir marka mı yoksa bir sistemin adı mı?

Bu sıkıntıyı yazılım ise çözmeniz mümkün görünmüyor. ölü pixelin çeşitleri vardır, bazen karanlık alanda ortaya çıkar, bazıları her ışık şartında görülebilir, renklerine göre farklı teknik açıklamaları vardır; mavi, yeşil veya kırmızı. Bazen her üç ana rengin de hatası durumunda kendini beyaz olarak gösterebilir. ölü pixel konusunda markaların ülkeden ülkeye farkeden garanti kriterleri var. Bu konuda avrupa için bilgisayar monitörlerinde, santimetre kareye düşen ölü piksel sayısı büyüklüğü 1 mm olmak üzere 3 adet veya daha fazlası ise o zaman üretici monitörü değiştirmek zorunda. Aynı şekilde sözkonusu ölü piksel 1 adet olup büyüklüğü en az 1 mm çapında ise ve merkeze yakın bir yerde ise o zaman da monitör değiştirilmek zorunda. Burdan anlaşılacağı üzere üreticilerin bu sorundan dolayı başları bir hayli ağrımış ki böyle bir kanun hükmünde kriter oturtmuşlar. Sözkonusu ölü pixelin o büyüklükte sabit kalacağı, büyümeyeceği konusunda bir garanti verilmez. Bazen zamana bağlı olarak daha kötü bir hal alabilir. TR'deki ithalatçı firmanın bu konudaki kriterlerini iyi öğrenip ona göre bir karar vermek gerekir.

Makroda bir miktar crop ile objenizi büyütme yoluna gidiyorsanız detaydaki gürültü ortaya çıkar. Bunu önlemek için sonradan ps müdahalesi yerine çekim anında en düşük isoyu kullanmak en akıllıca olanıdır. Sonradan ps üzerine yüklenen bazı efekt programları ps in kendi noise reduction özelliğinden daha performanslıdır. Netlik ayarını artırdığınızda noise kaçınılmaz olur, yani pek doğru bir yol değil bu.

Hayır, tek fark video özelliği değil. İlk bakışta kullanıcının görebildiği fark video, doğru. Ama makinanın iç yapısı ve işlemci algoritması farklı. Tabii bunu son kullanıcının anlayabilmesi zor, teknikle uğraşanlar sadece konunun farkında. Videodan başka çift kart slotu, info düğmesi, 7 fps derken biraz meraklı fotoğrafçının isodaki iyileşme dikkatini çekiyor. Zaten işin püf noktası burada: Her iki modelde de sensör büyüklüğü aynı. Hatta karşılaştırma sitelerinde şu ibare yazılır hep: "Tıpkı D5000, D90 ve D300 gibi 12 mp cmos sensöre sahip". Ama bu doğru değil. D300s'teki sensör ile diğerleri aynı sensör değil. Bundan dolayı son kullanıcı sadece iso performansını görebiliyor. Ama 14 bit raw desteğindeki dinamik aralığı farkedebilmek için Capture NX2 ile çalışmak gerekiyor. Bunu da sadece ileri seviye fotoğrafçılar biliyor ve kullanıyor. Bu durumda standart bir fotoğrafçı için D300 ve D300s arasında video özelliği ve çift kart yuvasından başka bir fark yok. İleri seviye fotoğrafçı için ki onlar sadece raw çeker, D300s her zaman D300'e tercih edilir.

Hollanda'da ikinci elde ortalama 750-900 euro arasında bulunabiliyor, Ebay veya dünyadaki diğer siteler buraya göre nedense hep biraz daha pahalı ikinci el olarak.

36 mp lik bir sensörde kullandığınız prime lens bile olsa kalibrasyonunun yerinde olması elzemdir. Yeni satın aldığınız bir kopyada her zaman için kalibrasyon eksikleri olabileceği muhakkak. Bazen fabrikada aynı hat üzerinde üretilmiş 10 adet lensten 3 tanesi diğerlerinden daha kötü bir kalibrasyona sahip olabiliyor. Bu konuyla ilgili nette bir dedikodu var, başından beri bu söylentileri çeşitli yabancı forumlarda takip ediyorum. çünkü Canon'un yeni modeli D800 için pek kuvvetli bir cevap olamadı, hem de daha yüksek bir fiyat etiketiyle. Bu yüzden forumlarda her türlü sürprize açığım Toplamda 3 adet D800 ki bunlar ön siparişle şımarık coni tipli amerikalılar tarafından satın alınmış gövdeler Nikon tarafından yenisiyle değiştirilmiş. Burda değişimin sebebi amerikadaki garantinin avrupayla aynı olmaması. Tr deki arkadaşların ne avrupa ne de amerikadaki garanti prosedüründen (ince ayrıntılardan) tam anlamıyla bilgileri olmadığından forum yazıları her yoruma açık kalıyor. Yani adamlar 3 ay geç reaksiyon gösterirlerse makinaları değiştirilmez ama tamir edilir. Şimdi bu konu bizim türk forumlarında sakız oldu. Aslında makinada problem yok bana göre, netleme noktası merkez değil de sağ veya sol en kenara çekildiğinde fokus kararsızlığı yaşanıyor. YAni makina net çekemiyor diye veryansın ediliyor. Ne tuhaftır bunu D3, D3S ve D3x 'te de yaşamışlardı !!! Bunda lensin korner performansı büyük rol oynuyor. Eğer geniş açıda bunu yapıyorsanız makina netleyemiyor deniyor, hayır, sadece kararsız kalıyor netleme, netleme ama yinede çek diyor sisteme bu kez fotoğraf bozuk diye forumlar kaynıyor. Tamam, diyelim ki bu lens D800 e uygun değil, Carl Zeis mi kullanalım ne otofokus var ne de başka türlü elektronik bir yenilik? Bu makinada Nikon harici bir lens kullanmayı tercih etmem. Bu lens D3X ile gayet güzel işlere imza atmış. Bundan daha iyi bir Nikkor çıkana kadar bu lensten başka bir seçeneğimiz yok diye biliyorum. Her şeyden önemlisi kişilik olarak bilime ve bilim insanına saygım var. 100 yıllık askeri optik mühendisliği bulunan Nikon ve onun mühendislerinin mesleklerine saygım var, her ne kadar bizim insanımızda mesleğe saygı olmayıp tv tamircisine bulaşık makinası tamir ettirseler bile Mitsubishi holding bünyesindeki bir Nikon şirketi profesyonel gövdede (ki bu bir giriş seviyesi makina değil) böyle aptalca bir hataya müsamaha gösterir mi? Aynı karalama kampanyası (ki yaklaşık aynı hata) önüne Tamron lens takılan Canon 7D modeli için de yapılmadı mı? Şimdi 7D'yi neden yerlere göklere sığdıramıyorlar?

Bana göre 70-200 VRI 'den daha iyi bir lens, özellikle full framede. VRI 'de full framede köşelerde sorun yaşadım, sonrasında VRII aldım ve bu sıkıntıdan kurtuldum. Bu lensin tek eksiği üzerinde VR olmaması. Bundan başka eksik olarak değerlendirilir mi bilmem ama nano kaplaması da yok. Fiyatı uygun ise gönül rahatlığıyla alınabilecek bir lens.

Detaya girmeden kısa ve net olarak yazmak isterim, çünkü teknik ayrıntılara girersek çok uzun yazmak gerekir: D5000'den D90 sırf motorsuz lensleri de kullanabilmek için geçiş yapmak pek akıllıca olmaz. çünkü, aynı sensöre sahip farklı iki gövde arasındaki geçiş size büyük bi getiri sağlamaz. Ama bütçeniz elveriyorsa D7000 veya D300 gibi makinalara geçiş yapmak daha mantıklı olur. Eğer bu tip makinalara henüz hazır değilseniz bir süre daha kendinizi geliştirin ve öylece geçiş yapın. üzerinde motor olmayan lensleri manuel fokusla kullanmayı deneyin, eskiden olduğu gibi, AF sistemi her zaman yoktu biliyorsunuz. Eğer elle netleme hız olarak size yeterli gelmiyorsa zaten o zaman daha iyi bir gövdeye sahip olmanız gerekiyor demektir işiniz itibariyle.