Nikontürk

Ağırlığı, tank gibi hissettiren metal kasası güven verir. Mavzer kurma kolu; otomatik-manuel fokus seçim bileziği işin cabası F/2,8 'in avantajını şimdiden hissedersin. Hayırlı olsun.

39 AF noktası kafama takıldı. Bunun gerekçesi ne olabilir acaba?

Duha, biraz daha detaylı bilgi verebilir misin? Bu yazdığın çok ciddi bir durum ve böyle bir şeyi ilk kez duyuyorum. Kaldı ki D800 Türkiye'de henüz satışta değil, dünyada kullanılmaya başladı ve test sonuçlarında böyle bir ibareye rastlamadım. Hatta tam tersine ancak bu ve bunun gibi prime lenslerle o sensörün performansının ortaya çıktığını okudum. Sadece tek bir yabancı forum sitesinde dolaşan dedikodu var, bunu baz alarak mı bunu söylüyorsun? Dedidoku şöyle: D800 otofokusda sıkıntılıymış, hatta Canon 7D daha iyi performans sergiliyormuş. Ancak bunu teyid eden bilimsel bir test henüz yok. Yani Canon'dan reklam alan bir site bir çamur atıyor, sonrasında izi kalsın yeter mantığı.

Nikon lenslerinin üzerindeki ibareler konusunda aslında basit/anlaşılır bir liste yapmak şart oldu. Ben sizin sorunuza dilim döndüğünce cevap vermeye çalışayım: AF: Otofokus (motor gövdede, bir şaft aracılığıyla hareket lense aktarılır, lens motorsuz). AF-D: Otofokus (motor gövdede, lens motorsuz) ve mesafe bilgisini ölçebilen çipli (D: distance), flaşlı çekimlerde önemi büyük. Bu bilgi TTL tekniğinin can noktası, Trough The Lens ibaresinin kısaltılmışı, manası lensin içinden geçip gelen ışık/mesafe bilgisinin gövdeye ve flaşa aktarılıp gerektiği kadar flaş gücü kullanılması. Canon'da da aynı sistem, sadece Nikon'da i-TTL olarak bir adım daha ilerisi, (intelligent), bundan dolayı içerde Nikon'un flaş performansı Canon'cular tarafından da kabul edilmiştir. AF-S: Ofofokus, fokus motoru lens üzerinde (S: Silent wave motor) ED: özel bir kaplamaya sahip merceğe haiz. G: Diyafram bileziği yok, diyafram makina tarafından elektronik olarak kontrol ediliyor. Nikonun "G" tipi olmayan, yani diyafram bileziğine sahip lenslerinde yine de diyafram elektronik olarak makina tarafından kontrol edilebilir. N: Nano kaplama; nano teknolojisiyle kaplanmış camlar. Dijital dünyada yansımaların minimumda olması çok önemli bir konu, nano teknoloji bunu sağlıyor, en iyi kaplamayla en az yansıma elde ediliyor. FX-DX konusu: Nikon'un lenslerinde sadece APS-C sensör, yani çarpanlı sensöre uygun lensler için DX ibaresi kullanılır. Full Frame yani FX için lenslerin üzerinde herhangi bir hatırlatma yazısı bulunmaz. Eğer lens üzerined DX ibaresi yoksa o lens Full Frame için uygun demektir. Aynı şekilde FX lensleri her iki tip sensöre sahip gövdelerde hiçbir kısıtlama olmadan kullanabilirsiniz. Buna karşılık üzerinde DX ibaresi bulunan lensler Full Frame gövdede DX olarak çalışırlar, yani sensörün daha az bir bölümüne görüntü aktarırlar ve sistem yine de sorunsuz çalışır. Canon markasından Nikon'a geçiş yapmış birine verebileceğim en güzel müjde: Nikon markasında 1957 yılından bu yana üretilmiş bütün lensleri (birkaç istisnai lens hariç) 2012 yılına kadar üretilmiş bütün gövdelerde kullanabilirsiniz. Tabii ki otofokusu olmayan bir lensten 2012 model makinada otofokus yapmasını beklemeden! Burda anlatmak istediğim şudur: Nikon, lens mount konusunda değişiklik yapmayarak müşterisini korumuştur. Nikon'un lenslerinin daha pahalı olduğu söylenir ve bundan dolayı kınanır. Ancak Canon dijitale geçiş döneminde veya öncesinde tam detayını bilmediğim (FD mount??) bir değişiklik yaparak, elinde Canon lensi bulunan müşterilerini mağdur etmiştir. Sırf bu sebepten dolayı Canon'a sinirlenip Nikon'a geçiş yapan pek çok fotoğraf gönüllüsü tanıyorum. Şimdi; Nikon'un lenslerinin pahalı olduğuna hala inanıyor musunuz? O halde Nikon ve Canon'un tarihçesini google amcaya bir sormak lazım. Temeli optik olan Nikon'dur, Canon ise daha çok gövde üretimiyle bu işe giriş yapmıştır. Nikon askeriyeye optik ürettiği için kusursuz, en yüksek kalitede ürün yapmayı mecburen tecrübe etmiş bir markadır. Ve şimdi bombayı patlatalım: İkinci dünya savaşı yıllarına yakın dönemde Canon gövdelerinde Nikon lensleri kullanılmıştır, bu bir kaç yıl böyle devam etmiştir. Sonrasında kendini toparlayan Canon kendi lenslerini üretmeye başlamıştır ve bu konuda gayet başarılı da olmuştur. Bu konuda bu sitedeki bir arkadaşımızın bloğunu ziyaret edip derlediği yazıları okumanızı tavsiye ederim, çok değerli bilgileri paylaşmış kendisi. Bu konu aslında çok uzar gider. Burda kesinlikle Canon kaka ama Nikon cici gibi bir imaj oluşturmak istemem. Aynı şekilde Nikon'un da beğenmediğim bir yönü olunca dürüstçe yazarım. Her iki markanın da birbirlerine burun farkıyla üstünlük sağladığı kulvarlar vardır. Ben kendim bir Nikon severim, Nikon'un giriş seviyesinden high end seviyesine kadar pek çok ekipmanını kullandım, halen kullanıyorum. Aynı şekilde çalıştığım şirkette işim gereği ürünlerin detay fotoğraflarını çekiyorum ve şirketin politikası gereği daha ucuza malolduğu için Canon ekipmanları kullanıyorum. 5 yıldır Canon'a hala ısınamadım, gerek çektiğim rawları işlemede, gerekse makinanın menüsünde kendimi konuya vakıf hissedemiyorum. Bu tıpkı Windows işletim sistemine alışan kullanıcının Mac OS'de kendini özgür hissedememesi gibi bir şey. Samsun demişsiniz, kimbilir, Türkiye'ye geldiğimde Trabzon'a giderken bi selam verebilirim. Şimdi İstanbul'daki arkadaşlar çayları bedavaya getirdiğimi düşünmeye başlıyacak. Sağlıcakla kalın.

Öncelikle hoşgeldiniz. Konuyu doğru başlıkta açmışsınız, Öyle olmasa bile biz teferruatla arkadaşlarımızı sıkmayız, rahatınıza bakın. D800 gÖvde günümüzün DSLR sınıfında en büyük sensÖre sahip modeli, bu sensÖr boyutu diğer markaların hiçbirinde yok. Tabii ki orta formatı buna karıştırmamak lazım, çünkü orta format tamamen başka bir segment. Bu nokta çok Önemli, yani o sensÖrü doyurabilecek lenslere kesinlikle ihtiyaç var. Lensin ışık geçirgenliği, mikrometrekareye düşen ışık miktarı çok Önemli. Aksi halde o kadar büyük sensÖrün sunduğu detay avantajını kullanamazsanız. Eğer bu sensÖrü doyurabilecek kalitede lensim yoksa D800'ü niye aldım düşünmemek için: GÖvde full frame bir sensÖre sahip olduğu için alacağınız lensler de FX yani full frame boyutuna uygun lensler olmalıdır. Bütçeniz elveriyorsa Nano kristal kaplamalı lenslere yÖnelin. Fiyat olarak biraz pahalıdır ama uzun vadede kazanırsınız. Bana gÖre D800'ün bugün için hakettiği standart lens Nikkor 24-70 mm F2,8 Nano'dur. Bundan başka aynı geçirgenliğe sahip (bazı arkadaşlar şaşıracak belki ama gerçek bu) Tokina 28-70 mm F2,8 veya Tokina 28-80 mm F2,8 gibi eski üretim lensler var; eski fotoğrafçılar neyi kastettiğimi çok iyi anlayacaklardır. çünkü Tokina'nın tekolojisi ünlü optik firması Angenieux'a dayanır ve kalitesi profesyoneller tarafından çok iyi bilinir. Bu gÖvde için Tokina haricinde diğer lens markalarını bu başlıkta hiç anmıyorum. Bu lensin yanına Nikkor 70-200 mm F2,8 VRII Nano en güzel seçimdir, sınıfında kendini ispatlamış bir lenstir. Yine geniş açı için Nikkor 14-24 mm F2,8 bilinen en iyi lenstir. Uzun lafın kısası, eğer bütçe yetiyorsa şu set tavsiye edilir: Nikkor 24-70 mm F2,8 Nano Nikkor 70-200 mm F2,8 VR II Nano (VRI modeli tercih edilmez, çünkü full framede kÖşelerde sıkıntılı, DX için sorun yok) Nikkor 14-24 mm F2,8 Nano Nikkor 105 mm F2,8 Macro Nikkor 85 mm F1,4 .

Uzak sayılmam, Adapazarı'ndayım ama bir ayağım da Küçükyalı'da

Tamer bey, hiç düşünmeden alın, memnun kalmazsanız bir ay sonra ordayım, hemen bana devredersiniz. çok ciddiyim!

Part time derken? İş olsa full time de yaparım

Ben kullanıyorum kapalı mekanlarda, hem de çok iyi oluyor, 70-200 olmadan yapamam.

Nikkor 17-55 mm F/2,8 ve Nikkor 70-200 mm F2,8. Bütçe varsa bunların yanına bi tane de 85 mm F1,4.

Hazırlanmış videolar nette mevcut.

Bu arada güzel bir karşılaştırma sitesine rastladım: http://speedlights.net/compare-speedlight-specs/?model=SB-900&model2=SB-910

Başlangıç için bi kaç numara büyük bir modeldir Eğer bütçeniz yetiyorsa korkmayın alın, ben 3 yıldır kullanıyorum, ustanın elinde harika işler çıkaran bir flaş. FX uyumu, ten rengi algılaması ile diğer modellerden bi kaç adım öndedir.

Nikon'u tercih etmemimizin en büyük sebeplerinden biri bu zaten, kullanıcı dostu olması. Bi süre otomatik modda (i-TTL) kullanın, daha sonra ileri seviye kullanım tekniklerini zaten youtube gibi sitelerden takip edebilirsiniz.

Coşkun Bey, Yazılarınızdan anladığım kadarıyla bu konuda yeterince deneyiminiz yok. Ben size gayet kısa ve net bir tavsiyede bulunayım: Şu flaşlardan herhangi birini alın ve kullanmaya devam edin: SB600, SB700, SB800, SB900, SB910. Bu arada Nikon'un bir küçük modeli daha vardır, SB400. Bu model makinanın dahili flaşıyla yaklaşık aynı güce sahiptir ve Nikon'un en sade flaşıdır, bu flaşa para yatırmayın.

Tabii ki Nikon'un orjinal flaşlarından biri olmalı. Bunun pek çok sebebi var. Eğer fiyatından dolayı üçüncü markalara yönelecek olursanız uzun vadede aslında hiç de avantajlı olmayacaksınız. Nikon'un kendine has CLS sistemini sadece Nikon flaşlarıyla kullanabilirsiniz. Bu özellik D90'ın kendi bünyesinde zaten var olup kablosuz teknolojiyle SB600, SB700, SB800, SB900 ve SB910 flaşlarını uzaktan sürebilmektedir. Bu tekniği üçüncü markalarda bulamazsınız. Ayrıca doğru pozlama, doğru mesafe ölçümü ve uygun ışıklandırma gibi önemli konularda Nikon'un flaş sistemi piyasada diğer markalar tarafından kabul edilmiş, Nikon'un flaş konusunda kendilerinden daha iyi olduğunu dürüstçe söylemişlerdir. Eğer manuel flaş kullanımı konusunda kendinize güveniyorsanız, yaptığınız iş gereği flaşı ayarlamaya, denemeye yeterli vaktiniz varsa o zaman diğer markalardan bir flaş almak daha uygun olur. Ama anı kaçırmayacaksanız, ekipmanınız her türlü şartta sorunsuz ışıklandırma sunsun istiyorsanız maalesef Nikon almak zorundasınız. Yazdığım modellerden sadece SB600 commander moduna sahip değildir, yani kendisi sürücü olarak çalışmaz ama uzaktan sürülebilir. Bunun haricindeki diğer modeller hem sürücü hem de alıcı modda çalışabilir. Aralarındaki fark genel olarak güç farkı (GN number olarak aratınız) ve sundukları ekstra imkanlardır. Flaş konusunda üçüncü bir markayı tercih edecekseniz o zaman Metz markasını önerebilirim. Konusunda uzman bir şirket olup diğer üreticilere göre daha güvenilir ürünlere sahip olduğu bilinir.