Nikontürk

Satmıyorum Gokhan Tokina 100-300 mm F4 ve Sigma 70-210mm f2,8 Istanbulda oturan kardesimde var, satmayi dusunuyormus. Ilgilenenlere duyrulur.

Fotoğrafını yüklediğiniz lensin bağlantı yerini göremiyoruz. Büyük ihtimalle M42 dediğimiz türden bir bağlantıya sahiptir. Bu lensi nikon üzerinde kullanabilmek için M42 dönüştürücü adaptör satın almalısınız. Ebayda 5-10 dolara bulabilirsiniz. Bu adaptör ile lensi tüm fonksiyonlar manuel olmak üzere ve makinanız da M modunda kalmak suretiyle kullanabilirsiniz. Ancak oldukça zor bir kullanım biçimi olacağını unutmayın. Ayrıca bu adaptör ile lensin sonsuza netlemesi mümkün değil; üzerinde ekstra mercek bulunduran daha pahalı tip bir adaptör daha var, bununla sonsuza netleme problemi ortadan kalkıyor ama keskinlik konusunda sıkıntılar olabiliyor. Listenizde bir D3100 sahibi olduğunuzu görüyorum. Basit adaptörü bi şekilde satın alıp boş zamanınızda bununla uğraşarak deneme yanılma yöntemiyle yeni şeyler öğrenebilirsiniz.

Cosina markası adı altındaki o lensi analog zamandan beri iyi tanıyorum. En az 10 tane alıp satmışımdır. Aslında onun dizaynının bir Voigtlander olduğunu söyleyenler de var. İlave bir mercekle 1:1 büyütme yapar, çok iyi de performans alırsın. ümit hocada var bi tane, çok memnun. Piyasada fazla yok, ikinci ele düşünce de bilenler tarafından kapışılıyor; bir zamanlar 50 euroya satılamazken şimdi 100 eurodan aşağı bulunmuyor. Verdiğin örnekten yola çıkarak bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bu Cosina modeli gibi herkesin bilmediği ama aslında çok performanslı olup da çok ucuz fiyatlara satılan normal lensler var: Tokina 100-300 mm F4, Nikkor 70-210mm F4, Sigma 70-210mm F2,8, Tokina 28-70 mm F2,8 ATX Pro (senin şanssızlığın istisnai bir durum) bunlardan sadece şu an aklıma gelenler. Eski oldukları halde performansları çok ama çok iyi, günün modern ve yüksek seviye lensleri kadar performansları yüksek bu lenslerin. Bu yazdıklarımı uzun süre kullandım, Sigma hariç diğerleri hala elimde ve satmayı asla düşünmedim.

Türkiye'de makro lens satmak kolay değil. Ciddi makro çalışan ama aynı zamanda bütçesi yeterli insan sayısı az. Makroyu sevmek başka bir şey, ama insanların makro lense yatırım yapabilecek bütçeleri yok. Durum böyle olunca bu tür lensleri satmak zorlaşıyor. Ben seninle aynı düşüncede değilim Gökhan bu konuda. Tam tersi, bu lensi 3 yıl kadar kullandım, D300 üzerinde en güzel portrelerimi çektiğimi hatırlıyorum. Yine aynı şekilde futbol sahasında çok güzel kareler yakaladım, çünkü netleme hızı motorsuz bir Nikkor'a göre çok daha yüksek, belki bir Nikkor AF-S kadar olamasa bile. Bana göre hem FF hem de APS-C üzerinde çok iyi bir lens. Sigma'lardaki tipik renk-contrast eksiğinin yaşanmadığı az sayıdaki Sigma modellerinden biri olduğunda ısrarcıyım. Bu lensi satıp Nikkor 105 mm almıştım, bir yıl sonra Nikkor'u sattım, şimdi Sigma 180 mm kullanıyorum Ertan hocanın tavsiyesiyle; gayet memnunum. Ama Türk insanının tek bir lensle her işi yapmak istemesi, bazen tembellik bazen de bütçeden dolayı bunu yapması konusunda hemfikiriz. Eminim bu lensi sen bir denesen kesin bi tane satın almak istersin.

Konu artık kabak tadı vermeye başladığından dolayı kapatmıştım. Ancak Taner Hasdemir isimli arkadaş özelden mesaj yazarak durduğu noktada inadında ısrar etti. özel mesajlarla rahatsız edilmemek için konuyu tekrar açıyorum ve bu arkadaşın bana yazdığı mesajı burada paylaşıyorum. Bu arkadaşa bundan sonra cevap yazmayacağım: "konunun garip bir şekilde kapalı hale gelmesi oldukça ilginç. siz sanırım benim sorumu anlamak istediğiniz gibi anladınız. ama nasıl anladınız bilmiyorum. 1. soru: tozlanma garantiye girer mi? 1. cevap elbette girmez bunu karfo bana söyledi zaten. 2. soru: ben makineyi temiz ortamda kullandım. acaba 5200 lerde de bazı makinelerde olan toz problemi mi var? 2. cevap: bilmiyorum. zaten forumların amacı da bildiklerimizi ve bilmediklerimizi paylaşmak değil mi? 3. soru: hayyamda temizletmemi önerir misiniz? 3. cevap: kimse cevap vermedi. nikonu kötüler hiç bir tavrım olmadı. ben sizlerden öneri bekledim. sizlerse öneri yerine tozla yaşa dediniz. ama şu bilimsel gerçeği gözden kaçırdınız. 6 ayda focus screene yerleşen tozlar sersöre de sıçrarsa ne olur??? yıllardır lens değiştiren ve sensör temizletmeyenler var. ben lens değiştirmeden sensör temizlemeye başvuracaksam bu işte gerçekten bi gariplik var. lens değiştirmekten kastım da makinenin içine toz girme ihtimali olan ana kapıyı kısa süreli de olsa sürekli aç kapa yapmak gibi düşünü. hayatta size de başarılar dilerim. zira son sözü ben söylerim tarzında olanlara sizin sayfanızda yazdığınız gibi benim de tahammülüm yok. +1 kişilik de olsa server işgali yapmak istemem."

Makina senin, para senin. Soğuduysan makinadan git elinden geleni yap tekrar ısınmak için. Belki de compact makina kullanmak senin için daha uygundur, tozla lekeyle uğraşmazsın işte. Biz sana baştan beri olmayacak duaya amin denmez diyoruz, sen hala inat ediyorsun. Biz ne senin düşmanınız ne de karfonun amcaoğlu. Kurallara göre neye hakkın olduğunu, neye hakkın olmadığını senin sorduğun soruyla ilgili olarak anlatmaya çalıştık. Sana, gerçekle ilgisi olmayan "hadi yürü kim tutar seni, temizlemek zorundalar bunu" gibi yalanlar söylemedik. Aynı noktada ısrar etmek yerine git şansını dene, çünkü bize inanmıyorsun. Yazdıkların Nikon markasını kötülemekten başka bir şeye hizmet etmiyor. Bir toz zerreciğiyle makinadan soğuyorsun; ama millet sensörüne sıçrayan yağ zerreciklerini bile sineye çekip 2-3 kez özel temizlik yaptırmak zorunda kaldı. Senin başına böyle bir şey gelse sanırım tepkin çok daha vahim olurdu. Sana hayatta başarılar dileriz.

Tv tamirciliği yaptığım 90'lı yıllarda evde tv leri açıp tamir ederken evin hanımı telaşlanırdı. çünkü ev çok temiz olduğu halde tv'nin içi tozla dolu olurdu. Statik elektrik yüzünden (tüplü yani crt tv) bütün tozları kendine çeken tv o evin temizliğiyle dalga geçerdi. Siz istediğiniz kadar iddia edin, o toz her yere girer, giremeyeceği yer yoktur çünkü. Ayrıca kumsalda toz değil kum taneleri olur, yani belli bir kalınlığı vardır, kumsalın en tehlikeli tarafı tuz taneciklerinin elektroniğe olan zararıdır, çizilmeyi yazmıyorum bile. Mecburen ücretini ödeyip temizletmek zorundasınız mevcut kurallara göre. Kaldı ki bana göre temizletmeden devam etmeniz daha mantıklı. Sonuçta giriş seviyesi bir cihaz, semi pro gövde değil ki izolasyonu iyi olsun. 2008 yılında sadece gövdeye 7000 Euro ödediğim Nikon D3'te bile bu toz var, hem de toz+suya karşı dayanıklı olduğu söylenen pro bir gövde bu. Demek ki tozun giremeyeceği yer yokmuş.

Bahsettiginiz konu dunyanin hangi ulkesinde garanti dahilinde halledilir? Bence hicbir ulkede boyle bir uygulama yok, hem de hicbir markada. Tabii istisnai haller haric. Diyelim eliniz kirliydi ve bu makinaya da bulasti. Bunu da mi garanti dahilinde temizleyecekler? Markanin sucu nedir sizin eliniz kirli ise? Ister vizorde ister focus screen 'da ister sensorde, toz her yere girebilecek karakterde bir cisimdir. Bazi ortamlar cok, bazilari az tozludur; siz lens degistimeseniz bile tozun giremeyecegi yer neredeyse yoktur. Fabrika bu model icin "toz gecirmezlik garantisi" vaad etmis midir? Tipki "su gecirmezlik" gibi yani? Kullandiginiz lens ust seviye lensler gibi ozel bir contaya sahip midir? Bu conta bir miktar da olsa tozu engeller. Toz sadece lens baglanti yerinden girmez. Makinada baska toz girebilecek yerler de vardir. Bunu da goz onunde bulundurun. Ozetle, tozun bulundugu yer usta eller tarafindan temizlenmeli, daha sonra tekrar toz girme ihtimali oldugu unutulmamali, toz cok rahatsiz etmiyorsa oylece birakilmali, belki uzun bir sure kullanip toz miktari cok artarsa o vakit temizlik islemi yaptirilmalidir.

Orçun bey, Şu ana kadar gelen cevaplardan hala bu işi nasıl yapabileceğimi öğrenemedim. Herkes uzun kurslara gitmemi, okumamı tavsiye ediyor, ama benim buna zamanım yok, ayrıca bu kadar zahmete ne gerek var ki? Tıpkı bir yemek tarifi verir gibi hangisinden ne kadar kullanacağımı, ne kadar pişireceğimi yazabilen iyi bir usta bu sitede yok demek ki. Halbuki ben burayı bu işler en iyi adres olarak öğrenmiştim. Eklediğim fotoğraftaki arka planı kim kararttı bilmiyorum, sanırım fotoşopla yaptılar. Hatun kişinin elinde tuttuğu sazın tarihi değeri var: 1970'li yıllardan kalma el yapımı bir saz. 1988-1990 yıllarında şimdiki gençlerin ismini bile tanıyamayacağı Tüdanya, Güllü, Mine Koşan, Erkan Ocaklı gibi isimlere eşlik etmiş bir elektro bağlama. Eşiğe yakın olan manyetik klasik bir Sheller, sap kısmındaki manyetik ise Dimarzio X2N (DP102). Sazın sahibi "gariban" bir Peavey ile yıllarca bu işi yaptı, diğer anfilerin gücü konusunda bilgim yok.

Çok acil, lütfen yardım eder misiniz? Benim dayım kalp hastası, ameliyatla iki damarı değişmesi gerekiyor, vakit kaybetmeden bunu yapmak lazım. Ben bu "doktorculuk" mesleğine gönül verdim, yeni başladım yani. Ufak tefek yaralanmaları falan halledebiliyorum, dikiş atabiliyorum yani. Şimdi bu dayımın ameliyatını da bana sordular, şimdi bir kalp cerrahı Çok para, ben hallederim diye söz verdim. Bu konuda siz ustaların tavsiyelerine ihtiyacım var. Ne tür aletler tavsiye edersiniz, nasıl bir yol izlemeliyim? Damarların yerine ne takmalıyım gibi konularda yardım ederseniz Çok sevinirim. Ama Çok acil yaaa, lütfeeeen!

Burada 200-300€ araliginda geziyorlar. Cekim sayilari 20-50K arasi.

Laleler için CCD değil Super CCD tavsiye ederim

Ccd'nin renginde ısrar eden biri zor beğenen biridir. Pişman olma ihtimalin yüksek. Çünkü 16-85 mm sınıfındaki en iyi lenstir. Aradaki odak mesafesi farkına "bana göre" değmez. Çok mu lazım oluyor? Al bir 55-200 mm, parasına göre yaptığı iş mükemmel. Sakın lens değiştiremem argümanına sığınma, sen lens değiştirmek zorunda olanlardansın, bunu yapmayanlar ev kullanıcısıdır, tembellik yok artık

Misyonunu tamamlamış, yerine D800 modeli gelmiş, ağır gelene de bir süre sonra al sana D600-D610 denmiş. Hepsi satış-pazarlama stratejisiyle alakalı işler. Günümüzde hala kullanılsa bile büyük projelerde 12 mp lik bir gövde için artık yetersiz geliyor diyebiliyorlar. Ki ben hala D3 ile mutlu mesud yaşayabildiğim halde.

Nikon D700, Ağustos 2012 tarihinde resmi olarak üretimi durdurulmuş bir modeldir. Bu tarihten sonraki yeni ürün satışları stoklarda kalan ürünler olmuştur. Ancak günümüzde hala bir yerlerde ürünü yeni olarak bulsanız dahi fatura bilgileri ve "manufacturing date" olayının çok sağlam olması gerekebilir. çünkü bir problem durumunda garantili servis alırken sıkıntı yaşanabilir. Nikon'un kendi sayfasında "Archive" bölümünde makinayı bulabilirsiniz.

Şimdi Doğan hocam, sözkonusu diffüzerleri bir kaç kez denedim ama çok da gerekli bulmadım, benim için bir miktar parlama çok önemli değildi. Bu diffüzörler bildiğin gibi yansıma metodunu kullanıyor, bu da ışığın gücünün bir miktar azalmasına yol açıyor. Bunlarla çalışırken i-TTL bile olsa flaş telafisiyle artıya doğru biraz güç yükseltmekte fayda var. Ancak: Yaptığınız çekim hiçbir şekilde parlama kaldıracak bir iş değilse o zaman başka alternatifler de var. Bunun gibi mesela: Bir tür polarize filtre gibi düşün, mantık aynı. Ancak sonuçlarının çok daha iyi olduğunu şu örnekten anlayabiliyoruz: R1C1'in yanında verilen diffüzerlerin piyasada alternatif tipleri de mevcut. Bunlar orjinali gibi yönlendirme yapmıyor, daha çok standart flaşlara takılan diffüzörlere benziyorlar: Bir de şunu söylemek isterim: Yüklediğin örnek karede diffüzörlerin montaj şekli farklı. Benim bildiğim orjinal diffüzörler bu şekilde monte ediliyorlar: Senin yüklediğin karedeki gibi kullanırsak objenin etrafında gölge olma riski bi hayli artar gibime geliyor. Arka planın simsiyah olmasının nedeni kullanılan yüksek diyaframdır. öğlen güneşi altında bile bu böyle olur. Bunun için kutu içeriğinde bulunan beyaz plex camı objenin arka tarafına tutabilirsin.

Sayın Talha, SB R1C1 bir makro flaşıdır. Başlangıç seviyesinde olduğunu belirten bu arkadaşımızın kullanmak istedği çekimler için uygun bir flaş değildir.

Çok ince konu bu, öyle ki sayfalarca yazılabilir. Test metodunuz kimilerine göre geÇerli, kimilerine göre geÇersiz kabul edilebilir. Sensörünüz yamulmaz ama otomatik temizleme özelliği varsa? (bu sistemin nasıl Çalıştığını anlatan uzun yazıyı okumak lazım). Makinalar fabrika Çıkışında rutin kontroller, ayarlar hangi kriterlere göre yapılıyor? Bu ayarlamalar iÇin kullanılan medotlar, ekipmanlar bizim test metodumuzla kıyaslanırsa hangisi daha geÇerli/mantıklı bir ölÇümdür? Buna bakacak olursak benim D3'e en sağda ezberlediğim bir netleme noktası var, onu seÇersem "bazen" zorlanarak netliyor, bunun iÇin makinaya tornavida vurdurmam bile.

Elimde D300s var. Makina jpg seçeneğinde iken ekranda 8 fps, battery grip ve En-El4 ile 9 fps yazısı bu info ekranına geliyor. Eğer Raw+jpg seçersem bu kez 2,5 fps e düşüyor.

http://halkboyleistiyor.com/wp/?p=1127