-
İçerik sayısı
2.342 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Gün Kazandı
1
İçerik Türü
Forumlar
Galeri
Profiller
Takvim
Fotoğraf ve Dijital Dünyadan Haberler
Kütüphane
t-Shirt
Videolar
Nikontürk kullanıcısının paylaşımları
-
50-200mm Arasında Lens Önerisi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Anladığım kadarıyla hızlı bir lens istiyorsun. O halde mecburen Nikkor AF-S serisi almalısın. Ama hızı ikinci plana itersen bu kez Sigma HSM motorlular Nikkor'dan daha yavaş olmakla birlikte kabul edilebilir bir kaliteleriyle fena seçenek sayılmaz. Eski Pentax'çılara pek tavsiye bulunulmaz ama Tokina 50-135 mm F2.8 'i ben çok beğenirim, denk gelirse çekinmeden alınabilecek bir lenstir. Bunun Sigma versiyonu 50-150 mm hakkında kendi tecrübem yok, kullananlar hafifliğinden dolayı çok beğeniyorlar, performansını netten incelemeni tavsiye ederim. Bir de Tokina 80-200 F2.8 ler var, eski lenstir ama benim gözümde bazen Sigma'dan daha iyi bir lenstir. Gerçi bu sensöre göre farkediyor biraz: örneğin bir Fuji S5 kullanıcısı ısrarla Sigma 70-200 mm yi Tokina 80-200 mm ye tercih ediyor; biliyorsun S5 te super CCD var, özellikle portre fotoğrafçılğında harika bir ten rengi verdiği için halen düğün dış çekim fotoğrafçılarının tercih ettiği bir gövdedir. Belki de Tokina bu sensörde bundan dolayı tercih edilmemektedir, ama benim kişisel tercihim Tokina, tabii ki her modeli değil, yanlış anlaşılmasın. Nikkor 80-200 mm lerin birden fazla versiyonu var: İtmeli zoom dan D chiplisine, AF den AF-S ine kadar hepsi güzel lensler. Bu eski modeller belik AFS ve HSM motorlular gibi hızlı netlemeyebilirler ama keskinlik, kontrast, renk doğruluğu gibi konularda Nikkor teknolojisi Sigma'dan daha iyi olarak değerlendiriyorum. -
Geçenlerde çok kelepir bir makine düştü elime, bu yüzden satın aldım hemen; tanıdık biri eşine almış, biraz karmaşık gelmiş, yine kompakt makineye geçiş yapmışlar. Makine D3100. Genel manada giriş seviyesinin ilk basamağı ve forumlarda bu makine hakkında öyle çok iyi şeyler yazılmadı. Hatta biraz daha sıkıştır git bi D5100 al gibi tavsiyeler olur, haklıdırlar da. Ama ne yalan söyliyeyim, ben sevdim bu modeli. Eksiğini bulabilecek kadar iyi değilim sanırım bu konuda. Yahu makine kaç para, üzerindeki donanımın verileri nedir, biz makineden ne bekliyoruz? Güzel video çekiyor, bu esnada netleme de yapıyor, menüler daha sade. Beyaz dengesinde oldukça başarılı buldum ben özellikle tasarruf ampulleri altında. Ufacık kasası var, rahatlıkla yanında taşıyabilirsin günlük olarak. Bi kaç raw çekip NX ile işledim, sonuçlar fazlasıyla tatmin edici. Yani, ekipman tabii ki önemli ama bundan daha önemlisi o ekipmanı kullanabilmek, hakkını verebilmek. Tamam artık dikiş makinasıyla fotoğraf çekilmiyor, usta orda başka bir şeyi kastetmiş: En iyi daktilosu olandan en iyi romanı beklememeliyiz demek daha doğru. Bundan dolayı ekipmanın özelliklerini öğrenmek, ekipmana hakim olabilmek, sonrasında hemen Photoshop değil de raw işleme tekniğini öğrenmek, ardından sadece makyaj ihtiyacı için photoshop temel bilgisi edinmek benim savunduğum yöntemdir.
-
Her zaman şu soruyu soruyorum arkadaşlara: Şu an elinizdeki makinayla çekemediğiniz hangi fotoğraf var ki bir üst modele geçmek istiyorsunuz? Bu işten para kazanıyor musunuz ki ekipmanınız güçlü/kuvvetli/hızlı olsun?
-
Elektronik bağlantı noktalarına sahip körük ben görmedim. Ancak teknik olarak imkansız bir şey değil. Sonuçta aynı sistem kullanılıp flex yani esnek kablolar yardımıyla bu iş başarılabilir. Hatta maharetli arkadaşlar normal bir körüğü alıp ön ve arka bağlantı noktalarını günümüzün kontak noktalı tüpleriyle değiştirebilirler. Sonrasında yapılması gereken bu tüpler arasında kontak noktalarından esnek kablolar vasıtasıyla gerekli bağlantıyı yapmak.
-
Standart Nikkor 18-70 mm üzerinde takılı, günlük kullanımlarda. D3 + 24-70 mm ve D5100 + 70-200 mm VRII olarak çalışıyorum iş amaçlı. Halk makinanın modelinden bi şey anlamıyor pek. Yeni başlamış ya da amatör arkadaşlar model numarasını görünce şaşırıyor, bazıları (ukalalık demiycem) bununla bu işin olmayacağını iddia ediyorlar: Ben de onları Capture NX2 sistemini öğrenmeye davet ediyorum, böylece sıkıştırmasız RAW'dan alacakları performansla tanışmış oluyorlar.
-
özetle: Paran D600'e yetiyorsa korkma al, iki kez sensör temizletip yoluna devam edersin hepsi o, zaten garanti dahilinde bu işlemi yapmak zorundalar.Yanına analog zamanın kendini ispatlamış bir iki lensini ikinci elden çok cazip fiyata alıp şimdilik böyle kullanırsın. İleride yeterli paran olduğunda lenslerini güncellersin. Bu durum D7000 için de aynı: İyi sonuç alabilmek için Nikkor 17-55 mm ye para yettirebilecek misin? Yine üçüncü markalara yöneleceksin para yetmiyor diye, yine Tamron 17-50 mm F2,8 gibi ürünleri tavsiye edecekler sana. Ya da Nikkor vasat lensler satın alacaksın. Bu saatte D700 alınır mı? Yeni olarak ben almam, ikinci elde çok ama çok cazip bir fiyata verirlerse durum değişir tabii. NL de şu an için ikinci eli 800-1000 euro civarında, ben bu fiyatı bile pahalı buluyorum. Bir D800, bir D600 varken ikinci el bir D700 modeline 1000 euro vermek bana göre mantıksızlıktır. Dünya dönmeye devam ediyor, geride kalırsanız zarar edersiniz. O D700'ün benim için ederi max 750 eurodur. çünkü aldığım riske göre ödediğim paranın oranı önemlidir.
-
Fuat Öner, yazınızı çok beğendim; kendiyle barışık olabilmek, bunları dürüstçe sÖyleyebilmek çok erdemli bir davranış. Ancak bir o kadar da sizin adınıza üzüldüm. Sonuçta maddi olarak zarara uğramışsınız. Benim sert gÖrünümlü yazılarım, sivri dilli gibi algılanan üslubum tamamen sizin içine düştüğünüz bu tür problemlerle ilgili. Türk forumlarında maalesef herkes ağzına geleni sÖylüyor. Bilmeyen cahilliğinden, bilen de kendi mümessili olduğu marka/ürünün satışını artırmak için forumlarda manüpülasyon yapıyor. Bunun sonucunda maddi ve manevi zarar eden son kullanıcı oluyor. Sadece bu site değil diğer Türk fotoğraf sitelerinde de elimden geldiğince doğruları cesaretle yazmaya çalışıyor, pek çok defa da üzerime çullanan bu tür forum müdavimleriyle savaşmak durumunda kalıyorum. Hatta bu durum o kadar ileri gidiyor ki sÖzkonusu kişilere hakaret davası açabilmek için site yÖnetiminden avukat aracılığıyla bilgileri talep ettiğimde site yÖnetimi bu bilgileri vermemek için elinden geleni yapıyor. Özetle, bilgi çÖplüğüne dÖnmüş dijital dünyasında her yazılana itibar etmeyiniz. Doğan gÖrünümlü Şahin mantığıyla hareket eden forum yazılarından, bilimsel verilerden uzak, oto tamirhane çarşısı diliyle dijital elektroniği anlatan şarlatanlardan uzak durunuz. Kaldı ki fotoğraf sanatı, dijtal elektroniğin fotoğraf tekniğiyle harmanlandığı bir hal aldığı bir zamanda, eski duayen fotoğrafçıların bile yanıldığı aşikardır. Dikkatli olunuz.
- 12 yanıt
-
- d7000
- d7000 sensör yağlanması
-
(ve 3 adet daha )
İle Etiketlenmiş :
-
Uzatma tüpleri iki farklı şekilde üretiliyorlar: Elektronik ve manuel. Elektronik olanlar lens üzerindeki bağlantı noktalarını gövdeye aktaran bir yapıya sahip. Manuel olanlarda ise bu tür bağlantı aktarıcıları bulunmuyor. Ne fark eder? Elektronik olanlarda diyaframı makina üzerinden kontrol edebiliyorsunuz. Lense göre farklılıklar göstermekle birlikte bazı gövdelerde fokus göstergesi de çalışabiliyor. Manuel olanlarda ise bu imkanlar yok. Eğer G tipi bir lense sahipseniz bu türdeki makro tüpleri işe yaramıyor. Zülfü Mehmet çiftçi'nin de söylediği gibi mecburen üzerinde diyafram halkası bulunan tipteki lensleri kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Uzatma tüplerinin çalışma mantığı sensöre düşen görüntünün boyutunu büyütme üzerine dayanıyor. Makinaların üzerinde şu şekile benzer bir şekil görürsünüz: Ø Bu şeklin bulunduğu nokta makinanızın sensörünün olduğu düzlemdir. Bu düzlem ile objenizin arasındaki mesafe sensör ile objenin arasındaki mesafe demektir. Lensinizi bu düzlemden yani sensörden ne kadar uzaklaştırırsanız o kadar büyütme elde edersiniz demektir; lens sensörden uzaklaştıkça ışık miktarı da azalır. Bundan dolayı bu mesafeyi belli bir sınırda tutmakta fayda vardır.
-
D3 yanında D5100 kullanan biriyim, sırf sensörünün performansı ve videodaki 29p özelliğinden dolayı bu modeli tercih ettim, D7000'de aynı sensör var ama 29 p video çekemiyor. D5100'ün altına bir battery grip aldım ebay'den, 20 dolar civarındaydı. Yanına bir de emitasyon akü aldım. Tahmin edersiniz ki D3 kullanan biri D300'ü bile gripsiz kullanamaz hale geliyor. D5100'ü grip ile kullanabiliyorsam bir bildiğim vardır; siz de bunu bi deneyin derim.
-
50 mm bir objektif almayı düşünüyorum
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
G tipi versiyonlarından kendim hiç kullanmadım, bu yüzden ezbere konuşmak istemem. Olabilir, belki de daha keskindir, bu lenslerin MTBF grafiklerini incelemk lazım, bu şekildeki videolar güvenilir olmayabilir. -
50 mm bir objektif almayı düşünüyorum
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon - Nikkor Lens ( Objektif )
Bu konuyu takip ediyordum, çok güzel şeyler yazıldı, bi kaç kelime de ben yazmak istiyorum: Bu aralıktaki lensin ilk modeli 50 mm F1,8. Bundan önceki manuel modelleri Ais'lere girmiyorum. Bu modelde D chip'i dahi yok, kasa tamamen metalden yapılmıştır. Bana göre F1,8 diyaframdaki en performanslı lenstir. Sonrasında ümit hocanın da dediği gibi üzerinde mesafe tayinini ölçebilen D chip olan versiyonu üretilmeye başlamıştır. Benim gibi dinazorlara göre ilk modelinden bir adım daha az tercih edilir. Sonrasındaki G tipi lenslerde ise artık diyafram halkası yoktur, bundan dolayı lensi ters bağlama, eski analog makinalarda kullanma gibi konularda hiç tercih edilmezler. Kaldı ki G tipi lenslere (prime lensler hariç) biraz mesafeliyiz biz; maliyeti düşürmek için uygulanan bu yöntemi sevemedik. Bana göre bu lensin AF-S olan modeli yani diyafram halkasız modeli çok da başarılı değil. Bu lensin hem AF hem AF-D modelini bir süre kullandım, parasına göre kendinden bekleneni yerine getiriyor; kaç para ödedin ne bekliyorsun diye kızarlar adama yani. Ancak öyle forumlarda göklere çıkarıldığı gibi mega-süper-harikulade bir lens değil. Bu lensin F1,4 modelini almaya gücünüz yetiyorsa hiç çekinmeden alın. Ben kendim de kullanıyorum ve kesinlikle F1,8 versiyonuyla aralarında dağlar kadar fark var. özellikle CA olayı F1,4 modelinde yok diyebilirim. Renk doğruluğu, keskinlik ve kontrast gerçekten farklı. özetle, param bu kadar diyorsanız 50 mm F1,8 AF-D modelini alın. Eğer bütçeniz elveriyorsa 50 mm F1,4 AF-D modelini almaya çalışın. -
Raw dosyasını açıp izlemenin pek çok yolu var. Microsoftun raw görüntüleme eklentisinden tutun da picasaya, irfan view programına kadar yüzlercesi var. Ama bir Nikon kullanıcısının mantıklı hareket edip makina yanında verilen CD'deki View NX programını bilgisayarına kurup bu program yardımıyla bu dosyaları görüntülemesi, ihtiyaç olanları bu program yardımıyla jpg dosyasına dönüştürmesi gerekir. Bunun bir adım ilerisi ise Capture NX programını bir şekilde edinip (satın almak veya web ortamından indirmek) raw işleme olayını bununla yapmaktır.
-
Bayer Tipi sensör - Bryce Bayer
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğraf Sohbet & Hikayeler
Bildiğim kadarıyla Foveon X3 teknolojisi maliyetinden dolayı pek ilgi görmedi. Aynı sensörü bir de FF olarak üretmek istediğinizde maliyetler daha da yükselecektir. -
Ben D3 ile 50 mm F1.4 kullandığım halde bile sadece durağan nesnelerde çalışıyorum. Hareketli objeler, çocuklar falan işin içine girerse flaşsız çalışılmaz.
-
D80 iso olarak yetersiz gibi görünse de ortalama 80 wattın üzerinde bir güce tekabül eden tasarruf lambasında yine de yeterli sonuç alması gerekir. Bu noktada isoyu 800'lere kadar çıkarmak gerekebilir. Aynı şekilde mevcut lensin 3,5 luk f değeriyle çalışıp 1/10 ile 1/30 gibi enstantanelere ulaşılabileceğini sanıyorum. Burda sıkıntı olabilecek tek şey tasarruf lambası. Bizim gözümüz tarafından aydınlık gibi algılanan o ortam bu lambaların yaydığı ışık spectrumundaki eksikler ya da farklar yüzünden ortam hala karanlık olarak algılanabiliyor. Bazen netlemede sıkıntılar olabiliyor. Eminim normal bir ampul kullandığınızda bu sorun ortadan kalkacaktır. Tabii daha hızlı lensler yani diyaframı 1.4lere kadar açılabilen lensler avantajlıdır, ancak bu kez de net alan derinliğiniz azalacaktır. Cep telefonunuzdaki sensörün iso başarımı D80'den daha iyi olabilir, daha yeni teknoloji ürünü olabilir.
-
KANKALARIM VE BEN....
gallery image yorum yaptı Nikontürk kullanıcısının erdem uçar Yer : Çeşitli Portreler
-
Parasoley + Filtre seçemi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Hafıza kartı, Tripod, Çanta, Batarya(pil) vs...
Bu durumda UV filtremiz olduğu için UV ışınlarının çok daha etkin olduğu atıyorum 1000 metre rakım ve üzerindeki coğrafyalarda fotoğraf çekmek zorundayız 2012 Kaçkar (Ayder üzerinden) tırmanışında sadece polarize kullandım. Lensim 24-70 mm idi. UV'nin hiçbir etkisini, rahatsızlığını hissetmedim. Bana göre sensördeki filtre zaten bu işi yapıyor. Tonlarca para ödediğimiz lensin önüne 50 dolarlık bir filtre takıp lensin renk, kontrast ve keskinlik performansını frenlemektense hiç kullanmamayı yeğliyorum, profesyonel fotoğrafçılar da böyle yapıyor. Sadece çok özel projeler için çalışan belgeselciler ortamın şartlarından dolayı farklı filtreler kullanıyorlar. Ancak o adamların kullandığı bir UV filtre bile 300 dolar ve üzerinde oluyor. Benim amatör kardeşim lense ancak o parayı verebilirken kaliteli bir UV filtre onun için hayaldir. Nitekim daha önce UV filtre takılı bir 24-70 mm F2.8 lensim çantayla birlikte yere düştü. Lenste ve parasoleyde hiçbir hasar yokken sözkonusu HOYA marka filtrenin (ki konusunda iyi kabul edilir) metal kasnağı ezilme yapıp filtre camının kırılmasına yol açmıştı. Buraya kadar normal. Lensin kasası hasar görmezken filtrenin kasnağı hasar gördü ve kırılan camlar lensin en öndeki camına çarpıp küçük çizikler oluşmasına sebep oldu! Yani filtre olmasaydı lens hiçbir zarar görmeyecekti. Tabii bu farklı bir durum, her zaman aynı senaryonun gerçekleşmesi mümkün değil. Fakat dükkandan yeni bir lens aldığımda satıcının ısrarla UV filtre satma girişimi artık sinirlerimi bozuyor. çünkü bu tür küçük aksesuarların kar marjı çok daha yüksek. Hayırlı pazarlar dileyerek sizleri şu linklerle başbaşa bırakıyorum: http://www.lensrentals.com/blog/2011/06/good-times-with-bad-filters http://www.lenstip.com/113.1-article-UV_filters_test_Introduction.html -
Parasoley + Filtre seçemi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Hafıza kartı, Tripod, Çanta, Batarya(pil) vs...
Ha bi de şunu unutmuşum: UV filtre kullanan bir profesyonel fotoğrafçıya rastladınız mı? -
Parasoley + Filtre seçemi
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Hafıza kartı, Tripod, Çanta, Batarya(pil) vs...
Siz bir kaç sorum olacak? UV filtreye gerçekten ihtiyacınız var mı? Hangi ışık şartlarında UV filtre olmadan çekimi yapamazsınız? Makinanızın sensöründe zaten bu konuyla ilgili bir filtre yok mu? UV filtre ile lensini korumayı düşünenler bunu zaten parasoley ile yapamaz mısınız? UV filtre olarak satılan camların pencere camından ne farkı vardır? UV filtre taktığınızda hangi ışık aralığında ve hangi renk gamında kaybınız olacaktır? Hiçbir kayıba sebep olmayan UV filtre var mıdır? Bir markanın UV filtresi 30 TL iken diğer bir markanın UV filtresi neden 300 TL dir? Bu filtreye ayırcağım para ile bir Circuler Polarize filtre alsam daha akıllıca olmaz mı? Hadi şimdi biraz da siz düşünün -
Buna büyütme oranı değil de yaklaştırma dersek daha iyi olur. Büyütme oranı tabiri genelde makro objektiflerde özellikle belirtilen 1:1 rakamlarıyla ilgili konudur. Şimdi, lensinizin yaklaştırma (zoom) oranını bulmak için en son mm'yi başlangıç mm'sine bölmek gerekir. örneğin 18-55 mm kitlens için bu rakam 55/18=3.05'dir. Yani yaklaşık olarak 3 kez zoom yapabilme özelliğine sahip bir lenstir. Sizin de söylediğiniz gibi literatürde kabul edilmiş bir fizik kuralına dayanılarak zoom oranının 3 veya 4 kezden daha fazla olduğu lenslerde performans düşüklüğü yaşandığı kabul edilmiştir. Bence de bu doğrudur, eğer bu lensleri test eden laboratuvar sonuçlarına bakarsanız ancak o zaman ikna olursunuz. çünkü elimizdeki mevcut imkanlar lensleri bilimsel olarak test etmeye yetmez. Kaldı ki fotoğrafımızı incelediğimiz monitörümüz bile ya laptop ya da standart pc monitörü olduğu zaman bu konuda konuşmaya hakkımız bile olamaz. Bu değerlendirmeyi yapabilmemiz için keskinlik, kontrast, renk doğruluğu, CA oranı, vignet gibi konulara vakıf olup sonrasında kalibre edilmiş özel monitörlerle sonuçları görmemiz gerekir. Günümüzde sadece maddi durumu iyi olan fotoğrafseverlerin evinde bu tür monitörler bulunmaktadır. Peki Nikon neden 28-300 mm lens üretiyor ve fiyatı neden bu kadar pahalı? O aralıkta bir lens üretirken kullanılan cam sayısı artar. Atıyorum, normalde 9 eleman ile bu işi yaparken bu kadar geniş zoom aralığı için 22 adet cam kullanırsınız. Bir de bu kadar fazla camın ihtiyaç duyduğu mekanizmayı düşünün, yanına bunun mühendisliğini, argesini ekleyin. Bu yüzden maliyetleri yüksektir, fiyatlar da yüksek olacaktır. Bu lensi kim kullanır? Herkes kullanır, yeter ki tatile çıksın ya da takgez lensi olarak kullanmak istesin. Ben bugüne kadar profesyonel bir çekimde bu tür lenslerin kullanıldığını görmedim (gelin damat dış çekimi yapan bir Türk fotoğrafçı hariç!). Yani, ince eleyip sık dokuyan, işinde profesyonel olan insanlar bu lensleri ancak ve ancak tatilde kullanırlar. Ama bunu iş için yapıyorsa, o işten para kazanacaksa, performans kaybı olmaması için ya sabit odaklı lensler, ya da 17-55 mm, 24-70 mm, 70-200 mm gibi üst seviye lensler kullanırlar. Zoom oranına dikkat ettiniz mi? Hepsi yaklaşık 3 katıdır. Siz bir D90 kullanıcısı olarak 18-105 ile kesinlikle iyi sonuçlar alırsınız. Bu lens kendini ispatlamış iyi lenslerden biridir. Tabii ki D90'ın önüne bir 17-55 mm F2.8 takarsanız çok daha iyi sonuçlar alırsınız fakat bu fotoğrafları bir moda ajansına satacak değilsiniz. Yani kusursuz keskinlik, kusursuz renkler, mükemmel kontrast gibi kriterler yok önünüzde. Ben tatile D5100 ile çıkıyorum ve lens olarak 18-70 mm lensim var, bana yetiyor. Bu fotoğrafları daha sonra satmak gibi bi derdim yok, sonuçlar benim için yeterli. Ama bir model çekimi yapacaksam bu kez ekipmanım dah afarklı, lenslerim daha farklı, eğer sonuçlar başarısız olursa tekrar iş alamayabilirim. özetle, gönül rahatlığıyla bir 18-105 mm alıp yolunuza devam edebilirsiniz. Ama param var diyorsanız bunun bir üstü olarak Tokina 16-50 mm F2.8 veya daha pahalı olan Nikkor 17-55 mm F2.8 düşünebilirsiniz.
-
70-300 mm aralığında bugün için en performanslı lens Nikkor 70-300 mm AF-S VR modelidir. Bu modele kadar üretilmiş bütün Nikkor marka 70-300 mm aralığındaki lensler kesinlikle bu son model gibi beğenilmemiştir. 75-240 mm gibi aralıklara sahip çok eski 2 ya da 3 modeli bu söylemden hariç tutuyorum. Peki neden beğenilmemiştir? Bu lensler maalesef 200-220 mm den sonraki gerek keskinlik gerekse kontrast ve renk doğruluğu noktasında eksikliklere sahiptirler. Bu durum Sigma'da da, Tamron'da aynıdır. CA durumu çok rahatsız edici boyuttadır özlellikle Tamron modelinde. Son yıllarda Sigma'nın ve Tamron'un titreşim önleyicili 70-300 mm versiyonları her ne kadar iyi olarak reklam edilse bile 650 euro fiyatla piyasaya girip şu anda 350 euroya satılmaktadırlar yeni olarak. Yani bu konuda deneyimli olanlar yine de yeterli bulmamışlardır. Hem de üzerlerindeki makro yazısıyla bu işe yeni başlamış fotoğraf severleri 1:2 oranındaki büyütmeleriyle makro diye kendilerine çekerek. Halbuki o orandaki makro sadece günü kurtarır, asla bir makro lensin performansını veremez. O odak noktasının üzerine gerçekten ihtiyacımız var mıdır? 200 mm'den sonra titreşim ne durumdadır? Tripodsuz olur mu? Bu durum kişiye göre değişir. Bazen gerçekten aradaki 100 mm'ye ihtiyacınız olur. Ama elinizde artık günün gelişmiş gövdelerinden biri varsa bu demektir ki 12 mp ve üzerinde bir sensöre sahipsiniz. O halde 200 mm üst sınırında kalıp kalan kısmı crop ile halletmek de mümkün olabilir. Bazı fotoğrafçıların sinirleri çok sağlamdır, adam 300 mm de elde çekim yaparken 1/250 enstantane ile bile çalışabilir. Benim şahsi kanaatim eğer 300 mm'ye çıkmak istiyorsam Nikkor AF-S VR modelini almaktır, çünkü zorda kaldığımda VR imdadıma yetişir, aynı zamanda performans olarak iyidir. Eğer buna bütçem yetmiyorsa Sigma veya Tamron'un 70-300 mm'deki lenslerine asla para vermem. Ben de başlangıçta bu lenslerden kullandım. Bu lenslerin ne olduklarını ama aynı zamanda ne olmadıklarını çok iyi öğrendim. Bundan dolayı bu lenslerin üzerindeki makro yazısına aldanmam, gider bir tane Nikkor 55-200 mm AF-S VR alırım, çünkü bu lens de kendi kulvarında rakipsizdir, kendisinden bekleneni fazlasıyla yerine getirmektedir. Bu başlığın altında bazı arkadaşlar 70-200 aralığındaki lensleri tavsiye etmişler, aslında bu doğru, mantıklı olan paranızı hiç çarçur etmeden bu aralıktaki adam gibi lenslerden bir tane almak ve en az 20 yıl kullanmak.. Unutulmaması gereken bir şey var, sizin sorduğunuz lensi genelde giriş seviyesi kullanıcıları kullanırlar. 70-200 aralığı ise biraz daha bu konuda tecrübe sahibi kişiler tarafından tercih edilir, çünkü segment olarak daha üst seviyededir. Eğer siz bunu meslek olarak yapıyorsanız o zaman 70-200 aralığındaki F2,8 diyafram değerli, ister Sigma, ister Tokina (80-200), ister Tamron olsun kesinlikle sizin sorduğunuz lenslerden daha iyi performans verirler. Bu aralıkta Nikkor olarak 80-200 mm F2,8 rakamlı benim hatırladığım 5 versiyon var; bunların en eski versiyonu bile sizin 70-300 mm'nizi 50'ye katlar. Sigma olarak 70-210 mm F2,8 var ki 1990'lı yılların efsane lensidir, halen bir tane elimde var ve ondan vazgeçemiyorum. Yine Sigma olarak 70-200 mm F2,8'in iki farklı versiyonu var. Aynı aralıkta Tamron 70-200 mm F2,8 var. Tokina 80-200 mm F2,8 var. Bunların ikinci ellerine ulaşabilirsiniz mesela. Kesinlikle 70-300 mm'den daha üstündürler.
-
Tokina 100mm f/2.8 Makro AT-X Pro D Macro
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Bana göre Nikon'dan sonra bu aralıktaki en iyi makro lens. Üzerinde fokus motoru olmadığı için giriş seviyesindeki kullanıcılar tarafından tercih edilmiyor, TÜrkiye'de ise nedense Tokina pek tanınmıyor, sadece eski fotoğrafçılar biliyor, tanıyor bu markayı. Sigma 105 mm ve Tamron 90 mm'den çok daha iyi performansa sahip olduğuna inanıyorum. Bir sÜre kullandım, gayet başarılı sonuçlar aldım. Full frame ile de uyumludur, D3 Üzerinde kullanıyordum. APS-C sensörlÜ gövde ile birkaç portre denemis yapın, farkı göreceksiniz. -
Nikon D7000 fotolarda leke
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon Genel ve Diğer Ürünleri...
Başka bir hafıza kartıyla deneyin, sonuçlar aynı ise görüntü işleyen chipin bulunduğu PCBA veya sensörle ilgili bir sıkıntı sözkonusu. Bu bir kötü kontakt bile olabilir, teknisyenin kontrol etmesi gereken bir durum. -
bu sorun neyden kaynaklanır?
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Adobe RGB ile sRGB arasında büyük fark vardır; özellikle mavi renkte bunu daha çok hissedersiniz. Eğer baskıyla uğraşıyor olsaydınız bunu çok daha bariz görebilirsiniz. Bundan başka jpg ile raw karşılaştırması doğru değil. Her iki makinayı fabrika ayarlarına geri dön komutuyla standart ayarlara çekip her iki makinadan aynı lens kullanarak çıktı almak gerekir. Makinanız Adobe RGB modunda ise bilgisayarda da atıyorum Photoshop ayarlarınızı Adobe RGB moduna almanız baskıda sürprizle karşılaşmamanız için gereklidir. Yine bir dipnot: Bir monitör satın alırken eğer teknik verilerini derinlemesine incelerseniz: Renk başarımı noktasında "%98 sRGB destekliyor yazarken %75 Adobe RGB" destekliyor gibi verilerle karşılaşırsınız. İşte burada monitörün kalitesi ortaya çıkıyor. Yani Adobe RGB daha geniş bir renk skalasına sahiptir ve bu renk skalasını en yüksek yüzdede destekleyip bu kadar rengi gösterebilen monitör fotoğrafçılık için uygun monitördür. Bu yüzden her yazımda IPS panelli ve %95 Adobe RGB destekli monitörünüz yoksa bu hobi için çok fazla derinlere inmeyin diyorum, çünkü çektiğinizi test edebileceğiniz, görebileceğiniz yeterli monitörünüz zaten yok. Kaldı ki makinada Adobe RGB seçip de o kadar renk uzayını desteklemeyen standart TN filmli monitörlerle sonuçlara bakınca bu tür sorular sormak ihtiyacı duyuluyor.- 7 yanıt
-
- iso performansı
- 60d
-
(ve 2 adet daha )
İle Etiketlenmiş :
-
2 LENS ARASINDA KALDIM :(
konu, Nikontürk kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Hangi odak noktasına sahip lenslerle portre çekilir ve doğru sonuç alınır gibi konular fotoğrafçılığın ders kitaplarında açık ve net olarak belirtilmiştir. 85 mm ile 150 mm aralığındaki odak noktasına sahip lenslerle çekilen portre fotoğrafları kabul görür. Diğer aralıklarda çekilen fotoğraflarda fotoğraf kurallarına göre eksik noktalar oluşur. Konusunda uzman fotoğrafçılar 130-140 mm civarını işaret etmektedirler, bu rakamlar 35 mm film bazlı ya da şimdiki söylemle full frame sensörlü makinalar için geçerlidir. APS-C kullanıcıları 1,5 çarpanlı sisteme göre odak noktası en uygun lensi seçmelidirler. Bu 50 mm lik lensin portre olarak lanse edilmesinde en büyük pay Canon'un 1,6 çarpanlı makinalarına aittir. çünkü yaklaşık 80 mm ye tekabül eden bu lens Canon'da portre lensi yerine kullanılmıştır. Bu noktada sizin ister 70-200 ister 35 mm lik lenslerinizle çektiğiniz fotoğrafların bir kısmı portre sınıfına girer, diğerleri serbest çalışmadır, portre olarak nitelendirmek fotoğrafçılığın ders kitaplarında yazan kurallara uygun olmaz. Aşağıdaki örnekte farklı odak noktasına sahip lenslerin portre çekimindeki etkisini görebilirsiniz: