Nikontürk

Kemal, senin de belirttiğin gibi iyi ve kesin bir karşılaştırma olmasa da yeni sensörün performansı hakkında aşağı yukarı bir fikir veriyor. Bu tür karşılaştırmaları yaparken senin de bildiğin gibi adaletli davranmak gerek. Şimdi 12 mp lik sensörden çıkan bir veriyi yüzde yüz cropladık diyelim. Sonra da 36 mp lik sensörden gelen veriyi de yüzde yüz cropluyoruz doğal olarak. E şimdi bu pek adil olmadı bence.12 mp lik sensörden yüzde yüz cropla elde edilen alan ile 36 mp lik sensörden elde edilen alan aynı büyüklükte değil. Ben bu mantık dahilinde yapılacak bir karşılaştırmanın sonuçlarını bekliyorum. çünkü 36 mp lik bir gövdeyi alan fotoğrafçı detay ihtiyacı olan fotoğrafçıdır.

Yazacaklarım moralinizi bozmasın, bunlar sadece teknik gerçekler, ileride size faydalı olacağına inandığım için yazıyorum: Makina hakkında verdiğiniz bilgiler ikinci el makina alırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktayı içermiyor. Makinanın en önemli parçalarından biri shutter mekanizmasıdır. Bunun rakamsal olarak ne olduğunu bilmek gerekir, tıpkı arabaların kilometre sayacı gibi. Maalesef Nikon D100 ve D1 modellerinde toplam çekim sayısını (shutter clicks) öğrenmek mümkün değildir. Bu makinalar zamanın iyi makinaları olduğu gibi aynı zamanda da günümüzün en eski makinalarıdır. Bugün bu modeli satın almak ne kadar doğrudur bu tartışılır. Makinanın sadece stüdyoda kullanılmış olması o makinanın iyi durumda olduğu manasına gelmez. Aksine makinanın sürekli çalıştığı gibi bir düşünce bile oluşabilir. İç mekanda tozdan, sudan, çeşitli hava şartlarından etkilenmemiştir, bu yüzden dış yüzeyi temizdir ama mekanizma aşınması konusunda da tam tersi bir durum vardır. Kaldı ki bu iki modelde toplam çekim sayısı okunamıyor. En kötü senaryoyu düşünürsek shutter bi gün bozulur, değiştirmek zorunda kalabilirsiniz, sanırım 200-400 TL arasında bir ücrete bu halledilebiliyor TR'de. Mesela bu makina ile aynı sensöre sahip bir D70 ya da D70s aynı teknolojinin ürünüdür ama çekim sayısını exifine işler, bu sayede makinanın ne kadar aşındığı konusunda bilginiz olur. Yine bu noktada toplam çekim sayısı çok düşük olup yine de mekanizması bozulan makinaların da çıkabileceğini hatırlatmak isterim. Bu makina ile iyi fotoğraf çekebilir misiniz diye sormuşsunuz. Bu ucu çok açık bi kavram. İyi fotoğraf çekmek için makinanın etkisi %50 ise aynı şekilde fotoğrafı çekenin de bilgisi %50 oranında etkilidir. Bu makina ile sahip olduğu iso başarımından dolayı çok düşük ışık şartlarında zorlanırsınız. Yani günümüzün daha küçük ebatlı giriş seviyesi makinaları bu modelden kat kat daha yüksek iso başarımına sahiptir ve daha rahat çekim yaparsınız. Türkiye piyasası konusunda bi şey söyleyemem, her zaman Avrupa'ya göre biraz daha pahalı orası, ama bu makina benim yaşadığım ülkede ikinci el sitelerinde ortalama 125 euroya alıcı bulabiliyor. Madem almışsınız hayırlı olsun, fotoğrafçılığı öğrenmek için size yeterli gelecektir. Bol bol okuyup sonra da bu makina ile uygulama yaparak kendinizi geliştirmenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin.

Aslında bu konu hakkında bilinen yanlışları-doğruları anlatan detaylı bir makaleye ihtiyacımız var. Ben kaba hatlarıyla sizin sorularınıza cevap vereyim: Bahsettiğiniz Helios sanırım efsane Zenith üzerinde gelmiş bir lenstir. Bir M42-Nikon adaptörüyle rahatlıkla kullanabilirsiniz. Tabii burada elinizdeki gövdeye göre ışık ölçüm sisteminin çalışıp çalışmaması farkedecektir. D200 için sorun olacağını sanmıyorum. Ben D300 ile M42 lensleri sorunsuz kullandım, ışık ölçümü çalışıyordu. Bu tip lenslerde karşınıza çıkacak tek sıkıntı sonsuza netleyememek olacaktır. Lensin sensöre olan mesafesi bu konuda rol oynamaktadır. Bunun için de bir çözüm bulmuşlar pazarda; aynı M42-Nikon adaptörün üzerinde lens olan modelini de üretmişler, bu lens sayesinde sonsuza netleme problemini ortadan kaldırmışlar, benim deneme şansım olmadı. Eski Nikon lensler: 1957 yılından günümüze kadar üretilmiş bütün Nikon lensleri günümüzün en modern Nikon makinalarında kullanabilirsiniz. Bu Nikon farkıdır. Bunu söyleyince diğer markaları seven arkadaşlar hararetlenebilir ama gerçek böyle maalesef! Sadece Nikon AIS lenslerde (günümüzün modern gövdelerinden bazıları için geçerli bu) tırnak noktasında küçük bir sorun vardır, bu da kolaylıkla halledilebilmektedir, sanırım küçük bir çıkıntıyı iptal etmek gerekiyor. Bununla ilgili detaylı bilgiyi gerek diğer arkadaşlardan gerekse webden bulabileceğimizi inanıyorum. Ben AIS lens kullanmadım, henüz denk gelmedi. Ancak gerek M42 gerekse manuel Nikon lenslerde oldukça iyi sonuçlar aldım. örnek olarak 50mm F/1.8, 100mm F/2.8, 135mm F2.8 gibi lensler sıralanabilir. Bir de üretim tarihi olarak çok eski M42 lensler vardır. Hele bunların içinde bir TAIR marka Rus lensi vardır ki yarattığı bokeh ile ünlüdür. İkinci elini bulursanız hiç kaçırmayın.

Öncelikle hoşgeldiniz. Bolu gayet güzel kareler çıkarılabilecek bir coğrafyada bulunuyor, tadını çıkarın. D200 segment olarak semi profesyonel diye adlandırılan kategorideki bir makinadır. Diğer kardeşleri D100, D300 ve D300s'tir. Bu klasman ve daha üzerindeki makinalarda giriş seviyesi makinalarda alışageldiğiniz hazır modlar bulunmaz. Bu makinanın hitap ettiği kesim artık hazır modları kullanmayan, kendini bir basamak daha geliştirmiş bir kesim olduğu için üreticiler bu yolu seçmişlerdir. D60'da hazır modlar haricinde bir de P,S,A,M modları denenirse, bunların nasıl kullanıldığı konusunda bilgi edinilir ve fotoğraf bilgisi geliştirilirse bir üst segment olan DX00 serilerinde hiç yabancılık çekilmez. Şu an için D200 üzerindeki P modu sizin için en hazır mod'dur. Yine de beyaz dengesi gibi seçenekleri sizin belirlemeniz gerektiğini de unutmayın. Bolu'dan güzel kareler bekliyoruz. Selamlar.

İyi bir organizasyonun işi bu. Hiçbir konteyner, elektronik yüküyle açık bir parkta gecelemez Avrupa'da, adrese gider orda yatar uyur. Intel'in işlemcisini çekerken Amsterdam-Paris hattında çift şoför çalışırdık, tuvalet haricinde aracın durması kesinlikle yasak, bir benzinciye girip bir kahve almak ve tuvalete gitmek 5 dakikayla sınırlıdır ve bu mesafede bu 1 kez yapılabilir; 2 araç peşpeşe gider, aracın biri yüklü diğeri boştur, bu iki aracı da arkadan bir sivil otomobil 2 güvenlik görevlisiyle takip eder. Tıpkı canlı hayvan taşıyan tırlar gibi hiç durmazsınız, polis kontrolünde bile kapılarınız kilitli, camlarınız kapalıdır: Polis durdurursa özel izin belgenizi cama yaslarsınız, yani cami dahi açmazsınız, çünkü yükünüz yüzbinlerce euroyu bulan hacimde küçük pahada büyük elektronik üründür. E İrlanda zaten belli, terör ve ekonomi problemli bi ülke, başka size gerek yok. Burada önemli olan bu malların Avrupa içinden ziyade diğer bölgelere satılmaya çalışılacağıdır, çünkü EU kendi içinde mekanizmasını kurmuş, kontroller sıkı, bi yerden patlak verir muhakkak. Türkiye'deki arkadaşlar, üşenmeden şu dosyayı bi yere kaydedin, ilerde lazım olabilir. Bir de ekipmanların seri nolarının bulunduğu etiketlerin değiştirilebileceğini unutmayın, Hayyam'dan alınan bir Canon 7D modelinde böyle bir olaya rastlandığını forumlarda okumuştum. Makinanın orjinal seri nosu Photoshop üzerinden bir RAW dosyasını açarak File Info sekmesinden okunabilir diye biliyorum. Ha, varsın ucuz olsun gerisi beni bağlamaz diyorsanız başka tabii.

wLan SDcard olayı iyiymiş gerçekten. Ama CF kullananlar için uygun değil, mecburen WT almak zorundalar. Acaba daha ucuz bi çözüm var mı? Bir de hangi programları kullandığınızı sorabilir miyim bu iş için? Yani camero control pro haricinde bilmediklerim neler diye merak ettim.

Bu lensin 85 mm olması portrede size büyük avantaj sağlar. Aynı zamanda 1:1 makrosu ve VR özelliği var, ancak yeni fiyatı sizin bütçenizin biraz üzerinde. İkinci elde sizin bütçenize uygun, üzerinde fokus motoru bulunan (nikonda AFS, sigmada HSM, tamronun 90 mm si gibi, tokinada 100 mm de motor yok unutmayın) bir lens aramalısınız. Sanırım motorlu lensi ikinci el bulmak zor olur. Bir de bu var, ancak 40 mm portre için tam istenen aralık değildir, 1,5 crop faktöründe 60 mm lere tekabül eder. Sigma 70 mm makro. Sigma 50 mm makro. Kolay gelsin.

Aslında bütçenizi belirtmiş olsaydınız daha iyi olurdu. Normal şartlar altında size gelen tavsiyelerin hepsi de güzel seçimler. Ancak siz 85 mm lensin hangi modelini almayı düşünüyorsunuz? Sahip olduğunuz gövdede fokus motoru yok, bundan dolayı arkadaşlar üzerinde fokus motoru bulunan lenslere öncelik veriyorlar tavsiyelerinde. Belki de siz manuel netlemeyi de sineye çekip bir 85 mm f1,8 almayı yeğliyorsunuz. Şöyle soralım o zaman: -Bu lens için ayırdığınız bütçe ne kadar? -Düşük diyafram (F/f1,8 veya F/1,4) olmazsa olmazlarınızdan mı? -Makroda 1:1 şartınız var mı? -Gerekirse otofokusdan feragat edip daha üst seviye lens tercih eder misiniz?

E modelinin fiyatının yüksek olması gayet normal. Bunun sebebi bütün sensörlerin normal prosedür gereği anti-alias filtresiyle üretiliyor olması. Normal üretimin dışında, adetin daha az olması sebebiyle özel bir sipariş gibi üretim yapıldığında maliyetler yüksek olur. Zaten filtresiz modellerin sadece yetkili satıcılar tarafından temin edileceği gibi bir cümle de var yabancı kaynaklı sitelerde. Sözkonusu filtreyi söküp yerine saydam bir madde takma olayı zaten var. Bunu yapan bir firma da var. Filtre olmadan görüntünün ne kadar keskin olduğunu söylemeye gerek yok, ancak bunun için ödediğiniz ücrete bakınca diğer modelin neden pahalı olduğunu anlamak hiç de zor değil. http://www.maxmax.com/hot_rod_visible.htm Hollanda'da mart sonundan itibaren temin edilebilir ibaresiyle 2749 euro fiyat belirlenmiş normal modeli için.

Promosyon videosu.

Tanıtım videosunun kamera arkası: http://vimeo.com/36306101

http://www.nikonusa.com/Nikon-Products/Product/Digital-SLR-Cameras/25480/D800.html

Nikon D800 modelini resmi sitelerinde duyurdu. Daha önce üzerinde pek çok söylentiler dolaşan D800 modeli tahmin edildiği gibi 36 mp lik sensörüyle duyuruldu. http://www.nikonusa....25480/D800.html

18-135 soft karakteriyle size yeterli gelmiyorsa bu lensten sonra alabileceğiniz lensler sizin bütçenize göre değişir. Ama kesinlikle 28 mm den başlayan bir lens DX sensörlü gövde için uygun değildir, sıkışırsınız. Hatta 24 mm den başlayan pek çok model bile DX kullanıcıları için yaptıkları işle ilgili olarak çile olmuştur. Bu lensten sonra bir DX gövde için Nikon cephesinde 18-105 mm (kesinlikle 18-135 ten üstün bir lenstir ama hala kitlens kategorisindedir), 16-85 mm, 17-55 mm'ler alınabilir. üçüncü markaların pek çok farklı aralıkta modelleri var, bunların sadece bir kısmı performans olarak yeterli gelebiliyor, ama bunu iyi seçmek lazım, bu da tecrübeye dayanan bir iş. Şimdi bir Tokina 16-50 mm tavsiye edecem ama sonra bir arkadaş TR şartları gereği bunun Tamron muadilini size ısrarla anlatacak, iyisi mi Nikon harici markalarda hiç polemiğe girmeyelim.

Her ne kadar Nikon Türkiye resmi websitesi hala kendini güncellememiş olsa da diğer ülkelerin resmi Nikon sitelerinde sessiz sedasız bir kaç yeni model çoktan duyuruldu. Coolpix serisinde P510 ve P310 başı çeken yeni modeller. S serisinde S6300, S4300, S3300 ve S30 daha uygun fiyat kategorisinde yerlerini aldılar. P serisine daha düşük fiyatlı bir alternatif olarak bilinin L serisinde L810 ve L26 modelleri de sitelerde yerlerini aldılar. Yeni modellerin içinde 42X zoom kapasiteli P510 bu özelliği ile öne çıkıyor. 35 mm format bazında 24-1000 mm aralığa tekabül eden bu zoom özelliği kesinlikle pazarda iyi bir yere sahip olacağını gösteriyor. P510 cmos sensör kullanıyor ve 16,1 mp'ye sahip. Full HD 1920*1080p /30fps video çekme özelliği ve dönebilen ekran kullanıcı için oldukça avantajlı. Daha fazla bilgi için linke tıklayınız: http://www.nikonusa.com/Nikon-Products/Compact-Digital-Cameras/index.page

Duha Bey, Bana cevap olarak yazdıklarınızın bilimsel dayanağı olduğuna inanmak mümkün değil. Varsa bilimsel veriler tartışmaya devam ederim. Daha modellerin lanse ediliş tarihlerini öğrenememişsiniz, bari gösterdiğim çizelgeyi inceleyin de öyle cevap yazın. http://www.nikonturk.com/index.php?app=core&module=attach&section=attach&attach_rel_module=post&attach_id=180 Yani demem o ki fotoğrafa resim diyebilen bir insanla bu konuda daha fazla polemiğe girmem. Size başarılar dilerim.

Duha Bey, yazmış olduğunuz bilgilerde eksikler ve yanlışlar var. Nikon modellerinin lanse ediliş tarihlerini yanlış biliyorsunuz. Bundan dolayı da hatalı yorumlarda bulunmanız doğal. Öncelikle hangi modelin ne zaman üretildiğini, hangi gÖvdenin hangi kullanıcı kesimine hitap ettiğini iyi bilmek gerekir. Bu bilgiye haiz olmadan hemen diğer cephedeki modellerle kıyaslama yapmak abesle iştigaldir. Yani D700, D3 ten hemen sonra, D3X ten ise Önce üretilmiş bir modeldir. Ayrıca markalar bir modele karşı cevap vermek maksadıyla kendi arge programlarını tayin edemezler, sadece lanse ediliş tarihlerinde politik olarak karar verirler. Dur şu marka şu modeli çıkarmış, hemen buna bi cevap vereyim, toplanın çocuklar Öyle bi model yapın ki onu yenelim, yok bÖyle bi şey. Bir modelin üretilmesindeki evreleri düşünürseniz bunun bu kadar hızlı ve basit bir iş olmadığını gÖrürsünüz. Verdiğiniz Örnekteki 5D MarkII ile D3X Örneği zaten herşeyi yeterince anlatıyor. Bunlar aynı sınıftaki makinalar değiller. Her ikisinin de full frame sensÖre sahip olması bunların kıyaslanabilecek gÖvdeler olduğunu gÖstermez. çok fazla teknik birikime ihtiyaç yok, basitçe düşünün, bir makina 21 mp, diğeri 25 mp sensÖre sahip ama aralarında 2 kat fiyat farkı var, sizce sensÖr performansları aynı olabilir mi? Gelelim daha az mp ile kıyaslamaya: 5D MarkII yi olmaz ama illa da kıyaslamak istiyoruz diye D700 ün karşısına koyduk. Sizce 21 mp lik sensÖr D700 ün 12 mp lik sensÖründen daha iyi bir performans sergileyebilecek mi? Siz o sensÖrü o tarihte sahip olduğunuz teknolojiyle hangi kriterlere gÖre ürettiniz diye sorarlar adama. Sonra da tipik sanayi muhabbetinde 7D modeli lens seçiyor olur, geçin kardeşim, yüksek MP belli bir teknolojiye eriştikten sonra başarı elde edilebilen bir konudur. ISO başarımı, detayda keskinlik konularına burda girersek bir kitap yazmak gerekir. Pazardan eksik kalmak: Haklısınız, alım gücünün düşük olduğu ülkelerde Nikon diğerleri kadar büyük bir paya sahip değildir; tıpkı bizim yollarımızda yıllardır italyan ve fransız çÖplerinin cirit atması gibi. Mercedesler, BMW'ler, Audiler sadece belli bir refaha ulaşmış ülkelerin yollarında sıklıkla gÖrülür. E zaten bizde birinci kriter malın fiyatıdır, kalitesi değil. 800 dolara Canon lens alırken aynı kategorideki Nikon lense 1500 dolar Ödemek zorundasınız; fiyat farkını hakediyor mu ediyor, plastik ile magnezyumu bir tutamazsınız tabii ki, kaldı ki Nikon mühendisliği lens konusunda kabul edilmiş bir olgudur. D300S imaj kalitesinde hayal kırıklığı demişsiniz, güldürmeyin insanı allahaşkına. D90 ı D300s ten üstün olarak kabul eden birinin fotoğrafçılık ve elektronik bilgisinden şüphe ederim. Size bolca okumayı tavsiye ederim bu konuda.

Bu arada pek çok marka aynasız sistemlerle ilgili çalışmalar yapıyordu, bir kaç tanesi bu konuda ürünler çıkarttı, örneğin Sony Nex serisi. Nikon tüm bu dönem içerisinde sessiz kalmakla suçlandı. Oldukça uzun bir süreydi bu. Şimdilerde Nikon 1 diye bir şey var, sessiz sedasız duruyor özellikle alım gücünün düşük olduğu ülkelerde. Yani kıyametler kopmadı, parlak ışıklarla gözümüze gözümüze sokulmadı reklamlarda, çok efendi bir yol izledi Nikon bu 1 serisinde. Ama bunun zararı kendine oldu, şu an bu sistemi tanıyan çok az insan var, bunun nedenlerinden biri de fiyat olarak biraz pahalı durması. Ama teknik özelliklerini bir mühendis gözüyle incelediğinizde, özellikle V1 'in şaşılacak maharetleri olduğunu görüyorsunuz. Şu an halen consumentin ulaşamadığı 4K video özelliğine V1'in sensörü ulaşabiliyor, büyük ihtimalle bir sonraki modelde bu özellik olacak, belkide bir firmware ile halihazırdaki V1'ler de bunu başaracak. Evet, bunu sadece Red yapabiliyor 5K olarak ki şu an için bu detayı gösterebilecek televizyon yok, ama adamlar yine de şimdiden çekimlerini öyle yapıyorlar, contentler hazır olsun, 5 yıl sonra o detayı verebilen panelleri consument kullanmaya başlayınca bu tarihin görütülerine ulaşabilsinler. Evet, aynasız sistemde hiçbir ürün üretemedi diye suçlanan Nikon tek seferde hepsini ekarte etti bu durum gözardı edildi. çünkü her kalitenin bir maliyeti vardı. Şuraya bi göz atmanızı isterim: http://www.dpreview.com/articles/6531373190/interview-tetsuya-yamamoto-of-nikon

Duha Bey, merakımı bağışlayın lütfen; pekçok modelde hata yaptı demişsiniz, bu modelleri ve hatalarını yazabilir misiniz? Bu hatalar hangi bilimsel kriterlere göre hata olarak kabul edilir bunu da belirtmenizi isterim. Saygılarımla,

Süreyi uzatmak her zaman kullanışlı olmayabiliyor. Bu bir fotoğraf makinası sonuçta, video kamera değil. Fabrika bunu 10 dakika ile sınırlandırmışsa kesin bir sebebi vardır. D5100 de 20 dakika diye biliyorum bu süreyi. Bu süre zarfında gerek sensör gerekse işlemci yeterince ısınıyor. Bir de hafıza kartına kaydedilecek veride belli limitleri geçmemek gerektiğini düşünürsek süreyi uzatmanın zarardan başka bir işe yaramayacağı kesin.

55-200 VR daha mantıklı olabilir. Hatta 70-300 mm de 200-220 mm aralığından sonraki keskinlik tartışılır. Zaten elinizdeki standart lensiniz 55 mm ye kadar boyu erişebiliyor. O halde 55-200 o sete daha mantıklı. Ama ben daha uzak mesafe istiyorum derseniz 70-300'ün mecburen AF-S VR modelini alacaksanız, fiyatı da ona göre. üçüncü markaların bu aralıktaki lenslerini ise hiç anmıyorum burada, bi başlarsak konu uzayıp gider.

Kafanızın neden karıştığını aslında bir önceki mesajımda gayet net açıkladım. Bizim insanımız bir malı bi kez tuttu mu bi daha bırakmaz, alternatiflere açık olmaz. Benim yeğenim de sizinle aynı bölümü okuyor, İzmit'te. 2 yıl önce D80 ile başladı, bir kaç ay önce de D300'e geçiş yaptı. Size D90 bu yıl kesinlikle yeter, başlangıç seviyesinde biri için iyi hatta biraz yüksek bir seçimdir, ama artık stoklarda erimeye başlayan ya da bulunması zorlaşan bir modeli bugün itibariyle yeni olarak satın almak bana mantıklı gelmiyor. Bir ikinci el D90'la çok cazip fiyatla karşılaşırsam alırım sadece, bu saatte yenisine (NL fiyatı body 480 euro) bu parayı asla vermem. Ben sırf video ihtiyacımı karşılamak için D5000, D90 kullanıp geçtiğimiz Eylül ayında her ikisini de satıp D5100 almış biriyim; bunun için geçerli teknik sebeplerim var, bir video için bana D7000 satamazsanız yani, çünkü D7000'in video dışında sunduğu imkanlara zaten diğer D3'le ulaşıyorum, ayrıca D5100 videoda 30 fps ile D7000'den daha üstün. Mesleğim elektronik mühendisliği, iştigal alanım argede kalite kontrol; burada yazdıklarım kahvede konuşulan bilimsel dayanağı olmayan sözler değil. Madem bir D7000+18-105 setine paranız yetiyor gidin alın, sonradan D90 ile pişmanlık yaşamazsınız. Belki ilk bir yıl D7000'e hakim olamazsanız ama bu D90 için de geçerli. Kolay gelsin.