İçeriğe git

Zülfü Mehmet ÖZÇİFÇİ

Üye
  • İçerik sayısı

    1.033
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    64

Yazıları bölümüne Zülfü Mehmet ÖZÇİFÇİ kullanıcısının eklediği içerikler

  1. On 27.10.2020 at 06:58, Orçun Edipoğlu yazdı:

    Bir rivayettir, aslı var mıdır bilmem. CANON mavi rengi NIKON kırmızı rengi daha iyidir derlerdi bir vakitler. İnsan fotoğrafı çekenler (Düğün olur, moda olur) ten rengini daha iyi yansıttığını söylerler. Bir de Canon, Nikon makinelere göre daha esnektir. Canon bir yazılım güncellemesi ile ISO ayarlarını 200'den 50'ye çekilmişti bir ara. Ayrıca Canon film çekme konusunda Nikona göre hem daha erken davranıp piyasayı kapmış, hem de Nikon'a nazaran daha başarılı olmuştur. 

    Toparlayacak olursak; Canon Windows gibi düşünürseniz, Nikon MacOs'tur.

    Orçun abi toparlayarak noktayı koymuşsun :D

     

    Aslında her ikisi tercih meselesi, kim hangisi hoşuna gidiyor ve kendine daha yakın hissediyorsa onu kullanıyor, yoksa birbirlerinden üstün yada kötü bir durumlarından değildir, neticede kompozisyon önemli olan, kompozisyonu her kalemle yazarsınız.

  2. Fotoğraflarda çok kumlama (nois) var. Bu genelde yüksek iso ile çekilen fotoğrflarda elde edilen bir durum. İlk önce enstantane, diyafra, iso gibi konuları araştırınız. 

    Fotoğrafçılıkta Enstantane Kavramı

    Asa (ISO) Duyarlılığı

    https://www.turknikon.com/diyafram-nedir-ve-fotografi-nasil-etkiler-144

    Bu konuları incelemenizi tavsiye ediyorum.

    Daha sonra fotoğraf makinenizin kullanım kılavuzunu iyice okumanız net fotoğraf çekmenize olanak tanıyacaktır.

    Kolay gelsin.

     

  3. Size şöyle bir tavsiyede bulunayım. İşin aslı ekipmanın çok bir önemi yok. Önemli olan kompozisyonu yakalayabilmek. Fotoğraftaki hissiyatı karşınızdakine verebilmek. Üstat Ara GÜLER'in de dediği gibi. "En iyi makine en iyi fotografı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı." Ekipman konusunda kendinizi geliştirmek yerine ilk önce kompozisyon konusunda kendinizi geliştiriniz. Zaten kompozisyonunuz iyi olduğunda size neyin lazım olacağını kestirirsiniz.

  4. Sıfırı o civarda değil diye biliyorum. Gerçi dolar aldı başını gitti. Biraz yükseldi fiyatlar ben aynı lensi 2013 de 250 tl almıştım. Adanada şu anda Arka Plan Fotoğraf Derneğinin kurucularından bir abide almıştım. Hala kullanıyorum ve memnunum objektifimden. Sağlam ve temiz kullanılmışsa fiyatı da sıfırına göre makul ise neden ikinci el alınmasın ki? Ama bu işten para kazanacağım hobi amaçlı değil iş amaçlı kullanacağım diyorsanız riske atmayın tabiki işinizi sıfırını alıp kullanın.

  5. On 25.04.2017 at 20:27, Orçun Edipoğlu yazdı:

    bin liralık tencere ile beş liralık tencerede pişen pilavın kalitesi arasında bir fark yoktur. Önemli olan pilavı pişiren aşçıdır. Demem o ki bütçenize en uygun gelen, tuttuğunuzda içinize sinen makineyi alın. Nasıl olsa fotoğraf çekmeği öğrendiğinizde makinenin değil lenslerin önemli faktör olduğunu öğreneceksiniz ve amacınıza göre lens almaya yöneleceksiniz. bence şu aşamada kendinizi bir denize atın, deniz suyu her yerde aynıdır, karadeniz ile akdeniz arasında belki ısı farkı vardır ama her ikisi de tuzludur. 

     

    kolay gelsin...

    Orçun abi çok güzel bir benzetme. Ne yaptın başladın mı işe?

  6. 35 dakika önce, neehot yazdı:

    aslında haklısınız ancak 2.el seçeneklerin çokluğu, kolay ulaşılabilirliği, ucuzluğu ve kolay elden çıkarılabilirliği sebebi ile yeni başlayan arkadaşlara pek önermiyorum. alır canon renklerini beğenmez anında satar nikon alır. lens ihtiyacı(!) doğar anında istediği lenslere ulaşabilir ama sony olsun pentax olsun fuji olsun aradığınız lensin 2.eli için beklemeniz gerekebiliyor. ayrıca kompozisyon kadraj elbetteki çok önemli ancak 5sene önce aldığınız bir kompakt makine ile 5 sene önce aldığınız dslr makineyi karşılaştırırsanız dslr makineyi kullanmaya devam edersiniz ama kompaktın yüzüne bakmazsınız., en azından benim için öyle. elimde canon g10 ve samsung ex2f var ama d5100ü tercih ederim. hiçbir yarışmada birinciliğim yok belki ondan böyle düşünüyorum ama eski makineyle çektiğim fotoğraflara bakıyorum ve şimdikilere bakıyorum kalite olarak kesinlikle dslr. birkere ff ile apsc sensörü karşılaştırması yapsak hemen hemen herkes ff der ve sebep olarak da "sensörü büyük daha iyi ışık alır ve daha az noise ile daha kaliteli fotoğraf verir" der kimse de bu sava karşı gelmez, sadece bazı apsc sensörlü makinelerin de iso performansı iyidir denir, başka özellikleri ile savunulur. bu durum ortadayken de makinenin önemsizliğinden bahsetmek ve yarışmalardaki birincilikleri öne çıkarmak iphone7 reklamına benzer. adamlarda iphone7 nin çektiği fotoğraflarla dergi kapakları ve billboardlarda reklam baskıları alabildiklerini ve mükemmel fotoğraflar çekilebildiğini vurguluyorlar. o zaman kompakta da gerek yok iphone7 yeter. önemli olan tabiki kompozisyon ve kadraj, buna karşı lafım yok ama aynı kompozisyon ve kadrajı 2-3 ayrı makineyle çektiğinizde hangisi birincilik alır?

     

    Cengiz bey merhabalar, öncelikle sizin ve tüm form üyelerinin Regaip kandilini kutlamakla sözlerime başlayayım. 

     

    Ben DSLR fotoğraf makinesi gereksizdir demiyorum. İlla ben DSLR fotoğraf makinesi alayım benim ihtiyacımı o görecektir. Ya bunun üst modeli daha güzel baksana bunda 24 mpixle var. Bunun pixeli düşük. Bütçenizin en üst sınırı neye el veriyor ise onu alınız. İyi bir fotoğraf makinesi yeni teknoloji size sadece fotoğrafı çekerken kolaylık sağlayacaktır. Başka bir avantajı var mı?

    1 - Megapixelin çok olsun. Çektiğin fotoğrafları Bil Boardlarda mı yayınlayacaksınız. Cevabınız yok ise bu kadar büyük magapixeli ne yapacaksınız. Fazla megapixelli olmasada olur.

    2 - FF almak istemek evet bu bir avantaj FF mi yada APS-C mi derseniz elbette FF derim eğer imkanım varsa ama bütçem el vermiyorsa da illa FF demenin bir manası yok. FF lensler APS-C sensörlere göre biraz daha pahalı. FF olmasa da olur.

    3 - Dijitallerde Iso performansı içim tekil pixellerin büyüklüğüne bakılabilir mesela. Olmasada olabilir :D

    4- Fotoğraf makinesinde GPS olması çok da önemli bir özellik değil. Olmalı mı yada olmamalı mı demiyorum olması tabiki güzel çektiğiniz fotoğrafın nerde oldupunu görmek insana mutluluk verir, ama bütçeyi aşacak bir durumsa olmasa da olur.

    5 - Ekranın dönüyor olması bize avantajmıdır elbette bazı durumlarda avantaj sağlayacaktır; ama genelde vizörden baktığımız için ekranın dönmesi şar mı olmasa da olur.

    6 - Yüksek iso özelliği var. Zaten belli bir isonun üstüne çıktığınızda ne kadar kaliteli olsada fotoğraf makineniz kumlama mutlaka olacaktır. 10k iso ne işinize yarayacak 1200 kadar kullanım yeterli bence. Olmasada olur.

    7- Dokunmatik ekran olması şart mı tuşlara dokunsak olmuyor mu olur. Dokunmatik ekran olmasa da olur.

    8- Çok hafif, Arada 100 gram oynuyor diye sıkıntı mı olacak 100 gr hafif olmasada olur.

     

    Uzar gider bu liste ama. Olmasa olmaz dediğimiz şey bizim bütçemiz belirleyecek sonuçta. Elbette bütçemiz çok düşük diye de hiç bir özellik olmasada olmaz yani. Mesela d300 bence hala gideri olan bir fotoğraf makinesi veyahut d90. Aslında gövdelerden çok objektiflere yatırım yapmak daha mantıklı.

     

    Cengiz bey, sizi kırmak amaçlı söylemedim ben bunları. Bir kusurum olduysa da hepinizden özür diliyorum.

     

    İyi günler. Bol ışıklı günleriniz olması dileyiyle.

  7. Fotoğraf makinesi elbette bir nebze önemlidir. Size fotoğraf çekiminde kolaylık sağlayacaktır. Ama aslında bakarsan markalara pek takılmamak lazım. Pentaxlara da bakınız. Kompozisyonunuz ve kadrajınız iyiyse zaten bu makinelerin çok fazla önemi olmayacağını sizde farkına varacaksınız. Bazı fotoğraf yarışmalarında kompakt fotoğraf makinesiyle çekilmiş ama birincilik elde etmiş kişiler çok.

     

    Ara GÜLER üstadın dediği gibi

    Alıntı
    • En iyi makine en iyi fotografı çekseydi en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.

     

    Kolay gelsin.

  8. Net alan derinliğini kısarak bunun başarabilirsiniz. Diyafram açıklığınızı ne kadar açarsanız net alan derinliğiniz o kadar daralacaktır. Örneğin 50 mm 1.8F bir objektifle net çıkarmak istediğiniz objeye netleyerek arka planını çok kolay bir şekilde flulaştırabilirsiniz.

     

    Makro çekim için objektifinizin uygun olması lazım. Kimileri ters bağlama aparatı yada tüp kullanıyorlar ama elbette bir makro lensin tadını vermeyecektir.

  9. Bir saat önce, Atalay Mete yazdı:

    Zülfü bey, doğrusu fotoğrafınızı bir önceki başlık için gönderdiniz diye düşündüm. Ama üzerinde arı olduğunu görünce makro niyetiniz de olabilir mi acaba dedim.

     

    Selim beyin seçtiği (konu demeyelim) de ana başlık, oldukça spesifik bir fotoğraf alanı. Elimizdeki standart donanım ile makro çekmemiz neredeyse imkansız.

    Makro fotoğraf tanımını hatırlayalım. Vikipediden alıntıdır:

    Makro (Yunancadan μακρος makros) gelen bir kelime ve „büyük“ veya „uzun“ demektir.

    Makro fotoğraf, çekilmek istenilen objeleri 1:1 ya da daha üstünde bir büyütme oranıyla fotoğraflama işlemidir. Diğer bir değişle çekmek istediğiniz nesnenin boyutu ne kadar ise film veya sensöre en az aynı şekilde yansımasıdır.  Yani çok küçük nesneleri büyütmek anlamına gelir.

    Makro fotoğraflar çekebilmek için makro özellikli özel lensler kullanılmaktadır. Gerçek Makro lensler 1:1 ve üstünde büyütme yapabilen lenslerdir. 1:1 çekim yapıldığı zaman, çekimini yaptığınız objeler makinenizin algılayıcısı üzerine gerçek boyutları ile düşerler. Lens üzerinde ” Macro ” ibaresi yazan birçok lens bulunmaktadır. Ancak sadece 1:1 ve üstünde büyütme yapabilen lensler gerçek makro lensler olarak geçmektedir.  Makro objektifler genelde kısa mesafeden çalıştığı için, yüksek resim ölçekleri (1:1) almak mümkündür. Örneğin; 36mm büyüklüğündeki bir örümcek, bire bir (1:1) resim ölçeğiyle tam boyut (36 mm × 24 mm) algılayıcıyla çekilirse, bütün kareyi doldurur. Mesela 5:1 resim ölçekleri, resimdeki 5mm gerçekte 1mm demektir.

     

    Bu bilgiden hareketle Zülfü beyin fotoğrafı teknik olarak "makro" sayılmıyor. Anladığım kadarıyla Nikon 50mm f 1.8 D ile çekilmiş. Bu lensin büyütme oranı, 1:6.6. Yani büyütmek bir yana cisimleri 6.6 defa daha küçük olarak sensöre yansıtıyor. 

    Ben bokehte kaldım. Konunun değiştiğini bilmiyordum.

  10. Sadıç :D  Bir yıl afyonda kaldım herkse kullanırdı :D G elektronik olduğu için olurmu olmaz mu pek bişi diyemem ama d seriri olursa boynet trafından elle istediğin diyaframa getirebilirsin. İstediğin diyaframa nasıl getirebilirsin şöyle bir düşünüyorum belki uzun pozlama yapıp istediğin diyaframda bıraksan mesela bir dakka pozladığını var sayıyorum o arada fotoğraf makinesinden pilini çıkartsan sana olduğu gibi bırakacak mıdır bilmiyorum. Artı zarar verirmi objektifinize iyice araştırırsanız iyi olurdu.

    • Harika 1
  11. Sahibinden.com sitesinden bakıp bir fiyat çıkartabilirsiniz. Son günlerde elektronik ürünlerde gözle görülür bir artış oldu malum dolar avro yukarı doğru tırmanışa geçti :( Fotoğrafçıya götürürseniz uzuca alacaktır neticede fotoğrafçıda sizden aldığı ürünü başkasına satıp kar etme düşüncesi ile alacaktır. Telefoncuya telefon satmak gibi düşünün. Fotoğraf çekmek istemiyorsanız şarj adaptörünü alıp shuter sayısını da öğrendikten sonra sitedeki fiyat aralıklarına bakarak internete ücretsiz ilan koyabilirsiniz.

  12. Elbette önemli ışık olmadan nasıl video çekeceksin ki. Bir film çekimine gidip bak ışıksız çekim yapan var mı hiç. Gündüz bile ışık kullanılıyor. Çok bilgim yok ama video çekerken karanlık noktalar mutlaka olacaktır en basitinden oraları aydınlatman gerekecektir.  Yoksa dikkati dağılır izleyicinin. Güneşli ortamdan içeri girerken kamera içerdeki ışık ortamına kendini ayarlamak için ayarlar yaparken videoda kararmalar olacaktır. vs. vs.

    • Harika 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.