-
İçerik sayısı
762 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Gün Kazandı
78
İçerik Türü
Forumlar
Galeri
Profiller
Takvim
Fotoğraf ve Dijital Dünyadan Haberler
Kütüphane
t-Shirt
Dosyalar
Videolar
Orçun Edipoğlu kullanıcısının paylaşımları
-
-
ilk gördüğümde acaba demiştim ama bence netleme için AF-C kullansaydınız daha iyi olablirmiş. çünkü o bıcır pek yerinde durmuyor gibi...
-
Yusuf bey, Benim resimlerden anlayabildiğim kadarı ile sensöre sivri uçlu bir cisim sürtmüş gibi. Bu genelde "yav bu aynanın altında ne var ki" gibi meraktan, tükenmez kalem arkası gibi bir cisimden olabilir. Mehmet Hocanın dediği gibi usta ellerde güzel bir temizlik ile hallolacak bir sorundur. Hazır merak demişken, şimdiye kadar 3 mesaj atmış, 2 adet "ACİL" başlıklı (Mehmet hocam birini düzeltmiş olsa da) konu açmışsınız ve 0 teşekkür veya sonuç bildiren mesaj atmışsınız. ACİL başlıklı mesajlardan diğer forumlarda olduğu gibi pek haz etmesek de, sorunun genel olarak ne sonuca ulaştığını merak eden insanlarız. dSLR makine aldığınız için pişman mısınız?
- 3 yanıt
-
- 1
-
atilla bey, Siz hissetmeseniz bile kalp atığını nefes alıp vermeniz vücudunuzu sarsar. gerçi 1/30 parde hızıyla elde fotoğraf çeken kişilere denk gelmiş olsam da benim elde çektiğim en düşük perde hızı 1/60 gibi. siz gene denerken yanınızda üç ayak bulundurun. uzun pozlamanın temel 2 ekipmanı vardır, üçayak ve mümkünse kumanda. kumandanız yoksa makineyi zamanlayıcı modunda kullanabilirsiniz ama muhakkak sabitlemeniz gerekli...
-
illa musluktan akan suyla deneyeceğim diyorsanız, suyun bir yere çarpmasını sağlayın. Ama elde edeceğiniz sonuçlar ortamdan ortama değişecektir. Ben ND filtre kullanmadan F/22 ve 1 saniye pozlama yapmışım kurşunlu şelalesi için. Beni tatmin eden bir sonuç elde etmiştim.
-
GENİŞ AÇI KESKİN LENS TAVSİYESİ ?
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
aslına bakarsan ben de Sigma 105mm var, pek keyifli keyifli vakit geçirtiyor bana. D7000 croptan dolayı 150mm sanıyor alet kendini ama olsun. Neyse Türkiye'ye geldiğimde bir sana uğrayayım da hem çayını içeyim hem de şu 150'lik sigmayı bir kurcalayayım. Bakalım neyin nesiymiş... -
Ramiz bey, sarfedilmiş o söz için belgesel fotoğrafcılığı için söylediğini ben de fark ettim. Peki genele uygulanaaz mı? mesela sokak fotoğrafcılığına veya ne bilim doğa, kuş, manzara fotoğrafcılığına? Bence konuyu fotoğrafcılık merkezinden ele alırsak daha iyi olur. çünkü sanat tarihi ve sanat akımları bizi içinden çıkamayacağımız bir noktaya getirebilir, ne dersiniz? Fotoğrafın belirli bir karakteristik yapısı olduğunu düşünüyorum. Yani belirli bir müdahale sonrasında fotoğrafın bu özelliğini kaybedeceğini düşünüyorum. Mesela bir ressamın nasıl tablosunu destekleyen bir faktör olarak fotoğrafı kullanırsa, dijital müdahalenin fotoğrafta o kadar olması gerektiği gibi bir düşüncem var. Gerek Sovyet Rusyayı, gerekse günümüz Birleşik Devletler Topluluğunu bir fiil yaşayanların kendi dillerinden dinlemiş biri olarak, sözkonusu vatandaşın bu gün aynı konumda olabileceğini düşünmüyorum. çünkü Sovyet Rusyanın resmi sanat politikasına uygun değil şu anda yaptıkları. Sizin izlediğiniz Kızıl Ordu Korosu, Sovyet Rusya yıkıldıktan sonra komple istifa etmiş, konserlerinde şirinlik olsun diye o tip şovlar yapmaktadır. Anlayacağınız şovun satan tarafı ve sizin de aklınızda kalan kısmı. Yoksa Sovyet Rusya şu anda hala yaşıyor olasa biraz sıkardı Rus halk şarkıları ve kızıl ordu marşlarından başka bir şey söylemek.
-
GENİŞ AÇI KESKİN LENS TAVSİYESİ ?
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
150mm makro mu o? Nasılsa satacaksın, satarken bana haber ver... -
GENİŞ AÇI KESKİN LENS TAVSİYESİ ?
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Gökhan sen yeteneksiz değilsin, meraklısın. tamam bu lenslerin tamamını ben sana alacam, sen gene birşeyleri merak edeceksin, şeytan dürtecek, rahat durmayacaksın. Kaç zamandır takip ediyorum, yapma allasen. Tanımadığımız adam olsan neyse de... :D :D -
GENİŞ AÇI KESKİN LENS TAVSİYESİ ?
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Fotoğrafı makineler lensler çekmez. insanlar çeker. geri kalan teferruattır. Siz makinenize hakim oldukça daha iyi fotoğraflar çektiğinizi göreceksiniz. Gökhan ben senin rahat durabileceğine gene de inanmıyorum nedense... -
Murat bey aslında dediklerinizde bir noktaya kadar haklısınız. Ramiz beyin dediği gibi olayı fotoğraf ekseninde ele almalıyız gibi geliyor. Batuhan beyin de dediği gibi ortada bir kurgusal fotoğraf gerçeği var. Hepimiz iyi kötü bir şekilde müdahale ediyoruz fotoğraflarımıza. Eskiden filmli makineler ve karanlık oda varsa, günümüzde dijital fotoğraf ve bilgisayar var (Buna aydınlık oda diyenler de var gerçi ama olsun). Ben Photoshop müdahalesi derken, günümüzde o kadar çok müdahale ediliyor ki fotoğrafa fotoğraf özünü kaybediyor ve buna ne kadar fotoğraf demek doğru bilemiyorum daha çok resim gibi oluyorlar. Benim şahsi düşüncem fotoğrafa müdahale ederken işin aslından uzaklaşmamak. Ramiz Bey bir alıntı yaptı "Eğer orada bulunmanız konuyu ve kişileri çok küçükte olsa etkiliyorsa o fotoğrafı çekmeyin." Bence çok doğru tespit. Sonuçta biz elimizde makine ile bir noktada hayatı belgeliyoruz. Bunun yanında fotoğrafın çeşitli dalları için geçerli olmayabilir bu argüman ama işin özünde doğrudur. Bunun yanında bazen gir kare fotoğraf canlanır adamın kafasında, sahneyi kurgular ve oluşturur. Olmayını çekmektir, hayalini fotoğraflamaktır amacı. Değişik ışık teknikleri kullanır, modeller, makyaj bir sürü şey kullanır. Elbette olmayanı fotoğraflarken Bilgisayardan destek alır. Ama bunu yaparken hep odak noktasında fotoğraf vardır. Baktığınızda fotoğrafa "bu nasıl olur" dersiniz, şaşırtır sizi. Şimdi asıl ilk mesajdaki resime gelirsek bence de amaç karikatürize edilmekmiş amaç. Fotoğrafa o kadar müdahale edilmiş ki fotoğraf temel özelliğini yitirmiş. Başarılı bir photoshop müdahalesi midir, gayet başarılıdır. Fotoğraf değildir ama. Fotoğrafa müdahale etmenin belli bir sınırı yok veya bir oranı, bir ölçüsü yok. Burada asıl kriter fotoğraf niteliğinin ne kadar kaybolduğu ile alakalıdır. Hal böyleyken nasıl ilk fotoğrafı beğenen olduysa yada rezillik diyen olduysa, fotoğrafa müdahalenin oranı ve fotoğrafın temel niteliğinin ne kadar bozulduğu kişiden kişiye değişecektir.
- 41 yanıt
-
- 1
-
Peki şöyle düşünürsek, adamın yaptığı fotoğraf değil resim. o zaman adamı kökten tartışmamak lazım. Bence bu adamın yaptığı fotoğraf mı yoksa resim mi diye başlasak olaya daha mantıklı gibi geliyor.
-
Bu açıdan bakınca doğru. Adamın çalışmaları sonuçta bir noktadan sonra Fotoğraf özelliğini kaybediyor. Ben hiç bu açıdan düşünmemiştim.
-
Üçayak tavsiyesi
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Hafıza kartı, Tripod, Çanta, Batarya(pil) vs...
Atilla bey, ertan hocanın ilk mesajlarında bahsettiği üçayağa en uygun görüneni şu; http://www.mediamarkt.com.tr/mcs/product/PETRIX-3001-Profesyonel-Tripod,103452,465699,1278535.html?langId=-14 Ancak şöyle de bir durum var, o alet bana hiç güven vermesi açıkcası, rüzgarda sallanır mı, doğru düzgün durur mu bilinmez. bacakları çok ince geldi gözüme. gene de siz bilirsiniz... -
Ramiz bey, aşağı yukarı sizinle aynı fikirdeyim. Vermiş olduğunuz son örnekler özellikle seksenlerde kullanılan tuhaf optik oyunlar ile yapılan reklam fotoğracılığı gibi. Dikkatli bakarsanız modeller arasında temas olmadığını, tamamiyle optik yanılsama üzerine kurgulanmış, ve ana tema olarak cinsellik kullanılmış. ilk fotoğrafta da olduğu gibi bunu haylazca, cin fikirli hatta komik bulanlar olabilir. Ya da sizin gibi rahatsız olanların yanında bir şey ifade etmemesi de olabilir. Rusya konusuna gelirsek ben size şöyle bir örnek vereyim kültürlerin farklılığını siz tahmin edin, Rusyada birine keçi demek direk kavga sebebi iken ayı diye nitelendirmek iltifat olabiliryor. Genel olarak toparlayacak olursak BENCE; - Sergey isimli kişi bizim hödük photography'lerden iyi midir, iyidir. - çalışmaları enteresan mıdır, belki. - Fotoğrafcı mıdır, bence değildir ama Photoshop'u iyi kullanmaktadır. - Bu adamın hızlandırılmış kurslarına katılır mıyım, photoshop'a meraklı olsam eskisi kadar belki. - Bu adam çalışmaları ile USTA FOTOĞRAFCI sınıfına girer mi, bence girmez çünkü görünen ve apaçık belli olan fotoğraf makinesinden çok photoshopu daha iyi kullanmaktadır. Şimdi YOĞUN İSTEK üZERİNE bu vatandaşın ülkemize tekrar seminerler vermesinden ziyade en azından buradaki bu işe senelerini vermiş insanlarla sohbet etmek bile daha faydalıdır, ufkunuzu genişletir düşüncesindeyim. Yoksa ben de halil amcanın burnunu uzatıyor, kaan amcanın gözlerini pörtletip anne bak ben sürrealist oldum diyebiliyorum...
- 41 yanıt
-
- 2
-
Salvador Dali örneğini özellikle verdim, bunu fark etmiş olmanız beni sevindirdi. Bu vatandaşın çalışmaları sürreal olabilir buna yakındır. Ancak burada özellikle bir ressam örneği verdim. Nasıl ressamın çalışma enstrümanları tuval ve boyalar ise veya bir yazarın defter ve kalemi ise fotoğraf çekenin de enstrümanı öncelikle Fotoğraf Makinesi'dir. Fotoğraf makinesinde oluşan bir görüntüyü photoshop marifeti ile düzeltmek/düzenlemek başka formlara sokmak insanı maalesef fotoğrafçı yapmıyor. Olsa olsa fotoğraf çekebilen photoshop operatörü yapar, daha fazla değil. Bunun yanında hepimiz belli programlar ile fotoğrafa müdahale ediyoruz, ama bunu yaparken temelden ayrılmıyoruz. Soyut kavramların somut tanımlarını yapmak maalesef çok başarılı olamıyor. Bu sizin hoşunuza gitmiş, adamın çalışmalarını çok başarılı bulmuş olabilirsiniz. ancak burada ve özellikle bu başlık altında insanlar şahsi fikirlerini söylüyor. sizin şahsi fikriniz adamın başarılı olduğu yönünde olsa da, sizinle aynı fikirde olmayanlara karşı saygınızı yitirmeyin. Biri çıkıp da sen vesikalık fotoğraf çekebiliyor musun dese mahçup olursunuz.
-
Ramiz bey, Soyut kavramların somut açıklamaları olmuyor maalesef. Gökhan bir kaç kere "sanat kişiden kişiye değişir" demişti. Aslında doğru dediği, hepimizin gözü renkleri aynı şiddette göremezken sanat algımızın ortak tek bir standartta olması da beklenemez. Fotoğraf çekenler için aslında durum daha da karmaşık. Mesela hocalarım bilir, Film ve Karanlık Oda varken eskiden, şimdilerde DSLR ve Photoshop var. öyle bir dengeye getirmeli ki bu ikisini kantarın topuzu kaçmamalı, her şey dengesinde olmalı. Bu benim düşüncem. Yukarıda örnek olarak verdiğiniz fotoğraf sanırım bir kurs dönemi gibi bir şeyin sonunda komik olması için çekilmiş. Ondan fazlaca da bir değeri yok gibi geliyor. On beş seneden fazla, bir şekilde Ruslar ile ilişkim var. Rusya'da bir fiil çalıştım yaşadım, ondan bu fotoğrafı biraz olsun onların bakış açısı ile görebiliyorum sanırım. Bu sadece komik bir fotoğraf onlar için, ondan fazlaca üzerinde durmaya gerek yok. Arkadaşın çalışmalarına bakınca, özellikle de düğün fotoğraflarına aşırı bir Photoshop abanması görüyorum ben. Ben düğün fotoğraflarımın böyle saçma olmasını istemezdim şahsen. Bir şekilde Facebook marifeti ile bir "Düğün Fotoğrafcısı" hanım kızımızın işlerine denk geldim. Kendisi bir çifti dar bir sokakta kadrajın ortasına almış, arkada Galata kulesi var. çifti kesmiş (crop'lamış) ve çift haricinde kalan her şeyi bulanıklaştırmış (Blur uygulamış). Kendisine eğer alan derinliği hissi vermek için bunu yaptıysa en azından mantık olarak çiftin önünde ve arkasında belirli bir net alan olması gerektiğini, optik olarak bunun açık diyaframda anca öyle olacağını söyledim. İnsanlar vardı bilmem ne diye anlatınca hiç tartışmaya girmeden, sonuçta ticari bir iş ve müşteriniz hayatından memnunsa sorun yok dedim kesip attım. Yani anlayacağınız Türkiye'de ne yaptığınız değil kimleri tanıdığınız önemli. Bu vatandaş için de bu geçerli, müşterisi photoshop abanılmış fotoğraf istiyorsa sorun yok bence. Peki sanat ile ticaretin dengesi nerede kuruluyor. Salvador Dali çağımızın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilir, gerçeküstücülük (sürrealizm) akımının duayenidir. Gidip de ona bana şöyle bir tablo yap üstat diyebilir misiniz? Adam resmini yapar, sergiler beğenirseniz satın alırsınız. Sizin istediğinizi değil kendi istediğini tablosuna çizer. Peki bu SERGEY isimli vatandaşla DALI arasında fark nedir? Sergey isimli kişinin ticari olarak kabul görmüş bir tarzı vardır, Dali ise sanatsal bir akımın öncüsü kabul edilir. Gerçeküstücülük üzerine felsefi açılımlı kitaplar bulunurken, tarih Sergey kardeşimizi hatırlamayacak bile. Gerçeküstücülük sanatın belirli kollarında (film, edebiyat, şiir gibi) etkileri varken, Sergey kardeşin düğün fotoğraflarını yıllar sonra torunlarına gösteren çiftimizin açıklaması sadece o zamanlar bu modaydı şeklinde olacak. Başta da dedim, soyut kavramların soyut açıklamaları olmaz diye. Ondan dilimin döndüğü, klavyemin yazdığı budur. Sürç i lisan ettiysek affola...
-
ben de noise problemi görmedim. Asıl sormak istediğiniz netleme ile alakalı olan sıkıntılar sanırım...
-
Noise genellikle yüksek ISO değerlerinde görülen bir durumdur. Kullanma Kılavuzunu gözden geçirin veya forumlarda daha önce yazılmış mesajları arayın.
-
şuradan bir bakın isterseniz...
-
Nerede hata yaptık?
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğraf Sohbet & Hikayeler
of of, konu başını alıp gitmeden ben de kendi düşüncelerimi hemen söyleyeyim. Buradan Sonra yazacaklarım SöZüM MECLİSTEN DIŞARI kapsamındadır, kimse üzerine alınmasın. Bence fotoğraf çekenler -ki her fotoğraf çeken fotoğrafçı değildir, en azından BEN değilim- bence iki ana gruba ayrılıyor. Meraklılar ve ilgililer. İlgili olanlar genelde vay anasını satayım şurada bir indirim varmış gidip alayım bari şeklinde tetikleniyorlar. Onlar için durum anı fotoğrafı çekmek, eş dost fotoğrafı çekmekten öteye gitmiyor. Bir iki temel prensibi öğrenmek onlara kafi geliyor A mod nedir, S mod nedir, M mode aman uzak dur, P ile AUTO arasında ne fark var ki şeklinde. Boyunlarına astıkları makinelerinde genelde mercek çapı yüksek lensler kullanıyorlar ki havalı olsun. Bir süre sonra makineleri tozlanıyor ya da tatilden tatile kullanılır oluyor, ilgilerini yitiriyorlar. Meraklılar için ise konu daha karmaşık. hep daha iyisine, ulaşmaya çabalıyorlar. Ellerine geçen her şeyi okuyorlar. Her fotoğrafı inceleyip bakıyorlar. Durmadan kendilerini baktıkları veya beğendikleri fotoğraflara göre konumlandırıyorlar. Durmadan araştırıyorlar. Bazen işin teknik ve elektronik kısmına o kadar takılıyorlar ki Şükrü beyin de dediği gibi fotoğrafın diğer unsurlarını (kompozisyon ışık gibi) kaçırıyorlar. Maalesef iyi makineden, pahalı ekipmandan güzel sonuç çıkacak diye bir şart yok. Hatta en en keskin lens hangisidir, en güzel gövde hangisidir diye düşünürken arada fotoğraf çekmekten aldığımız keyfi unutuyoruz. Fotoğraf ne yazık ki sadece pozlama üçgenini ayarladın yapıştır gitsin, keskinse fotoğraf iyidir ile olmuyor. Işık ve kompozisyon bilgisini de fotoğrafın içine katmadıkça hangi fotoğraf makinesini kullanırsan kullan mobese kamerasından farksız. Fotoğraf sanat mıdır, tartışılır ama fotoğrafın görsel ve estetik pratiklerini resim sanatından aldığı ortadadır. Toparlamak gerekirse "ilgili" kişiler geliyor soruyor ve onlar için konu kapanıyor. Belkide hayatlarında bir tek sefer kullanacakları bir bilgiyi aletin kullanma kılavuzunu okumadan edinmiş oluyorlar. Onlar için fotoğraf o noktada bitiyor. (bu aralar bizde pek moda olan "diğer forumlara baktım, ama en teknik bilgi burada" babalaması yapmaya çalışmaları gerçekten çok hoş oluyor.) Peki ne yapmak lazım. Fotoğraf çekmenin keyfine varmak lazım. işin teknik ve elektronik kısmına pek fazla takılmadan fotoğraf çekmeyi öğrenmek lazım, makine elektroniği veya teknik mevzulara kafa yormaktan çok. Bunlar benim kendi düşüncelerimdir, ne kimsenin düşüncelerini etkilemektir amacım ne de kırk yaşından sonra fikirlerimi değiştirmektir. Bu kadar şey yazmışsın kardeşim kendini nereye konumlandırıyorsun o vakit diye soran olursa, ben genelde o güneş batımının keyfine kendini kaptıran ve fotoğraf çekmeyi unutanlardanım. -
online alışveriş yapacağınız yurt içi veya yurt dışı adreslerden sadece bir tanesi bu.
-
Özgür TURANLI hk.
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Makina Gövdeleri ( Body )
Ben bunu ilk bir kaç yıl evvel bir İngiliz arkadaşımdan duymuştum. Vatandaş Canon ekipmana sahip evinde kurduğu stüdyoda çekimler yapıyor bazen de ufak otellerin katalog çekimlerini yapıyor. Yani yarı amatör, yarı profesyonel bir konumda. Benim Nikon kullandığımı görünce bir süre sonra alkolün de etkisi ile fotoğraf sohbeti yapmaya başladık. O bahsetmişti, Nikon sarımtrak tonları baskındır, Canon'da mavimsi tonlar baskın gelir gibisinden. Konu bir noktadan sonra Fuji'nin renklerine falan geldiydi. O zaman düşünmüştüm, vay anasına elin ingilizinde bile şehir efsanesi diye bir geyik var diye. Kuvvetle muhtemel bu arkadaş da bir şekilde bu geyik muhabbetinin bir parçası olmuş. Sanırım bundan çok yıllar evvel Cumhuriyet gazetesinin bilim ekinde olacak bir makale vardı. Orada her insanın rengi algılamasının farklı olduğundan bahsediliyordu. Yani iki insan da mavi renge baksa o rengin şiddetini farklı algıladıklarını, aynı ton ve sıcaklıkta renkleri görmediklerinden bahsediyordu. Neyse bu söz konusu ingiliz vatandaşla başka bir ortamda denk geldik. ikimizinde elinde kameraları vardı. test olsun diye ortalama aynı lense sahip olarak aynı fotoğrafı çekmeye çalıştım, hem onun makinesi ile hem de kendi makinemle. Bence Canon'un renkleri daha maviye çalan, soğuk tonları daha baskındı. Nikon sıcak renkleri daha baskın kullanıyordu. Ha bu sadece benim bir gözlemim. Londra'nın arka sokaklarında bile şehir efsanesinin olduğunu kanıtlar. Bu fark çok önemli düzeyde miydi, çok da önemli değildi şayet baskı ve mizanpaj işleri ile uğraşmıyorsanız. -
SLIK SH-705E
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon Genel ve Diğer Ürünleri...
Vangguard genelde bu tabanca kabzası şeklinde kafalar üretiyor. Vangguard bildiğim kadarı ile fena bir marka değildir, sorun çıkarmaz. Sadece üç ayak kendi başına 2 kilo kadar, yani vurup sırta dağ bayır gezmek için biraz ağır olabilir, kondisyonla alakalı bir durum. -
SLIK SH-705E
konu, Orçun Edipoğlu kullanıcısının konusunu cevapladı: Nikon Genel ve Diğer Ürünleri...
evet öyle bir ihtiyaç var. Ama bu size istediğinizi seçme rahatlığı da getiriyor...