Orçun Edipoğlu

Vangguard AltaPro 263AT öyle şeyler yapıyor. şu web sitesi şu da ucuzcu.com'da. şimdi düşününce ben hakatan bunu ucuza kapatmışım Hepsiburada.com'dan...

Vangguard AltaPro 263AT ve Manfrotto 324RC2 Light Duty Grip Ball aldım ben. Toplam 601,60 TL ödemişim. Memnun muyum, memnunum. Sağlam mı, sağlam. İşimi görüyor mu, fazlasıyla.

Gürkan Bey, selamlar. Kişisel görüşümdür; Makro fotoğraf Makro lens ile çekilir. Bir telefon ile çekilen fotoğrafın kalitesi, işi fotoğraf çekmek olan makinelerin fotoğrafları ile karşılaştırılması tartışmalı bir konudur. Sonuçta bu iş için üretilmiş ekipmanı kullanmak ilk başlarda daha iyi olacaktır. Şimdi diyeceksiniz eminim, 50mm lensi ter bağlayıp adamlar canavar gibi fotoğraflar çekiyor diye. Bu bir tekniktir, yapılabilir. Hatta uzatma tüpleri, körükler, close-up filitreler de kullanılabilir. Ancak bu ekipmanın kullanımı belirli bir beceri ister. Kendimden örnek verecek olursam, 50mm D serisi bir lensim var (D serisi lenslerde diyafram halkası vardır, ters bağlamada acayip işinize yarar bu halka) Uzatma tüpleri ve close-up filitrelerim var. Bunun yanında bir de Sigma 105mm makro lensim var. İnanın bu lensi aldıktan sonra bir tek kere aklıma gelmedi bu ekipmanları kullanmak. Ondan bu iş ile uğraşacak arkadaşlara eğer gerçekten konu ile ilgileniyorlarsa gidip kendilerine adam gibi makro lens almalarını öneririrm.

Sakin sakin...

böcü börtü makrosundan ben pek haz etmem. ama tahmin ettiğim ve kulaktan dolma bilgime göre bu hayvanat ve türevlerini sabah saatlerinde, soğuk bir ortamda fotoğraflıyorlar. Tabi mahlukatın karakterine göre durum değişebiliyor. Elbette bir de fotoğrafçının becerisi ve tecrübesi de önemli etken bu noktada...

Melih bey, Sanırım verdiğiniz örnek PHOTO STACK tekniği ile çekilmiş. Makro lensler kusursuz lenslerdir. Ancak makro fotoğraf doğası gereği sığ alan derinliğine sahiptir. Bunu aşmak için makinenizi değişik noktalardan netleme alarak çok fazla fotoğraf çekersiniz ve bunları daha sonra bir araya getirirsiniz. Bu tekniğe PHOTO STACK veya POTOSTACKING denir. Ondan makro çalışmalarda tek karede bu kadar net fotoğraflar elde etmek mümkün değildir. Bunun haricinde o lens mi bu lens mi sorusuna genellikle ben ERTAN HOCA'nın lens kulliyatını okumasını öneriyorum. Buradan erişebilirsiniz. Ertan hoca genelde türkçe konusunda hassastır. Türkçe karşılığı varsa onu kullanmaktan yanadır ve haklıdır da. Mesela Objektif değil de lens, tripod değil de üş ayak... ondan alınmayın üzerinize...

Sayın Nirvanarchy Şurada ufak bir kavram karmaşası yaşıyorsunuz gibi geldi bana. FX gövdeler benim bildiğim Full Frame gövdelerdir. Şayet bahse konu 50mm lens aşağıdaki ise FX bir gövdede 50mm olarak yansır. DX gövdelerde crop faktörü nedeni ile yaklaşık olarak 75mm gibi davranır. (Genel kabul 1,5 çarpan olmasına rağmen gövdeden gövdeye değişiklik gösterebilmektedir.) Genel kabul edilen portre lensleri 80 ile 105 mm arasındadır. ülkemizde olmayana kız verilmeyen (ki bende de var) bu lens DX gövdede yaklaşık olarak 75mm gibi davrandığından kurtarır bir portre performansı sağlar. Gövdeler ve lensler ile ilgili konu daha önce de tartışılmıştı buradan okuyabilirsiniz. Şayet benim hatam veya yanlış anlamam varsa beni düzeltin. Facebook'ta paylaştığınız yazınız ile ilgili olarak da; konuyu bence iki ana kavramda ele almış olsanız daha kolay anlaşılır olurmuş gibi geliyor. öncelikle hangi lens aralığı görüntünün bozulmadan optimum sonuç alınabileceği ve hangi diyafram aralığında alan derinliği kullanarak modelin burnundan kulağına keskin bir görüntü alınıp arka plandan ayrılacağı gibi.

Mehmet bey, Malesef sizin sorununuzun kulak memesi kıvamında bir tarifi yok, genel uygulama "aldığı kadar" şeklindedir. Bunu da kavramak zor bir şey değildir. Kaldı ki bir iki denemede hemen öğrenilir. Pratik yapmak için dayınızın eşini doğrayabilirsiniz. (Bunu kadavra bulmanızda zorlanabilirsiniz diye söylüyorum.) Ayrıca olayları karartmanızı, suçu da fotoşopa atmanızı taktirle karşılamadığımı bilmenizi isterim. Geyik de mi yapmayak gardaşım!..

Mehmet hocam, "Acil" başlığı ile açılmış ve fotoğraf makinemin ayarını yapamıyorum diyen her kullanıcıya verdiğim klasik cevabı -zira sizin durumunuz da buna benzer- size de vermek durumundayım; Lütfen dayınızın kullanma kılavuzunda yer alan TAMİR BAKIM bölümünü okuyun. olmadı dayınızı Cerrahpaşay'a götürün, orada kamil usta var, bir de o baksın anlar bu işlerden. Ondan uygulamalı yardım alırsınız. Başlarda kafanız karışabilir Kalp Beyin Sinir üçgeni zor gelebilir. Konuyla ilgili yaşadığınız şehirde biçki dikiş kurslarına katılabilir, burada mevcut el alışkanlığınızı geliştirebilirsiniz. Hazır lafı gelmişken, eklemiş olduğunuz fotoğrafta arka planı karartabiliyorum ben de ama, hatun kişinin elinde tuttuğu elektro sazı ben çözemedim. Fotoğrafın tekniği, çekim ortamı, ışık düzeni ve hatun kişiyi ayarlayabiliyorum ama elektro sazı nereden temin ettiniz merak ettim. Ayrıca fotoğrafta sazın yer almasındaki mesaj acaba anlayana sivri sinek saz, anlamayana sazın sapı gibi bir mesaj kaygısı mı var bunu sormak isterim? Bunun haricinde saza ait manyetiklerin telin markasını ve kullanılan anfinin çıkış gücünü gerçekten merak ettim ama sormuyorum. Hani siz insafa gelir anlatırsanız ne güzel olur...

olur arada öyle...

Şimdi Kazakistanlka aramızda sanırım +4 saat gibi bir zaman farkı var. Dolayısı ile sizin orada olay 12:58 sularında olacak tam tutulma. Dünyanın karanlıkta kalan yüzü tam ve net bir şekilde izleyebilecek bu astronomi olayını, biz maalesef göremeyeceğiz. Ha paraya kıyarım amerikaya giderim dersen o ayrı mevzu. olayı canlı izleyebilirsiniz

Bebeklerin retina tabakası doğum sonrasında tam olarak gelişmediği için, flash kullanmak kalıcı zarar verebilir bebeğe. Bu yüzden doğal ışık veya sabit ışık tercih edilmelidir.

Burak Bey, Bence makine olarak D7000 tercih edin. Bildiğim kadarı ile ISO başarısı D5100'den daha iyi biliyorum. Aydınlatma konusunda spor salonları beter yerlerdir. oyuncular sürekli hareket halinde olacağından yüksek perde hızı isteyeceksiniz. Aydınlatmadan dolayı ISO'ya abanmanız gerekebilir. Lens olarak 18-105 vr olmasından size hem perde hızı avantajı sağlar, hem dar açıda hem de geniş açıda kolaylık sağlar diye düşünüyorum. üçayağa ihtiyacınız olacağını sanmıyorum. Belki takım toplu fotoğrafı istenebilir ama onu da elde halledersiniz, bir onun için taşınmaz üçayak. Kolay gelsin.

Yanlış yaptıysak bunu kabullenmek ve bundan dersler çıkarmak gerekir diye düşünüyorum. Bundan çıkacak ders nedir; gaffam güzelken bir daha foruma girilmeyecek... :D

Melih bey, öncelikle hayırlı olsun makineniz. öncelikle ekipman temininde ekipman satın alma konusunda aceleci davranmayın. İnsanlar genellikle bir heves aldıkları makinelerini bir süre sonra ya elinden çıkarıyor ya da tozlanması için bir köşede unutuyorlar. Bir de size zorla bir şeyler satmaya, sizi kandırmaya çalışan satıcılar olacaktır. Bir de her yeni meraklıya yol göstermeye çalışan "aman şu lensi al bu lensi al" kişiler çıkacaktır. Ornito belkide fotoğrafcılığın en pahalı dalarından biri. Yüksek zoom ve sabit diyaframlı gerçekten pahalı lensler gerekmektedir. Şu aşamada elinizdeki lens ile idare etmeye, makinenizi tanımaya ve kendinizi geliştirmeye çalışın. öncelikle makinenizin kullanma kılavuzunu okuyun, bu size hem temel fotoğraf bilgisine sahip olmanızı sağlayacak hem de makinenize alışmanızı sağlayacaktır. öte yandan çok fotoğraf çekmek ve çok fotoğraf seyretmek de, estetik ve kompozisyon anlamında yardımcı olacaktır. Aceleci davranmayın, her şey yavaş yavaş yerine oturacaktır. (bu laf da dördüncü günün sonunda doğuya bakın gibi oldu... ) çok noktadan netleme derken sanırım demek istediğiniz, netleme noktasını ben seçeyim, makinem bu işe karışmasın. Bunun için lensi sökmeye yarayan tuşun hemen altında makinenizin otomatik netleme yapıp yapmayacağınızı belirleyen bir anahtar bulunmaktadır. Bu anahtarın tam ortasında küçük bir tuş bulunmaktadır, buna bastığınız taktirde netleme noktaları ile ilgili ayarlamalar aktif olur ve üst ekrandan kolayca istediğiniz ayarlamaları yapabilirsiniz. Alan derinliği genelde ilk başlayanlar için kafa karıştıran bir kavram olmuştur. En azından benim için öyleydi. "De Yedibin" isimli arkadaşımızın da vermiş olduğu linkten takip edebileceğiniz bir konudur. İnternette konu ile ilgili olarak zilyon adet yazıya, videoya, formüle, şemaya denk gelirsiniz. Hala aklınıza yatmayan bir şey olursa buradan sorabilirsiniz. Gelen soruları yanıtlamaktan başımızın ağrıması gibi bir durum olmaz, sorun çekinmeyin... Size kolay gelsin şimdiden...

Mehmet abi, Ümit Alper TÜmen'in Nikon objektiflerin tarihi ile ilgili yazılarını okuyup, objektiflerin diyafram ayarını mekanik olarak yaptığını bile bile bunu yazan ellerimi hamam takunyalarıyla ezmek lazım gibime geliyor benim.. Mesajla ilgili dÜzeltmeyi de yaptım nitekim...

Kullanıcının ortalarda olmamasından ve benim de 5100 ile hiç tanışmamamdan cesaret alarak, D7000 üzerinde şöyle bir özellik var. Yukarıda hap kadar gözüken fotoğrafta işaretli olan fonksiyon tuşu için Kullanma Klavuzunun yetmişikinci sayfasında şöyle bir açıklama yapılmış; ''Diyafram etkilerini önceden görmek için, alan derinliği önizleme düğmesine basın ve basılı tutun'' internette avare avre gezerken bir forumda Canon makineler için bir özellikten bahsedildiğini okudum, nedir ne değildir. kısaca toparlamak gerekirse, konuyu yazan arkadaş diyafram kilitlemek için bu tuşa basılı tutuyor ve lensi makineden söküyordu. Peki ne işe yarar bu tuş, nasıl kullanılabilir diye düşünürsek, üzerinde diyafram bileziği bulunmayan lesnlerin elektronik iletişimi olmayan uztma tüpleri ve ters bağlama aparatalarında diyafram kontrolü sağlamaktadır. Bu tip lensler genelde söküldüğünde en açık diyafram derinliklerine hooop diye dönerler, ama bu tuşa basılı tutarak lensi sökerseniz diyafram ayatı kilitlenmiş oluyor. hal böyle olunca da lensi istediğiniz gibi tüpe veya ters bağlama aparatına takabiliyorsunuz. -/- BU BİLGİYİ, çOK FENA SAçMALAMAMDAN DOLAYI DİKKATE ALINMAMASI GEREKMEKTEDİR. -/-

Aynen öyle. Merakınız geçsin, hobiye dönüşsün ve belli bir konuya yönelmeye başlayın o zaman lens almayı düşünün. Yoksa gereksiz masraf şu aşamada...

Meraktan uğraşıyorum diyorsanız, hiç masrafa girmeyin derim. çünkü elinizdeki 18-55 lens gayet başarılıdır. Manzara çekeceğim diyorsanız zaten geniş açıya ve kısık diyaframa ihtiyaç duyacaksınız ki 18-55 bunu size verir. Açık alanda olmanız da artı bir avantaj, geniş diyaframa fazlaca ihtiyacınız olmayacaktır.

Merhaba, aynı konuda iki başka başlık altına konu açmak size pek yardımcı olmayacaktır, öncelikler bunu söylemeliyim. Kaldı ki lens seçmek biraz da ne yapacağınızla, ne yapmak istediğinizle alakalıdır. Tahminimce yeni yeni bu işlere merak salmış birisiniz. Size yol göstereceğini umduğum şu yazıyı ve bu yazıyı okursanız vakit ayırıp, belki de lensler konusunda marka bağımlılığı olmadan yazılmış en iyi yazı olduğunu fark edeceksiniz. Umalım ki Ertan hoca kızmasın bize...

Mehmet abi, Gerçekten yanılmışım, ama genel bir kanı ve benim de mantıklı kabul ettiğim bir görüş var; makinenin sensörü film çekme zamanı kadar dayanıklıdır diye. Mutlaka bir yerde yanılıyorumdur, teknik konularda sizin kadar yetkin değilim. Mesela D7000 (sahip olduğum için söylüyorum) 20dk film çekebiliyor, mantıken sensör 20-25 dakikalık bir pozlamanın yaratacağı ısınmaya -ki benim gibi çöl ortamında değilseniz- dayanıklıdır gibi geliyor bana. bu 3 saat pozlama konusunda hakikaten kafam karıştı.

aman sakın ha saatlerce sensörü açık bırakma... o zaman hakikaten yanar sensör.