İçeriğe git

Orçun Edipoğlu

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    762
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    78

Orçun Edipoğlu kullanıcısının paylaşımları

  1. Orçun Edipoğlu

    Armed

    enteresan bir fotoğraf. hikayesini merak ediyor insan.
  2. Orçun Edipoğlu

    Fotoğrafları Korumak

    Dük Lanşör (ikincil slogan: Bir garip internet dükalığı) Kont Rast (ikincil slogan: kan değil Kontrast emer)
  3. Orçun Edipoğlu

    Nikon 5200 vr mi dx lensle mi almalı

    Hayırlı olsun. Eminim makinenizden aldığınız keyif zaman içerisinde artarak devam edecektir. Bulunmayan makineleri pek kafanıza takmayın. ben de D40'ımı çok aramıştım, her seferinde kendim yazıyordum.
  4. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    bizde sadece demokrasi ''ileri''...
  5. Orçun Edipoğlu

    Nikon 5200 vr mi dx lensle mi almalı

    Fotoğraf makinelerini genel olarak 3 seviyeye ayırsak, giriş seviyesi, orta seviye ve profesyonel seviye diye. Genel olarak Türkiye'de fotoğraf makineleri ve aksesuarları pahalı olduğunu da kabul edersek, yatırımın öncelikle gövdeye yapılması bana daha mantıklı geliyor. Orta seviye bir makine ve kit lens ile kullanıcı uzun süreli bir birliktelik yaşayacak nasılsa. bu süre zarfında dağılan ekonomik durumunu toparlayıp nasılsa zaman içinde kendi ihtiyaçlarına göre lens alacaktır. Ama giriş seviyesinden başlarsa ilerleyen zaman içerisinde bir de gövde değiştirme yüküne girecek. Durum aynı, biraz büyük ama seneye de giyer durumudur. Bu teknoloji konuşmalarının maalesef bir sonu yok, şu anda bile çekik gözlü bir vatandaş dünyanın başka bir yerinde yeni bir şeyler geliştiriyor olabilir . Bir noktadan sonra iş geyik muhabbetine bağlanacağından forum konusu yerine sohbet konusu olmaya daha yatkın.
  6. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    Hakkı hocam, Şimdi yazı bana ait, fotoğraflar için GOOGLE amcaya sordum örnek görselleri. Google emminin önerdiği görsellerden seçtim dış bağlantı verdim. Adam sanırım sitesine dış bağlantı yapıldığında, bu tip bir görsel hazırlayıp göndermesi için kod yazmış. CopyRight tarafı bir arkadaş sanırım, benim gibi CopyLeft değil... Ancak sorun şu ki, yazdığım iletiyi düzenleyemiyorum, Forum editörleri asabi arkadaşın fotoğrafına ait bağlantıları kaldırırsa sorun çözülecek sanırım. İşin enteresan tarafı gün batımında duran kızın görseli Niko Guido'ya aittir, o bile durumu sallamazken, internette fotoğrafları gezerken bu enbiözhakkıceylan arkadaşın bu kadar asabiyet yapması enteresan bir durum. Hayır görselini altına kendi adımı yazsam falan, bana ait desem adam köküne kadar haklı. Yok bu kadar hassassan konuda internete neden koyarsın fotoğraflarını grafik çalışmalarını anlamak mümkün değil. Aslında bırakacaksın adam beni dava etsin. Ben de forumu kaynak gösterip yazının bana ait olduğunu yazımdan hak iddia ettiğini söyleyerek işi Himalayalara kadar tırmandırsam...
  7. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    Altın oran işi biraz karışık aslında. işin aslı 1170 yılında doğmuş ünlü matematikci Leonardo Fibonacci tarafından keşfedilmiş bir durumdur aslında. Bu acar zekalı kişi o zamana kadar romen rakkamı ile aritmetik hesaplamalar yapan avrupaya arap ve hint rakkamlarını getirmiş kişidir aynı zamanda. Hintlilerin 6. yüzyılda kullandıkları bir sayı dizisini 1202 alır ve tavşan üreme problemi olara k kullanır. Kendi adıyla bilinen bu sayı dizisi 0,1,1,2,3,5,8,13,21,... diye kendinden önce gelen iki rakkamın toplamı ile oluşan bir dizindir. Fibonacci bu dizin içerisindeki sayıların birbirlerine oranının bir yerden sonra 1.618... rakkamına sabitlendiğini keşfeder. Bu diziyi insan vücudundan tutunda ayçiçeğindeki çekirdek diziliş sarmalına dahi mükemmel derece uyduğunu da fark eder. Daha sonra bu dizine ve bu orana uyan her şeyin insan gözüne daha hoş ve estetik göründüğünü savunur. Günümüz de bu oran Dan Brown kardeşimizin Da Vinci'nin Şifresi kitabında bahsetmesi ile hortlamıştır. Aslına bakarsanız Leonardo Fibonacci aynı Nicola Tesla gibi unutulmuş önemli mucitlerinden biridir. Popüler kültür bu tip insanları ısıtıp ısıtıp servis etmese insanlık tarihinde unutulup gideceklerdir. Şimdi buraya kadar okuyup bu işin görsel olarak nasıl kullanıldığını merak ediyorsanız durum şudur, fotoğraf çekerken altın oran ya da fi sayısı olarak da bilinen 1.618 kulanırsanız, yani vurgulamak istediğiniz objeyi kadraşı iki hayali çizgi ile üçe böldüğünüzü hayal edip bu çizgilere yakın tutarsanız göze daha hoş görüneceği demektir. Karışık oldu di mi? evet... bir de şu şekilde açıklayabiliriz durumu, hoşlanmak, beğenmek gibi bir soyut kavramın matematiksel açıklanmasıdır aslında durum. Aşağıdaki fotoğraflarda bu kural uygulanmıştır. Sonuç olarak, fotoğrafa yeni başlayan birilerinin bu kuralı bilmesi ama uygulamak için fazlaca kasmaması gerekir. Zaten fotoğraf çektikce eliniz alışacak, kompozisyonlarda istemeden uygulayacaksınız.
  8. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    öyle bir adam olmada gene de yaptığına saygı göster be kardeş....
  9. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    Ne inatçı adamsın sen kardeşim ya...
  10. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    Gökhan kardeş, eskiden ben çap çap çap fotoğraf çekerim içlerinden bir ten iki tane iyi çıkar o da şans eseri derdin, kompozisyon işlerine merak sardığına göre senden değişik atraksiyonlar beklemek lazım gelir mi? :D
  11. para işinden vazgeçtim sanayide yaptırılır, bundan iyi olur. ver olum orada 12-14 anahtarını...
  12. bu kadar mı yani? Az uğraşıp evde kendim bile yaparmışım.
  13. Orçun Edipoğlu

    Nikon 5200 vr mi dx lensle mi almalı

    Atalay bey, Satınlam konusunda sizinle aynı fikirde değilim. Bence; ilk satınalmalarda teknolojiye yatırım yapmak bence daha mantıklı. Sadece ucuz diye D40 makineye satın alıp gövdenin 5 katı fiyatla lens alıp takmak mantıklı gelmiyor bana. Dolayısı ile teknolojisi yeni bir gövdeye yatırım yapmak daima iyidir. Lens zaten zaman içinde ihtiyaç haline gelecektir. Kit lensler üretim bandından çıkan makinelerine en iyi şekilde uyum saşlamaları için tasarlanmışlardır. tecrübesiz kullanıcı bu lenslerle makinelerini tanırlar, kendilerini keşfederler ve temel bilgileri bu lensler ile tecrübe ederler. Nikon kullanıcıları genelde TAMRON lenslerden memnun kalmazlar. CANON kullanıcıları TAMRON lenslerden memnundur, NIKON kullanıcıları SIGMA lenslerle mutludur. istisnalar kaideyi bozmaz. Genel olarak lenslerde 1/3 kuralı geçerlidir. Bu konuyu artık antalyaya geldiğimde uzun uzun konuşuruz.
  14. Orçun Edipoğlu

    Nikon 5200 vr mi dx lensle mi almalı

    Fotoğraf makinesi şartı aramıyoruz sitenin adının NIKONTURK olmasına rağmen. genel olarak meraklı insanlarız, NIKON makinaları kullanmayı seviyoruz. Aramızda CANON kullanan olduğu gibi PENTAX takıntılı olanlarda var. Ayrıca doğru ayarları yaparsanız ışığın bol olmasına da gerek yoktur.
  15. Orçun Edipoğlu

    Nikon 5200 vr mi dx lensle mi almalı

    Kendi fikrim; Genel olarak D3xxx, D5xxx serisi makineler başlangıç, giriş seviyesi olarak adlandırılır. İçerik ve teknik özellik olarak fazla karmaşık olmayan, insanların küçük makineden DSLR'a rahat geçiş yapacağı makineler olarak tasarlanmışlardır. Sizin D7xxx seirisi ve bu yelpazedeki makineler ise, bu yukarıdaki makineleri kullanıp temel fotoğrafçılık bilgisine sahip, beceri olarak daha fazlasını kullanabilecek kişilere ve FF aletlere geçmeden bir adım öncesine yöneliktir. Eğer durumunuz müsait ise D7100 veya D7000 gibi bir makineyi tercih etmeniz uzun vadeli kullanım için daha iyi olacaktır. Ama bu makineler nazlı makinelerdir, ikinci el alacaksanız satın alma esnasında mutlaka yanınızda birileri olması iyi olur. Yukarıda bahsettiğim makineler DX formatlı makinelerdir. D3xxx ve D5xxx serisi makineler üzerilerinde AF Motoru olmadığı için DX kodlu lensler kullanırlar. Fakat D7xxx üzerinde AF motoru barındırdığı için Kullanabileceği lens yelpazesi daha geniştir. Lens konusunda ise VR lensler genel olarak titreşimi engelledikleri için tercih edilmelidir, özellikle 55-200 veya 70-300 gibi lenslerde. Umarım kafanızı karıştırmadan yardımcı olmuşuzdur.
  16. bana antep de uyar, karadeniz de. kebap da uyar, hamsi de...
  17. Mantıklı aslında...
  18. Orçun Edipoğlu

    köstekli

    ilk gördüğümde "3D-MAX mi ya bu diye düşündüm". Büyüttüm baktım değilmiş. Ama sanırım bir iki işlemden geçmiş, ama çok başarılı, izlenmesi pek keyifli olmuş. Tebrik ederim.
  19. zeki bey, Tavsiye ettiğiniz ürünü inceledim, sordum soruşturdum, kimse kötü konuşmadı. Genel olara ince yapısından dolayı ben içime sindiremedim. Ondan ilk bulduğum ürünlerin siparişini verdim. ilginize teşekkür ederim.
  20. Orçun Edipoğlu

    ben giderim ormana hey ormana:D

    Hatırladığım kadarı ile SIGMA 70-300 lens normalde 70 cm'den netleme yapıyordu. 200-300mm arasında makro açtığınızda bu mesafe 45-50 cm kadar düşmekte gibi hatırlıyorum. siz bu mesafeyi bir metre gibi düşünün çünkü böcü börtü lensin gürültülü AF motorundan kaçabilirler. illa bu lensi tripod olmadan kullanacaksanız gündüz kullanmayı tercih edin. vizörden bakarken perde hızını kontrol etmeyi unutmayın. eğer perde hızı yavaşsa, bir yere yaslanmaya veya tek dizinizin üserine çömelin. şayet bu şartları sağlayamıyorsanız dirseklerinizi gövdenize birleştirin ve bir ayağınız yarım adım kadar ileriye alın sağlam, dengeli bir duruş sağlayın. Son bir tavsiye hala daha kendinizden emin değilseniz duruş konusunda birden fazla fotoğraf çekin. makinenizi seri çekim moduna alıp birden fazla fotoğraf çekerek şansınızı çoğaltabilirsiniz.
  21. Burcu hanım, biraz mantık geliştirelim, görüntü ışığın yansımasıyle oluşur. bu görüntü objektifin içinden geçerek algılıyacıya düşerken bir sürü mecek ve camdan geçer, makinenizin içinde dijital bir kopya oluşur. Ne kadar az mercek ne kadar az cam elemandan geçerse ışık o kadar kalitesini kaybeder. siz objektifinizin önüne bir cam element takmak ister misiniz bu durumda? fotoğraf pahalı bir uğraştır. 15-20 dolara alacağınız bir UV filitrenin pencere canımdan farkı var mıdır sizce? Ulturaviole ışınları deniz seviyesinde etkilerini kaybeder, dağ tırmanışı yapacaksanız tamam onun için 400 dolarlık filtreler var. Dağ tırmanışı yapacak mısını? Derler ki UV filitre lens camını korur. ama ben lensime ve makineme özen göstererek gerekli korumayı sağlarım. ha benim gibi sakar biriyseniz parasoley korumaya yetmiyorsa sizce UV filitre diye satılan camlar korunmaya ne kadar yardımcı olur? Size iyi günler dilerim.
  22. Zeki abi, öneriniz için teşekkür ederim. Benim ihtiyacım olan ve üçayaktan beklediğim hareketler; Bulunduğum yer itibari ile toplumun arasına karışmaya pek fırsatım yok. Bu yüzden aslında damlalarla bozmuş durumdayım, ondan satın alacağım ürün fotoğraf makinesini sabitlemek haricinde hareket esnekliği de kazandırması gerekiyor. Ondan bu tip bir aleti tercih ediyorum.
  23. ne lensler aldım, baya bir lens aldım. Tamron 18-200 f/3.5 - 6.3 XR bir lens almıştım, takar ömür boyunca dolanırım diyordum. Ama öyle olmuyormuş. Genel hatıra fotoğrafı falan çekeceksen veya takıntılı değilsen bizim, normal kullanıcısıysan güzel lens. Ama ben keskinliğinden pek memnun kalmadım açıkcası. Eski D40 makinemle Nikon 18-55 lensimi anneme verdim. Sigma 70-300 lensimi de, ileride kensisi gibi fotoğraf meraklısı bulduğunda hediye etmesi şartıyla, çok sevdiğim bir arkadaşa hediye etmiştim. Anlayacağın Tamron'un sonuçta tırt olması baya bir keyifsiz fotoğraflar çekmeme sebep oluyordu. Aslında bir tane daha gidip Nikon 18-55 len almaya niyetliydim bir de uyarına gelirse dar açı bulmak niyetindeydim. Neyse, nereye sorduysam ''ay kit lens mi, biz onları makine ile berber satıyoruz. makine satalım size'' gibi cevaplar aldım. Sonra Nikon DX 55-200 F/4-5.6 ED VR aldım. Ben daha önce hiç VR lens kullanmamıştım, lensin kullanımına ve performansına hayran kaldım. Geniş açılı standart lens ararken Filipinli bir eleman bana çıkarıp Sigma DC 18-50 F/2.8-4.5 HSM OS lens verdi, bir tak dene memnun kalacaksın dedi. Hakikatende adamın dediği kadar vardı. Neyse onu da aldım. Artık tamam ihtiyaçları karşıladım diye düşünüyordum. Filipinli elemana ND filitre sordum, yok dedi ama bir adres verdi, orada vardır dedi. Pek sallamadım olayı, he he dedim otele döndüm. Denizdi bilmemneydi falan derken akşam 5 gibi boş vaktim olduğunda bir gideyim bakayım falan diye düşündüm. söz konusu yerin bir pazar yeri gibi bir yermiş ve akşam on bire kadar çalışırlarmış. atladım gittim. aman allahım rüya gibi bir yerdi. ufak ufak dükkanlar ve aklına ne gelirse var. irili ufaklı her türlü ıvır zıvır, ama ND filitre yok hiç bir yerde. Bir ufak dükkana girip filitre sordum laf olsun diye makro objektifin var mı diye sordum. eleman önce bana 2500 dolarlık bir lens gösterdi, yok mok dedikce insanlar için olan lenslere kadar geldi. En son Sigma EX 105mm F/2.8 DG Macro lens koydu tezgaha. Anan yakşi baban vahşi baya sert bir pazarlık sonunda onu da aldım. Sonuç olarak baya verimli bir seyahat oldu ama ben baya bir hırpalandım. Aslına bakarsan sırf şu makro lensin yüzünden karmaşık bir üç ayak ihtiyacı doğdu. Makro için çok da stabil olmayan bir üç ayak sahibiyim, ve baya zor anlar yaşatıyor alet bana. böyle giderse sanırım en başta bahsettiğim takımı alacağım.
  24. Ben üçayak işini hallederim sanırım o zamana kalmaz. onun haricinde almayı düşündüğüm ufak tefek şeyler var, en azından lenslere makinalara gözlerimi kapatarak onları hallederim.
  25. Hah işte ben de bundan korkuyorum aslında, oraya gelip aklımı kaybedebilirim.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.