İçeriğe git

Orçun Edipoğlu

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    762
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    78

Orçun Edipoğlu kullanıcısının paylaşımları

  1. Photoshop katmanlar mantigi ile calisir. Dolatisi ile hazirladiginiz imzayi katman olarak fotografinizin uzerine tasiyabilirsiniz.
  2. Orçun Edipoğlu

    Şirazem kaydıkça...

    Arkadaslar,konuhakkinda tamamiylekendi fikirlerimi dusunduklerimi soyledim. Eline her makina alan kisi makinesini auto bilemedin P moduna alip abaniyor deklansore. Kaldi ki konu subjektip olmasi ile beraber kimse uzerine alinmasin. Elindeki aleti objektifi tanimadan ben oldum diyen herkese biyik alti bir gulucuktur olay. Hani atarlanmis falan da degilim. Ondan sakin beyler.
  3. Evet, arada kendi kendimi kaybettiğim anlar zamanlar oluyor. Kendimi bir halt sandığım zamanlar, yaptıklarımı çok önemsediğim veya bu olmuş dediğim zamanlar oluyor. İşte bu zamanlarda hep kendime bir mihenk taşı edinip toparlanıyordum. O zamanlarda kendi kendime "sen daha çırak olamamış bir meraklısın, elinde makine bazı teknikleri deniyorsun sadece." diyor, toparlanıyordum. Sonuçta fotoğraf çekmek ile fotoğraf sanatı ayrı ayrı şeyler, ben sadece kıyısından köşesinden bu işle uğraşmaktan mutlu oluyorum. Profesyonel anlamda bu yaptıklarımdan para kazanmayı, hatta çektiğim fotoğraflardan fayda sağlamayı hiç düşünmedim, düşünmeyeceğim de. İnternette gezinir, araştırırken bir çok genç arkadaşın sayfalarına denk geliyorum. İşlerinin bir kısmı gerçekten güzel olanları var ama genelleme yapılacak olursa çoğu sıradan birbirinin kopyası gibi geliyor bana. Yani demek istediğim kendinden bir şey katılmadığında fotoğraf biraz yavan bir şey oluyor. Birçok arkadaşın bir hevesle kendilerine "fotoğrafçı" demesine içten içe içerliyordum. Ta ki şu yazıyı okuyana kadar. Feşın Fotografır Dijital çıktı, mertlik bozuldu cicim. Onu geçtim, eline 5 megapiksel telefon alan, fotoğrafçıyım diye takılıyor. Ben okulunu okudum, ağzımdan bir kere "fotoğrafçıyım" lafı çıkmadı. çıkmaz da. çünkü hiç yapmadım. önce televizyoncu oldum, sonra reklamcı. Ama gayet fotoğrafçı sınıf arkadaşlarım var. üstelik okudukları yetmedi, bir de senelerce, sürünerek asistanlık yaptılar. önce fotoğrafçı oldular, sonra modaydı, belgeseldi uzmanlaştılar. Kendi stüdyolarını kurdular, gayet iyi mecralarda, şahane işler yaptılar; biri de ben oldum demedi. Ki, biz son karanlık oda nesliydik. Fotoşop, dijital falan bizden sonra girdi okullara. Film yıkamayı tankla değil, küvette öğrendik, ışığı tencereden bozma, boktan lambalarla. Agrandizör diye kullandığımız aletler, abaküsten halliceydi. Şimdi, 15 yaşındaki gerzek, zaten her işi kendi yapan aleti eline almış "feşın fotografır" diye geziyor. Ayıp ya! "Ben okulunu okudum kardeşim, kime artistlik yapıyorsun?" kibiri değil bu. Okudum da yapmadım, bana ne? Ama bana değilse de, bu işe yıllarını, hatta hayatını vermiş arkadaşlarıma ayıp oluyor. çocuğunu sette büyüten arkadaşım var lan benim. Bi' akıllı olun, haddinizi bilin. çok sinirleniyorum bak!Yazının aslı şurada. Bence güzel bir tespit olmuş, benim toparlayıp da söyleyemediğim, fotoğrafla geçmişimin söylemeye yetmeyeceği şeyler pek güzel toparlayıp ayarı verivermiş. Bir de sinir olduğum bir laf daha var, "IŞIĞINIZ BOL OLSUN". Ne demek şimdi bu? Birazdan Obi-Wan Kenobi mi gelecek, ışın kılıcım nerede benim? Gerçi bu başka bir yazının ana fikri olmaya aday bir konu da neyse. Sonuç olarak kendinizi kaybetmeden, yaptığınız işten maksimum zevk alarak alçak gönüllülüğünzü korumanız dileğiyle...
  4. bağlantı nıktasındaki ufak pimin içeri geçmesi lazım sanırım lensi sökmek için. Dolayısı ile tüpün yanındaki ufak pimi lensin tersine doğru çekip çevirmeyi deneyin.
  5. uzun zamandır bu işi kurcalayayım diye niyetleniyordum da kımıl zararlısı modunu üzerimden atamıyordum bir türlü. 52mm çaplı objektifler için kullanılası bir iki şey hazırlamıştım zamanında, ilgilenen olursa fikir vermesi açısından buradan alıp kullanabilir.
  6. Ben karışmayayım diyordum bu flash tartışmalarına ama ben Sigma EF-530 DG Super kullanıyorum. Makinelerimle çok güzel anlaşıp iTLL ölçümleri alıyor, kullanıyor. Gerçi benim kullandığım eski model olmuş demin baktım da EF-610 DG piyasaya çıkmış. Fiyat konusunda pek bir fikrim yok açıkcası, neye göre ucuz, neye göre pahalı bilemem. ama ihtiyacımı ziyadesi ile görüyor alet. ilgilenirsen şuradan bakabilirsin. Kolay gelsin.
  7. Güzel bir yazı olmuş hepsi olmasada içinde etken'ler çok var Fotoğrafçıdan niye sevgili olmaz ? 1. Sevgilisinin elini tutmayı değil fotoğraf makinesini tutmayı tercih eder. 2. Romantik bir günde, siz güneşin batışını izlerken, â€ne muhteşem†diye iç geçirirsiniz, oysa O, â€enstantane 1/30, diyafram f/16 kurtarır, tripodla temiz olur†diye düşünür. 3. Televizyon ya da film izlerken veya dergi ok urken zevk alamazsınız, çünkü fotoğrafçı sevgiliniz size sürekli görsel hataları, teknik yanlışları söyleyip durur. 4.Anlamsız cafelerde oturup, saatlerce bir röntgenci gibi gelen gidenlere bakar. 5. Dışarıda gezerken güzel bir ışığa denk gelirseniz, hemen sizi alıp kalabalığın ortasında ›urada dur, hafif sola, öyle kal†gibi talimatlar vererek sizi mahcup durumlara sokar. 6. Yenice hazırlanıp gelmiş bir yemeğin tadına sıcakken varmanızı engellerler, çünkü o tabağın fotoğrafını 15 dakika boyunca akıllı telefonu ile çekip yemeğinizi soğutur. 7. Bir arkadaşınız, O’na, â€Fotoğrafa meraklıyım. Bana iyi bir fotoğraf makinesi tavsiye eder misiniz ? çok profesyonel olmasına gerek yok†derse, emin olun arkadaşınıza çok sinirlenmiştir. Birazdan ya sizinle ya da arkadaşınızla bir gerginlik çıkarır. 8. Fotoğrafla ilgili bir sergiye ya da başka bir yere gittiğinizde bilin ki saatlerce bekleyeceksiniz ve sıkıntıdan patlayacaksınız. 9. Size tam konsantre olduklarına bilin ki alsında sizin söylediklerinizle değil de sizin yüzünüzdeki sorunları Photoshop’ta nasıl düzelteceğini düşünüyordur. 10. Eğer kenarda 1000 – 2000 liranız varsa, bilin ki o parayı ortak bir şey almaya değil bir lense ya da fotoğraf makinesi aksesuarına harcayacaktır. 11. Biraz kilolu gözüktüğünüzü söylerseniz, â€üzülme, ben Photoshop’ ta halledeceğim†der. 12. Kendi standartlarına göre değerli değilse, sizin istediğiniz bir şeyi Photoshop’ lamazlar. 13. Sizin ya da arkadaşınızın bir fotoğrafını çektiyse, o fotoğrafı almayı unutun, yıllar sürebilir. 10 yıl sonra alırsanız şanslısınız demektir. 14. Fotoğraf makinesinden artakalan tüm zamanını bilgisayar başında geçirir. 15. Eviniz hurda fotoğraf makinesi ve aksesuarı çöplüğü gibi olur. Bozuk da olsa hiçbirini atmaz. Bu çağda bile bir gün o köşede tozlanan analog fotoğraf makinesini kullanacağını iddia eder. 16. Sizden daha çok modellerle, sanatçılarla, müzisyenlerle ya da iş adamlarıyla vakit geçirmeyi tercih eder. 17. Evdeki eşyaların yeri konusunda düzenli ve titizdir. özellikle fotoğrafa ilişkin olanlarının! 18. Aramalara ve mesajlara karşı duyarsızdır. Telefona bakmadığında instagrama girin, yeni bir fotoğraf yüklediğini görürseniz sakın şaşırmayın. 19. Sizin hiç duymadığınız ya da saçma bulduğunuz eski bir filmi izlemeye bayılır. 20. Genelde tuhaf şeylerle ilgilenir. “Kibrit kutusundan nasıl fotoğraf makinesi yapabilirim?â€, “Yoğurt kabından ring flaş olmaz mı…†gibi! 21. Erkeklerdeki â€alet büyüklüğü†konusundaki kıskançlıkları fotoğraf makinesinin tele objektifleri ile sınırlıdır. 22. Uzak bir yerde bir doğal afet yaşandıysa, ya yola çıkmıştırlar ya da hazırlanıyordur. 23. Egosu yüksektir. Kendisinin çektikleri dışındaki her fotoğrafa bir kulp takar. 24. Gök kuşağından nefret eder, özellikle lenste ışık yüzünden oluşanlardan. 25. Pahalı bilgisayarlara bayılır. 26. Terk edilmiş eski binalar fotoğrafçının meskenidir. Hele ki boyası sıvası dökülmüşse! Fotoğraflarınızın çoğu şatafatlı salonlarda değil, bu tür izbe mekanlarda çekilir. 27. çektikleri yeni bir fotoğrafı gösteremeye bayılır. Ama şunu bilin ki sizin beğenip beğenmemeniz umurunda bile değildir. 28. Fotoğraftan çok da anlamayan arkadaşınızın çektiği fotoğraflara O’ nun yanında kesinlikle baktırmayın. Eleştirisindeki nezaket dozunu emin olun ayarlayamaz. 29. Güneşli günler O’ nu mutsuz eder, ışığın daha homojen olduğu bulutlu günlere bayılır. 30. Doğum günü armağanınızın, sizin bir portreniz olma olasılığı yüksektir. 31. Bir yerdesiniz, sıkıldınız ve başka bir mekana gitmek istediniz. öyle kolay değil! çünkü oradaki fotoğrafların çekimini bitirmeden bir yere gidemezsiniz. 32. Sürekli bir test modeli olarak kullanılacaksınız. 33. Hiçbir şey doğal olarak güzel değildir. Her şeye Photoshop müdahalesi yapmaya çalışır. 34. “Tatlım, fotoğraf makinemi yanıma alıyorum†demesi, “içinde lenslerinden bataryalarına kadar toplamda 20 kiloyu bulan bir çantayı yanına alıyorum†anlamına gelir. 35. Eğer yanlışlıkla herhangi bir ekipmanına hasar verirseniz, yandınız! 36. Bir yeni yıl hediyesi alacaksanız, onu mutlu etmek için en az 500 doları gözden çıkaracaksınız demektir. çünkü fotoğraf ekipmanları pahalıdır ve O’ nu ancak bu tarz hediyeler mutlu eder. 37. Doğal koleksiyoncudur. Fotoğraflarının yayınlandığı ya da beğendiği fotoğraf ve fotoğraf üzerine yazıların olduğu eski gazete, dergiler yatağın altını doldurur. 38. Terabaytlık harici disklerde fotoğrafı vardır, ama baskısını yaptırdığı fotoğraf sayısı 10 taneyi geçmez! 39. Sizin yaratıcılığınızı sürekli gizlice yargılayacaktır. 40. Herhangi bir şekilde otomatik modda iseniz bilin ki size güleceklerdir. çünkü, onlar için her şey manueldir. 41. Yeni bir ışıklandırma tekniği öğrendiklerinde orgazm olurlar. 42. Kendisi gibi fotoğraf meraklısı biriyle karşılaştığında yandınız demektir! “Ayaküstü sohbetleri†en az bir saat sürer. Hele ki “bir yerlere oturup orada mı sohbete devam etsek?†diye birbirlerine sormaları felaket habercisidir sizin için. 43. Bir parkta başınızı omzuna yasladığınızda “iyi bir fotoğraf gördüm!†deyip ışık hızıyla yerinden kalkacağından , başınızı bankın tahtasına çarpma olasılığınız hayli yüksektir. 44. Bir fotoğrafçıyla sevgili olmak demek, pantolonunun dizleri tozlu ya da çamurlu birisiyle dolaşmak demektir. çünkü, alt açıdan fotoğraf çekmek için doğal bir davranış gibi dizlerinin üzerine oturuverir. Hatta, boylu boyunca yere yatıp fotoğraf çekenleri de hayli çoktur!
  8. Orçun Edipoğlu

    Ben, yusuf, yusuf ve D7000

    adlında sensörde toz olmasından pek de korkmuyorum. alıştım artık toz temizliğine. Bulunduğum yerde DUST-OFF diye bir markanın ürününü alıyorum. Tüp içinde sıkıştırılmış hava var içinde. Yani merkez üssü sensör olan fırtınalar yaratabiliyorsunuz makine içinde...
  9. Orçun Edipoğlu

    Ben, yusuf, yusuf ve D7000

    Aslına bakarsan sensör üzerinden toz temizliği falan hallediyorum ama ona her ne koşulda olursa olsun bilen biri tarafından dokunulmasında fayda var. Bu benim düşüncem. Afganistan'da da bulacağım ustaların sensöre direk olarak kirli çorapları ile girişeceğinden korktuğumdan, artık her izine gelişimde Türkiye'de bir baktırırım. Bir de ben fotoğrafa RAW üzerinden olsa dahi müdahale edilmesinden yana değilim. aslında biliyorum tuhaflık bende, 2009 yılında D40 üretimden kalkmaya başladığında almıştım makinemi. acayip severek kullandım. Tuşların kullanımı ile fazlaca bir sıkıntım yok aslında, sorun tamamiyle benim el alışkanlığım ile alakalı. dedim ya resmi sileceğim diye durmadan INFO tuşuna basıyorum... Dedim ya flört halindeyiz D7000 ile. Düzeyli bir ilişkimiz var ve ciddi düşünüyoruz...
  10. Artık canım D40’ım bana ufak gelmeye başlamıştı, değiştirmek, teknolojisini yenilemek, D40’ın eksikliklerinden yaşadığım sıkıntılardan makinemi bir üst sınıfa taşımanın zamanı geldiğini uzun zamandır farkındaydım. Ama ne alacaktım? Kendimce yaptığım araştırmalardan sonra durumu bir de bilene sormanın zamanı gelmişti. Tartıştık konuştuk bilenler ile, sonuçta bulunduğum iklim ve koşullara uygun biraz da sağlam bir makine olmasına karar kılıp D300s veya D7000 konusunda bilenler ile anlaştık. Teknoloji olarak daha yeni bir makine olmasından dolayı D7000 almaya niyetlendim. Para toparlama üzerine ekleme fasılları başlamıştı. Bu arada makinenin kullanma kılavuzunu indirip incelemeye, okumaya başladım. Bak bu konu önemliymiş diye notlar çıkarmaya, işaretlemeler yapıyordum. Anlayacağınız bildiğiniz ders çalışıyordum. Bir yandan da insanların D7000 hakkında neler yazdıklarını falan okuyordum. Yazılanlar, anlatılanlar pek iç açıcı değildi. Yok sensör yağlanması, yok fotoğraf kalitesinde hatalar ve daha bir sürü şey. Bunun yanında makine hakkında övgülerde göz ardı edilemeyecek kadar fazlaydı. İki yakın arkadaşım ile durmadan bu konuları tartıyorduk kafamızda. Ben – Aslında iyi makine kardeşim, arada fabrikasyon hatası olmuştur. Arkadaş 1 – Ya olur mu, baksana adamlarda ölü piksel bulmuş. Ben – Lan ne olacak hayvan kadar megapikselin içinde hap kadar pikselin lafı olmaz. Arkadaş 2 – Peki bu yağlanma işi ne olacak, fritöz mü bu alet. Ya sensör yağlanırsa ne halt edecen? Ben – Ya baksana adamlar fi tarihinde yazmış foruma bu konuyu, şimdiye kadar düzelmiştir ya… Arkadaş 2 – Yok yağlanır bu… Ben – Makine kendine gelene kadar çap çap çap fotoğraf çekme sen de kardeşim… Arkadaş 1 – çap çap fotoğraf çekmeyeceksen neden alıyorsun bunu, eskisi ile idare et işte… Ben – Eskisi ile maymunluklar yapıyorum istediğim kareyi yakalamak için, ama bu kardeş tam benlik ne amatör ne profesyonel. Arkadaş 2 – Al işte bu senin tavrın, iki ara bir dere… Arkadaş 1 – He ya, böyle bu… Ben – Lan para var da almadık mı D4. Hem herkes çapını bilecek, ben kullanamam ki o kadarını. Arkadaş 1 – yavaş yavaş geliştirirken kendini eriyip giden ekonomin ne olacak? Ben – Profesyonel makine almam 5 yıl sürer aslanım. Arkadaş 2 – Beter ol o zaman, Allah cezanı versin… Ben – Vallaha insansın…Bu muhabbetler arasında gözümü karartıp Amazon.com’dan body olarak siparişi verdim ve uzun sancılı bekleme süreci başladı. Arkadaşlar ile de muhabbet uzadıkça uzuyordu akşamları. Bu arada bütün diyalogların şahısları tahmin ettiğiniz gibi ben ve Yusuf Yusuf arasında geçiyor. Sonunda makinem elime ulaştı. Paketi açıp bir süre sarıldık yeni makinem ile. üzerindeki D7000 ve NIKON yazısını okşadım bir süre. Lensi takıp elimde tartım, tutuluşunu ve verdiği hissi hazmetmeye çalıştım. Daha önce kullanım kılavuzundan edindiğim teorik bilgileri, pratik ile birleştirmek için baya bir kurcaladım. CANON kullanan bir arkadaşım D40’ımı gördüğünde “neden bunun üzerinde bu kadar az tuş var?†diye sorduğunda, bu fotoğraf makinesi aslanım seninki gibi oyuncak değil demiştim. Ahanda bu ne düğme kalabalığıydı, her haltı menüler arasında gezerek ayarlamaya alışmış ben kişisi için bu kadar tuş yoğunluğu kontrol fazlalığı yaratmıştı. Göstermek gerekirse, şöyle ki; Hala kontrollerine alışma faslındayım, ama anlaşacak gibiyiz onunla. Ama hala fotoğrafı görüntülemek için MENU tuşuna, silmek için INFO tuşuna basıyorum. Alışacağız yavaş yavaş. Bir diğer husus da, geçenlerde yeniden alime aldım D40'ı toz temizliğini yapıp paketledim temiz kalsın diye. İşte o anda anladım ki benim eski makinem hap kadarmış ya, hatta eskisi yenizi bir karşılaştırma yapacak olrsak, D7000 ziyadesi ile eşek ölüsü kadar kalıyormuş ya D40'ımın yanında. Bu aralar boyuna makineyi alıp sahada fotoğraf çekiyorum. Abi ne yapıyorsun diye soranlara, yok bişiy alıştırma yapıyorum aslanım diyorum. Tuhaf bakıyorlar. Nasıl anlatabilirim ki adamlara manda kasa Mercesedes'ten inip MAC tır kullanıyormuş hissiyatını. Şimdilik hala flört halindeyiz D7000 ile, düzeyli bir ilişkimiz var, ciddi düşünüyoruz.
  11. yazılımı sürümünü, seri numarasına gerek kalmadan öğrenebilirsin. MENU>AYARLAR altında bir yerlerde olması lazım.
  12. yazılımsal da olabilir, donanımsal da... Gene bir servis yolu gözüküyor o makineye gibi geldi bana...
  13. Orçun Edipoğlu

    D5100 Şarj olmuyor :(

    Sanırım pil ömrünü tamamlamış. Şayet yeni aldıysanız makinenizi aldığınız yerle veya garanti kapsamında başvurularınızı yapabilirsiniz. Eğer ikinci el aldıysanız, satın aldığınız arkadaş ile temasa geçin derim. Az bir ihtimal gibi gelse de şarj aletinde bir sorun olabilir, mümkünse eş değer bir pili şarj etmeyi deneyin.
  14. önemli olan boyutu değil işlevi diyerek yanan geyik kazanına bir odun da tarafımca atıldıktan sonra, konunun açılmasına sebep problemin çözülüp çözülmediği konusunda merak içindeyim, belirteyim.
  15. yanlış biliyorsam bilen birileri beni düzeltsin. Normalde makine fotoğraf çektiğinde bunu önce tampon belleğe oradan da karta yazar diye biliyorum. LCD'ye görüntü getirirken direk karttan okur. eklediğiniz fotoğrafı görünce benim aklıma bir şey takıldı, acaba hafıza kartınızdan kaynaklanıyor olmasın durum? anladığım kadarı ile sürekli aynı problem ile karşılaşmıyorsunuz, sadece bazen olan bir durum bu. Benim tavsiyem kısıtlı teknik bilgim ile, hafıza kartınızı değiştirip, düzgün çalıştığını bildiğiniz ve mümkünse D7000 ile kullanılması tavsiye edilen bir hafıza kartı ile biraz denemeler yapmanız. Belki ondan sonra makinenizi amerikaya yollamayı düşünürsünüz. Ben DHL ile Türkiye'ye tek sayfa A4 yollamak için 90 usd para bayılmıştım ki çok canımı yakmıştı bu durum.
  16. ıhhhhh, ödül olarak CANON veriyorlarmış, valla katılmam... şimdi kazanacam, sonra bir de Canon'a lens mi düzecem amaaaan kim uğraşır... Şaka bir yana katılan arkadaşlara başarılar...
  17. Merhaba, Kafayı ay fotoğrafı çekmek ile bozmuş biri olarak yüksek odak uzaklıklı lensleri araştırırken aynalı lensler gözüme takıldı. Şunun ve bunun hakkında fikirlerinizi alabilir miyim?
  18. neden fotoğraf çekiyoruz sorusu aslında cevap verilmeli aslında. yetenek üzerine düşüldü mü kazanılan bir şey. öncelikle fotoğrafa bakmak yerine seyretmeyi sevmeli insan. ama nefesinizi tutup kalp atışınızın yavaşladığını hissettiğiniz ve deklanşöre basıp vizörden gördüğünüz görüntünün donduğunu belirten kararma anı ve o aynanın hareket ettiğine dair tıkırtı sesi var ya, o saniyeden ufak andan alınan keyif için fotoğraf çekiyorum ben. son model makineleri, süper objektifleri ve çekim tekniklerini falan boşverin, eğer keyif almıyorsanız yaptığınız eylemden, yapmayın. bu işler ney üflemek gibi bir şey, gönülden üflemediniz mi sesi çıkmazsa o neyin, severek, keyifle yapmadığınız bir şeyden de bir şey olmaz...
  19. Orçun Edipoğlu

    "K"estim.

    güzel makyaj, güzel çalışma olmuş. sadece merakım, kan yerine ne kullandınız?
  20. ben genel olarak çok reklamı yapılan şeyin pek de iyi olmayacağı gibi kişisel ön yargıya sahibim. DSLR makinelere geçiş yapmaya niyetlendiğimde genel olarak makine üreticilerinin üretiği makineleri inceledim. Hepsinin bir üstünlüğü vardı diğerlerine göre. Sonunda bir biline danışma zamanı geldiğinde insanlar CANON veya NIKON almam konusunda öneri veriyorlardı hep. Baskın bir CANON'cu yığılması vardı üzerimde. Dediğim gibi ön yargım yüzünden NIKON bir şekilde kendine çekiyordu beni, makinenin sadeliği, sıkışık bir sürü tuşunun olmaması estetik olarak tavlıyordu beni. Sonunda NIKON almaya karar verdiğimi söylediğimde bir abimize, "CANON iyidir, ama NIKON daha iyidir" demesi ile cesaretlenip başlangıç için 2009 yılında D40 aldım. Hala da aynı makineyi kullanıyorum, -25/-30 dereceyi de gördü, +50/+55 dereceği de, yağmurda karda ıslandı, tozun toprağın altında da kaldı. Ama hala ufak tefek temizlik ve bakımla sorunsuz işini yapıyor. Arada CANON makine satın almış arkadaşlarımın makinelerini elime alıyorum, ne kadar eski ne kadar demode de olsa NIKON makinelerden aldığım keyfi alamıyorum bir türlü. Sanırım denilenler doğru; Canon kaloriferli bir apartman dairesidir, NIKON şömineli bir dağ kulübesi.
  21. Alper Bey, selamlar Mesajınızdan alnladığım kadarı ile Japon halkının kÜltÜrel Özelliklerine gÜvenmemiz, sonra satıcıya gÜvenmemiz gerekiyor. Benim bÖyle bir soru sormamın asıl sebebi, Mehmet KÖse hocamla yaptığımız bir body yazışmaları sonucu D7000 satın almaya karar vermemle alakalı. DÜn SAHİBİNDEN sitesinde satışı bulunan D7000 Bodyler dikkatimi çekti. D7000 Bodylerini, açılmamış kutusunda, sıfır diyerek 1000-1100 dolar arasında satışını yapmak isteyen arkadaşlar var. Bu tip sitelerden alışveriş yapmaya hep şÜpheyle yaklaşan, bir şeyi satın alırken ellemeyi, koklamayı, bakmayı, sarılmayı, kurcalamayı, yalamayı, havaya atıp tutmayı seven bir kişi olarak haliyle gÜvensizlik sorunu yaşıyorum. Malına bu kadar gÜvenen bir satıcı genelde ben de şÜphe doğurur dolayısı ile ÜrÜnÜn refurbished olmasından şÜpheleniyorum, her ne kadar yok Öle bir şey dense de... Refurbished ÜrÜnlere bir miktar soğuk yaklaşıyorum. sonuçta fabrikasyon hatası rastlanmış ve tamiri yapılmış ÜrÜnler. siz bu konuda ne dÜşÜnÜyorsunuz?
  22. internet sitelerinde "kutusunda", "sıfır" diye satılan ürünlerin refurbished olup olmadığını anlamak mümkün müdür? Yani kutusunda bir etiket vs var mıdır?
  23. Orçun Edipoğlu

    EĞİTİM

    Makine modları hakkında şurada ben bir şeyler karalamıştım. Ama hem forumlarda hem de internette biraz araştırırsanız baya geniş bir kaynağa ulaşabilirsiniz...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.