Orçun Edipoğlu

Ben sadece merakımdan sorsum.

laf aramızda kalsın ama D610'da FF bir gövdedir.

18-105 ve 18-140 lens nikon'un makine ile kullanılmasını uygun gördüğü başlangıç seviyesi lenslerdir. Genel olarak kimse yoğurdum ekşi demez, dolayısıyla bu lensler de yeni makinenin yanında verilecek kadar, makinenin performansını test edebileceğiniz lensler ama mükemmel de değildirler. Bu lenslerin vasat olduğunu size ne düşündürdü acaba?

D7000 üzerinden 2 güncelleme geldi, artık bulunsa da sıfırı alınmaz. Bence D7200 almak daha mantıklı. D7100 ikinci el temizi rahatlıkla bulunur. D7000'in ikinci eli bence artık helva olmaya yüz tutmuştur. Temizini bulmanız ikinci elde zor olabilir.

Abi sus sus, ben de kullandım. Sonra nedense sattım pişmanım şimdi...

2015 senesi nefret ettiğim bir yıl oldu. yeni bir 365,25 güne başlayacağız. Umarım herkesin istediği gibi bir yıl olur.

Şimdi ben bir şey yazacağım ama forum içinde zopaylan kovalanmaktan korkuyorum. Bence fotoğraf önceliğiniz gazetecilik olacağını düşünürsek 18-200 gibi geniş aralıklı lensler bence daha fazla işinizi görecektir.

Aslında gerginlik değil de, fazlaca okumuyoruz yazılanları. Hemen sinirleniyoruz. Haksız da sayılmayız, yaşamak zor, Türkiye'de daha da bir zor. Günlük koşuşturmanın arasında burada fikirlerimizi paylaşıyoruz. Bazen Canımız sıkkın olabiliyor, yorgun olabiliyoruz. Birbirimize karşı hoşgörülü olmayı unutabiliyoruz. Sinirliyken klavyenin başına geçmemek bence en iyisi. Biraz sakinleşmek alttan almak, ne denmek istediğini tekrar düşünmek lazım. Ama olmuyor işte. Aslında şöyle düşünmek lazım yapılan işe, emeğe saygılı olmak lazım. Uzun zamandır buralarda zaman tüketiyorum Turan Babacan'ın bir terbiyesizliğini, kişileri direk hedef alan bir şeyine rastlamadım. Onun demek istediği D3 Nikon'un amiral gemilerinden biri. üretim tarihi ne olursa olsun güncel makineler ile kıyaslanması çok da doğru gelmiyor bana da. Güncel makineler yanında bir sürü özellikle geliyor. Yavuz beyin emek sarf ederek yaptığı inceleme sonuçta bir Amiral gemisinden beklenildiği gibi sonuçların teyidi niteliğindedir. Zaman zaman bu tip doğrulamaların yapılmasını ben şahsen faydalı buluyorum.

Bu işin sonu yok. Bir makine aldıktan ve bir süre kullandıktan sonra başka bir hedef koyacaksınız. Bu bazen lens olacak bazen de bir gövde. Ondan bu bir sıfırlara alışın... neymiş, fotoğraf bir okuldur ve kimseyi mezun etmez, sürekli öğretir...

Yaşar bey, genelde bu tip soruları TÜrkçe MenÜ olması gereken fakat bir şekilde içinde bulunmayan, bazı Ülkelerden gelen makineleri alan arkadaşlar bunun tÜrkçesi yok ne yapacam feryadı ile soruyorlar. Ben de sizi onlardan biri sandım. Benim hatam. Nikon D4s için gelen C1.30 gÜncellemesi ile ilgili değişikleri Nikon sitesinde şöyle anlatmış;

Nikon D4s ile ilgili TÜrkiye sayfalarında makinenin TÜRKçE desteği olduğu görÜlmektedir. Nikon bazı makinelerinde bazı dilleri desteklememek gibi huyları var. TÜrkiye'de veya Avrupada satılan makineler TÜrkçeyi desteklerken, özellikle uzakdoğudan getirilen makinelerde sadece iki Üç dil bulunabiliyor. Nikon gÜncellemeleri yazılım hatalarını dÜzeltmek ve yeni çıkan bazı uyumsuz lenslerin tanıtılması için yazılım yapar. Yani gÜncelleme sonrasında ver olan bir dil kaybolmaz veya yeni bir dil eklenmez. Bir de aklıma geldi, D4s yaklaşık olarak 17-18 bin civarında bir makinedir. Böyle bir yatırım yapacaksanız ve sadece TÜRKçE menÜ olmadığı için mi vaz geçeceksiniz?

Nikon gÜncellemeleri ile dil değişmiyor maalesef. Nikon gÜncellemeleri genellikle yazılımsal hataların dÜzeltilmesi ve yeni çıkan lenslerin makinenize tanıtılması ile alakalı oluyor. Dil değişikliği konusunda D4s TÜrkçe'yi getiriyor mu bilmiyorum ama Nikon servisi ile iletişime geçerek yardım alabilirsiniz. Ama önÜnÜzde fazlaca alternatif yok sanıyorum, bence İngilizce menÜ ile yolunuza devam etmeniz daha sağlıklı olacaktır diye dÜşÜnÜyorum.

Ümit bey, Yanlış anlamaların önÜne geçmek adına bir önceki iletide yazdıklarımı çözÜmlersek Birinci paragrafta, sÜrtÜşmelerden duyduğumu ve genel olarak soru soranların genel tutumunu anlatmışım. İkinci paragrafta, sizin sorunuz doğrultusunda ilgili lensin benim kullanım şeklimi ve dilim döndÜğÜnce tecrÜbelerimi aktarmışım. ÜçÜncÜ paragrafta, denk gelmiş ve bu fotoğraf sanatçısı, profesyonel, photography gibi terimlerden ne kadar rahatsız olduğumu anlatmışım ki durumun sizin Üzerinize alınacak bir yanı yok. Burada anlattıklarım sadece benim şahsi dÜşÜncelerim. DördÜncÜ paragrafta, olabildiğince durumu sakinleştirmeye, orta yolu bulmaya çalışmışım. BÜtÜn yazdıklarımı bu çerçeveden bir daha okursanız sakince aslında hırçınlık etmeden bÜtÜn herkesin size yardımcı olmak adına yardım etmeye çalıştığını anlarsınız. Niyetim sizin tabirinizle GöMMEK olsa başta çıkan tartışmanın bir tarafı olurdum. Toparlayacak olursak hepimiz Makro Lens ile portre çekiminin çok da başarılı olmayacağını, ama olmayacak bir şey olmadığını genede sonuçlarının sizi tatmin etmeyebileceğini ben dahil herkes dili döndÜğÜnce izah etmeye çalışmış. Hepimizde bir kusur bulmanız, buraya zaman ayırıp bildiklerini yazanların kafasında haliyle acaba istediği cevabı yazmadığımız için mi bu kadar kusur buluyor bizde sorusunu da getirmiyor değil.

Genel olarak forumlarda sorulan sorulara kullanıcılar duymak istedikleri cevapları almak istiyor. Ama kazın ayağı hakikaten öyle değil, bir de madalyonun hiç bahsedilmeyen ancak tecrübe ile görülen arka yüzü var. Soruyu soran insanın hiç tecrübesi olmadığını var sayarak önce nerelerde dizlerini kanatacağını söylemek bizce daha doğru geliyor. Verdiğimiz yanıtlar soruyu soranın istediği doğrultuda olmadığı zamanlarda ister istemez sürtüşmeler oluyor. Ondan sakin olmakta fayda var. Sorunun cevabına gelecek olursak evet D7000 üzerinde Sigma 105mm F2.8 EX MACRO lens kullanıyorum. Lensi satın alma amacım sadece Makro fotoğraf çekmekti. Işığın kendi kontrolümde olduğu bazı çekimler de kullandım. çok nadiren diğer amaçlarla kullandım. Genel kullanım amacım üç ayağa bağlı makinenin üzerinde oldu. Sadece bir iki defa elde çekim yaptım, bir iki defa portre çektim. Makro lensler ile kağıt üzerinde her amaç için kullanabilirsiniz. Fakat şöyle bir gerçek var ki Makro lensler nazlı oluyor. Bilmiyorum benim lensimin HSM özelliğinin olmaması etkindir belki, odaklanmada çok zaman harcıyor. Gerçi benim kullanım amacımda zaten zırt diye odaklansın diye bir kaygım yok. Benim lensimde VR olsa belki güzel olurdu ama buna da ihtiyacım pek yok, dediğim gibi hep üç ayağa bağlı kullandım. Mesela elde portre çekerken kullanılır veya sokak fotoğrafçılığında kullanılır mı benim lensim? Şimdi kağıt üzerinde baktığınızda 85mm ve sonrası portre çekmek için uygundur der optik bilimi. Ama 50mm lensi FF gövdede kullanıp süper portreler çeken insanlar var. Yani 105mm makro lens ile portre çekilir, eğer çekenin sinirleri sağlamsa ve modelin sabrı varsa. En azından bu benim kullandığım lens için böyle. Allahtan portre çekmeye pek de meraklı bir halim yok. Bir de şu profesyonellik mevzuu var. Profesyonel ile amatör arasında ne fark vardır? Profesyonel nedir, bu işten para kazanan di mi, ama bu işten ekmeğini çıkaran o kadar çok zır cahil adam var ki piyasada hayret edersiniz. Okuduğu saçma sapan, yarım yamalak bilgiyi satmaya çalışan, kurslarda eğitmen olan, sergiler açan o kadar çok palyaço var ki piyasada şaşırırsınız. Mesela yıllarını fotoğraf çekmekten hoşlanmış, bu iş için okumuş, düşünmüş denemiş adamlar var hep bir şekilde yapmak istedikleri iş fotoğraf ile ilintili. Mesela Mehmet abi, asıl mesleği olmamasına rağmen fotoğraf çekerek hayatını sürdürmekte şu aralar. Yurt dışından Türkiye'ye getirilip kendisinden fotoğraf çekilmesi isteniyor. Fotoğraflarını profesyonelim diye dolanan şebeleklerle kıyasladığınızda ekipmana hakimiyetini, bilgisi ile harmanlayarak nasıl onlara nal toplattığını görüyorsunuz. Mesela Ramiz abi durmadan fotoğrafları ile ödül almaktadır. Bu etrafta fotoğrafçıyım diye daha amatör yapar onu, sonuçta o da profesyonel fotoğrafçı yani geçimini fotoğrafçılık yaparak sağlamaz. Daha bir sürü örnek verebilirim hali hazırda bu forumlarda olan insanlardan. Demek istediğim profesyonel olup yaptığı işten bir haber olan insanlar varken, bilginin kimde olduğunu bilemezsiniz. Mehmet abiye genelde kızıyorlar, haklılar da ters bir üslubu vardır. Bu forumlarda makinemi değiştirme niyetiyle sorular sorduğum 2012 yılında ağzımı burnumu kırmıştı yazdıklarıyla. Ben onun bir kere keskin üslupla yazdığını görmedim ki şu forumda... buna rağmen en doğru bilgiyi, en tutarlı anlatımı gene Mehmet abi yapar. özellikle bu tip interaktif paylaşım ortamlarında kavgalara ve hakaretlere izin verilmez, biz hiç vermeyiz. Burada kullanıcıların sıfatlarına bakılmadan herkes eşittir. Beğenen kalır, beğenmeyen ya uzaktan seyreder bir fırsat olsa da şunları lafı kitlesem diye bekler veya çeker gider. Biz gene doğru olduğunu bildiğimiz şeyleri bak şu inceleme sitesinde bu deniyor, bilmem ne forumunda şöyle söyleniyor demeden elimizden geldiğince bilimsel ve mantığa uygun açıklamalar yaparak anlatmaya devam ederiz. Ondan sakin...

makinenizin hafıza kartına UPDATE diye bir klasör açın ve yükseltme dosyalarını oraya yükleyin. Makinenizden güncelleme yapın, makineniz neyi ne şekilde yapacağını bilir. Karttan nasıl güncelleme yapılır derseniz şuraya bakabilirsiniz. (Yazı eski olabilir ama esas aynı esastır...)

LR CC 2015.3 Dosya yöneticisi gibi davranıp doysa taşımanıza müsade etmektedir. D dizininde bir klasör yaratıp LR içine bunu tanıttıktan sonra taşıma işini LR içinden yapabilirsiniz. Gerçi özgür Beyin de söylemiş olduğu yöntem gayet kullanışlı bir yöntemdir.

Genelde sizin gibi arkadaşları, hevesim var ama hobi olacak mı bilmiyorum sınıfına koyarım ben. Bunu kırıcı bir ifade olarak almayın lütfen. Bir fotoğraf makinesi alayım, kendimi geliştireyim o zaman bakarım nereye yönleneceğime tavrıdır. Bunu bir eleştiri olarak almayın sakın, ben de ilk başta sizin gibiydim. Şimdi makineyi sıfır alacaksanız D7200 tercih edin. Baktınız hevesiniz geçti elinizde kalmaz, kolayca satabilirsiniz. Hevesiniz hobiye dönüştü, sizin için uzunca bir süre yol arkadaşlığı edecek makinedir D7200. Eğer çok param yok ikinci el alacağım diyorsanız, D7100 veya D7000 tercih edin. Fakat her ikinci el gövde alırken dikkat etmeniz gereken konular vardır. Bu konulara hakim değilseniz yanınızda bu işi bilen bir arkadaşınızı da yanınıza alın. Umarım hevesiniz hobiniz olur.

Genelde üye statüsüne bakılmadan, bütün kayıtlı üyeler birbiri ile mesajlaşırlar. Ama bu aralar site bir kurcalama gelişme evresinde olduğundan bir yerlere yanlışlıkla dokunulmuş olabilir. Fatih beyin de dediği gibi bir öneri veya sorunuzu forum üzerinden yazarsanız daha doğru olacaktır. Bu genel olarak tercih ettiğimiz bir iletişim şeklidir.

Makineniz muhtemelen OTOMATİK ISO'da kalmış olabilir. Konu ile ilgili bir arkadaş zamanında yardım istemişti. Bir o konuyu okuyun isterseniz şuradan. Oldu olmadı yazarsanız, duruma göre gene konuşuruz.

Kullandığınız gövde FullFrame yani FX. Bu tip gövdelerin lens kullanımı biraz farklıdır. bence satınalmadan evvel iyi araştırma yapın. DX lens kullanılmaz diye bir kaide yok FX gövdede ama yazıktır, elinizdeki gövdenin performansından maksimum faydalanın.

Bence sorununuz DX lensi FX gövdede kullanmaya çalışmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Bahsettiğiniz lens sanırım TAMRON 18-200mm f/3.5-6.3 XR Di-II. çooook başarılı bir lens olmamakla beraber D800 gövdeye ziyan etmiş olursunuz bu lens ile fotoğraf çekerek. Ama gene de karar sizin...

Dediğim gibi bu teknik konulara ulaşmak için internetten araştırma yapabilirsiniz. O kadar çok bu konularda yazı ve video var ki biraz araştırma ile kendinizi geliştirebilirsiniz.

diyaframınızı kısmanız gerekli. Makinenizle istediğiniz gibi fotoğraf çekmek istiyorsanız öncelikle kullanma kılavuzunu okuyun. Perde Hızı-Diyafram-ISO nedir, A-S-M modları nedir, alan derinliği nedir gibi temel fotoğrafcılık konularında kendinizi geliştirin.

sebep?

Umarım bunun yardımı dokunur.