İçeriğe git

Orçun Edipoğlu

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    762
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    78

Orçun Edipoğlu kullanıcısının paylaşımları

  1. Orçun Edipoğlu

    Tak-Gez lens?

    Sanırım arkadaş lens ile ilgilenmiyor. Fazla ısrarcı olmamakta fayda var.
  2. Orçun Edipoğlu

    Tak-Gez lens?

    Neden NIKON 18-105 mm kimse önermiyor acaba?
  3. Orçun Edipoğlu

    Wi-Fi SD Kartlar hk.

    EYE-FI sadece mevcut fotoğrafı başka bir depolama alanına transferini yapar. NIKON WU1 A gene aynı mantıkla .alışmaktadır bildiğim kadarıyla.
  4. Atakan Bey, Sanırım Turan Babacan'a ben de katılıyorum. Makineniz üzerinde hakimiyet kurmalısınız. bunun içinde temel kullanım bilgilerine hakim olmalı, ışık konusunda bilginizi artırmalısınız gibi geliyor bana. Şöyle düşünün, gitarınız var ama çalmayı bilmiyorsnuz ama güzel şarkı söylüyorsunuz. Makinenize hakim olamadığınız konusunda benim de şüphelerim var açıkcası, çünkü gece fotoğrafı çekerken hazır reçete istediğiniz konular açmıştınız ben de sanırım yanıt yazmıştım. Bu işin maalesef bir reçetesi yok çünkü ışığa hakim değiliz stüdyo ortamı haricinde. Bir değişken için değişmeyen bir reçete istemeniz biraz bilgi ve tecrübe birikimi yönünde eksik olduğunuzu gösteriyor bence. Sakın bu yazdıklarıma kırılmayın, kaldı ki bir fotoğrafçı "fotoğraf bir okuldur, sizi alır ve hiç mezun etmez" demişti. Bu yüzden işin kolayına kaçmadan öğrenmeye devam etmelisiniz, tecrübe etmelisiniz, kendi yolunuzu bulmalısınız. Eğer gerçekten fotoğraf çekmek sizin için gel geç bir heves değilse bunu becerebilirsiniz. Lense, ekipmana takılıp kalmayın bence. mesela benim SIGMA 17-50 f-2.8 lensim var, çoğu zaman ben bunu neden satın aldım ki diye düşünüyorum. NIKON 18-55 lens -ki kit lens diye aşağılanır- ben gayet iyi anlaşıyordum ve aynı fotoğrafları çekiyordum. Demek istediğim bazen satınalmanın büyüsüne kapılmadan neden bunu alıyorum diye durup düşünmek lazım. Mesela SIGMA 10-20mm lensim var. Bir kere manzara çekmek için kullanmadım, aklıma gelmedi. Ben bu lensi dar alanlarda, kapalı mekanlarda kullandım hep. Satın alırken gökyüzü, yıldız falan çekerim dedim kendi kendime ama şimdiye kadar fırsatım olmadı 2 sene'den fazla zaman geçmiş satın alalı. Demek istediğim satın alma aşamasında ihtiyaçlarınızı iyi belirlemeniz, ona göre satınalma yapmanız daha faydalı olacaktır. Misal benim D40 gövdem vardı, artık bu gövdeye sığamaz olmuştum ve bu forumlarda hangi makineyi alayım diye sordum. Yüksek sıcaklıkta sorun çıkamayacak, darbeye ve toza dayanıklı, resmen çöl ikliminde ve ortamında kullanabileceğim bir gelişkin alete ihtiyacım vardı. Mehmet hoca o zaman bir satır cevap yazmıştı konuma, D40 ile çekmek istediğin isteyip de çekemediğin fotoğraf nedir diye. Ben de meramımı anlatıp bulunduğum coğrafyanın şartlarını anlatmıştım, D40 ile ilgili sıkıntılarımı söylemiştim. o zaman bana D300s ve D7000 önermişti. Hala da D40 yanında D7000 kullanıyorum. D810 yeni çıktığı dönemde Dubaiden alacaktım, arkadaşım ne gereği var dedi diye almamıştım. Şöyle ki benim fotoğraf çekme ihtiyaçlarımı D7000 ziyadesi ile karşılıyordu, hakikaten gereği yoktu. Almadım. Şimdi toparlayacak olursak, satınalma konusunda moda olanın dışına çıkmak daima iyidir. Kaldı ki adamlar iğne deliğinden fotoğraf çekiyor. Bir de burada yazılanlara eleştirilere kızmayın, siz sordunuz biz yanıtladık. Burada düşüncelerimizi sözlerimizi yazarak anlatmaya çalışıyoruz ki bu bazen karşı tarafın yanlış anlamasına meyilli bir durum. Kimse size hakaret etme aşağılama derdinde değil özellikle burada. Buradaki bir çok insan zaman ayırıp sizin sorularınıza/sorunlarınıza doğru cevabı vermeye çalışıyor. Konuya buradan yaklaşır ve biraz daha sakin olursanız okuduklarınız karşısında bakın o zaman ne kadar keyifli zaman geçireceksiniz.
  5. Bir de şöyle dener misiniz; Flashınızın kafasını 180 derece döndürün. ekranı objeye gelecek şekilde olsun. nispeten karanlık veya loş bir alanda tekrar deneyin.
  6. Perde hızı, diyafram açıklığı ve ISO aslında ışık koşullarına göre sürekli değişken bir dengededir. Mesela perde hızını arttırdığınızda daha geniş bir diyaframa geçmeniz gerekir. bu da size alan derinliğinde zora sokar. Alan derinliğini kaybetmemek için ISO'ya abanırsınız, aşırıya kaçtığında bu da fotoğraflarınızda kumlanmaya sebep olur. Sizin gibi gece çekimi yapmak durumundaysam ben şöyle bir yol izliyorum. Öncelikle Makinenin ISO ayarlarını otomatiğe getiriyorum. yani ışık koşullarına göre -atıyorum- ISO 100 ile 800 arasında kararı makineye bırakıyorum. makinemi perde öncelikli çekim moduna getiriyorum ve perde hızını sabitliyorum. Böylelikle diyaframı makine otomatik ayarlıyor. Ola ki alan derinliğini kaybetmek istemiyorum. O zaman Manuel çekim moduna getiriyorum makinemi, ISO benim belirlediğim aralıkta otomatik ayarlanıyor. Gece çekimlerinde peki en düşük perde hızı ne olmalı gibi bir soru olabilir 1/100 - 1/200 gibi hızlar bence çok fazla. Genelleme yapacaksak 1/60 normal insanların el ve vücut titremelerini en az olduğu perde hızı olarak kabul edilir. Bunun yanında 1/30 perde hızıyla da net fotoğraf çekenleri biliyorum ki o ayrı bir konu. Demek istediğim 1/60 ile bir deneyin eğer olmazsa perde hızınızı artırabilirsiniz. Peki ışık koşulları 1/60 perde hızına müsaade etmiyorsa ne olacak, o zaman da daha düşük perde hızında peş peşe bir kaç fotoğraf çekin ve eve gittiğinizde en az birinin düzgün olacağına dua edin.
  7. Sanırım MOBI olacaktı. yada ona benzer yeni versyonu. sadece bir kere RAW dosya transferi gerçekleştirebildim. IOS, Android ve MAC OSX için arayüzlerini denemiştim. belki o arayüz sorunluydu bilemiyorum, alet yeni çıkmıştı belki ondan. Sonuç olarak bir küçültme uygulamıyordu fotoğraf boyutlarında.
  8. EYE-FI kartlardan kullandım. Genel ağa bağlanmayıp kendi ağını oluşturuyor ve bu yüzden bazı sorunlar ile karşılaştım. Kendi ağını kurmasına rağmen aletin veri transfer hızından memnun kalmadım. Bunun yanında fotoğraf makinesinin pil ömrünü de aşırı kısaltıyordu benim için. Ben üründen pek memnun kalmadım anlayacağınız.
  9. Orçun Edipoğlu

    Vizör

    Şu adımları bir izleyin derim - Vizörün muhtemelen sağ üst tarafında bir ayar tekerleği olacaktır. Netleme motoru olan bir lens ile bir nesneye odaklama yapıp, demin bahsettiğim ayardan tekerleğinden vizördeki görüntünün netliğini ayarlayın - F1.8 lens kullanıyorsunuz anladığım kadarıyla ve bildiğim kadarıyla D5200 gövdesinde bir netleme motoru bulundurmadığı için elle netleme yapıyorsunuz. Netleme yaparken, vizörden gördüğünüz görüntünün sol alt tarafında işi üçgen arasında bir daire işareti olacak. bu objektifte netleme ayarlarını temsil eder. Nokta görene kadar netlemeye devam edin. Daire gördüğünüzde deklanşöre basın. içiniz rahat olsun tahminimce ne gövdede ne de lenste bir sorun yok. sıkıntı biraz daha makinenizi tanımak ve tecrübe edinmekle alakalı. zamanla alışırsınız.
  10. eğer live view özelliğini kullanıyorsanız bu olabilir. Vizörden bakmayı deneyin.
  11. Orçun Edipoğlu

    lüften yardım edin

    Temel fotoğrafçılık ile alakalı okumalar yapın. Işık nedir, ISO-Diyafram-Perde ilişkisi nedir gibi temel bilgi ve kavramlara hakim olmaya çalışın. Fotoğraf çekerken belli bir reçete yoktur, izleyeceğiniz yollar vardır. Ondan araştırmaktan korkmayın.
  12. Bakın aslında işlem çok basit; D7000 ürettiği fotoğrafın boyutları 4928x3267, buraya kadar tamam. 4928 / 3267 = 1,5098 bu sizin anahtarınız yani eni ile boyu arasında 1,5 kat olan her kağıda baskı alabilirsiniz demektir. 10x15 boyutlarında bir baskı kağıdı kullanabilirsiniz. 15 / 10 = 1,5000 olduğuna göre baskıdaki kaybınız 0,0098 olacaktır, bu da tahminimce dirseğin ucu kadardır. Gelelim A4 boyutlarına. Dünya standart olara bir A4 kağıdı 210x297 mm boyutlarındadır. Yukarıdaki hesapla oranı 297 / 210 = 1,4142 şeklindedir. Dolayısı ile kaybınız 0,0956 şeklinde olacaktır. Anlattıklarınıza bakarak kollar heba oluyorsa ya dosya kağıdını keseceksiniz ya da fotoğraf kağıdı standartlarını kullanacaksınız baskı alırken. Bilmem anlatabildim mi? Ama 10x15 20x30 sizin için ideal boyutlar gibi duruyor bence...
  13. Birkaç yere birden aynı konuda yazmışsınız, sanırım sıkıntınız baya bir büyük bu konuda. Şayet sizden önce bu soruyu soran arkadaşlara verilen cevapları inceleseydiniz sorunuzun cevabına ulaşmış olacaktınız. Mesa Mehmet Hoca demiş ki başka bir arkadaşın sorusuna; Sonra Kemal'de sizin bir sorunuza cevap vermiş, demiş ki; Sonuç olarak kırpma yapmadan, %100 kağıdı kaplayacak baskı almak mümkün değil. Anlatılanları kısaca toparlayıp özetleyecek olursa, makinenizin ürettiği en ve boy oranlarında fotoğraflar, standart kağıt boyutları ile ile uyumsuzdur. Kağıt boyutlarını veya sensör boyutlarını değiştirmediğiniz sürece bir şekilde aklın yolunu seçip fotoğrafı kağıt standartlarına uydurmanız gerekli. en azından mantık bunu gerektiriyor. Fotoğraf çekerken bunu dikkate alırsanız, kolları olmayan grup A4 standartında kağıda basılmış fotoğraflardan da kurtulmuş olursunuz.
  14. Orçun Edipoğlu

    Camera Raw vs Lightroom

    NIKON yazılımlarına buradan ulaşabilirsiniz.
  15. Orçun Edipoğlu

    Camera Raw vs Lightroom

    Aslında olaya Lightroom mu yoksa Photoshop mu diye bakmakta fayda var. Kullanım yerine göre ikisi de iyidir ve hangisinin daha iyi ve kullanışlı olduğu, CANON mu NIKON mu gibi bir tartışmadır. Ama kısaca kıyaslarsak, aklıma gelenler; - Camera Raw, Photoshop eklentisi, Lighroom tamamiyle programdır. Yani Lightroom tek başına çalışabilir. Camera Raw Photoşop gibi bir grafik işlemci program ister. - Camera Raw ile yaptığınızı Lightroom'la yapabilirsiniz. - Lightroom size fotoğraflarınızı yönetmek için bir ara birim sunarken, Camera Raw bunu yapmaz. - Lightroom katman esaslı değildir ama Camera RAW bir noktadan sonra Photoshop kullandığınız için katman esaslı kullanıma müsade eder. (Gerçi Lightroomdan Photoshop'a fotoğrafı yollayabilirsiniz ama bu ayrı bir konu)
  16. Orçun Edipoğlu

    DIŞ ÇEKİM

    IPS normalda ekranın kalitesi ile alakalı bir durum. 300-500 dolara aldığınız laptoplarda fazlaca bulunmaz. Ben gerçi ideal olan çalışmayı anlatmaya çalıştım. Ama sizin durumunuzda, madem amatör bir iş olacak web sitelerini inceleyebilirsin. Hatta bu web sitelerinin bir kısmı sana albüm hazırlaman ve beyaz dengesini baskı aletlerine göre ayarlaman için yardımcı dosyalar sunmakta. GOOGLE amcaya bir sor istersen bu durumu.
  17. Orçun Edipoğlu

    DIŞ ÇEKİM

    Bu işin en tırt noktalarından brine denk gelmiş bulunmaktayız, fotoğrafların baskısının alınması. Dilim döndüğünce, klavyem yettiğince ve bilebildiğimce anlatayım. Fotoğrafları çektiniz ve bir program yardımıyla düzenleme renk ayarlamaları yaptınız. Beyazınız beyaz, siyahınız siyah. Ne yaşiller ne de kırmızılar patlıyor. Her şey cam gibi, kendinizi fotoğrafın içinde hissediyorsunuz. Başka bir bilgisayar ekranında baktınız fotoğrafınız çamur gibi. Demek ki neymiş, önce bilgisayarınızın ekranını kalibre etmeniz gerekecek. Yani Fotoğraf makinenizin kullandığı renk yelpazesinizi ekranınız için de kullanmanız gerekecek. Ondan sonra ayarlama yapacaksınız. Fotoğraf makineniz ile bilgisayar ekranınız aynı standartı kullanıyor ama yetmez. bir de ortam ışığı denen bir mevzu var. Bir sorun varsa illaki çözümü de vardır. İşte bu iş için çözümler de burada. Her şey tamam, ekranınız tamam, renkleriniz tamam. Baskıya yolladınız işinizi. Ama gelen albüm hiç de sizin hazırladığınız gibi değil, renkler patlamış, modeller pekmez kavanozuna düşmüş gibi kırmızı yanaklı. neden? baskıyı yapan kişi sizin renk ayarlamalarınızdan bi haber. Ne olacak, baskı sürecinin de başında duracaksınız, renkleri ayarlayacaksınız. Anlayacağınız albüm bastırmak için gerçekten bastıracağınız albümü satmanız gerekli, yoksa zevkine uğraşılacak iş değil.
  18. Orçun Edipoğlu

    DOĞRU FLAŞ

    Bahsettiğiniz Flash TLL özelliğine sahip değildir. Yani flashın parlama şiddetini siz ayarlamak zorundasınız, bu değerleri fotoğraf makinenizden alıp işleyecek bir birime sahip değil bu flash.
  19. Bence 18mm ile çok güzel manzara çekebilirsiniz. 18-105mm lens bence bu tip geziler için idealdir. Öncelikle bu lensi iyi tanıyıp bol bol fotoğraf çekerek kendinizi geliştirin. Karadeniz gibi bir bölgede muhtemelen yaylara, yüksek yerlere tırmanacaksınız. Vücudunuz buna alışık olmadığından oksijensiz kalacak ve çabuk yorulacak. Bu yüzden yanınızda az ve hafif ekipman bulundurmanız hareket kabiliyetinizi artıracaktır.
  20. Orçun Edipoğlu

    Hoşgeldin Bektaş Bebek

    @Zülfü Mehmet ÖZÇİFÇİ allah eksiltmesin, çoğaltsın...
  21. Orçun Edipoğlu

    SİGMA 17-50 LENS 2.8 HK.

    eh, hayırlısı olsun o zaman ne diyelim.
  22. Orçun Edipoğlu

    Beyaz Sorunu

    Sanırım lens ile ilgili bir problem yaşıyorsunuz. Aslında örnek fotoğraf yüklerseniz sıkıntılı bulduklarınızdan, daha faydalı olabiliriz gibi geliyor bana.
  23. Orçun Edipoğlu

    SİGMA 17-50 LENS 2.8 HK.

    Portre fotoğrafçılığında belki sizi bu lens biraz hayal kırıklığına uğratabilir. Portre Fotoğrafcılığından kastınız omuz, bel üzeri bir kare ise genel olarak kabul gören 85mm veya 105mm ve sonrası bir lens ile çekmeniz gerekecektir.(Bazıları 85mm bazıları 105mm der.) Bunun nedeni, kadrajınız ne kadar yakın olursa olsun, model ile aranızdaki mesafe grafik deformasyondan daha az etkilenmenize neden olur. Biraz karışık geldiyse şöyle anlatayım, lensin en dar açısında (ki burada 50mm oluyor) aldığınız bir kadrajın aynızını 85mm veya daha dar bir lens ile aldığınızda modelinizin yüzünde deformasyon olmaz. Yani 50mm ile çektiğiniz fotoğrafta modelin yüzü tabak gibi yayılıp kepçe kulaklı bir hal alırken, 85 mm aynı kadrajda modeliniz daha derli toplu bir yüze sahip olur. Bu yüzden dar açılı lensler insan fotoğraflarken daha fazla tercih edilir. Hatta 200mm ve sonrası dar açılı lensler ile portre, gelin-damat fotoğrafı çekenleri biliyorum. Birde hazır lafı gelmişken şu araya da şunu sıkıştırayım, arka planı bulanıklaştırmada F değerinden daha kıymetli metot net alan derinliğidir. Yani kabaca anlatırsak sizin model ile, modelin arka plan ile mesafe ilişkisi diyebiliriz. aklınızda olsun bir de bu konuyu araştırın internetten. Şimdi bahsettiğiniz lens ile portre fotoğrafı çekilmez mi, siz çekerseniz neden olmasın. Güzel olur mu, o tartışma konusudur işte. Bu lens alınır mı, ben aldım, kullanıyorum, gündelik işlerimi hallediyor. Sıkıntı yaratmıyor, memnunum. Burada demek istediğim aslında bir lens alırken beklentilerinizi çok yüksek tutmamanız. Hem az yaksın hem çok kaçsın istiyoruz ama öyle bir dünya yok maalesef.
  24. Aslında eline fotoğraf makinesi olan fotoğrafçı sayıldığı bir devirde ve Türkiye şartlarında sorduğum sorunun abes ile iştigal olduğunun farkındayım. Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konu aslında, nasıl oluyor da oluyor diye. Tamam referanslar, yetenek, tecrübe bir yere kadar, bunlar hep artı değerler. Ama genel bir maliyet hesaplaması yok sanırım bu işle alakalı. Yani kullandığınız veya işin gerektirdiği ekipmana göre bir maliyet çıkartılamıyor. Bir de şöyle bir durum var aslında, mesela biri ve dedi ki sizi bir arkadaşım tavsiye etti elinizde (atıyorum) adana ile ilgili fotoğraflar olduğunu söyledi ben de bu fotoğrafları alıp filanca yerde kullanacağım. (Ha gidip internette binlerce fotoğraf arasından istediğini çalıp kullanacağı yerde gelmiş size, hikaye bu ya) Neyse adam beğendi gösterdiğiniz fotoğraflardan bir kaçını ve satın almak istedi. Bu durumda baskı bir maliyet kabul, ya sonrası? Nasıl fiyatlandırma yapacaksınız? Hadi onu da geçtim adama fotoğrafın mülkiyetini mi veriyorsunuz yoksa kullanımını mı? nasıl bir anlaşma yapacaksınız adamla?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.