İçeriğe git

Orçun Edipoğlu

Forum Dedektifi
  • İçerik sayısı

    762
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    78

Orçun Edipoğlu kullanıcısının paylaşımları

  1. Sanırım 32 bit demek istediniz, öyle değil mi?
  2. Sırf onun içinse uğraşmaya değmez hocam. Camer Control Pro. gayet başarılı yoksa, gereksiz macera peşine düşmeyelim. bir su damlası 50cm'lik yolu mili saniyede kat ediyor. bunun hesabını falan yapan adamlar var ve bloglarında paylaşıyorlar. dolayısı ile tetikleyiciyi su hizasına değil biraz daha üstüne kurman daha iyi sonuçlar almana yardımcı olur.
  3. Hoca sıfatını gel benim için kullanmayalım, benim daha öğrenecek çok şeyim var ve cebimde biriktirdiklerimi zaten herkes biliyor. öğretecek bir şeyim yok yani. Konu offtopic oldu, olsun diyen forum editörü olunca benim ölümüm geyik muhabbetinden olur... çok uzun yıllardır bilgisayar kullanıyorum. Commodore 64 geyiği bile döndürürüm. Windows 1 gömüşlüğüm var 3.1den beri de aktif kullanıcıyım. Windows XP'nin beş para etmeyeceğini anladığımdan beridir Linux dağıtımları ile uğraşıyorum. yaşlanmakla alakalı sanırım ben artık rahat çalışacak, beni zorlamayacak, virüslerle uğraştırmayacak, Linux istikrarında ve Windows programları çalıştırabilecek bir sistem istediğimden MAC satın aldım. MacOS UNIX çekirdeğine yazılmış BSD server işletim sisteminin devşirlmiş halidir. Hem sistem kaynağını sömürmez windows kadar, hem de UNIX tabanlı olduğu için çalışması çok daha istikrarlıdır. MAC kullanıcıları aletlerini çok değiştirmez çünkü ellerindeki aletler uzun süre onları idare eder. Artık ben de şeytana uydum, yapacak bir şey yok. Bilgisayarımı alalı 4 sene falan olacak. artık teknolojik olarak devrini annemle kapatacak. Düğün fotoğrafları veya özel günlere has fotoğrafların kime çektirildiği önemli. Yani paraya kıyıp en iyisi ile anlaşmak en mantıklı karar. Ayrıca düğün fotoğrafların için de üzülme daha feci çalışmalar için buraya bakabilirsin. moralin düzelir. demin verdiğim linke iyi fotoğraflara, usta fotoğrafcıların çalışmalarına bakıldığı gibi bakılmalı. İyiden örnek alınmasından çok kötüden feyz çıkarılması da önemlidir.
  4. üstünkÖrü kurup baktım. Özellikle hareket algılamadan kasıt nedir? Bir tetikleyici gibi mi çalışmaktadır? akşama iyice bir kurcalayacağım.
  5. O zaman mÜsade edin ben de size bÜtÜn isimleriniz ile hitab edeyim. Aslında uzun dosya boyutlarının haricinde sistem kaynakları da önemli. işletim sistemini değiştirmeseniz bile, windows service pack'leri, kullandığınız alıştığınız programın gÜncellemeleri derken bir bakıyorsunuz sistem kaynaklarınız tÜkenmiş. Eski bilgisayarlarımızı değiştirmeye bir bakıyorsunuz mecbur kalmışsınız, çÜnkÜ kullanamıyorsunuz. Aslında ilk başlarda kopyalamak hem insanı heveslendiren, hem de fotoğraf konusunda eğiten bir durum. fakat tarzınızı iyi kötÜ oturtamazsanız veya ne yapmak istediğinizi bilmezseniz kopya fotoğraf çekmeye devam ediyorsunuz. Ama fotoğraf seyretmek, hatıra fotoğrafçılığının dışında konular ile ilgilenmeye çalışan insanlar için bence gerekli olan bir şey. aslında bu konu uzar gider, başka bir başlığın konusu olmaya aday bir şeydir bu. Photoshop veya başka bir fotoğraf dÜzenleme programı kullanmak elbette gÜnÜmÜz koşullarında şart. Analog fotoğraflarda karanlık odalar vardı. Bizler işin dijital kısmı ile ilgileniyoruz, dolayısı ile bu işle uğraşan kişilerin mutlaka bu dijital dÜzenleme hakkında bilgisi olması gerekli. Ama photoshop'un nimetlerinden faydalanıp fotoğrafa abanmanın bir manası da yok gibi geliyor bana. Gökhan kardeş, herkes kendi yolunda ilerler. Fakat sÜper makine, muhteşem objektif, ultura keskin, doğru ayarların dışında da bir şeyler var. Yani fotoğraf makinesinin arkasında durdun mu bunlar şart. Ama bir de makinenin karşısında duran bir şeyler var. gene bak başlığın dışına çıktık yardırdık gidiyoruz.
  6. Orçun Edipoğlu

    GKN 2906

    Damlayı büyütmek hakikaten zor. Onun haricinde iyi kötü bir düzenek kuruyorsun. üzümün sapı, armudun çöpü derken damlanın düşesi geliyor. bir süre sonra pösteki saysam daha iyi mi olur diye düşünüyorsun. Damlayı büyütmek için suyun yoğunluğunu bir şekilde artırmak lazım gibi geliyor. Bakıcaz, bulacağım bir yolunu.
  7. ergenler iyidir aslında. Heyecanları, her şeyi ben bilirim telaşı hoştur. Aslında o ergene üretken olabilmek için amatör heyecanını kaybetmemen gerekli diyerek arkadaşı FATAL ERROR'a sürükleyebilirdin. Teknoloji bağımlısı hobiler aslında bir noktada tıkanıp kalıyor. Geçen bir arkadaşla konuştum IPHONE 5i satıp 5S bekleyecem dedi, sonra da bana S4 çıkmış terfi edip etmeyeceğimi sordu. Ben S3'den memnun olduğumu, S4ü incelediğimi S3ü değiştirmeye gerek duymadığımı söylediğimde gözleri pörtledi arkadaşın. Teknoloji ile ilgili hobilerde de durum aynı, en iyisi en yenisi en pahalısı. Okan Bayülgen doğru söylemiş. hangimizin sümüğü akmış çocuk fotoğrafı veya yaşlı insan fotoğrafı yok ki. Bazen geziyorum nette fotoğraflar Phoshop süzgeçinden geçip standartlaştırılıyor, çok azında belli bir tarz seçilebiliyor. Bence (bunu bir daha söylesem daha anlaşılır olur sanırım BENCE) fotoğrafa dijital müdahale edecekseniz hiç o fotoğrafı çekmeyin. Sümüklü çocuk mevzusunda ise bir süre o tip fotoğraf çekmekten vazgeçiyor insanlar ama zaman alıyor ve biraz da bu hobiden sıkılmamış olmak...
  8. Orçun Edipoğlu

    REM

    amacım saldırmak değildir fotoğrafa. Eleştirmek hiç değildi. Sadece ne düşündüysem onu yazdım. Beni rahatsız etti derken doğal olmayan bir şeyler var demek istemiştim. İki fotoğrafı da yan yana koyduğunuzda ben orijinal halini tercih ederim. Bu benim kişisel tercihim, kimseyi bağlayan bir durum değildir. Siz fotoğrafın bu halini beyeniyor olabilirsiniz. Mesela "bunda netlik problemi var" denen fotoğraflarım var ve ben onlar daha çok seviyorum.
  9. Arkadaşlarım, ailem bu iş için çok para harcadığımı söylüyorlar. ama makinalarıma sarılıp uyuduğumu bilmiyorlar.
  10. İlk başlarda Nikon D40 kullanıyordum. Ürettiği fotoğrafları 4 Gb ram'e sahip, çift çekirdekli 2.30 GHz hızında AMD işlemcili bir dizÜstÜ bilgisayar ile sorunsuzca inceliyor dÜzeltiyor işliyordum. Fakat bir sÜre sonra D40 artık yetmemeye başlamıştı bana. istediğim fotoğrafları çekerken zorluyordu artık beni. bir de sene olmuş 2012, teknolojisi bana yetmemeye başlamıştı. Yeni makineler ağzımı sulandırıyordu ama teknolojinin o kadar gerisinde kalmıştım ki, o kadar takipsiz kalmıştım ki hangi makine bana uygundur bilemiyordum. FF makine kullanamayacağımı, bilgi ve tecrÜbe birikimimin o kadar olmadığını biliyordum ve öyle bir gövdeye sahip olduğumda makineyi tam performansla kullanamayacağım için ziyan edeceğimin farkındaydım. Tek bildiğim zamanın beherinde bana D40'ımı almaya ön ayak olan arkadaşımın dediği, bu makineden sonra D90 gibi bir makine alırsın demesiydi. İnsanın içine kurt dÜştÜmÜ, o kurt sizi yiyip bitirmeden siz şeytana uyup satın alma işlemini sonuçlandırmalısınız. yoksa kafa karışır, gönÜl kayar, mantık ve kalp birbiri ile çatışır. bir sÜrÜ şey. kendimce incelediğim makineler, topladığım bilgiler ışığında burada aklıma takılan soruları sordum. İlk olarak Ümit Alper bey (hala Ümit mi yoksa Alper ismini mi kullandığını bilemiyorum. ) Nikonun geriye dönÜk lenslerini desteklediğini söyleyerek baya bir utandırmıştı beni. o zamana kadar dikkat etmediğim bir konuydu ve makinemi aldığımda, makinenin Üzerinde netleme motoru olmadığından "bu lens acaba D40'da çalışır mı" diye sorup, lensin Üzerinde netleme motoru olup olmadığını sormaya alışmışız bir kere, ne yapalım... Daha sonra bulunduğum iklimin koşullarına göre bir gövde seçmem gerekliydi, sağ olsun Ahmet bey imdada yetişti. o mu bu mu derken bulunduğum koşulları göz önÜnde bulundurarak D7000 veya D300s tavsiyesinde bulundu. ben D7000i tercih ettim ve satın aldım. Ahmet Bey yardımcı olmasaydı şayet atin kutin bir makine alacaktım. Buraya kadar her şey gÜzeldi. D40'ın 6 MP algılıyıcısından bir anda D7000'in 18 MP algılıyıcısına geçmiştim. Sınıf atlamak nasıl bir şeydir o zaman anladım işte. çektiğim fotoğraflarda göremediğim detaylara zopanah diye bÜyÜtÜp görÜyor, crop'layıp alıyordum istediğimi. Şahaneydi, bakış açım genişlemiş gibi hissediyordum. şimdi kim uğraşacak D40 ile diye çekmediğim fotoğrafları patır patır çeker olmuştum D7000 ile. İşte sorunda bu patır patır çekme aşamasında başladı. Bilgisayarım artık D7000'in Ürettiği fotoğrafları bırakın işlerken, görÜntÜlerken bile sorun çıkarmaya su kaynatmaya başladı. önceleri uzun zaman önce kurduğum W7'dedir problem diye dÜşÜndÜm. çok zaman olmuştu kuralı ve formatlamanın zamanı çoktan gelmişti diye dÜşÜndÜm. Photoshop'un sunduğu konfordan vazgeçip, W7 yanında kullandığım Linux dağıtımı olan UBUNTU ile yaparım işimi diyim GIMP ile kurcalamaya başladım fotoğrafları. UBUNTU'nun windows'a göre daha az sistem kaynağı tÜketmesinden dolayı bir nebze performans artışı olmuştu ama gene de tatminkar değildi. LINUX iyiydi hoştu ama özgÜr yazılım çerçevesinde olduğu için ekran kalibrasyonu konusunda sıkıntıları vardı. Ya da bilgisayarımı tam olarak desteklemiyordu. Sonuçta RAW çektiğim fotoğraflara bakmak bile bir işkenceye dönÜşmÜştÜ. Yeni bir bilgisayar almanın zamanı gedi diye dÜşÜnmeye başladım. LINUX stabilliğinde ve rahatlığında olacak ama aynı zamanda Adobe programlarını da kullanabileceğim melez bir işletim sistemi arayışına giriştim. her seferinde karşıma kapı gibi MAC bilgisayarlar geliyordu. Gerek ekran kalibrasyonu, gerek MacOS'un UNIX çekirdekli olması ve windows'tan alışık olduğum programları kullanabilecek olmam bani baştan çıkarıyordu. aynı tuhaf neyon ışıkları altında mini etek giymiş ve çok gÜzel bir kadın edasıyla bana göz kırpıyordu Apple. Baya bir araştırma sÜreci yaşadık baya bir flört ettik kendisi ile internette. Sonunda siparişimi verdim. çok karşı çıksam da "o makineye o kadar para mı verilir" diye, sonunda beni de kötÜ yola dÜşÜrdÜ Apple. Demem o ki; sadece fotoğraf makinesinin gövdesini değiştirmek sizin başınıza bu tip işler açar. Bazen paralel çalışan teknolojilerdeki değişiklikler diğer teknolojilerin de değişmesini gerektirir. Şimdi benim D40 ve eski bilgisayarım ne olacak, merak eden olur diye söylÜyorum, hepsi annemin kullanımına tahsis edilecek, annem oğlumdan fırsat bulursa fotoğraf çekecek.
  11. Orçun Edipoğlu

    GKN 2906

    sonunda sen de damlalara sarmaya başladın sanırım... bence, daha yere paralel bir açıyla çekseydin NIKON yazısı metallica logosuna benzemezdi. ama bu haliyle de başarılı bir çalışma olmuş. tebrik ederim.
  12. Orçun Edipoğlu

    REM

    ben de fotoğrafı ilk gördüğümde rahatsız oldum. göze batan bir şey vardı. Fotoğrafın orijinal halini görünce anladım ki beni rahatsız eden çok fazla dijital müdahalede bulunulmuş olması. bence fotoğrafın ilk hali daha göze güzel geliyor.
  13. Orçun Edipoğlu

    Sigma 18-200 OS II HSM

    18-200 aralığında TAMRON kullanıyorum. Ümit hocanın dediği gibi kararma sorunları falan yaşanıyor. Keskinlik konusunda baya sıkıntılı. Ben bu objektifi neden aldım, bulunduğum coğrafya çok tozlu. makinenin Üzerinden lensi sök tak yapmak istemediğim için. Aldığım lensten pek de memnun değilim açıkçası, TÜrkiye'ye gelirken yoldan bir tane 18-105 almaya niyetliyim. bence ihtiyaçlarını dÜşÜn ve ona göre hareket et. imkanın varsa bahsettiğin lensi arkadaşından adin ve bir sÜre kullan, ondan sonra kararını verirsin.
  14. damlalar ile bozmuş olmamın sebebi aslında bulunduğum ortamda anca bunu yapa biliyor olmamdan dolayı.
  15. Bizimde naçizane alet edevat bunlar. Bir iki objektif falan var aklımda. daha tozdan arınmış bir yere gidersem alacağımdır, ama asıl sorun şu ki ben elimdeki malzemeleri bir türlü satamıyorum.
  16. fakir makir, gayet tatminkar duruyorlar.
  17. malesef bildiğim kadarı ile yok.
  18. ben de talibin. okulu bitmiş, askerliğini yapmış, çocuk sahibi ve stabil bir işim var. yurt dışında çalıştığımdan 4 ayda bilemedin 6 ayda bir gelirim eve. anlayacağınız çekirdeksiz üzüm gibiyim... :D :D
  19. aslında olayı özetleyen bir fotoğraf var
  20. zaten hiç birimiz sanat icra etmiyoruz. Ama bir fotoğrafı bir yerde paylaştığınız anda o "kedi" kedilikten çıkıyor ve seyreden için bir sürü duyguyu tetikleyebiliyor. Kaldı ki insan olarak taktir edilme güdüsü ile donatılmışız. belki de önemli olan kimsenin göremediğini gösterebilmek, kimsenin fark edemediğini yakalamak sıkıntısı taşımakla alakalı. üzerinde düşünülmesi gereken bir konu, rast gele deklanşöre basılmaktan daha derin olan bir şey bence fotoğraf. Ben bunu yapıyorum demiyorum, yapmaya çalışıyorum. konu nereden nereye geldi. gökhan kardeşim birileri bizi kovalamadan konuyu kapatalım, derin offtopic'ler içindeyiz...
  21. bu da bir bakış açısı, saygı duyacağız ne yapalım. konu sanatçı olmak da değil de, yaptığın bir şeyin etiğini disiplinini kavramakla alakalı. iş sadece matematiksel orantıyı tutturup deklanşöre basmak değil demeye çalışıyorum. şahsınıza almayın yani konuyu, sadece konuşuyoruz.
  22. bu aralar pek gözükmüyor lakin...
  23. bir de işin şu tarafı var ki, bilgi birikimi ihtiyaçları doğuruyor. Yani fark etmeseniz bile edindiğimiz bilgi birikimi sizin sahip olma isteğinizi tetikliyor. Mehmet hocanın genel tavırları, yazdıkları zaten bir ekipman arsızı olmadığını gösteriyor. Etrafınızda bu tip insanlar olunca da ister istemez nasıl daha fazlasını öğrenirim diye insana hırs basıyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.