Gökhan YAZICI

Hocam bu biraz düşünce şekillerimizin farklı olmasından kaynaklanıyor. Ben kendimi bir fotoğrafçı olarak, yada olmaya çalışan biri olarak görmüyorum. Hobim bu benim, can sıkkınlığını alıyor, sodanın şişkinliği alması gibi yani Hayatımda fotoğraf yokken ya bilgisayar donanımları vardı deli gibi kafamı bilgisayar kasasını içine sokup saatlerce, günlerce orda kalıyordum. Sonra bahis girdi yoldan çıktık Ara Güler isimini biliyorum çünkü garip bir isim, akılda kalıcı. Ancak sokakda görsem yemin ediyorum tanımam. Ertan Abi 'nin bahsettiği Cappa, Bresson falan kesinlike tanımıyorum. Bresson tanıdık gelsede muhtemelen Virgin isimli firmanın sahibinden dolayı bir çağrışım oluyor ancak kesinlikle ve kesinlikle hiç bir fotoğrafçıyı tanımıyorum (yerli/yabancı). Sadece eskiden haberci programı vardı onun sunucunun fotoğrafçı olduğunu biliyorum ama oda adı bile aklıma gelmiyor. Benim fotoğrafçılık kavramım bu. Eğer ben bu adamları hepsinin tanısam, nasıl İngiltere 2.lig takımının ilk 11 ini ezbere biliyorsam bu adamların fotoğraflarını en ince ayrıntısına kadar hafızama kaydeder sürekli taklit yapardım. Başkasını taklit edeceksem, o halde bu nasıl benim hobim oluyor. Lafım kimseye değil ancak herkes fotoğrafçılığın yaratıcılık işi olduğu söyleniyor. Herkes birbirine taklit ederken yaratıcı kim oluyor peki Ben kendi halimde, kendi gözüm, kendi beynimle fotoğraf çekmeye çabalıyorum. İlgilendiğim tek husus doğru ayarlar, net fotoğraf. O sebepten çektiğim 100 fotoğraftan 99 unun hiç bir anlamı kompozisyonu yoktur. O 1 tanede kazara olmuştur :D

Ertan abi senin blog daki yazım hatalarınıda okuyoruz Ayrıca şahsi görüşüm, her terimi, herşeyi Türkçe'ye çevirmeye gerek yok. Bazı şeyler olduğu gibi kalmalı. Sıtkı bey bir çok kişi tecrübesini aktarıyor. Ben 300TL lik tripod kullanıyorum. Toplasan 3 kez yanımda taşımamışdır. Evde duruyor makro çekerken kullanıyorum. Parayı sokaktan toplamıyoruz, 300TL benim için az bir para değil. Bir gaflet ve heves ile aldım. Şimdi satmak istesem belki aylarca 200TL den ilan açıp satmaya uğraşacağım. Kullanmadığım malı sırf evimde bekledi diye aldığımdan daha ucuza satıp zarar edeceğim. Ayrıca kaliteli de olduğundan satmaya kıyamıyorum da. Kullanmayacaksanız, her yere taşımayacaksanız çok para vermeyin. Ancak sakında en ucuzunu almayın öyle 100-150TL lik tripod lara sakın ha (çünkü bende onlardan da var )... Sahibinden.com da yada diğer sitelerde bir çok insan benim gibi bir heves alıp sıfır durumda dripod larını satıyor. Onlara bakın 200TL civarına ball head lı iyi bişey bulup alın derim.

Eğer benim gibi tripod alıp sadece köşede çürümeye bırakacağınıza 200TL ye kaliteli sayılabilecek bir tripod alın, kalan para ile lens gibi ekipman alın.

Sağlam bir bütçe ayırmışsınız bu iş için. Tripod dan ne bekliyorsunuz acaba? Hani sormadan edemiyeceğim, 1000TL tripod için bütçe ayırabiliyorsanız neden 28-300 lens kullanıyorsunuz? Gitzo diye bir marka var. Modellerini ve fiyatlarını bilmiyorum ama duyduğum kadarı ile tripod aleminin Mercedesi galiba. Ben Sirui R2004 + G20 ball head kullanıyorum 300TL falan. Şu ürün var http://fotografdunyasi.com.tr/product/profesyonel-tripodlar/sirui-t-2005x-aluminyum-profesyonel-tripod-kit.html Küçük, hafif, taşınabilir bir ürün. Ağırlık kapasitesi fazlası ile iyi, yine G20 ball head ile geliyor. Eğer istenirse uzun vade de daha pratik bir ball head alınabilir. Yine Manfrotto a kaliteli bir tripod markasıdır. O da istenilen özellikleri içeriyorsa alınabilir. Tripod un tam açıkken ki boyuna dikkat edin, sizden kısa ise kullanması zor oluyor, sürekli eğilmek 2 büklüm kalmanız gerekebilir. Genelde Sirui, Manfrotto, Gitzo gibi kaliteli markaların ucuz olanlarını hep boyu kısadır.

Okan Bayülgen'in dediği olayın bence teknoloji ile alakası yok. X fotoğrafçı bir fotoğraf çekiyor. Kıçı kırık Y amatörü bu fotoğrafı görüyor, aynısı çekiyor. Yaratıcılık sıfır, işin taktiği, tekniği sıfır. Görüyor, hoşuna gittiğini aha bende bunu yapmam lazım/ben de bunu yaparım oluyor. Ben bu sebepten fotoğrafları incelemem etmem. Hiç bir fotoğraf sitesinde saatlerce fotoğraf incelemem. çünkü biliyorum ki bir fotoğraf gördüğümde direk zihnime işleniyor ve X bir pozisyonda haa şöyle çekebilirim diye onun bir kopyasını çıkartıyorum. 500px ve flickr dışında hiç bir fotoğraf ortamına üye değilim. Flickr im aylardır açılmamıştır bile. 500px de de olabildiğince az fotoğrafa bakarım. çünkü farkında olmadan X şahsının çektiği fotoğrafı zihnime işlemek gibi bir niyetim yok. İşle, işle, işle ondan sonra çık "aha bunu ben çektim" de. Onu sen mi çektin? Yoksa X fotoğrafçısını taklit mi ettin?

Bütçe ne kadar? Bir tripod dan beklenti nedir?

X bir forumda fotoğraf muhabbeti dönerken bende işte amatör çaplı bir fotoğrafçıyım yani makinelerdeki astronomik MP olayına takılmayın o olay o kadar basit değil vs demiştim. Hayatın sırrını çözen bir ergende "işte o kadar bildiğin için hala amatörsün" demişti bana Makine herşeydir ancak önüne takılan lensi, onu görüntüleyecek monitörü, işlemek gerekiyorsa işleyecek bilgisayarı hepsi çok önemli etken. Ben 10MP kamera ile başladım, 12MP ye geçtim, şimdi 16MP. MAC mini kullanıyorum i5 2.3ghz + 8gb Yetiyor. Laptop da 2.5ghz (T9300) + 4gb ram + windows 7 veya 8 3 tane RAW açınca PC kendinden geçiyor. Yani ya MAC olacak, yada iyi bir bilgisayar.

1:1 makro ile uğraşırken elle focus halkasını çevirirken ister istemez oynatıyorum sağı solu oynuyor. Amacım hiç el sürmeden makro yapmak ama o da yazılımla falan mümkün değil. Aklımda bir kaç yöntem var bu konu ile ilgili olarak

Hiç konser çekimi yapmadım ama oluşabilecek ortamı tahmin edip "kendim için" lens alacak olsam. 35mm F1.8 + 50mm F1.8 alırdım. Konserde geri sıralardaysam ve 50mm bana yetmez diye bir düşünceye sahip olmam. O zaman ön sıralarda olmalıyım diyerekten önceden yer kaparım. Zira arka sıralardaysam 70-200 civarı bir lens almam gerekirdi o zaman da kendi kendime şunu sorardım; 70-200 alacak/kullanacak adamsam ben neden hala D5100 kullanıyorum? Ya nefsinize hakim olup mantıklı kararlar vereceksiniz, yada şuan ellerini ovuşturup kararınızı bekleyen Japonları sevindireceksiniz

Cevabını biliyorum gerçi ancak bir ihtimal sorayım. Makineyi manuel focus olarak ayarladık. PC, Telefon yada farklı bir alet vasıtasıyla milimetrik focus ayarı çekmek mümkünmüdür? Lense dokunurken, ayar yaparken, herşeyi halledip ellerimi bıraktığımda ister istemez kıpırdama, odaktan kaçma oluyor çünkü. Ayrıca bu tarz programlardaki live view özelliği mi daha başarılıdır (iyi bir monitör ile) yoksa makine üzerindeki LCD den live view mi?

Şu beyaz tetikleyici nasıl bişey Recep abi? Ne gibi özellikleri var? Eminim bir çok kişi merak ediyordur.

Hörmetler Recep abi

75€ Ancak bu demek değil ki 750€ luk lensi gümrüğe girmeden alamazsınız. Adamlar 7500€ luk kamera alıyor ebay dan ve şans, kader kısmet gümrüğe takılmadan geçiyor.

Su damlalarının nereden çıktığını öğrenmiş olduk

Bizim ki fakir işi abi direk hedefe odaklı. Şuda iş yapar, buda iş yapar deme lüksümüz yok malesef. Bu lazım, o alınır ve bitti

Buda benim fakir işi çeyizim MAC ne yapıyo orda demeyin masayı dolu gösteriyor Tabi birde incik boncuk bir sürü zımbırtı var da onlarıda dökmenin espirisi yok.

Çin'de devlet siz satın, ihracat yapın taşımasını ben yaparım diyor (belli başlı limitlerde). Bizde ise devlet sakın satmayın, sakın almayın dercesine ithalat/ihracat kuralları koyuyor. Türkiye'nin ihracat oranının bu derece az kalmasının da en büyük özelliklerinden biri bu. X bir malı Y ülkesine gönderirken harcama kaÇ para olur? Çok bilinmeyenli denklem.

Kredi kartına ihtiyaç yok ebay da alışveriş yapmak için. Paypal hesabınız olsun yeterli. Ancak onun için kredi kartı şart o ayrı konu

Orçun abi bu bir pipe değil (pipe nedir biliyorum da TR deki adı 5dk dır aklıma gelmedi ) onu anladımda anlatmak istediğini anlamadım. Bak daha bunu anlamadım sonra bana sanat manat, fotoğraf yorum diyorsunuz :D Beysan Abi merhaba. Haklısın. Büyüklerimden duyduğum şeylerin büyük çoğunluğu doğru çıkar ancak hataları yaşamadıktan sonra kulaktan dolma tecrübe olurmu? Bir 25 sene sonra bende şuanki halimden büyük değişim geçireceğimin farkındayım ama hatalarımı, doğrularımı kendi tecrübelerimle (sonuçları ağırda olsa) bulmayı her zaman tercih ederim. "Aslolan hayattır hayatta Beşiktaş" diye sloganım ile mevzuyu bitiriyorum

Valla bence alakalı bir husus. Yani fotoğrafı konuşuyorsak bunun sanatı şuyu buyu konuşulur muhakkak. Benim için kedi kedidir ama içinde güzel kedi, çirkin kedi, sarı kedi, mavi kedi diye dallara ayrılabilir tabiki Benim beynimdeki 100 milyar nörondan hiç bir tanesine kedinin aşkı anlatması veya yalnızlığı anlatması mümkün değildir Kendimi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Ortaya bilimsel veriler dökülmediği müddetçe hiçbir nöronumun değişeceğini sanmıyorum. Fotoğraf sanat değildir, sence, onca, bunca olabilir saygı duyarım sizin görüşünüz. Fotoğraf olayına girmeden öncede on binlerce fotoğraf görmüşlüğüm vardı ama hiç biri bana bişey ifade etmezdi. Ne zaman ki kendi gözümle (makine+lens yardımıyla) bir sineğin gözündeki petekleri gördüm işte o zaman bu işten keyif aldım daha derine gitmem, daha çok şey öğrenmem lazım dedim. Yoksa dediğim gibi sektörün benim gözümde bir değeri yok (para kazananlar üzerine alınması sonuçta ekmek kapısıdır) ama değeri olduğuna inanana saygı duyar işine karışmam. Benim hayat felsemem budur. Ben sağcıyımdır, solcuyu sevmem ama işine karışmam. Ben Mavi yi severim ama kırmızı sevene karışmam. Ben tenis severim ama futbolu sevene karışmam. Kim ne yapıyorsa yapsın abi, bana yada sevdiklerime zararı olmadığı müddetçe kimsenin fotoğrafını çektiği kedisine kış demem

Hiç alınmam. çünkü dediğim gibi sanat icraa ettiğimi düşünmüyorum. Fotoğrafın hilelerini, basit matematiğini kullanarak fotoğraf "çekebiliyorum" özel bir becerim, isteğim yok. Bugüne kadar çektiğim fotoğraflara bakınca şu fotoğrafımda şunu anlatmak, canlandırmak istediğim bir kare bile yok. Yani kedi çektiysem o kedidir. Düşünmeye, üstüne kafa yormaya gerek yok :D

Benim köşelerim sert ve keskindir. Fotoğraf benim için sanat değildir nokta. Başkası sanattan sayar saygı duyar geçer, tartışmasına bile girmem çünkü sonu olmayan ucu bucağı olmayan bir konu. Ben sanatçı değilim, olmak gibi bir derdim de yok. O sebepten yorumumun bir değeri olmayacağı için boşa konuşmayı sevmem.