Gökhan YAZICI

rezillik olmadığı kesin. bu fotoğrafçıyı yeni gördüm. kesinlikle tarz sahibi, dali gibi sürreal. sürreal işleri beğenmeyebilirsiniz de rezillik demek komik.

fotoğraf sanatı en "düzgün" vesikalığı çekmek midir. :/

ülkemizde onlarca kişinin peşinden koştuğu klişe fotoğraf "ustası" profesyonellerden oldukça ayrı bir yerde, orası belli.

portföyü kalite kokuyor takibe aldım sağolun böyle bir "rezillik"ten haberdar ettiğiiz için.

Yukarıdaki fotoğraf için konuşuyorum başka çalışmalarını bilmem, ilgilenmem.

çektiğim bir fotoğraf üzerinde oynarım, komiklik olsun diye insan şeklini değiştirir kafasını kocaman, vucudunu küçücük yapar sonra eşime dostuma gösterir güler eğlenirim. Ancak bunu kimseyle paylaşmam.

Bir insanı, insanşeklinden çıkartıp garip farklı formlara sokup sonra bunu "sanat" başlığı altında paylaşmak gerçekten sanat icraa eden insanlara yüzüne tükürme ile eştir.

Bu sanat değil arkadaşlar, eğlencedir. Bunun sanat olduğunu iddaa eden kişinin sanat anlayışını biraz irdelemesi gerekir.

Yukarıdaki fotoğrafta elindeki Canon lensi erkek üreme organı gibi tutan Slaven Biliç'e benzeyen adamı, hemen onun arkasında yeni görmüş gelin gibi duran kıza, solda kameralarını yalayan kızlara falan hiç girmiyorum bile.

Valla düşüncem saat 3 gibi karşıya geçmek ama hava durumu pek iç açıcı değil. Akşama doğru yarın ki hava tahminleri netleşir bakalım... bekliyorum.

Bende şimdi exife baktım ilk fotoğraf F5 de çekilmiş

Hep D7000 kaka almayın, 650D falan alın onun yerine.

1000 liralık modellerde iş görür ama tripod üzerinde

1000TL ye gerek yok, 500TL K10 + 300TL ye tripod her türlü gece çekimi yapılır.

Şimdi EXiF denilen bir gerçek var.

1. çektiğiniz kare 8 mayıs 2014 12:09 da makinenizin çektiği 26311. kare

2. çektiğiniz kare ise yine 8 mayıs 12:40 da makinenizin çektiği 26438. kare

30dakika da 130 kare çektiniz ve 26bin görmüş makineden yağmı fışkırdı???

Burada bir mantıksızlık var.

Kendi gözüme göre yorum yapıyorum;

WTF

O fotograflar hızlandırılmış kursun ilk dersinden Gokhan.

Dolayısıyla bu tür püf noktalarının boyle hızlı kurslarda irdelenmesi beklenmez.

FRize degerli ustalari bunyesinde barindiran, universiteden ogretim gorevlilerinin de bulundugu resmi bir kurum olup ozel kurslarla alakasi yoktur. Sozkonusu dersler universitenin yerleskesindeki salonlarda verilmektedir, bu imkani her sehirde bulamazsiniz.

Son birkac gundur bu tur Nikon hatalari basliklarinin artmasi sizin de dikkatinizi cekiyor mu? Yok iso basarimi dusuk, yok conan daha iyi video ceker, yok 6D D600 u dover! Neler oluyor Allahaskina?

Kursun içeriğini bilmiyorum şimdi basit fotoğrafçı kursu diye düşündüğüm için iso = noise yani bunu bari öğretsinler diye düşündüm

Gözümden kaçmıyor değil aynı içerği sahip makineyi suçlayan konular hep.

Sanki tek bir eldenden bir amaç için çıkıyor hissi uyandırdı bende

Fotoğraflarda düşün noise için iso nunda düşük olması lazım. Kursta bir zahmet artık bunları öğretsinler artık!

Kimi makinede noise 200de başlar, kimisinde 800 de kimisinde 25000 bu verdiğiniz para ile alakalı bir durum.

Ayrıca cektiğiniz fotoğraflarda tek sorun noise değil, bariz AF noktasını da karçırıyorsunuz.

Çekimler arasında birde şöyle bir fark var.

Siz makro gibi video Çekmişsiniz. O ise genel anlamda geniş alan.

Alın kameranızı iso 100 de (auto iso nun video da kapalı oluğundan emin olarak) gece az ışık olan bir sokakta video Çekin en aÇık diyafrramda F3.5 gibi mesela.

Buna yakın bir sonuÇ elde edeceğiniz muhtemeldir.

Ancak o video da da noise giderici filtreler olduğunu düşünüyorum.

Recep bey paylaşımınızı server dan dolayı izleyemiyorum. Adamın çektiklerini yorumlamak için çekilenleri incelemek lazım video da varmı bilmiyorum ama %100 e getirip netleme noktasında titreme varmı, netleme kaçırmışmı vs.Benim uzunca bir D800 deneyimim olmadı birkaç D800 alıp malup sebeplerle geri gönderdim bu konuda sizler ve Ertan hocam daha tecrübeli. Ama anlatmak istediğim şey şu; bu amcamın çat çut çektikleri iş görürmü? Görür. hele de küçültürseniz. Zaten açık havada ise enst. pek sorun olmayacaktır. Lakin bu amca aynı kadrajı aynı şartlarla tripod üzerinde çekip kıyaslarsa asıl D800 ve 30 mp farkını o zaman görecektir. Dün arkadaşlardan birisi sormuştu ''netleyip kadraj düzeltiyorum ama netlik bozuluyor ''diye. Şimdi, cihaz FF, diyaframında dana gözü gibi açık, oldumu alan derinliği minimum. Portre çekiyorsun, netledin modelin gözünü sonra kadrajını düzelttin ve altın noktayada modeli yerleştirdin, tuttun nefesini bastın tetiğe. Lcd de baktın ''oooo harika fotoğraf'' akşam eve geldin attın PC ye %100 yaptın amcamın gözleri mahmur, kulakları ayna Birde denemelerimde şunu farkettim, enst 1600 çekim yapmışım aynı kadraj aynı şartlar 2 si net 2 si titrek, ya ben D800 ün verdiği adrenalinle titredim yada 36 mp herşeyi gösteriyor hata affetmiyor.

Şükrü Hocam yani ailecek yazdıklarını severek okuyoruz ama bide şu düz kalıp şeklinde, peş peşe yazmasan arada boşluk, parargraf falan kullansan tam süper olacak

İnsanların sağlıklı yorum yapabilmesi için örnek video paylaşmanız gerekli.

Bu forumda hatta hiç forumda bulamıyacağınız en iyi kamera ve lensleri de deşifre edeceğimide yinelemek isterim

Gelen olur bakalım abi inşallah.

Benim asıl korkum yağmur mağmur yağmasında o gün.

Şöyle parçalı bulutlu bir havada güzel kareler yakalarız kız kulesinden.

Merhaba

Ben yeni üye almayalım demiyorum, Benim önerim yeni aboneler ile eskilerin açtığı konuları ayıralım. üst yeni alt eski olsun yada sol eski sag yeni yada tam tersi.

Kimse anasının karnından fotografçı olarak çıkmadı, hepimiz en aptal soruları sorma ihtiyacı oldu, olacak da. Ama burayı makine ve lens için giriş formundan ayıracak birşeye ihtiyaç var. Dimi Kemal ?

Senin bahsettiğin olayı forum ortamında kurmanın imkanı yok.

Ancak forumu sanat ve ekipman diye ayıralabilir.

O zamanda olacakları sana söyleyeyim.

Ekipman kısmına her gün mesaj atılırken sanat bölümüne atılan mesaj sayısı yok denilecek düzeyde kalacak.

Atılan mesajlarda " üSTaTLaR FOTOlarımı YoRumLaYabiLirmi?#$????? " tadında olacak.

Ben sizin derdinizi sıkıntınızı kafam bastığı kadar anlıyabiliyorum.

Adam elindeki 18-105mm ile hiç birşey yapamazsa 70-200 ilede hiç birşey yapamaz bende farkındayım.

Ancak sanat dediğiniz şey ucu çooook açık abi ucu bucağı yok.

Herkesin kendine göre bir sanat anlayışı var.

O yüzden mevcutu kabullenmek gerekiyor.

10 Mayıs 2014 cumartesi

Hava kötü olmazsa üsküdar Kız Kulesi'nin oradan uzun pozlama yapma niyetindeyiz.

Farklı bir güzergah yapıp günü kız kulesinde de bitirebiliriz aslında bana uyar sıkıntı değil.

Daha önce gelenlere çay simit ısmarlayacağmı söylüyordum ama bu sefer siz bana ısmarlıyacaksınız çünkü katılım yapan arkadaşlara en iyi kamera ve lenslerin bilgisini vereceğim.

Şimdilik katılımcılar;

Gökhan Yazıcı

Muhammed Ayter

http://www.tripodfot...l-tripod.1643.p

400TL sadece gövdesi. + 150TL civarına da ball head denilen kafa lazım.

Aslında böyle düşünülünce ben bendeki Sirui R2004 + G20 kafayı 300TL ye gayet iyi bir paraya almışım.

http://fotografdunyasi.com.tr/product/profesyonel-tripodlar/sirui-r-2004-profesyonel-aluminyum-tripod-kit.html

Dağın başında, muhtemelen rüzgar +yorgunluk sebebiyle kol kaslarının artık kendini salması + korkudan bacakların yarattığı titreşim sebebiyle eminin D800 ile güzel kareler yakalanır )

Porno filmden verdiğim örnekteki gibi.

Adam baş yapıt yapar sanat der, adam porno film çeker sanat der.

Herkesin sanat algısı kendisine ve anlayana göre.

O sebepten siz bana diyin en iyi kamerayı, en iyi lensi ondan sonra rahat bırakın beni ben sanatımı icraa ederim.

Siz söyleyin en iyi gitarı ben sanat yaparım siz kafanızı takmayın.

İstisnasız tüm forumlarda bu olmuştur, olur, olacaktır.

Bunu engellemenin tek yolu üye seçmektir.

Eğer böyle bir yöntem uygulayıp, az ama elit bir fotoğrafçı kitlesi oluşturmak gibi bir niyet yoksa tartışmakta anlamsız bir tartışmadan öteye geçmez.

çünkü siz bu mesaja cevap yazarken foruma birisi 50mm f1.8D mi G mi diye konu açmış olacak.

Ekmek köfte ilişkisinin en bariz gözlendiği konudur bence tripod olayı.

SON ŞEKLİ:

1- Manzara için:

Nikon 24mm f/2.8D veya Nikon 35mm f/1.8G

2- Portre için:

Tavsiyeleriniz Lütfen

3- Makro için:

Sigma 150mm f/2.8 EX DG OS HSM APO

4- Kuş fotoğrafları için:

Sigma 150-500mm f/5-6.3 DG OS HSM APO ve buna uyumlu telekonvertörler

5- Diğer:

Tripod, Ring flash, ND Filtre, Titreşimsiz çekim için Uzaktan kumanda v.s.

1- 24mm ve 35mm pahalı bir manzara lensleridir. Şöyle ki;

Manzara dediğiniz fotoğraf F8 üstü çekilir. 35mm F1.8 ise mesela en iyi keskinliği F5.6 da falan verir ondan sonra performansı düşmeye başlar. Sadece 35mm değil çoğu F1.8 F1.4 lens için geçerlidir bu.

F2.8 olan lensler ise genelde asıl performansını F5.6 sonrasında yansıtırlar.

Ayrıca sabit odaklı manzara lensi her daim sıkıntıdır.

35mm F1.8 yerine Tamron 17-50 çok çok daha güzel kareler yakalarsınız.

2- Bana göre portre lensi 85mm F1.8 - F1.4 dür.

Kimizi 50mm de tercih eder. DX gövde de 50mm ehh idare eder olsada bence 85mm ciyim.

17 nisanda mail atmışım bu firmaya 1 mayıs da zahmet edip cevap vermişler

Ben bende D700, D7100 var dedim.

3-5 tanede şu şu lensler var.

Nikon larda otomatik çalışmıyor, manuel sıkıntı değil ama MultiPoint Focus Test, Aperture Sharpness, Dust Analysis vs gibi diğer özellikler Nikon da çalışıyormu demiştim.

Aldığım cevap bu

Hi Gokhan,

Yes all the other features work as expected.

many thanks,

greg

Greg abi o kadar aceleyle yazmış ki adam kendi adını bile yazarken G yü küçük yazıyor

Neyse bu yazılımı benim gibi merak eden varmı?

Ben almak istiyorum.

En full versiyonu 250TL ye denk geliyor. 5 tane kameraya kadar desteği var (seri numarası ile kayıt ettiriyoruz).

Kurbana girer gibi 5 ortak alırsak adam başı 50TL düşer ki çok büyük bir meblağ değil sanırım.

Bu arada biz 5i tamamlayamazsak CanonTürk de sürekli toparlanıp alıyorlar 1-2 kişide ordan ortak bulabiliriz.

Alabiliyorsanız D7100 alın ama alamıyorsanız D7000 son derece güzel makinedir.

Yurt dışından eğer merdiven altı yada sokağa serilmiş bez üzerinde seyyar satıcıdan almıyacaksanız yağlı tuzlu D7000 denk gelmesi pek olası değil.

TR den alırsanız gelebilir ama yurt dışından helede ABD falan pek mümkün değil.

Kaldıki konu hakkın yeterli bilgi ve tecrübeniz de yok görüldüğü kadarı ile.

Sensöredeki leke, gözlük camındaki leke ile eş değerdir.

Gözlüğünüzde leke olunca gözlüğünüzden soğurmusunuz? Alırsınız bezinizi temizlersiniz.

Sensörde leke oluncada farkı yok yine temizliyorsunuz.

Ben K-x, K20D, D7000, D700 kullandım hepsini temizledim, muhtemelen sonra alacağım tüm muhtemel kameraları temizleyeceğim.

Ayrıca yağ problemli makineler tüm hayatları boyunca yağ kusmuyor. Mekanizmaya fazla konulan bir yağ var, kimisi ben 3 kez temizlettim bitti gitti diyor, kimisi 5 kez temizlettim bitti diyor.

Olay bundan ibaret.

Ha D90 da iyi makine, zamanının en iyisi ama zamanının!

Bugün sanırım sıfır D90 bir bizim memlekette satılıyor.

Bugün D90 kullanıcısı olsam sıkıntı yok, alır kullanırım. Ancak yeni kamera alacak birisi olsam D90 gibi ömrünü tamamlamış değilde D5300 alırım daha iyi.

Tereddüt ettiğim konu Sigma 150-500mm f/5-6.3 diyaframda alan derinliği alabilirmiyim. Kuşun gözü ile birlikte arkasındaki dal yaprak v.s. yi görmek pek hoş olmaz sanırım.

Birde Tamron 150-600mm ile Sigma 150-500mm kıyaslamasında tercihiniz hangisi olurdu.

1- Nikkor 24mm veya 35mm bir portre lensi değildir.

Portre lensi için DX format bir gövde de 50mm den büyük bir lens lazımdır.

2- Kuş fotoğrafı çekeceksiniz. Kuşa ne kadar yakın olmayı planlıyorsunuz?

50mt diyelim. Süper bir lensin var 200mm f1.8

50mt mesafede F1.8 de bile net alan 4.5mt olur, yani kuşun gagasından ağacın arkasına park etmiş bir arabaya kadar komple net çıkar.

of of, konu başını alıp gitmeden ben de kendi düşüncelerimi hemen söyleyeyim.

Buradan Sonra yazacaklarım SöZüM MECLİSTEN DIŞARI kapsamındadır, kimse üzerine alınmasın.

Bence fotoğraf çekenler -ki her fotoğraf çeken fotoğrafçı değildir, en azından BEN değilim- bence iki ana gruba ayrılıyor. Meraklılar ve ilgililer.

İlgili olanlar genelde vay anasını satayım şurada bir indirim varmış gidip alayım bari şeklinde tetikleniyorlar. Onlar için durum anı fotoğrafı çekmek, eş dost fotoğrafı çekmekten öteye gitmiyor. Bir iki temel prensibi öğrenmek onlara kafi geliyor A mod nedir, S mod nedir, M mode aman uzak dur, P ile AUTO arasında ne fark var ki şeklinde. Boyunlarına astıkları makinelerinde genelde mercek çapı yüksek lensler kullanıyorlar ki havalı olsun. Bir süre sonra makineleri tozlanıyor ya da tatilden tatile kullanılır oluyor, ilgilerini yitiriyorlar.

Meraklılar için ise konu daha karmaşık. hep daha iyisine, ulaşmaya çabalıyorlar. Ellerine geçen her şeyi okuyorlar. Her fotoğrafı inceleyip bakıyorlar. Durmadan kendilerini baktıkları veya beğendikleri fotoğraflara göre konumlandırıyorlar. Durmadan araştırıyorlar. Bazen işin teknik ve elektronik kısmına o kadar takılıyorlar ki Şükrü beyin de dediği gibi fotoğrafın diğer unsurlarını (kompozisyon ışık gibi) kaçırıyorlar. Maalesef iyi makineden, pahalı ekipmandan güzel sonuç çıkacak diye bir şart yok. Hatta en en keskin lens hangisidir, en güzel gövde hangisidir diye düşünürken arada fotoğraf çekmekten aldığımız keyfi unutuyoruz. Fotoğraf ne yazık ki sadece pozlama üçgenini ayarladın yapıştır gitsin, keskinse fotoğraf iyidir ile olmuyor. Işık ve kompozisyon bilgisini de fotoğrafın içine katmadıkça hangi fotoğraf makinesini kullanırsan kullan mobese kamerasından farksız. Fotoğraf sanat mıdır, tartışılır ama fotoğrafın görsel ve estetik pratiklerini resim sanatından aldığı ortadadır.

Toparlamak gerekirse "ilgili" kişiler geliyor soruyor ve onlar için konu kapanıyor. Belkide hayatlarında bir tek sefer kullanacakları bir bilgiyi aletin kullanma kılavuzunu okumadan edinmiş oluyorlar. Onlar için fotoğraf o noktada bitiyor. (bu aralar bizde pek moda olan "diğer forumlara baktım, ama en teknik bilgi burada" babalaması yapmaya çalışmaları gerçekten çok hoş oluyor.) Peki ne yapmak lazım. Fotoğraf çekmenin keyfine varmak lazım. işin teknik ve elektronik kısmına pek fazla takılmadan fotoğraf çekmeyi öğrenmek lazım, makine elektroniği veya teknik mevzulara kafa yormaktan çok.

Bunlar benim kendi düşüncelerimdir, ne kimsenin düşüncelerini etkilemektir amacım ne de kırk yaşından sonra fikirlerimi değiştirmektir. Bu kadar şey yazmışsın kardeşim kendini nereye konumlandırıyorsun o vakit diye soran olursa, ben genelde o güneş batımının keyfine kendini kaptıran ve fotoğraf çekmeyi unutanlardanım.

Makinenin A S P modlarını falan biliyorsa bence o kişi aşmış demektir

İşte ülkemizde ki sanat bakışın kısa bir Özeti

İşte sanat nedir? Bence bunu bilmiyoruz.

Çünkü sanatın belli bir kalıbı yok.

O sebepten sanat icraa eden o kişilerle aşık attığımızı iddaa ediyoruz.

Ben yapmıyorum, ben fotoğraf Çekmeyi biliyorum ama fotoğraf Çekmeyi bilmiyorum.

Bilmiyordum, ileride bileceğimide sanmıyorum. Çünkü Çok niyetim yok. Kendi Çapımda eğleniyorum hepsi bu.

Çoğu amatÖr bÖyle olduğu halde bunu dile getiremiyorlar bence tek sıkıntı bu.

Ayrıca Ödül kazanan fotoğrafa gelirsek, kesinlikle güzel bir kare, hoş ama sanat mı?

Bence değil. Fotoğrafa bakınca iÇimde en ufak bir kimyasal tepkime olmadı. Hüzün, sevinÇ, mutluluk en ufak bişey yok.

Şimdi ben mi sanattan anlamıyorum? Yoksa Ödül kazanan bir fotoğraf sanat mıdır?

Doğan Abi'nin Sigma 35mm f1.4 ile Çektiği 2 tane martı fotoğrafı vardı, ikiside bence bundan güzeldi (işte onlar sanattır?!?)

Ödül kazanan fotoğraf sanat ise PentaxTürkiye de Egemen Ergin diye bir arkadaş vardı, yıllarca Pentax K10D kullandı, muhtemelen halen tutuyordur elinde.

Sanırım sayısız Ödülü var. Çok iyi fotoğraf Çeker, gerÇekten Çok iyi ama sanat mı?

Adam film Çekiyor milyonları gÖz yaşına boğuyor, oyuncular resmen oyunculuk dersi veriyorlar asfalt ağladı be seviyesine ulaşıyorlar...

Başka bir adam kadının sex günlüğü diye kadının sex yaptığı hikayeleri anlatıyor aynı sanat filmi festivalinde peş peşe gÖsterimi yapılıyor.

Kimimize gÖre 1. filim sanattır, kimimize gÖre 2. filmde sanattır.

Çünkü yapılmış bişey kÖtü değildir, emeğe saygı! Sanat bu canım adam yapmış uğraşmış.

Ben bÖyle düşünmüyorum, Kusura bakma yÖnetmen abi ama senin iÇinde derinlere bastırılmış garip sex fantezilerin sanat değildir, ayrıca yarıtıcı bir fikir de değildir Çok uzun süredir var olan bir sektÖrdür adı da pornografi :D

Neyse uzun lafın kısası, sanatın kesin bir tanımı olmadığından herkes istediği yere Çeker ve sanat icraa ettiğini varsayar.

Ancak Çektiği kareyi diğer gerÇek fotoğraf sanatÇıları ile karşılaştırınca sÖnük kaldığının farkına vardığından o sebepten donanıma sarar.

Konuda sana herhangi bir ithamım yok Remzi hocam, genel manada photograpici lere salladım Öyle