Ertan Ozturk

Bir de bu var: 3 sayfa yazı yazıyorsun, hangi ekipmanı neden önerdiğini anlatıyorsun. Sonra biri "peki ben ne alayım?" diyor. Ulan o yazıyı Ugandalılar'a yazmadık ki, sen de oku sen de anla! Forumlar da aynısı. 1500 tane 600D-D5100 konusu açılmıştır, 100lerce insan fikrini söylemiştir, yorum yapmıştır, biri gelip 1501.'yi açar ve "peki ben hangisini alayım?" der. "Kandıralı sen de dur" hikayesi gibi... Mehmet Hocam bu sorun sadece fotoğrafta yok. Diğer pek çok konuda işin özüne inmeden araçlara odaklanma sıkıntısı var. Bilgisayar oyunları bir örnek mesela, oyunlar iyiden iyiye grafik şölenine döndü içerik 3. 4. planlara atıldı. Son 5 yılda mezun olan mühendislerde bu "en önemlisi araç" sorununu çok net görüyorum. çocuğa proje maliyetlerinin nasıl hesaplandığını, hangi varsayımların kullanıldığını, iş programının ve iş miktarlarının maliyete etkisini anlatırken "peki bu düğme ne işe yarıyor?" diye soruyor! sen beni adam gibi dinlesen zaten o soruyu sormayacaksın bile... Politikacılar artık meydanlarda sürekli rakamlar veriyorlar. Şu kadar büyüdük, şu kadar köprü yaptık, yüzde bilmemne bilmemne yaptık lafları havalarda uçuşuyor, ama hiçkimse "insanların mutluluğunu arttırdık" demiyor mesela. Siyasetçi mi matematikçi mi belli değil. Ama amaç belli, ne kadar rakam kullanırsan asıl konudan o kadar rahat uzaklaşırsın.

Beyaz ayarı farkı olabilir en fazla. Canikon'un kendilerine has renk anlayışları olsa da 3-4 yılda bir bu anlayış değişebiliyor. 5DMarkII ve D700'ün RAWlarından aynı renkleri elde edebiliyorum. D800'de renkleri tutturmak biraz daha zor (yani %100 renk doğruluğu istiyorsanız). Bu arada, uzmantv'deki "uzman"ları keyifle izlemeye devam ediyoruz

D90'ın kontrol yapısı ve ergonomisi onu orta sınıfa koyuyor. Onun dışında D5100 hemen her konuda daha iyi. Bu arada "body" değil "gövde" desek

Yeni değişmiş ve sıfırsa iyi, ama D90'ın fiyatı ne? Çok uygun fiyatlı olmadığı sürece D90 almanızı önermem.

Birşeyler yazardım ama tripod, body, macro ve carbon yüzünden yazmıyorum ;-)

Örümcekleri ben de sevmiyorum Melih Bir tane bile Örümcek fotoğrafım yok.

Yok valla. Insanlar ne istiyor bilmiyorum. Fiyat mı yüksek yoksa 150mm'yi tanımamaktan mıdır? Ben OS' li istemesem ondakini alırdım.

Sigma 150 ve 180mm harika makrolar. OS'siz versiyonlar fiyat/performans açısından rakipsizdi. Donanımhaber'de fotoğraf bölümünde yönetici Sharkspower bir tane 150mm f2.8 satıyor (Nikon bayonet).

Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun! Bu arada bugün hastalanan Başbakan-Cumhurbaşkanı oldu mu? Yoldaydım haberlere bakamadım.

Mehmet Bey, böyle olmaz ama, neler saçmalıyorsunuz! öyle armut piş ağzıma düş falan! Bu işe yıllarını veren profesyoneller varken, amcanızın en güzel gününü rezil etmeyin, değmez. Kitapçılarda birçok tıp kitabı var, onları bulup okumaya çalışın. Youtube, Vimeo gibi sitelerde çeşitli ameliyatlar var, onları bulup izlemeye çalışın. önce yara bandı ve oksijenli sudan başlayıp dizi-kolu kanayan arkadaşlarınız ve çocuklarla ilgilenin. Yara bandı size yetmemeye başlayınce yavaş yavaş sargı bezi ve ağrı kesiciye geçersiniz. Pansuman yaptıkça kendi kendinize dikiş atmayı öğrenirsiniz. Zaten sonra bir neşter almanız gerekiyor (her doktorun çantasında bir tane olmalı). Tabi ışıklandırma da önemli, keseceğiniz yeri görmek için. Bir hastaneye giderseniz bu malzemeleri deneyip, size uygun olanları ameliyat malzemeleri satan yerlerden alabilirsiniz. Testere, bistüri, yatak vs.. gibi malzemeler de almanız gerekir ama bunları yavaş yavaş, ameliyata alıştıkça alırsınız. Kestikçe alışırsınız, alıştıkça kendinize bir asistan tutarsınız (hemşire de deniyor) ki terinizi silsin. İyice uzmanlaşınca anestezist de kiralamanız gerekebilir belli ameliyatlar için. Size tavsiyem, şimdilik amcanıza bir doktora gitmesini söyleyin. Olmadı ameliyata siz de girersiniz. Eliniz alışsın diye, belki asistanlık falan yaparsınız (dikiş dikebiliyormuşsunuz, mesela ameliyat sonunda dikişi siz atın, fazla kanı ve doktorun alnındaki teri silin). Unutmayın, bu iş yaptıkça öğrenilen bir iş. ne kadar keserseniz o kadar iyileşirsiniz. Kanınız bol olsun!

Objektifde de hata varsa zaten.. Senin dediğin yöntemi önermedim çünkü uğraşmak lazım.

1-2 durak dedikleri şey perde hızındaki kazanç. Diyafram ile ilgisi yok yani.

Sol odak hatasını anlamak için biraz zaman lazım aslında ama şu yöntem % 70 sonuç verir: Makineyi sabitle. En sol odak noktasına kontrastlı bir obje denk getir. Bu obje 2 metre civarında olsun. Keskinlik değerini +2 yap (ki ekranda odak kontrolünü rahat yap). Objektifi en düşük diyaframa al. Bir canlı önizleme açıkken odak yapıp çek bir de kapalıyken odak yapıp çek. Sonra ekrandan bak bakalım odak hatası var mı. Başka bir yöntem de dosya boyutlarını karşılaştırmak. Odak hatası olan çekimin dosya boyutu daha az olur (az detaydan dolayı). Bu yöntemler garanti değil. Alacağın kişi sana daha sağlıklı bilgi verir eğer güvenilir biriyse.

Sen hareketliysen ve lens sürekli titriyorsa "active" modunu seç. Mesela giden bir arabada ya da teknedeyken active modunu kullanmakta fayda var.

D800 için 24mm f2.8D, 35mm f2.0D, 50mm f1.8 yeterli. Kayıpsız sıkıştırma yaparsan da 40MB civarı oluyor RAWlar.

10binden fazla çekim sayısı varsa d800'de sorun olmaz D800 her yönden d600'den daha üstün. Ama eğer d800'den daha uygun fiyata d610 bulabiliyorsan o da iyi.

Her Istanbul'a geliş planında "bu sefer bir gezi yapalım" diyorum, 2 senedir her seferinde alakasız bir konu çıkıyor ona takılıyorum. Ayasofya-Sultanahmet-Yerebatan bile olur, illa sümüklü çocuk kovalamaya gerek yok

Ek olarak, desteğinin nasıl olduğunu da araştırmak lazım. "%99 Uptime Garantisi" diyorlar ya, yanına "24 saat %99 topu taca atma garantisi" de eklemeliler. Şu ana kadarki hiçbir sorunuma çözüm bulmadılar, aksine hepsinde topu taca attılar. "Valla o bizim sorunumuz değil" diye cevap alıyorum her seferinde. Sunucuları saldırı altında olduğunda da, siteye erişim olmadığında da (Wordpress ile ilgisi olmayan bir sorun, doğrudan sunucu kaynaklı) benzer cevaplar alıyorum.

Serdar Bey neyi baz alarak "70D Profesyonel anlamda iş yapanlar için yeterli bir makine değildir" diyorsunuz? 7D çıktığından beri birçok profesyonelin gözde makinesi oldu, 70D'nin farkı ne?

Canlı önizlemede odak hatası olmaz. Canlı önizlemede çekerken titretirsen bulanık çekersin, bakaçtan çekerken titreme olasılığı daha az. Sebep büyük ihtimal bu.

D800 gibi yüksek MP'li makinelerde doğru odaklama ve titreşim çok önemli. D800 incelememde de birkaç defa yazmıştım bunu. D800 cidden müthiş bir alet, ama kullanımına dikkat etmek lazım. Odak hatası ya da titreme olduğu anda ne yüksek dinamik aralık ne 36 milyon piksel kurtarır seni

Sol netleme hatası haricinde D800'de keskinlik ya da kontrast sıkıntısı görmedim ya da duymadım. D800'ün derdi kendisinde değil (sol odak hatası haricinde), yüksek çözünürlük sebebiyle odaklamaya çok dikkat edilmemesi. Nazmi hoca iyidir hoştur de bu lafına katılmıyorum.

Ben sana Olympus E-M5 vereyim de karışık menü neymiş gör 16-85 iyidir. Hatta hala DX için en iyi Nikon zoom objektif (açısı ve VR'ı sayesinde ben Nikon 17-55 f2.8'e tercih ederim).

Evet o örnekte kumlanma düzeyi normal.

Ornito = Kuş fotoğrafı. Türkçesi.