Ertan Ozturk

Gökhan, kompakt piyasasında şu anda Nikon lider, Canon yakın ikinci, Sony 3. 2-3 sene önceye kadar Sony liderdi.

DX için 58mm portrede çok uygun. 87mm'ye denk geliyor. Ama 1600-1700 $ abartılı.

Ben yıllardır yazıyorum, hem blogumda hem forumlarda: Kullanıcı dostu firma diye birşey yok, her firma işine nasıl geliyorsa öyle davranıyor. Bir firma senin beğendiğin şeylerde iyi olabilir (örneğin 1950'den bile objektif kullanabilme), diğer firma telefotoda üstündür, bir diğeri çok faydalı yazılımları bedavaya verir, gene bir diğerine her türlü manuel objektif takılabilir, öbüründe titreşim azaltma gövdederir vs.. Şu ana kadar kullandığım en iyi DSLR bence 5DMarkIII, ama D800 100 üzerinden belki sadece 2-3 puan geridedir ve D800'ün algılayıcısı inanılmaz. Geçen perşembe eşimin kardeşinin nişan fotoğraflarını çektim, D800 + 50mm f1.4G + SB700 ile kötü çıkan bir tane poz olmadı, hepsinden metrelerce baskı alırsın. Yanımda telefoto olmadığı için telefotoları ondaki 5DMarkII + Sigma 70-200 OS ile çektik. Thom Hogan "D3x'le çektiğim hiçbir fotoğraf kötü çıkmadı" diyordu, şimdi ben de aynı şeyi D800 için söylüyorum. Şimdi Nikon D5300 çıkardı, hem de D5200'ün üzerinden 1 yıl bile geçmeden. Canon 700D'yi çıkardığında "aaa olur mu hiç" diyenler Nikon'a ne diyecek? D610, D5300 derken şimdi WiFi+GPS'li D810 bile bekler olduk. Aslında sık sık yeni makine çıkarmak kötü değil belki (D610 özel, onun amacı D600'ün rezilliğini kapatmak) çünkü yeni alıcı için daha iyi alternatifler çıkıyor. örneğin D5300 bana sorarsanız zor koşullarda çalışan bir profesyonel haricindeki herkes için inanılmaz bir seçenek. AA'sız 24MP algılayıcı, hareketli ekran, WiFi GPS, iyi odak sistemi, saniyede 5 kare vs.. Yok yok kardeşim, tam paket. Al bir 35mm f.1.8 bir 50mm f1.8, belki bir 85mm f1.8 şaheser yarat. Sadece dokunmatik ekran eksik, onu da 6 ay sonra çıkacak D5400'e eklerler Başka bir sorun söyleyeyim size: Bütün dünyadaki dükkanlarda D5100, D5200, D5300, D3100, D3200, D7000 ve D7100 aynı anda satılacak! D3000 bile bazı stoklarda var! Satıcı firmalar kafayı yemiş durumda çünkü yeni ürün çıkar çıkmaz eskisi otomatik olarak değer kaybediyor. Yılbaşına yaklaştıkça promosyonlar da otomatik olarak geliyor. Şimdi ben akıllı bir müşteri olsam yeni ürünü kesinlikle almazdım (çok acil değilse), sürekli iki eski ürüne bakarım. Artık her DSLR şaheser kalitede fotoğraf verdiği için yenisine herkesin ihtiyacı yok. 400$'a makinemi alırım, seneye 300'e satıp (ya da 250) yenisini 400'e alırım. Artık iş buralara geldi. Bir senede fiyatları yarıdan bile daha aşağıya inen gövdeler var, eğer bu gövdelerden birine ilk çıktığındaki kamyon yükü fiyatı ödediysen 1 sene sonra kendini o firmaya küfür ederken yakalayacaksın. Ben V1'i ölü eşek fiyatına aldım sanıyordum, 1 hafta sonra daha da ucuzladı Canon EOS M öyle oldu. Panasonic'in GF serileri öyle (şu forumdan birine satamadık bizim GF-3'ü ). Canikon ve Sony'nin giriş seviye makineleri öyle. En son Nikon D600lere de bu muameleyi çekti, sıfır D600ler 1500$ları gördü bazı yerlerde. Velhasılıkelam, elindeki aletle uzun yıllar mutlu yaşamayı öğrenmezsen artık mutsuz olman garanti gibi birşey Şimdi tam HTC One almayı düşünürken biri "abi onun yenisi çıkacak" dedi, 1 aydır kitlendim kaldım, yenisini bekliyorum

D5300 de çıktı. D810 ve D300 de yakındır. Nikon oldu sana Canon

Mehmet Hocam zaten Sigma-Tamron-Tokina ilk önce Canon versiyonun üretir. Mümkünse Canikon versiyonunu diğerlerinden önce çıkarır ama bazen Nikon versiyonu yetişmediği için sadece Canon en başta çıkar, bir süre sonra Nikon versiyonunu çıkarırlar. Hem de Canon'un arayüzü tam elektronik olduğu halde (ters mühendislik daha zor). Bence Nikon Canon'u izleyerek bayonetini genişletecek. Şimdi her objektife AF-S koyuyorlar ve giriş seviyesinden otomatik odak motorunu çıkardılar. 1-2 yıl içinde olmaz ama yakın bir gelecekte aynen Canon gibi bayoneti genişletip otomatik odak motorunu tamamen objektife alacaklar. Maliyet avantajı da var tabi bunu yaparlarsa.

Ben öyle düşünmüyorum. DX'ten önce zaten filmli makineler vardı ve bütün lensler FX'ti. Nikon DX sistemiyle piyasaya girdiğinde sayısalda Canon üstünlüğü vardı piyasada. D300/D3'e kadar Nikon'un FX aleti olmadığı için Canon'un profesyonel kesimde belli bir üstünlüğü vardı. Ayrıca profesyonel seride Nikon'un tek DX objektifi 17-55 zaten, kalanların tamamı FX. Yani elinde D2xs varsa elindeki düzgün objektiflerin tamamı FX zaten, FX gövdeye geçersen de kaybın olmuyor. Giriş seviyesi farklı tabi. Giriş seviyesinde bir gövde alan adamın elinde sadece DX objektifi oluyor. Bu adam FX'e geçerse mecburen elindeki DX objektifi çıkarıyor.

Bunu açar mısın? DX neden satış stratejisi?

190XProB de bakabilirsin üçayak olarak. İkinci eller 250-300TL civarıydı galiba. üçayağın orta ayağının yana yatması düşük seviye makro çekimlerinde işe yarayan birşey.

Düğün fotoğrafçılığı gibi güvenilirlik isteyen alanlarda zaten D600 anca ikinci gövde olur. Anı yakalamak, düğün ortasında makinesiz kalmamak gibi sebeplerle elindeki setin en güvendiğin set olması lazım. D7000'in algılayıcısı D300s'ten iyi ama D300s'i olan profesyoneller hala D400 bekliyorlar. D600 de aynı şekilde. Aslında D800 fiyatları geriledi sayılır. Bu işten para kazanıyor olsa D600'ün yüzüne bakmaz doğrudan D800 alırdım zaten. Orta ve uzun vadede D800 parasını çıkartır diye düşünüyorum. D700 kadar sağlam, imaj kalitesi mükemmel.

Ümit hocam, bazı şeyleri elektronik olarak yapmak daha zor Bak şimdi Nikon da objektiflerinde tam elektronik sisteme geçti. Şimdi ben Canon fanatiği olsam "bak Nikon kaç yıl sonra anca doğru yolu buldu" derdim Hem bu mekanik sistem giriş seviye Nikonlar'ın başına bela, diğer yandan tÜm EF objektifler sorunsuz olarak tÜm Canon EOSlarda kullanılabiliyor. Gene diğer tarafa bakarsan, Nikon DX objektifleri kesme modunda da olsa Nikon FXlere takılırken Canon EF-Sler Canon tam kare makinelere takılamıyor. Nikon Nasa'ya makine verirken Canon Hubble'ın otomatik odak sistemini yeniliyor. Nikon uzaktan kontrol sistemini parayla satarken Canon bedavaya veriyor. Nikon'un flaş sistemi bir adım öndeyken Canon'un beyaz ayarı hemen her zaman daha doğru oluyor. Hep bir denge var arada, hep birinin eksiğini diğeri kapatıyor. Nikon kullanıcıları markalarına daha bağlı oluyor genelde. TÜm ÜrÜnlerde bu böyledir, firma ufaldıkça mÜşteri bağlılığı yÜkselir. Pentaxçılar boşuna "K10D'nin tek rakibi THY, tam kare kesmez orta format getirin bize" diye bağırmadılar senelerce

Noktalama ve büyük harf kullanmadan yazabiliyorsun, bence flaş ve uzun pozlama kullanmadan da gece fotoğraf çekebilirsin

D600'ün ucuz olma sebebi gövdesi ve bazı teknik özellikleri (odak sistemi, flaş senkronizasyonu vs..), ve tabii ki yağ-toz sorunu. Algılayıcısı kesinlikle D3 ve D700'den daha iyi.

Türkiye'deki Arbysler'de defalarca yemeği geri gönderdiğimi bilirim. Fofoğrafta 5 kilo et gösteriyor, bazen gelen sandviçin içini açınca et göremiyorsunuz adam gibi! heryerde olmuyor ama artık adet oldu, her aldığım sandviçin içini kasadayken açıyorum ve kontrol ediyorum. Rahat 8-10 defa oldu böyle, iki defa şube müdürüyle karşılıklı atıştık. Alenen müşteri kandırıyorlar. Fırsat olsa aslında tüketici mahkemesine bile vermek lazım bunları.

D800'deki odak sorunu neredeyse çözüldü ama hala sorunlu makineler piyasada geziyor diyorlar. Benimki sağlam çıktı Allah'tan, ama sırf "aman birşey olmasın" diye fazla para ödeyip garantili mal aldım. Hatta ilk aldığım garantili DSLR'dır kendileri.

Tamron 17-50mm f2.8 VC ya da Sigma 17-50mm f2.8 OS HSM de düşünebilirsin. Hatta sen doğrudan bu modellere bak, ucuz olanını al.

Pentax kaliteden ödün vermiyor da hala odak sistemini düzeltemediler, hala adam gibi çalışan standart zoom objektifleri yok (16-50mm düğün gibi az ışıklı ortamlarda kafayı yedirtir adama, ve fiyatına göre rakiplerinden önde değil). K10D'de kaplama kalkması, ekran çatlaması gibi şeyler oldu mesela. Bir de üretim kapasitesiyle ilgili. Bak D300'e kadar Nikon Canon kadar satmıyordu, dolayısıyla daha az üretip kaliteyi üst seviyelerde tutabiliyordu. Şimdi üretimi Canon'a yaklaştıkça kalite sorunları arttı. Nikon'da D7000, D600 ve D800'deki kalite sorunları bence Nikon'un agresifliğiyle ilgili (Canon'u geçme stratejisi). Canon'da sorunlu model yok denecek kadar az (1DMarkIII'te bazı durumlarda sürekli odaklamada yaşanan sorunları saymazsak). Bu kadar makinede bu kadar az sorun olmasına ben şaşırıyorum şahsen.

Bir internet efsanesi daha: VC'li olan daha kötü, VC'sizini al. Ben Tamron'un hem VClisini hem VC'sizini kullandım. Kesinlikle VC'liyi öneriyorum heryerde. İlk incelemelerden birinde "ya galiba VC köşelerde keskinliği etkiliyor" dedi bir aklı evvel, internette efsane oldu o laf. Bir kere o "keskinlik azalması"nın VC yüzünden olduğunu nereden biliyorsun? VC'li olan bambaşka bir objektif, optik tasarımı falan tamamen farklı. O bozukluk (ki varsa) VC'den değil belki de başka birşeyden oluyor? VC'li modeli birkeç sabit odaklı objektifle karşılaştırdım, sonuçlar şaşırtıcı derecede iyi çıktı: http://halkboyleistiyor.com/wp/?p=105 İnanmayın böyle şeylere

Yağ sorununu Nikon basın açıklamasıyla kabul etti zaten. D610 ile de tüy diktiler. Aslında d610 ile "valla önceki olmadı, şimdi becerdik anca" demek istiyor. Nikon'un mevcut d600 kullanıcılarına d610 alırken ciddi indirim yapması lazım. Mesela alınan aya göre 250 $'a kadar indirim yapabilirler. Aslında d70s' te de ben benzer şeyler hissetmistim. "70 olmadı, 70s verelim" taktiği 2000 $'lık alette iyice can sıkıcı. Bari WiFi koy.

Bugün sizi var ettiğini düşündüğünüz, "hayatımın anlamı" dediğiniz hiçbirşey öldükten sonra kalmayacak. Farkında değiliz bazı şeylerin ne yazık ki. Sabah sabah duygusallaştım bak gördün mü Çok geçmiş olsun...

61 odak noktalı 1Dx'te bile en iyi çalışan odak noktası ortadaki. Diğer noktalar kötü değil tabii ki, hatta 1Dx şu anda piyasadaki en iyi odak sistemine sahip ama o alet bile çok düşük ışıkta zorlanıyor. Bir telefon işi çözer diyorum bak

Işık çok azsa ve sen göze odaklamak istiyorsan: 1) Odaklama yardımcı ışığı ile yüzü aydınlatabilirsin 2) Cebinde taşıyacağın ufak bir feneri mankene verip kendi yüzünü aydınlatmasını söyleyebilirsin. Cep telefonu bile harikalar yaratıyor. Ek olarak, her zaman orta noktayı kullan.

Atalay Bey bu konuda birkaç kere söyledim zaten, efektif diyafram değerinin artması sadece ve sadece çok yakın odakmalada geçerli. Objektifiniz makro da olsa 24-70 de olsa 85mm de olsa normal çekim mesafelerinde hiçbir sorun yaşamazsınız. Gökhan, senin Sigma 70mm'nin de efektif diyafram rakamı artıyor makro çekimlerde merak etme

F22 önerilmesinin sebebi net alan derinliğini arttırmak.

Ek RAM sadece anakartla ilgili. Son 5 yılda çıkan tüm anakartlar en az 32GB destekliyor zaten. Şu anda elimde 2x4GB var, 2 ek slota 4GB daha takabilirim mesela ben. İşlemci önemli ama en önemlisi RAM ve hızlı bir sabit disk (SSD de olur diğerleri de, yeter ki tampon belleği çok olsun ve diski hızlı dönsün). Bilgisayarlar bilginin büyük kısmını önce RAM'de saklar, RAM dolarsa sabit diske aktarırlar. Sabit disk genelde en yavaş parça olduğu için ne kadar fazla RAM olursa o kadar az yavaşlama görürsün.

Mehmet Hoca ilk sayfalarda söylemiş, bu işi profesyonel yapanlar en üst seviye Mac alıyorlar (Mac kullanıyorlarsa). Bu Maclerin diğerlerinden 2 temel farkları var: Deli gibi RAMleri var (32GB) ve hızlı SSDlerle geliyorlar. Büyük ve kaliteli ekran, hızlı işlemci vs.. gibi şeyler de var ama tüm MAC Proların ekranları zaten iyidir. 2011'den beri 8GB'li bir PC kullanıyorum. Photoshop'ta büyük bir TIFF dosyasında 5-6 katman kullanmadığım sürece 8GB yetiyor ama tonla eklenti, History brush, katmanlar vs.. gibi şeyler arttıkça RAM ihtiyacı da artıyor. Bu yüzden eski bir bilgisayarı şaha kaldırmanın en ucuz yolu ek RAM almak.