Ertan Ozturk

P510'un kullanımı da DSLR'a yakın zaten. Şimdiden DSLR alması daha iyi. D5100'ü kullanmak da çok kolay.

Kadraj kaydırmanın dezavantajını her objektifte görmezsin. Bazı geniş diyaframlı objektiflerin odak düzlemleri "düz" değil, eğik. Yani alet düz bir satıha değil hafif eğri bir düzleme odak yapıyor. Aşağıdaki şekil güzel anlatmış: Bu yüzden, eğer orta noktadan odak alıp kadrajı kaydırırsan kenardaki modelin bulanık çıkma olasılığı yüksek. örneğin Canon 50mm f1.2L böyle bir objektif. Nikon'un da, Minolta'nın da böyle objektifleri var (aslında her markada var). Diyaframı 1-2 stop kapatarak bu sorunu büyük ölçüde gidermek mümkün. Ayrıca bu sorun genelde 50mm ve altındaki geniş diyaframlı objektiflerde oluyor. f2.8 ve üzerinde bu sorunu görmek zor, yani bir eğrilik derdi olsa bile net alan derinliğinden kurtarıyorsun. Standart odak noktaları ya sadece yataydaki ya da sadece düşeydeki kontrast değişimine bakar. Burada düşünülmesi gereken şey: Gözün odak noktasını ne kadar doldurduğu, ya da noktaya denk gelen bölgedeki şekiller. İlginç ama işin tekniği bu. Odak noktası sadece yataya duyarlıysa ve sen yatay birşeyi çekiyorsan (örneğin ip) odaklamada zorluk yaşayabilirsin çünkü yatayda ipte kontrast farkı yok (sürekli bir şekilde uzanıyor). Aynı nokta düşeye duyarlı olsa yatay ipi odaklayabilirsin. Makinenin kullanım kılavuzunda büyük ihtimalle hangi noktaların yataya hangilerini düşeye duyarlı olduğunu gösteriyordur. Aşağıda kısaca göstermeye çalıştım: Aslında en iyisi üçayak üzerinde canlı önizlemeyi kullanıp odaklamak. Bunu yapan birçok stüdyo fotoğrafçısı var. Eğer böyle bir şansın yoksa objektifinin odak düzleminin eğik olup olmadığını bilmen lazım. Google'da senin objektifin ismini yazıp yanına "field of curvature" eklersen böyle bir sorun olup olmadığını bulabilirsin. Eğer böyle bir sorun yoksa odak kaydırması daha garantili bir yöntem.

İnşallah ileride bu fotoğraflara bakıp "onlar gÜzel gÜnlerimizmiş" demeyiz

Tiffen Amerikan değil miydi yahu? Tiffen'e dikkat etmek lazım. Çok ucuz, Çin mallarıyla yarışacak kadar kalitesiz ürünleri olduğu kadar üst seviye ürünleri de var. Alırken dikkat etmek lazım.

Taksim Gezi parkı, ya da diğer herhangi bir gösteride çekilen fotoğraflarda sanat değeri olmasa bile tarihi niteliği açısından çok değerli fotoğraflar. Batuhan çok güzel söylemiş, 80'de ya da 68'de çekilen 15-20 fotoğrafa şu anda "vay be" diye bakıyoruz ki onların çoğu bildiğin alelade fotoğraflar.

Yolda yürürken araçlardan objektife taş gelmesi kafanıza taş gelmesinden daha ufak bir olasılık Hava iyiyse, ışık bolsa polarize filtre takmak avantajlı çünkü çok fazla güneş varsa yansıma da çok demektir, bu yüzden doygunluk ve kontrast azalır. Işık bol olduğu için de polarize filtreden kaynaklanan 1-2 stopluk ışık azalması dert olmaz. Yumuşak bir bez kullanırsanız ön eleman çizilmez diye düşünüyorum.

Eskiden Sigma 150mm ile B&W UV filtre kullanırdım çünkü bir keresinde aleti düşürdüm, sivri bir yere denk geldi ve UV filtre sayesinde ön camı korumuş oldum. Ama sonraları güneşlik kullanmaya başladım. UV filtre kırılırsa ön camı zedeleme olasılığı var, ayrıca UV filtreye şehirde gerek yok. Hatta yansımaları arttıracağı için (en kalitelisinde bile) artık hiç kullanmıyorum.

Nikon ilginç bir şekilde sessiz sedasız Nikon 1 gövdelerinde Nikon F objektifleri kullanmaya yarayan FT-1 dönüştürücüsüne AF-C özelliği ekledi. Bu dönüştürücü sayesinde Nikon 1 gövdelerine Nikon F objektifleri takabiliyorsunuz. Şu ana kadar sadece AF-S objektifler ile tekli odaklama yapılıyorken, son güncelleme ile artık sürekli odaklama da (AF-C) mümkün olacak. Bu çok ilginç bir özellik çünkü Nikon 1 gövdelerini AF-S objektifler ile DSLR gibi kullanma imkanı doğuyor. Tek kısıtlama: Sadece orta odak noktası çalışıyor. örneğin Nikon V1'e FT-1 sayesinde 70-300mm AF-S VR'ı takarsanız, elinizde 190-810mm VR bir objektif oluyor, ve bu objektifi (orta odak noktasını kullanma kısıtlaması haricinde) her özelliğiyle kullanabiliyorsunuz. Nikon 1 sistemi şu anda piyasadaki en hızlı odak sistemine sahip aynasız sistemlerden biri (m4/3 ile beraber). Nikon 1 sisteminin m4/3'e göre avantajı, kendi objektifleri ile kullanılırsa, sürekli odaklamada orta seviye bir DSLR kadar hızlı olması. örneğin 30-110mm objektif ve Nikon V1 (ya da J1, J2 vs..) ile uçan bir kuşu (mesafeye bağlı olarak elbette) ya da koşuşturan çocuklarınızı rahatlıkla çekebilirsiniz. Bir uyarı: FT-1'e yazılımı yüklemeden önce gövdenizin yazılımını da yenilemeniz gerekiyor, aksi halde FT-1 kilitlenebiliyormuş. Bir uyarı daha: Sigma, Tamron gibi objektiflerle uyum sorunları artmış. Bazı kullanıcılar güncellemeden önce Sigma objektiflerini kullanabilirken güncellemeden sonra otomatik odaklamanın çalışmadığını söylüyor. Eğer elinizde Sigma, Tamron, Tokina objektifiniz varsa ve şu anda sorunsuz çalışıyorsa bir daha düşünmekte fayda var.

Capture NX'i öğrenmek çok zor değil. Mehmet Hoca'nın dediği gibi 1-2 saatlik işi var, yeter ki biraz kafa yor. Nikon'un sitesinde ve Youtube'da da eğitim videoları var.

400TL civarına ikinci el Panasonic Lumix LX-3 ya da Canon G10/G11 bulabiliyor musun?

Capture NX'i nadiren kullanıyorum. 3-4 sene önceye kadar hiç kullanmadığım bir programdı çünkü benim bilgisayarlarımı aşırı kasıyordu, çok ağırdı ve istediğim birçok şeyi yapamıyordum. Şu anki mevcut versiyon fena değil. Nik ile çalıştıkları için güzel şeyler de yapabiliyorsun Capture NX içinden. Bazıları Nikon makinelerden en iyi performansı almak için Capture NX'ten şaşma der. Belki öyledir de ama ben hala Photoshop'un (daha doğrusu ACR'nin) esnekliğinden vazgeçemiyorum. Yani %99 Photoshop'un ACR'sini kullanıyorum. En son ACR o kadar yeterli geliyor ki, Photoshop içine bile çok girmiyorum artık. Lightroom'un sadece ACR'yi içeren versiyonu çıksa gider onu alırım belki.

Kit objektif ve D3000 ile yapabileceklerin sınırlı. Ortamdaki ışığın miktarına göre ISO'ya dayanacaksın, hatta flaş lullanmak bile zorunda kalabilirsin. Tavsiyem A modunda objektifi minimum diyaframa ve makinede ISO'yu maksimuma al bir dene.

Makine ile Capture NX'teki Picture Controls aynı sonucu veriyor denemelerime göre. Ben böyle fotoğrafları hep PC'de işlediğim için RAW kullanıyorum, ama JPEG çekeceksem de Landscape ya da Vivid seçip kontrastı ve doygunluğu 1 ya da 2 kademe azaltıyorum. Landscape modunda yeşil ve maviler daha fazla vurgulanıyor, bu yüzden çekeceğiniz şeye bağlı olarak Landscape-Vivid arasında karar vermek lazım. Eğer sahnede koyu maviler ya da derin yeşiller varsa Landscape modu bu renkleri fazlaca şişiriyor ve detay kaybı oluyor.

Aynen öyle. Hep söylüyorum, son 7-8 senedir çıkan DSLRlar o kadar iyi ki top artık kullanıcıda.

Ders gibi. Dikkat ederseniz Mehmet Bey "en keskin lensi al, tam kare makine al, bokeh yap, HDR yap, makro lens ya da 50mm al" gibi şeyler demiyor. Ne diyor? "Işığa dikkat et, beyaz ayarına bak, diyaframa bak, RAW çek, ISO100 kullan" gibi en temel şeylerden bahsediyor. Sizin çektiğiniz tipte çekimler için en keskin lense, en iyi ISO becerisine gerek yok çünkü fotoğraf boyutu taş çatlasa 2MP olacak (aslında çoook daha ufak), bu yüzden önemli olan şeyler renk ve pozlamanın doğru olması (bir de kadrajın doğru olması. Sizin verdiğiniz linkte ilk fotoğraf biraz eğik) Pek çok giysi fotoğrafçısı DX makine kullanıyor, sebebi de alan derinliğini maksimum kullanabilmek. D80 ile bile Mehmet Bey'in verdiği örnekler ortada. Kaldı ki, D800 ya da 5DMarkIII gibi makineler iyi olsa da bu iş için fazla bence. Kocaman RAW dosyalarıyla uğraşmaya gerek yok. Oslo'da H&M, Zara gibi markalara arada çekimler yapan bir tanıdığım dışarıdaki çekimlere D4 ve D800 ile gidiyor ama stüdyo çekimlerinin yarısını D7000 ile yapıyor (müşterilere bunu söylemiyor)! Şimdi bir yerlerden ödünç D7100 bulmuş onu deniyordu.

NikonTurk geziye gitmezse, siz Gezi'ye gidin

Mehmet Hocam SB-400'ün Guide numarası ISO100'de 21m veriliyor. DSLRlar genelde 12-13 metre arası. Yani sanki 3 kat güçlü SB-400 (karelerinin oranından). Diğer modellerle karşılaştırılmaz bile ama gene de makinedeki flaştan daha güçlü. Ha, Nikon bu rakamları verirken cambazlık da yapıyor olabilir orası ayrı Flaş güçleri genelde gerçeğin yaklaşık 1 durak üstünde verilir. Özellikle çin kÖkenli üreticiler bunu çok yapıyor.

Bu sorun sadece sol odak noktasında varsa sebep bildiğimiz klasik D800 sorunudur. Eğer karenin tamamında varsa gövde-objektif sorunudur, tahminen bir Nikon ya da Tamron servisi kolayca halleder. Bu sorunu anlamanın diğer bir yolu da şu: Bilindik duvara kağıt asıp çekme işleminden sonra JPEG dosya boyutlarını karşılaştırmak. Bakaçtan çekilen fotoğrafın dosya boyutu diğerinden belirgin şekilde azsa (10-15 KB'tan fazla) odak sorunu var demektir çünkü odak sorunu olan fotoğraftaki detay az olacağından dosya boyutu da az olacaktır.

Benzer bir malzeme üzerinde Canon da çalışıyor şu anda. 7DMarkII'de benzer bir malzeme ile üretilen algılayıcıyı kullanacak diyorlar.

Geri verebildiyseniz çok iyi. Nikon hala bu işi adam gibi düzeltemedi ya ben ona yanarım.

Oslo'da bir dükkanda %50 indirimden Çin malı Giottos karbon-fiber üÇayak aldım, "hafif olur da taşıması kolay olur" diye. Dükkanda da baktım, bayağı hafif geldi. Eve geldim, bir de baktım Manfrotto 190XPROB ile aynı ağırlıkta! Hem de dükkanda bakarak aldığım şey. Sonrada farkettim ki Manfrotto bunun yanında cücük gibi kaldı. Orta ayağı yerinden oynatmadan bile makine tam gözüme geliyor, halbuki 190XPROB'de orta ayağı kaldırmam gerekiyor bunun iÇin. üÇayak alırken dikkat edilmesi gereken Çok şey var. En önemlisi makineyi koyunca titrememesi. İsterse 5 kilo taşısın isterse 15, o değerler Çok önemli değil eğer süper-telefoto kullanmayacaksan. "Ne kadar ağır taşırsa o kadar iyidir" mantığı doğru değil bence.

Tokina'yı bulmak kolay değil Türkiye'de. Ben Tokina'yı Tamron 17-50mm'den daha çok beğeniyorum. Hatta o Tokina Pentax 16-50mm'den bile daha iyi bence. Soran arkadaş 50mm kısa gelir dediği için Nikon'u önerdim. Diyaframı f3,5'tan başlıyor ama VR ve 85-50mm farkı var. Tokina ve Tamron'un en büyük dertleri odaklamaları. Nikon bu konuda daha tutarlı ve sessiz.

Merak eden olursa Tokina 11-16mm'nin ilk versiyonunu kısaca incelemiştim: http://halkboyleistiyor.blogspot.com/2010/02/tokina-at-x-116-if-pro-dx-objektif.html Burada da sürekli şikayet edilen CA sorunuyla ilgili bir yazı: http://halkboyleistiyor.blogspot.com/2010/09/tokina-11-16nn-optik-kusurlar-uzerine.html

Şu anda Nikon'da 24MP için değişken odaklı objektifler arasında en iyi seçim Nikon 16-85mm. 18-105mm 16MP'de bile zorlanıyordu ama fiyatına göre odak aralığı geniş ve performansı idare eder diye herkese onu önerdik. Artık 24MP'de kesinlikle 16-85mm alabilen alsın.

Tokina 16-28'i de ekle eğlenelim