İçeriğe git

muhammed ayter

Üye
  • İçerik sayısı

    451
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    14

muhammed ayter kullanıcısının paylaşımları

  1. Para önemli değilse önerim şöyle olacaktır: (Ancak 2 3 değil; ben sadece tek makine önereceğim. En iyisi) Makine: Nikon Z7 II / 55 TL Lens1 (Manzara Gün Batımı için): NIKKOR Z 14-24mm f/2.8 S / 45 TL Lens2 (Portre ve Kuş Fotoğrafları için): NIKKOR Z 100-400mm f/4.5-5.6 VR S / 60 TL Lens3 (Portre için alternatif): NIKKOR Z 70-200mm f/2.8 VR S / 50 TL Lens4 (Genel amaçlı): NIKKOR Z 24-70mm f/2.8 S / 40 TL Bunlar, tabiri caizse en babaları. Fiyatlar da görüldüğü üzere, aynı şekilde baba fiyatlar. Tabiiki performans ta baba performans olacaktır. Bunu da belirtmek gerek. Ancak, ne yazıkki, tercihini Nikon' dan yana kullandığın zaman lenslerde alternatif çok fazla yok gibi. Yani, var elbette. Ama çok rahat ve çok fazla yok maalesef. (Kıstas daima "en iyisi" ve "para sorun değil" olarak kaldığı sürece bu böyle) Tabiiki, FTZ kullanmak istemediğim için, benim tercihim böyledir. Ancak FTZ kullanmak istersen -ki bu durumda optik performans belli bir oranda düşecektir- o zaman bir çok alternatif tabiiki olacaktır.
  2. Merhaba Belli bir kıstas var mı vergi oranlarında? Örneğin Nikon D850 getireceğim, yada 200 dolarlık ucuz bir lens getireceğim. Bunlara ödemem gereken vergiyi, dolayısıyla tam olarak maliyetini hesap edebilir miyiz getirmeden önce? Teşekkür ederim.
  3. muhammed ayter

    d810 güncelleme sorunu

    Merhaba Yazılım söz konusu olunca mühendisler bile reset yolunu her zaman bir çare olarak görür. Yazdıklarınıza bakılacak olursa size şu koşullar altında kimse yardımcı olamaz, sanıyorum. Çünkü her şeyi yapmış görünüyorsunuz. Her şeyi yaptığınız halde bir hata alıyorsanız eğer, bu durumda, kanaatimce iki yol kalmıştır. 1- Son bir kez şansımı denemek. 2- Servise gitmek. Servis cepte. Her zaman oraya gidebilirsiniz. Ama Servise gitmeden önce son bir kez şansımı deneyeyim derseniz şayet, sizin yerinizde kendim olduğunu varsayıyorum, şunları yapardım: (Tabii makinenizin çalıştığını varsayıyorum.) 1- Pili çıkart. Yani makinenin tüm elektrik bağlantısını kes. Bu şekilde en az beş dakika elektrik verme; yani pili takma. 2- Çıkarttığın pili tam olarak şarj et. 3- Şarjı tamamlanmış dolu pili makineye tak. 4- Makineyi fabrika ayarlarına resetle. 5- Reset işleminden sonra makineyi kapat - 11 saniye bekle - ve makineyi tekrar aç. 6- Kartı formatla. (Kartı sorunsuz formatladığından emin ol) 7- Makineyi kapat. Kartı çıkar. Ve buradan sonra Nikonun sayfasındaki talimatları satır satır eksiksiz uygula. Ben olsaydım bu şekilde yapardım. Yoksa bu adımlar Nikon' un yada yetkili bir mercinin talimatları değildir. Bu adımlardan da bir sonuç alamazsam doğru servise giderdim. Saygılar.
  4. Mesajı silemediğim için, bari Düzeltme Metni gibi bişiy yazıyım Alperen atamer' in mesajını yanlış anladığımı farkettim. Her nasılsa, ürün fotoğrafçılığı gibi algıladım. Arkadaş "uçak fotoğrafçılığı" ndan bahsediyormuş meğer. Dolayısıyla, konuyla ilgili bir önceki yazmış olduğum mesaj hükümsüzdür. Yanlışlıktan dolayı hoşgörü ve anlayışınız istirham olunur. Saygılarımla.
  5. Aşağıdaki ürünlerin hem fiyatları uygun, hem amaca uygun, hem de imaj kaliteleri uygun. - Nikon AF-S DX Micro NIKKOR 40mm f/2.8G - Nikon AF Nikkor 35mm f/2D - Nikon AF-S DX Nikkor 35mm f/1.8G - Nikon AF Nikkor 50mm f/1.8D - Nikon AF-S NIKKOR 50mm f/1.8G 2. El fiyatları yaklaşık olarak dediğin fiyat aralıklarında. Bütçeyi biraz daha zorlayabilirsen seçenekler bir kaç tane daha artabilir. 600 - 700 TL lik bütçe için acizane önerimdir.
  6. muhammed ayter

    Sensörüm Yeterince Temiz mi?

    Merhaba Öner bey. Serviste garanti süresinde olduğu için ücret almadılar. Dışarıda sensör temizliği ücretinin makine modeline göre alındığını hatırlıyorum. Bendeki eski bir bilgi. Şu gün itibariyle durum nedir bilmiyorum. Zaten Hayyam çarşısı başta olmak üzere, internette bir çok adres bulabilirsin. Yine eskiden hatırladığım kadarıyla, üst model makinelerde dikkat çekici bir fiyat istiyorlar. Yani neredeyse aracın 10.000 bakımı gibi hatırı sayılır rakamlar kalmış aklımda. (oran anlamında yani. Örn. 100.000 TL lik bir araç için bakım ücretinin 1.000 TL olduğunu düşün; 15.000 TL lik bir fotoğraf makinesi için de aşağı yukarı 150 TL den aşağı istemezler sanırım) Ben sensör temizlemesini bilmem. Kimileri çok kolay olduğunu söylese de, bence el becerisi gerektiren bir iş. Acizane önerim, kendine güvenen arkadaşların bu işi güvenilir birilerinden öğrenip kendilerinin yapması. Ama dışarıda yapmak icap ediyorsa, yine referanslı, güvenilir bir yerden yaptırmak. Saygılar.
  7. muhammed ayter

    Ekipman yardım

    Öncelikle benim - profesyonel meslek anlamında - bizzat üzerinden para kazandığım bir fotoğrafçılık deneyimim yok. Bu yüzden fotoğrafçılık mesleği icra eden arkadaşlar lütfen yanlış anlamasınlar. Ancak aşağı yukarı fotoğrafçı arkadaşların ürün / hizmet gamı bellidir. Eminim sen de biliyorsundur. Zira Grafik & Fotoğraf okumuşsun. Yani açmayı planlamış olduğun işletmede neler üretip neler satacağını biliyor olduğunu düşünüyorum. Böyle bir giriş yapmamın amacı şudur: Para kazanmak amaçlı yola çıkmış bir kişi, ki bu esnaf olabilir, tüccar olabilir.. Her ne olursa olsun öncelikle vitrininde satmayı düşündüğü ürün / yada hizmeti hazır etmesi gerekir. Ve makine ekipmanı da buna göre temin etmesi gerekir. Örneğin bir çay ocağı işleten bir esnafın vitrininde - ortalama - Çay, Kahve, Ayran, Meşrubat, Su vardır. (Çok basit anlamda bir Çay Ocağı İşletmesini örnek vermek istedim. Çünkü daha kolay ifade edebileceğimi düşündüm. Sen buradan bu örneği kendi mesleğine uyarlarsın) Şimdi bu ürünlerden hepsini ayrı ayrı ele almayacağım. Sadece "çay" ürününü ele alarak senin durumunu bir simüle edelim. ============================ 1- Çayı demleyip bir termosta çay ocağına getirip müşterilere satabilir ve bu şekilde para kazanabilirsin. Bunun için asgari ne gerekli? 11-Ocak 12-Su kaynatmak için tek göz bir çaydanlık 13-Çay 14-Su 15-Şeker Güzel.. Buraya kadar her şey yolunda. Ve biz ilk çayımızı demleyip müşterilere satmaya başladık. Ancak bir çok müşteri çaydan memnun iken; bir müşteri aynı çayı beğenmedi. Çünkü O az demli istiyor. Ee? Ne olacak şimdi?. Sende sadece suyu kaynatıp termosa demlediğin Tek Gözlü Bir Çaydanlık var. Ama Demlikli bir Çaydanlık olsaydı daha fazla çeşitte çay satabilecektin.. O halde hemen gidip bir de Demlikli Çaydanlık satın alalım. Artık Az Demli, Çok Demli, Normal Demli olmak üzere çok çeşitli çay elde edebiliyoruz. Neden? Çünkü Tek Göz Demlik yerine, Demlikli Çaydanlığa sahibiz. Öte taraftan müşterilere çay servisi yaparken toz şeker kullanıyorsun. Bu da hem müşterilere hem sana zorluk çıkartıyor. Bunun üzerine gidip kesme şeker alıyorsun. Ancak kesme şeker alınca gidip bir de şekerlik alıyorsun. Zaman geliyor, Demlikli Çaydanlıkta kaynattığın su bir başına artık yetmiyor. Bunun yerine gidip Kazan alıyorsun. Kazan alıyorsun, ama işlerin yoğunluğundan kazana su ilave etmek için onu sürekli takip etmen gerekiyor. Bazen edemiyorsun. Nee? Kazanda su mu bitti? Ne ara bitti.? Şimdi yeniden su kaynayana dek bir sürü müşteri çaysız kalacak. Vs. Dolayısıyla işleri aksatıyorsun. Bu iş böyle olmayacak, en iyisi Kazana otomatik su takviyesi yapan ısı ölçerli bir sistem satın alıyorsun. Zamanla rakiplerin senden daha cafcaflı hizmetler veriyor. Müşterilerini kaybediyorsun. Müşterilerine farklı farklı atraksiyonlar, cazip hizmetler sunman gerekiyor. Bunun için mevcut çay takımlarını değiştiriyorsun. Gidip daha fiyakalı, daha havalı takımlar alıp müşterilere daha prestijli hizmetler sunuyorsun. Vs... Vs... Özetle bir çay deyip geçmemek gerek. Çayından kahvesine, şekerinden suyuna kadar aslında bir dünya derdi vardır. Ama tabiiki, bizim konumuz çayın DERDİ DEĞİL ELBETTE. Neyi vurgulamak istedim? Bir çay ocağı açmak istiyor isen hesap etmen gereken detaylar, en azından ÇAY SEVİYESİNDE bunlar ve dahası... Ee.. Ne yapalım şimdi? Bir çay satmak için bunca hesap kitabın bizim fotoğrafçılıkla ve ekipmanla ilgisi nedir? Şudur: Amaç Çay Satmak ve Para Kazanmak ise: - Bunu bir TERMOSLA başlayarak ta yapabilirsin. - Yada bir DEMLİKLİ ÇAYDANLIKLA başlayarak yapabilirsin. - Yada bir KAZANLA, hatta gelişmiş teknolojiye sahip, yani kazandaki suyun ısısını kendi otomatik ölçüp suyunu kendi dolduran GELİŞMİŞ BİR KAZANLA da yapabilirsin. Yani Bu tamamen senin vizyonun, hedefin ve bütçenle ilgili konudur. Bence burada kararı tamamen sen kendin vermelisin. Zira kimse, riskini senin kendinin üstleneceğin bir hususta senin kadar sağlıklı bir karar veremez. Umarım ifade edebilmişimdir. Umarım faydalı olur. Eh, ben de bir işletmeci gözüyle meseleye böyle yaklaşabiliyorum
  8. muhammed ayter

    Ekipman yardım

    Bence öncelikle bir bütçe belirlenmeli. Mevcut bütçeye göre ekipman temini aşamasına geçilebilir. Benim şahsen tahminim - ki en kaba başlıklarla söylüyorum - şöyle olabilir; - Fotoğraf makinesi: İşini görecek bir makine ikinci el piyasasından 2-3 bin TL ye APS-C sensörlü fena değil bir makine bulabilirsin. Bununla ciddi işler yapabilirsin. - Lens Seti: Geniş açı + 50mm + Telefoto + Zoom Lens ki bunlardan bazılarını amacına göre tabii, ihtiyaç duymayabilirsin. "Dış Çekim" dediğin için hepsini yazdım. - İkinci el piyasasından yaklaşık 6-7 bin TL ye bulabilirsin. - Işık Seti - Yİne ikinci el piyasasından işini görebilecek bir set ( 2 veya 3 adet flaş + belki bir deveboynu + 3 -4 tane şemsiye ve / veya softbox) en düşük koşullarda 5-10 bin TL arası diyelim. - Aksesuar: Aksesuar deyip geçmemek lazım. Yaptığın işe göre veya yapmayı planladığın işlere göre dünya para tutar. En azından bu işin Pili, şarj aleti, kayıt cihası, battery grip vs + uzaktan kumandası, çantası, L Bracketi, Tripodu, Yazılımı, Laptopu vs...Ama bu aksesuar konusunun şöyle bir esnekliği söz konusu. Belli asgari ihtiyaçlar ki, bunlar makineyle birlikte zaten gelir; pil , şarz aleti gibi. Ama bunun yanında bir de kayıt için sd kart oldu mu yeter. Diğerleri konfor amaçlıdır. Örneğin uzaktan kumandan yoksa makinede bu işe alternatif çözümler üretebilirsin. yADA filtrelerin yoksa, yazılımla bu işe çözümler üretebilirsin. gibi gibi.. Netice itibariyle aksesuar işine de minimum bir 2-3 bin tl harcaman gerektiğini varsayalım. TOTAL OLARAK: 15-20.000 tl gibi bir rakamla bir odayı stüdyo yapabilir, dışarıya çekimlere de gidebilirsin. Ama benim daha fazla param var diyorsan. Bu işin ucun (tabii senin tecrübeli olduğunu varsayarak söylüyorum.) 100-150-200.000 TL lere kadar gidebilirsin. Elbette çok çok daha yüksek paralara uçuk sistemlerden de söz edilebilir. Ben bu kısma hiç girmiyorum. (İşi sadece orta seviye bir fotoğraf hizmetleri sağlayan; yani sadece ham fotoğraf çekiminden işlenmiş bir fotoğraf ortaya çıkarmak için gerekli süreçleri yöneten bir firma olduğunu varsayarak, ama sadece fotoğrafla ilgili (kamera+lens+ışık+aksesuar) kısmının taslak bütçesini çıkarmaya çalıştım. Bu rakamlar tabiiki, ± 10% lara kadar oynayabilir. Yani belli değişkenler ve belli kararlara göre bu rakamlar belli oranlarda değişiklik gösterebilir. Maksat kabaca fikir sahibi olmak.
  9. muhammed ayter

    Sensörüm Yeterince Temiz mi?

    Teşekkür ederim Sebahattin bey. Saygılar
  10. muhammed ayter

    Sensörüm Yeterince Temiz mi?

    Konuyla ilgili bir cevap alamadığıma göre, demekki bu konuyu benim gibi dert eden yok anlaşılan Bu durumda konuyu kapatmak ta herhalde yine bana düşüyor. Yukarıda bahsetmiş olduğum konuyla ilgili Nikon' un İkitelli' deki servisine gittim. Durumu anlattım. Ve görüşmemiz neticesini siz değerli arkadaşlarla paylaşmak istedim. Olaki, bir gün bu konuyu benim gibi takıntı yapan arkadaşlar çıkar. Maksat onlar da istifade etsinler. Serviste söyledikleri birinci husus şu: 1- Sensör tozlanması / veya lekelenmesi kullanıma, kullanım koşullarına bağlı bir durum. Eh, bir çoğumuz zaten böyle biliriz. Lakin 2 aylık ve henüz 1.000 kare fotoğraf çekmiş bir sensörün bu kadar kirlenmesi normal midir? Cevap: - Evet mümkündür. Çok daha kötü şekilde bile olabilir. Bir çok sebep sayılabilir. Lensin odaklanması sırasında bile içeri bir şeyler girebilir. Yani lensin motoru odaklama yaptığı sırasında içeride oluşturmuş olduğu basınçtan kaynaklı sensöre bişiyler kaçabilir. Vs. vs.. Arkadaş daha bir şeyler saydı, ama hepsi bildiğiniz şeyler. Ben sadece ilginç bulduğum bilgileri burada paylaşmak istedim. 2.- İkinci ilgimi çeken husus: - Sensör temizliğini kontrol etmek için bir çok kaynakta 22 diyafram kullanılması söylenir. Ki ben de öyle yapmıştım. Servisteki arkadaşın dediği ise 16 diyafram kullanılması gerektiğidir. Zira Nikon' un eğitimlerinde öğrettikleri bilgi böyleymiş. Bunu da paylaşıyım dedim. 3- Üçüncü ve son olarak Sensörünüzün temizliğini kontrol etmek için ya bilgisayarda mavi bir ekran açıp oradan 16 diyaframla bir kare çekip bakın. Yada diğer yöntem ki, bu sadece serviste var sanıyorum. O da özel bir ışıktan bahsetti arkadaş. Benim ekteki resimde sensörümün son durumunu gösteren kare bu ışıkta çekilmiş. Hasıl-ı Kelam Sensörüm temizlendi. Ve ben de ikna oldum. Neticede sensörüm temiz görünüyor. 4- Son olarak dedim gerçi, ama bu da 4. son olsun. Bir de şu bilgiyi paylaşıyım. Eminim bir çok arkadaşın merak ettiği bir ayrıntı olabilir. - Sensör ne sıklıkta temizlenmelidir? (Kuru temizlemeyi kasdetmiyorum. Hani şu ilaçla ve fırça tarzı bir şeylerle bizzat sensörü sildikleri işlemden bahsediyorum. ) Yani kasdım şudur: Sensör sık sık temizlenirse belli bir zaman içinde deformasyon veya fonksiyon kaybı gibi bir durum söz konusu olabilir mi?. Aldığım cevap ise: - Hayır doğru yöntemle yapıldığı takdirde böyle bir şey söz konusu değildir. Öyle kişiler vardır ki, her çekim sonrası bile temizlik yaparlar. ========================= Evet arkadaşlar. Yukarda anlatmaya çalıştığım ayrıntılar Nikon Karfo Karacasulu' nun İkitelli' deki servisinde yaşamış olduğum diyalog ve edinmiş olduğum deneyimin ayrıntılarıdır. Umarım birileri için faydalı olur. Saygıılarımla
  11. muhammed ayter

    Sensörüm Yeterince Temiz mi?

    Dosyayı ekledim sanıyordum, ama eklenmemiş herhalde. Tekrar yüklüyorum.
  12. muhammed ayter

    D7200 için lens seçimi

    D7200 makineniz hayırlı olsun. Bence Nikon' un aps-c sensörleri içinde en iyisi. (Hız ihtiyacınız; kuş fotoğrafı, spor muhabirliği vs, yoksa, yada 4K video istemiyorsanız) Kaldı ki, kuş ta çekersiniz hızlı nesneleri de çekersiniz. Özetle çok iyi bir seçim. Hatta ben de bir tane edinmek istiyorum. Özellikle seyahatlerde, ve genel amaçlı kullanım için harika. Gelelim lens konusuna. Bütçeniz uygunsa size tek önereceğim lens Sigma 18-35mm f/1.8 DC HSM Art LensTİR. Türkiye' de 6.000 TL ler civarı. Yurtdışında 4.000 TL nin altında. Bu lensle bir çok ihtiyacınızı görebilirsiniz. Acizane tavsiyemdir. Saygılar.
  13. Arkadaşlar herkese merhaba. Uzunca bir zaman uğrayamadım. Bilmiyorum forum rajonu bu konuda ne der.. Ama eğer bu bir kusursa, tüm arkadaşların hoş görü ve anlayışlarını umuyorum. Bir sorunum dolayısıyla tecrübelerinize danışmak istedim. Ekte bir dosya yer almakta. Tabii öncesinde, çok kısa bahsetmek isterim. Zira konuyla ilgili bu ayrıntıyı belirtmem gerek. 2 Ay öncesi Nikon D810 aldım. (Bu arada bazı arkadaşlar "Senin zaten yıllar öncesi D810' un vardı diyecektir, eminim. Hiç uzatmadan söyleyeyim: Onun üstüne bir Sony macerası yaşadım, dönüp dolayıp yine Nikon D810' da karar kıldım. Şimdi konuya dönüyorum.) Bu Makineyi Karfo Karacasulu nun bayiisinden Resmi Garantili aldım. Bugün bir vesileyle sensörü kurcalayacağım tuttu. Merak ettim hani. Daha cillop gibi sıfır makine gerçi. Shutter 1200 civarı. Ama olsun yine de bir bakıyım. Acaba sıfır, temiz bir sensör nasıl ve ne kadar temiz olabilir? Şok oldum desem yeridir. Durumu en iyi ekteki dosya anlatacaktır. Yani her taraf leke neredeyse, göreceğiniz üzere. Şimdi sorum şu: 1200 civarı bir çekimde bunlar normal midir? (Hiç öyle tozlu ortamlarda çekim yapmadım. Tamam manzara filan çektim dışarıda. Ama çektiğim ortamlar son derece temiz, toz toprak olmayan ortamlardı. Makinemi çekim yapmadığım zamanlarda çantasında ve fermuarı kapalı şekilde muhafaza ederim. Çoğunlukla 105mm f2.8G micro lens takılıydı üstünde. ) Amacım homurdanıp velvele yapmak değil. Bu durum normalse rıza gösterip çenemi kapatacağım. Yok şayet bu anormal bir durum ise Nikon ile ona göre konuşacağım. Değerli tecrübeleriniz ve önerileriniz için şimdiden çok teşekkür eder, saygılar sunarım. Uzun bir aradan sonra bütün arkadaşlara tekrar merhaba
  14. Saol Gökhan.. Epey bi yorucu, ama aynı zamanda aydınlatıcı oldu. Eyvallah.. Değerli vaktin ve emeğin için tekrar teşekkür ederim. Uyarı ve önerilerini dikkate alacağım. Diğer arkadaşlara da ilgi ve alakalarından dolayı ayrıca teşekkürler.
  15. Saol Gökhan, bi sürü emek vermişsin. Çok teşekkür ederim. Pentax' tan vazgeçtim. En azından şimdilik, senin de dediğin gibi. Hele defoları bir çıksın ortaya, belki sonra düşünülebilir. Zaten internetten okuduğum yorumlardan biri de aklımı iyice karıştırmıştı.. Öte yandan dediğin gibi, Sony A7R II nin düşük ışık performansı D810' dana daha iyi mi ondan tam emin değilim. Artı hakikaten çok pahalı; yani değer mi değmez mi bilemiyorum. Şimdilik bu işi rafa kaldırıyorum. En iyisi şu Photokina 2016 bir gelsin, bakalım neler çıkacak ortaya bir görelim.. Elimdeki nikonun lenslerini satmaktan vazgeçtim Bakarsın Nikon D810S çıkartır, kimbilir belki gece işinde D810 dan daha iyi bir makine olur.. .. falan filan.. Hulasa, Büyük makine konusunda bekleyip görelim bakalım diyorum.. Bayramda kaçıyorum İstanbul' dan. Sanırım bu bayramı Sony A6300 ile geçireceğim . Sanki fuji X-T1 den daha iyi gibi, ne dersin?
  16. Sebahattin bey, arkadaşın çalışmalarını inceledim. Arkadaşların fotoğrafları hakkında yorum yapacak olursam haddimi aşarım Şaka bir yana, arkadaş resmen aşmış yani.. Bir başka ifadeyle arkadaş bilfiil kendini bu işe adamış.. Neredeyse hiç bir tane normal fotoğraf yok. Hepsi mükemmel... Yani ben öyle buldum, gerçekten süper.. Eminim arkadaşa değil D800 / veya D810; D300 / D500 / veya bu segmentte bir makine bile versen eminim aynı kareleri belki kısmi renk kayıpları yada nisbi düşük keskinlikte de olsa, yani bir çoğumuzun kolaylıkla ayırt edemeyeceği küçük kayıplarla aynı çalışmaları aynı güzellikle eminim yine yapacaktır. Benim kasdettiğim şu: halimzen arkadaş adeta bir sanatkar (; zanaatkar değil! dikkat) veya sanatçı da denilebilir. Belki bir anlamda resim sanatçısına benzetilebilir. Yani herkeste olmayan Allah vergisi bir fotoğraf gözü var. Kadraj yeteneği var. Belli ki renklerle arası çok iyi. Elbette hem tecrübe hem doğal yetenek. Tabii bütün bu yetenekler tecrübe ve teknik donanımla bir araya gelince şahane eserler ortaya çıkıyor. Elbette bu çalışmaların çoğunda filtreler, fotoğraf işleme yazılımı, noice gidericiler vs., öte yandan fokus istifleme, iso istifleme, noice giderme vb. profesyonel tekniklerin olduğunu da hatırlamak gerek.. Bu arada önemli bir not: halimzen arkadaşın çalışmaları içerisinde dikkat edersen neredeyse hiç gece çekimleri yok. 90% dan fazlası yüksek dinamik aralığı ve yüksek renk derinliği isteyen çalışmalar var. Yani portre ve manzara.. Sadece bir kaç tane, yani tek tük gece çalışmaları var, onlardan birisi D750, birisi D800, birisi D810 ile çekilmiş.. Ve D810 ile çekilmiş olan D750 ve D800 ile çekilmiş olanlardan daha iyi değil.. Saygılar.. not: Ama D810' un dinamik aralığı ve renk derinliği gerçekten harika.. Bunu zaten kabul ettiğimi daha önce de söylemiştim..
  17. Şenol bey, bir detayın altını çizmekte fayda görüyorum. Zira yanlış anlaşılmak istemem. D810' u küçümsüyorum gibi bir anlam çıkmasın kesinlikle. Ben D810' dan önce D800 kullandım. En azından D800 ile kıyaslayacak olursam bile D810 gerçekten harika, ve olağanüstü bir makine. Acizane değerlendirmem budur. Ama nedir o harika olan? Elbette dinamik aralık ve renk derinliğinden bahsediyorum. Yani ben D810 ile çektiğim manzara ve portrelerde kesinlikle çok mutlu olmuş biriyim. Yani kesinlikle manzara ve portre çekimlerinde beni tatmin etmişti. Fakat D810 gece çekimlerinde maalesef, ya ben becerememiştim, ya da - acizane kanaatimdir - D800' den gerideydi. Bunu söylemeye çalışıyorum. Gerçi hala mümkün müdür, bilmiyorum. Ama söylemeye çalıştığım şu ki, hem portre, hem manzara, hem de gece çekimlerinde iyi olan, D810 segmentindeki tek makine Sony Alpha 7R II gibi.. Selamlar..
  18. Eyvallah Yasin kardeş. Bu arada, mevzuyu bayaa bi ballandırmışsın hani
  19. Teşekkür ederim Yasin kardeş. Beni anlamış olduğunu düşünüyorum. Ve sanki dediğin gibi ibre Sony Alpha 7R II den yana doğru kayıyor gibi..
  20. Sebahattin bey, D810' un gece performansı hakikaten kötü. Hatta bu konuda üstad Doğan bey de bir şeyler söyleyebilir. Umarım bu konuyu okursa O' da tecrübelerini bizimle paylaşır. Bu arada, elbette D810' u neye göre değerlendirdiğimin de altını çizmek gerek. Yani ben kendim üst seviye olmasam da makine üst seviye makine Tutup da giriş seviye bir makineye göre değerlendirirsek yada yarı profesyonel / veya bir tık altı seviyede bir makineye göre kıyaslarsak elbette D810' un düşük ışık performansı ve elbette diğer değerleri fevkalade.. Benim kasdım fotoğrafta netlik, keskinlik, kontrast, renk vs. takıntısı olan ve hakikaten - her ne kadar fotoğraf çekmek konusunda yetersiz de olsa ki, kendimi kasdediyorum burada - fotoğraf gözü iyi olan ve profosyonel düzelde bu konuyla ilgili bir kişi için bence D810' un düşük ışık performansı zayıf.. Mesela ben evimde panasonic plazma izlerim hala.. Birçok insan belki de led tv izliyordur. Sanırım ne demek istediğimi anlıyorsundur Sebahattin bey.. Ama Sony' nin alpha 7R II si çok iyi görünüyor. Zira gece performansı konusunda iyi yorumlar okudum. Umarım öyledir. Keza D750 de öyle diyorlar.. vs. vs... Bakalım, araştırmaya devam..
  21. Şöyle bir alternatif te olabileceği aklıma geliyor. Nikon D750 + elimdeki lensleri satma! Tabii bu durumda gözüm Pentax k-1 de yada Sony Alpha 7R II' de kalır mı? Veya D750 sattığım D810' dan portre ve manzara çekimlerinde daha kötü çıkar mı? Araştırdığım kadarıyla düşük ışık performansı D750' nin D810' dana daha iyiymiş.. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. Selamlar saygılar..
  22. Sebahattin bey, merhaba. O bahsetmiş olduğunuz tüm seri için şu an bir müşteri çıktı. Komple hepsini satmayı planlıyorum. Tabii kafamdaki yeni alacağım alternatif çözümü oluşturabilirsem. Yani eğer alacağım makine D810 olacaksa tabiiki komple takımı satmaktan vazgeçeceğim. Eğer alacağım makine D810 değil de başka bir makineyse, yani başka bir markaysa o zaman komple Nikonu satıp başka takıma geçeceğim Gelelim 70-200mm mevzusuna. 70-200mm de ısrar etmemin nedenine, bugüne kadar hiç 70-200mm kullanmadım. Gerçi benim amacıma en yakın çözüm 24-70mm dir. Ama 24-70mm şu ana kadar en çok kullandığım lens. 70-200mm ise hiç kullanmadım. Ayrıca 70-200mm ile de güzel manzaralar çekebileceğimi düşünüyorum. Elbette 24-70mm gibi olmaz. Ama yeterki güzel mekan olsun, yada kadraj yeteneğimi biraz daha geliştirebileyim. Sonuçta insanlar 100mm bile çok güzel manzalar yakalayabiliyorlar.. Neyse, hasılı kelam, özet olarak 70-200 ü tak-gez tarzında kullanmayı düşünüyorum. Zaten öte taraftan yetersiz kaldığı durumlarda Sony makinem var 13-50mm onu kullanıyorum... Sorun yok. Ama benim burada ısrarla kılı kırk yarıp araştırmamın nedeni şu: Ben D810 u sattım. Neden? Çünkü düşük ışık (low light) performansını beğenmiyorum. D800 bence daha iyiydi. Hatta D800E daha daha iyiydi. Ben şahsen D810 u sırf bu yüzden sattım diyebilirim. O yüzden tekrar D810 u aslında almak istemiyorum. Bunun yanısıra Pentax K-1 çıkarmış. Fiyat ve performans olarak çok iyi. Epey bir araştırdım. Gayet güzel. Fakat hiç bir yerde low light performansına dair bir şey bulamadım. O yüzden çekiniyorum. Yani D810' un durumuna düşmek istemiyorum. Öte yandan Sony' nin 42 mp lik super makinesi var A7R II . Ama onda da iki tane problem beni düşündürüyor. Videoda ısınma problemi ve batarya sorunu. Ama sensörü çok iyi. Velhasıl.. Bir o yana bir bu yana dönüp durmaktayım... Son olarak belirtmekte fayda var, önemsediğim detay şu ki, gece çekimlerinde D810 gibi çamur fotoğraf üretmesin. Dinamik aralığı yüksek olsun. Olsun da olsun işte Elbette istediğim makineyi 100% bulma şansım yok. Ama istediğime en yakın özelliklerde bir makine yakalabilmek mesele. Bu bakımdan ehil arkadaşların da yönlendirmesi ve teşvikleriyle, ya da bu makineleri kullanan birileri varsa, tecrübelerini paylaşırlarsa çok memnun olurum. Herkese tekrar selam ve saygılar..
  23. Merhaba arkadaşlar Klişe bir başlık gibi görünse de siz değerli arkadaşların değerli fikirlerine danışma ihtiyacı duymaktayım. 15.000 tl (+/- 1.000 2.000 tl) lik bir bütçeniz var. Fotoğraf zevkiniz: Manzara, portre, gece çekimleri, bazen vapurda giderken martı çekmek; ama tamamen kuş fotoğrafçılığına SOYUNMAK DEĞİL! Seçenekler şunlar: a- Pentax K-1 + 70-200mm lens alınır. b- Sony Alpha 7R II + 24-70mm lens / veya 70-200mm lens alınır. c- Nikon D810 + 70-200mm lens alınır. d- Photokina' yı bekleyip öyle karar verilir. e- Veya başka bir alternatif fikir.araştırılır. Değerli önerilerileriniz için teşekkür ederim. Not: Buranın bir nikon marka forumu olduğunun farkındayım. Ama fotoğraf aşkına başka markaların da müzakere edilebileceğini düşündüm. Umarım yetkili arkadaşlar beni kovmazlar
  24. Merhaba

     

    Aradığınız battery grip ve daha fazlasını aşağıdaki linte görebileceksiniz, eğer ilgilenirseniz.

    https://www.sahibinden.com/ilan/alisveris-fotograf-kamera-toplu-satis-firsat-tum-lens-ve-aksesuarlarimi-satiyorum-301291493/detay

    Ürünler şahsıma aittir. Komple satıp Sony yada Pentax' a geçmeyi düşünüyorum.

    İlgilenirseniz görüşelim.

    Saygılarımla

    05327336570

    Muhammed

  25. Nikon D810S Hayırlı olsun:) http://nikonrumors.com/2015/10/09/a-new-nikon-d810s-is-a-possibility.aspx/
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.