Şenol Ustabaş

Selamlar 'Bildiğim kadarıyla 35mm olan prime lens DX'tir. Yani çarpanı yok..' Bu ibare yanlıştır. Lensin üzerindeki DX ibaresinin anlamı APS-C sensörler için üretilmiş bir lens demektir .FX ibaresi ise TÜM Full Frame (tam kare) yada APS-C sensöre sahip fotoğraf makinalarında kullanılabilen objektif türüdür .Gövdenin çarpan faktörü vardır.(Nikon APS-C X 1.5) Lensin çarpan faktörü olmaz.

Estf. Yararlı oldu ise ne mutlu bana..Selamlar..

Maşallah...Bahtı açık olsun..

Sabahattin Bey;tercihinize alternatif demiyorum ama benim gibi eski tüfek bu lensi bir incelemenizi tavsiye ederim..Tokina AT-X SD AF 400mm F/5.6 (10 senedir kullanmaktayım.İyi ışıkta tatminkar sonuçlar alırsınız) http://www.juzaphoto...a_atx400_f5-6af http://photography-o...=1137118&page=2 http://www.sahibinde...263028189/detay ********************************************************************************************************************************************************* Ayrıca 300 MM prime lens kategorisindeTokina 300mm F2.8 AT-x AF II nikon'un 300 mm lensinin(nikon 300mm lens fiyatları malumunuz) bana göre tek alternatifi..Bu lensi bulmak çok ama çok zordur.Benim sahip olduğum lensi rica minnetle Almanya'dan getirtmiştim. Optik olarak muazzam ve tank gibi bir lens..11 senedir kullanmakta olduğum bu lensi şiddetle size ve fotograf sevdalılarına tavsiye ederim..Sahibinden com'da bir adet düşmüş.Fiyatı biraz pahalı tutulmuş,ama 300m_ 2.8 ve nadir olduğu için tercih edilebilir..Yurt dışı fiyatı kondisyonuna göre 1000_1200 usd civarı diye biliyorum.Birde bu lensin f/4 versiyonu var. http://www.sahibinde...286292020/detay Genelde kullanmadığım hiçbir lensi tavsiye etmem .Nikon'dan sonra kalitesine inandığım bu markanın 100-300 F/4 , 90mm F/2.5 makro ve dx formatında 50-135 F/2.8 lensine sahibim. Takdir sizin..Saygılar..

Herkese selam; Aşağıda acizane bazı bilgiler paylaşacağım. Kadraj-kompozisyon konusu ile başladım Belli bir konu sırası izlememe taraftarıyım. Okuduğum kaynaklardan edindiğim bilgileri ve tecrübelerimi paylaşmak amacım.Bu başlık altında unuttuğum ,kaçırdığım bazı bilgiler var ise bu sitede bulunan tecrübeli fotograf sevdalıların konuya katkılarını rica edeceğim. +Bir fotograf makinası etrafı insan gözünün gördüğü gibi görmez.Kullandığınız ekipman ne kadar pahalı olursa olsun insan beyninin işlevinin yerini göremez. Gözümüz dış dünyayı üç boyutlu görürken, fotograf makinası düz iki boyutlu görüntüler oluşturur. Kısaca fotograf görünen üç boyutlu yapının veya imgenin (ne ad verirseniz) iki boyutlu bir düzlem içinde oluşmuş halidir diyebiliriz. Film veya digital sistemin oluşturduğu görüntü gözümüzün gördüğünden çok daha dar bir ton aralığına sahiptir. Dolayısı ile film veya digital sistem tarafından oluşturulan fotograf, gözümüzün gördüğünden daha koyu veya açık,siyah,parlak veya beyaz olabilir.Ayrıca renkler; algılayıcıya bağlı olarak gözümüzün gördüğünden daha sıcak veya soğuk tonlara sahip olabilir. Gözler her şeyi net görürken ,fotograf makinasında ’alan derinliği’ diye adlandırdığımız sınırlı netlik vardır.Kısaca fotograf makinasının bir görüntüyü kayıt etmesi size göre kısıtlıdır. Bu bağlamda, fotograf makinasının oluşturduğu görüntü ;sizin katkınız , bilginiz ve okumanız ile ancak kaliteli bir fotografa dönüşür.Malumunuz bu tür bir etkileşim olmazsa, fotograf basit bir digital veya mekanik yapının oluşturduğu veri olmanın dışına çıkamaz. Kısaca yaptığım bu girişten sonra kompozisyon ve kadraj konusu ile başlayacağım.Sırası ile fotografın diğer ana konu başlıkları ile devam edeceğim. Kadraj ve kompozisyon hakkında ; İyi bir kompozisyonun ,bir ilgi merkezi veya konusu veya hikayesi olması genel kanıdır. Konuya karar verdiğinizde hemen deklanşöre basmak için acele etmeyin. Seçtiğiniz konuda sizi heyecanlandıran, ilginizi çeken ,aktarmak istediğiniz öğeleri ,yapıları , vs belirleyin.Sonra seçtiğiniz konunun hangi yönünü ön plana çıkartacağınıza kara verin,konunun görsel etkinliğini azaltacak veya sizce göze hoş gelmeyecek bölümlerini mümkünse dışarı çıkartmaya çalışın.Kadrajın içine kısmen girmiş veya kesilmiş nesneler gözü rahatsız edebilir. Birçok fotograf makinasında vizör gerçek görüntünün %90-95’ini gösterir.Yeni nesil fotograf makinalarında bu oran artmıştır.Bazen vizörde görmediğiniz istenmeyen detayları fotograf çekiminden sonra görebilirsiniz.Bu yüzden ilk karede bu konu kontrol edilmeli ve gerekli düzenleme yapılmalıdır.Ben deklanşöre basmadan önce vizörün kenar çizgilerini tekrar kontrol ederim.Analog fotograf çeken fotografçıların genel bir alışkanlığıdır.Digital ortamda hatalar fotograf çekiminde sonra anında görüleceği için gerekliliği sınırlıdır.Ama fotograf disiplini ve alışkanlık için tavsiyemdir. +Kompozisyonda sadelik önemlidir. örneğin bir hayvanı çekiyorsanız, kadrajı onunla doldurun,arka alanı öldürün ve dikkat dağıtıcı her şeyi dışarıda bırakın. +Eğer geniş bir alanı fotograflıyorsanız sadece anlatmak istediğiniz alanı kadraj içinde tutmaya çalışmalıyız. Geniş alanda çok fazla şey olduğundan öne çıkartmayı istediğiniz alan bu karmaşa ve çokluk içinde etkisini yitirebilir veya kaybolur. +Kontrast kompozisyonda öne çıkartmayı istediğimiz nesnelerin daha fazla ön plana çıkmasına neden olur. Alıntı-(Açık tonlu parlak renkli nesneler fotografta öne yaklaşırken koyu renkli nesneler geride kalıyormuş izlenimi verir.Bundan dolayı,parlak ve iyi aydınlatılmış nesneler en iyi olarak koyu tonlar önünde yer aldığında görünür.Bunun tersi durum olan siyah siluetlerin beyaz ve parlak ton önüne yerleşmesi özellikle şekillerin görünmesi açısından hoş bir etki yaratır.Kaba hatlara sahip dokular yumuşak arka planlarda öne çıkar.Soğuk renkli fon önünde sıcak renkli nesneler,flu bir fon önünde duran gayet net nesneler,tekdüze bir alanın önünde karışık remk tonuna sahip nesneler, gölge bir alanın önüne iyi aydınlatılmış bir nesne ) Kısaca bu etkiyi yaratacak açı ile kadrajımızı hazırlamalıyız +Kompozisyonda renk tek başına önemlidir. Alıntı-(Kırmızı ,sarı ve mavi olmak üzere parlak fotografta öne çıkar.Donuk,pastel ve toprak tonlarındaki renkler fotografta ikinci planda kalma eğilimindedirler.Renkler kendilerini tamamlayıcı renklerle karıştırıldığında,yada birbirlerine tezat olarak kullanıldıklarında renk etkisi daha ön plana çıkar. Kırmızı-Yeşil, Turuncu-Mavi, Sarı-Mor ) İYİ BİR KOMPOZİSYON İçİN -Konuyu belirleyin ve keskin biçimde netleyin -En iyi bakış açısını seçin -Konu arkasındaki aydınlık noktalar ve karışıklıklara dikkat edin (görüntüyü sadeleştirin) -Arka plan ve kadraj kenarlarını kontrol edin -Arka plandaki kontrasta dikkat edin -Objektifinizin odak uzaklığını ayarlayın -Gerektiği kadar alan derinliği verecek bir diyafram değeri seçin -İstediğiniz hareket özelliğine göre enstantaneyi belirleyin -Dik veya yatay kadraja karar verin (önceki paylaşımlarımdan) Ayrıca tavsiyem; tüm fotograf gönüllülerinin iyi bir tripod ve kablolu kumanda mutlaka edinmesidir;ben fotograf seruvenimde (son 3-4 yıldır digital ile uğraşıyorum) çektiğim fotografların %80 lik bölümünü tripod+kablolu kumanda ile çektim. Şartlar el verdiği sürece iyi planlanmış ve acele edilmeden hazırlanmış bir kadraj(mümkünse tripod veya monopod kullanımı) ile çoğu kimsenin anlamsızca dudak büktüğü ekipman ile kaliteli fotograflar çekmek mümkündür.Hele yeni tür makinalardaki megapiksel büyüklük oranları(dijital anlamda) ile tripod kullanımı bana göre daha zorunlu hale gelmiştir. Tecrübeli fotografçıların üşenmeden elverişli ışık koşullarında bile tripod kullandığına bizzat şahit oldum.Ersin Alok ,İzzet Keribar gibi bir çok usta tripod kullanılarak yapılan çekimlerde; düzenli kadraj sayesinde bir çok hatanın vizörden daha rahat göründüğünü ve fotografçıya düzeltme şansı verdiğini söylerler. Ben fotograf çekmeye başladığım ilk yıllarda acele kadraj, plansız hareketten dolayı bir çok fotograf gününü heba ettim.40’lı yaşlardan itibaren doğa içinde yaşıyorum,ve gördüm ki doğada hiç bir şeyin acelesi yok ve doğanın kendine göre bir ritmi var,özellikle doğa fotografçıları bu ritmi hissederse ve doğada olduğu gibi acele etmeden iyi bir fotograf için koşulların oluşmasın bekler , iyi okur ve uygularsa kompozisyonunun geliştiğini görecektir. Fotograf çekimi için bir alana gittiğimde ; vaktim yeterli ise önce tüm alanı dolaşmaya çalışırım.Bir çok gözden kaçmış açı veya sizin fotograf zevkinize düşüncenize uygun kompozisyon imkanları bulunabilir.Görsel yönü kuvvetli mekanlarda çoğu fotografçı tembellik yaparak veya görselliğin etkisini kapılıp hemen fotograf çekme çabasına girdiğinden , genel çekim yapılan bir noktadan binlerce basma kalıp fotograftardan birini çeker. Bu tür fotograflarda ışık, fotograf bilgisi ve doğa şartlarının yarattığı avantaj sıradanlığı bir ölçüde azaltabilir. Aynı açıdan çekilmiş binlerce Ortaköy Cami veya Kız Kulesi fotografı görüyorum..Fotografların sıradanlığı ile yazdıklarım beni bağlar ve benim bakış açımı yansıtır. Her düşünceye saygı duyarım... SAYGILAR

Merhaba; Tam kare gövdelerin üstünlüğü; arkasındaki kişi,lens ,gövde,kullanılan yardımcı ekipman ve fotograf bilgisi ile ilintilidir.Ben 30 sene analog gövde(Nikon) kullandım. Analog gövde ile çekilmiş bir fotografı kaliteli bir tarayıcıda taratın, herkesçe malumdur ki; üstünlüğü şu an kullanılan en iyi digital gövdenin verdiği fotograf ile kıyas bile edilemez.Aynı enstantane ve ışık şartlarında tripod ve kablolu kumanda ile çekilmiş bir fotograf ile ,titreşim engelleyici açık olsa bile elde çekilen fotograf arasında kalite farkı fotograf bilgisi olan bir insan için malumdur.Yani gövde öncelik ve ilk gereklilik değildir. Kimseye akıl vermek haddime değil,yalnızca acizane ricam bu gövde takıntıları fotografın temel esaslarının önüne geçmesin.Diğer markaları bilmiyorum ama ben eski bir Nikon kullanıcısı olarak kaliteli lensin gövdeden çok daha önemli olduğunu tecrübemle gördüm.Hele digital fotografçılıkta çok daha önde olduğunu tespit ettim.Tam kare (ff) kullanmak , gerek mp ve sensör boyutları açısından tecrübe gerektirir. Kaliteli bir fotograf için gerekli şartları oluşturmanız veya şartlara uymanız ,ışığı lehinize kullanmanız , ens-diyafram , alan derinliği ve iso,yardımcı ekipman ,vs gibi değerlere hakim olmanızın yanı sıra, büyük boyutlu sensörü doyuracak kaliteli bir lens gerekltirir.Bu yüzdendir ki tam kare gövde alırken bu hususlara dikkat etmek gereklidir. Rafine bir zevktir fotograf ve bu işe gönül vermiş insanlar naiftirler ve uslublarına dikkat ederler. Son olarak bu sitedeki tecrübeli fotograf sevdalarından ricam;gelin bundan sonra fotograf bilgilerimizi (ekipman dışında) bir başlık altında paylaşalım.İyi bir fotograf için ;dağarcığınızda olan tecrübe ve bilgilerimizi paylaşalım.Bu aynı zamanda illaki iyi ekipman her zaman iyi fotograf çeker imajını ortadan kaldıracaktır. Ben kısa zaman sonra bir başlık altında bu bilgileri paylaşmaya çalışacağım bu konu devamlı güncel kalıp herkesin katkısı ile paylaşmanın erdemine layık biçimde herkese yararlı olacaktır.Acele ile yazdığım bu yazıda hatalar oldu ise affola..Saygılar.

Orçun Bey konuyu uzatmak istemiyorum... Adabı-Muaşeret kurallarının önemine inanırım.Niyeti ne olursa olsun biri cümle içinde emir kipi kullanırsa rahatsız eder beni. Ayrıca bir forumun , topluluğun seçkinliği uslub ve hitabet tarzı ile belli olur.. Kolay gelsin..

Fikrimi beyan etme özgürlüğüm var..Yoksa uslubunuzca uyarı sadece sizin tekelinizde mi ..?

''bir lens almayı düşünüyorum lensten anlayan konuya baksın'' Konu başlığındaki usluba bakın..!!

Tavsiye Gövde DX ise; Tokina 50-135 f/2.8 (bulunabilirse)

Zamanında portre çekimlerinde hiç bilgim yok iken ( şuan da çok fazla bilgi sahibi değilim tabiki ) o denemler kime sorsam 50mm al fenaaa oooo inanılmaz fotoğraflar çekersin tam bir portrelensi gibi söylemlerden sonra sigma 50mm 1.4 lens almıştım. portre çekimlerinde çok kötü sonuçlar aldım mı? tabi ki değil. ( makine d7000 idi ) Evet yeni başlayan kişileri tatmin edecek sonuçları veriyordu. bokeh kalitesi alan derinliği keskinliği yeni başlayan ( fotoğraftaki teknik ayrıntıları göremeyen kişi ) için oldukça iyiydi. Sonradan yurt dışında fotoğraf çeken bir kaç kişi ile yazışmam ve daha sonra da Mehmet abinin müthiş tavsiyeleri sonucunda ikinci el 85mm f1.8 almıştım. 50mm ile 85mm arasında farklar var mıydı? Hemde fazlasıyla Bir kere yüzdeki o deforme yoktu. Hani bazen birşey olurda ''işte cukk diye oturudu bu ya'' deriz ya, heh işte onu gördüm portre çekerken. Sonraları 85mm 1,2 ile 1 gün kadar çekim yaptım ondan hiççç bahsetmek istemiyorum Böyle bir lens yok ) ve daha sonra dış mekan ve sokak çekimlerinde ( sabit çekimlerin olmadığı, modeli veya kişilere istediğim gibi yönlendirme yapamadığım çekimin anlık olduğu durumlar ) 85mm ile baş edilemeyeceğini gördüm. Hem o anı yakalamam gerekiyordu, hem hızlı olması gerekiyor du, hemde anı yakalayacağım şeyler uzak olduğu için duayen usta Mehmet abiden yardım istemiştim. Mehmet abi 70-200mm f/2.8G ED VR II önermişti. Onunla da anı yakaladım portreler çektim. çok ama çok başarılıydı. Mehmet abinin portre lens seçimi ile ilgili daha önce açılan konu başlığındaki yazısının sonuna yazdığı yazı ile yazımı bitirmek istiyorum. Sözün özeti: Nek kaa paraaa, o kaaaa köfte. Keskinlikle öyleeee Merhaba..Sn Kartuyan ; Bahse konu olan 85mm 1,2 Nikon marka lens ise merak ettim.35 senedir her türlü nikon lensi kullandım..Hafızam beni yanıltmıyor ise ;Canon ve Zeiss'in bu f değerinde lensi vardı.... Atlamış olabilirmiyim..? Bilgi verirseniz sevinirim..

Evet işte budur. Böyle ışık olsaydı, uçaklara bu kadar yakın olsaydım, yukarıda belirttiğim ayarları hiç değiştirmeden muhtemelen benzer kareleri sizinle paylaşırdım. Teşekkür ederim. Saygılar. Sebahattin Bey mutabık kaldığımız üzere teknik açıdan bana göre doğruları yapmışsınız .Buyurduğunuz üzere 'ışık' bu işin anayasası..Bu arada aleyhinize ışık şartlarına rağmen kabul görür kareler çekmişsiniz.Saygılar..

Konu ile ilgisi açısından eşimin hiç bir hazırlık olmadan panasonic fz-30 ile çektiği jet fotografı.Işık şartlarının ne kadar öenmli olduğunun kanıtı. .vr -tripod yok .Fotograf %50 kroplanmış sanıyorum. Saygılar.. f-6.3 poz-1/400 iso-80

Sebahattin Bey; Şansızlığınız ışık şartlarının sizin lehinize olmayışı..Aşağıdaki linkteki fotolar sizin uyguladığınız değerlere ve yönteme yakın; avantajı ise malum üzere çekildiği ışık şartları.Yararlı bilgilerde var.. İncelerseniz...Saygılar https://photographyl...-150-600mm-lens

18-55 mm VR +tokina 50-135 bilhassa tokina kulvarında (bulunabilirse;sahibinden.com da bir ilan görmüştüm) karşılığı olmayan bir lenstir.

'' 36 mp demek orta formata kafa tutmak demek. Analog dönemde orta format makina ile elde çekim yapanı görmek pek mümkün değildi. Ki onların bizim gibi iso imkanları da yoktu! '' Mehmet Bey'in isabet buyurduğu bu bilgi konunun anayasasıdır. Tripod ve kumanda kullanmak(durağan ve manzara) kesin çözümlerden biridir. Tecrübeli fotografçıların üşenmeden elverişli ışık koşullarında bile tripod kullandığına bizzat şahit oldum. Malumunuz; + Sabit odaklı objektiflerde orta değerlere karşılık gelen (f/8-f/11) arası açıklıklar bize en keskin görüntüyü verir.Bazı kitaplarda bu aralık ‘hassas bölge’ olarak adlandırılır. +Nasıl sabit odaklı objekiflerde orta değerdeki diyafram aşıklıkları en keskin görüntüyü elde diyorsak;değişken odaklı objektiflerde orta odak uzaklığı değerlerinde (hassas bölge) en net görüntüler elde edilebilir. örneğin ben odak mesafesi ve kullanım alanı açısından beğendiğim tokina 50 -135 kullanıyorum. 135mm lik odak uzaklığını kullanarak çekeceğim konuya biraz daha yaklaşmayı tercih ediyorum.(imkanlar ölçüsünde)Kısa odak bölününü kullanıyorsam konuya uzaklaşmayı yeğliyorum. +Loş ışık koşlullarında çekim yapıyorsam (durağn bir obje veya manzara) enstantane değerini belirlemek için en iyi yöntem poz değerlerinin karşılıklığı ilkesidir,(en açık diyafram değerinde ölçüm yapıp sonra istenilen diyafram değerine kısın sonra enstantneyi bu kadar stop yavaşlatın.ben bu durumlarda 1-2 stop daha enstantane değerini yavaşlatırım) ve kesinlikle tripod ve kablolu veya uzaktan kumanda kullanmaktır. +15 sene önce tanıştığım bir fotografçı az ışıklı ortamlarda orta ton veya daha açık bir nesneden ölçüm yapıp 1 stop, beyaz bir nesneden ölçüm yapıp 2 stop poz ilave ettiğini söylemişti.Ben bu yöntemi Kapadokya’da denedim.Başarılı diyebileceğim sonuçlar aldım Fakat bir fotografçı abim loş ve az ışıklı ortamlarda poz değerlerinin karşılıklığının bozulabileceğini söyleyip yukardaki ölçümlere, birkaç stop daha poz ilave etmenin daha iyi sonuçlar vereceğini söylemişti. Okuduğum kitaplardan ve kişisel deneyimlerimden derlediğim birkaç acizane bilgiyi paylaştım..Tabii bu paylaşım analog makinalardaki tecrübe ve bilgilerdir..Umarım yararlı olur..Saygılar.

Merhaba....Uzun süredir fotograf meraklısıyım...İlk makinam Lubitel 2 den sonra yalnızca Nikon gövde ve lensleri kullandım..Son iki senedir de digital gövde kullanmaya başladım..Belki eski toprağım ve anlamayabilirim..Yalnız bu işte bir yanlışlık var..Her iş için ayrı lens pazarlaması.. her altı ayda yeni bir gövde...İso çılgınlığı..Yeni dünya düzeni bu sanırım...Neyse.. selamlar herkese....

Merhaba.. İç mekan dediğiniz için ; mevcut makinanızı tripod'la kullanabilirsiniz.1/125 den daha yavaş değerlerde bile iso değerlerini arttırmadan da iyi sonuçlar alabilirsiniz.Tripod'un yerleştirilmesi imkanı az olan bölgelerde döner kafa monopodlar gayet kullanışlıdır.Tabii ki bu benim tercihim ve stilim,herkesin tercihine saygı duyarım..35 senelik fotograf serüvenimde fotograflarımın çoğunu tripod veya monopod ve kablolu kumanda kullanarak çektim.Nadir 800 asa film veya 800 iso kullandım.Yüksek iso gereksizdir demiyorum,yüksek iso'nun fotograf üzerine etkisi de görecelidir;kısaca fotograf meraklısının tercihidir..Malumunuz iso ışık koşulları ile direkt ilgili bir olaydır.Bir çok gövde uygun ışık koşullarında 800 iso da grensiz fotograflar verebilir...Tabii ki tam kare ayrı bir kulvar...selamlar..

Selamlar herkese..Forumun sessiz takipçilerindenim..Yaşım 52 ve 35 senedir fotograf meraklısıyım..Acizane tavsiyem; tüm fotograf gönüllülerinin iyi bir tripod ve kablolu kumanda mutlaka edinmesidir...Yukarıda bahsedilmiş;ben fotograf seruvenimde (son 2 yıldır digital ile uğraşıyorum) çektiğim fotografların %80 lik bölümünü tripod+kablolu kumanda ile çektim.Bir çok fotograf meraklısının yaptığı hata;acele kadraj ve ışık koşullarını ,yönünü, şiddetini hesaplamadan fotograf çekmektir.Şartlar el verdiği sürece iyi planlanmış ve acele edilmeden hazırlanmış bir kadraj(mümkünse tripod veya monopod kullanımı) ile çoğu kimsenin anlamsızca dudak büktüğü ekipman ile kaliteli fotograflar çekmek mümkündür.Hele yeni tür makinalardaki megapiksel büyüklük oranları(dijital anlamda) ile tripod kullanımı bana göre daha zorunlu hale gelmiştir.Tecrübe dağarcığımda olanları paylaşmaya çalıştım ,umarım fotograf sevdalılarına yararlı olur..

Merhaba...Benimde size acizane tavsiyem Tokina 50-135 f/2.8.Bulunması zordur,ve dx formatta bana göre fiyat ve kalite endeksini baz alırsak karşılığı yoktur.Sahibinden com da uzunca bir aradan sonra bir ilan gördüm(1300 tl civarıydı yanlış hatırlamıyorsam) ve o yüzdenpaylaşmak istedim..Bu tarz aralığa ihtiyacı olan fotograf sevdalılarına 35 senelik tecrübemle tavsiye ediyorum.(Şahsen kullandığım bir lenstir.)

uzaktan kumandayla fotograf çekmiş..sizinde dediğiniz gibi belki ondandır..belli süre sonra kapanmıyormuş şimdi..neyse daha fazla kimsenin zamanını almayayım...Ramiz kardeşim teşekkürler ..saygılar...

Teşekkürler dostum ama tüm değerler görünüyormuş..diyafram enstantane vs...ben tam anlatamadım sanırım..affola

Selamlar... Yiğenimin nikon d7000 makiası kapandıktan sonra üst ekranda veri gösterimi devam ediyormuş .Bendeniz dinazor bir fotografçı olarak bu işlerden fazla anlamıyorum.Geçen sene buradaki dostların tavsiyesi ile ilk digital makinamı aldım..Akşam akşam başımın etini yiyiyor..Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar varsa ve aydınlatırsa minettar olurum Saygılar..

Selamlar herkese..... Babamın hediyesi olan LUBİTEL 2 ile başladığım 35 yıllık fotograf serüvenine ;buradaki dostların tavsiyesi ile d700 alarak digital katogorisinde de devam ediyorum.Sitenin sessiz takipçilerindenim.Sorunun bana göre cevabi;hayata nasıl bakıyorsanız veya yaşıyorsanız algınız ve sorularınız bu fasit daire içinde olur.Yeni bir cep telefonu veya araba ile sınıf atlama çabasının dayanılmaz hafifliği ne yazık ki fotografın o rafine zevkine de yansıdı.

Teşekkürler Zülfü kardeşim..Tavsiyenizi dikkate alacağım..