Turan Babacan

Prime lens alacaksanız 35mm G serisini tavsiye ederim. Sigma 17-50mm f/2.8 alanlar prime lenslerini zahmetli deyip bir kenara bırakıyorlar. Elinizde ki kit lensi güncellemekte bir seçenek olabilir. Portre için yüzün deforme olmadığı aralık olarak FF ye göre 85-105mm, 85-135mm aralığı en iyi değerler olduğu söylendiğinden Portre için 55-200mm almanız daha iyi olacaktır.

Sabit monitör, yazıcı, mürekkep ve fotoğraf kağıdı kullanıldığı sürece sorun çıkartacağını sanmıyorum.

Monitör kalibrasyon cihazı olmayan arkadaşlar için manuel olarak yazıcınızı  kalibre edebilmeniz için oluşturulmuş bir video buldum. Sizlerle de paylaşayım dedim. Umarım evde fotoğraf baskısı almak isteyen arkadaşlara faydalı olur.

Nİkon Türkiye Dispiratörü ile birebir görüş. Onlar sana yol gösterirler. 

50mm f/1.8D tavsiye etmem. FF lensi olması yanında AF-S olmadığı için AF motoru olmayan gövdenizde elinizle odaklama yapmanız gerekecektir. Bu yüzden aldığınız lenslerde AF-S olmasına dikkat edin. Bunun yanında 50mm yerine DX makinelerde 35mm f/1.8G alınması daha iyi olacaktır. 

Bende kendi yazıcımda foto çıktı alabilmek için istiyorum. Ama daha araştırmadım. Bu tarz bir ürün aldığınız da; yeni bir konu açıp ürün hakkında tecrübelerinizi paylaşabilirmisiniz?

Tarih : 11 Ekim Salı

Saat : 19:00 - 21:00

Yer : Prof.Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi 35220 Alsancak, Konak

Ertan ŞİDE tarafından sunulacak olan" Denizlerin gerçek sahipleri" adlı fotoğraf sunum ve söyleşisi.

D3300'ü gibi ucuz bir ürünle başlayıp 18-105mm VR bir lens takman daha iyi olur. Nedenleri gelirsek. 

İlk nedenlerden biri; İyi kareler çekmek nerden baksan 2-3 yılını alıyor. O kadar süre zarfında o makinenin tam hakkını veremeden eskitmiş oluyorsun.Tam iyi kareler çekmeye başladığınız da o kadar çok para verdiğiniz makineyi değiştirmek istiyorsunuz. O yüzden ilk olarak ucuz bir makineyle başlamak daha iyi olacaktır.

İkinci nedenlerden biri; çevremde çok gördüğüm bir durum. Makineyi alıp kısa süre kullanıp sonra bir köşeye atmak veya zararına satmak. Şu anda çevremde benden görüpte makine alıp satmayan bir kişi var. O da aktif olarak devam etmiyor. Sadece arada yeni doğan kızının fotoğraflarını çekmek için tutuyor artık. Kızı olmasa satacak. Onun dışındakiler de hep sattı. Bir ton para verip sonra devam edip etmeyeceğinize mutlaka bakın. 2-3 yıl sonra iyi bir makineye geçmeniz sizin için daha iyi olacaktır.

Üçüncü bir nedende; amaçlarınızı ve kullanım koşullarınıza göre makineye yönelme ihtiyacı olacağıdır. İnsanlarla bütünleşen sokak fotoğrafları çekmeye yönelirsiniz aynasız insanları ürkütmemek, dikkatlerini çekmemek ve hafif olması nedeniyle sizin için daha avantajlı kaçacak belki, sırf uzay fotoğraflarına yönelirsiniz belki, kuş fotoğrafçılığına yönelirsiniz belki. Çeşit çeşit gider bu.

Öğrenim döneminizi ucuz bir makine ile yaparsanız sizin için daha iyi olur. En az 1 yıl da 18-105mm VR sizi idare eder. Özellikle çekmek istediğiniz, zevk aldığınız tarz oturmaya başlayınca ona göre bir lens seçersiniz. Sırf manzara çekiyorsunuzdur Tokina 11-16mm veya sırf sokak fotoğraflarına yöneldiniz Sigma 18-55mm f/2.8 gibi.

Aldığnız makineden en yüksek performansı çıkartmaya çalışın. ^^ 

Linkteki videolar ile rahatlıkla öğrenebilirsin. Bir video seyret sonra dışarı çık sadece o videoda denilenleri yap. Videoların çoğunu seyredip bir çoğunu birden yapmaya kalkar isen kafan çok karışır.  Anlamadığın yerleri sorarsan yardımcı olmaya çalışırız. Güle güle kullan. ^^

Lensler gibi DSLR makinelerinde en keskin olduğu ISO aralıkları var olduğu söyleniyor. Sensöre en az elektrik sıçrattığı değerler olabileceğini tahmin ediyorum. Ne derece doğru yanlış bilmiyorum.

D90 da 200-400 aralığını kullanıyordum. D7100 de düşük iso performansı yüksek olduğu için iso-Auto da kullanıp en yüksek çıkabileceği iso aralığını 1200 yaptım. Enstantane ve diyafram manuel olarak ayarlıyorum. 600'ün üstüne isonun çıkmasını pek sevdiğim söylenemez.

Lukapu kaliteli işler çıkartıyor diye biliyorum. Ama fiyatları oldukça yüksek sanırım. Fotoğraf kitabı basan yerler de bunların programları var diye biliyorum. Oraya fotoğraflarınızı götürüp onlara da yaptırtabilirsiniz. Hemde aldığınız çıktıda renkler istediğiniz gibi çıkmış olur. Renk kalibrasyonu yaptırmamış monitör de yapacağınız çıktılar monitör ekranında gördüğünüzden farklı çıkma ihtimali çok yüksek. Bu da sizi memnun etmeme ihtimalini de ortaya çıkartıyor. Bu yüzden bunu baskıyı yapacağınız matbaadaki renk kalibrasyonu yapılmış bir bilgisayar da yapmanız daha iyi olacaktır. 

Ücretsiz fotoğraf albümü yapma programları. Hiç kullanmadığım için tavsiye de bulunamayacağım. PS biliyor iseniz arkadaşın verdiği temalarla yapmak daha iyi olacaktır.

http://en.softonic.com/s/free-photo-album-maker-software-full-version

Bazı siteler var oradaki fotoğraf kalite değeri daha etken olabiliyor. Bu da düşük iso performansı, dinamik aralık ve renk değerlerinin ortalamasından oluşuyor. Buna dikkat etmek daha iyi olabilir.

http://prntscr.com/cksqmc

Yüksek isolara çıkıyor olmasından çok düşük ışıkta en çok çıkılabildiği iso değerine bakmak daha iyi olacaktır. Mesela D7100 ve 750D karşılaştıracak olursak. D7100'ü kapalı bir alanda rahatlıkla 900 iso da kullanabilirken 750D de kumlanmalar görülecektir. Ayrıca dinamik aralığı, renk değer aralığı, düşük iso perfomansı nedeniyle aynı fiyatlardaki iki ürün arasında D7100 %20 fotoğraf kalitesi olarak daha iyi olması nedeniyle benim daha çok dikkat ettiğim nokta oluyor. Kumlanmanın üstündeki değerin ne kadar olduğu, max iso sayısından daha önemli bana göre. 

Bunun dışında yüksek noise ile fotoğraf çeken gruplarda yok değil. High ISO akımında noise'li fotoğraf çekerek çok güzel karaler yaratanlarda yok değil.

Sony veya Fuji lere bakabilirsiniz.

Ben aynasız tavsiye ederim. Fotoğraf kalitesi kafa kafayadır. 

DSLR avantajı lens avantajı vardır. Çeşit çeşit lens bulunabiliyor. Düşük diyaframlı lensleri daha ucuzdur 

Aynasızların avantajları hafif ve dikkat çekmemesi. Hafif olması nedeniyle gezerken insanı yormuyor, sokak fotoğrafçılığında insanların dikkatini çekmiyor. Müze gibi bir çok yerde veya bölgede dslr elinde var ise bir yerlerde yayınlanacak veya haber yapılacak sanıp tedirgin oluyor. Bazı yerlerde ticari diye çekim yapılmasına izin verilmiyor. Orada adam aynasız veya cep telefonuyla çatır çatır çekerken sen bir kare bile çekemiyorsun. 

Aydın da Nyssa da güvenlik bana fotoğraf çektirmedi ve tüm alan boyunca arkam dan takip edip durduruken millet çatır çatır fotoğraf çekti. Gazeteci sanıp sürekli bir şeyler anlatmaya çalışanlar olsun meydan da fotoğraf çekeceğin zaman elleriyle yüzünü veya lensi kapatanlar. Aynasız ile başlayın 2-3 sene sonra dslr alırsınız. Ayrıca bir çok DSLR kullanıcısının artık yanında bir aynasız bulundurmaya başladı. Sokak fotoğrafçılığında isim yapmış kişilere bakınca da yormaması ve daha rahat insanları fotoğraflayabilidğinden aynasızlara geçtikleri görünüyor.

On 12.09.2016 at 20:20, Tlgcvslr yazdı:

 

Yasin bey merhaba. Lens konusunda kısıtlayacaktır demiştiniz giriş seviyeler body için, nedenini sorabilir miyim acaba ?. Yeni yorumunu da ise 5200 ü aklım olsa almazdım dediniz. Sizin önerebileceğiniz bir seri var mıdır ? Lens konusunda Canon uygun, Nikon'la aralarında sadece ufak sayılar oynuyor yüksek lensler dışında tabi, onu da benim ayırt etmem imkansıza yakındır daha amatörüm. Teşekkür ediyorum şimdiden. 

Canon lensleri kötü. Kötü olmasındaki neden firmanın mercek işinde değil elektronik işinde olması. Nikon uzun senelerdir teleskop, mikroskop'un aşırı gelişmiş merceklerini üzeritiyor. Uzun yıllardır NASA'nın uzay çalışmalarında makine ve lens, merceklerini Nikon üretiyor. Canon elektronikteki üstünlüğünü body üstündeki dokunmatik ve açılır dönen ekran, dokunmatik ekran, gps, wifi gibi özellikleri hep önde sunarken Nikon fotoğraf kalitesi, düşük ışık performansı, dinamik aralık gibi fotoğrafa etki eden özelliklerde liderlik yapmıştır. İşin bir ilginç yanı ise Flickr da inceleyince Nikon Avrupa ülkeleri tarafından rağbet görürken Canon 3. Dünya ülkelerinden rağbet görüyor. 

8 saat önce, Turan Babacan yazdı:

İlk başlarda benim de kafamın karıştığı konularda senin de kafan karışmış. Şimdi almayı düşündüğünüz makine DX makinedir. Nikon da bu makinelere uygun DX lensler çıkartmıştır. Bu lenslerin hepsinde AF motoru kendi içindedir. Bunlarada genelde G serisi lenslerdir. G lensler D lenslere göre yeni teknolojidir. Bu yüzden G lensleri tavsiye ederim. 

 

Diğer bir hususa gelecek olursak 50mm insn gözüne en yakın lenstir. Dijital den önce 50mm lensler analog döneminden başlayan bir popüliretisi var. Özellikle sokak fotoğrafçılığında. Aynı olay FF makinelerde de devam etmekte. Hem ucuz hemde f/1.8 sonuçta. DX makinelerde 1.5x çarpan değeri nedeniyle 75mm denk gelirki bu ne sokak fotoğrafçılığı açısını denk geliyor ne de portre fotoğrafçılığı açısına denk geliyor. Nikon da oturmuş bunun için 35mm G serisi bir lens yapmış. 1.5x çarpanla da 50mm değerini veriyor. Avrupa da sokak fotoğrafçılığı için bu lens revaçta. Bir çok kişide 17-50mm f/2.8 kullanmaya başlayınca bu aralıktaki prime lensleri çantasından pek çıkartmaz oluyor. 

 

Portre için gelirsek  yüzün en iyi çıkacağı aralık olarak FF makineye göre 85-105mm kimisine göre 85-135mm oluyor. Diğer aralıklar yüzü deforme ediyor.

 

Lensler ömürlüktür makineler ömrü vardır.

 

Benim tavsiyem alabileceğiniz en ucuz cihazı almanız hatta ikinci el almanız. D80ler 300 TL gibi bir fiyata satılıyor. Noise verdiği için ışığı çok iyi kullanmak zorundasınız. Bu sizi zorlayacak ve kendinizi geliştirmenizi sağlayacak. Suçu makineye attığınız sürece hiç bir şekilde gelişemezsiniz. Bu fotoğrafçılık dahil her dalda böyledir. Bunun bir yararı da iyi bir makine alıyorsun kendini tam geliştirdin makine eskimiş sana gene masraf çıkıyor.

 

Lens olarak tavisyem 17-50mm f/2.8 Sigma ve yanına 55-200mm VR II olacaktır.  17-50mm f/2.8 yerine kitte tavsiye ederim ama senin aklın f/1.8'e takılı kalacağı için bu lensi tavsiye ettim. Bozasıya kadar kullanırsın bu lensi.

 

55-200mm için konuşacak olursak. 55-90mm aralığın FF lense göre 85-135mm aralığına denk gelecek ve senin portre lensin olacaktır.

 

İlk başlarda benim de kafamın karıştığı konularda senin de kafan karışmış. Şimdi almayı düşündüğünüz makine DX makinedir. Nikon da bu makinelere uygun DX lensler çıkartmıştır. Bu lenslerin hepsinde AF motoru kendi içindedir. Bunlarada genelde G serisi lenslerdir. G lensler D lenslere göre yeni teknolojidir. Bu yüzden G lensleri tavsiye ederim. 

Diğer bir hususa gelecek olursak 50mm insn gözüne en yakın lenstir. Dijital den önce 50mm lensler analog döneminden başlayan bir popüliretisi var. Özellikle sokak fotoğrafçılığında. Aynı olay FF makinelerde de devam etmekte. Hem ucuz hemde f/1.8 sonuçta. DX makinelerde 1.5x çarpan değeri nedeniyle 75mm denk gelirki bu ne sokak fotoğrafçılığı açısını denk geliyor ne de portre fotoğrafçılığı açısına denk geliyor. Nikon da oturmuş bunun için 35mm G serisi bir lens yapmış. 1.5x çarpanla da 50mm değerini veriyor. Avrupa da sokak fotoğrafçılığı için bu lens revaçta. Bir çok kişide 17-50mm f/2.8 kullanmaya başlayınca bu aralıktaki prime lensleri çantasından pek çıkartmaz oluyor. 

Portre için gelirsek  yüzün en iyi çıkacağı aralık olarak FF makineye göre 85-105mm kimisine göre 85-135mm oluyor. Diğer aralıklar yüzü deforme ediyor.

Lensler ömürlüktür makineler ömrü vardır.

Benim tavsiyem alabileceğiniz en ucuz cihazı almanız hatta ikinci el almanız. D80ler 300 TL gibi bir fiyata satılıyor. Noise verdiği için ışığı çok iyi kullanmak zorundasınız. Bu sizi zorlayacak ve kendinizi geliştirmenizi sağlayacak. Suçu makineye attığınız sürece hiç bir şekilde gelişemezsiniz. Bu fotoğrafçılık dahil her dalda böyledir. Bunun bir yararı da iyi bir makine alıyorsun kendini tam geliştirdin makine eskimiş sana gene masraf çıkıyor.

Lens olarak tavisyem 17-50mm f/2.8 Sigma ve yanına 55-200mm VR II olacaktır.  17-50mm f/2.8 yerine kitte tavsiye ederim ama senin aklın f/1.8'e takılı kalacağı için bu lensi tavsiye ettim. Bozasıya kadar kullanırsın bu lensi.

55-200mm için konuşacak olursak. 55-90mm aralığın FF lense göre 85-135mm aralığına denk gelecek ve senin portre lensin olacaktır.

Lowepronun kendi sitesinde  $219.95 gibi bir fiyatı var.

Orjinal olduğunu düşünmüyorum.

Lowepronun kendi sitesinde  $219.95 gibi bir fiyatı var.

Orjinal olduğunu düşünmüyorum.

Nikon, Pentax, Sony markaları Canon'un sensörlerinden %10 daha büyüktür. Bu nedenle fotoğraf kalitesi, dinamik aralık, iso performansı, renk bit değeri olarak Canon'dan daha üstündürler. Canon bu açıklığı video çekimleri ve donanımsal olarak kapatıyor ki 650D Avrupa'da toplatılıp bizim gibi 3. Dünya ülkelerine satılmış bir ürün. Sorun şu ki bunda kullandıkları bir deri yıpranınca alerji yaptığı tespit edilip toplandı sonra bir reklam yapmışlar ki üstüne 100D, 700D, 750D, 760D çıktı hala millet 650D der durur.

D7100 de AA filtresi olmadığı için daha da keskin 650D den. Lens dışında muhtemelen ayarlarda da bazı farklılıklar olabilir Vivid, standart modda olması, lens faktörü söylenmiş. Bir de pozlama yanlışlığı olmuş olabilir. Bende bazen böyle soluk çekiyorum ayarlarla uğraşınca güzel tonlar çıkıyor. O şekilde rast gelmiştir.

Numara numara gitmeyip özet şeklinde anlatayım.

Elindeki makinenin gövdesinde AF motoru yok. D serisi alır isen elinle odaklaman gerekir. Zaten sürekli elinle odaklıyor isen sorun yaşamazsın alıp gönül rahatlığıyla kullanabilirsin. Otomatik odaklama istiyor isen G serisi lenslere yönelmen gerekir. 

Benim tavsiyem 35mm G lens olacaktır. Nedenine gelirsek 50mm ler insan gözü açısındadır ve insanların gördüklerini bize sunar. Bu nedenlede özellikle sokak fotoğrafçılığında çok popülerdir. Fakat bu 50mm Fullframe makineler için geçerli. Bu lensi DX bir makineye takar isen 75mm'ye denk gelir bu da ne insan gözü açısı ne de 85-135mm arasındaki portre fotoğrafçılığı açısına denk geliyor. Nikon da bize DX makineler için şöyle bir güzellik yaptı o da 35mm G dir. Benim tavsiyem 35mm G lens olacaktır ve bu lensin teknolojiside yenidir. 

Ayrıca bulabilirseniz 17-50mm f/2.8 Sigma'yı deneyin. Bir çok kişi bu lens nedeniyle Prime lens kullanmıyor. İçinizin sinip sinmeyeceğine emin olun.

İkinci el bir 70-300mm almıştım. 150mm nin üstüne çıkınca mavilerin kaymasından hiç hoşlanmamıştım. Daha sonra 55-200mm VR aldım oldukça memnun kaldım. İlk makinemin üstünde ikinci el aldığım 28-70mm yi daha çok kullandığımı farkettim. 17-50mm f/2.8 var iken optik çarpanı yüksek bir lens almanız sizi tatmin etmeyecektir. 55-200mm VR II alırsanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Sokakta çekerken biraz daha dar açıya ihtiyacım var diyor iseniz 18-105,18-140mm gibi lenslere yönelmeniz daha iyi olabilir. Ama 17-50mm aralığında alıştığınız keskinliği verir mi bilemem. 16-80mm içinde elinizde hali hazır da bir 17-50mm olduğu için arasında bir kaç adımlık fark için uğraşmaya değmez deyip almazdım. Elinizde olmasaydı o zaman düşünülebilinirdi.

Yalnış hatırlamıyorsam gece fotoğrafçılığıyla ilgili konunda o izlenime kapılmıştım.  50mm f/1.8 D aldığımda Çeşme'de bir kedinin f/1.8 de fotoğrafını çekmiştim. Bana göre güzeldi ama Mehmet Köse Ustamız F/1.8 de çekmişsin kedinin kullakları flu kafası farkedilmiyor demişti. f/1.8 sevdam o an bitmişti.  Acemi ve makineye de hakim olmadığım tek fotoğrafla ortaya çıkmıştı. Belli bir zamandan sonra çekilen fotoğraflar ve söylediğin sözlerden belli şeyler hemen anlaşılıyor. Hiç farketmeden zamanla anlamaya başlıyorsun. Ha ben iyi bir fotoğrafçımıyım dersen hala çabalıyorum ve makine olsun kadrajım olsun kötü ve geliştirmeye çalışıyorum. 500px de baktığım fotoğrafların oldukça iyi ama şu anda makinenin parçalarına çoğunlaştığını seni duraklatma dönemine soktuğunu düşünüyorum. Yakın bir zaman da D7100 aldığım dönemde aklım FF makinelerdeydi fakat şimdi CCD sensörlü D80 bile çok yeterli geleceğini düşünüyorum. Makine ikinci el 300-500 TL ye satılıyor. Parçalara bu denli yoğunlaşmayın bence.

Altaki linkten tüm videoları bulabilirsiniz. Fotoğraf çekmeye bu videolarla başladım.
 

Gece çekimleri yapan High ISO diye bir topluluk oluştu. Yüksek iso da  fotoğraf çekip siyah beyaz olarak yayınlıyorlar. Bu teknikle elde fotoğraf çekebilirsiniz.