İçeriğe git

Murat Unal

Üye
  • İçerik sayısı

    220
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    9

Murat Unal kullanıcısının paylaşımları

  1. Merhabalar, Bir süre önce alışveriş bölümü kapatılıp market bölümü açılmıştı. Ancak sanırım market bölümü, forum içi kadar üyelerin ihtiyaçlarına hitap etmiyor. örneğin yakın zamanda iki üyemiz 35mm lens almak istediğini belirtmiş. Biri konuyu lens bölümüne, diğeri market bölümüne açmış. Gerçi açılış tarihleri farklı ama görüntüleme farkı bunun tarafından izah edilemeyecek kadar bariz. Forum içi konu 155 kez okunurken, market bölümündeki konu sadece beş kez okunmuş. Hatta bu beş kezin de belki tamamı konuyu açan tarafından okunmuştur. (Ben de hata var mi, düzeltmek gerekiyor mu diye konuyu açtıktan sonra birkaç kez bakarım) Nikontürk varken, Nikon uyumlu lensimin satış ilanını farklı markaların forumlarına koymak da ilk planda içime sinmedi. Ancak bu şekilde ilanı pek kimsenin de göreceğini sanmıyorum. O yüzden buna - belki belirli bir süre üyelik, yıllık belirli sayıda ilan şartı, vs gibi - farklı bir çözüm bulunabilir mi diye sormak istiyorum. Şimdiden teşekkürler, selamlar.
  2. Murat Unal

    Evleniyorum

    Tebrikler, Beraberce uzun, sağlıklı ve mutlu bir evlilik dilerim.
  3. Murat Unal

    D7100 Vs D610

    Hampar bey, buna ustalarin cevap vermesi daha dogru olur.
  4. Murat Unal

    D7100 Vs D610

    İstediği kadar AF Noktası olsun, ayarlar otomatikte değilse zaten bir tanesi Kullanılıyor. Diğer türlü ben net fotoğraf çekemiyorum. Yok "tüm Noktaları kullanayım, fotoğrafım da net olsun" diyorsanız, zaten aynasız APS C kullanmak gerek. DSLR lere göre açık ara AF kabiliyetleri var. Aynasız FF ler bu konuda nasıl bilmiyorum ama.
  5. Murat Unal

    Yeni kullanıcı

    Bir sure sonra da, iso, diyafram ve enstantane nin yaninda, 4.kuvvetin de beyaz dengesi oldugunu fark edeceksiniz. Ya da uc silahsorler ve Dartanyan gibi.
  6. Fatih bey in soyledigini ben de tecrube ettim. Ekran temizleyici sivilar garip lekeler birakiyor. Ancak bir foto marketten lens temizleme sivisi aldim, oldukca efektif temizledi.
  7. Bunun için var mı bilmiyorum, genel olarak söylemiştim.
  8. Cok ilginc, e book dan kolay okuyamiyorum, mutlaka kitap olacak. Belki yeni nesil de tersine kitaptan daha zor okuyordur.
  9. Murat Unal

    DxOMark yeni site tasarımı

    Belki de aradığımız şeyler farklıdır. Ben daha çok tek gövde üzerinde lens karşılaştırmalarına bakıyorum. Nadiren de tek lens için gövde karşılaştırmaları. İyi saklamışlar. Bir kılavuzluk sitesinde, insanın yolunu çok kolay bulabilmesi gerek, aksi sitenin felsefesi ile çelişiyor. Analitik oyunları ben de seviyorum ama onun için bir sitede eşelenmek istemiyorum. :lol: Yalnız bu arada yeniden düşündüm de, kendimizi bu vahşi kapitalizme fena kaptırmışız. Değer yargılarımız değişmiş. Aslında bu her şeyi bırakıp toplu izne çıkmak tersine site için olumlu bir puan olmalı. Not: Bu ara Borderlands Pre-Sequel e sardım. öneririm. Hem kafa dağıtıyor hem de biraz zekayı zorluyor. İyi denge kurmuşlar.
  10. Çok kötü olmuş. Mail attım, yeni site tasarımınız "donanım rehberi yerine adventure oyunu olmuş, sonuca ulaşmak iÇin bir sürü bulmaca Çözmek gerekiyor; bunun iÇin bir de üzerine para mı verdiniz?" dedim. Gönderilen cevap şöyle: Hep beraber tatildelermiş yani.
  11. Murat Unal

    µm² İle ilgili

    Sebahattin hocam, o formülü uygulamamız için, sensörün üzerinin omuz omuza piksellerle kaplı olduğunu düşünmemiz gerekiyor sanırım. öyle mi? Aralarında aralık yok mu? Zira bir de piksel yoğunluğu diye bir kavramdan bahsediliyordu. Bir de o zaman ne kadar çok piksel, o kadar küçük piksel olacaktı ki, bu durumda - Ertan hocanın yazısı doğrultusunda da - çok pikselli kameraların dinamik aralığı ve resim kalitesi daha az olacaktı. O da yazısında şöyle demiş; Halbuki hepsi FX olan 16MP'lik D4S'in dinamik aralığı 13.6 iken, 24MP'lik D610'un 14.2EV ve 36MP'lik D800'ün 14.4 Tabii Ertan hoca yanılmıyordur, ancak benim bilgim henüz anlattıklarını tam kavrayacak düzeyde değildir, önemli noktaları atlıyorumdur. O yüzden bir dummies kitabı bulayım.
  12. Sebahattin bey, ilginize teşekkürler; o yazıyı okudum; o yazıdaki tereddütlerimi de bir ara paylaşmayı istiyorum; ancak FX-DX farkı üzerinden benim merak ettiğim biraz daha farklı. Kısaca 1.5 crop faktörlü bir makine, 200 mm'yi, 300 mm olarak gösterirken optik mi, yoksa resim üzerinden mi büyütme yapıyor. Optikse hangi mekanizmayla. Resim üzerindense de bunun bir FX makine ile yapılan bir çekim sonunda, alınan sonucu da 1.5 kat büyütmekten bir farkı yok. Hatta o zaman, FX makine ile yapılan çeki,m genelde daha iyi sonuç vermeli. O takdirde de neden kuş fotoğrafçılığı için DX makineler tercih ediliyor. Sadece lensleri daha ucuz diye mi? Kafamda karışık olan kısım kısaca bu.
  13. Murat Unal

    İnsan gözü kaç megapiksel?

    İnsan gözü 6 MP dir. Sona doğru anlatacağım. Aslında görme de dahil, tüm beş duyumuz, etraftan aldığımız elektriksel uyarıların, beynimizde uyandırdığı duygulardan ibaret. örneğin ışık ışınları gözümüzden girerek, göz dibinde birtakım elektrik potansiyelleri ortaya çıkartıyor ve bunlar sinirlerle taşındıkları beyinde bir bölgede, bizim görüntü olarak adlandırdığımız bir "duygu" ortaya çıkartıyor. Aslında dış ortamla aramızda görme işlevi için fiziksel ya da doğrudan görüntüsel hiç bir bağlantı yok. Dış dünya bizim beynimizin algılama şekli ile gerçeklik kazanıyor. Renkler, ışıklar, vs, soyutlandıklarında bizim algıladığımızdan tamamen farklı da olabilir. Hatta bu yüzden bazı kurgu bilim yazarları, aslında kavanoz içinde bir beyin bile olabileceğimizi, aradaki farkı anlayamayacağımızı söylerler. Kesinlikle de haklılar. Matrix filmi de bu düşüncenin bir tezahürü. Normal şartlar altında yazmak gerekirse de; Gözde birkaç tabaka var; kamera karşılıklarına analoji yaparsak; En dışta kornea: karşılığı lensin filtresi Altında iris, gözün renkli bölümü, ortası deliktir ve bu deliğe gözbebeği denir; fazla ışıkta gözbebeğini küçültür, az ışıkta açar: karşılığı diyafram Hemen altında lens: karşılığı lens Giren ışınların göz dibinde düştüğü bölge, retina: karşılığı sensör Retina üzerindeki koniler ve çubuklar: karşılığı pikseller (şekilde görünmüyorlar, hayalinizde küçük çıkıntılar olarak canlandırın) Bundan sonra kamera iç yapısını pek bilmediğim için tahminde bulunuyorum: Optik sinir, retinada koni ve çubuklarda ışığın uyandırdığı elektrik akımını beyne iletir. : karşılığı olasılıkla sensörün üzerine oturduğu borddan çıkan iletken yollar Beynin görüntü yaratan, daha doğrusu bizim görüntü olarak yorumladığımız elektrik akımının oluştuğu bölgesi: karşılığı - olasılıkla - işlemci Görüntünün depolandığı ve daha sonra hatıralarımızda o görüntüyü yeniden çağırabildiğimiz bölgesi: karşılığı hafıza kartı Net görüntü için bunların hepsinin sağlıklı olması gerek. örneğin katarakt olursanız lens bulanır, bazı hastalıklarda filtre kararır, lens, vs arızalarında gözünüz bozulursa gözlük gerekir, vs Şimdi kaç piksel olduğuna gelirsek; İnsan gözünde, piksellerin karşılığı olarak 6 milyon koni hücresi bulunur. (6MP). İki gözde toplam 12MP olmasına rağmen, bunlar aynı sensör üstünde olmadığı için, 12 MP olarak düşünmemek daha doğru olur. Koni hücreleri ışıkta çalışır ve renkli görmemizi sağlar. üçte biri kırmızıya, üçte biri maviye, üçte biri de yeşile duyarlıdır. Koni hücreleri karanlıkta çalışmaz, karanlıkta çubuk hücreleri çalışır. İki gözde toplam 200 milyon çubuk hücresi vardır. (Ister buna karanlıktaki piksel sayısı deyin ama max 200 milyon ISO demek daha doğru bence) Ancak çubuk hücreleri renklere hassas değildir, ayrıca keskin görüntü vermezler. Bu yüzden karanlıkta renksiz ve cisimlerin hatlarını pek keskin olmayarak görürüz. Sensör boyutu ve görme açısı ise tamamen ayrı konular, belki bir ara bundan da bahsederiz. İki göz olmasının nedeni de 3D görebilmemizdir. Eğer sadece tek gözümüz olsaydı 2D görürdük. Eğer sigara içiyorsanız ve bir sorun nedeni ile birkaç gün tek gözünüzü bantlayarak kapattılarsa, birçok kez sigara yerine burnunuzun ucunu yakmışsınızdır. Not: Bu yazdıklarım kendi bilgilerim, denk gelirse bir ara bir göz hekimi arkadaşıma okutup, hata varsa düzelttiririm.
  14. DX-FX farkını biraz daha anlaşılır yapabilir miyiz lütfen. İki makine de örneğin 16MP olsun Okuduklarım, örneğin 200mm odak uzaklığı bir lensle çekilen her iki makinedeki fotoğrafın da 200mm olduğunu yazıyor. Ancak DX makine, daha küçük alanı fotoğrafladığı ve bu alanı basarken 16MP boyutuna yaydığı için, son resim 1.5 kat büyük görünüyor. O takdirde, bu aslında 16MP'e büyütülmüş bir dijital büyütme değil mi? Optik büyütme olduğunu düşünmüyorum. DX içinde böyle bir mekanizma yok ki, yanılıyor muyum? O zaman zaten DX makine baştan dijital büyütme yapmış olduğu için daha az detay ile başlamıyor mu? Sonuçta FX makine ile çekilmiş resmi de 1.5 kat büyüttüğümüzde, en az aynı kaliteye ulaşmalıyız. Ancak zaten sensör boyutundan ötürü, iyi bir lens de kullanıyorsak, sonucun DX makineden daha kaliteli olamsı gerekmiyor mu? Mantık hatam varsa söyler misiniz? Eğer tersi geçerli olsaydı, o takdirde DX makinelerin optiği, FX makinelerden 1.5 kat daha kaliteli olmaz mıydı?
  15. Normalde flaş gücündeki bir ışığın göze zarar vermesi pek olası değil, zira gözün adaptasyon mekanizması oldukça iyi çalışıyor. Işık şiddeti arttıkça gözbebeği küçülerek içeri giren ışığın miktarını azaltıyor. (f 22 ye çıkıyor) Ama normal ışık koşulları altındaki, bir gözbebeğine, ani bir flaş ile, o güçlü ışığı - uygun bir benzetme ile - 1,8 diyafram açıklığında iken veriyorsunuz. Gözün korunma mekanizması flaşın hızına ayak uyduramaz. Bu da zaten flaşlı fotoğraflarda kırmızı gözün nedenini açıklıyor. Gözbebeği o kadar açık yakalanıyor ki, dışarıdan göz yuvarlağının taa dibindeki kırmızı kan damarlarının röflesi görünüyor. Ancak katarakt, tümör gibi bazı durumlarda eğer arada bir blokaj varsa, göz dibindeki kan damarlarının kırmızı röflesi dışarıdan görülmüyor. Yerine o bloke eden sürece ait farklı renkler, bazen de kataraktı ya da tümörü düşündüren beyaz renk görünüyor. Bahsedilen kanser teşhisi bundan ötürü araştırılıp konulmuştur: Flaşın zararlı olup olmadığı konusunda çeşitli yazılar var, birkaç flaştan birşey olacağını ben de sanmam, hatta göz muayenesinde de ışık kullanılıyor. Ama normal koşullara adapte iken, yani 1.8 diyaframdaki bir göze aşırı flaş çakılmasının pek de masum olmayabileceğini düşünüyorum. Bir iki göz doktoru arkadaşım var, denk gelirse sorarım. Ancak anne babaları rahatsız ettiği gerçek.
  16. Murat Unal

    uzaktan kumanda

    WU-1a veya 1b alırsanız "dslrdashboard" çok methediliyor. Telefonunuzun program mağazasından bir arayın önce tabii. Ancak telefonun işlemcisi ve RAM ı iyi olmalı, yoksa sık donuyor.
  17. Murat Unal

    keskin lens tavsiyesi

    Bu keskin lens, gerçek aşk gibi bir şey galiba. Herkes onu arıyor ama çok az kişi bulabiliyor. (Aslında şaka da değil, bulmak için hem lens belirli bir seviyede olacak, hem de yaptığınız işe emek vereceksiniz. )
  18. Murat Unal

    Değişken nd filtre

    Bilgiler için çok teşekkürler, epey aydınlatıcı oldu.
  19. Murat Unal

    Değişken nd filtre

    En iyisi bu işe önce ucuz yollu bir başlayayım. Sonra neye ihtiyacım var görürüm. Konu açılmışken, bir de şunu sorayım; en büyük objektifim 82mm. En küçüğü ise 52mm. ND filtreyi 82mm alıp, ayrıca her objektif için step-up almak akıllıca bir iş midir? Bunu şunun için soruyorum, Türkiye'de nette satılan 52mm-82mm step-up adaptör bulamadım. Bu step-up uygulaması çok yaygın olsaydı en azından büyük foto marketlerde olurdu diye düşündüm. Yoksa o kadar farklı çaplar uygun değil mi...
  20. Murat Unal

    Değişken nd filtre

    Cevap için teşekkürler. Aslında iki stop için CPL filtre kullanıyorum ve yetiyor. Daha çok sormak istediğim, sizler ne kullanıyorsunuz; gerçekten sıkça "keşke değişken alsaydım, lazım oldu" diyor musunuz?
  21. Murat Unal

    Değişken nd filtre

    Aslında konu başlığından farklı bir yere gelmiş. Ben bir daha sorabilir miyim; değişken ile standart arasında fark konusunda ne düşünüyorsunuz? Hoya'nın değişkeni, B&W'nin sabitinden çok daha pahalı. Değişkenlerin enstantane/diyafram ile ayarlanabilecek bir sabite göre üstünlüğü var mı?
  22. Gökhan hocam, ilginize teşekkürler. Bahsettiğim ifade, çekimdeki alan derinliğinden bağımsız olarak, özellikle lensin niteliği için söylenmişti. Portrelerde hemen her zaman öndeki göze odaklıyorum. Tabii 1.8'den 1.4'e düşünce iyice alan derinliği azalacak. Ama ondan bahsetmemiştim. Bu arada bir arkadaşım Nikkor 24-70 aldı. Sıkça netlik sorunu yaşıyor. Bir süre sonra fark ettim ki, bendeki Tamron 24-70'in VC'sini kapatırsam bende de netlik sorunu başlıyor. O lensle hiç sarsmadan çekmek için biraz daha usta olmak gerek. Yani anladık ki, Nikkor 24-70 amatörler için değil. VR'si olmadığı için hakkını ancak fiziksel kullanımını ustalaştırmış fotoğrafçılar verebilir. Ama 50mm 1.8d çok hafif, sarsıntı sorunu pek yaşatmıyor.
  23. 1.8D 50 mm'yi epeydir kullanıyorum. Çok hafif olduğu ve ağırlık noktasını bozmadığı iÇin D610'u sıkıntı Çıkartmadan kullandırıyor. Onu aldıktan sonra Tamron 24-70'i nadiren kullandım. Ancak bir usta o lensi kullandığımı gördüğünde "bu lensle Çekilen beş fotoğrafın ikisi net Çıkar" demişti. Tabii "netlik" diyerek tam bir keskinlikten bahsediyordu. GerÇekten de, örneğin portrelerde beş fotoğraftan, vew NX ile tam boy baktığımda iki-üÇünün kirpiklerine kadar netliği tam, ikisi üÇünün de hafif bulanık Çıkıyor. Tabii bunu Çok şey beklediğinizde fark ediyorsunuz, bas Çekte fark etmiyorsunuz. 1.4 serisi de böyle midir? Yoksa onda netlikte daha yüksek yüzde elde edebilir miyiz?
  24. Bilgisayarda öyle de, fotoğraf makineleri için bu konuda tam bir bilgim yoktu.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.